Diyabet (Şeker Hastalığı) Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?
Diyabet (Şeker Hastalığı) Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?
Halk arasında daha çok şeker hastalığı olarak bilinen diyabet, özellikle modern hayat biçiminin yaygın olduğu çağımızda çocuklardan yetişkinlere tüm bireylerde görülebilmektedir. Çevre koşulları ve yaşam biçiminin de tetikleyebildiği hastalık, çoğu zaman kronik kökenli olup hayat boyu dikkat ve takip gerektirir. Doruk sağlık grubu olarak, tedavisi için bütüncül bir çözüm anlayışı gerektiren bu tip hastalıklarda tanı ve tedavi süreci boyunca ilgili tüm birimlerimizle ekip olarak hizmet sunmaktayız.
İçindekiler
Diyabet (Şeker Hastalığı) Nedir?
Hayatın tüm alanlarında sağlıklı olabilmek ve kalabilmek için gereken denge, kanın içerisindeki şeker miktarında da aranmaktadır. Herhangi bir kronik hastalık veya yaşam koşulları nedenli, kan şekeri dengesinin bozulabileceği durumlarda, kan şekerinin olması gerekenden yüksek olmasına diyabet (şeker hastalığı) denir.
Herhangi bir nedenle kan şekerinin yükselmesinin bir bakıma dengesinin bozulmasının şeker hastalığına mahal verebileceğini belirttik. Peki kan şekeri neden yükselir? Daha doğrusu kan şekeri nedir kısaca anlatalım: Yediğimiz gıdalar sindirildikten sonra en küçük yapı taşlarına ayrılır. Karbonhidrat dediğimiz ekmek, şeker, nişasta gibi gıdaların sindirim sisteminde ayrıştığı en küçük yapıtaşları glukoz, fruktoz gibi basit şekerlerdir. Bu şekerler vücudun enerji kaynağıdır.
Hücrelerin oksijenden sonra en acil besin ihtiyacı şekerlerdir. Şekerlerin de hücreler tarafından kullanılabilmesi için pankreas tarafından salınan insülin hormonuna gerek vardır. İnsülin hormonunun yetersiz salınması ya da hücrelerde insülin hormonuna karşı direnç olması durumunda hücreler tarafından kullanılamayan şeker kanda birikir ve karaciğer tarafından metabolize edilerek başta keton dediğimiz yan cisimcikler oluşturulur ve şeker hastalığının klinik tablosu ortaya çıkar. Öte yandan kanda artan şeker miktarı insülin hormonunun aşırı salgılanması ve kan şekerinin hızlı tüketilmesi ile hipoglisemi dediğimiz kan şekerinin tehlikeli düzeylere düşmesi sonucunu da ortaya çıkarabilir. Açlık kan şekerinin normal değeri 70 ila 99mg/dl arasındadır. Tokluk kan şekeri ise 80 ila 140 mg/dl arasında olmalıdır.
Diyabet (Şeker Hastalığı) Belirtileri Nelerdir?
Farklı diyabet tiplerinin olabileceğini ve doğru tanının önemine değindik. Ancak, şeker hastalığını işaret eden ve tüm diyabet tiplerinde ortak olarak görülebilen diyabet belirtileri de vardır. Şeker hastalığının belirtileri şunlardır:
- Sürekli açlık hissi.
- Çok yemek yeme
- Çok susama ve su içme
- Ağız kuruluğu
- Sık idrara çıkma
- Kilo kaybı
- Ağız kokusu
- Yaralarda geç iyileşme
- Sık enfeksiyonlar
- El ve ayaklarda uyuşma
Diyabet Tipleri Nelerdir?
İnsülin sisteminin etkisiz kalması durumunda farklı diyabet tiplerinin görülebileceğini belirtmiştik. Vücutta insülin hormonu üretiminin azalması sonucu ortaya çıkan diyabet türüne Tip-1 diyabet denir. Üretilen insüline karşı vücudun direnç göstermesi ve bu nedenle sistemin etkisiz kalması sonucu ortaya çıkan diyabet türüne ise Tip-2 diyabet denmektedir.
Tip-1 Diyabet Nedir?
Vücutta insülin hormonu üretiminin azalması sonucu ortaya çıkan diyabet türüne Tip-1 diyabet veya Tip-1 şeker hastalığı denir. Bu tip şeker hastalığına sahip bireylerde kandaki şeker miktarının yükselmesinin önüne geçilemeyeceğinden dışarıdan insülin hormonu takviyesi yapılmalıdır.
Tip-1 şeker hastalığı, insülin üretiminin kaybolması sebebi ile ortaya çıktığı için genellikle çocuk yaşlarda belirtileri görülür. Tip-1 şeker hastalığı teşhisi konulan bireylerde, vücudun kan şekerinin dengede tutulması için günlük insülin takviyesine ihtiyaç duyulur. Bu hastalığa sahip ve günlük insülin enjeksiyonu yapmak zorunda olan bireyleri toplumun her alanında görmek mümkündür.
Tip-2 Diyabet Nedir?
Üretilen insüline karşı vücudun direnç göstermesi ve bu nedenle savunma mekanizmasının etkisiz kalması sonucu ortaya çıkan diyabet türüne ise Tip-2 diyabet veya Tip-2 şeker hastalığı denmektedir. İnsülin üretimindeki bozulmadan değil, insüline olan dirençten meydana geldiği için Tip-1 şeker hastalığına göre daha yaygın görülebilmektedir. Ancak, başlangıç belirtileri Tip-1 diyabette olduğu gibi net değildir. Bu sebeple, Tip-2 şeker hastası olan bireyler çoğu zaman hastalığın farkında olmayabilir. İlerleyen yaş, hareketsiz ve stresli yaşam tarzı, aşırı kilolar ve kronik sebepler hastalığı tetikleyebilir.
