Alzheimer Hastalığı - Asude Yaşam ve Sağlık Merkezi

Alzheimer Hastalığı - Asude Yaşam ve Sağlık Merkezi

Alzheimer Hastalığı

Alzheimer hastalığı toplumun geneli tarafından oldukça merak edilen ve özellikle ileri yaşlı kişiler ve yakınları tarafından sıkça araştırılan bir konudur. Ancak son yıllarda genç yaşta da Alzheimer olan birçok insan vardır. Alzheimer hastalığının en yaygın bilinen belirtisi hafıza kayıpları ve unutkanlıktır. Bu hastalık tıbbi olarak beyin hücrelerinin ölmesinden kaynaklanır. Beyin hücreleri yaşlılığa bağlı olarak ölebileceği gibi başka çevresel ve genetik faktörler vb. sebeplerden de etkilenebilir. Beyin hücreleri, konuşma, bellek, iletişim ve hareket gibi beynin birçok önemli fonksiyonun sağlıklı bir biçimde çalışmasından sorumludur.

Beyin hücrelerinde yaşanan sorunlar doğrudan bu fonksiyonların yerine getirilmesini güçleştirir. Alzheimer hastalığının ilk belirtileri unutkanlık ve kafa karışıklığıdır. Zamanla hastalık ilerler ve konuşma bozuklukları, ciddi ölçüde hafıza kayıpları ortaya çıkabilir. Hastalar kendi evlerinin yolunu bulmakta, yakınlarını tanımakta ve konuşurken doğru kelimeleri bulmakta zorlanabilirler. Alzheimer hastalığının ilk belirtisi demans testi ile test edilmektedir. Bununla birlikte, uzman doktorlar hastaların aile geçmişi ve diğer faktörleri göz önünde bulundurarak ve görüntüleme sonuçları tanı koyabilmektedir.

Alzheimer hastalığını tedavi ile tamamen ortadan kaldırmak mümkün değildir ancak tıbbi tedavi ile hastanın konforunu artırmak amaçlanır. Hastalık ilerledikçe belirtiler şiddetlenir. Hastalığın her evresinde hastalar kendilerine bakmakta ve günlük hayatlarını desteksiz idame ettirmekte zorlanırlar. Genellikle, hastalığın son 3 evresinde kişiler yatağa bağımlı hale gelirler. Bu aşamaya gelindiğinde hastaların enfeksiyon kapmalarının önlenmesi ve doğru şekilde bakım ile desteklenmesi çok önemlidir.

Bu bakım hasta yakınlarının becerilerinin ötesinde olabilir. Bu nedenle, özellikle Alzheimer hastalığı ilerlemiş yaşlılar için bakım hizmeti veren profesyonel merkezler bulunmaktadır. Hasta yakınları hastaları böyle merkezlere götürerek onların olabildiğince konforlu ve sağlıklı yaşamalarına destek olabilirler. Yakınları için uzmanlardan bakım desteği almak isteyen kişiler İstanbul Şişli ve Çamlıca’da bulunan Asude Yaşam ve Sağlık Merkezi ile iletişime geçebilirler.

Alzheimer Hastalığı Nedir?

Alzheimer nedir: Alzheimer hastalığı, beyin hücrelerinin ölmesi sonucu ortaya çıkar. Beyin hücreleri birçok önemli zihinsel ve fiziksel fonksiyonunun yerine getirilmesinden sorumludur. Bu hücrelerin ölmesi ile hastalar bellek ve konuşma gibi konularda aksaklıklar yaşamaya başlar. Bu hastalık demansın bir türüdür fakat demans alzheimer farkını unutmamak gerekir.

Alzheimer Hastalığı Belirtileri

Alzheimer belirtileri kendisini öncelikle unutkanlıkla gösterir. Alzheimer başlangıcı olan kişiler basit şeyleri unutmaktan şikâyet eder. Eşyalarının yerlerini karıştırırlar veya yapılması gereken bazı şeyleri yapmayı atlarlar. Hastalık ilerledikçe bellek sorunlarının şiddeti artar ve kişiler yakın zamanda yaptıkları ve öğrendikleri şeyleri unutmaya başlarlar. Daha ileri evrelerde kişiler yakın çevrelerindeki kişileri hatırlamakta zorlanabilirler.

Alzheimer hastalığı aynı zamanda kişinin zihninde bulanıklığa yol açabilir. Hastalar çevreleri ile iletişim kurmakta zorluk yaşayabilir. Beyin fonksiyonlarının aksaklığa uğramasına bağlı olarak kişilik değişiklikleri, konuşma bozuklukları ve günlük hayatı idame ettirmede güçlükler ortaya çıkabilir.

Alzheimer Hastalığı Testi

Alzheimer hastalığı ile ilgili doğrudan bilgi veren bir Alzheimer testi bulunmamaktadır. Unutkanlık, kafa karışıklığı gibi belirtilerle doktora başvuran hastaların aile geçmişi de dahil olmak üzere tüm öyküsü dinlenir. Uzman hekimlerin demans ile ilgili muayene sonuçlarını bir arada değerlendirip buna göre tanı koyarlar. Hastalığın tespiti için MR gibi başka tanı tekniklerine de başvurulabilir. Kendisinde bu hastalığın olmasından şüphelenen kişilerin doğru tanı, teşhis ve tedavi için uzman doktorlara danışması önerilir.

Alzheimer Hastalığı Tedavisi

Hastalığı tamamen ortadan kaldıran veya hastalığın ilerlemesini durduran bir Alzheimer tedavisi henüz bulunmamıştır. Ancak, uzman doktorlar bu hastalığın ilerlemesini yavaşlatmaya veya belirtilerin şiddetini hafifletmeye yönelik bazı ilaç tedavileri uygulayabilirler.

Alzheimer Hastalığı Evreleri

Alzheimer Hastalığı Nedir: Alzheimer evreleri farklı şekillerde kendini gösterir. Bu hastalığın ilerleme hızı hastadan hastaya değişiklik gösterecektir. Ancak, genellikle Alzheimer hastalığı ilk evrelerinde kendisini basit unutkanlıklar ile gösterir. Kişi kendisinde daha önceye göre daha fazla unutkanlık gözlemleyebilir. Evreler ilerledikçe belirtiler şiddetlenir.

Orta evrelerde kişi her ne kadar kendi kendisine hayatını idame ettirebilse de bazı konularda zorlanmaya başlar. Örneğin, bir önceki gün yaptığı şeyleri veya yediği yemeği unutabilir. Ayrıca, çevresindeki kişiler ile iletişim kurmakta zorlanabilir. Bu evredeki hastalar evlerinin yolunu karıştırıp kaybolabileceği için tek başlarına dışarı çıkmaları tavsiye edilmez. Hastalığın her evresinde hasta bakıma ihtiyaç duymaya başlar.

Tek başına hareket etmekte, konuşmakta, yürümekte zorlanır. Alzheimer hastalığının son evre ölüm belirtileri yatağa bağlı olmak ve ciddi ölçüde hafıza kayıplarıdır. Hastanın her evrede uzman kişilerden bakım desteği alması oldukça önemlidir. Yatağa bağımlılıktan kaynaklı enfeksiyonlar hastalığın son evrelerinde ölümcül olabilir.

Huzurevi hizmetlerinden yardım almak sürecin hem hasta hem de yakınları için daha rahat geçmesini sağlayabilmektedir.

Alzheimer Hastalarının Ömrü?

Alzheimer hastalığı ile 10-15 yıl boyunca yaşayan hastaların olduğu bilinmektedir. Alzheimer hastalarının ömrü tamamen hastalığın seyir hızına bağlıdır ve bu kişiden kişiye farklılık gösterir.

Ancak, hastalık ilerleyip son evrelerine ulaştıktan sonra kişiler palyatif bakıma ihtiyaç duyarlar ve günlük hayatlarını kendi başlarına ve aile fertleri ile idame ettiremez hale gelirler. Bu evrede kişi doğru ve sağlıklı medikal bakım desteği aldığı takdirde yatağa bağlı yaşamaktan kaynaklanan enfeksiyon riskleri azaltılabilir ve hasta daha konforlu bir yaşam sürebilir.

Alzheimer Neden Olur?

Alzheimer hastalığının bilinen net sebepleri bulunmamaktadır. Ancak, yapılan araştırmalarda, yanlış ilaç kullanımı, kimyasal ilaçlarla desteklenen gıdalar ile beslenenlerde, stresli ortamda yaşayanlarda, spor yapmayanlarda, düzensiz beslenemeyenlerde, oksijeni az olan yerlerde yaşayanlarda, alkol ve sigara bağımlılarda, ağır depresyon geçirenler de gibi sebepler sayılmaktadır.

Alzheimer Genetik mi?

Alzheimer genetik mi: Alzheimer hastalığının genetik özelliğinin olduğuna dair uluslararası alanda yayınlanmış bir makale bulunmamaktadır.

Alzheimer Bakım Evi

Alzheimer hastalığının özellikle son evrelerinde hastalar kendi öz bakım ihtiyaçlarını kendileri karşılamakta güçlük çekerler ve her an bakım ve desteğe ihtiyaç duyarlar. Bu dönemde hastanın uzman kişiler tarafından desteklenmesi hastanın konforu ve sağlığı için çok önemlidir. Zira, bu hastalığın ilerleyen dönemlerinde yatağa bağımlı hale gelen hastalar bakımından enfeksiyonlar ölümcül olabilmektedir.

Hastalık bu evreye geldiğinde hasta yakınları uzman kişilerden bakım almasını sağlayarak hastaya destek olabilirler. İstanbul Çamlıca ve Şişli’de yaşlılara hizmet veren Asude Yaşam ve Sağlık Merkezi’nde hastaların sağlığı, konforu ve bakımı önceliklidir. Asude Yaşam ve Sağlık Merkezi’nde hastalar daima uzmanların gözetimindedir. Doktorlar tarafından rutin olarak takip edilirler, yatağa bağlı yaşamaktan kaynaklanan yaraları tedavi edilir, öz bakımı sağlanır, gereken durumlarda yatarak fizik tedavi hizmetleri verilir ve beslenmelerine dikkat edilir. Bunlar hasta yakını tarafından yapılması zor olan ancak Alzheimer hastalarının son evrelerde ihtiyaç duydukları hizmetlerdir. Bu nedenle, hasta yakınlarına hastaların sağlığı ve konforu için hastalığın her evresinde profesyonel destek almaları önerilir.

"
Yasaklanan tedavi yönteminin Alzheimer ı insanlar arasında bulaştırdığı ortaya çıktı

Yasaklanan tedavi yönteminin Alzheimer ı insanlar arasında bulaştırdığı ortaya çıktı

Yasaklanan tedavi yönteminin Alzheimer'ı insanlar arasında bulaştırdığı ortaya çıktı

Yapılan yeni bir araştırma, 1985 yılında yasaklanan büyüme hormonu tedavisi prosedürünün insanlar arasında Alzheimer hastalığının bulaşmasına neden olabileceğini öne sürdü. Ancak uzmanlar hastalığın bu prosedür haricinde bulaşma ihtimal olmadığını vurguladı

Bilim insanları Alzheimer'ın beyinde nasıl yayıldığına yeni bir ışık tuttu. Araştırmacılar, artık yasaklanmış olan bir insan büyüme hormonu tedavisi aracılığıyla hastalığın insanlar arasında bulaştığına dair ilk kanıtı buldu. Nature Medicine dergisinde yayınlanan çalışmada büyüme hormonuyla tedavi edilen hastalar incelendi.

1.848 hastaya uygulanan tedavi yasaklandı

Ancak büyüme hormonu tedavisi prosedüründe deli dana hastalığına neden olan proteinlerle kontamine olmuş kadavra hormonları nedeniyle bazı hastaların daha sonra deli dana hastalığından öldü. Bu durum prosedürün 1985 yılında yasaklanmasını sağladı. Nature Medicine dergisinde yazan Collinge ve meslektaşları, 1959-1985 yılları arasında İngiltere'de en az 1.848 hastaya kadavraların hipofiz bezlerinden elde edilen insan büyüme hormonu verildiğini bildiriyor.

Alzheimer için umutlar yeşeriyor

Araştırmacılar, bulguların hastaların büyüme hormonu tedavisinin amiloid-beta olarak bilinen bir tür proteinle kontamine olduğunu gösterdiğini söyledi. Birbirine yapışarak beyin hücrelerine zararlı plaklar oluşturan bu proteinler, Alzheimer'ın önde gelen nedenlerinden biri olarak görülüyor. Araştırmanın örnekleri çok sınırlı olmakla birlikte bilim insanları Alzheimer'ın başlangıcı için yeni bir mekanizmanın ana hatlarının, hastalık için teşhis ve tedavi geliştirme arayışına bilgi vereceğini söyledi.

Farelere uygulandığında Alzheimer belirtileri gösterdi

Birleşik Krallık'ta bu tür 80 vakadan bazılarının öldüklerinde beyinlerinde Alzheimer hastalığının ayırt edici özelliği olan amiloid-beta adlı bir protein olduğu da tespit edildi. Bu kişilerin Alzheimer semptomları geliştirip geliştirmeyecekleri belirsiz olsa da, diğer araştırmalar bazı hormon partilerinde amiloid-beta bulunduğunu ve bunların farelere uygulandığında Alzheimer benzeri hastalığı tetiklediğini gösterdi.

“Çok nadir ve alışılmadık”

Araştırmanın eş yazarı Prof. John Collinge “Viral viral ya da bakteriyel bir enfeksiyon anlamında bulaşıcılıktan bahsetmiyoruz. Sadece insanlara hastalıklı insan dokusu veya hormonu aşılandığında söz konusu olan bu durum çok nadir ve alışılmadık bir şey” dedi.

