Depresyon: Türleri, Belirtileri ve Tedavileri
Depresyon: Türleri, Belirtileri ve Tedavileri
Depresyon yaygın görülen, üzüntüye neden olan bir duygudurum bozukluğudur. Üzüntü hissinin yanı sıra kişinin enerjisini, motivasyonunu düşürür, genel refahını bozar. Depresyon bir kişinin dayanabileceği en zorlu zihinsel sağlık koşullarından biridir. Belirtilerinin yanı sıra sıklığına, yoğunluğuna, süresine ve tetikleyicilerine göre farklı depresif bozukluk tipleri mevcuttur.
Depresyon Nedir?
Depresyon, kişinin düşünme, hissetme ve davranış biçimini tüm yönleriyle etkileyebilen bir semptomlar bütünüdür. Depresyon" terimi bir dizi bozukluğu ve semptomu kapsadığından depresyonu tek ve somut bir durum olarak ele almak mümkün değildir, depresyonda olan bir kişiler birbirlerinden farklı hisler içerisinde olabilirler.
Kimler Depresyona girer?
Depresyon her yaştan, ırktan, etnik kökenden ve cinsiyetten insanı etkileyebilir.
Kadınlara erkeklerden daha sık depresyon tanısı konur, ancak erkekler de depresyona girebilir. Erkeklerin duygularını veya duygusal sorunlarını tanıma, bunlar hakkında konuşma ve yardım arama olasılıkları daha düşük olabileceğinden, depresyon belirtilerinin teşhis edilememesi veya yetersiz tedavi edilmesi riski daha yüksektir.
Depresyon Ne Kadar Yaygındır?
Depresyon bu kadar zor bir süreç olmasına rağmen inanılmaz derecede yaygındır, kadınların yaklaşık %8,7'si ve erkeklerin %5,3'ü depresyon yaşamaktadırlar. Neyse ki, depresyon tedavi edilebilen bir durumdur. Ruh sağlığı uzmanları, danışanın arzu ettiği sağlık ve refahı yeniden sağlamak için depresif bozuklukları saptayarak tedavi edebilir.
Depresyon, Üzüntü, Yas Farklı Şeyler Midir?
Tüm insanlar zaman zaman üzüntü yaşar, üzgün hisseder ancak her insan depresif bozukluklar yaşamaz. Birisi işini kaybederse, bir ilişkisini bitirirse ya da sevdiği birini kaybederse üzülmesi normaldir. Ancak bu süreçler depresyonla sonuçlanmak zorunda değildir. Depresyon bu üzüntü ve mutsuzluğun patolojik bir halidir. Depresyon ve üzüntü, semptomların yoğunluğu, süresi ve kişinin hayatı üzerindeki etkisi nedeniyle farklıdır.
Aynı şekilde sevilen birinin kaybında veya başka bir tür kayıpta üzüntü, öfke ve umutsuzluk normal ve beklenen tepkilerdir. Ancak zaman geçtikçe keder ile depresyonu birbirinden ayırmak zorlaşabilir.
Bir kayıp yaşayan herkes depresyona girmez ama çoğu bir yas sürecinden geçer. Yas süreci depresyonla benzer belirtilere sahip olacağı için bu iki durumun karıştırılması mümkündür. Bu karışıklığın önlenmesi adına kişinin yaşadığı sorunları ve şikayetlerini farkında olması, seviyelerini, süresini ve sıklığını bilmesi ve bunları iletmesi önemlidir. Yas her zaman bir uzman müdahalesi gerektirmez, ancak depresyona dönerse profesyonel bir müdahale gerektirecektir.
🧑⚕️ Milda Health Online Terapi ile daha iyi hissetmeye başlayın. Dilediğiniz yer ve zamanda online olarak psikologlarımızla görüşebilirsiniz!
5 Depresyon Türü
Depresyonun birçok farklı türü vardır. Bu koşullar farklılık gösterse de, çökkün duygu durum veya sinirlilik ile birlikte davranış ve düşüncedeki değişiklikler gibi, kişinin beklenen düzeyde işlev görme yeteneğini azaltan ortak noktalara sahiptirler. Depresif bozukluklar arasındaki temel farklar, bunların ne kadar sürdüğüyle, semptomların ortaya çıkmasını tetikleyen olay veya durumlarla ilgili farklılıklar gösterir.