Bu tip şeker hastalığının tedavisi daha çok bütüncül bir yaklaşımla mümkün olabildiğinden, hastalığa sahip bireyin hayat tarzında kalıcı değişiklikler yapması ve tıbbi kontrollerini aksatmaması gerekmektedir.
Gizli Şeker Nedir?
Farklı diyabet türlerinin olabileceğini belirttik, nedenlerinden ve belirtilerinden söz ettik. Peki, halk arasında yaygın bir söylem olan gizli şeker nedir? Kan şekerinin dengesini bozabilecek durumlarda, kan şekerinin yükselmesine şeker hastalığı (diyabet) dendiğini biliyoruz. Bazı durumlarda ise kan şekeri seviyesi bireye şeker hastalığı tanısı konulacak kadar yüksek seviyelerde seyretmeyebilir. Bu gibi hallerde birey şeker hastası değildir ama Tip-2 diyabet hastası olma adayıdır. Bu döneme pre-diyabet dönemi de denebilir.
Gizli şekerinizin olabileceğini düşünüyor veya olduğunu biliyorsanız, şeker hastası olmayı önleyebilmek adına avantajlı olduğunuzu varsayabilirsiniz. Çoğu hastalıkta olduğu gibi, şeker hastalığında da hastalığı önlemek adına alınan önleyici tedbirler büyük önem arz etmektedir.
Çocuklarda Diyabet
Çocuklarda görülen şeker hastalığı ilk olarak Tip-1 diyabeti akla getirmektedir. Tip-1 diyabetin çocuk yaşlarda ortaya çıkma ihtimali yüksek olduğundan bu kanıya nispeten doğru diyebiliriz. Şeker hastalığına sahip her çocuk Tip-1 diyabet olmayabilir.
Çocuk yaşlarda da olsa, bireyin maruz kaldığı kötü hayat koşulları, düzensiz beslenme, aşırı kilo, duygu durum değişiklikleri gibi olumsuz etkenler Tip-2 şeker hastalığına zemin hazırlayabilir. Şeker hastalığı için genel olarak ifade edilen hastalık belirtileri çocuk diyabet hastaları için de geçerlidir.
Obezite ve Diyabet (Şeker Hastalığı)
Diyabet, obezite, körlük, bunama, böbrek yetersizliği ve kardiyovasküler birçok tehlikeli hastalığında en önemli nedenlerindendir. Yaşam tarzının şeker hastalığı üzerindeki etkisinin önemini defaatle belirttik. Modern ve hareketsiz yaşam biçiminin yaygın olduğu günümüzde şeker hastalığı gibi obezite de yaygın olarak görülmektedir. Peki, obezitenin şeker hastalığı üzerinde etkileri nelerdir? Vücutta aşırı yağ birikimi, kanda yükselen şeker miktarına karşı savunma mekanizması olan insülin hormonunun hücrelere taşınmasını sağlayan hormonların salınımını engellemektedir. Bir bakıma insülin hormonu etkisiz kılınır. Bu durum ise Tip-2 diyabet hastalığına zemin hazırlar. Eğer kişideki şeker hastalığı obezite sonucu ortaya çıkmışsa, hastalığın tedavisi için öncelikle obezite sorununu çözmek gerekir.
Şeker Hastalığı (Diyabet) Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Şeker hastalığı tedavisinde, diyabet tipinin belirlenmesi önemlidir. Ek olarak, seçilen tedavi yönteminin etkili olabilmesi adına, her iki diyabet türü içinde tedavinin sürekliliğinin ve düzenli tıbbi kontrollerin kritik önem teşkil ettiği unutulmamalıdır.
Her iki şeker hastalığı türünde de ilaçla tedavi, tedavi yöntemi olarak önem teşkil eder. Bununla birlikte, toplumda yaygın olarak görülen Tip-2 şeker hastaları için hayat tarzında kalıcı değişikliklere gidilmesi gerekir. Dengeli beslenme, yeterli spor veya egzersiz, alkol ve sigara gibi kötü alışkanlıklardan ve sürekli stresli yaşam tarzından uzak durulması gibi bireyin alabileceği önlemler hastalığın tedavisinde oldukça etkilidir ve hastanın akranlarına göre ömrünü uzatır. Bu sebeple, hekimin belirlediği tedavi yöntemi uygulanmalı, hastalığın diğer tehlikeli hastalıklara etkisi sürekli izlenmelidir.
Tip-1 diyabet tedavisi vücutta üretilemeyen insülinin yerine konması esasına dayanır. İnsülin cilt altına uygulanan enjeksiyonlar şeklinde verilir.
Tip 2 diyabet, hastalığın derecesine ve ne kadar ilerlediğine bakılarak farklı önlem ve tedavileri gerektirir. Başlangıç aşamasında diyet, kilo verme, egzersiz gibi önlemler kontrolü sağlayabilir. Kan şekeri yüksekliği kontrol altına alınamıyorsa oral antidiyabetikler dediğimiz ilaçla tedaviye geçilir. Bu şekilde de kontrol edilemeyen diyabette pankreasın insülin üreten hücreleri tahrip olmuşsa son tedavi yöntemi, insülin uygulamaktır.