Bu hastalık dünya reçete şampiyonu - Prof. Dr. Timur Timurkaynak
Bu hastalık dünya reçete şampiyonu
Yüksek tansiyon dünyada en çok görülen ama tedavi edilebilen hasta sayısı oldukça düşük bir hastalık. Tedavide sarımsağın bilimsel olarak kanıtlanmış bir yararı yok. Dil altı ilaçlardan uzak durulması gerekiyor.
Hipertansiyon (yüksek tansiyon) hastalığının görülme sıklığı nedir?
Yüksek tansiyonu günümüzde dünyada en sık görülen hastalıktır. 1 milyarın üzerinde insan yüksek tansiyon hastasıdır. Dünyada en çok reçete hipertansiyon için yazılmaktadır. Türkiye’de 6 milyon hipertansiyon hastası bulunmaktadır. 18 yaşın üzerindeki insanların üçte biri hipertansifdir. Yaş ilerledikçe bu oran artar. 50 yaşından sonra neredeyse toplumun yarısında yüksek tansiyon görülmektedir. Bu kadar sık görülmesine rağmen tedavi edilebilen hasta sayısı oldukça düşüktür.
Hipertansiyon hastalık mıdır?
Hipertansiyonun klasik tanımı kan basıncının 140/90 mmHg’den yüksek olmasıdır. Hipertansiyon bir hastalık değil çok daha geniş hastalıklar yelpazesinin bir bulgusu olarak kabul edilmektedir. İlerleyici kalp ve damar hastalıkları grubunun belirtisidir. Tansiyonun yükselmesi, damar yapısının sertleştiği ve damarın normal gevşeme fonksiyonlarını gösteremediği anlamına geliyor. Damarlar, içindeki yüksek basıncı tüm organlara taşır. Kalbe taşıdığı yüksek tansiyon kalp damarlarını ve kalp kasının kasılmasını bozar. Kalp, yüksek basınç altında çalışmak zorunda kaldığından giderek kalınlaşır.
TEDAVİ AKSARSA İÇ ORGANLAR ZARAR GÖRÜR
Kişi, ömür boyu hipertansiyon ile yaşamak zorunda mı kalıyor?
Hipertansiyon kronik, yani yaşam boyu süren ve ilerleyici bir hastalıktır. ‘İki kutu ilaç içtim tansiyonum normale döndü’ diye bir şey söz konusu değildir. Tanı konulduktan sonra ömür boyu tedavi gerektirir. Tedavi kesildiğinde tansiyon yine yükselerek tüm organlara hasar vermeye devam eder. Hasta ömür boyu ilaç kullanmalı ve sağlıklı yaşam tarzını benimsemeli ve uygulamalıdır.
Kimler hipertansiyon adayıdır?
Hipertansiyonun tek bir nedeni yoktur. Birçok faktör bir araya gelerek kan basıncını yükseltir. Bunlar arasında genetik, tuz tüketimi, hazır gıdalarla beslemek, egzersiz yapmamak, kilo almak, uyku apnesi sayılabilir. Tüm bu nedenlerin aslında yaptığı şey tekdir. Damarlar kasılarak tansiyonu yükseltir. Yukarıda sayılan nedenlerle oluşan hipertansiyona birincil veya esansiyel yüksek tansiyon denir. Bunların yanı sıra ikincil nedenlerle oluşan hipertansiyon da vardır. Ancak bunun görülme sıklığı yüzde 1’den daha düşüktür. Tiroid, böbrek üstü bezi, beyindeki hipofiz bezi, kortizol hormonlarındaki bozukluklar, böbrek damar darlıkları gibi nedenlerle de tansiyon yükselir.
İkincil yüksek tansiyonun tedavisi var mıdır?
Öncelikle tansiyon tanısını koyarken bu bozukluklarda göz önüne alınmalıdır. İkincil yüksek tansiyon tanısı konduğunda altta yatan hormonal bozukluk düzeltilerek tansiyon tedavi edilebilir.
Belirtiler, başka hastalıkların belirtileriyle karıştırılabiliyor mu?
Baş dönmesi belirtisi vertigo hastalığı ile, burun kanması varsa burunla ilgili hastalıklarla karıştırılabilir. Ancak muayene sırasında tansiyonu ölçülmesi tanıyı kolaylaştıracaktır. Ancak unutulamaması gereken nokta baş ağrısı ya da burun kanmasının tansiyondan olabileceği gibi bulguların varlığı da tansiyonu yükseltebilir. Bu ikisinin ayrımı önemlidir.
SARIMSAK VE DİL ALTI İLAÇ KULLANMAYIN
Belirtiler karşısında hastaların en sık yaptığı yanlışlar nelerdir?