Beş tür depresyon ve depresif bozukluk şunlardır:1
Majör depresif bozukluk (MDB): Çoğu insanın depresyondan bahsederken asıl düşündüğü depresyon türü budur. MDB, en az iki hafta süren beş veya daha fazla depresyon belirtisiyle gelir.
Kalıcı depresif bozukluk (distimi): Tekrarlayan ve düzelen bir depresyon döneminden ziyade, kalıcı ve istikrarlı bir depresif süreçtir. Belirtileri diğer depresyon türlerindekiler kadar yoğun olmayabilir ancak süresi oldukça uzundur. (yetişkinlerde en az iki yıl, çocuklarda bir yıl).
Regl öncesi disforik bozukluk (PMDD): Regl öncesi dönemde başlayan ve regl olduktan sonra belirtileri azalan bir tür disforik bozukluktur. Tekrarlanan hormonal değişikliklerin düşünce, duygu ve davranışlarda oluşturduğu değişiklikler sebeiyle ortaya çıkar. İleri düzeyde olduğu durumda bu belirtiler kişinin ilişkilerini ve sorumluluklarını sürdürmesini imkansız hale getirir.
Yıkıcı duygudurum düzensizliği bozukluğu (DMDD): Çocukları ve gençlerin ağırlıkta olduğu bir bozukluk olan DMDD, üzüntü ve düşük motivasyondan çok öfke ve sinirlilik olarak kendini gösterir. Bu duruma sahip çocuklar sıklıkla öfke nöbetleri geçirebilir ve istenmeyen patlamalar yaşayabilir.
Diğer yaygın depresif bozukluklar: Depresif duygu durum sınıflandırılırken yukarıdaki sınıflamalara girmeyen daha arada kalan çeşitli durumlar olabilir. Bazı durumlarda ilaç kullanımıyla tetiklenen depresif belirtiler yaşanabilirken, bazı durumlarda da tam depresif tanı kriterlerini karşılamayan diğer depresyon belirtileri görülebilir. Bazen depresyon dış kaynaklardan tetiklenirken bazen de içsel nedenlerden (yani endojen ve eksojen depresyon) kaynaklanabilir.
Depresyonun Belirtileri Nelerdir?
Tüm depresif bozuklukların varlığını gösteren ayrı kriterler vardır. Kalıcı depresif bozuklukta semptomların uzunluğu ön plana çıkarken, DMDD artan sinirlilik tanı koydurucudur. Ya da adet öncesi disforik bozuklukta, ruh halinin hormon değişiklikleriyle etkileşimi dikkat çeker. Uzmanlar hangi tanının doğru olduğunu belirlemek için bu gibi alt bilgileri toplarlar.
Klasik depresyon belirtileri majör depresif bozukluğa veya majör depresif bir döneme aittir ve şunları içerir:
- Boşluk, üzüntü, umutsuzluk veya sinirlilik duygularının eşlik ettiği depresif ruh hali
- Daha önce keyif alınan aktivitelere karşı zevk ve ilginin azalması
- Kayda değer bir kilo değişikliği veya iştahta önemli bir değişiklik (kilo kaybı ya da kiloda artış olabilir)
- Gün boyunca çok fazla veya çok az uyumak
- Yataktan çıkamayacakmış gibi hissetmek
- Davranışlarda hızlanma veya yavaşlama hissi
- Değersizlik veya suçluluk hissi
- Ölümü, ölmeyi veya intiharı düşünmek (örn. intihar düşüncesi)
Bir kişinin yalnızca bu semptomları göstermesi yeterli değildir, aynı zamanda bu semptomların en az iki hafta boyunca sürmesi gerekir. Ek olarak, bu depresif niteliklerin, depresyon olarak nitelendirilebilmesi için kişinin evdeki, işteki veya okuldaki aktivitelerini ve günlük işleyişini büyük ölçüde etkilemesi gerekir.
Bazen bu depresif belirtilerin altında tıbbi sağlık sorunlarından, hormon düzensizlikleri gibi sebepler yatabilir. Bu nedenle yeni tanı alan veya belirtileri kötüleşen herkes tam bir tıbbi değerlendirmeye başvurmalıdır. Bu değerlendirme herhangi bir fizyolojik komplikasyon riskinin ortadan kaldırılmasına yardımcı olabilir.
