Alzheimer ve Bunama Tedavisi Fiyatları 2023 – Prof. Dr. Ali Kemal Erdemoğlu

Alzheimer ve Bunama Tedavisi Fiyatları 2023 – Prof. Dr. Ali Kemal Erdemoğlu

Alzheimer ve Bunama Tedavisi Fiyatları 2023

Alzheimer, bir yaşlılık hastalığı olup beynin gün geçtikçe belli kısımlarını kullanamamasından kaynaklanmaktadır. Alzheimer hastalığının bir kişi de olup olmadığını anlamak için ilk olarak belirtilerine bakılmaktadır. Bu belirtiler ise hafıza kaybı, algı da sorun, öğrenme güçlüğü çekilmesi, yürüme de sorun yaşanması ve dikkat dağınıklığın olması gibi belli başlı belirtiler olduğunu söylemek mümkündür. Bu belirtilere sahip bir kişinin Alzheimer hastalığına sahip olduğunu söylemek mümkün olabilir. Bunun için doktorunuza başvurmanız yararınıza olacaktır. Ayrıca Alzheimer hastalığının 7 evresi bulunmaktadır. Klinikten önceki evre, çok az hafif bozukluk, hafif bozukluk derecesi, orta derecede olan bozukluk, orta derecedeki ciddi bozukluk, ciddi bozukluk evresi ileri derecede ciddi bozukluk evresi olarak sıralanır. Alzheimer hastalığına sahip bir birey mutlaka doktor gözetimi altında olmalıdır. Gözetim altında olan hastanın tedavi sürecinde yaşadığı sorunların azaltılması mümkündür. Bu durumda en önemli olan konu ise hastalığın erken belirlenebilmesidir. Ayrıca birey kendini bu hastalıktan koruma istiyorsa zihni çalıştıracak aktiviteler yapmalı, düzenli ve dengeli beslenmelidir. Alzheimer hastalığının tanısı konurken belli başlı testler yapılmaktadır. Bu testleri nöropsikolojik, nörofizyolojik ve radyolojik olarak ayırmak mümkün olacaktır. Bütün bunların yanı sıra genetik özellikler de önemli bir etkide bulunmaktadır. Demans yani bir diğer ismi ile bunama hastalığı, günlük yaşantı da olan düzeni bozar. Düşünme yetisini etkilemekle beraber sosyal alandaki becerilerde de etki etmektedir. Bunama aslında tam olarak bir hastalık değildir. Birçok hastalık bunamaya neden olabilmektedir. Bunamanın birçok etkiye göre belirtileri değişse de yaygın olarak bilinen belirtileri vardır. Bu belirtiler hafıza güçlüğü, kişilikte olan değişimler, paranoya, halüsinasyon, dikkat bozukluğu ve çevrede olup bitenleri anlamakta güçlük çekilmesi gibi birçok belirtisi vardır. Bütün bu belirtilere bakıldığı zaman bunama teşhisi koymak oldukça kolaydır. Ayrıca doktorunuzun yaptırılması gerektiği testler olduğunu beliriyorsa mutlaka yapılmalıdır. Fakat her ne kadar bunamanın olup olmadığını anlamak için test yapılsa da kesin tanı koyan bir test yoktur. Bu testler sadece ihtimali güçlendirir. Laboratuvar testi, nörolojik değerler ve bilişsel testler yapılmaktadır. Belirtildiği gibi bu testler kesin bir sonuç vermez. Bütün bunların sonucunda bunama hastalığına sahip bireyde ilerleyen zamanlar da farklı tip hastalıklar çıkabilmektedir. Bunamanın sebep olduğu birçok hastalık mevcuttur. Bunlar travmatik beyin hasarı ve Parkinson hastalığı gibi rahatsızlıklardır. Bunamanın sebep olduğu bazı belirtiler tedavi sürecinde önlenebilir. Fakat önlenemeyen belirtiler oldukça fazladır ve bunları durdurmak pek mümkün değildir. Yaşın ilerlemesi ve genetik faktörleri engellemek mümkün olmaz. Bütün bunların yanında bunama hastalığının, Alzheimer hastalığına neden olduğunu söyleyebiliriz. Alzheimer hastalığı bir bunama hastalığı türüdür. Yapılacak tüm tedavi çeşitlerinde bunlar göz önünde bulundurularak işlemler yapılır.

Yazı İçeriği Toggle Alzheimer ve Bunama Tedavisi Devlet Hastanesinde Yapılır Mı?

Alzheimer hastalığı ve bunamanın tedavisi, hastanın durumunun ciddiyetine ve hastanenin imkanlarına göre devlet hastanelerinde yapılabilmektedir. Hafif ila orta dereceli demansı olan hastalar ayakta tedavi edilebilirken, şiddetli demansı olan hastalar yatarak tedavi gerektirir. Devlet hastaneleri, Alzheimer ve demans hastalarının teşhis edilmesi, yönetilmesi ve tedavisi için gerekli donanıma, personele ve kaynaklara sahiptir. Devlet hastanelerinde, Alzheimer ve bunama tedavisi tipik olarak tıbbi, hemşirelik ve sosyal hizmetleri içeren çok disiplinli bir yaklaşımı içerir. Bilişsel stimülasyon tedavisi gibi davranışsal müdahaleler, hastaların bilişsel yeteneklerini sürdürmelerine ve yaşam kalitelerini iyileştirmelerine yardımcı olmak için kullanılır. Ancak, kaynakların mevcudiyetinin ve bakım düzeyinin bir devlet hastanesinden diğerine değişebileceğini belirtmek önemlidir. Bazı devlet hastanelerinde uzmanlaşmış hafıza klinikleri veya bunama birimleri olabilirken, bazılarında olmayabilir.

Alzheimer ve Bunama Tedavisi Kredi Kartı ile Ödenir Mi?

Türkiye’de Alzheimer ve bunama tedavisi için kredi kartı kullanarak ödeme yapmak mümkün olabilir. Ayrıca bu ödeme seçeneğinin kullanılabilirliğinin hizmet alınan hastanenin ve kullanılan kredi kartı türüne bağlı olacağı unutulmamalıdır. Birçok sağlık kuruluşu, tıbbi tedaviler de dahil olmak üzere kredi kartı ödemelerini kabul etmektedir. Ancak, kredi kartı ödemelerinin kabul edildiğinden emin olmak ve bu ödeme yöntemiyle ilişkili olası ücretleri sorgulamak için önceden sağlık kuruluşu ile görüşmeniz önerilir. Alzheimer ve bunama tedavisinin maliyetinin, tedavinin türüne, durumun ciddiyetine ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebileceğini de belirtmek önemlidir. Kredi kartı ödemeleri, tıbbi tedaviler için ödeme yapmak için uygun bir seçenektir. Ayrıca Alzheimer ve bunama tedavisinin maliyetini karşılamaya yardımcı olabilecek sağlık sigortası veya devlet yardım programları gibi diğer ödeme seçenekleri de dikkate alınmalıdır.

Alzheimer ve Bunama Tedavisi Özel Hastanelerde Ne Kadar?

Türkiye’de özel hastanelerde Alzheimer ve bunama tedavisinin maliyeti, hastanın durumu, ihtiyaç duyulan tedavinin türü ve hastanenin konumu gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak değişebilir. Alzheimer ve bunama tedavisinin tipik olarak uzun vadeli bakım gerektirdiğini ve bunun da genel maliyeti önemli ölçüde etkileyebileceğini not etmek önemlidir. Ayrıca, tedavi maliyeti sağlık hizmeti sağlayıcısının niteliklerine, uzmanlığına ve itibarına da bağlı olabilir. Bazı durumlarda, hastalar tanınmış bir hastanede veya çok deneyimli bir doktorda tedavi olmayı tercih edebilir ve bu da ek maliyetlere neden olabilir. Hastalar ayrıca, tedavi maliyetini artırabilecek gen terapisi veya kök hücre tedavisi gibi yenilikçi tedavilerin kullanımını da düşünebilirler. Ek olarak, sağlık sigortasının tedavi masrafların bir kısmını veya tamamını karşılayabilir. Ancak teminat kapsamı, sigorta poliçesinin türüne ve hastanın özel durumuna göre değişiklik gösterebilir.

Alzheimer ve Bunama Tedavisini Sigorta Karşılar Mı?

Türkiye’de Alzheimer ve bunama tedavisi için sigorta kapsamı, belirli sigorta poliçesine ve durumun ciddiyetine bağlı olarak değişebilir. Tipik olarak, Türkiye’deki sağlık sigortası poliçeleri, bu durumların teşhisi ve yönetimi ile ilgili tıbbi tedavilerin ve ilaçların maliyetini karşılamaktadır. Ancak, teminat kapsamı, sigorta poliçesinde belirtilen bazı sınırlamalara veya istisnalara tabi olabilir. Ayrıca, bazı sigorta poliçeleri, Alzheimer ve bunama tedavisi için teminat sağlamadan önce bir bekleme süresi veya ön provizyon gerektirebilir. Ayrıca, hafıza eğitimi veya bilişsel rehabilitasyon gibi bazı Alzheimer ve bunama tedavileri Türkiye’de sigorta poliçeleri tarafından karşılanmayabilir. Bu tedaviler, sigorta sağlayıcı tarafından deneysel olarak kabul edilebilir veya tıbbi olarak gerekli olmayabilir, bu da hasta veya ailesi için cepten ek harcamalara neden olabilir.

Alzheimer ve Bunama Tedavisi Fiyatları Ne Kadar?

Ankara alzheimer tedavisi fiyatları 2023 uygulanan TPS tedavisinin yapıldığı kliniğe göre değişkenlik göstermekle beraber tedaviyi yapan doktorun deneyimine göre de değişkenlik olur. Alzheimer ve Bunama tedavisi fiyatları 2023 geçtiğimiz yıllara oranla değişmiştir. Bu değişkenliği etkileyen birçok faktör bulunur. Bu faktörlerin başında doktorunuzun uygun gördüğü testler gelmektedir. Ayrıca zaman ilerledikçe yaş oranının artması Alzheimer hastalığını arttırmasıyla beraber bunama hastalığının armasına da neden olmaktadır. Ankara alzheimer ve Bunama tedavisi fiyatları 2023, tedavi alan kişi sayısında olan artış ve tedavinin yapıldığı bölge, kliniğin sahip olduğu teknoloji gibi etkenler farklılık yaratır. alzheimer tedavisi fiyatları 2023 için doktorunuzla görüşmeli gerekli bilgileri almalısınız. Bu bilgiler dahilinde ve yapılan testler sonucunda doktorunuz Alzheimer ve Bunama tedavisi fiyatları 2023 için uygun olan ekonomik bir sonucu sizlere verecektir. Bütün bunlar göz önüne alınarak doktorunuz ile birebir görüşme yapılması daha sağlıklı olacaktır. Uzman doktorların değerlendirmeleri sonucunda bunama hastalığının tamamen tedavi edildiği net bir şekilde söylenemez. Yapılan değerlendirmeler sonucunda uygun görülen Alzheimer ve bunama tedavisi ilaç ve egzersizler ile yavaşlatılabilir. Net bir bilgiye sahip olmanız için doktorunuza başvurmalısınız. Ayrıca Ankara Alzheimer ve Bunama tedavisi fiyatları 2023 bilgisi için de uzman doktorunuz ile birebir görüşme yapmanız gerekmektedir. Zaman geçtikçe birçok çevresel faktörün bölge, klinik, doktorlar ve tedavi yapılması gereken hasta sayısındaki artışın fiyatları etkilediğini söylemek mümkün olacaktır.

"
Alzheimer hastalığı - SANKO Üniversitesi Hastanesi

Alzheimer hastalığı - SANKO Üniversitesi Hastanesi

Alzheimer: Tanı, Belirti ve Tedavisi

Gebelik ve fiziksel aktivite

Çocuk beslenmesi

Bahar alerjisi ve deri hastalıkları

Çocuklarda çölyak hastalığı ve besin öğesi yetersizlikleri

Glütensiz besin üretiminin mutfağı

NÖROLOJİ / Alzheimer hastalığı

Nüfusun yaşlanmasına paralel olarak giderek artmaktadır. Ancak hastalığı çok yaşlıların hastalığı olarak düşünmemek gerekir. Çünkü ellili yaşlarda da görülebilir.

Hastalığı iki gruba ayırabiliriz.

Ailevi Alzheimer Hastalığı: Oldukça seyrektir. Kalıtım kanıtlanmıştır. Ellili yaşlardaki genç hastalar bu gruptadır. Kalıtsal Olmayan AH: Tüm olguların yüzde 95’i bu tiptir. Yaşlılardaki hastalığın tipik biçimidir.

Hastalığa neden olabilecek bir dizi etken tartışılmaktaysa da hastalığın nedeni henüz bilinmemektedir. Ailenizde Alzheimer hastası varsa bu sizinde ileride hasta olacağınız ya da hastalığı çocuklarınıza aktaracağınız anlamına gelmez.

TANI:

Bu hastalığın belirtileri her zaman aynı değildir. Kişilik, fiziksel koşullar ve kişisel yaşam tarzının belirtiler üzerine etkisi olabilir. Bir uzman (nörolog, nöropsikolog, psikiyatr, geriatri, geropsikiyatr) bazı özel testleri de kullanarak bir klinik görüşme ile hastalığın tanısını koyabilir.

İlk belirtiler şunlar olabilir:

Yakın geçmişteki olayların ve insan isimlerinin unutulması. Tarihleri unutma, evin yolunu bulma yada yabancı yerlerde dolaşma güçlüğü. Karar vermede güçlük, Çalıştığı işe ve hobilerine olan ilgisinin azalması.

Bu belirtileri gördüğünüz eşiniz, anneniz, babanız ya da arkadaşınızda doktora başvurmanız gerekir.

Alzheimer hastalığının kesin tanısı ancak beyin biyopsisi kanıtlarıyla konulabilir. Yine de, yukarıda söz edilen testler aracılığıyla tanının doğruluk olasılığı oldukça yüksek düzeyde tutulabilir. Tanı koyarken aynı belirtileri verme olasılığı olan hastalıkları ekarte etmek üzere BBT, MR, tiroid testleri ve B12 düzeyi yapılmalıdır.

