Migren Tedavisinde Bütüncül Yaklaşım

Migren Tedavisinde Bütüncül Yaklaşım

WhatsApp Image 2021-05-18 at 11.04.50

Migren, yaşam kalitesini düşüren ve günlük yaşam aktivitelerini kısıtlayan hastalıklardan biridir. Toplumda çok sık görülen migrende ağrı tek başına ense, şakak tek taraflı ya da göz çevresinde olabildiği gibi, hareket ettikçe kötüleşen, zonklayıcı karakterde de seyredebilir. Bazen bu ağrıya eşlik eden bulantı, kusma, ışık ve sese olan rahatsızlık hissi ortaya çıkabilir. Auralı migren hastaları ise baş ağrısı atakları başlamadan önce 5 dakika ile 60 dakika arasında değişen “aura” atakları yaşayabilir.

Aura atakları geçici olarak yaşanan nörolojik bir bozukluk olarak bilinir. Geçici olarak yaşanan nörolojik bozuklukta hastalar hem görsel, hem duyusal (kelimeleri bulamama, uyuşma veya karıncalanma gibi) olarak etkilenir. Bunların arasında en sık yaşanan görsel auradır. Görsel aurada hastalar atak öncesinde parlak ışık çakmaları veya görme alanında sorunlarla karşılaşabilir. Özellikle kadınlarda adet döngüsü ile de ilişkili migren atakları çok sık görülmektedir. Migren Tedavisinde kişinin baş ağrılarının sıklığına, şiddetine ve eşlik eden diğer tıbbi durumuna bağlı olarak tedavi planlanır. Migren tedavisinde kullanılan ilaçlar baş ağrısı atakları sırasında ağrıyı ortadan kaldırmada ya da eşlik eden bulantı, kusma gibi belirtileri durdurmada veya sık gelen baş ağrısı ataklarının sıklığını kontrol etmede yardımcı olur.

Akupunktur yaş kupa vb gibi tamamlayıcı tıp yöntemleri ve diyet düzenlemesi ile yapılan migren tedavisinde ise başarı kalıcıdır.

Migren Belirtileri Nelerdir?

Migren atakları genellikle 20 ila 30 yaş arasında başlar, fakat baş ağrısı atakları çocukluk ya da ergenlik döneminde yaşanabilir. Migren atağı dört aşamalı olabilir: prodrom, aura, baş ağrısı ve postdrom dönemleri. Her migren atağında tüm aşamalarla karşılaşılmayabilir.

Prodrom dönem

Baş ağrısı başlamadan bir veya iki gün önce, hastalar yaklaşan migren atağı için uyarıcı küçük değişiklikleri fark edebilebilirler:

  • Kabızlık
  • Ruh hali değişiklikleri, karamsarlık, huzursuzluk
  • Yeme İsteği
  • Boyun tutulması
  • Artan susuzluk ve idrara çıkma
  • Sık esneme

Hastaların büyük kısmı aurasız ataklar yaşar. Auralı hastalarda ağrı öncesinde veya sonrasında nörolojik bozukluklar yaşanabilir. Auralı ataklarda hastalar, dokunma hislerinde güçsüzlük (duyusal), konuşma bozukluğu, görme bozuklukları, uyuşma veya karıncalanma gibi sorunlarla karşılaşabilirler.

Tedavi edilmeyen migren atakları kişiden kişiye değişiklik göstermesi ile birlikte, 4 ila 72 saat arasında sürebilir. Ataklar nadir olabildiği gibi ayda veya haftada birkaç defa da olabilir. Hasta migren atağı sırasında, kalp atışı şeklinde zonklama, mide bulantısı – kusma, ışık – ses ve hatta dokunmaya karşı aşırı hissiyat, bulanık görme, baş dönmesi ve bazı durumlarda baygınlık yaşayabilir.

Postdrome (atak sonrası)

Postdrome sonrasında (atak sonrası), hasta kendini bitkin, tükenmiş ve az da olsa rahatlamış hisseder. Hasta 24 saat içerisinde, güçsüzlük, baş dönmesi, huzursuzluk, ışık ve sese karşı hassasiyet yaşayabilir.