Hastalar her türlü şikâyetlerinde önce tansiyonlarını ölçmektedirler. Eğer tansiyon yüksek ise sarımsak, limon suyu gibi şeylerle tansiyonlarını düşürmeye çalışmaktadırlar. Ancak bu yöntemlerin bilimsel bir yanı yoktur ve tansiyonu düşürmez. Yine sıklıkla yapılan yanlışlardan biri dil altı tansiyon ilaçları kullanmaktır. Dil altına alınan ilaç çok hızlı emileceğinden tansiyonu da çok hızlı düşürür ve bu da hem beyin hem de kalp için oldukça sakıncalıdır. Tansiyon kesinlikle hızlı düşürülmemelidir. İlla ilaç alınacaksa bu dil altı olarak değil içerek alınmalıdır. Eğer tansiyon yüksek ise 10-15 dakika dinlenip sakinleşerek tekrar tansiyon ölçülmeli ve yine yüksek ise bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
Yüksek tansiyon hangi yaş aralığında ortaya çıkıyor?
Hipertansiyon 18 – 50 yaş aralığında görülür. Genç yaşlarda ortaya çıkan tansiyon yüksekliği bir takım hormonal bozukluklara bağlı olabilir. Özellikle de çok yüksek değerler görülüyorsa mutlaka altta yatan bir neden araştırılmalıdır. Hipertansiyon eğer kontrol edilmez ise yıllar içinde tüm organ sistemlerinde hasara yol açar. Bu nedenle ilk kontrol 18 yaşında yapılarak erken teşhis edilmelidir.
BU DEĞERLER GELECEKTEKİ ADAYLARI BELİRLİYOR
İdeal tansiyon değerleri nelerdir?
İdeal tansiyon 120/80 ve altındaki tansiyon değerleridir. Eğer tansiyon, tekrarlayan ölçümlerde 140/90’un üzerinde çıkıyorsa hastaya hipertansiyon tanısı koyarız. 120-140/80-90 mmHg değerlerinin arasındaki hastalar da pre-hipertansiyon grubu denir. Pre-hipertansiyon gelecekte hipertansiyon hastası olacak grubu ifade etmektedir. Bu grup için ilaç tedavisi gerekmez ancak yaşam tarzı değişikliği yapmak önemlidir.
TANI İÇİN 24 SAATLİK ÖLÇÜM ÖNEMLİ
Yüksek tansiyon teşhisi nasıl konulur, 1 kez ölçmek yeterli mi?
Hastaların çoğu muayene sırasında heyecanlanırlar ve tansiyonları yüksek çıkar. Ancak hasta evde kendisi tansiyon ölçtüğünde tansiyonlar normal sınırlarda çıkarsa buna beyaz önlük ya da doktor tansiyonu adı verilir. Beyaz önlük yüksek tansiyonunun tedaviye ihtiyacı yoktur. Ancak bu hastalar ilerde hipertansif olmaya adaydırlar. Bu nedenle tek bir ölçümle ölçümle hipertansiyon tansı konamaz. Birçok kez ve uzun süreçte yapılacak tansiyon ölçümleri tanıyı doğrulamak için gereklidir. Günümüzde artık kesin tanı için hastalara otomatik tansiyon cihazı takılarak 24 saat boyunca tansiyon ölçümleri yapılıyor. Sonra bu ölçümler bilgisayarda analiz edilerek 24 saatlik tansiyon dağılımı analiz edilir. Tansiyon cihazı ile takip etmenin mümkün olmadığı durumlarda 1 hafta süresince sabah akşam iki kez tansiyon ölçülerek de tanı konabilmektedir.
Tanı konulurken ileri tetkikler gerekiyor mu?
Ancak tanı konulurken çok sık yapılan bir yanlış, her hipertansiyon hastasında gereksiz yere ileri araştırmalar yapılmasıdır. Hasta ilk değerlendirildiğinde yapılan basit testler ve muayene sonucunda ikincil hipertansiyondan şüphelenilirse ileri tetkikleri yapmak doğru olur.
İkincil hipertansiyon nasıl ortaya çıkıyor?
İkincil hipertansiyon nedenleri arasındaki tiroid bezi, böbrek üstü bezi, beyindeki hipofiz bezi gibi organlar salgıladıkları hormonlar nedeni ile vücutta tuz ve su tutarlar. Aynı zamanda damarlarda kasılmaya yol açarak tansiyonu yükseltirler.
KALP KRİZİ GEÇİRİNCE DOKTORA BAŞVURUYORLAR
Hasta genellikle yüksek tansiyon hangi aşamadayken doktora başvuruyor?
Hastalar genellikle hastalıklarının farkında olmadıkları için çok geç doktora başvururlar. Başvuru nedenleri de daha çok tansiyonun yol açtığı burun kanması, kalp yetmezliği, kalp krizi, felç gibi sorunlarla ilgilidir.
SADECE İLAÇ TEDAVİSİ YETERLİ DEĞİL
Hipertansiyon hastaları nasıl beslenmeli?
Hastalar tuz miktarını azaltmalı, aşırı alkolden kaçınmalı. Hazır ve işlenmiş gıda tüketmemeli, sebze ve meyve alımını artırmalı ancak kilo almamalıdırlar. İdeal kiloya inmek çok önemlidir.
Tedavide ilaç tedavisi yeterli mi?
Hipertansiyon tedavisinde sadece ilaç ve diyet yeterli olmaz. Sağlıklı yaşam tarzını benimsemek de çok önemlidir. Sağlıklı yaşam tarzında düzenli egzersiz yapmak, sigara ve alkolden kaçınmak gereklidir.
"