Bellek ve yönelim aşağıdaki zihin testi ile basit bir biçimde sınanabilir:

Yaşını sorarız. Saatine bakmadan saatin kaç olduğunu söylemesini isteriz. Rastgele bir adres söyleyip, hatırlamasını isteriz. (Testin sonunda adresi tekrarlaması söylenir) İçinde bulunulan yılı, İçinde bulunulan adresi (Hastane adı, ev adresi, vb.) O sırada çevresinde bulunan ve önceden tanıdığı iki kişinin adı, (Yakınları, doktoru, vb.) Doğum yılını, Cumhuriyetin kuruluş yılını, Cumhurbaşkanının adını sorarız. 20'den geriye 1‘er saymasını isteyebiliriz.

ALZHEİMER HASTALIĞININ EVRELERİ:

Evre Bir

Hafif ve genellikle ihmal edilen belirtiler:

A) Bellek kaybı (genellikle yakın geçmişteki olaylara ilişkin) , B) Günün tarihini hatırlama güçlüğü (zaman dezoryantasyonu) C) Bilinen mekanları tanıma güçlüğü, örneğin evdedir fakat nerede olduğunu karıştırabilir (mekan dezoryantasyonu). D) Karar verme güçlüğü (inisiyatif kaybı). E) Kelime bulma güçlüğü.

Evre İki:

A.Belirgin bellek problemleri (Örneğin, aile üyelerinin isimlerini unutur)

B.Kendine yeterliğin azalması (Örneğin, yıkanma, giyinme gibi işlevlerde yardım
gerekir)

Çevrede kaybolma, Konuşma bozukluğunda artma,

E.İşitsel ve görsel halüsilasyonlar

Evre Üç:

Yardım edildiği halde beslenmede güçlük, Arkadaşları ve aile üyelerini tanımada güçlük, Yürüme güçlükleri (hasta yatağa bağımlı durumda mı?) İdrar ve/veya büyük abdest kaçırma, Belirgin düzeyde davranış bozuklukları

Evreler arasında uzun yıllar geçebilir. Bazıları evreye özgüyken, bir kısmı hiç çıkmayabilir.

Tedavi:

Bugün için tam düzelme sağlayacak bir tedavi yoktur. Yinede belirtileri azaltıp, hastaların yaşam kalitelerini yükseltecek bir dizi ilaç vardır.

Asetilkolin esteraz inhibitörleri: AH’da sinir hücresi kaybı dolayısıyla azalan asetilkolin miktarının yeniden dengelenmesini hedefleyen ilaçlardır. Bu ilaçların hastalık belirtilerini hafifleterek bellek işlevlerinin olabildiğince uzun süre korunmasına yardımcı olduğu ve böylece hastanın kendine bakabilmesini sağladığı düşünülmektedir. Memantin: Kolinesteraz inhibitörü olmayan ve glutamat adı verilen kimyasal habercinin aktivitesini düzenleyen bir ilaçtır. Memantin’in etkisi hücre hasarını önlemeye yönelik olduğu için daha çok orta ve ileri evre AH’da kullanımı önerilmektedir.

Gündelik Yaşamda Alzheimer Hastalığı:

Alzheimer hastası, fiziksel ve zihinsel yeteneklerini koruyabildiği sürece, yaşam kalitesini de koruyacaktır.

İş görmesine yardım edin, onun yerine siz yapmayın. Böylelikle, kendine yeterliliğini bir ölçüde koruyabilecektir. Çocuk gibi davranan bir yetişkin o, fakat bir çocuk değil. Ancak hastanızı, yapamayacağı işleri yapmaya zorlamayın.

Eğer kendine bakımındaki azalmayı izlemek istiyorsanız, Günlük Yaşam Aktiviteleri (GYA ) ölçeğini kullanabilirsiniz.

Bir de, günlük yaşamda telefon gibi sıradan aygıtların kullanımını ya da sıradan faaliyetleri değerlendiren 8 puanlık Enstrümantal Günlük Yaşam Aktiviteleri (EGYA) bulunmaktadır.

Enstrümantal Günlük Yaşam Aktiviteleri (EGYA) :

Telefon Alışveriş Yemek hazırlama Ev işleri Çamaşır Ulaşım İlaçlarına karşı sorumluluğu Para işleri

8 PUAN = KENDİNE BAKIMDA TAM YETERLİLİK

Davranış Değişikliğiyle Nasıl Başa Çıkılmalı? :

Garip ya da alışılmadık davranış biçimi, Alzheimer Hastalığının (AH) başlangıç belirtilerinden biri olabilir. Hiç neden yokken, size, hayatının büyük bölümünü ona adamış olan kişiye saldırganca davranabilir. Alınmayın. Aslında öfkesi size yönelik değil, yalnızca, kendisini tüketen kafa karışıklığı ve sıkıntı hislerine tepki vermenin yegane yoludur.

Ne Yapabilirsiniz? :

Dayanıklılığınızı yitirmeyin. Korkmuş görünmeyin. Dikkatini başka şeylere, örneğin televizyona, ellerini kullanabileceği bir işe çekin. Azarlamayın. Yaptıklarını kısa zamanda unutacak ve davranışlarının ne denli uygunsuz olduğunu hatırlamayacaktır. "Saldırılar" sıklaşmaya başladıysa doktorunuzla görüşün. Bu durumuna ve dolaylı olarak da size yardımı olacak ilaçlar mevcuttur. Kontrolünüzü yitirirseniz, kendinizi suçlu hissetmeyin. Böyle patlamalar geriliminizin doğal bir dışavurum biçimidir. Ancak sık sık olmaya başladılarsa, bu durum, sizin de yardıma ihtiyaç duyabileceğinizi gösterir. Bu amaca yönelik olarak başvurabileceğiniz kuruluşlar mevcuttur. Son zamanlarda, her zamanki davranış ya da yaşam biçiminde neyin değiştiğini bulmaya çalışın. Bu, rahatsızlığının gerçek nedenini ortaya çıkarabilir. Bazen basit bir baş ağrısı bile onu huzursuz, huysuz yapmaya yetecektir. İletişim Sorunları Olduğunda:

Hastalık ilerledikçe insanlarla iletişim yeteneği azalacaktır. Bir gün söylediklerinizi anlayamadığını fark edeceksiniz. O an geldiğinde, sözcükler iletişimin temel biçimi olma özelliklerini yitirecekler. El ve yüz hareketlerinizi, aranızda ilişki kurabilecek ve birbirinizi anlamanıza yardım edecek her şeyi kullanmanız gerekecek. Dokunarak, okşayarak ve ona gülümseyerek ilişki kurmaya gayret edin. Artık sözsüz iletişimin zamanı gelmiş demektir.

Ne Yapabilirsiniz? :

Onunla konuşurken ya da onu dinlerken daima gözlerinin içine bakın. Sözcükleri düzgün telaffuz edecek şekilde yavaş yavaş konuşun. Basit sözcükler kullanın ve ses tonunuz sevecen ve güven verici olsun bağırmayın Tekrarlamaktan yorulmayın. İfade etmek istediğiniz kavramı en basit şekilde aktarmaya çalışın. Unutmayın ki, hastalık bazı kavrama sorunlarına yol açmış olsa da, o bir çocuk değil, saygılı davranın ve sanki orda yokmuşçasına başkalarıyla konuşmayın. Gülümseyiş, dostça mimik ve jestlerinizi esirgemeyin. Uyuyamadığında:

Muhtemelen, "uyku düzeninin tersine çevrilmesi" denilen (yani, gecenin büyük bölümünde uyanıkken, gündüzleri uyuklamak) belirtileri gösterecek, ya da yemek yemek için sık sık uyanacaktır. Bu durumda, günün katmerlenerek artan işlerini göğüslemek için gereksinim duyduğunuz uykunuzdan geri kalabileceğiniz için yükünüz önemli ölçüde artacak.

Ne Yapabilirsiniz? :

Gününü aktif geçirmesi için gayretlendirin. Ne yaptığının çok fazla önemi yok! (yürümek, ortalığı toplamak gibi) Öğleden sonra şekerleme yapmasına izin vermeyin. Gecelik bir düzen oluşturacak şekilde, hep aynı saatte yatağa girmesini sağlayın, böylelikle bir "uyku vakti" anlayışı oluşsun. Yatmadan hemen önce, aşırı uyarılmaya neden olabilecek yüksek düzeyde şeker içeren besinler vermeyin. Yatmaya yakın aşırı sıvı ve diüretik (idrar söktürücü) ilaçlar vermeyin. Tıbbi tedavi olasılığı için doktorunuza danışın. Yemek Yemediğinde:

Hastalığın ileri evrelerinde beslenme ile ilgili sorunlar sıklaşmaya başlar. Gerçekten de, davranışsal bozukluklar, sıklıkla sıvıları yutma güçlüğü, belli bir hareketi koordine etme güçlüğü ya da basitçe iştahsızlık gibi fiziksel sorunlarla ilgilidir.

Ne Yapabilirsiniz? :

Yemeğinizi aynı saat ve aynı odada yemeye özen gösterin, böylelikle bir tür beslenme düzeni oluşacaktır. Yutma güçlüğü varsa, lokmalarını küçük parçalara ayırın. Eğer sıvıları yutmakta güçlük çekiyorsa, püre, muhallebi gibi yarı sıvı besinler verin. Çatal, bıçak kullanamıyorsa elleriyle yemesine izin verin. Yemek yerken, sıkıntı duyabileceği şekilde üzerini kirletebilir. Bunu engellemek için büyük peçeteler kullanın. Amaçsız Dolanıyorsa:

Günün birinde evinin yolunu ya da ev içinde yolunu bulamayabilir. Bu noktada bir şeylerin geri dönüşsüz biçimde değişmiş olduğunu anlamalısınız.

Yönelim bozukluğu (dezoryantasyon), ortada dolanmak ya da bitmez tükenmez biçimde bir şeyler aranmakla ilişkilidir. Bu davranışın kesin açıklaması yoksa da, hissetmekte olduğu kafa karışıklığı ve dehşetin açık ifadesidir.

Ne Yapabilirsiniz? :

Dolanmasının nedeninin, can sıkıntısı olup olmadığını anlamaya çalışın. Eğer öyleyse, zamanını değerlendirmesine gayret edin. Ceplerinde daima adres ve telefonunu gösteren kimliklerinin bulunmasına özen gösterin. Bu, adres ve telefonun yazdığı bir künye ya da bilezik de olabilir. Evi yalnız başına terk etmemesine gayret edin. Kapı kilitlerinizi, açıp kaçamayacağı bir şekle getirebilirsiniz. Komşularınızı haberdar edin, ancak onu tehlikeli bir deli gibi değil, sadece yönelimi bozuk bir kişi gibi görmeliler. Yeni bir mekanda (taşınma, ziyaret ya da tatil amacıyla gidilmişse) dolanma eğiliminin artacağını bilin. Kaybolduğunda azarlamayın. Korkutabilir ve daha üzgün hissetmesine neden olabilirsiniz. İlaçlar ancak gereğinde ve tıbbi gözetim altında kullanılmalıdır. Müsekkinlerin onu sakinleştirmekle birlikte, davranış bozukluğunu artırıp kendine bakım yeteneğini daha da bozabileceğini unutmayın. Bir Şeyler Arandığında:

Zihninde bugün ve geçmiş karıştıkça, birilerini ya da bir şeyleri giderek daha fazla aranır olduğunu fark edeceksiniz. Bir şeyi saklayıp daha sonra bulamadığını, hatta sizi onu çalmakla suçladığını göreceksiniz. Cüzdanını kaybedebilecek, unutmayın ki bellek ve diğer yeteneklerinin kaybı, onu son derece güvensiz ve kararsız yapacaktır.

Ne Yapabilirsiniz? :

Sakladığı yerleri bulup, onları doğru yerde aramasına yardım edin. Suçlamalarına saldırgan tepki vermeyin, tersine ona yardımcı olmak istediğinizi söyleyin. Suçlamayın. Hatta aradığı şeyi sizin yanlış bir yere koyduğunuzu bile kabullenebilirsiniz. Çok sevdiği eşyaların, resimlerin yerlerini değiştirmeyin. Bunlar sizin için sadece değersiz nesneler iken, onun için artık belleğinde korumayı başaramadıklarını hatırlamak için referans noktaları olabilir. Kuşkular Ve Hayaller:

Hastalık ilerledikçe, kafa karışıklığı artacak, sizi gerçek olmayan şeylerle suçlayabilecek ya da algısal sorunları olabilecek. Örneğin sizi, eşyasını çalmakla, onu zehirlemeye çalışmakla ya da ona bilerek yardım etmemekle suçlayabilir. Psikiyatrik olarak bu duruma HEZEYAN adı verilir. Başkalarının işitmediği sesleri işitip, olmayan kişileri görüyor olabilir. Bu bozukluğa HALÜSİLASYON adı verilir. Sizin kırgınlığınız, onun güvensizlik ve korkusu, her ikisi de, şiddet gösterilerine neden olabilir.

Ne Yapabilirsiniz? :

İfadelerinin gerçekliğini sorgulamayın. Sesinizi yükseltmeyin, sadece güven vermeye çalışın. Dikkatini başka şeye çekmeye çalışın. Dayanıklılığınızı kaybetmeyin. Yersiz suçlamalar dolayısıyla alınmayın. Çok sabırlı olmalısınız. Çevreyle Nasıl Başa Çıkmalı? :

Alzheimer Hastalığının zihin karışıklığı ve bellek kaybı gibi bazı belirtileri, hastanın kendisi ve çevresine zarar vermesini engellemek üzere çevresinin zorunlu olarak değiştirilmesini gerektirebilir.

Ne Yapabilirsiniz? :

Çevrede çok fazla değişiklik yapmayın. Yalnızca, aile içindeki güvenlik ve konfor için gerekli değişikliklere özen gösterin. Değişiklikleri yavaş yavaş yapın. Hastalığın ilerleyişini farklı evreler boyunca izlemeye gayret edin, gereken değişiklikleri yavaş yavaş yapın. Yaptığınız değişiklikler aileniz için de yaşamı kolaylaştırıcı nitelikte olmalı. Alzheimerlı hasta, karşılaştığı nesneleri eline aldıktan sonra çoğu kez rasgele bir yere bırakır. Bu nedenle, anahtarlarınızı ve kolayca ortadan kaldırılabilecek eşyanızı onun erişemeyeceği bir yere kaldırın.

EV İÇİNDEKİ GÜVENLİK:

Mutfak: Mutfak, evin en tehlikeli bölümlerinden biri olabilir. Aşağıda sıralananlar tatsız kaza riskini azaltabilir. Mutfak aletlerinizin güvenli bir biçimde kullanılabildiğinden emin olun. Güvenilir değilse, aşağıdaki değişiklikleri yapın.