Ne Zaman Bir doktora gitmelisiniz?

Hastalar çoğu zaman baş ağrısını önemsememekte ve doktora başvurmayıp ağrı kesiciler ile baş ağrısını geçirmeye çalışmaktadır. Ancak altta yatan başka bir sebep varsa bu durumun gözden kaçmaması adına baş ağrısında ağrı kesici almadan önce doktor muayenesi gerekmektedir.

Eğer düzenli olarak migren atakları ve belirtileri yaşıyorsanız bunları kaydetmekte fayda vardır. Baş ağrılarınızın ataklarının ve şiddetinin değiştiğini düşünüyorsanız mutlaka en kısa sürede tekrar doktora görünmelisiniz.

Eğer aşağıdaki belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız acil olarak bir doktora görünmelisiniz,

  • Gök gürültüsü gibi ani, şiddetli baş ağrısı
  • Ateş, ense sertliği, kafa karışıklığı, çift görme, uyuşukluk ya da konuşma bozukluğu
  • Özellikle bir kafa travması sonrası gelişen baş ağrısında kötüleşme
  • Öksürük, efor, ıkınma veya ani bir hareketten sonra gelişen bir baş ağrısı
  • 50 yaş üstünde yeni başlayan baş ağrısı,

Migrenin Nedenleri

Migren, sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte genetik veya çevresel faktörlerin ve stresin rol oynadığı bilinmektedir. Atakların ortaya çıkmasında, serotonin de dahil olmak üzere beyin kimyasallarında yaşanan dengesizliklerin neden olduğu düşünülmektedir.

Migren atakları sırasında beyin zarlarında (meninks) ağrıyı ortaya çıkaran bazı kimyasallar salgılanır ve bu da migren ağrısının ortaya çıkmasına yol neden olur.

Migrenin Tetikleyicileri

Migren ataklarını tetikleyebilen birçok unsur vardır:

  • Kadınların yaşamış olduğu hormonal değişiklikler sebebiyle migren atakları ortaya çıkar. Östrojen dalgalanmaları birçok kadının baş ağrılarını tetikleyebilir. Migren öyküsü olan kadınların, östrojen seviyesinde bir azalma yaşandığında adet öncesi ya da devamında baş ağrısı yaşayabilirler. Hamilelik veya menopoza girme dönemi migrenin ortaya çıkmasına neden olabileceği gibi, var olan migren ataklarının seyrini değiştirebilir.
  • Oral kontraseptif (doğum kontrol hapları) ve hormon replasman (yerine koyma) tedavisi gibi hormon ilaçlar da migrenin seyrini kötüleştirebilir.
  • Bazı gıda maddeleri, eskimiş peynir, tuzlu ve işlenmiş gıdalar migreni tetikleyebilir. Birçok yiyecekte bulunan tatlandırıcı aspartam ve koruyucu monosodyum glutamatın, migreni tetikleyebildiği bilinir. Yine magnezyum eksikliği ve mayalı besinlerin fazla tüketilmesi migren tetikleyicilerindendir
  • Yemek düzeninin değişmesi örneğin, öğün atlamak ya da aşırı yemek de migren atağının ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir.
  • İçecekler, Alkol, özellikle şarap ve yüksek kafeinli içecekler migreni tetikleyebilir.
  • Stres, migren ataklarında önemli bir rol oynar. İşte veya ev hayatında yaşanan stres sık migren ataklarının nedenlerinden olabilir.
  • Yüksek sesler, parlak ışıklar ya da güneş ışığına maruz kalmak migren atağını başlatabilirler. Bazı koku çeşitleri örneğin, parfüm de dahil olmak üzere, tiner, sigara dumanı gibi bazı kokular migren atağını tetikleyebilir.
  • Uyku ve uyanıklık düzenindeki değişiklikler de migrenin bilinen tetikleyicilerindendir. Uykusuzluk, aşırı uyku, uyku kalitesindeki bozulmalar ve jet lag gibi durumlar migren atağının sıklaşmasına ya da ortaya çıkmasına neden olabilir.
  • Cinsel aktivite ya da yoğun fiziksel efor migren ataklarını ortaya çıkabilir.
  • Çevredeki havai basınç veya barometrik değişiklikler migreni tetikleyebilir.
  • İlaçlar, nitrogliserin gibi vazodilatörler (damar genişleticiler) veya oral kontraseptifler (doğum kontrol hapları) migreni kötüleştirebilir.