Depresyon Neye benziyor?
Depresyonun birçok yönüyle bireyseldir, dolayısıyla depresyonda olan iki kişi benzersiz belirtiler gösterebilir. Yaş ve cinsiyet gibi faktörler de depresyonun farklı şekillerde görünmesinde önemli faktörlerdir. Bazı insanlar depresyon belirtilerini (gülümseyen depresyonu olarak da bilinir) gizleyebilir ve duygularını içlerinde yaşayarak dışarıya yansıtmayabilirler.
Depresyon ‘bornozuyla yatağına uzanıp ağlayan insan’ şeklinde basmakalıp tasvir edilemeyecek kadar özel bir durumdur. Bu ‘görüntü’ bazıları için doğru olabilir, ancak birinin depresyonda olup olmadığını anlamak her zaman kolay değildir. Bazı insanlar depresyonlarını sinirlilik hali ve öfke nöbetleriyle ifade edebilirler. Bazıları körelmiş bir ifade veya duygusal körelme de gösterebilirler. Özellikle çocuklar ve ergenlerde depresif bir ruh hali yerine sinirli bir ruh hali görme olasılığımız daha yüksektir.
Çocuklarda Depresyon Nasıl Görünür?
Çocuklarda depresyon tamamen farklı bir görünüme sahip olabilir. Küçük çocuklar depresyondayken mide rahatsızlığı gibi fiziksel rahatsızlıklardan daha fazla şikayet edebilirler. Yapışkan, ayrılmaya isteksiz ve endişeli görünebilirler. Bu belirtiler, ayrılık anksiyetesi veya dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu (DEHB) dahil olmak üzere çocuklukta sıklıkla görülen diğer durumlarla karıştırılabilir.
Ergenlerde Depresyon Nasıl Görünür?
Daha büyük çocuklarda ve ergenlerde depresyon genellikle öfke, meydan okuma ve sinirliliğe doğru kayar. Akademik performanslarının düşmesi nedeniyle okulda daha fazla sorun yaşayabilirler. Çoğu zaman sosyal yaşamlarında arkadaşlarından uzaklaşma veya arkadaş gruplarında başka önemli değişiklikler yaşama gibi durumlar görülebilir. Ergenlerde depresyon aynı zamanda anksiyete, yeme bozuklukları ve madde kullanım bozuklukları belirtileriyle de ortaya çıkabilir.
Erkeklerde Depresyon Nasıl Görünür?
Düşük ruh hali, düşük motivasyon ve azalan enerji seviyeleri gibi standart depresif belirtilerin çoğu kadınlarda daha sık beklenen deneyimlerdir. Kadınlar genellikle depresyonla birlikte yüksek düzeyde suçluluk, utanç ve değersizlik duygusu sergiler. Yaşı ne olursa olsun, erkeklerde depresyon daha çok fiziksel belirtiler içerir. Ancak bu demek değildirdir ki erkeklerdeki depresyon ruhsal belirtiler içermez. Benzer duygu durumların erkeklerde de yaşanması mümkündür.
Depresyondaki erkeklerin fiziksel belirtileri şunlar olabilir:
- Kalp sorunları
- Göğüs ağrısı
- Baş ağrıları
- Sindirim sağlığı sorunları
Yaşlılarda Depresyon Nasıl Görünür?
Yaşlı yetişkinlerde depresyonun saptanması gençlere göre daha zordur. Bunu birkaç sebebi olabilir. Başlıca sebeplerinden biri yaşlanmaya bağlı görülen fiziksel sağlık sorunlarının artışıdır. Yaşlı bireylerde yaygın olarak görülen fiziksel sağlık sorunları, depresyon belirtileriyle örtüşebilir. Ağrılar, enerji kaybı ve uyku düzensizlikleri gibi fiziksel rahatsızlıklar, depresyonun belirtileri olarak yanlış yorumlanabilir.