Gazlı ocağı, elektrikli bir ocakla değiştirin ya da gaz kaçaklarını tespit edecek bir güvenlik düzeneği kurun. Gece yatmadan önce gaz vanasını kapatın. Kibrit yerine elektrikli çakmak kullanın. Mutfak robotu, kahve makinası gibi çok parçalı aygıtları yatmadan önce sökün. Suyunuzun ısısı ayarlanabiliyorsa, en fazla 37 C de tutun. AH, ağrı hissini belli ölçüde değiştirebileceğinden, hasta kaynayan suyun kendisini yaktığını anlamayabilir.

Banyo: Banyoda beklenmedik tehlikeler bulunabilir. Şu sıralananları gözden geçirmeniz yararlı olacaktır. Kapının anahtarını kaldırın. Kapıyı kilitleyip, sonra da açamayabilir. Kilim ya da benzeri örtüleri yerden kaldırın. Düşmesine neden olabilir. Deterjanları güvenli bir yerde tutun. İçilecek bir şey sanabilir. Banyo küveti ya da duş kabinin içine kaymaz lastik minderlerden koyun. Tabureli bir duş kabini, küvetten genellikle daha güvenlidir Merdivenler: Evinizde merdiven basamakları varsa ve bunların sorun yaratabileceğini düşünüyorsanız:

- Basamakları kaymaz bir malzemeyle kaplayın.

- İki taraflı trabzanlar olmalı.

- İlk ve son basamakları farklı renklerde boyayın

Aynalar: Aynalarınızın üzerlerini kapayın. Kendini görüp tanıyamadığında kafası karışabilir, ürkebilir, hatta rahatsız olabilir. Televizyon: TV izlemek rahatlatıcı bir vakit geçirme aracı olabilir. Ancak bazen onu bir filmin ya da söyleşi programının oyuncularıyla konuşurken bulabilirsiniz. Hastalığın ileri aşamalarında, gerçek yaşam ile hayali olanı birbirinden ayırmakta güçlük çekecektir. İzleyeceği programlara dikkat edin. Şiddet sahneleri çok ürkütücü olabilir. Döşeme: Hastalık ilerledikçe, koordinasyon da giderek bozulur ve düşme riski artar. Kilimleri kaldırın. Döşemeyi cilalamayın. Yerdeki süslemeleri ve takılabileceği kablo, tel benzeri nesneleri kaldırın. Işıklar: AH, çevreyi algılamayı güçleştiren algısal bozukluklara neden olur. Gölgeli alanlar, döşemedeki "delikler" ya da yabancıların saklandığı yerler olarak algılanabilir.
Evinizi, özellikle yatak odası ile tuvalet arası ve varsa merdiven basamakları olmak üzere yeterli biçimde aydınlatın. Aşırı parlak ışık, gözünü alabileceğinden, bundan kaçının. Giriş Kapısı: Kapınıza ek bir kilit koyun ve daima kilitli tutun. Herhangi bir "kaçma" girişimini engellemek için, kapıyı duvarla aynı renge ya da desene boyayabilirsiniz. Doğal olarak, sokak giysilerini kapının arkasına ya da hemen yanına asarak, "kaçış" yolunun reklamını yapmamalısınız. Dışarda: Ev dışındaki tehlikelerin hepsini birden öngörebilmek, elbette olanaksızdır. Ancak, şunlar dikkat edilmesi gereken bazı hususlar olabilir. Bahçede: Kendi alanınızı terketmesini engellemek için bahçenizin çiti ve kapısı olmalı. Mangal, bahçe aletleri gibi tehlikeli olabilecek nesneleri ortada bırakmayın. Sokakta: Daima birlikte çıkın. İyi bildiği yollardan gitmeye özen gösterin. Trafiğin yoğun olduğu ve kalabalık yerlerden kaçının. Kimliğini, adres ve telefonunu belirten belgelerini yanına aldığından emin olun. Böylelikle, kaybolsa bile biri onu geri getirecektir.

Zorlu Seçimlerle Nasıl Başa Çıkmalı? :

Bellek, dil ve günlük yaşama uyum yeteneklerindeki bozulma, kendine yeterliliğini tehdit eder duruma geldiği zaman, anne yada babanız, akrabanız yada yakın arkadaşınızın evde yalnız başına kalmasından endişe eder olacaksınız. Artık yalnız başına yaşamanın mümkün olamayacağı noktanın gelip gelmediğini bir kaç soruyla anlayabilirsiniz,

- İlaçlarını düzenli kullanıyor mu?

- Kaybolma ve kaza tehlikesine karşın dışarıda dolanıyor mu?

- Ocağı açık ya da üstünde yemek varken unutuyor mu?

Bu sorunu bir kaç şekilde çözebilirsiniz:

- (Sizin evinize !) taşınmaya zorlamak

- Bir bakıcı tutmak

- Evde bakım hizmeti sağlamak

Para Konusunda Ne Zaman Yardım Edilmeli?

Kısa süre içinde parasal işlerini halledemez olduğunda. Alışverişe giderken yanına az miktarda para verin. Sıkça gittiği dükkan sahiplerini, para kullanma konusundaki sorunları yönünde uyarın. Alışverişe birlikte gitmeye gayret edin ve para ödemesine yardımcı olun, ancak bu sırada küçük düşürmemeye özen gösterin. Bankada hesabı varsa avukatınız ile görüşün ve tavsiyelerini dinleyin.

Tedavi Ne Zaman Kesilmeli? :

Hastalığın ileri aşamalarında tükenmiş olacaksınız ve herhangi bir tedavi seçeneğini uygulamak son derece güç gelecektir. Ancak her ne pahasına olursa olsun, tedavi kesilmemelidir. Bu konudaki ahlaki ve bilimsel görüş açıları farklı olabilir. Bu yüzden, besleyemediğinizde suçluluk duymayın, sadece su içirerek ya da dudaklarını ıslatarak ıstırabını azaltmayı ihmal etmeyin. Böyle durumlarda, doktorunuzun aile bireylerinin, arkadaşlarınızın önerilerini dinleyin. YALNIZ KALMAYIN . Böyle güç bir zamanda, sizi nasıl destekleyeceklerini bileceklerdir

Hukuki Sorunlar:

Bu, onun yavaş yavaş yitip gitmesine neden olan bir hastalık. Her gün biraz daha gerçeklikten uzaklaştırır. Vesayet ve mirasla ilgili hukuksal sorunlar hakkında ayrıntılı bilgi almak için bir avukata başvurmanız gerekebilir.

Tıbbi Durumlarla Nasıl Başa Çıkmalı?

1.Bol lifli diyet uygulayın (sebze),

2.Gün boyunca yeterince sıvı almasını sağlayın.

Kabızlığı engellemek için, şunları unutmayın: En azından yürümek gibi fiziksel egzersiz için teşvik edin.

Ağrı:

Ağrı gözden kaçırılamayacak bir belirtidir, ama öyle olabilir ki, ağrı duysa bile ondan yakınamıyordur. Eğer böyleyse, ne zaman ve ne derece acı çektiğini kestiremeyeceksiniz. Hastalık, yalnızca ağrı algısını azaltmakla kalmaz, aynı zamanda ağrı uyaranına verilen tepkiyi de değiştirir. Bu nedenle, küçük bir ağrı bile bazen aşırı bir tepki uyandırabilir.

Yatak Yaraları Ya Da Basınç Yaraları:

Hastalığın ileri evrelerindeki en güç sorunlardan biri de yatak yaraları ya da basınç yaralarıdır. Bunlar, deride oluşan yırtılmalardır ve bedenin kan dolaşımının kısıtlandığı bölgelerinde görülür. Uzun süre yatakta kalmaya ya da oturduğu pozisyonu korumaya zorlandığı durumlarda, yatak ya da sandalye yüzeyi ile temas halindeki beden bölgelerinde ortaya çıkarlar. Bu tür yaralardan korunma, risk altındaki beden bölgelerinin kan dolaşımını temin ederek yapılır. Daima aynı durumda kalmasını önleyecek biçimde pozisyonunu sık sık değiştirmesini sağlayın.

Eğer, derisinin belirgin biçimde inceldiğini fark ederseniz, doktorunuza başvurun. İlaç uygulamak gerekebilecektir. Doktorunuz incelmiş derinin gerçek yaraya dönüşmesinin nasıl engelleneceğinin yollarını size gösterecektir.

Ağız Ve Dişler:

Ağız sağlığı, özellikle de diş sağlığı herkes için çok önemlidir. Dişimizle ilgili bir sorunumuz başlar başlamaz doğru dürüst yiyemez oluruz. Gerektiğinde dişçiye başvurma olasılığı fazla yüksek olmadığı için, diş bakımına özen göstermelisiniz. Günlük diş fırçalama düzeniyle diş çürümelerinin önüne geçmeye çalışın. Eğer, dişçiye götürmeniz gerekiyorsa, sorunu önceden anlamaya çalışın. Derdini kendi başına anlatmakta güçlük çekebilir. Sakinleştirici olarak kullanılan ilaçların birçoğunun normal tükürük salgısını bozarak, ağız sağlığını da olumsuz yönde etkilediklerini unutmayın.

Görme Ve İşitme:

Kendi kendine yeterli olabilme düzeyini yüksek tutabilmek için görme ve işitme bozukluklarının önlenmesi çok önemlidir. Bir işitme aygıtına ya da gözlük camlarının değiştirilmesine ihtiyacı olup olmadığından emin olmalısınız. Bunu anlamak güç olabilir, çünkü size görmesi ya da işitmesi ile ilgili bir sorunu olduğunu muhtemelen söylemeyecektir. Ancak, daha sık takılıp tökezlemeye başladıysa ya da artık televizyonu izlemez olduysa, gözlük camlarını değiştirmenin zamanı gelmiş olabilir. Seslenildiği zaman cevap vermiyorsa, işitmesi bozulmuş olabilir.

Bakımevi / Hastane:

Belli bir noktada, kendi kendinize "onu artık bir bakımevine yatırmanın zamanı geldi" diyebilirsiniz.

BAKIMEVİ:

Bunu, tükendiğinizi hissettiğiniz anlarda söylemeniz kaçınılmaz. Ancak, bilmelisiniz ki, hastane tedavisini gerektiren acil bir sorun ortaya çıkmadığı takdirde, ona bakabileceğiniz en iyi yer evinizdir.

"
Tembellik Alzheimer’i Tetikliyor mu? | Yeditepe Üniversitesi Hastanesi

Tembellik Alzheimer’i Tetikliyor mu? | Yeditepe Üniversitesi Hastanesi

Tembellik Alzheimer’i Tetikliyor mu?

Dünya’da yaklaşık 30 milyon kişi Alzheimer Hastalığı tanısı almış durumda. Bu sayının 2050’li yıllarda 160 milyon kişiye ulaşacağı öngörülüyor. Hareketsiz yaşam ve fastfood tarzı beslenmenin bu artışın en büyük nedeni olduğunu söyleyen Nöroloji Uzmanı kilo artışı ve hareketsizlikle birlikte beyin kan akımının azaldığına, bunun da Alzheimer hastalığı açısından risk oluşturduğuna ve hasta sayısının artmasının toplumun ekonomik yükünün de artmasına neden olacağına dikkat çekti.

Hareketsiz yaşam ve fastfood tarzı beslenme Alzheimer Hastalığının en büyük nedenlerinden biri. Dünya’da yaklaşık 30 milyon kişi Alzheimer tanısı almış durumda, bu sayının 2050’li yıllarda yaklaşık 160 milyon kişiye ulaşacağı ön görülüyor. Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Nöroloji uzmanları “Hareketli bir yaşam yoksa veya düzenli egzersiz yapılmıyorsa beyin kan akışı azalıyor ve bu da Alzheimer hastalığının oluşması açısından risk oluşturuyor” dedi.

“Beyin Kan Akımının Azalması Kilo İle Bağlantılı”

Alzheimer hastalığının son yıllardaki en önemli risk faktörlerinden birinin beyin kan akımının azalması olduğunu belirten uzmanımız şunları söyledi:

“Beyin kan akımının azalması kilo ile bağlantılıdır. Yani bir insanın vücut kitle endeksi ne kadar yüksekse beyindeki kan akışı o kadar yavaşlar. Hareketli bir yaşam yoksa veya düzenli egzersiz yapılmıyorsa beyin kan akışı azalıyor ve bu da Alzheimer hastalığının oluşması açısından risk faktörü oluşturuyor. Bir diğer neden ise beslenme. İşlenmiş karbonhidrat ve hayvansal yağ ağırlıklı ve protein, vitamin dengesine özen gösterilmeyen düzensiz beslenme de Alzheimer hastalığı açısında önde gelen risk faktörü arasında. Bu yüzden iyi beslenmeye ve fiziksel aktiviteye emek harcamak istemeyen, hareketsiz ve kilolu kişilerde Alzheimer hastalığı görülme ihtimali yüksek.”

“Alzheimer’ı Önlemek İçin Elimizde Herhangi Bir İlaç Yok”

Alzheimer hastalığı için kullanılan ilaçların tamamının sadece süreci yavaşlattığını aktaran uzmanımız “Akdeniz tipi beslenen ve hareketli kişilerde Alzheimer hastalığı riski oldukça azalıyor. Şu an elimizde Alzheimer’ı durduracak veya iyileştirecek herhangi bir ilacın olmaması hastalıktan korunmanın önemini daha da net ortaya koyuyor. Elimizdeki ilaçların tamamı hastalık başladığında süreci yavaşlatmaya yönelik. Bu nedenle çocukluktan itibaren sağlıklı beslenmek ve egzersizi hayatımızın bir parçası haline getirmek son derece önem taşıyor. Hatta çalışmalar göstermiş ki, Alzheimer hastalığı tanısı aldıktan sonra bile düzenli egzersiz ve iyi beslenme Alzheimer hastalığının gidişatını yavaşlatabiliyor ve ilaçların yapamadığı düzelmeyi sağlayabiliyor. Bu kriterler genetik risk olsun ya da olmasın herkesi kapsıyor. Alzheimer hastalığına iyi gelecek bitki, tohum veya kök aramaktansa iyi beslenme ve hareket etme çok daha kesin sonuçlar vermekte” diye konuştu.