Risk Faktörleri

Aşağıda nedenler, kişide migren ortaya çıkma riskini arttırabilir:

  • Eğer migrenli bir aile üyesi varsa, kişide migren gelişme ihtimali artar.
  • Migren, herhangi bir yaş döneminde ortaya çıkabilir. Ergenlik dönemiyle birlikte hormonal değişiklikler migrenin ortaya çıkmasında önemli bir rol oynar.
  • Kadınlarda migren, erkeklere oranla daha sık görülür. Çocukluk döneminde migren sıklığı erkeklerde daha fazladır, ancak ergenlik dönemi ve sonrasında kızlarda görülme sıklığı erkeklere oranla belirgin olarak artış gösterir.
  • Migrenli kişilerde, baş ağrısı adet döneminin hemen öncesinde veya başlangıcından sonra ortaya çıkabilir.

Hamilelik veya menopoz sırasında da migrenin karakteri, görülme sıklığı değişebilir. Migren genellikle menopoz sonrasında geçer. Bazı kadınlar migren ataklarının gebelik sırasında başladığını ya da kötüleştiğini veya tamamen geçtiğini söyleyebilir. Birçok migren hastasında, gebelik sürecinde migren atakları görülmez. Ancak migren genellikle doğum sonrası dönemde yeniden ortaya çıkar.

Migrenin Neden Olabileceği İstenmeyen Sonuçlar

Bazen migren ağrısını kontrol etmeye çalışmak farklı sorunların oluşmasına neden olabilir,

  • Mide ve bağırsak hastalıkları: Bazı yüksek doz veya uzun bir süre alınan ağrı kesiciler, özellikle karın ağrısı, kanama, gastrit, ülser gibi mide ya da bağırsak hastalıklarına sebep olabilir.
  • Aşırı ilaç kullanımı sonucunda baş ağrısı: Son üç ay içerisinde ayda on günden fazla yüksek doz reçeteli veya reçetesiz ilaç almak ciddi, hiç geçmeyen, sürekli olabilen ilaç aşırı kullanım baş ağrısına neden olabilir.
  • Aşırı ilaç kullanımı baş ağrısı, ilaçların ağrı giderici özelliklerini kaybetmesi ve kendileri baş ağrısına neden olmaya başladıklarında ortaya çıkar. Bu kısır döngü daha fazla ağrı kesici kullanmayı gerektirebilir. Ancak bu da ağrıyı gidermemekle birlikte sadece baş ağrısının daha da kronik hale gelmesine sebep olacaktır. Ayrıca bu durum mide ülserine geçirgen bağırsağa neden olabilir.
  • Kronik migren: Migren atakları süreğen hale gelebilir. Son üç ayda içerisinde ayda 15 gün veya daha fazla ağrılı gün sayısı olan kişilerin kronik migren açısından doktor ile görüşmeleri önerilir.
  • Migren statusu: Migren atağı tedavi edilmezse veya yetersiz tedavi edildiği durumda 4 ila 72 saat sürebilir. Üç günden uzun süren şiddetli migren atakları “migren statusu” denilir.
  • İnfarkt (damar tıkanıklığı) olmadan inatçı aura: Genellikle aura denilen geçici nörolojik bozukluklar baş ağrısı başladıktan sonra geçer. Ancak bazen aura ağrı düzeldikten sonra da devam eder ve bir haftadan fazla sürebilir. İnatçı aura durumunda beyin mutlaka radyolojik olarak MR ile görüntülenmelidir ve beyinde doku hasarı veya başka herhangi bir sorun olmadığı teyid edilmelidir.
  • Migrenöz infarkt (beyin damar tıkanıklığı): Bir saatten daha uzun süren aura olduğu durumda olası beyin damar tıkanıklığı açısından bir nöroloji uzmanı ile görüşülmesi önerilir. Doktorunuz olası beyin damar tıkanıklığı ya da kanamasını dışlamak için beyin görüntülemesi isteyebilir.