Musk: Neuralink'in beyin çipi ilk kez bir insana yerleştirildi

Ekip, yeni çalışmanın Alzheimer'ın prion hastalıklarıyla benzerlikler taşıdığı fikrine ağırlık kazandırdığını, buna ilgili proteinlerin beyne yayılma mekanizmasının da dahil olduğunu söylüyor.


Prion hastalıkları, canlılar arasında bulaş gösterebilen bir mikroorganizma gibi davranan, prion adı verilen protein parçacıklarının neden olduğu bir grup insan ve hayvan hastalığıdır. Deli dana hastalığı prion’a bir örnek.

Prion hastalıkları tipik olarak kendiliğinden ortaya çıkar, ancak daha nadir olarak genetik bir mutasyondan kaynaklanabilir veya enfekte beyin veya sinir dokusu yoluyla bulaşabilir. Araştırmacılar 2017 ve 2022 yılları arasında Ulusal Prion Kliniğine sevk edilen sekiz kişiden elde edilen bulguları rapor ettiler.

5 hastada demans belirtileri görüldü

Hepsi kadavralardan insan büyüme hormonu almış ancak deli dana hastalığına yakalanmadı. Beşinde Alzheimer hastalığı için klinik kriterleri karşılayan demans semptomları vardı ve 38 yaş gibi genç bir yaşta başlamıştı. Bu hastaların üçünde tanı ile uyumlu beyin taramaları, ikisinde ise Alzheimer kriterlerini karşılayan biyolojik belirtiler vardı.

Aşılar Alzheimer riskini azaltıyor

Diğer üç hastadan birinde hafif bilişsel bozukluk vardı, birinde kendi bildirdiği bilişsel zorluklar vardı ve birinde belirti yoktu. Bunlardan ilkinde Alzheimer ile uyumlu postmortem sonuçlar vardı ve ikincisi hastalık için biyobelirteç kriterlerini karşılıyordu. Beş hastanın DNA verileri vardı, ancak yalnızca birinde geç başlangıçlı Alzheimer için genetik bir risk faktörü görüldü ve hiçbirinde erken başlangıçlı Alzheimer'a neden olduğu bilinen genetik varyantlar yoktu.

Tedavinin sonucu olarak bulaşıcı olabilir

Araştırmacılar, hastaların ya kendiliğinden ortaya çıkan ya da genetik riskle bağlantılı olan Alzheimer hastalığı için tipik olanlardan farklı bazı semptomlar gösterdiğini ekleyerek, bunun ya hastalıklarının farklı bir kökene sahip olmasından ya da amiloid-beta'nın farklı türlerinden kaynaklanabileceğini öne sürüyor. Sonuçların, Alzheimer'ın kontamine hipofiz hormonu ile tedavinin bir sonucu olarak ortaya çıkabileceğine dair kanıt sunduğunu söylüyorlar.

"
Demans (Bunama) Hastalığı Nedir?

Demans (Bunama) Hastalığı Nedir?

Demans (Bunama) Hastalığı Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi

Demans hastalığı, genellikle yaşlı bireylerde görülen bilişsel yeteneklerin ciddi şekilde bozulduğu bir nörolojik durumdur. Beyindeki sinir hücrelerinin kaybı veya hasarı nedeniyle ortaya çıkan bu hastalık, günlük yaşamı etkileyen zihinsel fonksiyonların bozulmasına yol açar.

Bu makalede, demans hastalığının ne olduğunu, belirtilerini, nedenlerini ve tedavi yöntemlerini ayrıntılı bir şekilde ele alacağız.

Demans (Bunama) Hastalığı Nedir?

Demans hastalığı, bilişsel fonksiyonların kaybına neden olan ve yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen bir durumdur. Bellek, düşünce, dil, yargılama ve günlük işlevler gibi zihinsel yetenekler zamanla azalır.

Hastalık ilerledikçe, bireyler günlük aktiviteleri gerçekleştirmede zorluk yaşarlar. Demans hastalığı, genellikle ilerleyici bir seyir gösterir, yani zaman içinde semptomlar artar.

Demans Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Demans hastalığının belirtileri, hastalığın evresine göre değişiklik gösterebilir.

Ancak, genel olarak aşağıdaki belirtiler görülebilir:

Bellek kaybı ve unutkanlık Yer ve zaman kavramının kaybı İletişim güçlüğü, dil bozuklukları Karar verme yeteneğinde azalma Günlük aktiviteleri yapmada zorluk Değişen kişilik ve davranış özellikleri

Demans Hastalığı Nedenleri Nelerdir?

Demans hastalığının tam olarak neye neden olduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte, şu faktörlerin hastalığın gelişimine katkıda bulunabileceği düşünülmektedir:

Beyindeki Lekeler: Demans hastalarının beyinlerinde çeşitli lekeler ve anormallikler bulunabilir. Nöron Hasarı: Sinir hücrelerinin zamanla hasar görmesi ve ölmesi sonucu bilişsel yeteneklerde azalma görülebilir. Genetik Faktörler: Aile geçmişi, demans riskini artırabilir. Yaş: Yaş ilerledikçe demans riski artar. Yaşam Tarzı Faktörleri: Sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam tarzı, sigara içmek gibi faktörler demans riskini artırabilir.

Demans Hastalığı Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Demans hastalığının tamamen tedavi edilebilen bir yanı yoktur, ancak semptomların yönetilmesine yardımcı olacak çeşitli tedavi yöntemleri mevcuttur:

İlaç Tedavisi: Doktorunuzun önerdiği ilaçlarla belirtiler kontrol altına alınabilir. Psikoterapi: Bilişsel terapi ve davranış terapisi gibi yöntemlerle hastaların günlük yaşamlarını kolaylaştıracak beceriler kazanması sağlanabilir. Destek Grupları: Hem hastalar hem de bakıcılar için destek gruplarına katılmak duygusal destek sağlayabilir. Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve zihinsel aktiviteler hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir. Bakım Hizmetleri: İlerleyici evrelerde bakım hizmetleri, hastaların günlük ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olabilir. Demans ve Alzheimer Farkı

Demans, bilişsel yeteneklerin bozulduğu genel bir terimken, Alzheimer hastalığı, en yaygın demans türüdür.

Demans, bellek, düşünce, iletişim gibi bilişsel yeteneklerin kaybını ifade ederken,

Alzheimer, beyindeki anormal protein birikimleri nedeniyle ortaya çıkan ve hafıza kaybı, dil zorlukları gibi belirtilerle kendini gösteren spesifik bir demans türüdür.

Demans Hastalığı Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

1) Demans Hastalığı Erken Dönemde Nasıl Teşhis Edilir?

Erken teşhis genellikle bilişsel testler ve beyin görüntüleme yöntemleri kullanılarak yapılır.

2) Demans Hastalığının İlerlemesini Engellemek Mümkün mü?

Ne yazık ki, demansın tamamen engellenmesi mümkün değildir. Ancak sağlıklı yaşam tarzı faktörleri ile ilerlemeyi yavaşlatabilirsiniz.

3) Demans Hastalığı Sadece Yaşlılarda mı Görülür?

Genellikle yaşlı bireylerde görülse de, nadir durumlarda gençlerde de görülebilir.

4) Demans Hastalığına Karşı Koruyucu Önlemler Nelerdir?

Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, zihinsel aktiviteler ve sosyal etkileşim, demans riskini azaltmada yardımcı olabilir.

5) Demans Hastalığına Yönelik Yeni Tedavi Yöntemleri Var mı?

Araştırmalar hala devam etmekte olup, yeni tedavi yöntemleri geliştirme çalışmaları sürmektedir.

6) Demans Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

Demans hastalığının belirtileri bellek kaybı, dil bozuklukları, karar verme güçlüğü gibi bilişsel yeteneklerdeki azalmaları içerir.

7) Demans Başlangıcı Nasıl Anlaşılır?

Demans hastalığının başlangıcı, unutkanlık, iletişim zorlukları, yer ve zaman kavramı kaybı, karar verme güçlüğü, kişilik değişiklikleri ve günlük aktivitelerde zorluk gibi belirtilerle anlaşılabilir.

8) Alzheimer ve Demans Aynı Şey mi?

Evet, Alzheimer hastalığı ve demans aynı şeyi ifade eder. Alzheimer hastalığı, en yaygın demans türüdür ve demans terimi, bilişsel yeteneklerdeki genel bozulmayı tanımlamak için kullanılır.

9) Demans Hangi Yaşlarda Başlar?

Demans genellikle 65 yaş ve üstü bireylerde daha sık görülse de, nadir durumlarda daha genç yaşlarda da başlayabilir.

10) Demans Hastalarının Ömrü ne Kadardır?

Demans hastalarının ömrü, hastalığın tipine, tedaviye ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir. Ancak genellikle demans hastalığı ilerleyici bir hastalık olduğundan, hastalığın ilerlemesi ve semptomların şiddeti yaşam süresini etkileyebilir. Hastaların bakımı, sağlık durumu ve yaşam tarzı faktörleri de ömrü etkileyebilir.

Son Güncelleme: 17 Oca 2024

DİKKAT!
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

"
Eskişehir Nöroloji Uzmanı, Demet Özbabalık Adapınar Hasta Bilgilendirme Sayfası

Eskişehir Nöroloji Uzmanı, Demet Özbabalık Adapınar Hasta Bilgilendirme Sayfası

Alzheimer: Tanı, Belirti ve Tedavisi

Yaşam süresinin uzamasıyla daha sık karşılaşılan ve bir beyin hastalığı olan Alzheimer, halk arasında herkeste zaman zaman görülebilen basit unutkanlıkla karıştırılabiliyor. Çağın en korkutucu hastalıklarından olan, yavaş başlayıp zamanla kötü hale gelen Alzheimer'ın erken tanısının önemine değinen Eskişehir Alzheimer Derneği Başkanı ve Acıbadem Eskişehir Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Demet Özbabalık Adapınar, hastalığın beynin bellek, düşünce ve konuşmadan sorumlu bölgelerini etkilediğine değindi.

21 Eylül'ün 1994 yılından bu yana toplum farkındalığını artırma günü olarak belirlendiğini ifade eden Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Adapınar, “Yaşlı populasyonunun neredeyse kendi alanında en çok görülen hastalıklarından birisi. Uzun yaşamın da bir bedeli gibi duruyor. Özellikle 60-65 yaşın üzerinde toplumda sağlıklı yaşlanmaya çalışan bireyler artık Alzheimer ile ilgili bir korku ve endişe duymaya başladı. Beyni etkileyen, uzun süreli, harap edici, çok da kesin bir tedavisi olmayan bir hastalık. Ne yapıyor beyinde? Özellikle hücreler arasında ve hücrenin içinde bir takım değişiklikler yaparak o bölgeyle ilgili fonksiyon kaybına yol açıyor. Bunlar daha çok bellek bölgeleri, yani hatırlama bölgeleri. Hastalığın en önemli belirtisi unutkanlık. Unutkanlık hastalığın ilk dönemlerinde kısa unutkanlık halinde yani biraz önce ya da akşam yaptığını unutmak, bununla ilgili bilgi verememek şeklinde başlıyor. Ama daha sonraki dönemlerde unutkanlıkla ilgili durum biraz daha sıkıntılı oluyor. Hasta artık geriye dönük hayatıyla ilgili çok büyük belirsizlik ve bilgisizlikle yaşamaya başlıyor. İkinci en önemli bulgu da artık sıradan yapılan birçok işlemi yapamıyor. Yani günlük yaşam aktivitesiyle ilgili bir bozukluğu var. Hepimizin çok kolay olduğunu düşündüğümüz bazı durumlar, kapıyı açmak, ev süpürmek, çekiçle çiviyi çakmak, müzik söylemek, çay içmek ya da tuvalete gitmek bunların hepsi birer belirsiz durum halini taşıyor” dedi.

20 YIL ÖNCEDEN TESPİT EDİLEBİLİYOR

Bunamaya yol açan Alzheimer hastalığında erken teşhisin önemli olduğunu aktaran Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Demet Özbabalık Adapınar, şunları dile getirdi:
“Bugün yeni bir sınıflama var Alzheimer ile ilgili. Yani biz her ne kadar 65 yaşın üzerindeki bir hastalık olarak bahsetsek de şunu biliyoruz ki beyinde bu hastalığı yapan her ne ise tüm bulgular 20 sene öncesinden başlıyor. Artık elimizde bu hastalıkla ilgili kanıtlarımız, yani 20 yıl öncesinde de tanıyla ilgili bilgilerimiz, bulgularımız var. Kişilerin beyin omurilik sıvılarını, bel sıvılarını test ederek o bulguları biliyoruz. Yani kişinin daha sonra Alzheimer hastalığına yakalanıp yakalanmayacağı hakkında fikir yürütebiliyoruz. Tedavisi olmayan bir hastalığı bu kadar erken bilmek ne işimize yarar? Aileyi bilgilendirmeye yarar. Ailedeki diğer bireyleri hastalıkla ilgili hazır hale getirmek. Böyle bir hastalıkla mağdur olmuş, ailelerinde Alzheimer hastası olan, en azından şüpheleri olan kişilerin bununla ilgili ilgili kurumlara, bu konuyla uğraşan kişilere başvurarak erken tanı için mutlaka bilgi almaları onlar için iyi bir gelecek vaat eder.”

Bu yazı ilk olarak sözcü gazetesinde yayınlanmıştır.

"
Unutkanlık Normal Bir Yaşlanma Belirtisi Olmayabilir Alzheimer Hastalığını Tanıyın, Tedavi için Geç Kalmayın – Yakın Doğu Üniversitesi

Unutkanlık Normal Bir Yaşlanma Belirtisi Olmayabilir Alzheimer Hastalığını Tanıyın, Tedavi için Geç Kalmayın – Yakın Doğu Üniversitesi

Alzheimer: Tanı, Belirti ve Tedavisi

Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü'ne açıklamalarda bulunan Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Nöroloji Bölümü Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Bahar Kaymakamzade Çulhaoğlu Alzheimer hastalığını anlattı.