Yaş En Önemli Risk Faktörü

Beslenme ve fiziksel aktivitenin yanı sıra Alzheimer hastalığının en önemli risk faktörünün yaş olduğunun altını çizen uzmanımız bu konuyla ilgili de bazı yanlış algıların olduğunu belirterek şunları anlattı:

“Net bir şekilde Alzheimer yaşlanma ile alakalı bir hastalıktır. Gençlerde bu hastalığın ortaya çıkması için yeterli yaşlanma olmadığından Alzheimer hastalığı da söz konusu değildir. 25- 30 yaş aralığında bana korku ile başvuran hastalarımız var. Ancak bu yaşlarda Alzheimer tanısı almanın zaten mümkün olmadığının bilinmesi gerekir. Özellikle ailesinde Alzheimer hastalığı olan genç bireyler ‘ben de Alzheimer olacak mıyım’ diye nörologlara başvuruyor. Bunu söylemenin olanağı yok. Ancak, ailede birden çok Alzheimer tanısı almış kişinin olması ya da ailede 50 yaşından önce tanı almış hastaların olması durumunda genetik risk artıyor diyebiliriz ama kesinlikten söz edemeyiz.”

“Alzheimer’dan Korunmak İçin Hiçbir Zaman Geç Değil”

“Hafıza, yaşla birlikte azalması gereken bir şey değildir. Beyinsel işlevlerinizi etkileyebilecek sağlıklı alışkanlıklar edinmeye başlamak için asla çok genç değilsiniz veya çok geç değil. Beyninizi zekice yapılandırın” diyen Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Nöroloji Uzmanımız “Beyin açısından sağlıklı bir yaşam tarzı" önemli sayıda insanda demans gelişimini geciktirebiliyor veya önleyebiliyor. Bu nedenle Alzheimer hastalığında hiçbir zaman geç değil, bu yüzden biz herkese “şimdi başla” diyoruz” dedi.

"
Unutkanlık Alzheimer Belirtisi Mi? Ankara Nöroloji Profesörü

Unutkanlık Alzheimer Belirtisi Mi? Ankara Nöroloji Profesörü

Unutkanlık Alzheimer Belirtisi Mi?

Hafıza kaybı ve unutkanlık, Alzheimer hastalığının ortak belirtileridir. Alzheimer hastalığı, bir kişinin hafızasını, düşünmesini ve karar verme yeteneklerini bozan ilerleyici bir beyin durumudur. Hastalık, bilişsel işlevi bozan beyin hücrelerinin ölümü ve dejenerasyonu ile karakterizedir.

Unutkanlığın farklı belirtileri arasında son olayları hatırlamakta güçlük çekmek, iyi bilinen insanları veya yerleri unutmak ve sık sık yanlış yere koymak yer alır. Hastalığın erken dönemlerinde, Alzheimer hastaları bazen yaşlanmayla karıştırılan hafif unutkanlık yaşayabilir. Ancak hastalık kötüleştikçe hafıza kaybı daha da kötüleşir ve kişinin günlük işlerini yapmasını zorlaştırabilir.

Unutkanlığa katkıda bulunabilecek diğer faktörler arasında stres, depresyon, uykusuzluk, ilaç yan etkileri ve diğer tıbbi durumlar yer alır. Hafıza kaybının nedenini belirlemek için bir sağlık uzmanıyla konuşmak çok önemlidir.

Bilişsel ve nörolojik testler, görüntüleme çalışmaları ve tıbbi öykü, Alzheimer hastalığını teşhis etmek için sıklıkla kullanılır. Alzheimer hastalığı ayrıca hafıza kaybına ek olarak kafa karışıklığına, yönelim bozukluğuna, dil güçlüklerine, muhakemede yetersizliğe, ruh hali ve davranış değişikliklerine neden olabilir.

Semptomları Yönetme ve İlerlemeyi Yavaşlatma

Her unutkanlığın Alzheimer hastalığının bir göstergesi olmadığını unutmayın. Bununla birlikte, bir kişi günlük yaşama müdahale eden hafıza kaybıyla uğraşıyorsa, bir sağlık uzmanından değerlendirme almak çok önemlidir. Alzheimer’ın erken teşhisi ve tespiti, hastalığın ilerlemesini durdurabilecek ve yaşam kalitesini artırabilecek daha erken müdahaleyi mümkün kılabilir.

Alzheimer hastalığı tedavisinin ana hedefleri semptomları kontrol altına almak ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatmaktır. Hafıza kaybı ve diğer bilişsel semptomlara bir dizi ilaç yardımcı olabilir. Bu ilaçlar, beyinde sinir hücresi iletişimine yardımcı olan kimyasallar olan nörotransmiterlerin seviyelerini değiştirerek işlev görür.

Farmakolojik olmayan müdahaleler de ilaca ek olarak Alzheimer hastalığı olan kişilere fayda sağlayabilir. Bunlar sosyal etkileşimler, fiziksel aktivite ve bilişsel ve hafıza eğitiminden oluşur. Bu tedaviler bilişsel işlevi korumaya ve yaşam kalitesini artırmaya yardımcı olabilir.

Sağlam bir destek sistemine sahip olmak, Alzheimer hastalığı olanlar için çok önemlidir. Bu, yakın aile ve arkadaşların yanı sıra tıp uzmanlarını da içerebilir. Aile üyelerinin ve bakıcıların duygusal desteğinin yanı sıra günlük aktiviteler ve karar verme konusunda yardımları çok faydalı olabilir.

Semptomları Anlama, Erken Teşhis ve Mevcut Destek

Ek olarak, Alzheimer hastalığı olan kişilere bakım sağlama konusunda uzmanlaşmış tesisler ve programlar vardır. Bunlar, hafıza bakımı tesislerini, yardımlı yaşam evlerini ve yetişkin gündüz bakım tesislerini içerebilir. Bu hizmetler ve tesisler, Alzheimer hastalığı olan kişilere güvenli ve teşvik edici bir ortam sunabilir.

Alzheimer hastalığının sadece hastayı değil, aynı zamanda sevdiklerini ve bakıcılarını da etkilediğini hatırlamak çok önemlidir. Alzheimer hastalığı olan birinin bakıcısı olmak duygusal ve fiziksel olarak yorucu olabilir, bu nedenle bakıcıların kendilerine de bakmaları çok önemlidir. Bakıcılar, Alzheimer hastalığı olan sevdiklerine bakmanın zorluklarını aşarken, destek gruplarını ve danışmanlığı faydalı bulabilirler.

Sonuç olarak, unutkanlık Alzheimer hastalığının potansiyel bir belirtisidir ancak her zaman mevcut değildir. Hafıza kaybı ayrıca stres, depresyon ve diğer tıbbi durumlar gibi diğer unsurlardan da kaynaklanabilir. Doğru bir teşhis ve hafıza kaybının kaynağını belirlemek için bir sağlık uzmanına danışılmalıdır. Alzheimer hastalığı olan kişiler erken teşhis ve müdahaleden yararlanabilir, bu nedenle hafıza kaybı yaşayan herkesin kontrol edilmesi çok önemlidir. Alzheimer hastalığı olan kişiler semptomlarını yönetmek ve yaşam kalitelerini korumak için ilaçlardan, farmakolojik olmayan müdahalelerden ve destekleyici bakımdan yararlanabilirler. Alzheimer hastalığı olan kişiler için destek ve bakım, önemli ölçüde bakıcılar ve sevdikleri tarafından sağlanır.

Ankara Atatürk Anadolu Lisesinden 1983 yılında mezun olan M.Zülküf Önal, 1983–1989 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdikten sonra, 1990–1995 yılları arasında Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalında Nöroloji uzmanlık eğitimini tamamladı. 1995’te uzman, 2000’de doçent ünvanını alan M.Zülküf Önal, 2007 yılında ise Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalında ise Profesör ünvanını aldı.

Prof. Dr. Zülküf Önal 2023-04-12T10:38:04+03:00

© Copyright 2021 | Tüm Hakları Saklıdır | Ankara Nöroloji Tedavi Doktoru Prof. Dr. M. Zülküf Önal web sitesi ziyaretçilerini bilgilendirmek amacıyla hazırlanmıştır. Sitedeki bilgiler hiçbir şekilde hastalıkların tanı veya tedavisinde kullanılmamalıdır.

"
Alzheimer hastalığı: nedir, belirtileri, tanı ve tedavisi

Alzheimer hastalığı: nedir, belirtileri, tanı ve tedavisi

Alzheimer hastalığı, bunamanın en yaygın şeklidir ve etkilenenlerin yaklaşık üçte ikisini kadınlar oluşturur.

Alzheimer, yaşlanmanın normal bir parçası değildir, ancak hastalığa yakalanma şansı, yaşlandıkça artar.

Bazen, Alzheimer genç insanları etkileyebilir.

Hastalığın bu nadir vakalarına erken başlangıçlı Alzheimer denir.

Alzheimer Hastalığı nedir?

Alzheimer hastalığı, beyin hücrelerinin ölümünün hafıza kaybına ve bilişsel gerilemeye neden olduğu nörolojik bir hastalıktır.

İlk başta semptomları hafiftir, ancak zamanla daha şiddetli hale gelir.

Alzheimer'ın tedavisi yoktur, ancak hastalığın ilerlemesini yavaşlatan tedaviler vardır. (Sağlık Hattı, 2019)

Alzheimer Hastalığı Nedenleri ve Uyarı İşaretleri

Yaş, kişisel sağlık, aile öyküsü, genetik ve beyindeki anormal protein birikintilerinin katkıda bulunduğuna inanılsa da, araştırmacılar hastalığa neyin neden olduğu konusunda çelişmektedir.

CDC ve Alzheimer Derneği'ne göre, genellikle aşağıdakileri içerirler:

Yaş ve aile öyküsü Bazı genler Beyinde anormal protein birikintileri Diğer risk ve çevresel faktörler Bağışıklık sistemi sorunları (CDC, 2020)

Alzheimer hastalığının ilk ve en yaygın uyarı işareti, kısa süreli belleğin günlük yaşamı kesintiye uğratabilecek şekilde değişmesidir, örneğin, kelimeleri veya isimleri unutmak veya tanıdık bir yere nasıl gidileceğini unutmak.

Ayrıca yemek pişirmek veya faturaları ödemek gibi tanıdık görevler de zorlayıcı hale gelebilir.

Alzheimer Derneği'ne göre, Alzheimer hastalığının en yaygın belirtileri şunlardır:

Bununla birlikte, bireyler farklı semptomlar yaşayabilir.

Semptomlar, örneğin tekrarlayan sorulara veya konuşmalara yol açabilen, yeni bilgileri alma ve hatırlama yeteneğinin azalmasıyla başlayabilir.

Konuşma sırasında tereddüt de dahil olmak üzere yaygın kullanılan sözcükleri düşünmekte zorluk çekilebilir.

Konuşma, imla ve yazma hataları yaygındır.

Ayakkabı, cüzdan, ev anahtarı gibi sık kullanılan kişisel eşyalarımızı yanlış yere koyuyoruz.

Başka bir belirti, olayları veya randevuları unutmaktır.

Hepsinden daha korkutucu olanı, tanıdık bir rotada kaybolmak.

Bu, aile üyelerinin, etkilenen kişinin araba kullanmasına izin verme konusunda endişe duymaya başladıkları zamandır.

Örneğin görme problemlerinden kaynaklanmayan görsel-uzamsal yeteneklerin başlangıcı, yüzleri veya ortak nesneleri tanıyamama veya doğrudan görüşte nesneleri bulamama da bir işaret olabilir.

Diğer zorluklar arasında, örneğin giysileri vücuda göre ayarlamak gibi basit aletlerin kullanılamaması yer alır.

Akıl yürütme, karmaşık görevler ve yargıda bulunma zorluğu, yalnız yaşamanın endişe verici hale geldiğinin başka bir işaretidir.

Emniyet risklerinin yeterince anlaşılmaması, finansmanı yönetememe, zayıf karar verme yeteneği, karmaşık veya ardışık faaliyetleri planlayamama gibi durumlar emniyetle ilgili endişeler yaratır.

Son olarak, kişilik ve davranıştaki değişiklikleri, örneğin ajitasyon, ilgisizlik, sosyal geri çekilme veya ilgi, motivasyon veya inisiyatif eksikliği gibi karakter dışı ruh hali değişikliklerini fark ederiz.

Bu, empati kaybına veya kompulsif, takıntılı veya sosyal olarak kabul edilemez davranışlara yol açabilir (Alzheimer Association, 2020).

Sevdiğimiz kişiyi artık tanıyamıyormuşuz gibi hissedebiliriz.

Semptomlar başlarsa veya saatler veya günler içinde kötüleşirse, bu akut bir hastalığa işaret edebileceğinden, kişi derhal tıbbi yardım almalıdır.

Alzheimer Evreleri

Alzheimer ilerleyici bir hastalıktır, bu da semptomların zamanla kademeli olarak kötüleşeceği anlamına gelir.

Alzheimer yedi aşamaya ayrılır:

Aşama 1. Bu aşamada herhangi bir belirti yoktur ancak aile öyküsüne dayalı olarak erken tanı konulabilir.

Aşama 2. Unutkanlık gibi en erken belirtiler ortaya çıkar.

Aşama 3. Bellek ve konsantrasyonda azalma gibi hafif fiziksel ve zihinsel bozukluklar ortaya çıkar. Bunlar ancak kişiye çok yakın biri tarafından fark edilebilir.

Aşama 4. Alzheimer genellikle bu aşamada teşhis edilir, ancak yine de hafif olarak kabul edilir. Hafıza kaybı ve günlük görevleri yerine getirememe belirgindir.

Aşama 5. Orta ila şiddetli semptomlar, sevdiklerinizden veya bakıcılardan yardım gerektirir.

6. Aşama. Bu aşamada, Alzheimer'lı bir kişi yemek yemek ve giyinmek gibi temel işlerde yardıma ihtiyaç duyabilir.

Aşama 7. Bu, Alzheimer'ın en şiddetli ve son aşamasıdır. Konuşma ve yüz ifadelerinde kayıp olabilir.

İlgili Mesajlar Jan 29, 2024 Jan 29, 2024 Jan 24, 2024 Jan 23, 2024

Bir kişi bu aşamalardan geçerken, bir bakıcının artan desteğine ihtiyaç duyacaktır.

Tanı

Alzheimer hastalığı için tek bir test yoktur, bu nedenle doktorlar belirtilere ve semptomlara bakacak ve zihinsel durum testinden genetik testlere kadar çeşitli testler uygulayacaktır.

