Parkinson Hastalığı Nedir? | Doç. Dr. Saliha Eroğlu Demir

Parkinson Hastalığı Nedir?

Bir hareket bozukluğu olarak nitelenen parkinson hastalığı erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülen, yavaş ilerleyen ve tıp literatüründe titrek felç olarak da adlandırılan bir hastalıktır. Yaygın olarak 40 ila 70 yaş aralığında ortaya çıkan parkinson hastalığı nadir olarak 20 ila 40 yaş arasında da ortaya çıkabilir. 65 yaş üzerinde bulunan insanların yüzde 1’lik kısmında görülür. Hastalık ilk olarak 1817 yılında James Parkinson tarafından tanımlanmıştır. Parkinson başta titreme olmak üzere farklı belirtiler ile kendisini gösterebilir.

Parkinson Hastalığı Nedir?

Yavaş ilerleyen bir beyin hastalığı olarak nitelenen parkinson beyin hücrelerinde yaşanan ve nörodejenerasyon olarak da adlandırılan hücre kaybı ile ortaya çıkar. Beynin substansiya nigra bölgesinde bulunan ve beyin hücreleri arasındaki iletişimi sağlayan dopamin maddesinin miktarının yüzde 60 ila 80 oranında azalması, parkinson hastalığının en temel nedenlerinden biri olarak kabul edilir. Bu durum hastalarda titrek hareketler ortaya çıkmasına neden olur. Hastalık genellikle vücudun bir tarafında başlar ve ilerleyen zamanlarda vücudun farklı bölgelerine de yayılır. Ailesinde parkinson hastalığı bulunan insanların hastalığa yakalanma riski daha yüksektir.

Parkinson Hastalığı Neden Olur?

Parkinson hastalığının en temel nedeni olarak beyindeki dopamin miktarının azalması gösterilebilir. Elbette tek neden bu değil. Parkinson hastalığına neden olabilecek diğer durumları şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Yaşın ilerlemesi,
  • Tarım ilaçlarına maruz kalmak,
  • Anne, baba ya da kardeşte parkinson hastalığı öyküsü bulunması,
  • Kafa travmaları,
  • Kırsal yaşam içerisinde olmak,
  • Çiftlik ya da kuyu suyu kullanmak,
  • Yüksek miktarda demir ve manganez alımı,
  • Obezite,
  • Hayvansal yağlar,
  • Fiziksel ya da duygusal stres

Söz konusu nedenleri ortadan kaldırılması aynı zamanda hastalık riskinin azaltılmasına da yardımcı olacaktır.

Parkinson Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Hareket sisteminde meydana gelen aksamalar parkinson hastalığın en temel belirtileridir. Bazı farklı belirtiler ise hastalığın evresinin ilerlemesi ile gelişir. Evrelerden bağımsız olarak parkinson hastalığının en sık karşılaşılan belirtileri şu şekildedir: Mimiklerde azalma, konuşmada monotonlaşma ve bozulma, hareketlerin yavaşlaması, titreme, gövdenin öne doğru eğilmesi.

Hastalığın yavaş ilerlemesi çoğu zaman teşhisin yanlış olmasına neden olabilir. Nitekim hastalık sırasında ortaya çıkan omuz, boyun ya da kol ağrıları ve depresyon ilk etapta parkinson şüphesini akla getirmez. Yine de parkinsonda en temel belirtilerin dinlenme sırasında ellerden herhangi birinde titreme meydana gelmesidir. Bu titreme zaman zaman dilde, çenede ya da ayakta da oluşabilir. Aynı zamanda yürüme sırasında kol salınımı yoktur.

Parkinson hastalığı ile ilgili öne çıkan ve temel belirtiler olarak adlandırılabilecek olan diğer belirtileri şu şekilde listelemek mümkün:

  • Dinlenme tremoru olarak da adlandırılan titreme,
  • Bradikinezi olarak adlandırılan hareket yavaşlığı,
  • Rijidite olarak adlandırılan kas sertleşmesi,
  • Yürümede meydana gelen bozukluklar,
  • Yürüme sırasında kilitlenme ya da düşme,
  • Postural instabilite olarak adlandırılan denge bozukluğu,
  • Mikrografi olarak adlandırılan el yazısının küçülmesi.

Belirtiler ilk olarak bedenin yalnızca bir tarafında ortaya çıkar ve ilerleyen zamanlarda bedenin diğer yarısında da görülmeye başlayabilir. Söz konusu belirtilerin şiddeti hastadan hastaya ve hastalığın evresine göre değişiklik gösterir. Yukarıda belirtilmiş olan hareketle ilgili belirtiler dışında bazı hastalarda kabızlık, kan basıncında düşme, uyku bozuklukları, koku duyusu kaybı, huzursuz bacak sendromu ve depresyon gibi belirtiler de ortaya çıkabilir.