Erken Tanının Önemi
65 yaşından sonra her sekiz kişiden birinde görülen Alzheimer hastalığı, 85 yaşından sonra her iki kişiden birinde görülmektedir. Bu kadar sık görülen, hem hastanın hem de ailenin yaşam kalitesini ciddi derecede bozan bir hastalık olmasına rağmen halen hem dünyada hem de ülkemizde yeterince tanınmamakta, Alzheimer hastalarının en az %50’si tanı ya da tedavi almadan hayatını kaybetmektedir. Bunun en önemli nedenlerinden biri de yaşlanınca unutkanlığın ‘normal’ olduğu düşüncesidir. Alzheimer hastalığının geç tanınması ve tedavinin geç başlanması hastalığın seyrini kötü etkilemektedir.

Demans (Bunama) Nedir?

Demans, genellikle ileri yaşlarda ortaya çıkan, hafıza, konuşma, uygun davranma, yön bulma, hesap yapma gibi zihinsel işlevlerin sıklıkla yavaş bir seyirde ilerleyici olarak kaybedildiği nörolojik bir hastalıktır. Her unutkanlık demans değildir. Hafıza yanında başka becerilerin (konuşma, alet kullanma vb.) kaybının da olması ve kişinin günlük hayatının etkilenmesi durumunda karşılaştığımız tabloya demans denebilir.

Demansın Belirtileri
Bellek kaybı yanında, edinilmiş becerileri (örneğin giyinme, düzgün bir biçimde yemek yeme, alet kullanma becerilerini) yapmakta güçlük, kişilik-davranış değişiklikleri, dili kullanmada, konuşulanları anlamada bozukluk, yol bulamama, hesap yapamama, içe kapanma, canlı hayaller görme demansın belirtileri olabilir. Hastalığın erken dönemlerinde, bu belirtilerin birkaçı olabileceği gibi hastalığın seyri sırasında yeni belirtiler tabloya eklenebilir. Başlangıçta daha hafif düzeyde olan şikayetler, zaman içerisinde ağırlaşabilir.

Alzheimer Hastalığının Nedeni Nedir? Demans Ve Alzheimer Aynı Şey Midir?
Alzheimer hastalığı beyin hücrelerinin programlanandan daha erken, yaşa göre beklenenden daha hızlı küçülmesi ve kaybı nedeniyle olmaktadır. Alzheimer hastalığı bulaşıcı bir hastalık değildir, bir kanser hastalığı değildir. Alzheimer bir demans çeşididir ancak her demans Alzheimer hastalığı değildir. Alzheimer dışında demansa neden olan birçok hastalık ve durum mevcuttur.

Alzheimer Ve Demans Görülme Sıklıkları
Alzheimer hastalığının görülme sıklığı yaş ile artmaktadır. 65 yaş üstü her 8 kişiden birinde, 85 yaş üzerindeki kişilerde ise her iki kişiden birinde görüldüğü bilinmektedir.

Demans Kimlerde Sıklıkla Görülür, Kimler Risk Altındadır?
Ailede demansı olan birey olması, beyin damar hastalığı için risk faktörleri (yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, şeker hastalığı) olması, sık kafa travması geçirmek, düşük eğitim seviyesine sahip olmak, en önemlisi de ileri yaş (özellikle 80 yaş üzeri) demans için risk faktörleridir.

Alzheimer Hastalığı Haricine Başka Demans Çeşitleri Var Mıdır?
En sık görülen demans tipi Alzheimer hastalığı olsa da, daha nadir görülen demans tipleri de vardır. Bunlar arasında geçirilmiş eski felçlere bağlı beyinde olan hasar sonucu olan demans, beynin ön ve şakak loblarını etkileyen Frontotemporal demans, vitamin eksikliklerine bağlı demanslar, beyinde su toplanması ile ilişkili demans ve enfeksiyonlara bağlı demanslar sayılabilir.

Alzheimer Genetik Bir Hastalık Mıdır?

Genel olarak, Alzheimer hastalığına yakalanma riski, eğer ebeveynlerden biri bu hastalığa sahipse topluma göre biraz daha yüksektir. Şu an Alzheimer hastalığının kalıtımla nasıl geçtiği konusunda çalışmalar devam etmektedir. Kalıtım yanında başka faktörlerin de ortaya çıkmasına katkıda bulunduğu düşünülmektedir. Çok nadir (yaklaşık 100 hastanın 5'inde) olmakla birlikte ırsi formları mevcuttur.

Yaşlılık İlişkili Unutkanlık, Demans Başlangıcı Adı Verilen Tablolar Nedir?

Yaşlanma ile kişilerde ılımlı bir unutkanlık olabilir. Bu durum ilerlemediği sürece herhangi bir hastalığa yol açmaz. Bu durumun mutlaka demanstan ayırt edilmesi için bir Nöroloji uzmanı tarafından değerlendirilmesi ve bu tip hastaların ilerleme olup olmadığı konusunda periyodik olarak takip altında olması gereklidir.

Hafif kognitif bozuluk (hafif hafıza bozukluğu) halk arasında Alzheimer başlangıcı olarak adlandırılan tabloda, hastanın kendisinin hafıza ile ilgili belirgin bir yakınması yoktur. Genelde ailesi daha önce yaptığı işlerde bir miktar zorlanma yaşadığını belirtir. En çok merak edilen konu bu tablonun demansa dönüşüp dönüşmeyeceğidir. Her yıl bu tabloya sahip 10 hastadan birinin demansa dönüştüğü belirtilmektedir. Bu nedenle hastaların düzenli takibi gereklidir.

Demans Teşhisinde Neler Yapılır?
İlk önce hasta ve mutlaka onu iyi gözlemleyen yakını ile görüşme yapılır. Hayatında nelerin değiştiği, neleri unuttuğu sorgulanır. Daha sonra hafızanın, işlem yeteneğinin, şekilleri kopyalama becerisinin ve daha birçok beyin işlevinin kontrol edildiği nöropsikolojik testler uygulanır. Mutlaka her hastada tedavi edilebilir unutkanlık sebebi olabilecek tiroid hormonlarına ve vitamin B12 düzeyine bakılmalıdır. Hastanın demansı olduğu kanaatine varılır ise Beyin MRG’si planlanır. Beyinde bir küçülme var mı ya da neresinde küçülme olduğunu incelenir. Ayrıca PET dediğimiz beynin çalışmasını gösteren tetkikler de kullanılabilir. Bu tetkikler ile tanı desteklenmiş olur.

Unutkanlığın Tedavisi Var Mıdır?
Bazı nedenlere bağlı olarak gelişen demansların kökten teadavisi olabilir. Bunlar arasında tiroid hormonlarının az salgılanmasına bağlı unutkanlık, beyinde sıvı birikmesine bağlı ortaya çıkan unutkanlık, özellikle B12 olmak üzere vitamin eksiklikleri yer alır. Alzheimer hastalığında henüz kesin bir tedavi olmayıp, amaç ilerlemenin yavaşlatılmasıdır. Bu amaçla Alzheimer hastalarında kullanılan ilaçlar sinir hücreleri arasındaki iletimde yer alan hafıza ile ilgili maddelerin aynı düzeyde kalmasını sağlamaya yardımcıdır. Alzheimer hastalığı tüm dünyada bilimsel çalışmaların en yoğun olarak sürdürüldüğü hastalıklardan birisidir. Çalışmaların devam ettiğini ve mevcut tedavilerin hastanın ve hasta yakınlarının yaşam kalitesini arttırmasının yanında hastaya zaman da kazandırdığını unutmamak gerekir. Demans sürecinde ortaya çıkabilecek davranış değişiklikleri, hayaller, hırçınlıklar ve depresyon gibi durumların ise ilaçlarla kontrol edilmesi mümkündür.

Demansla Karışabilecek Durumlar Var Mıdır?
Doğuştan gelen zeka ile ilgili problemler demans değildir. Demans sonradan gelişen bir hastalıktır. Sık olarak ruhsal problemler, depresyon durumunda hastalar unutkanlık yakınması ile doktora başvurmaktadır. Bu hastalarda hafıza problemlerinden daha ziyade, dikkat dağınıklığı, isteksizlik, ilgi azlığı gibi belirtiler mevcuttur. Ancak bu durumlar demans değildir.

"
Alzheimer’da erken tanı tedavinin etkinliğini artıyor

Alzheimer’da erken tanı tedavinin etkinliğini artıyor

Alzheimer’da erken tanı tedavinin etkinliğini artıyor

Medical Point Gaziantep Hastanesi Nöroloji Uzm. Dr. Figen Şensoy, Alzheimer hastalığında tedaviye erken dönemde başlanmasının uygulanan tedavilerin etkinliğinin daha uzun süreli olabilmesinde etkili olduğuna vurgu yaptı.

MEDİCAL POİNT GAZİANTEP HASTANESİ Haberleri

MedicalPoint Gaziantep Hastanesi öncülüğünde mesane kanseri toplantısı

Uzmanından üst solunum yolu hastaları için önemli uyarı

Çocukluk çağı kanserlerinde tedavi modern teknolojiyle daha etkili

Medical Point Gaziantep Hastanesi'nden gastrit ve ülser açıklaması

Hidronefroz doğum sonrası böbrek yetmezliğine yol açabiliyor

İSTANBUL (AA) - Medical Point Gaziantep Hastanesi Nöroloji Uzm. Dr. Figen Şensoy, Alzheimer hastalığında tedaviye erken dönemde başlanmasının uygulanan tedavilerin etkinliğinin daha uzun süreli olabilmesinde etkili olduğuna vurgu yaptı.

Medical Point Gaziantep Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Şensoy, eylül ayının Dünya Alzheimer Ayı olduğuna dikkati çekerek, Alzheimer hastalığı ile ilgili en önemli risk faktörünün yaş olduğunu belirtti.

65 yaş üstü kişilerde daha fazla görüldüğüne vurgu yapan Şensoy, Alzheimer hastalığının hafızayı, davranışı, düşünmeyi ve sosyal yetenekleri bozarak, kişinin günlük yaşam aktivitelerine engel olacak düzeyde bir bilişsel gerilemeye neden olduğunu belirtti.

Şensoy, Alzheimer’ın en sık görülen bunama nedeni olmasına rağmen tek neden olmadığını belirterek, bunun yanında beyin damar hastalıkları, Parkinson hastalığı, enfeksiyonlar ve sistemik hastalıkların da demansa neden olabileceğini ifade etti.

Şensoy, şunları aktardı:

'Hastalığın zihinsel işlevlerde bozulma, davranışsal belirtiler, günlük yaşam işlevlerinde bozulma şeklinde 3 ana başlıkta toplayabiliriz. Zihinsel işlevlerde bozulma, belirgin unutkanlık: aynı şeyleri ve eski yaşanmış olayları çok sık tekrarlama, kelime bulma güçlüğü, anlama güçlüğü, dikkat ve konsantrasyonda bozulma, yer ve zaman yöneliminde bozulma, planlayabilme yeteneğinde azalma, davranışsal belirtiler, kişilik değişiklikleri, içe kapanma, ilgi azalması, sessizleşme veya çabuk sinirlenme, olayları yanlış yorumlama (hezeyan), olmayan şeyleri görme veya duyma (halüsinasyon), hırçınlık, saldırganlık huzursuzluk, uyku bozuklukları (dalamama, sık veya vakitsiz uyanma), takıntı veya inatlaşma, toplum içinde uygunsuz davranışlar, günlük yaşam işlevlerinde bozulma, para hesaplama fonksiyonunda bozulma, kişisel bakımda zorlanma ve giyinme alışkanlığında değişme, yemek yeme yemek yapma gibi temel işlevlerde bozulma olarak kendini göstermektedir.'

Şensoy, Alzheimer hastalığının teşhisinde hasta ve hasta yakınlarından detaylı bir öykü alınmasının önemli olduğunun altını çizerek tanıda beynin görüntüleme yöntemleri ilgili tetkiki ve bir takım nöropsikolojik testlerin yapılarak teşhis konulduğunu kaydetti.

Erken tanının Alzheimer hastalığında oldukça önemli olduğunu belirten Şensoy, tedaviye erken dönemde başlanmasının uygulanan tedavilerin etkinliğinin daha uzun süreli olabilmesinde etkili olduğuna vurgu yaptı.

"
Alzheimer - Beykent Cerrahi

Alzheimer - Beykent Cerrahi

Günümüzde önceki zamanlara göre daha fazla insan, ileri yaşlara kadar yaşayabiliyor, yani doğumdan sonraki yaşam süresi, daha öncesinden hiç olmadığı kadar uzamış durumdadır. Bunun neticesi olarak da bütün dünyada 1995’lerde 542 milyon civarında olan 60 yaş üstü insan sayısının, 2025’de bunun iki katını aşacağı, yani 1. 2 milyarı bulacağı tahmin edilmektedir.