Başlangıç ​​çok kademeli veya çok hızlı olabileceğinden, semptomların azalmasına veya beyinde geri dönüşü olmayan hasara neden olabilecek müdahaleler yapmak için erken teşhis edilmesi en iyisidir. (Tıbbi Haberler, 2020)

Alzheimer Tedavisi

Şu anda, Alzheimer için bir tedavi yoktur.

Beyindeki sinir hücrelerinin hasar görmesi ve normal fonksiyonlarını yerine getirememesi nedeniyle hastalık ilerler ve bu bozulmayı tersine çevirmenin bir yolu yoktur.

Fiziksel egzersiz ve sosyal aktivite, doğru beslenme, sağlığın korunması ve sakin ve iyi yapılandırılmış bir ortam kadar Alzheimer hastalığının yönetiminde en önemli unsurlardır.

İlaçlar bazen bilişsel ve davranışsal semptomlara yardımcı olabilir. (WebMD, 2019)

Alzheimer, birçok bilinmeyenin olduğu karmaşık bir hastalıktır.

Bilinen şey, durumun zamanla kötüleştiğidir, ancak tedavi semptomları geciktirmeye ve yaşam kalitenizi artırmaya yardımcı olabilir.

Sizde veya bir yakınınızda Alzheimer Hastalığı olabileceğini düşünüyorsanız, ilk adımınız bir doktorla konuşmaktır.

Teşhis koymanıza yardımcı olması için, neler bekleyebileceğinizi tartışın ve hizmet ve destekle bağlantı kurmanıza yardımcı olun.

Eğer ilgileniyorsanız, size klinik araştırmalarda yer alma konusunda da bilgi verebilirler.

Referanslar

Herdon, Jaime. “Alzheimer Hastalığı Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey.” Lida. Healthline Media, 04 Aralık 2018. Web. 17 Ağustos 2020. https://www.healthline.com/health/alzheimers-disease#causes-and-risk-factors

Alzheimer Hastalığı: Belirtileri, Aşamaları, Nedenleri ve Tedavisi." Medikal Haberler Bugün. MediLexicon International, ve Web. 17 Ağustos 2020. https://www.medicalnewstoday.com/articles/159442#causes

“Alzheimer Hastalığı Nedir?” Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri, 02 Haziran 2020. Web. 17 Ağustos 2020. https://www.cdc.gov/aging/aginginfo/alzheimers.htm

Lav, Neil. "Alzheimer Hastalığı Bilgileri: Gerçekler, Nedenler, Tanım ve Daha Fazlası." WebMD. WebMD, 03 Şubat 2019. Web. 17 Ağustos 2020. https://www.webmd.com/alzheimers/guide/understanding-alzheimers-disease-basics

Ayrıca Oku Kaynak paylaş Facebook Twitter WhatsApp Telegram Pinterest Linkedin E-Posta Bunları da beğenebilirsin Acil Durum Canlı Dijital Sürümü

Bültenimize katılın Şubat 1, 2024 Jan 30, 2024 Jan 29, 2024 Jan 22, 2024 Jan 19, 2024 Şubat 2, 2024 Şubat 2, 2024 Şubat 1, 2024 Jan 29, 2024 Jan 29, 2024 YouTube Kanalı

Acil Durum Canlı Daha Öyküler Şubat 2, 2024 Şubat 1, 2024 Şubat 1, 2024 Jan 31, 2024 Jan 31, 2024 Jan 30, 2024 Hakkımızda

Acil Durum Canlı kurtarma ve acil durumdaki insanlara adanmış tek dilli dergi. Bu nedenle, ticaret şirketlerinin çok sayıda hedef kullanıcıya ulaşması için hız ve maliyet açısından ideal ortamdır, Örneğin, tüm şirketler, özel ulaşım araçlarının sağlanmasında bir şekilde yer alır. Araç üreticilerinden, bu araçları donatmakla uğraşan şirketlere, can kurtarma ve kurtarma ekipmanı ve yardımcılarının herhangi bir tedarikçisine.

Bize Ulaşın

Acil Durum Canlı
Piazzale Badalocchio 9/b, 43126 Parma (PR) – İtalya
Telefon: + 39 340 2246247
KDV Numarası: IT02277610347
Bize yazın: posta formu

Bu web sitesi tıbbi tavsiye sağlamak amacıyla tasarlanmamıştır. Tüm bilgi, içerik ve materyaller bilgilendirme ve eğitim amaçlıdır ve kalifiye bir doktor veya sağlık hizmeti sağlayıcısının konsültasyon, teşhis ve/veya tıbbi tedavisinin yerini alması amaçlanmamıştır.
Bu web sitesindeki tüm içerikler EMS, Kurtarma ve Tıp uzmanlarına yöneliktir. Sonraki sayfalarda yer alan tüm bilgiler sağlık sektörü, tıbbi cihazlar, eczacılık ürünleri veya bu kategorilerdeki ürünlere odaklanmakta olup, sağlık sektörü profesyonelinin kullanılmasını talep etmektedir.
Çeviriler otomatik bir sistem üzerinden gerçekleştirilir, herhangi bir yanlışlık için özür dileriz.

"
Demans nedir? Demans belirtileri nelerdir? Egepol Hastaneleri

Demans nedir? Demans belirtileri nelerdir? Egepol Hastaneleri

Demans nedir? Demans belirtileri nelerdir?

Demans, halk arasında bunama olarak bilinir ve unutkanlıkla ortaya çıkan tablodur. En sık görülen tipi alzheimer hastalığıdır.

Demans neden meydana gelir?

Alzheimer dışında, genetik yatkınlıklar, iyi kontrol edilmeyen şeker hastalığı ve hipertansiyon, tekrarlayan inme, tiroid gibi hastalıklar ile bazı vitamin eksiklikleri ve ilaçlar bunama ve benzeri tablolara yol açabilir.

Demans belirtileri nelerdir?

Demansın en önemli belirtisi unutkanlıktır. Bunun dışında günlük işlerini yapmada zorlanma, yer-zaman kavramlarının karıştırılması, konuşurken ya da yazarken uygun kelime bulamama, planlama ve problem çözmede zorlanma, iş ya da sosyal aktivitelerde azalma, kişilik değişiklikleri en sık görülen belirtileridir.

Demans tedavi yöntemleri nelerdir?

Her unutkanlık alzheimer hastalığı değildir ve bunamaların %10’luk kısmı tedaviyle düzelebilir. Alzheimer ve diğer bunamaların tedavisi de hasta ve hasta yakınının yaşam kalitesini artıracak şekilde düzenlenebilmektedir. İlaçla tedavinin esas olduğu demansta erken tanı, tedavi sürecinden olumlu sonuç elde edilmesinde çok büyük önem taşır. Dolayısıyla yukarıda saydığımız belirtilerin ortaya çıktığı hastalar, mutlaka en kısa sürede bir nöroloji hekimi tarafından görülmeli ve gerekli tedaviye başlamalıdır.

Prof. Dr. Sibel ALTINAYAR

Egepol Hastanesi, İzmir’de tercih edilen, güvenilir ve saygın sağlık kurumlarındandır. Profesyonel kadrosu ve modern medikal ekipmanlarıyla hastalarına güvenilir tedavi seçenekleri sunar. Hasta bakımı ve takibinde de ön plana çıkan Egepol hastanesi, hasta odaklı yaklaşımı ve etik değerlere bağlılığı ile de tanınmaktadır. Sağlık sorunlarınıza çözüm bulmak ve uzman bir bakım almak için Egepol Hastanesi her zaman yanınızda. Size en iyi sağlık hizmetini sunmak için buradayız.

"
Alzheimer Belirtileri - Fırat Nöroloji Derneği

Alzheimer Belirtileri - Fırat Nöroloji Derneği

Alzheimer Belirtileri


Alzheimer’ın en sık görülen erken belirtisi, yeni öğrenilen bilgileri hatırlamakta güçlük çekmek. Alzheimer ve Beyin

Beyin 40-80 milyar sinir hücresine (nöron) sahiptir. Her bir sinir hücresi, diğerleriyle iletişim ağları oluşturmak için bağlanır. Sinir hücresi gruplarının özel işleri vardır. Bazıları düşünme, öğrenme ve hatırlama ile ilgilidir. Diğerleri görmemize, duymamıza ve koklamamıza yardımcı olur.

İşlerini yapmak için, beyin hücreleri küçük fabrikalar gibi çalışırlar. Tedarik alırlar, enerji üretirler, ekipman yaparlar ve atıklardan kurtulurlar. Hücreler ayrıca bilgileri işler ve saklar ve diğer hücrelerle iletişim kurar. Her şeyin çalışmasını sağlamak, büyük miktarlarda yakıt ve oksijenin yanı sıra koordinasyonu gerektirir.

Bilim adamları, Alzheimer hastalığının bir hücre fabrikasının parçalarının iyi çalışmasını engellediğine inanıyor. Sorunun nerede başladığından emin değiller. Ancak tıpkı gerçek bir fabrika gibi, bir sistemdeki yedeklemeler ve arızalar diğer alanlarda da sorunlara neden olmaktadır. Hasar yayıldıkça hücreler işlerini yapma yeteneklerini kaybederler ve sonunda ölürler ve beyinde geri dönüşü olmayan değişikliklere neden olurlar.

Plak ve yumak adı verilen iki anormal yapı, sinir hücrelerine zarar veren ve sonunda öldüren başlıca şüphelerdir. Plaklar, sinir hücreleri arasındaki boşluklarda biriken beta-amiloid olarak adlandırılan bir protein fragmanının birikimidir. Yumaklar tau adı verilen başka bir proteinin bükülmüş lifleridir hücrelerin içinde oluşur.

Otopsi çalışmaları çoğu insanın yaşlandıkça bazı plaklar ve yumaklar geliştirdiğini gösterse de, Alzheimer’lı olanlar diğer bölgelere yayılmadan önce hafıza için önemli olan alanlarda başlayarak çok daha fazla ve tahmin edilebilir bir şekilde gelişme eğilimindedir.

Bu plak ve yumakların sinir hücreleri arasındaki iletişimi engelledikleri ve hücrelerin hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğu süreçleri engelledikleri düşünülmektedir. Böylece hafıza yetmezliğine, kişilik değişikliklerine, günlük aktiviteleri gerçekleştirilmesini güçleştiren problemlere ve Alzheimer hastalığının diğer semptomlarına neden olabilmektedirler.

Alzheimer hastalığı tipik olarak üç genel aşamada fakat genellikle yavaş ilerler – hafif (erken evre), orta (orta evre) ve şiddetli (geç evre). Alzheimer her bir bireyi farklı şekillerde etkilediğinden, demans semptomlarının zamanlaması ve ciddiyeti, her insan Alzheimer’ın evreleri boyunca farklı şekilde ilerledikçe değişir.

Hastalığın ilerlemesine genel bakış

Hafif Bilişsel Bozukluktan (MCI) kaynaklanan bilişsel değişikliklere sahip insanlar, Alzheimer veya başka bir demans geliştirme yönününden artmış risk altındadırlar. Bununla birlikte, MCI’li tüm insanlar Alzheimer geliştirmez.

Alzheimer hastalığının semptomları hastalığın ilerleyiş hızı değişiklik gösterse de zamanla kötüleşir. Ortalama olarak, Alzheimer hastası tanıdan dört ila sekiz yıl sonra yaşar, ancak diğer faktörlere bağlı olarak 20 yıl kadar yaşayabilir.

Beyinde Alzheimer ile ilgili değişiklikler, hastalık belirtilerinden yıllar önce başlar. Yıllarca sürebilen bu süreye preklinik Alzheimer hastalığı denir.

Aşağıdaki aşamalar, belirtiler ortaya çıktıktan sonra yeteneklerin nasıl değiştiğine dair genel bir fikir verir ve sadece genel bir rehber olarak kullanılmalıdır.
Aşamalar üç kategoriye ayrılır:

Aşamalar üst üste gelebileceğinden Alzheimer’lı bir kişiyi belirli bir aşamada yerleştirmenin zor olabileceğini unutmayın.

Hafif Alzheimer hastalığı (erken evre)

Alzheimer’ın ilk evresinde, kişi bağımsız olarak çalışabilir. Hala araba kullanabilir, çalışabilir ve sosyal aktivitelerin bir parçası olabilir. Buna rağmen, kişi tanıdık kelimeleri unutmak ya da gündelik nesnelerin yerlerini unutmak gibi hafızasında bir süre kalmış gibi hissedebilir.

Arkadaşlar, aile veya bireye yakın olan başkaları zorlukları fark etmeye başlar. Detaylı bir tıbbi görüşme sırasında, doktorlar hafıza veya konsantrasyondaki sorunları tespit edebilir. Yaygın güçlükler:

Doğru kelime veya isim ile ilgili problemler Yeni insanlarla tanışırken isimleri hatırlamakta zorluk Sosyal ya da iş ortamlarında görevleri yerine getirme zorlukları. Birinin okuduğu materyali unutmak Değerli bir nesneyi kaybetme veya yanlış yerleştirme Planlama veya organizasyonla ilgili sorunların artması

Orta Alzheimer hastalığı (orta evre)

Orta Alzheimer tipik olarak en uzun aşamadır ve uzun yıllar sürebilir. Hastalık ilerledikçe, Alzheimer hastası daha büyük bir bakım gerektirecektir.

Alzheimer’ın ılımlı aşamasında, demans belirtileri daha belirgindir. Bir kişi fatura ödeme gibi görevleri yerine getirmede daha büyük zorluklar yaşayabilir, ancak yine de yaşamlarıyla ilgili önemli detayları hatırlayabilir.

Alzheimer hastasında kafa karıştırıcı sözleriyle, sinirli ya da sinirlenerek banyo yapmayı reddetmek gibi beklenmedik şekilde ajite/kontrolsüz davranışlar fark edebilirsiniz.

Beyindeki sinir hücrelerinin zarar görmesi, düşünceleri ifade etmeyi ve rutin işler yapmayı zorlaştırabilir.