Parkinson Hastalığının Evreleri

Parkinson hastalığı 1. evre en hafif ve 5. evre en şiddetli olacak şekilde 5 evrede değerlendirilir. Bu evrelerin detayları ise şu şekilde:

1. evrede hissedilen belirtiler yalnızca vücudun tek tarafındadır. Titreme minimal seviyededir. Hastanın mimiklerindeki, duruşundaki ya da yürüyüşündeki bozukluklar yalnızca hastanın ailesi ya da yakınları tarafından fark edilir.

2. evrede belirtiler vücudun her iki yarısında da görülmeye başlar. Yürüyüş ve duruşta bozulmalar vardır.

3. evrede gövdenin hareketlerinde fark edilir bir yavaşlama meydana gelir. Hastanın dengesi genel olarak bozuktur ve düşmeler görülür. Ayrıca işlev bozuklukları kendisini göstermeye başlamıştır.

4. evrede tüm belirtiler çok daha şiddetli bir hale gelmiştir. Hasta yürümekte zorluk çekmeye başlar. Hareketler son derece yavaş ve katıdır. Titremede azalma görülebilecek olmasına rağmen hastaların tek başlarına yaşamaları olası değildir.

5. evrede sürekli bakıma muhtaç bir haldedir ve yatağa ya da tekerlekli sandalyeye bağımlıdır.

Hastalığın erken evrede teşhis edilmesi tedavi sürecini kolaylaştırır. Bu yüzden en ufak bir belirtide acil olarak bir doktor kontrolü gerekir.

Parkinson Hastalığından Korunmak Mümkün Mü?

Bazı durumlar parkinson hastalığı için risk faktörü oluşturabilir. Söz konusu durumların ortadan kaldırması hastalığa yakalanma riskini de azaltacaktır. Bu durumları şu şekilde listelemek mümkün:

    • Aşırı sigara tüketmek,
    • Aşırı kahve ve kafein tüketmek,
    • Antihipertansif ilaçlar kullanmak,
    • Aşırı alkol tüketmek,
    • Gereğinden fazla fiziksel aktivite yapmak,
    • Nonsteroid antienflamatuar ilaçlar kullanmak.

    Özellikle ailesinde parkinson hastalığı öyküsü bulunan insanların yukarıda bahsedilen durumlardan kaçınması büyük önem taşır.

    Parkinson Hastalığında Tanı ve Tedavi

    Parkinson hastalığının tanısı nöroloji uzmanları tarafından konulur. Hasta öyküsü ve fiziksel muayene teşhis koyarken ilk başvurulan yöntemlerdir. Görüntüleme teknikleri ya da laboratuvar testleri parkinson hastalığının kesin teşhisi için yeterli değildir. Tanı, nörolojik muayene ile konulabilir.

    Hücre kaybı nedeniyle ortaya çıkan hastalıklar göz önünde bulundurulduğunda, parkinson hastalığı tedaviye en iyi şekilde yanıt veren hastalık olarak tanımlanabilir. Erken evrelerde teşhis edilen parkinson hastalığı sayesinde belirtilerin ortadan kaldırılması ve hastanın yaşam kalitesinin artırılması mümkündür. Hekim tarafından geliştirilecek olan tedavi yöntemine hastanın durumuna ve hastalığın evresine göre karar verilir. Buna göre, parkinson hastalığı tedavisinde kullanılabilecek olan yöntemler şu şekilde listelenebilir:

    • Dopamin üretimini sağlayan hücrelerin eksilmesi sebebi ile ortaya çıkan dopaminerjik sinir sinyallerindeki azalmayı dengelemek için ilaç tedavisi etkilidir.
    • Beyin pili ya da beyin stimülasyonu olarak da adlandırılan teknik ile, beynin hastalığa neden olan bölgelerine yerleştirilen uyarım elektrotları ve karın ya da göğüs bölgesinde cildin altına yerleştirilen bataryalar sayesinde hastalığın tipik belirtileri düzeltilebilmektedir.
    • İlaç tedavisine ek olarak kas sertliği ve hareket yavaşlığı gibi belirtilerin düzeltilmesi için beden egzersizleri uygulanabilir.
    • Beden egzersizleri kişilerin kendilerini daha rahat ve iyi hissetmesini, hareket kabiliyeti konusunda cesaret kazanmasını, bilişsel işlevlerin ve hareket kabiliyetinin artmasını sağlar.

    Parkinson hastalığının tedavisinde kullanılan cerrahi yöntemler her zaman hastalığın tamamen ortadan kalkmasını sağlamaz. Cerrahi yöntemler ile tedavi edilmiş olan hastaların büyük çoğunluğu ameliyat sonrasında ilaç kullanmaya devam eder.

Download books «Parkinson Hastalığı Nedir? | Doç. Dr. Saliha Eroğlu Demir» fb2

Коментарии