Akciğer Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri
Akciğer Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri
Akciğer dokusunu oluşturan hücrelerden kaynaklanan kanserlerin genel adıdır. Akciğer kanserinin türleri köken aldığı dokuya göre belirlenir ve isimlendirilir.
Soluk borusundaki salgı bezlerinden kaynaklanan kanserlere akciğer adenokarsinomu, soluk borusunu döşeyen hücrelerden kaynaklanan kanserlere akciğer yassı hücreli karsinomu (skuamoz hücreli karsinom), özellikli salgı hücrelerinden kaynaklanan kanserlere Küçük hücreli akciğer kanseri denir.
Skuamoz hücreli karsinom
Tüm bu kanserlerin çok sayıda alt hücre tipleri bulunmaktadır. Akciğer kanserleri genelde küçük hücreli ve küçük hücreli dışı kanserler olarak sınıflandırılır.
Küçük hücreli akciğer kanseri
Akciğer Kanserinin Nedenleri
Akciğer kanserinin en önemli nedeni sigaradır. Sigara günümüzde görülen kanserlerin %90’ının ana nedenidir. Günde bir paket sigara içen bir kişinin yaşamı boyunca akciğer kanserine yakalanma ihtimali %15’e yakındır. Sigara bırakılsa dahi akciğer kanseri riski hiç içmeyenlere göre iki kat olarak devam etmektedir. Sigaranın türü de akciğer kanseri tipini belirlemektedir. Yabancı sigaralar genellikle adenokarsinom gelişmesine neden olmaktadır. Sigara ile beraber diğer tüm tütün ürünleri (puro, nargile vs) de akciğer kanserine neden olmaktadır.
Diğer sebepler arasında eşin sigara kullanması, duman ve toz maruziyeti (meslekten kaynaklanan), asbest, arsenik, radon ve genetik yatkınlık bulunmaktadır.
Akciğer Kanserinin Belirtileri
Akciğer kanserinin birçok belirtisi olabilir. En sık belirti öksürük ve öksürükte kan gelmesidir. Bununla beraber erken aşamada yakalanan akciğer kanseri genellikle hiçbir belirti vermez. Akciğer kanseri tesadüfen çektirilen akciğer filminde/röntgende belli olabilir veya bilgisayarlı tomografide ortaya çıkabilir. Akciğer kanseri üç veya dördüncü aşamaya geldiğinde başka belirtiler ile ortaya çıkabilir. Eğer kanser soluk borusu içinde yer alırsa öksürükte kan gelebilir. İki akciğer arasındaki lenf bezlerine sıçramışsa nefes darlığı, öksürükte şiddetlenme, halsizlik, kilo kaybı görülebilir.
Sigara içen kişilerden sabah balgamının kıvam ve miktarının değişmesi ilk belirtilerden biri olabilir. Sol akciğerin üst lobunda yerleşen akciğer kanserlerinde ise ilk belirti ses kısıklığı olabilir.
Akciğer problemlerinin önemli belirtilerinden birisi de parmaklarda çomaklaşmadır. Tırnak diplerinin belirginleşmesi şeklinde ortaya çıkar.
Akciğer kanserlerinin yarısı ileri aşamada ortaya çıkar. Bu ise akciğer kanserinin 4.evresi yani son aşaması demektir. Akciğer kanseri 4.evrede en sık beyne, böbrek üstü bezlerine, kemiklere, karaciğere, hatta cilde dahi metastaz yapabilir. Akciğer kanserinde beyin metastazının belirtileri bilinç bulanıklığı, hafıza kaybı, bayılma, baş ağrısı veya sara nöbeti şeklinde olabilir. Böbrek üstü metastazları belirti vermeyebilirken, kemik metastazlarında ağrı ön plandadır.
Akciğer kanseri hücrelerinin özellikle adenokarsinom ve küçük hücreli karsinom tiplerinde, salgılanan bazı maddeler nedeniyle kemik ağrısı, diz eklemlerinde ağrı ve ateş ilk belirtilerden olabilir.
Akciğer kanseri bölgesel yakınlık nedeniyle akciğer zarına da sıçrayabilir ve göğüs boşluğu içinde su/sıvı birikebilir. Bu durumda öksürük, göğüste batma ve yan ağrısı şikâyetleri ön plana çıkar.