Bu noktada, semptomlar daha belirgin olacaktır ve şunları içerebilir:

Olayların unutulması veya kendi kişisel tarihi hakkında Özellikle sosyal ya da zihinsel olarak zorlayıcı durumlarda kendisini karamsar ya da çekilmiş hissedebilir Kendi adreslerini, telefon numaralarını ya da mezun oldukları lise ya da kolejleri hatırlayamayabilir Nerede oldukları veya hangi gün oldukları hakkında kafa karışıklığı Sezon veya etkinlik için uygun kıyafet seçimi için yardıma ihtiyaç duymak Bazı kişilerde mesane ve barsakları kontrol etmede sorun Gündüz uyumak ve geceleri huzursuz olmak gibi uyku düzenindeki değişiklikler Gezme ve kaybolma riskinde artış Şüphe ve sanrılar veya elle sıkma veya doku parçalama gibi zorlayıcı, tekrarlayan davranışlar dahil olmak üzere kişilik ve davranış değişiklikleri

Şiddetli Alzheimer hastalığı (geç dönem)

Bu hastalığın son aşamasında, demans semptomları şiddetlidir. Bireyler çevrelerine tepki verme, konuşmaya devam etme ve sonunda hareketi kontrol etme yeteneğini kaybeder. Hala kelimeler veya ifadeler söyleyebilirler, ancak ağrıyı iletmek daha güçleşebilir. Hafıza ve bilişsel beceriler kötüleşmeye devam ettikçe, önemli kişilik değişiklikleri meydana gelebilir ve bireyler günlük aktiviteler konusunda daha fazla yardıma ihtiyaç duyarlar.

Bireyler neler yapabilir?

Günlük aktiviteler ve kişisel bakım konusunda günün her saatinde yardıma ihtiyacı olduğu unutulmamalı Son deneyimler ve çevre ile ilgili farkındalığı kaybetmemeli Yürümek, oturmak ve sonunda yutmak gibi fiziksel yeteneklerdeki değişikliklere karşı dikkatli olunmalı İletişim kurmakta zorluk hafifletilebilir gerekirse digital cihazlar yardımcı olarak kullanılabilir Özellikle zatürree olmak üzere enfeksiyonlara karşı savunmasız kalınmamalı "
Alzheimer Nedir? Alzheminer Nedenleri Nelerdir?

Alzheimer Nedir? Alzheminer Nedenleri Nelerdir?

Alzheimer Nedir?

Alzheimer hastalığı, beyin hücrelerinin zaman içerisinde ölümü sonucunda hafıza kaybı, bilişsel fonksiyonların azalması ve beraberinde bunama şeklinde gelişen tıbbi durum olarak ifade edilmektedir. Alzheimer, nörolojik bir hastalıktır ve yaygın biçimde görülen demans türü olarak karşımıza çıkmaktadır. Hastalığın olduğu bireylerde yapılan incelemeler sonucunda beyinde beta amiloid plakları görülür. Hastalık, başlangıç evresinde sadece basit unutkanlıklar ile kendini belli eder. Zaman içerisinde hasta yakın geçmişinde yaşamış olduğu olayları unutmaya başlar. Süreç içerisinde aile fertlerini ve yakın çevresini tanıyamayacak duruma kadar ilerler. Hastalığın en ileri seviyesinde ise hasta bireyler, temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak duruma gelebilir.

Alzheimer nedir sorusunda ise şu açıklamalara yer verebiliriz, yaygın görülen demans türü olan Alzheimer, beyin hücrelerinin yok olmasına sebep olan ilerleyici özelliklere sahip nörolojik bir rahatsızlıktır. Hastalık, düşünce ve davranış fonksiyonlarında gerileme, hafıza kaybı gibi birçok unsura neden olabilir. İlerleyen yaşla birlikte bu belirtilerin bazıları ortaya çıkabilir. Hastalığın ileri evrelere gelmesi ise yıllar sürebilir. Alzheimer, ilerleyici bir hastalık olduğundan dolayı kontrol altına alınması önemlidir. Ayrıca erken belirtilerde son yaşanan olayların unutulması yer alsa da ilerleyen dönemde günlük aktivitelerin tek başlarına yapılmasında zorluklar yaşanabilir. Bundan dolayı sosyal beceriler, davranış, mantıklı düşünme yeteneği olumsuz etkilenebilir. İleri seviye olan Alzheimer hastalarının genellikle karşısındaki kişiyle sohbet edebilme yeteneğini kaybettiği görülmüştür. Ayrıca kendilerine yöneltilen sorulara ya da çevresindeki gelişen olaylara vereceği tepkilerde de güçlük yaşanabilir. Hastalık genel olarak 65 yaş üstünde ortaya çıktığı için yaşlılık hastalığı olarak belirtilebilir. Ancak bu doğru bir yaklaşım değildir. Genç yaşlarda başlangıç örneklerine de sıklıkla rastlanıldığından dolayı “yaşlılık dönemi hastalığı” olarak ifade edilemez.

Alzheimer Nedenleri Nelerdir?

Alzheimer, bilimsel araştırmalara uzun sürelerdir konu olan bir hastalıktır. Ancak hastalığın tam anlamıyla gelişim nedeni henüz belirlenememiştir. Dolayısıyla Alzheimer nedenleri şeklinde sayılabilecek unsurlar bulunmamaktadır. Bununla beraber hastalığın ortaya çıkma noktasında risk faktörü olarak değerlendirilebilen, başka bir ifadeyle hastalığın gelişiminde rol oynadığı düşünülen bazı olası sebepler şu şekildedir,

İlerleyen yaş, genel olarak hastalık açısından risk faktörü olarak görülür. Alzheimer hastalığının görülme sıklığı yaşlı bireylerde daha fazladır. Ailede Alzheimer öyküsü bulunuyorsa, bu da risk teşkil edecektir. Genetik faktörler, hemen hemen tüm hastalıklarda olduğu gibi Alzheimer’da da etkilidir. Down sendromlu bir birey olmak, risk faktörü içerisinde değerlendirilebilmektedir. Geçmişte yaşanılan kafa travmalarının da Alzheimer’ın gelişmesinde rol oynadığı düşünülmektedir. Uyku düzeni bozuklukları ve yetersiz fiziksel aktiviteler genel anlamda Alzheimer hastalığının tetikleyicisi olabilir. Obezite, Sigara kullanmak ya da sürekli bir şekilde sigara dumanına maruz kalmak, Yüksek tansiyon ve beraberinde yüksek kolesterol, Kontrolü kötü gerçekleştirilen Tip-2 Diyabet hastalığı, Sağlıksız, dengesiz ve yetersiz beslenmek.

Alzheimer hastalığına sahip bireylerin cinsiyet olarak incelemesi yapıldığında, kadın bireylerde görülme sıklığı, erkeklere göre oranla hafif düzeyde daha yüksek olarak çıkmıştır. Ancak bu durum kadınların yaşam sürelerinin daha uzun süreli olmasından da kaynaklanıyor olabilir. Hastalığın nedenleri sayılabilecek bu unsurlar haricinde ilgili hasta bireylerde yapılan incelemelerde, ölen beyin hücresinin çevresinde beta amiloid plaklarına rastlanılmaktadır. Ayrıca bu oluşumlara neden olan ve beyin hücrelerinin ölümünü sağlayan faktörlerin araştırılmasına yönelik çalışmalar yürütülmektedir. Bu da gelecekte hastalığın kesin olarak nedeninin belirlenmesi açısından yararlı olmaktadır.

Alzheimer Hastalarının Davranışları Nasıl Gözlemlenir?

Alzheimer hastaları, genel olarak davranışsal ve bilişsel olarak performans düşüklüğü nedeniyle ve şikâyetiyle kliniklere başvururlar. Hastalığın başlangıç evresinde belirtiler daha hafiftir. Ancak ilerleyen dönemlerde daha belirgin belirtiler söz konusu olmaktadır. Başlangıç belirtileri olarak basit ve küçük çaplı birtakım unutkanlıklar sayılabilir. İlerleyen dönemlerde ise şu belirtiler yaygın bir şekilde ortaya çıkabilecektir,

Bilincin bulanık bir hâlde olması, Kişinin yer aldığı ortama adapte olamaması ya da adapte olmakta zorlanması, Kişinin en iyi bildiği yerlerde dâhi kaybolması, Dil becerileri ve konuşmaya yönelik bozukluklar, Saldırganlık, arkadaş çevresi ve ailesinden olağanüstü isteklerde bulunma, çevresine karşı şüpheci tutum sergileme gibi kişilik bozuklukları, Sanrı ve halüsinasyonlar, Öz saygı ile beraber motivasyon düşüklüğü, Günlük aktivitelerin yardımsız bir şekilde yapılamaması ya da yaparken zorluk yaşanması, Kişinin hatırlamamış olduğu olayları inkâr etmesi, Depresyon ve kaygı.

Bu belirtilen genel olarak hastalığın ilk teşhis edildiği döneme aittir. Ancak hastalığın ilerlemiş olmasıyla birlikte belirtilerin şiddetini arttırması söz konusu olmaktadır. Bu dönemde kişinin aile bireylerini – yakınlarını tanıyamaması, kendini dâhi tanımakta güçlük yaşaması, yakın geçmişini tamamen unutması gibi durumlar söz konusudur. Bu noktada genel olarak hastalar bakıma ihtiyaç duyar. Bu aşamada huzurevi ihtiyacı ortaya çıkacaktır.

Alzheimer Teşhisi Nasıl Konur?

Alzheimer hastalığının teşhisini sağlayan ve bu konuda net bilgi verebilecek ayırıcı tanı testi bulunmamaktadır. Bu nedenle hastalığın teşhisi için birçok tıbbi tanı testi bir araya getirilerek değerlendirilir. Hastalığa ait belirtiler ile sağlık kuruluşlarına başvuran kişiler nöroloji kliniklerine yönlendirilirler. İlgili uzman hekim tarafından öncelikle hastanın geniş öyküsü alınır. Bu noktada hastanın kendisiyle beraber ailesine de birtakım soruların yöneltilebilmesi mümkündür. Tıbbi öykü unsurlarının alınmasından sonra nörolojik işlevler başta olmak üzere, duyu, denge, davranış, refleks ve hafızayı ölçecek çeşitli taramalar yapılır. Tanının desteklenmesi adına ultrason, BT, MR gibi uygulamalar istenebilir. Ayrıca depresyon varsa bunun da araştırılması adına kişilik testlerine yönlendirilebilir. İlgili hastalıkta genetik faktörlerden kaynaklanan belirtiler de söz konusu olabileceğinden dolayı gen taraması gerçekleştirilebilir. Her ne kadar APOE-e4 geninin Alzheimer hastalığının gelişiminde etkili olduğu öne sürülse de bu ispatlanabilmiş değildir. Alzheimer testi şeklinde bilinen bilişsel fonksiyonların değerlendirileceği testler de yapıldıktan sonra ilgili bulgular sayesinde hastalığın kesin olarak teşhisi konulabilir.

Alzheimer Tedavisi

Alzheimer hastalığına ait olan yukarıdaki belirtiler görüldüğünde hiç vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurmak gerekmektedir. Doktor tarafından yapılacak tetkikler sonucunda Alzheimer teşhisi almış olan hastalarda tedavi süreci birtakım faktörlere belirlenir. Bu unsurlar şu şekildedir,

Hastanın yaşı, Hastalığın ilerlemişlik seviyesi, Eşlik eden hastalıklar.

Buna göre yukarıdaki faktörlere bağlı olarak kişiye özel bir tedavi süreci belirlenecektir. İlgili hastalığın bilinen kesin bir tedavisi bulunmaz. Ancak bazı uygulamalarla hasta bireyde oluşan semptomların azalması ya da ortadan kaldırılması sağlanabilir. Bununla beraber hastalığın ilerlemesinin yavaşlatılması da mümkün olacaktır. Hastaların bakımı noktasında ev ortamının düzenlenmesi ve yalnız yaşamak zorunda olan hastalar için en temel şeyleri hatırlatıcı bazı önlemler alınması gerekmektedir. Bunlar evin belli bölgelerine asılacak notlar, dikkat çeken işaretler olabilir. Bilişsel stimülasyon terapileri vb. gibi bireysel ya da grup olarak uygulanabilen psikiyatrik terapiler, problem çözme, dil becerilerinin korunması ve hafızanın güçlenmesi noktasında yardımcı olabilecektir. Hastalığa dair semptomların azalması için ve beraberinde yaşam kalitesinin artırılması için doktor tarafından birtakım ilaçlar yazılabilir.

Alzheimer öyküsü ailesinde bulunan ve henüz Alzheimer teşhisi almamış bireylerde hastalığın tam olarak nedeni bilinmez. Bu nedenle ilgili bireylerde sadece risk faktörlerini ortadan kaldıracak birtakım önlemler alınabilir. Bunlar, sigara kullanmamak, hareketli bir yaşam tarzı benimsemek, sağlıklı beslenmek gibi önlemleri içerir. Bu kapsamda belirtilerden bir ya da birkaçı bulunuyorsa, mutlaka sağlık kuruluşlarına başvurmanız gerekmektedir.

"
Parkinson Hastalığı Belirtileri ve Tedavisi Nelerdir?

Parkinson Hastalığı Belirtileri ve Tedavisi Nelerdir?

Parkinson

Parkinson hastalığı, dopamin üreten beyin hücrelerinin ölümü sonucu gerçekleştiği düşünülen nörolojik bir hastalık olup, tedavisi, ilaç ve cerrahi tedaviyi içerir.

Parkinson Nedir?

Parkinson hastalığı kişinin hareketlerinde bozukluğa sebep olan, genellikle dopamin üreten beyin hücrelerinin ölümü sonucu gerçekleştiği düşünülen nörolojik bir hastalıktır. Hastalığa neyin etken olduğu konusuna henüz bir kesinlik getirilememiştir. Hastalığın belirtileri genellikle yavaş ilerler.

Parkinson hastalığı belirtileri her kişide aynı değildir. Hafif belirtilerle başlayan Parkinson hastalığı ilerledikçe kötüye giden kronik bir hastalıktır. Genellikle 60 yaş ve sonrasında görülür. Vakaların %5-10’unda ise daha erken yaşlarda meydana gelir.

Parkinson Belirtileri

Parkinson hastalığı belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterir. Öncelikle vücudun bir tarafında başlar. Daha sonra hastalık ilerledikçe her iki tarafta da belirtiler görülür. Örneğin ilk önce sağ elimizde titreme görülürken ileri safhada her iki elimizde de titreme görülür.