2013’de yayınlanmış bir derlemeye göre hayatta kalma sürelerinin uzaması neticesinde dünyadaki demanslı insan sayısı, 2020’de bugünkünün 2 katına ulaşmış olacak. Yani kaçınılmaz bir biçimde toplum, önümüzdeki senelerde bir demans krizi yaşayacak. Bu durumun öngörülüyor bulunmasına karşın, halen demans riskini artıran ya da azaltan risk faktörleri, bunlara yaşamın hangi zamanlarında maruz kalmanın riski artırabileceği, bu riskleri azaltmaya yönelik tedbirlerin ne zamandan itibaren alınmaya başlanması gerekli olduğu gibi konularda net bilgilere sahip değiliz. Bilinenler, hayatın ortalarında damarsal risk etkenlerine maruziyetin riski artırabildiği, çocukluk çağındaki eğitim ve zeka yüksekliğinin ise riski azaltabileceği ile sınırlı. Dünya genelinde toplumların yaşlanması ve yaşlanan toplumların kaçınılmaz sorunu olan demans (bunama) probleminin giderek artıyor bulunmasına karşın, beynin daha sağlıklı yaşlanması konusundaki bilgilerimiz de halen çok kısıtlı. Bu konu ile alakalı araştırmacıların fikir birliğinde olduğu yalnızca birkaç konu var: Bunlardan biri, 60 yaş sonrası hemen herkezin, hafıza ilk sırada olmak üzere bilişsel yetilerinde kayıp yaşamaya başlayacağı ve bu kayba, beynin yapısındaki bazı değişikliklerin de eşlik edeceği, diğeri ise aerobik egzersizin, zihinsel kaybı yavaşlatacağı ya da geciktireceği.

Alzheimer Hastalığı, beynin evvela hafıza ilk sırada olmak üzere, tüm bilişsel özelliklerinda ilerleyici kayba (demans: bunama) sebep olan, mikroskobik olarak beyinde anormal protein depolanmasıyla karakterize bir hastalığıdır. Demans, hafıza, lisan, aritmetik işlemlerde güçlük, karar verme yetisi, dikkat ve diğer bilişsel fonksiyonlarda ilerleyici kayıp demektir. Alzheimer Hastalığı en sık görülen demans şeklidir, ama bunun dışında benzer demans tablolarına sebep olan başka rahatsızlıklar da bulunur.

İlerleyen yaşla beraber Alzheimer Hastalığının görülme sıklığı artar ama bu sürecin normal yaşlanmanın kaçınılmaz bir sonucu olmadığı da bilinmelidir. Normal yaşlanma sürecinde beyinde yapısal bir takım değişiklikler olur ama zihinsel yetilerde belirgin bir kayıp söz konusu değildir. Alzheimer Hastalığında ise belirgin olarak “yeni bilgilerin kaydedilmesinde zorluk” vardır.

Hastalığın belirtileri şu biçimde özetlenebilir:

Hafıza problemleri
Düşünme ve nedenselleştirme zorluğu
Karar vermede zorluk
Kelime bulmakta zorluk
Aritmetik işlemlerde zorluk
Kişilik ve davranış değişiklikleri
Eskiden kolaylıkla yapabildiği işlevleri yapma güçlüğü
Kaybolmalar
Takıntılı düşünceler
Tekrarlayan hareketler…

Alzheimer Hastalığı süreci belirli evrelerle karakterizedir:

Erken dönemde, hafif belirtiler vardır, bu sebeple de kolaylıkla atlanabilir. Unutkanlık, yorgunluk, depresyon lehine alınabilecek bulgular, yeni bir şey öğrenme zorluğu, karar verme güçlüğü, davranış değişiklikleri, kelime, isim hatırlama güçlükları olabilir.

Orta evrede, günlük hayatını etkileyecek seviyede sorunlar ortaya çıkmaya başlar. Huzursuzluk, motor becerilerde bozulma, sosyal ilişkilerde bozulma, hesap işlerinde zorlanma, şüphecilik, yön bulma zorluğu, kaybolmalar görülebilir.

İleri dönemde hasta kendi başına yemek yeme, giyinme, temizlik gibi işlerini yapamaz duruma gelir yani bakıma muhtaç olur, ayrıca tek tük kelimelerle konuşma, yürüme zorluğu gibi fiziksel bozukluklar tabloya eklenir. Bu dönemde hayaller görme, devamlı aynı hareketleri tekrarlama, saldırganlık olabilir, mesane ve barsak kontrolü bozulur.

Alzheimer Hastalığı tanısını, tek başına koydurabilecek bir test yoktur. Bunama tablosunun varlığı netleştikten sonra buna neden olabilecek muhtemel durumları dışlamak gerekir. Bunun için, nörolojik muayene, kan testleri, zihinsel özellikleri değerlendiren testler, beyin görüntülenmesi yapılması gerekir. Bazı durumlarda (söz gelimi hastanın 65 yaşından genç olması gibi) özel bazı testler (EEG, SPECT, PET, LP, psikiyatri konsültasyonu gibi) tanıda yardım edebilir. Kan testleri arasında B12, folik asit, TSH seviyelerinin senede bir kontrolü, Alzheimer Hastalığı ile karışabilen bazı vitamin eksiklikleri ya da hipotirodi gibi, tedavi edilebilir durumların tanınması ve tedavi edilmesini sağlayabilmek için önemlidir.

Alzheimer Hastalığının sebebi kesin olarak bilinmemektedir. Ancak yaşın ilerlemesi gibi riski artıran durumlardan bahsedilebilir. 60 yaş üstünde risk artar, 80-90’lı yaşlardan sonra risk sabit kalır. Güncel bilgiler doğrultusunda 65 yaş üstü insanların %13’ünün, 85 yaş üstü insanların ise %45’inin Alzheimer Hastalığı geliştirecekleri tahmin edilmektedir. Kişinin aldığı eğitim süresi hastalığın gelişme riski üstünde etkilidir. En az 12 senelik eğitimin, riski azalttığı ya da tablonun ortaya çıkma süresini geciktirdiği bilinmektedir. Büyük bir kafa travması (bilinç kaybının eşlik ettiği), hareketsiz yaşam biçimi, kontrol altında olmayan tansiyon ya da kan şekeri yüksekliği, iyi tedavi edilmemiş kalp hastalıkları, sigara, alkol kullanımı, madde bağımlılığı riski net olarak artırdığı bilinen faktörler. Bazı genetik özellikler Alzheimer Hastalığının ortaya çıkmasını kolaylaştırır.

Süreç geliştiğinde ise, erken tanı ve mevcut bazı ilaçların düzenli kullanımı ile süreci yavaşlatmak ve bazı bulguların şiddetini azaltmak mümkün olabilir.

"
Alzheimer Nedir? Acıbadem Mobil Sağlık Hizmetleri

Alzheimer Nedir? Acıbadem Mobil Sağlık Hizmetleri

Alzheimer Nedir?

Alzheimer nedir: Alzheimer, beyinde ortaya çıkardığı değişiklikler nedeniyle ilk kez 1907’de Alois Alzheimer isimli bir araştırıcı tarafından tanımlanan, iki zararlı proteinin çökmesi ile ortaya çıkan ve demansın (bunamanın) en sık görülen nedeni olan hastalıktır.

Bütün Demanslar Alzheimer Hastalığı mıdır?

Alzheimer hastalığı, demansın en sık görülen nedeni olmasına karşın tek neden değildir. Beyindeki damar tıkanmaları, bazı beyin kanamaları, belirli beyin iltihapları, sık tekrarlayan küçük kafa yaralanmaları (örneğin boksörlerde olanlar) ve beyinde hücre kaybı ile gelişen bazı başka hastalıklar da demansa yol açabilir.

Alzheimer Hastalığı Hangi Yaşta Görülür ve Sıklığı Nedir?

Alzheimer hastalığı bir yaşlılık hastalığı olup 65 yaş civarında her 100 kişiden 1-3’ünde görülür. Bu görülme sıklığı her 5 yılda bir 2 katına çıkar.

Alzheimer Hastalığı İçin Neler Risk Yaratır?

İleri yaş, düşük eğitim düzeyi, geçirilmiş baş yaralanmaları, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kan yağlarının yüksekliği birinci dereceden bir akrabada Alzheimer varlığı (65 yaş civarında %1 olan riski 2 katına çıkarır), çeşitli genetik bozukluklar (ailede 30’lu, 40’lı yaşlarda bunama hali gösterenler varsa şüphelenmelidir) hastalığın ortaya çıkışına katkıda bulunur.

Alzheimer Nedir ve Belirtileri Nelerdir?

Daima başlangıç bulgusu ve hastalık boyunca önde gelen bulgu unutkanlıktır. Kişi eşyalarını kaybeder, aynı şeyleri tekrar tekrar sorar, ocağın altını ya da kapıyı açık unutabilir. Sonraki dönemde bu belirtilere yeri, zamanı bilememe, kişileri tanıyamama, ev eşyalarını (telefon, televizyon kumandası vb) kullanamama eklenir. Daha sonra hasta saç tarama, diş fırçalama, banyo yapma, yemek yeme gibi temel günlük işlerini de yapamaz hale gelebilir. Hastaların bir kısmında içe kapanma, şüphecilik, huzursuzluk gibi davranış sorunları da eklenebilir. Uyku düzeni, yemek yeme bozulabilir, banyo yapma istenmeyebilir ve hastalığın sonraki evrelerinde tabloya konuşma ve anlama bozuklukları, idrar ve dışkılamanın kontrol edilememesi ve hareket güçlükleri eklenir.

Hastalığa Nasıl Tanı Konulur?

Yeni bazı yöntemler hızla gelişmekle birlikte, halen hastalığın tanısı klinik belirtiler ve demans nedeni olacak başka bir hastalığın olmadığının gösterilmesine dayanır. Bununla beraber yakın bir gelecekte şu an deneysel amaçlı kullanılmakta olan birçok tanı yöntemi, günlük kullanıma da girecek olup hastalar klinik belirtiler ortaya çıkmadan önce de tanınabilecektir.

Hastalığın Bir Tedavisi Var mıdır?

Halen hastalığın kesin bir tedavisi olmamakla beraber, bu hastalıkta beyinde eksik olan asetil kolin maddesini artıran bir grup ilaç ve yine bu hastalıkta hücreler arası boşlukta artmış olarak bulunan glutamat maddesinin aşırı etkisini azaltan bir ilaç kullanımdadır. İleride gerek hastalığın erken dönemde tanısının konulmasına yönelik tetkik yöntemlerinin daha gelişmesi gerekse beyindeki değişiklikleri önleyici ya da ortadan kaldırıcı tedavilerin ortaya çıkması ile bu hastalığa karşı tedavi başarımız daha da artacaktır. Bununla beraber şu an alabileceğimiz en iyi önlemlerin başında orta yaşta ortaya çıkmış yüksek tansiyon, şeker hastalığı ve kan yağlarındaki yükselmelerin erken dönemde tedavisi gelmektedir.

*Blog yazıları ve içerikleri sadece bilgilendirme amaçlıdır. Blog yazılarında tedavi yerine geçen sağlık hizmetlerine yönelik bilgilere yer verilmemiştir. Teşhis ve tedavi için mutlaka doktorunuza danışınız.

08/05/2018 "
Demans ve Alzheimer - Nöroloji | Avcılar Hospital

Demans ve Alzheimer - Nöroloji | Avcılar Hospital

Demans ve Alzheimer

Demans ya da bunama genellikle ileri yaşlarda sonradan ortaya çıkan ve çoğu kez yavaş ilerleyici olan, beynin bilgi, davranış ve gündelik yaşamı sürdürme konularında gösterdiği yetersizliktir. Bu durum genellikle hafıza kaybı ile başlar. Demanstaki bellek problemleri normal unutkanlık ve dikkat dağınıklığından farklıdır. Demansta genellikle kısa zaman önce söylenen ve yeni olan olaylar unutulur. Hastalar eski olayları çok iyi hatırlarken yakın zamandakileri unuturlar.

Demans nedenleri

Demansın pek çok nedeni bulunmakla birlikte en sık olarak Alzheimer hastalığı bu duruma yol açmaktadır. İkinci sırada, vasküler (damarsal) demans denilen, beyni besleyen kan miktarının azalmasına neden olan büyük veya çok sayıda küçük inmeler ve damar tıkanıklıkları sonucunda gelişen demans türüdür. Bu inmeler sonucunda kişinin düşünme, sağduyu, hatırlama ve iletişim kurma gibi yetilerinde bozulma ortaya çıkar.

Demansın diğer nedenleri arasında,

sifiliz, AIDS, metabolik hastalıklar, Creutzfeldt-Jacob hastalığı, Lewy cisimcikli demans, Down sendromu, Huntington hastalığı, Parkinson hastalığı, Frontotemporal demans gibi durumlar bulunmaktadır.

Kafa travması ve beyindeki boşlukların genişlemesi sonucu olan, normal basınçlı hidrosefali gibi durumlar da demans nedenleri arasındadır. Depresyon bazen demansı taklit edebilir.

Demans belirtileri

Demans sadece hafıza problemi değildir. Bellek kaybı yanında,

Edinilmiş becerileri (örneğin giyinme, düzgün bir biçimde yemek yeme, alet kullanma becerilerini) yapmakta güçlük, kişilik-davranış değişiklikleri, dili kullanmada konuşulanları anlamada bozukluk, yol bulamama, aritmetik yapamama, içe kapanma, canlı hayaller görme

gibi bulgular da demansın belirtileri olabilmektedir. Tüm bu belirtiler beynin etkilenme, küçülme yerine göre ortaya çıkar. Ayrı ayrı veya bir arada olabilir. Yaşlanma ile kişilerde ılımlı bir unutkanlık olabilir. “Yaşla-ilintili unutkanlık” ismi verilen bu durum ilerlemediği sürece herhangi bir hastalığa yol açmaz. Buna karşın bu tip hastaların ilerleme olup olmadığı konusunda periyodik olarak takip altında olması gereklidir.

Hafif kognitif bozukluk nedir?

Halk arasında Alzheimer başlangıcı olarak adlandırılan tabloda hastanın kendisinin hafıza ile ilgili belirgin bir yakınması yoktur. Genelde ailesi daha önce yaptığı işlerde bir miktar zorlanma yaşadığını belirtir. Ancak bizim yaptığımız unutkanlık ile ilgili testlerde belirgin bir bozukluk izlenmez. Bu tabloya hafif kognitif bozukluk (hafif hafıza bozukluğu) denir.