Yaş ilerledikçe fiziksel sağlık sorunlarının artışıyla kişi daha az mobil hale gelir. Emeklilikle birlikte de kişiyi evden çıkaracak zorunlu durumlar azalır, bu kişiler iş arkadaşlarıyla kurduğu günlük iletişimi de kayberler. Bu nedenle, evde daha fazla zaman geçirme eğiliminde olabilirler. Bu durumlar bireyin sosyal izolasyon yaşamasına sebep olabilir. Sosyal izolasyon da depresyonu tetikleyebilen faktörlerdendir. Aynı zamanda sosyal izolasyonun neden olduğu duygusal değişiklikler bazen depresyonla karıştırılabilir.
Yaşlı bireyler bazen depresyonu yaşlandıklarının doğal bir sonucu olarak görebilirler ve bu nedenle belirtileri hafife alabilirler. Yaşlılar ayrıca insanların tepkilerine bağlı olarak üzüntü duygularını da gizleyebilirler. Bu, depresyonun saptanmasını geciktirebilir. Yaşlılık dönemi, eşlerin ve sevdiklerinin kaybedilmesi riskinin de arttığı bir dönemdir. Bu kayıplar, kişiyi depresyona itebilir.
Depresyon Tedavisi Nedir?
Depresyonu yönetmenin en iyi ve en başarılı yolu bir uzmana danışarak tedaviye beraber kararlaştırmaktır. Bazı insanlar ilaçlı tedaviye ihtiyaç duyarken bazılarında yalnızca terapi veya terapi+ilaç kombinasyonuyla başarıya ulaşabilirler. Bu süreci egzersiz, uyku değişiklikleri ve depresyona yardımcı olan gıdalar açısından zengin bir diyet yeme gibi yaşam tarzı değişiklikleriyle desteklemek başarıya ulaşmayı kolaylaştıracak ve çözümün daha kalıcı olmasını sağlayacaktır. Her tedavi seçeneği depresyonu olan her kişi için uygun olmayacağından tedavi her bireye özel olarak ayarlanmalıdır.
Terapi
Depresyon tedavisinde ön saflarda yer alan bir seçenektir. Bu tedavi genellikle depresyonu olan kişinin bireysel, grup veya aile ortamında bir konuşma terapisti ile seanslara katılmasını içerir. Şiddetli depresyon yaşayan kişiler, bir süre yatarak tedavi merkezinde tedaviye ihtiyaç duyabilir.
Terapi, terapistlerin semptomları azaltmak için farklı terapötik teknikler kullanabilmesi nedeniyle çeşitli yoğunluk ve frekanslarda gerçekleşir. Bazı insanlar ayda bir terapiyle ilerleyebilirken, diğerleri depresif bozuklukların belirti ve semptomlarını yönetmek için her gün terapiye ihtiyaç duyabilir. Terapi süresi ve sıklığı uzmanla karşılıklı karara dayanmalıdır.
İlaç tedavisi
İlaç tedavisi, beyindeki nörotransmiterlerin düzeyini ayarlamayı, depresif belirtileri azaltmayı ve genel zihinsel sağlığı iyileştirmeyi amaçlayan başka bir tedavi yöntemidir. İlaç yönetimi, etkinliğini tamamlamak için tek başına veya terapi gibi diğer tedavilerle birlikte kullanılabilir.
Depresyon ilaçları mutlaka psikiyatrist eşliğinde başlanmalı ve sürdürülmelidir. Reçeteli ilaçları kullanan herhangi bir kişi, ilacı her zaman belirtildiği şekilde kullanmalı ve doktorunu hamilelik gibi sağlık değişiklikleri konusunda bilgilendirmelidir. İlaçların aniden durdurulması istenmeyen etkilere yol açabilir, bu nedenle doktor genellikle riski azaltmak için bir ilacı keserken uygun dozlarda azaltarak kesecektir.
Yaşam Tarzı Değişiklikleri
İnsanların kendi başlarına hayat tarzlarını değiştirip düzenleyerek depresyonlarını iyileştirmek için çalışabilecekleri birçok yol vardır. Her ne kadar bu değişiklikler tek başına depresyonu çözemese de, uygulanan tedavinin faydalarını artıracaktır. Etkili yaşam tarzı değişiklikleri arasında depresyon hakkında daha fazla bilgi edinmek, egzersiz düzeyinizi artırmak, alkol ve diğer madde kullanımınızı sınırlamak ve düzenli bir uyku rutini oluşturmak yer alır.