Tremor (Titreme): İlk başta elde veya parmaklarda görülür. Yavaş hareket (bradikinezi): Zamanla Parkinson hastalığı hareketinizi yavaşlatabilir ve basit görevleri zorlaştırarak, zaman alıcı hale getirebilir. Yürürken adım aralıklarınızın mesafesi azalabilir. Yürümeye çalışırken ayaklarınızı sürükleyebilirsiniz. Bozuk duruş ve denge: Duruşunuzda eğrilik görülebilir veya Parkinson hastalığının bir sonucu olarak, denge sorunlarınız görülebilir. Yürümede zorluk görülebilir. Sert kaslar (kas rijiditesi): Vücudunuzun herhangi bir yerinde kas sertliği oluşabilir. Sert kaslar, ağrılı olabilir ve hareket aralığınızı sınırlayabilir. Konuşmada değişiklik: Seste bir titreme olabilir veya kişi öncekinden daha yumuşak konuşabilir. Koku duygusu Kaybı: Erken bir işaret olabilir. Yazma değişiklikleri: Kişi yazı yazmada zorlanır. Daha küçük veya daha sıkışık yazabilir. Uyku bozuklukları: Uyku sırasında konuşma, uyurgezerlik görülebilir. Cilt bozuklukları: Cildin yağlı kısımlarında pul pul beyaz veya sarı pullar olur.

Kabızlık, depresyon, halüsinasyonlar görme, çiğneme ve yutma güçlüğü da görülen belirtiler arasındadır.

Parkinson Nedenleri Nelerdir?

Parkinson hastalığının kesin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Bilim adamları hastalıkta genetiğin rol alabileceğini düşünüyor. Yakın bir akrabada Parkinson hastalığının bulunması, kişide hastalık riskini artırıyor. Aynı zamanda hastalığa çevresel etkenlerin ve virüslerin de sebep olabileceği düşünülüyor.

Dopamin seviyesinin düşmesi: Bilim adamları, bir kimyasal haberci (nörotransmitter) olan dopaminin seviyesinin düşmesini, Parkinson hastalığı ile ilişkilendirmişlerdir. Vücudun düz ve koordineli kas hareketleri, beyinde dopamin adı verilen bir kimyasal haberci ile mümkün kılınmıştır. Bu kimyasal haberci, beynin “substantia nigra” adı verilen bölgesinde üretilir. Parkinson hastalığında, substantia nigra hücreleri ölmeye başlar. Bu hücrelerin ölümüyle, dopamin seviyesinde düşüş görülür. Bu düşüş %60-80 civarına geldiğinde Parkinson belirtileri görülmeye başlar. Dopamin seviyeleri düştükçe, semptomları giderek daha şiddetli hale gelir. Norepinefrin seviyesinin düşmesi: Başka bir kimyasal haberci (nörotransmitter) olan norepinefrinin vücudumuzda önemli bir yeri vardır. Kan dolaşımı gibi hayati önem taşıyan sistemlerde ve birçok vücut fonksiyonunun kontrolünde ve düzenlenmesinde görev alır. Parkinson hastalığında, norepinefrin üreten hücreler, etkisini yapamaz hale gelir ve norepinefrin seviyesinde düşüş görülür. Bu, Parkinson hastalığı olan insanların neden sadece hareket problemleri değil, aynı zamanda kan basıncı değiştiğinde hafif baş dönmesi görülmesi, yorgunluk, kabızlık ve ortostatik hipotansiyon (Aniden ayağa kalkıldığında kan basıncının düşmesi) gibi belirtiler görülmesini de açıklar. Lewy cisimciklerinin bulunması: Parkinson hastalığı olan bir kişinin beyinin bazı bölgelerinde anormal bir şekilde protein yığılmaları görülür. Bu protein kümelerine Lewy cisimcikleri denir. Genetik Faktörler: Araştırmacılar, Parkinson hastalığına neden olabilecek spesifik genetik mutasyonlar belirlediler. Bununla birlikte, bazı gen varyasyonları Parkinson hastalığı riskini arttırır. Ancak bu hastalığın her zaman kalıtsal olacağı anlamına gelmiyor. Çevresel Faktörler: Bazı toksinlere veya çevresel faktörlere maruz kalmak, Parkinson hastalığı riskini arttırabildiğini gözlemlenmiştir. Parkinson Hastalığı Evreleri

Parkinson hastalığı, zamanla ilerleyici bir hastalıktır. Belirtileri gittikçe ağırlaşır.

Parkinson hastalığı belirtilerine göre beş aşamaya ayrılmıştır. Parkinson hastalığı ilerleyici bir hastalık olduğu için sağlık hizmeti sağlayıcıları hastalığın aşamasına göre bir tedavi yolu izlerler.

Aşama1: Parkinson hastalığının en hafif formudur. Fark edilebilir belirtilerle karşılaşmayabilirsiniz. Henüz günlük yaşamı etkileyecek bir belirti yoktur. Belirtiler vücudun sadece bir tarafında görülür. Aşama 2: Aşama 1'den aşama 2'ye ilerleme aylar hatta yıllar alabilir. Her insanın deneyimi farklı olacaktır. Bu aşamanın bulguları da ılımlıdır. Kas sertliği, titreme gibi semptomlarla karşılaşılır. Kas sertliği günlük görevlerinizi zorlaştırabilir ve bunları tamamlama süreniz uzayabilir. Ancak, bu aşamada denge sorunları yaşama ihtimaliniz düşüktür. Belirtiler vücudun her iki tarafında da görülebilir. Denge ve yüz ifadelerindeki farklılıklar daha belirgin hale gelir. Aşama3: Bu orta aşamada, semptomlar bir dönüm noktası gibidir. Yeni belirtiler yaşamanız olası olmasa da bunlar daha belirgin hale gelir. Ayrıca günlük işlerinize de müdahale edebilir. Hareketler fark edilir derecede yavaştır, bu da faaliyetleri yavaşlatır. Denge sorunları da daha önemli hal alırken hastalar ayakta durmakta güçlük çekerler. Hatta zaman zaman dengelerini kaybedip yere bile düşebilirler. Ancak 3. aşama Parkinson hastaları, genellikle günlük işlerini ve aktivitelerini fazla yardım almadan yapabilirler. Aşama4: Hastalığın Aşama 3'ten aşama 4'e ilerlemesi önemli değişiklikler getirir. Bu noktada hastalar, yürüteç veya yardımcı cihaz olmadan ayakta dururken büyük zorluk yaşarlar. Günlük olaylarda ani reaksiyonları azalır. Kas hareketlerinde de önemli ölçüde yavaşlama görülür. Yalnız yaşamak güvensiz ve tehlikeli olabilir. Aşama5: Parkinson hastalığının son evresidir. Bu en ileri aşamada, şiddetli belirtiler gün boyu yardım gerektirir. Hastanın yardımsız ayakta durması çok zordur. Muhtemelen bir tekerlekli sandalye gerekecektir. Ayrıca bu aşamadaki, Parkinson hastalarında, paranoit bozukluklar (sanrı görme) ve halüsinasyon gibi ciddi komplikasyonlar görülebilir. Parkinson Teşhisi

Parkinson tanısı için herhangi bir spesifik test yoktur. Tanı hastanın sağlık öyküsüne bakılarak, fiziksel ve nörolojik muayene yapılarak koyulur. Teşhiste belirtiler önemlidir.

Başka koşulları göz ardı etmek için BT (Bilgisayarlı Tomografi) veya MRI gibi görüntüleme testleri kullanılabilir. Bu testler Parkinson'u doğrulamasa da diğer hastalıkları dışlamaya yardımcı olabilir ve doktorun teşhisini destekleyebilir.

Parkinson Tedavisi

Parkinson hastalığı için standart bir tedavi yoktur. Parkinson hastası olan herkesin tedavisi görülen belirtilere göre uygulanır. Tedaviler ilaç tedavisi ve cerrahi tedaviyi içerir. Diğer tedaviler arasında daha fazla dinlenme ve egzersiz yapma gibi yaşam tarzı değişiklikleri bulunur.

Parkinson belirtilerini tedavi etmek için birçok ilaç vardır. Parkinson hastalarına bu ilaçlar günün belirli saatlerinde, belirli dozlarda verilerek hastanın belirtilerini kontrol altına almak amaçlanır.

Cerrahi müdahaleler ise ilaç tedavisine ve yaşam tarzı değişikliklerine cevap vermeyen kişilere uygulanır.

Cerrahi müdahaleler şu şekildedir:

Beyin pili (derin beyin stimülasyonu): Beynin belirli bölgelerine kalıcı elektrotlar yerleştirilerek beyne uyarılar gönderilir. Bu yöntem Parkinson hastalığını veya diğer nörolojik durumları iyileştirmeyecektir. Ancak gönderilen bu uyarılar ile semptomların azaltılması ve yaşam kalitesinin artırılması amaçlanır. Duodopa pompası tedavi yöntemi: Pompa ile uygulanan terapi, Ocak 2015'te ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) tarafından onaylanan yeni bir tedavidir. İlaçların (levodopa ve karbidopa kombinasyonu) doğrudan ince bağırsağa verilmesi sağlanır. Bu yöntem, gereken hap sayısını büyük ölçüde azaltmayı amaçlar ve semptomlarda daha hızlı gerilemesini mümkün kılar. Parkinson Tedavi Edilmezse

Parkinson hastalığının neden olan sebep tam olarak bilinmediğinden, Parkinson hastalığını tamamen iyileştirecek bir tedavi yöntemi günümüzde mevcut değildir. Görülen belirtiler, hastanın yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürmesinden dolayı belirtilere yönelik tedavi uygulanır.

Parkinson hastalığı ilerleyici bir hastalık olduğundan ötürü belirtileri tedavi edilmezse, bu belirtiler zamanla şiddetini arttırabileceği için hastanın hayatını tehlikeye sokabilecek sonuçlar doğurur. Dolayısıyla bulgularla ilk karşılaşma anından itibaren en kısa süre içerisinde bir uzman hekime görünmek gerekmektedir.

Parkinson belirtilerine yönelik ve destekleyici tedavi alanların beklenen yaşam süresi, hasta olmayan insanlar ile hemen hemen aynıdır.

Parkinsona Ne İyi Gelir?

Beslenme çoğu hastalıkta önemli olduğu gibi Parkinson hastalığında da çok önemlidir. Antioksidan içeren gıdaların Parkinson hastalığı olma riskini azalttığı düşünülüyor.

Zerdeçal: Bir tür baharattır. İçeriğinde antioksidan bir bileşen olan kurkumin bulunur. Kurkumin Parkinson hastalığında yer alan protein yığınlarını önlemeye yönelik etki gösterir. Flavonoidler: Araştırmaya göre, başka bir tür antioksidan olan flavonoidi tüketmek Parkinson hastalığı riskini azaltır. Flavonoidler, çilek, elma, siyah üzüm, bazı sebzelerde ve çayda bulunur. C ve E vitamini içeren gıdalar: C ve E vitaminleri serbest radikallerle savaşabilen ve beyin hücrelerini koruyabilen antioksidanlardır. Folik asit (B9 Vitamini): Beyin sağlığı ve hafıza için önemli bir vitamindir. B12 vitamini: Beyin ve sinir sağlığı için, özellikle de hafıza için önemli bir vitamindir. Yeşil çay: Serbest radikalleri temizleyerek antioksidan etki gösterirler. Parkinsona Ne İyi Gelmez?

Toksik maddelere maruz kalmak Parkinson gibi nörolojik hastalıkların görülme riskini arttırır. Bu konuda dikkat edilmelidir.

Yeniden kızartılan yağlar: Ayçiçek gibi yağların tekrar tekrar kızartılıp kullanılması, yağda aldehitlerin (toksik madde) oluşmasını sağlar. Aldehitler Parkinson, Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıklara yol açar. Parkinson İlaçları

Parkinson hastalığı belirtilerinde birtakım farklı ilaçlar kullanılır:

Levodopa: Parkinson hastalığında kullanılan en yaygın ilaçtır. Dopamini yenilemeye yardımcı olur. Vakaların yaklaşık %75’inde olumlu sonuçlar alınır. Ancak tüm semptomlar düzelmez. Karbidopa: Genellikle levodopa ile kombine kullanılır. Karbidopa, levodopanın parçalanmasını geciktirir ve bu da kan-beyin bariyerinde levodopanın kullanılabilirliğini artırır. Dopamin agonistleri: Beyindeki dopamin ile aynı etkiyi gösterirler. Genelde levodopadan daha az etkilidirler, ancak hastada levodopanın daha az etkili olduğu durumlarda daha yararlı olurlar. Bromokriptin, pramipeksol ve ropinirol dopamin agonistlerine örnektir. Antikolinerjik ilaçlar: Artan kolinerjik etki ile bozulan dengeyi düzeltmek için kullanılır. Benztropin ve trihexyphenidyl, Parkinson tedavisinde kullanılan antikolinerjiktirler. Amantadin: Karbidopa-levodopa ile birlikte kullanılabilir. Glutamat bloke edici ilaçtır (NMDA). Levodopanın bir yan etkisi olan istemsiz hareketler (diskinezi) için kısa süreli rahatlama sağlar. COMT inhibitörleri: Levodopanın etkisini uzatır. Entakapon ve tolcapone, COMT inhibitörleri sınıfında yer alır. MAO-B inhibitörleri: MAO-B enzimi Santral Sinir Sisteminde dopamini parçalayıcı etki gösterir. Bu durumu engellemek için MAO-B enzim inhibitörleri kullanılır. Selegilin ve rasagilin, MAO-B inhibitörleri sınıfında yer alır.

Tedavi için belirtilen ilaç türevleri sadece bilgilendirme amaçlıdır. Doktor tavsiyesi olmadan hiçbir ilaç kullanılmamalıdır.

Parkinson için Hangi Doktora Gidilir?

Parkinson beyin ve sinir sistemi merkezli bir hastalık olduğundan hastalığın tanı ve tetkikleri için Nöroloji polikliniğe gidilmelidir.

Parkinson hastalığı ile ilişkili belirtilerinden herhangi birine sahipseniz, sadece hastalığınızın teşhisi için değil, aynı zamanda belirtiler farklı bir hastalığı da gösteriyor olabileceği için en kısa sürede doktorunuza danışmalısınız. Parkinson ilerleyici bir hastalık olduğu için kesinlikle ertelenmemesi gereken bir hastalıktır.