Hafif kognitif bozukluk demansa dönüşür mü?

En çok merak edilen ve bizlere sorulan bunun demansa dönüşüp dönüşmeyeceğidir. Bir kısmı dönüşebilir. Yılda bu hastaların 10 hastadan birinin demansa dönüştüğü belirtilmektedir. Bu nedenle hastaların düzenli takibi gereklidir.

Alzheimer hastalığı demans sebebi!

Demansın en sık nedeni olan Alzheimer Hastalığı, erişkinlerde, tüm ırklarda ve her türlü eğitimsel, ekonomik alt yapıda görülmektedir. Bu hastalık için en önemli risk faktörü ileri yaştır. Alzheimer hastalığının görülme sıklığı yaş ile artmaktadır. 65 yaş üstü 100 kişiden 8’inde Alzheimer hastalığı görülmektedir, 85 yaş üzerindeki kişilerde sıklığı %20’dir. Alzheimer hastalığı beyin hücrelerinin programlanandan daha erken ölmesi nedeniyle olmaktadır. Yaşla beraber her kişide beyinde hücre ölümü olmaktadır ama Alzheimer hastalığında bu süreç yaşa göre beklenenden daha hızlı olmaktadır.

Alzheimer nedenleri

Alzheimer hastalığı bulaşıcı bir hastalık değildir, bir kanser hastalığı değildir. Ancak ailede bir veya birden fazla Alzheimer Hastasının olması, bu hastalığa yakalanma riskini artırmaktadır. Kafa travmaları ile Alzheimer Hastalığı arasında paralellik bulunmuştur. Kalp ve damar sağlığını etkileyen yüksek tansiyon, kalp hastalığı, şeker hastalığı ve yüksek kolesterol seviyeleri de damarlarda kan akımını bozarak, beynin kan dolaşımını aksamasına yol açabilirler. Yeterince kanlanmayan beyin hücrelerinde bozulma daha çabuk olabileceğinden, bu durumların kontrol edilmesi bu açıdan önem kazanmaktadır.

Alzheimer hastalığından korunmak mümkün mü?

Alzheimer hastalığından korunmak veya geciktirmek için, vücut ağırlığını korumak, sigara ve aşırı alkolden kaçınmak gerekir. Sosyal topluluklara katılmak ve çevreye ilgili kalabilmek, vücuda ve akla egzersiz yaptırmak da Alzheimer Hastalığı için önerilen yöntemlerdir.

Alzheimer belirtileri nelerdir?

Alzheimer hastalığında bellek kaybının yanı sıra, günlük sosyal aktiviteler ve mesleki durumları bozan bir hastalıktır. Ayrıca kişilik, davranış ve duygulanım değişiklikleri de görülebilir.

Alzheimer olan kişilerde bellek problemleri ve kognitif yıkım (düşünme ve nedenselleştirmede güçlük) vardır. Bu kişiler sonunda tek başlarına yaşamayı başaramaz hale gelirler. Karar vermek de güçlük çekme, kelime bulmak da ve düşüncelerini tamamlamada zorlanma gibi sıkıntılar yaşarlar. Kimi hastalarda kişilik ve davranış değişiklikleri görülebilir. Bazıları evden çıkıp kaybolabilirler. Gece ve gündüzü ayırt edemedikleri için gece yarısı kalkıp giyinip evden dışarı çıkmak isteyebilirler. Görme, tat alma ve koku almada kayıpları olabilir. Alzheimer hastalığı giderek yakınmaların arttığı bir durumdur erken, orta ve ileri olmak üzere üç devreye ayrılabilir.

Erken dönem Alzheimer hastalığında, hastada ılımlı bellek kaybının yanı sıra, bildiği yerleri karıştırma, günlük aktivitelerini daha uzun sürede yapma, faturaları ödemede ve alışveriş yaparken para hesabında zorluklar yaşarlar. Giderek artan bir sıkıntı hali, karar vermede zorlanma yaşarlar.

Hastalığın bir adım ileri orta evrede ise, günlük yasam aktivitelerinin sürmesini engelleyen belirgin düzeyde belirti ve problemler ortaya çıkar. Bellek kaybı ve şaşkınlık giderek artar ve dikkat süresi iyice kısalır, arkadaşlarını ve akrabaları tanımakta zorluk yaşamaya başlarlar. Yeni yerleri ve bilgileri öğrenemez olurlar. Davranış problemleri, hayaller, yakınlarını suçlama ve onların kendilerine zarar vereceği gibi paranoid düşüncelere kapılabilirler.

İleri dönemde, hasta, bakım verenlere tam bağımlı hale gelir, fiziksel bozukluklar da meydana gelir. Kilo kaybı, devamlı uyuklama, idrar ve büyük abdest yapma kontrolünü tamamen kaybederler.

Bu sıkıntılar sadece Alzheimer hastası için değil aynı zamanda hastanın yakınları ve sevdikleri için de oldukça güçtür. Alzheimer hastası ile ilgilenen kişilerin kaynaklara ihtiyaçları vardır ve üstesinden gelmeleri gereken zorluklar konusunda yapılabilecek şeyler olduğu yönünde ikna edilmeleri gerekmektedir.

Alzheimer Hastalığının belirtileri kısaca şu şekilde sıralanabilir:

Günlük yaşam aktivitelerini etkileyen bellek kaybı Günlük yaşam aktivitelerini yapmada güçlük İşte ve evde her zaman yapılan işlerde zorlanma Zaman ve mekan karmaşası Yargı ve karara varmada güçlük Sık kullanılan eşyaların yerlerini değiştirme Ruh hali ya da davranışlarda değişim Kişilik değişimleri Sorumluluktan kaçınma Yazarken ve konuşurken zorlanma Alzheimer tedavisi

Alzheimer Hastalığının ilk belirtilerinin ortaya çıkıp tanı konulması arasında ortalama 1 yıllık bir süre bulunmaktadır. En büyük terapötik faydanın sağlanabilmesi için, tedaviye erken başlamak gerekir. Bu Alzheimer Hastalığı’nın ilerlemesini geciktirmek ve tam bağımlı hale gelmeden önceki zaman dilimini uzatmak açısından önemlidir.

Alzheimer Hastalığının tedavisinde asetil kolin esteraz inhibitörleri denilen bir grup ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçlar sinir hücreleri arasındaki iletimi sağlayan Asetil kolin denilen maddenin miktarını artırmaktadır. Ayrıca orta ve ileri Alzheimer hastasında kullanılan bir ilaç daha bulunmaktadır. Bu ilaçlar daha çok semptomatik yani şikayetleri azaltıcı ilaçlardır. Ne yazık ki henüz hastalığı ortadan kaldıran ve ilerlemesini durduran bir ilaç yoktur. Ancak bu konuda yoğun çalışmalar devam etmektedir.

"
Distoni (Kasılma Bozuklukları) – Uzm. Dr. Oğuzhan ONULTAN

Distoni (Kasılma Bozuklukları) – Uzm. Dr. Oğuzhan ONULTAN

Distoni (Kasılma Bozuklukları)

Distoni, beynin belli bölgelerinde görülen hasarların vücudun bir bölümüne ya da her yerine etki etmesi sonucu oluşan istemsiz kasılmalar ve kas spazmlarıdır. Kasılma bozuklukları olarak da bilinen ve genellikle vücudun bir bölümüne etki eden distoninin farklı tipleri bulunmaktadır.

Tedavi edilebilir bir hastalık olan distonide hastaların yaşları, tıbbi geçmişleri ve semptomlar tanı koymada büyük önem taşımaktadır. İlaçlı tedavi ya da cerrahi müdahale ile hastalar günlük hayatlarına devam edebilmektedir.

Distoni Neden Olur?

Distoninin çeşitli faktörlere bağlı birçok nedeni bulunmaktadır. Bu nedenle, distoninin genel bir nedeni olduğunu söylemek mümkün değildir. Kimi hasta gruplarında genetik faktörler öne çıkmaktadır. Distoniye neden olan genlerden birine sahip olan bireylerde bu hastalığın farklı tipleri görülebilir. Bununla birlikte, bireyler bu geni taşımasına rağmen hastalığa dair bir belirti göstermeyebilir.

Bazı hastalarda ise geçirilen hastalıklar distoniye sebep olmaktadır. Kaza ve yaralanmalara bağlı kafa travmaları, enfeksiyonlar ve hastaların hayatlarının belli dönemlerinde kullandığı çeşitli etken maddelere sahip olan ilaçlar da distoniye neden olabilmektedir.

Distoninin bazı hastalarda görülme nedenlerinden biri de tekrar eden hareketlerdir. Özellikle Fokal distoni türlerinden biri olan Eksremitede distoniye neden olan bu tekrarlayan hareketler arasında sürekli yazı yazmak ya da müzik aleti kullanmak bulunmaktadır. Bu hareketlerin distoniye neden olması içinse bazen yıllar geçmesi gerekmektedir.

Belirtileri Nelerdir?

Distoninin tipine göre hastaların muzdarip olduğu semptomlar farklılık göstermektedir. Bununla birlikte, erken dönemde görülen semptomlar benzer özelliklere sahiptir. Bu semptomlardan bazıları şu şekildedir:

Ayaklarda kramp görülmesi, Boynun istemsiz dönmesi, Ayakların sürüklenmesi ve istemsiz dönmesi, Gözlerin ani ve aşırı kırpılması, Konuşma güçlükleri.

Erken dönem belirtiler genellikle hafif olsa da stres ve yorgunluğun yoğun olarak yaşandığı zamanlarda bu belirtiler artış gösterebilmektedir. Distoninin farklı tiplerinde ve ilerleyen dönemlerde bu semptomlar çok daha belirgin hale gelmektedir. Bazı hasta gruplarında ise erken dönem belirtiler çok hafif ilerlerken bazılarında hafif sendromlar hiçbir zaman ilerlememektedir.

Tanısı Nasıl Konulur?

Kan testleri ve beyin görüntüleme yöntemleri distoni tanısı için uzmanlar tarafından öncelikle tercih edilen yöntemlerdir. Nöroloji uzmanları klinik muayene sırasında hastanın yaşı, tıbbi öyküsü, semptomların görüldüğü vücut bölgeleri ve varsa semptomlara eşlik eden diğer belirtileri de değerlendirmektedir. Bununla birlikte, erken evredeki distonilerde hafif olan semptomlar tanı koymada güçlük yaşanmasına neden olmaktadır. Hafif belirtiler nedeniyle çoğu hasta ilk etapta tanı alamamakta ya da bu belirtiler farklı hastalıklarla ilişkilendirilmektedir. Bazı hastalar ise hafif semptomları nedeniyle hiçbir zaman bir uzmana başvurmamaktadır.

Distoni Tipleri Nelerdir?

Distoni, hastaların yaşlarına, hastalığın sebebine ve vücutta görüldüğü bölgeye göre sınıflandırılmaktadır.

Yaşa Göre Sınıflandırma

0-12 yaş arası çocuklarda görülen distoni, 13-20 yaş arası gençlerde görülen distoni, 20 ve üzeri yaş yetişkinlerde görülen distoni.

Hastalığın Görüldüğü Vücut Bölümüne Göre Sınıflandırma

Vücut üzerinde tek bir alanı etkileyen distoni türüdür. Fokal distoni de kendi arasında farklı tiplere ayrılmaktadır. Baş ve boyun kaslarında görülen Servikal distoni, en yaygın görülen distoni çeşitlerinin başında gelmektedir. Bu bölgelerde bulunan kaslarda sıklıkla ağrılı spazmlar görülmektedir. Başın titreme hareketleri eşliğinde istemsiz dönmesi ya da bir tarafa eğilmesi yaygın görülen semptomlar arasındadır.

Blefarospazm ise gözde görülen istemsiz hareketler şeklinde kendini gösteren Fokal distoni tiplerinden biridir. Yüz kaslarında meydana gelen kasılmalar göz kapaklarının kapanmasına ve normalden fazla göz kırpılmasına neden olmaktadır. Ağrılı ya da ağrısız göz hareketleri ile karakteristik Blefarospazm görme kayıplarına da neden olabilmektedir. Blefarospazm, gözle birlikte çene ve dilde de istemsiz hareketlere yol açabilmektedir. Yüzün alt kısmında meydana gelen bu kasılmalar ise Oromandibüler distoni olarak adlandırılmaktadır.

Spazmotik distoni ise gırtlak kaslarına etki ederek ses tellerinin işlevini yitirmesine neden olmaktadır. Bu distoni, hastaların seslerinin kesik, zor ve boğuk çıkmasına yol açmaktadır.

Yazar krampı olarak da bilinen Ekstremite distoni ise el ve ayakların bir ya da birden çok bölümünde görülen istemsiz kasılmalardır. Özellikle el bölgesini etkileyen bu distoni müzik aleti çalmak ya da yazı yazmak gibi spesifik aktiviteleri yerine getirmeye engel olmaktadır.

Segmental Distoni: Segmental distonide vücudun komşu olan birden fazla bölgesi etkilenmektedir. Fokal distoni sahibi hastaların ortalama %25-%30 kadarında Segmental distoni de görülmektedir. Çene, ağız, göz kapağı, alt yüz, boyun gibi birbirine yakın bölgelerde yaygın olarak görülen distoni türüdür. Jeneralize Distoni: Jeneralize distonide hastaların tek kol ya da bacağında başlayan kasılma bozuklukları vücudun farklı bölümlerine yayılmaya başlamaktadır. Bu tipte, distopi zamanla vücudun tüm bölümlerini etkilemektedir. Multifokal Distoni: Birden fazla komşu olmayan vücut bölgesini etkileyen distoni türü Multifokal’dir. Bir kol ve bir bacak, komşu olmayan iki kol ya da gövde ve yüz bölümlerinde görülen distoni türüdür. Hemidistoni: Tek yanlı distoni olarak da bilinen Hemidistoni’de, aynı tarafta bulunan alt ve üst uzuvlarda istemsiz kasılmalar görülmektedir. Aynı tarafta bulunan kol ve bacaklarda görülen distoni Hemidistoni’ye örnektir.