Bu değişiklikleri yapmak depresyonu aniden ortadan kaldırmayacaktır ancak belirtilerin sınırlandırılmasına ve diğer tedavilerin daha etkili olmasına yardımcı olabilir. Hepsinden iyisi, bu sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri diğer profesyonel tedavilerle birlikte kullanılabilir ve istenmeyen yan etki riski sıfırdır.
Depresyon İçin Nasıl Yardım Alınır?
Bir kişi depresyonun semptomları yaşadığını fark ettiğinde profesyonel tedavilere başvurmanın zamanı gelmiştir. Bu durumu tek başına ele almak cazip gelse de depresyon, profesyonel müdahaleyi hak eden ciddi bir ruh sağlığı sorunudur. Birçoğu depresyon tedavisine yönelik yolculuğa bu alanda kişisel veya mesleki deneyimi olan sevilen biriyle konuşarak başlar.
Beklemek semptomların yoğunlaşmasına sebep olur, bu nedenle depresyonu olan kişilerin tedaviye erken başvurmaları sorunun çözümü için çok önemlidir. Bu noktada mutlaka bir uzmanla görüşerek bu süreci nasıl atlatacağınızı konuşmalısınız.
🧑⚕️ Milda Health Online Terapi ile daha iyi hissetmeye başlayın. Dilediğiniz yer ve zamanda online olarak psikologlarımızla görüşebilirsiniz!
Depresyonda Olan Birine Nasıl Yardımcı Olabilirim?
Sevilen biri için yardım almak, karşıdaki kişinin tepkisi kesin olarak ön görülemeyeceği için bazı zorluklar doğurur. Depresyondaki birine söyleyeceğiniz şeyleri hazırlarken, duruma her zaman sevgi, destek ve anlayış açısından yaklaştığınızdan emin olun. Sohbet etmek için kişinin öfkeli olmadığı sakin bir zaman seçin.
Sevdiğiniz kişi ister yetişkin ister çocuk olsun, tedavi sürecini onunla birlikte keşfetmeye istekli olduğunuzu ona bildirin. Sabrınız ve desteğiniz olumlu etkiler yaratabilir.
Depresyon İstatistikleri
Depresyonun yaygın etkisini anlamak için ilgili depresyon istatistiklerini ve kaynaklarını göz önünde bulundurun.
İşte NIMH (The National Institute of Mental Health) tarafından 2017'de derlenen depresyon istatistikleri:
- Bir önceki yıl yetişkin kadınlarda depresyon oranı %8,7 iken, ergen kadınlarda depresyon oranı %20'dir.
- Her yıl genç yetişkinlerin %13,1'i ve ergenlerin %13,3'ü depresif belirtiler gösteriyor.
- Depresyon oranları yaşla birlikte azalır. 26 ila 49 yaş arası kişilerin %7,7'si ve 50 yaş ve üzeri kişilerin %4,7'si depresif belirtiler bildirdi.
- Geçen yıl depresyonu olan yetişkinlerin yaklaşık üçte ikisi, bu duruma bağlı olarak ciddi problemler yaşadığını bildirdi.
- Depresyonu olan yetişkinlerin yaklaşık %65'i terapi ve ilaç tedavisi gibi tedaviler aldı.
- Depresyonlu yetişkinlerin %35'i ve ergenlerin %60'ından fazlası hiçbir tedavi görmedi
Son Olarak
Depresyon, hayatımızın herhangi bir anında kapımızı çalabilen zorlu bir düşman olabilir. Bu zorlu yolculukta yalnız olmadığınızı bilmelisiniz. Her insanın yaşadığı depresyon belirtileri, tetikleyicileri ve deneyimleri benzersizdir ancak bu, başkalarının anlayamayacağı anlamına gelmez. Aksine bu dönemde sevdiklerimizden ve alanında uzman isimlerden yardım almak çözüme adım atmanın en önemli basamağıdır.
Deneyimli ve donanımlı uzman kadromuzla depresyonla mücadele konusunda destek olmak için her zaman yanınızdayız. Eğer siz de depresyon semptomları yaşadığınızı düşünüyorsanız daha fazla bilgi almak veya hızlıca tedaviye başlamak için uzmanlarımızla iletişime geçin.
Unutmayın ki ışık her zaman oradadır, sadece biraz uzanmanız gerek.
"