Migren klinik bir tanıdır. Hasta hekim görüşmesi sırasında doktor tarafından herhangi bir ileri tetkik yapılmasına gerek olmadan tanı konulabilir. Migren özelliklerine uymayan alışılmadık, farklı özelliklerde ağrı olduğu durumlarda doktor olası diğer nedenleri ekarte etmek için birtakım incelemeler yapabilir.

Laboratuvar testleri ve radyolojik incelemeler sonrasında migren dışında baş ağrısına neden olabilecek nedenler dışlanmış olur.

Migren Nasıl Tedavi Edilir?

Migren tedavisinde kullanılan ilaçlar, baş ağrısı atakları sırasında ağrıyı ortadan kaldırmada ya da eşlik eden bulantı, kusma gibi belirtileri durdurmada veya sık gelen baş ağrısı ataklarının sıklığını kontrol etmeye yardımcı olabilir. Migren tedavisine yönelik birçok ilaç mevcuttur.

Epilepsi, hipertansiyon, depresyon gibi başka hastalıkları tedavi etmek için kullanılan bazı ilaçların, aynı zamanda migreni önlemeye veya rahatlatmaya yardımcı olduğu bilinir.

Migren tedavisinde için kullanılan ilaçlar iki geniş kategoriye ayrılır:

Ağrı giderici ilaçlar: Migren atakları sırasında alınır ve ağrıyı durdurmak için kullanılır.

Koruyucu tedavide kullanılan ilaçlar: Bu tür ilaçlar, migren ataklarının şiddetini veya sıklığını azaltmak için, günlük olarak, düzenli alınır.

Tedavi stratejisi kişinin baş ağrılarının sıklığına, şiddetine ve eşlik eden diğer tıbbi durumuna bağlıdır.

Hamile veya emziren migren hastalarında bazı ilaçların kullanımı bebek açısından uygun değildir. Bazı ilaçlar çocukların migren ataklarında kullanılmaz. Doktorunuz migren atağınız için size en uygun ilacı önerecektir.

Akupunktur migren tedavisinde son derece etkin ve güvenli bir tedavi yöntemidir. Dünya sağlık örgütü migrende akupunktur tedavisini önermektedir. Ayrıca yaş kupa ve sülük tedavisi de migrende uygulanabilen tamamlayıcı tıp yöntemlerindendir.

Migren tedavisinde Aromaterapiden de fayda sağlanır.

Kronik Migren Tedavisi

Kronik migren tanısı son üç ayda süresince ayda en az 15 gün ve üzerinde baş ağrısı olan, gün içinde ağrının en az 4 saat sürdüğü ve ayın en az sekiz gününde bu ağrıların migren tanı kriterlerini dolduracak özellikte olan hastalarda ve bir nöroloji uzmanı tarafından görüşme sırasında klinik olarak konulabilir.

Kronik migren toplumda % 1, 3 - 2, 4 oranında görülen, günlük yaşam aktivitelerinde kısıtlılığa yol açan, kişinin işteki performansını ve aile hayatını etkileyen ciddi bir sağlık problemidir.

Kronik migren hastaları sıklıkla migren tedavi kılavuzlarında önerilen hemen hemen her ilacı denemiş, tedaviler yeterli sonuç vermediği için sürekli ve aşırı miktarda ağrı kesici kullanan ya da ilaçlardan umudunu kesmiş ve şiddetli ağrıyla yaşamanın yarattığı olumsuz psikolojik durumla baş etmek zorunda kalan, bu nedenle ruh sağlıkları da bozulma riski ile karşı karşıya olan kişilerdir. Kronik migren tedavisinde de tamamlayıcı tıp yöntemleri akupunktur yaş kupa ve sülük gerekli vitamin mineral takviyeleri diyet önerileri ile kalıcı iyilik hali sağlanabilmektedir

Benimle İletişime Geçin

Bana bir e-posta gönderebilirsiniz, kısa bir süre içinde sizinle iletişime geçeceğim

"

Download books «Migren Tedavisinde Bütüncül Yaklaşım» fb2

Коментарии