Hastalığın Sebebine Göre Sınıflandırma

Primer Distoni: Sebebi bilinmeyen anlamına gelen Primer distoniler genellikle Fokal ve Segmental tiplerde görülmektedir. Bu distoniler genellikle yetişkinlerde görülse de genetik faktörler nedeniyle çocuk ve gençlerde de ortaya çıkmaktadır.

9. kromozomun uzun olan kolunda yer alan DYT1 geninin mutasyonu çocukluk ve gençlikte başlayan Primer distoniye neden olmaktadır. Genellikle 12-30 yaş aralığında görülen bu tip distonide kol ve bacakların yanı sıra zamanla vücudun farklı bölümlerinde de distopi semptomları ortaya çıkmaktadır.

8. kromozomda bulunan DYT6 geninin mutasyonu ise boyun ve çeneden başlayarak vücudun farklı bölümlerine yayılan distopiye neden olmaktadır. Bu hastalarda konuşma problemleri yaygın olarak görülmektedir.

Semptomatik Distoni: Hastalık ya da çevresel faktörlere bağlı herhangi bir sebeple başlayan distopidir. Bu faktörlerden bazıları arasında Parkinson, beyin tümörleri, beyin enfeksiyonları ve Serebral Palsi gibi hastalıkların yanı sıra fazla karbonmonoksite maruz kalmak gibi çevresel faktörler de bulunmaktadır. Heredodejeneratif Distoni: Genetik olarak aktarılan dejeneratif hastalıklar olan Parkinson, Wilson hastalığı, Huntington hastalığı gibi hastalıkların neden olduğu distoni çeşididir.

Distoni Nasıl Tedavi Edilir?

Distoninin ilerleyişi hastadan hastaya değişse de hastalık tedavi edilebilmektedir. Hastaların semptomları ne ölçüde gösterdikleri ve distoni tipi tedaviye geçilmeden önce değerlendirilen faktörlerden bazılarıdır. Bu değerlendirmeye göre ilaçlı tedavi, cerrahi operasyon ya da botoks tedavisi uygulanmaktadır.

Botalinum toksin enjeksiyonları özellikle Fokal distonide kullanılan yöntemlerden biridir. Kasların felç edilmesini sağlayan enjeksiyon, aşırı ve istemsiz kasılmaların önüne geçmektedir. Bu sayede semptomlarda azalma gözlemlenir. İlaçlı tedavide hastalar farklı yan etkiler gösterebilmektedir. Bu nedenle, semptomlar aynı olsa bile her hasta için farklı ilaçlar kullanmak gerekmektedir.

Botoks tedavisi de tıpkı ilaçlar gibi kasların kasılmasını önlemek ve semptomları azaltmak amacıyla uygulanmaktadır. Etkisi birkaç ay süren bu tedavinin tekrarlanması gerekmektedir.

İlaçlı tedaviden yanıt alınamadığı durumlarda cerrahi müdahale de yapılmaktadır. Derin Beyin Stimülasyonu (DBS) olarak bilinen yöntemle beynin belirli bölgelerine elektrotlar yerleştirerek titremeler ve istemsiz kasılmaların önüne geçmek amaçlanmaktadır. Beyin pilleri genellikle Primer distoni ve Servikal distoni hastalarında daha etkili olmaktadır. Bunun önemli nedenlerinden biri beyinde yapısal bir hasarın bulunmamasıdır.

Dr. Oğuzhan Onultan
Nöroloji Hastalıkları Uzmanı

"
Alzheimer hastalığı nedir? | Prof. Dr. Mustafa ÖZDOĞAN

Alzheimer hastalığı nedir? | Prof. Dr. Mustafa ÖZDOĞAN

Alzheimer hastalığı nedir?

Alzheimer nedir, bir demans çeşiti midir? Alzheimer evreleri, nedenleri, başlangıcı ve belirtileri, testi, tedavisi ve alzheimer hastalarının ömrü gibi konuları yazımızda bulabilirsiniz.

Alzheimer hastalığı

Alzheimer, hafızayı ve düşünme becerilerini ve en sonunda basit işleri yapma yeteneğini engelleyecek kadar yaşamı olumsuz etkileyen, yavaş ilerleyen ancak geri dönüşü olmayan bir beyin hastalığıdır.

Demans (bunama), Alzheimer hastalığından farklı olarak hafızayı, düşünmeyi ve davranışı olumsuz yönde etkileyen hastalıkların veya beyin yaralanmalarının neden olan durumlar için kullanılan daha geniş bir terimdir. Alzheimer hastalığı ise ilerleyici bir demans şeklidir.

Alzheimer hastalığı şu anda Amerika Birleşik Devletleri'nde 2010 yılında yayımlanan hastalıklara bağlı 6. sırada ölüm nedenidir. Ancak son tahminler Alzheimer hastalığının yaşlı insanlar için ölüm nedeni sıralamasında, kalp-damar hastalıkları ve kanserin ardından 3. sırada yer aldığını göstermektedir.

Alzheimer, yaşlılık hastalığı olarak bilinir ve vakaların %96'sı 65 yaş sonrası görülmektedir. 65 yaş öncesi teşhis edildiğinde, genellikle erken başlangıçlı Alzheimer hastalığı olarak adlandırılır (%4). Amerika’da 65 yaş ve üzeri 10 kişiden 1’inde (%10) Alzheimer’a bağlı demans görülmektedir ve bu oran her 5 yıl boyunca neredeyse ikiye katlanmaktadır. 85 yaş ve sonrası ise her 2 veya 3 kişiden birinde Alzheimer görülmektedir.

Demansın gelişiminde birçok neden rol oynayabilmektedir. Alzheimer hastalığına bağlı gelişen demans ise tüm bunama vakalarının yüzde 60 ila 80'ini oluşturmaktadır.

2010 yılında Amerika’da Alzheimer hastalığı olanların sayısı 4.7 milyon iken, yaşlı nüfusun da artması nedeniyle 2050 yılında 13.8 milyona yükselmesi beklenmektedir.

Alzheimer hastasında tanıdan sonra ortalama yaşam süresi 4 ile 8 yıl olarak görülmektedir. Ancak diğer faktörlere bağlı olarak bu süre 10 yılı aşarak 20 yıla kadar da uzayabilmektedir.

Alzheimer hastalığında beyinde hangi değişiklikler olur?

Sağlıklı bir yetişkin beyinde, her biri uzun dallanma uzantıları olan yaklaşık 100 milyar nöron (sinir hücresi) bulunur. Bu uzantılar, her nöronun diğer nöronlarla bağlantılar kurmasını sağlar. Sinaps adı verilen bu tür bağlantılarda, bilgi bir nörondan diğer alıcı nörona akar. Beyin yaklaşık 100 trilyon sinaps içerir. Beyin bir ormana benzetilirse, ağaçlar nöronlar, yapraklar ise sinapslar gibi düşünülebilir. Sinyallerin sinapslar arasında hızlı hareket etmesi anıların, düşüncelerin, duyumların, duyguların, hareketlerin ve becerilerin hücresel temelini oluşturur.

Alzheimer hastalığında, beyin hücrelerinin içindeki ve dışındaki bazı proteinlerin yüksek düzeyde olması, beyin hücrelerinin sağlıklı kalmasını ve birbirleriyle iletişim kurmasını zorlaştırır. Özellikle beyindeki öğrenme ve hafızanın olan hipokampus adı verilen bölgedeki beyin hücreleri genellikle en erken dönemde zarar görür. Bu yüzden hafıza kaybı Alzheimer'da genellikle görülen ilk semptomlarından biridir.

Daha detaylı anlatmak gerekirse, protein yapıdaki beta-amiloidin (beta-amiloid plaklar olarak adlandırılır) nöronların dışında birikmesi ve anormal bir protein tau formunun (tau’nun bükülmüş iplikleri-arapsaçı adı verilen) nöronlar içinde ilerleyci bir şekilde birikmesi Alzheimer Hastalığının temelini oluşturmaktadır.

Beta-amiloid plakları sinaplarda nöron-nöron iletişimine müdahale ederken, tau dolaşıklığı besinlerin ve nöronların içindeki diğer gerekli moleküllerin taşınmasını engeller.Beta-amiloid miktarı arttıkça, anormal taunun beyin boyunca yayıldığı bir devrilme (bükülme) noktasına ulaşılır. Beta-amiloid plakların ayrıca hücre ölümüne de katkıda bulunduğuna inanılmaktadır.

Toksik beta-amiloid ve tau proteinlerinin varlığı beyindeki mikroglia denilen bağışıklık sistemi hücrelerini aktive eder. Mikroglia, ölü veya ölmekte olan hücrelerden gelen yaygın kalıntıları ve toksik proteinleri temizlemeye çalışan yapılardır. Amiloid ve tau protein yapıları sayısı bunları temizlemekle görevli mikrogliaların başa çıkamayacağı boyuta ulaşır ve bu durum da beyindeki kronik inflamasyon ve atrofi sürecine katkıda bulunur. Bu süreçle birlikte beyin hücrelerinin kaybı neticesinde beyinin ana yakıtı olan glikozu metabolize etme kabiliyeti azalır. Bu durum da normal beyin fonksiyonu daha da bozulmaktadır.

Erken başlangıçlı Alzheimer hastalığı genetik midir?

Alzheimer vakalarının küçük bir yüzdesi (tahmini yüzde 1 veya daha az), üç spesifik genden (amiloid öncü proteini (APP) geni ve presenilin 1 ve presenilin 2 proteinleri genleri) herhangi birine yapılan mutasyonlar sonucunda gelişir. Alzheimer’in bu üç genin herhangi birindeki mutasyonlarına sahip kişiler, 65 yaşından önce, bazen 30 yaş kadar küçük semptomlar geliştirmeye yatkın olurlar.

40 yaşına kadar, Down sendromlu çoğu insan beyinlerinde belirgin beta-amiloid plakları ve tau karmaşasına sahiptir. Amerika Ulusal Down Sendromu Derneği'ne göre, Down sendromlu kişilerin çoğu yaşamları boyunca Alzheimer demansı geliştirmektedir. Bunun nedeninin ek kromozom 21'in kopyalarından dolayı olduğuna inanılmaktadır.

Alzheimer için risk faktörleri nelerdir? (nedenleri)

Alzheimer için risk faktörü olarak kabul edilen birçok şey vardır. Hatta bazen çoklu faktörlerin bir sonucu olarak ta gelişebilmektedir.

Geç başlayan Alzheimer’lar için en büyük risk faktörleri şunlardır,

Alzheimer'da değiştirilemez risk faktörleri şunlardır:

İleri yaşta olmak, en önemli risk faktörü kabul edilmektedir. Alzheimer demansı olan kişilerin çoğunluğu 65 yaş ve üstüdür. Alzheimer demansı olan kişilerin yüzdesi yaşla birlikte artmaktadır: 65-74 yaş grubundakilerin yüzde 3'ü, 75-84 yaş grubundakilerin yüzde 17'si ve 85 yaş ve üstü yaştakilerin yüzde 32'sinde Alzheimer’in demansı görülmektedir. (Alzheimer’in demansının yaşlanmanın normal bir parçası olmadığını tekrar belirtmek önemlidir.) Alzheimer’lı aile geçmişine sahip olmak. Aile öyküsü, Alzheimer gelişmesi için yeterli bir neden değildir. Bununla birlikte aile geçmişinde özelikle anne, baba, kardeşler gibi birinci derece akrabalarda özellikle birden çok kişide Alzheimer olması riski arttırabilir. Apolipoprotein E-e4 (APOE-e4) genini taşımak. APOE-e4 geninin Alzheimer’in genel oluşumu üzerinde sınırlı bir etkiye sahip olduğuna inanılmaktadır. Alzheimer’a neden olan genetik bir mutasyonların aksine, APOE-e4 genini miras almak bireyin Alzheimer’ı gelişmesi için yeterli bir sebep değildir. Bu durum son dönemde Alzheimer’ın riskini etkilediği ortaya çıkan 20'den fazla gen için de geçerlidir. Ailede Alzheimer aktarımında kalıtım (genetik) ve paylaşılan çevresel ve yaşam tarzı faktörleri (örneğin, sağlıklı yiyeceklere erişim ve fiziksel aktivite ile ilgili alışkanlıklar) rol oynayabilir.

Alzheimer'da değiştirilebilir risk faktörleri şunlardır:

Kalp ve damar hastalıkları Yüksek kan kolesterolü İnme Yüksek tansiyon Diyabet (şeker hastalığı) Sigara içmek Kötü beslenme Obezite

Kalp damar hastalıklarının sağlıklı olması beyin sağlığını da olumlu etkiler. Vücut ağırlığının sadece yüzde 2'sini oluşturmasına rağmen, beyin vücudun oksijen ve enerji kaynaklarının yüzde 20'sini tüketmektedir. Sağlıklı bir kalp ve sağlıklı kan damarları sayesinde oksijen ve besin açısından zengin kan beyine ulaşabilir ve böylece beyin normal şekilde çalışabilir.