Akciğer Kanserinin Aşamaları
Kanserlerin aşamalarını belirlemek için dünyada kullanılan iki önemli derecelendirme sistemi vardır ve TNM sistemi olarak adlandırılır.
Bu sistemlerde ana tümörün büyüklüğü, göğüs boşluğu içindeki yaygınlığı (T), lenf bezlerine (N) ve diğer uzak organlara sıçramasına (M) göre bir evre belirlenir.
1 cm’den küçük tümörler T1a, 1-2 cm arası tümörler T1b, 2-3 cm arası tümörler T1c olarak sınıflandırılır. Bu kadar ayrıntılı olmasının nedeni, akciğer kanserinin büyüklüğü ile tedavi şansı arasında doğrudan ilişki bulunmasıdır. Akciğer kanseri ne kadar küçük ise kurtulma şansı o kadar yüksektir.
Akciğer Kanserine Nasıl Teşhis Konulur?
Akciğer kanserine tedavi uygulayabilmek için önce teşhis konulması gerekir. Soluk borusuna yerleşmiş kanserlerde en sık uygulanan yöntem bronkoskopidir.
Bronkoskopi ile soluk borusunun içindeki problemler net bir şekilde görülür ve küçük parçalar alınarak (biyopsi) mikroskopta incelenir ve teşhis konulur.
Bir diğer yöntem ise akciğerin çevresinde yer alan kanser şüphesi olan nodüllerden dışarıdan batırılan iğne ile parça alınmasıdır
Bu yöntemin tıbbi adı transtorasik iğne biyopsisidir.
Akciğer kanserine erken teşhis koymak için günümüzde düşük dozlu bilgisayarlı tomografi yapılır. Senelik olarak bu teknik ile tarama yapıldığında akciğer kanserlerinin %90’ı ilk evrede yakalanmaktadır. 55 yaş üstünde, en az 30 paket yıl (yıl ile günde içilen paket sayısının çarpımı, yani 15 yıl – 2 paket/gün veya 30 yıl – 1 paket/gün) sigara içmiş kişilerde senelik düşük doz bilgisayarlı tomografi ile tarama kabul edilmiş bir yöntemdir.
Akciğer kanserini erken teşhis edebilmek için hâlihazırda bir kan testi veya genetik test mevcut değildir. Nefes testleri üzerine yoğun çalışmalar yapılmakla beraber bu testlerin hasta kişileri belirleme yüzdeleri halen yeterli değildir ve erken evre akciğer kanserinin yakalanmasında güvenli değildir.
Akciğer Kanseri Araştırmasında Yapılan Tetkikler
Akciğer kanseri teşhisi konulduktan sonra bazı araştırmalar yapılması gerekir. Hastaların hemen tamamında akciğer filminde bir nodül görüldüğünde bilgisayarlı toraks tomografisi çekilir.
Nodül akciğer dokusunda 3 cmden küçük sertleşme alanı demektedir. Bu nodüller bazen sert karakterde bazen ise zatürre görüntüsünde olabilir
Hastanın yaşı ve nodülün büyüklüğüne göre hemen PET bilgisayarlı tomografi çekilebilir. PET BT vücutta fazla şeker tüketilen yeri gösterir ve akciğer kanseri hücreleri çok enerjiye ihtiyaç duyduğu için bunu artmış aktivite olarak görebilmekteyiz.
Şüphe durumunda akciğer kanserinin beyne sıçrama durumunu araştırmak için beyin-kraniyal manyetik rezonans (MR) ideal tetkiktir. Ayrıca böbrek üstü-adrenal bezlerine sıçramayı araştırmak için de MR ideal tetkiktir.
Ayrıca solunum fonksiyon testi yapılır ve akciğer kapasitesinin durumu ölçülür.
Bu yöntem genellikle ameliyat olacak hastalarda test edilmekle beraber, kemoterapi alacak hastalarda da genel akciğer durumunu araştırmak için yapılır.
Bunların dışında hastaya kan sayımı ve ayrıntılı kan tetkikleri yapılır.
"