İzmir Parkinson Hastalığı Tedavisi - Egepol Hastaneleri
Parkinson Hastalığı Tedavisi
Parkinson hastalığı titrek felç olarak ilk kez 1817 yılında tanımlanmıştır. Beyin hücrelerinde kayıp ile ilerleyen, erkeklerde daha sık görülen ve yavaş ilerleyen bir hareket bozukluğu olarak tanımlanmaktadır. En sık 40 ile 70 yaşları arasında görülmektedir. %5’lik bir oranla 20 ile 40 yaşlarında ortaya çıkabilmektedir.
Parkinson Hastalığı Nedir?
Beyinde dopamin adı verilen, beyin hücrelerinin birbiri ile haberleşmesini sağlayacak olan maddeyi üreten hücrelerin bozulması sonucunda Parkinson hastalığı ortaya çıkmaktadır. Beyinde dopamini üreten hücreler hareketin kontrolünden, uyumundan ve akıcılığından sorumlu olmaktadır.
Kişilerin hareketlerinde yavaşlama, dinlenme durumunda iken titreme, psikiyatrik rahatsızlıklar ile kendini belli eden Parkinson hastalığı genellikle 60 yaşındaki kişilerde görülen bir rahatsızlıktır. Bazı genetik sebeplerle 40 yaşlarında da görülme olasılığı bulunmaktadır. Tedavide ilk olarak ilaç tedavisi uygulanır. Bazı kişilerde ilaç yetersiz kalmaktadır. Bu kişilerde beyin pili yöntemi tercih edilir.
Parkinson Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Her hastalıkta olduğu gibi Parkinson hastalığında belirli semptomlar bulunmaktadır. Beyin sapında dopamin üreten bölgedeki hücre kaybı sebebi ile bu maddenin az salınımı sonucu Parkinson hastalığı oluşmaktadır. Hastaların hareketlerinde belirli azalmalar görülür. Bunun yanında başka belirtiler de vermektedir. Parkinson hastalığı belirtileri şunlardır,
- Yorgunluk
- Bilişsel fonksiyonlarda azalma
- Anksiyete ve depresyon gibi rahatsızlıklar
- Davranış bozuklukları
- Görme ile ilgili bozukluklar yaşanması
- Kilo kaybı yaşanması
- Uyku anormallikleri ve ağrılar
Bunlarla beraber Parkinson hastalıklarda titreme, katılık, hareketlerde yavaşlama, ayakta duruş bozuklukları gibi klasik bulgular da gözlemlenmektedir. Bu hastalık genellikle yavaş bir şekilde ortaya çıkar. Vücuttaki bulgular ile sıklıkla asimetrik olmaktadır. Kademeli olarak hastalığın durumuna göre hastalık ilerleyebilir.
Parkinson Hastaları Ne Yemeli Ne Yememeli?
Parkinson hastalığı, beyinde dopamin üreten hücrelerin kaybı sonucu ortaya çıkan bir nörolojik hastalıktır. Bu hastalığın beslenme ile ilgisi olduğu düşünülmektedir. Parkinson hastaları, uygun beslenme planı ile yaşam kalitelerini arttırabilirler.
Parkinson hastalarının yememesi gereken gıdalar arasında, proteinler öne çıkar. Proteinler, levodopa adı verilen Parkinson ilacının etkisini azaltabilir. Bu nedenle, hastaların ilaçlarını almadan önce protein ağırlıklı gıdalar tüketmemeleri önerilir. Ayrıca, sodyum tüketimi de sınırlandırılmalıdır, çünkü fazla tuz, ilaçların etkisini azaltabilir.
Parkinson hastalarının tüketmesi gereken gıdalar arasında, antioksidanlar öne çıkar. Antioksidanlar, beyindeki hücrelerin oksidatif stresle mücadelesine yardımcı olur ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatır. Bu nedenle, meyve, sebze ve baharatlar gibi antioksidanlar açısından zengin gıdaların tüketilmesi önerilir. Ayrıca, lifli gıdalar da sindirim sistemi sağlığına yardımcı olur ve kabızlık gibi sorunların önlenmesine yardımcı olabilir.
Sonuç olarak, Parkinson hastaları, protein ağırlıklı gıdalardan kaçınmalı ve antioksidanlar açısından zengin gıdalar tüketmelidir. Bu sayede, hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir ve yaşam kalitelerini arttırabilirler. Ancak, her hasta farklı olduğundan, beslenme planı uzman bir diyetisyen tarafından belirlenmelidir.
Parkinson Hastalığı Tedavisi Nasıl Uygulanır?
Parkinson tedavisinde ilk uygulanan yöntem ilaçla tedavidir. İlaç tedavisinde amaç, beyindeki dopamin maddesinin üretim açığının kapatılmasıdır. İlaçlar var olan şikayetlerin azalmasını sağlar. Fakat hastalığın ilerlemesini önlememektedir. Bu sebeple günümüzde Parkinson hastalığının kesin bir tedavisi bulunmamaktadır.
Eğer hastalık ilerliyor ve düzelmiyorsa cerrahi tedavi uygulamalarına da başvurulabilir. Cerrahi tedavide beyin pili ve beyne lezyon cerrahisi olmak üzere iki farklı seçenek bulunmaktadır. Beyin pili yöntemi ile etkiler önemli ölçüde azalmaktadır. Bu sayede kişinin günlük hayatı da düzene girmektedir.
Parkinson hastalığında erken teşhis çok önemlidir. Uygun ve doğru ilaç seçimi, fizyoterapi ve egzersiz bu hastalık için çok önemlidir. Egzersiz sayesinde yürüyüş, denge ve duruşlar düzeltilebilmektedir. Depresyon, durgunluk ve kabızlık gibi başka şikayetler de var ise psikolojik ve fizyolojik tepkileri de egzersiz yapmak olumlu etkilemektedir.
Beyin Pili Tedavisi Nasıl Uygulanır?
Bu tedavide ilk olarak hastanın MRI çekimi gerçekleştirilmektedir. Hastanın kendi bulgularına göre belirlenecek olan beyin pilinin konulacağı hedef MR üzerinde belirlenmektedir. Ameliyat sabahı lokal anestezi ile hastanın kafasına çerçeve yerleştirilmektedir. Hastanın beyin tomografisi çekilerek MR görüntüsü birleştirilir ve hedef koordinatlar düzenlenir. Daha sonra ile hasta ameliyata alınmakta ve iki aşamalı operasyon başlamaktadır.
İlk olarak hasta uyutulmadan lokal anestezi ile belirlenen koordinatlara göre uzun çubuklar hedefe yönlendirilmektedir. Bu aşama hasta ile konuşulmaktadır. Beyin hücrelerinin sesleri kayıt edilerek takip edilir ve hedefin doğru olduğu teyit edilmektedir.
Bulgularda düzelme görüldüğü alana kalıcı olarak 2 tane elektrot çubuk yerleştirilir. Daha sonra hastanın kafasına çerçeve çıkarılır. Daha sonra hasta tamamen uyutulur ve ameliyatın 2. aşamasına geçilmektedir. Yerleştirilen çubuklar cilt altından köprücük kemiğinin alt kısmında yerleştirilmiş pil ile uzatma kablosu ile birleştirilmektedir.