Sigara ve diyabet gibi kalp damar hastalık riskini artıran birçok faktör de yüksek demans riski ile ilişkilidir. Hatta risk faktörlerinin gelişme yaşı dahi, demans riskini etkiliyor gibi görünmektedir. Örneğin, orta yaşta obezite, hipertansiyon, yüksek kolesterolun demans riski ile ilişkili olduğu gösterilmiştir.

Travmatik beyin hasarı. Ağır kafa travması (bir nesnenin çarpması ve motorlu taşıt kazaları) normal beyin fonksiyonunu bozabilir. TBI’nda bilinç kaybı veya travma sonrası unutkanlık olabilir. Araştırmalar orta ve şiddetli TBH'lerin bazı demans biçimlerinin geliştirme riskini arttırdığını göstermektedir. Tekrarlanan kafa travmaları yaşayanlarda (boksörler, futbolcular ve savaş gazileri gibi), bunama, bilişsel bozukluk ve nörodejeneratif hastalık riski daha yüksek olabilir. Alüminyum ve diğer metallere maruziyet. Son yıllarda bakır, çinko, demir ve alüminyum gibi bazı metallerin yiyeceklerden veya tencere kaplarından Alzheimer hastalığına neden olma potansiyelleri olduğuna dair endişeler bulunmaktadır. Ancak vücudumuza giren bu metallerin Alzheimer hastalığına yakalanma riskini arttırdığına dair elde edilmiş güçlü bir kanıt yoktur. Bununla birlikte, beyinde doğal olarak bulunan birçok metal vardır ve bu metaller beynimizin sağlıklı çalışması için çok önemlidir. Hatta çinko'nun, amiloid proteinlerini beyne daha az zarar verecek bir şekle dönüştürerek amiloid plaklarının toksik etkisini azalttığı gösteren çalışmalar da bulunmaktadır. Hastalığın gelişmesinden önce veya hastalık sırasında, vücudumuzda bulunan metallerin miktarının fazla bulunmasının veya tedavi ile miktarının azaltılmasının sağlığımız için ne derece önemli olduğuna dair ikna edici kanıtlar yoktur. Aynı şekilde vücuttaki alüminyum miktarı ile Alzheimer hastalığının gelişimi arasında inandırıcı bir ilişki kurulmamıştır. Bu konuda daha fazla araştırma yapılmasına ihtiyaç vardır.

Alzheimer başlangıcı / belirtileri nelerdir? Günlük hayatı etkileyecek kadar bazı şeyleri unutmak ve daha sonra hatırlamamak Planlama veya problem çözme konusunda ve sayısal hesaplamalarda zorluk Evde, işte veya boş zamanlarında günlük görevleri tamamlama zorluğu Yerler veya zamanlar hakkında karışıklık Görsel imgeleri ve mekansal ilişkileri anlamada zorluk Aynı işleri tekrar tekrar yapmak Konuşurken ve yazarken kelimeleri hatırlamada sorun yaşama Düzenli kullandığımız nesneleri yanlış yere yerleştirme Adımların birbirini takip etme yeteneğini kaybetme Karar vermede zorlanma veya kötü kararlar verme İşlerden veya sosyal faaliyetlerden çekilme Ruh hali ve kişiliğindeki değişiklikler

Alzheimer'ın en sık görülen erken belirtisi, yeni öğrenilen bilgileri hatırlamakta güçlük çekmektir. Çünkü Alzheimer'da beyindeki değişiklikler genellikle beynin öğrenmeyi etkileyen kısmıyla başlar. Alzheimer beyni ilerledikçe, oryantasyon (yer-zaman bilinci) bozukluğu, ruh hali ve davranış değişiklikleri, aile, arkadaşlar ve profesyonel bakıcılar hakkında asılsız şüpheler, konuşma bozukluğu, ilerleyen daha ciddi hafıza kaybı ve davranış değişiklikleri, yürüme ve yutma zorluğu gibi yaşamsal fonksiyonlarda zorlanma hastalık seyrinde görülebilir.

Alzheimer'de hastalık evreleri (aşamaları) nelerdir?

Alzheimer'ın ilerlemesi üç ana aşamaya ayrılabilir :

Hafif Alzheimer hastalığı (erken evre) Orta Alzheimer hastalığı (orta evre) Şiddetli Alzheimer hastalığı-bunaklık (geç dönem)

Ek olarak, Alzheimer Birliği, bulguların ciddiyetine bağlı olarak bilişsel gerilemenin sürekliliği boyunca yedi aşama tanımlamaktadır. Bu aşamalar, bozulma olmayan bir durumdan, hafif ve orta dereceli düşüşe, sonunda "çok ciddi düşüşe" kadar uzanmaktadır. Genellikle "hafif veya erken evre Alzheimer" olarak tanımlanan 4. aşamaya kadar teşhis konulması zordur.

Alzheimer testi var mıdır, tanısı nasıl konur?

Günümüzde Alzheimer'ı teşhis etmenin kesin bir yolu yoktur.

Bununla birlikte, tanıda kullanabilen bazı sorular ve testler şunlardır:

Hasta ve aile üyelerini davranıştaki değişiklikler, günlük işlerdeki zorluklar, tıbbi geçmiş ve kişilikteki değişiklikler hakkında sorgulama Hafıza testi, sayma, problem çözme, konuşmanın değerlendirilmesi Diğer koşulları ekarte etmek için kan ve idrar testleri ve benzer semptomlara neden olabilecek diğer durumlar, inme, tümör, uyku sorunları, ilaçların yan etkileri değerlendirilmesi Beyin BT taraması, manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ile gibi beynin belirli bölgelerinin atrofik görüntüsü veya pozitron emisyon tomografisi (PET taraması) tarafından belirlenen beyinde düşük glikoz alımı ve yapısal değişiklikler Biyobelirteçler olarak beyin omurilik sıvısında (BOS) yüksek tau seviyeleri veya azalan beta-amiloid seviyeleri saptanması, NT1 testi yapılması (kandaki tau fragmanları ölçümü) Nöropsikolojik testlerin yapılması, günümüzde Alzheimer tanısında yardımcı olmaktadır Alzheimer tedavisi nasıldır?

Alzheimer'ın tedavisi yoktur, ancak hastalığın ilerlemesini yavaşlatan tedaviler vardır. Tedavi ile bir takım belirtiler hafifleyebilir ve aynı zamanda yaşam kalitesini artırabilir. Sonuçta, hastalık ilerleyerek beyne ve vücuda zarar verir.

Alzheimer hastalığının tedavisinde kullanılan ilaçlar:

İlaçların etkileri kişiden kişiye değişebilir. Bu ilaçların tümü, Alzheimer ilerledikçe daha az etkili hale gelir.

Alzheimer hastalığı semptomlarının gelişimini önlemek veya yavaşlatmak için en çok reçete edilen ilaçlar,

Donepezil (Aricept) Galantamin (Razadyne) Memantin (Namenda): bu ilaç bazen Aricept, Exelon veya Razadyne ile birlikte verilir Rivastigmin (Exelon)

Şu anda geliştirilmekte olan en umut verici Alzheimer ilaçlarından bazıları şunlardır:

Aducanumab ve Solanezumab, anti-amiloid ilaclarıdır. Ayrıca burun spreyi içindeki bir insülin tipinin hafıza fonksiyonunu iyileştirip iyileştiremediğini incelemektedir. Alzheimer'dan korunma mümkün mü?

Değiştirilebilir risk faktörleri arasında olan diyabet, obezite, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, sigara içmek gibi kalp damar hastalığı risklerinin yönetiminin bunama riskini azaltabileceğine dair güçlü kanıtlar bulunmaktadır.

Düzenli olarak yapılan fiziksel aktivitenin (haftada 150 dk) ve sağlıklı bir diyet alışkanlığının olmasının (örneğin Akdeniz diyeti) demans riskini azaltmakta önemli katkıları bulunmaktadır. Sağlıklı bir diyette meyveler, sebzeler, kepekli tahıllar, balık, tavuk, fındık ve baklagillerin ağırlıklı tüketilmesi önerilirken, doymuş yağları, kırmızı etleri ve şekerlerin sınırlandırılması önerilmektedir.

Örgün eğitim süresi uzun olan kişilerde Alzheimer ve diğer demans (bunama) gelişme riski daha düşük görülmüştür. Bunun nedeni ise daha uzun yıllara dayanan eğitim almanın kişide bilişsel rezerv oluşturduğuna inanılmasıdır. Bilişsel rezerv, beynin, bir insanı veya bir olayı hatırlamasında nöronlar arası bağlantılarının esnek ve verimli bir şekilde kullanma yeteneğini ifade etmektedir. Ancak örgün eğitim yıllarının sayısı bilişsel rezervin tek belirleyicisi olarak görülmemelidir. Sosyal ve zihinsel olarak aktif kalmak (radyo dinlemek, çeşitli haberler okumak, bulmaca oyunları oynamak, seyahat etmek, yeni dil öğrenmek, müzeleri ziyaret etmek gibi) ve ayrıca yeteri kadar uyku uyumanın bilişsel rezerv oluşturmada ve bu sayede Alzheimer riskini azaltmada önemli katkıları olacaktır.

Her insanın Alzheimer yolculuğu farklıdır

Herkesin kendine özgü bir sağlık geçmişi ve yaşam tarzı alışkanlıkları vardır. Bu sağlık geçmişi ve yaşam tarzı özellikleri, Alzheimer hastalığının kişileri nasıl etkileyeceği ile doğrudan ilgilidir. Belirli aralıklarla sağlık kontrollerinin yapılması yanında sağlıklı yaşam alışkanlıklarının kazanılması ve yaşam boyunca uygulanması ise gelecekte de sağlıklı kalabilmek için önemlidir.

1. Alzheımer’s Dısease Facts And Fıgures 2018, The Alzheimer's Association
alz.org

2. Drugs for Alzheimer’s Disease: Current and in Development, Healthline.com

3. Number of Alzheimer's deaths found to be underreported, National Institute on Aging, U.S. Departmaent of Health and Human Services

4. What Is Alzheimer’s Disease?, Healthline.com

5. Aluminium, metals and dementia, Alzheimer's Society

Sağlık ve Mutlulukla Kalın.

Sayfada yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

İlgili Kanser Haberler

Gelin Kanser, Diyabet, Kalp-Damar Hastalıklarının Dostu Obeziteyi Tanıyalım

Dünyadaki hastalıklara bağlı yaşam kayıpları nedenlerine baktığımızda, kalp-damar hastalığı, kanser ve tip 2 diyabete bağlı yaşam kayıplarının ilk üç sırayı paylaştığını görmekteyi.

Sağlıklı atıştırmalıklar ve örnek bir ara öğün: Kuru meyveli enerji topları

Vücut neden tatlı ister? Tat alma duyumuzun bize sunduğu seçeneklerden biri olan tatlı hissiyatının çoğu insanda pozitif ve rahatlatıcı duygulara neden olduğu kanıtlanmıştır. Mode.

"
Alzheimer Hastalığı

Alzheimer Hastalığı

Alzheimer Hastalığı

Alzheimer hastalığı, beynin küçülmesine (atrofi) ve beyin hücrelerinin ölmesine neden olan ilerleyici bir nörolojik bozukluktur. Alzheimer hastalığı demansın en yaygın nedenidir - bir kişinin bağımsız olarak işlev görme yeteneğini etkileyen düşünme, davranışsal ve sosyal becerilerde sürekli bir düşüş gösterir.

Amerika Birleşik Devletleri'nde 65 yaş ve üstü yaklaşık 5,8 milyon kişi Alzheimer hastalığı ile yaşıyor. Bunların %80'i 75 yaş ve üstü. Dünya çapında demanslı yaklaşık 50 milyon insanın %60 ila %70'inin Alzheimer hastalığına sahip olduğu tahmin edilmektedir.

Hastalığın erken belirtileri, son olayları veya konuşmaları unutmayı içerir. Hastalık ilerledikçe, Alzheimer hastalığı olan bir kişi ciddi hafıza bozukluğu geliştirecek ve günlük görevleri yerine getirme yeteneğini kaybedecektir.

İlaçlar semptomların ilerlemesini geçici olarak iyileştirebilir veya yavaşlatabilir. Bu tedaviler bazen Alzheimer hastalığı olan kişilerin işlevini en üst düzeye çıkarmasına ve bir süre bağımsızlığını korumasına yardımcı olabilir. Farklı programlar ve hizmetler, Alzheimer hastalığı olan kişileri ve bakıcılarını desteklemeye yardımcı olabilir.

Alzheimer hastalığını iyileştiren veya beyindeki hastalık sürecini değiştiren bir tedavi yoktur. Hastalığın ileri evrelerinde, dehidrasyon, yetersiz beslenme veya enfeksiyon gibi ciddi beyin fonksiyonu kaybından kaynaklanan komplikasyonlar ölümle sonuçlanır.

Belirtiler

Alzheimer hastalığının en önemli belirtisi hafıza kaybıdır. Erken belirtiler, son olayları veya konuşmaları hatırlamada zorluk içerir. Hastalık ilerledikçe hafıza bozuklukları kötüleşir ve diğer semptomlar gelişir.

İlk başta, Alzheimer hastalığı olan bir kişi, bir şeyleri hatırlamakta ve düşüncelerini organize etmekte zorluk çektiğinin farkında olabilir. Bir aile üyesi veya arkadaşın semptomların nasıl kötüleştiğini fark etme olasılığı daha yüksek olabilir.

Alzheimer hastalığı ile ilişkili beyin değişiklikleri, aşağıdakilerle ilgili sorunların artmasına neden olur:

Herkesin ara sıra hafıza kayıpları olur, ancak Alzheimer hastalığı ile ilişkili hafıza kaybı devam eder ve kötüleşir, işte veya evde çalışma yeteneğini etkiler.

Alzheimer hastaları şunları yapabilir:

• İfadeleri ve soruları defalarca tekrarlayın

• Konuşmaları, randevuları veya etkinlikleri unutun ve daha sonra hatırlamayın

• Eşyaları rutin olarak yanlış yere koymak, çoğu zaman mantıksız yerlere yerleştirmek

• Tanıdık yerlerde kaybolmak

• Sonunda aile üyelerinin ve günlük nesnelerin adlarını unutun

• Nesneleri tanımlamak, düşüncelerinizi ifade etmek veya sohbetlere katılmak için doğru kelimeleri bulmakta zorluk çekme

Düşünme ve akıl yürütme

Alzheimer hastalığı, özellikle sayılar gibi soyut kavramlar hakkında konsantre olma ve düşünme zorluğuna neden olur.

Çoklu görev özellikle zordur ve finansmanı yönetmek, çek defterlerini dengelemek ve faturaları zamanında ödemek zor olabilir. Sonunda, Alzheimer'lı bir kişi sayıları tanıyamayabilir ve bunlarla başa çıkamayabilir.

Yargılama ve karar verme

Alzheimer, günlük durumlarda makul kararlar ve yargılar verme yeteneğinde bir düşüşe neden olur. Örneğin, bir kişi sosyal etkileşimlerde yetersiz veya karakteristik olmayan seçimler yapabilir veya hava durumuna uygun olmayan giysiler giyebilir. Ocakta yanan yiyecekler veya beklenmedik sürüş durumları gibi günlük sorunlara etkili bir şekilde yanıt vermek daha zor olabilir.

Bilinen görevleri planlama ve gerçekleştirme

Bir yemeği planlamak ve pişirmek ya da favori bir oyunu oynamak gibi sıralı adımlar gerektiren bir zamanlar rutin olan aktiviteler, hastalık ilerledikçe bir mücadele haline gelir. Sonunda, ilerlemiş Alzheimer'lı insanlar genellikle giyinme ve banyo yapma gibi temel görevleri nasıl yapacaklarını unuturlar.

Kişilik ve davranıştaki değişiklikler

Alzheimer hastalığında meydana gelen beyin değişiklikleri ruh hallerini ve davranışları etkileyebilir. Sorunlar aşağıdakileri içerebilir:

• Sosyal geri çekilme

• Sinirlilik ve saldırganlık

• Uyku alışkanlıklarındaki değişiklikler

• Bir şeyin çalındığına inanmak gibi kuruntular

Semptomlar kötüleşirken bile birçok önemli beceri daha uzun süre korunur. Korunmuş beceriler arasında kitap okumak veya dinlemek, hikayeler anlatmak ve anıları anlatmak, şarkı söylemek, müzik dinlemek, dans etmek, çizim yapmak veya el işi yapmak sayılabilir.

Bu beceriler, hastalığın seyrinde daha sonra etkilenen beyin bölümleri tarafından kontrol edildiğinden daha uzun süre korunabilir.

Ne zaman doktora görünmeli

Tedavi edilebilir durumlar da dahil olmak üzere bir dizi durum, hafıza kaybı veya diğer demans semptomlarına neden olabilir. Hafızanız veya diğer düşünme becerilerinizle ilgili endişeleriniz varsa, kapsamlı bir değerlendirme ve teşhis için doktorunuzla konuşun.

Bir aile üyesinde veya arkadaşınızda gözlemlediğiniz düşünme becerileri konusunda endişeleriniz varsa, endişeleriniz hakkında konuşun ve birlikte bir doktor randevusuna gitmeyi sorun.

Alzheimer Hastalığı Nedenleri

Alzheimer hastalığının kesin nedenleri tam olarak anlaşılamamıştır. Ancak temel düzeyde, beyin proteinleri normal şekilde işlev göremez, bu da beyin hücrelerinin (nöronların) çalışmasını bozar ve bir dizi toksik olayı tetikler. Nöronlar hasar görür, birbirleriyle bağlantılarını kaybederler ve sonunda ölürler.

Bilim adamları, çoğu insan için Alzheimer hastalığının, zaman içinde beyni etkileyen genetik, yaşam tarzı ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklandığına inanıyor.

Zamanın %1'inden daha azında Alzheimer, bir kişinin hastalığı geliştirmesini neredeyse garanti eden spesifik genetik değişikliklerden kaynaklanır. Bu nadir olaylar genellikle hastalığın orta yaşta başlamasına neden olur.

Hasar en sık beynin hafızayı kontrol eden bölgesinde başlar, ancak süreç ilk semptomlardan yıllar önce başlar. Nöronların kaybı, biraz tahmin edilebilir bir şekilde beynin diğer bölgelerine yayılır. Hastalığın geç evresinde, beyin önemli ölçüde küçülmüştür.

Alzheimer hastalığının nedenini anlamaya çalışan araştırmacılar, iki proteinin rolüne odaklanıyor:

• Plaketler. Beta-amiloid, daha büyük bir proteinin bir parçasıdır. Bu parçalar bir araya toplandığında, nöronlar üzerinde toksik bir etkiye sahip oldukları ve hücreden hücreye iletişimi bozdukları görülmektedir. Bu kümeler, diğer hücresel kalıntıları da içeren amiloid plaklar adı verilen daha büyük tortular oluşturur.

• Dolaşmalar. Tau proteinleri, besinleri ve diğer gerekli malzemeleri taşımak için bir nöronun iç destek ve taşıma sisteminde rol oynar. Alzheimer hastalığında, tau proteinleri şekil değiştirir ve kendilerini nörofibriler yumaklar adı verilen yapılar halinde düzenlerler. Karışıklıklar taşıma sistemini bozar ve hücreler için toksiktir.

Risk faktörleri

Artan yaş, Alzheimer hastalığı için bilinen en büyük risk faktörüdür. Alzheimer, normal yaşlanmanın bir parçası değildir, ancak yaşlandıkça Alzheimer hastalığına yakalanma olasılığı artar.

Örneğin bir araştırma, 65 ila 74 yaşları arasındaki 1.000 kişi başına yılda dört yeni tanı, 75 ila 84 yaş arasındaki 1.000 kişi başına 32 yeni tanı ve 85 yaş ve üstü 1.000 kişi başına 76 yeni tanı olduğunu buldu.

Aile öyküsü ve genetik

Birinci derece akrabanızda (ebeveyniniz veya kardeşiniz) Alzheimer varsa, Alzheimer geliştirme riskiniz biraz daha yüksektir. Aileler arasında Alzheimer'ın çoğu genetik mekanizması büyük ölçüde açıklanamamıştır ve genetik faktörler muhtemelen karmaşıktır.

Daha iyi anlaşılan bir genetik faktör, apolipoprotein E geninin (APOE) bir formudur. APOE e4 geninin bir varyasyonu, Alzheimer hastalığı riskini artırır. Nüfusun yaklaşık %25 ila %30'u bir APOE e4 aleli taşır, ancak bu gen varyasyonuna sahip herkes hastalığı geliştirmez.

Bilim adamları, üç gende, birini miras alan bir kişinin Alzheimer geliştireceğini neredeyse garanti eden nadir değişiklikler (mutasyonlar) belirlediler. Ancak bu mutasyonlar, Alzheimer hastalığı olan kişilerin %1'inden daha azını oluşturur.

Down sendromlu birçok insan Alzheimer hastalığı geliştirir. Bu muhtemelen 21. kromozomun üç kopyasına ve ardından beta-amiloid oluşumuna yol açan protein için genin üç kopyasına sahip olmakla ilgilidir. Alzheimer'ın belirti ve semptomları, Down sendromlu kişilerde genel popülasyona göre 10 ila 20 yıl daha erken ortaya çıkma eğilimindedir.

Erkekler ve kadınlar arasında çok az risk farkı var gibi görünüyor, ancak genel olarak, genellikle erkeklerden daha uzun yaşadıkları için hastalığı olan daha fazla kadın var.

Hafif bilişsel bozukluk

Hafif bilişsel bozukluk (MCI), bir kişinin yaşı için normalden daha büyük olan bellek veya diğer düşünme becerilerindeki düşüştür, ancak düşüş, kişinin sosyal veya iş ortamlarında işlev görmesini engellemez.

HBB'si olan kişilerde önemli bir demans gelişme riski vardır. Birincil HBB açığı bellek olduğunda, durumun Alzheimer hastalığına bağlı demansa ilerleme olasılığı daha yüksektir. MCI teşhisi, aşağıdakilere daha fazla odaklanmayı teşvik eder:

sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri, hafıza kaybını telafi etmek için stratejiler geliştirmek ve semptomları izlemek için düzenli doktor randevuları planlamak.

Şiddetli kafa travması geçirmiş kişilerde Alzheimer hastalığı riski daha yüksektir. Birkaç büyük çalışma, travmatik beyin hasarı (TBH) geçiren 50 yaş ve üstü kişilerde demans ve Alzheimer hastalığı riskinin arttığını bulmuştur. Daha şiddetli ve birden fazla TBI olan kişilerde risk artar. Bazı çalışmalar, TBI'dan sonraki ilk altı ay ila iki yıl içinde riskin en yüksek olabileceğini göstermektedir.

Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalar, hava kirliliği parçacıklarının sinir sisteminin dejenerasyonunu hızlandırabileceğini göstermiştir. Ve insan çalışmaları, hava kirliliğine maruz kalmanın - özellikle trafik egzozundan ve yanan odundan - daha büyük bunama riski ile ilişkili olduğunu bulmuştur.

Aşırı alkol tüketimi

Çok miktarda alkol içmenin uzun zamandır beyin değişikliklerine neden olduğu bilinmektedir. Birkaç büyük çalışma ve inceleme, alkol kullanım bozukluklarının, özellikle erken başlangıçlı demans olmak üzere artan demans riski ile bağlantılı olduğunu bulmuştur.

Kötü uyku düzeni

Araştırmalar, uykuya dalma veya uykuda kalma zorluğu gibi kötü uyku düzenlerinin Alzheimer hastalığı riskinin artmasıyla ilişkili olduğunu göstermiştir.

Yaşam tarzı ve kalp sağlığı

Araştırmalar, kalp hastalığı ile ilişkili aynı risk faktörlerinin Alzheimer hastalığı riskini de artırabileceğini göstermiştir. Bunlar şunları içerir:

• Sigara içmek veya pasif içiciliğe maruz kalmak

• Yüksek kan basıncı

• Kötü kontrollü tip 2 diyabet

Bu faktörlerin tümü değiştirilebilir. Bu nedenle, yaşam tarzı alışkanlıklarını değiştirmek, riskinizi bir dereceye kadar değiştirebilir. Örneğin, düzenli egzersiz ve sağlıklı, az yağlı bir diyet,

Meyve ve sebzeler, Alzheimer hastalığına yakalanma riskinin azalmasıyla ilişkilidir.

Yaşam boyu öğrenme ve sosyal katılım

Çalışmalar, zihinsel ve sosyal olarak uyarıcı faaliyetlere ömür boyu katılım ile Alzheimer hastalığı riskinin azalması arasında bir ilişki bulmuştur. Düşük eğitim seviyeleri - lise eğitiminden daha az - Alzheimer hastalığı için bir risk faktörü gibi görünmektedir.

İstenmeyen yan etkiler

Alzheimer'ın neden olduğu hafıza ve dil kaybı, muhakeme bozukluğu ve diğer bilişsel değişiklikler, diğer sağlık durumlarının tedavisini zorlaştırabilir. Alzheimer hastalığı olan bir kişi şunları yapamayabilir:

• Acı çektiğini iletin

• Başka bir hastalığın belirtilerini açıklayın

• Öngörülen bir tedavi planını takip edin

• İlaç yan etkilerini açıklayın

Alzheimer hastalığı son aşamalarına doğru ilerledikçe beyindeki değişiklikler yutma, denge, bağırsak ve mesane kontrolü gibi fiziksel fonksiyonları etkilemeye başlar. Bu etkiler, aşağıdakiler gibi ek sağlık sorunlarına karşı hassasiyeti artırabilir:

• Akciğerlere yiyecek veya sıvı solumak (aspirasyon)

• Grip, zatürre ve diğer enfeksiyonlar

• Yetersiz beslenme veya dehidrasyon

• Kabızlık veya ishal

• Ağız yaraları veya diş çürümesi gibi diş sorunları

Önleme

Alzheimer hastalığı önlenebilir bir durum değildir. Bununla birlikte, Alzheimer için bir dizi yaşam tarzı risk faktörü değiştirilebilir. Kanıtlar, diyet, egzersiz ve alışkanlıklardaki değişikliklerin - kardiyovasküler hastalık riskini azaltma adımları - Alzheimer hastalığı ve bunamaya neden olan diğer bozuklukları geliştirme riskinizi de azaltabileceğini göstermektedir. Alzheimer riskini azaltabilecek kalp-sağlıklı yaşam tarzı seçimleri şunları içerir:

• Düzenli egzersiz yapmak

• Akdeniz diyeti gibi taze ürünler, sağlıklı yağlar ve doymuş yağ oranı düşük yiyeceklerden oluşan bir diyet yemek

Yüksek tansiyon, diyabet ve yüksek kolesterolü yönetmek için tedavi yönergelerini takip etmek

• Sigara içiyorsanız sigarayı bırakmak için doktorunuzdan yardım istemek

Araştırmalar, yaşamın ilerleyen dönemlerinde korunan düşünme becerilerinin ve Alzheimer hastalığı riskinin azalmasının, sosyal etkinliklere katılmak, okumak, dans etmek, masa oyunları oynamak, sanat yaratmak, enstrüman çalmak ve zihinsel ve sosyal katılım gerektiren diğer faaliyetlerle ilişkili olduğunu göstermiştir.

Anka Nöroloji Kliniğinden detaylı bilgi alabilirsiniz.

"