"
Parkinson Nedir? Belirtileri Nelerdir? Mücteba Gündüz

Parkinson Nedir? Belirtileri Nelerdir? Mücteba Gündüz

Parkinson Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Parkinson, genellikle yaşlanma ile karşılaşılan ve erkeklerde daha sık görülen bir hareket bozukluğudur. Yavaş ilerleyen bu hastalık genellikle 40 ila 70 yaşları arasındaki bireylerde görülmeye başlar. Dopamin üretimiyle ilişkili olan bu hastalık genetik faktörlerin etkisiyle de gelişebilir. Birden beşe kadar farklı evreleri bulunan hastalık başlangıçta sadece hafif belirtilere sebep olurken ilerlemesi halinde yatağa bağımlı bir hale getirebilir. Çeşitli önlemler ve tedavi yöntemleriyle haftanın ilerleme hızı yavaşlatılabilir. Hastalık nedeniyle gelişen semptomlarda iyileşmeler gözlemlenebilir.

Parkinson Hastalığı Nedir?

Parkinson hastalığı, yeterli miktarda dopamin hücresi olmadığında açığa çıkan bir sağlık problemidir. İnsan beyninde substabsiya nigra olarak adlandırılan bir bölge bulunur ve bu bölgede dopamin üreten hücreler yer alır. Dopamin kimyasal bir maddedir ve striyatum adı beyin bölgeleri arasındaki iletişimden sorumludur. Çeşitli faktörler nedeniyle dopamin hücrelerinin azalması halinde bu iletişimde aksaklıklar meydana gelebilir ve parkinson hastalığı gelişebilir.

Hastalık ritmik olmayan, titrek veya akıcı olmayan hareketlerin açığa çıkması ile karakterizedir. Kişiler el ve kol hareketlerinde düzensizlikler ile karşılaşabilir.

Parkinson Hastalığı Neden Olur?

Parkinson hastalığı genetik faktörler nedeniyle gelişebilen bir rahatsızlıktır. Yapılan çalışmalar aile öyküsünde Parkinson hastalığı bulunan kişilerin daha genç yaşta Parkinson ile karşılaşabileceğini gösterir. Genetik faktörlerin yanı sıra ileri yaş nedeniyle dopamin üretiminin azalması da hastalığın gelişimi nedenleri arasında yer alır.

Kuyu suyu kullanımı, tarım ilaçlarına maruziyet, kafaya bir travma alınması, demir ve manganez gibi minerallerin diyetle yüksek miktarda alınması da Parkinson gelişiminde rol alabilir. Bu faktörlerin yanı sıra beyaz ırktan olma ve erkek cinsiyetine sahip olmadığı yine hastalığa yakalanma riskini arttırabilir.

Sarılık Nedir?

Fiziksel ve duygusal stres ile de Parkinson arasında ilişki bulunur. Yoğun stres dopamin salınımını azaltacağından kişilerde hastalık gelişimi söz konusu olabilir.

Beslenme şekli ve kilo kontrolü de Parkinson hastalığı gelişiminde etkilidir. Obezite hastalığını sahip olan ve hayvansal yağ tüketimi yoğun olan kişilerin Parkinson hastalığı geliştirme riski artabilir.

Parkinson Belirtileri Nelerdir?

Parkinson hastalığı yavaş ilerleyen bir hastalıktır. Bu nedenle açığa çıkardığı belirtilerin şiddeti zaman içerisinde artabilir. Nörodejeneratif bir hastalık olan Parkinson hastalığı, hareket sistemindeki aksaklıklar ile belirti gösterir. Kişilerin mimiklerinde azalma, konuşmanın monotonlaşması, kollarda hareket kısıtlığı ve titreme gibi belirtiler açığa çıkarabilir.

Parkinson hastaları ilk belirti göstermeye başladığında genellikle bu belirtiler farklı bir hastalık ile ilişkilendirilir. Ancak istirahat halinde tek el ve parmaklarda titreme olması veya aynı tarafta yürüyüş yaparken kol salınımı olmaması Parkinson şüphesi yaratmalıdır.

Parkinson hastalığının 5 evresi bulunur. Evrelerin ilerlemesi ile hastalık nedeniyle açığa çıkan semptomlar şiddetlenir,

Evre 1: Sıklıkla titreme görülen bir evredir. Mimik, duruş ve yürüyüşteki bozulmalar ile karakterizedir. Bu belirtiler genellikle hastanın yakınları tarafından fark edilir. Evre 2: Titreme, salınım durması gibi belirtiler vücudun her iki tarafında da görülmeye başlar. Duruş ve yürüyüşte bozulmalar gerçekleşir. Evre 3: Gövde hareketlerinde yavaşlamalar gelişir. Denge bozukluğu ve düşme ile karşılaşılır. Evre 4: Belirtiler şiddetlenmeye başlar. Hasta yürümede ciddi derecede zorluk çeker. Hareketler yavaşlar ve katılaşır. Hastalar günlük hayatlarında bakıma ihtiyaç duyarlar. Evre 5: Hasta yatağa bağımlı hale gelir. Parkinson Hastalığına Yakalanma Riskleri Nelerdir?

Parkinson hastalığı gelişiminde bazı risk faktörleri rol alabilir. Genellikle ileri yaşla beraber görülmeye başlayan hastalık günümüzde daha erken yaşlarda da görülmeye başlamıştır. Hastalığın en sık görülme yaşı 40 ile 70 arasıdır. Parkinson hastalığının genetik faktörler nedeniyle nesilden nesle aktarılabileceği düşünülür. Bu nedenle aile geçmişinde Parkinson hastalığı öyküsü bulunması kişilerin hastalık geliştirme riskini artırabilir. Tarım ilaçlarına maruz kalınması, kafa travması geçirilmesi, aşırı yoğun miktarda demir ve manganez tüketimi, beyaz ırka ait olma, obezite ve stres Parkinson hastalığının gelişimini tetikleyebilir. Tüm bunların yanı sıra Parkinson hastalığı genellikle erkeklerde görülen bir hastalıktır.

B12 Vitamini Ne İşe Yarar? B12 Eksikliği Nedir? Parkinson Hastalığı Nasıl Teşhis Edilir?

Parkinson hastalığına yönelik şüpheler duyulması halinde kişiler bir nöroloji uzmanına danışmalıdır. Doktor tarafından gerçekleştirilecek olan muayenede hastanın sağlık öyküsü alınır ve fiziki muayenesi gerçekleştirilir. Parkinson hastalığının kesin tanı konulmasını sağlayacak bir tarama testi mevcut değildir. Ancak gerekli durumlarda radyolojik görüntülemelere ve farklı hastalıkları ekarte etmek için çeşitli tanı yöntemlerine başvurulabilir. Diğer hastalık ihtimallerinin elenmesi ardından Parkinson teşhis edilebilir.

Parkinson Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?

Beyinde gelişen hücre kaybı nedeniyle açığa çıkan parkinson bu tür hastalıklar arasında tedavilere yanıt veren bir hastalıktır. Ancak parkinson hastalığı zaman içerisinde ilerlediğinden hastalığın erken teşhisi son derece önemlidir. Bunun yanı sıra açığa çıkan semptomlar göz ardı edilmemeli ve hastalar uygun tedavi planlamasına uyum sağlamalıdır. Bu noktada hastanın çevresi hastayı desteklemelidir.

Erken tedavi hayat kalitesini arttırır ve hastalığın ilerleyişini yavaşlatabilir. Yapılan tedaviler ile hastanın bakıma muhtaç olmadan hayatını sürdürebilmesi hedeflenir. Tedavi kapsamında sinir iletimini desteklemesi üzerine çeşitli ilaçlar kullanılır. İlaç tedavisine ek olarak beden egzersizlerinden faydalanılabilir. Egzersizler ile kas sertliği ve hareket yavaşlığı azaltılabilir. Egzersiz tedavileri özellikle erken evrelerindeki hastalar için oldukça verimlidir. Egzersiz dahilinde kişiler yürüyüş yapabilir, düğme ilikleyip açabilir, konuşma bozukluğunu düzeltmeye yönelik ses ve nefes egzersizleri yapabilir.

Sıkça Sorulan Sorular

Parkinson Hastalığı Kendi Kendine Geçer Mi?

Parkinson hastalığı beyindeki dopamin üreten hücrelerin ölmesi sonucu açığa çıkar. Bu nedenle hastalık kendiliğinden geçmez veya semptomları iyileşmez. İlaç tedavileri ile vücuttaki dopamin açığı kapatılabilir ve böylece hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir veya açığa çıkan semptomların şiddeti azalabilir.

Parkinson Hastalığı Ölümcül Mü?

Parkinson hastalığı ölümcül bir hastalık değildir. Hastalığın ilerlemesi halinde hastalar yatağa ve tekerlekli sandalyeye bağımlı bir yaşam şekline sahip olabilirler. Doğru ve sürekli tedaviler ile hastalar yatağa bağımlı olmadan yaşamlarını uzun yıllar sürdürebilirler.

Nabız Nedir? Normal Nabız Kaç Olmalı? Parkinson Hastalığı En Çok Hangi Yaşlarda Görülür?

Parkinson hastalığı genellikle 40 ile 70 yaş arasında açığa çıkan bir hastalıktır. Hastaların yaşları değerlendirildiğinde %5’lik bir oranda 20 ila 40 yaşları arasında da gelişebileceği görülmüştür. 65 yaş ve üzerinde ise bu oran %1 şeklindedir.

"
Atipik Parkinsonizm Nedir?

Atipik Parkinsonizm Nedir?

Atipik Parkinsonizm Nedir?

Parkinson hastalığına sahip bazı insanlar, hastalığa özgü semptomların yanı sıra, hastalığın tipik olmayan diğer semptomlarını yaşar ve bu durum atipik Parkinsonizm veya Parkinsonizm artı sendromu olarak adlandırılır.

Şimdi Dinle

Parkinson hastalığı beyinde başta hareket değişikliğine neden olan ilerleyici bir hastalıktır. En sık görülen semptomlardan bazıları, tremor, kas sertliği ve yürüyüş değişiklikleridir. Parkinson hastalığına sahip bazı insanlar, hastalığa özgü semptomların yanı sıra, hastalığın tipik olmayan diğer semptomlarını yaşar ve bu durum atipik Parkinsonizm veya Parkinsonizm artı sendromu olarak adlandırılır. Atipik Parkinsonizm, geleneksel Parkinson hastalığı tedavilerine cevap vermeyebilir, bu nedenle, hastaların etkili olması muhtemel tedavileri almasını sağlamak için doğru tanı yapılması önemlidir.

Parkinson hastalığının kesin sebebi bilinmese de hastalığın, substantia nigra adı verilen beynin içindeki hücreleri yok ettiği bilinmektedir. Atipik Parkinson hastalarında, substantia nigra'da ve beyindeki bu alanın dışındaki hücrelere genellikle dopamin transmissions hasar görür. Hastalar Parkinson hastalığına bağlı olmayan ek belirtilerle karşılaşabilirler.

Atipik Parkinsonizm, Parkinson hastalığının belirtileri ile birlikte görülen, kortikobazal dejenerasyon, Lewy cisimcikli demans, progresif supranüklear felç, multiple sistem atrofi, normal basınçlı hidrosefali ve vasküler Parkinsonizm gibi çeşitli form veya türlere sahiptir.

Kesin Tanı Testi Yok

Parkinson hastalığını veya atipik Parkinsonizm için kesin bir tanı testi yoktur. Bunun yerine, bir kişinin genel semptomları düşünülmeli ve diğer hastalıklar ekarte edilmelidir. Manyetik rezonans görüntüleme (MRI) taraması, pozitron emisyon tomografisi, tiroit, karaciğer fonksiyonları, böbrek fonksiyonları ve daha fazlasını test etmek için kan testleri istenebilir. Beyindeki dopamin miktarını artırmak için tasarlanmış bir ilaç reçete edilebilir. Hastanın belirtileri düzelirse, doktorlar Parkinson hastalığı tanısı koyabilirler. Bununla birlikte, tipik Parkinsonizm olan bir kişi bu ilaçla iyileşmeyi sağlayamaz, çünkü Parkinson hastalığı için tasarlanan ilaçların atipik Parkinsonizm üzerinde etkisi yoktur. Bazen kesin bir teşhis koymak, Parkinson hastalığı semptomları hastalığa bağlı en yaygın kategorilere uymaması nedeniyle zaman alabilir.

Atipik Parkinsonizm için herhangi bir tedavi mevcut değildir, ancak bazı ilaçlar semptomların şiddetini azaltmaya yardımcı olabilir. Parkinson hastalığı ve atipik Parkinsonizm her zaman engellenemez, ancak kişinin kaçınılması gereken beyin hasarı, sık sarsıntılar, karbon monoksit, ağır metaller ve pestisitler gibi toksik maddelere maruz kalma gibi bazı risk faktörleri vardır. Bu risklerin bir kısmından kaçınmak için kimyasal maruziyetleri sınırlayarak ve bir bisiklet veya motosiklet kullanırken kask takarak koruyucu adımlar atılabilir.

Referanslar

What is atypical Parkisonism? By Rachel Nall, RN, BSN, CCRN Last reviewed: Mon 8 January 2018 on Medical News Today

"
Nörolojik Hastalıklar – Sayfa 3 – Uzm. Dr. Oğuzhan ONULTAN

Nörolojik Hastalıklar – Sayfa 3 – Uzm. Dr. Oğuzhan ONULTAN

Nörolojik Hastalıklar

Parkinson 10 Milyondan Fazla İnsanı Etkiliyor! DR. OĞUZHAN ONULTAN 2023-07-31T08:47:09+00:00

Elde Titreme Gibi Hareket Bozuklukları İlk Belirti Parkinson Hastalığı beynin hareketlerimizi kontrol etmekle yükümlü bölgesindeki hücrelerin çalışmaması ile ortaya çıkan ilerleyici bir hastalıktır. Bu sebeple Parkinson Hastalığında ellerde titreme ya da başka hareket bozuklukları görülür diyen Medicana Kadıköy Hastanesi Nöroloji Uzmanı Uzm.Dr. Oğuzhan Onultan kesin olarak sebebi bilinmemekle birlikte bazı.

Alzheimer DR. OĞUZHAN ONULTAN 2023-07-31T08:46:03+00:00

Alzheimer Nedir? Alzheimer, yaşlılık döneminde sinsi bir bellek kaybı ile ortaya çıkan, zamanla kişiyi çevresinden, anılarından ve nihayet kendisinden adım adım uzaklaştıran bir beyin hastalığıdır. Unutkanlık, motor fonksiyonlarda kötüleşme ve davranış bozuklukları hastalığın en önemli karakteristik özellikleridir. Alzheimer Belirtileri Alzheimer hastalığının ilk belirtisi genellikle unutkanlıktır. Ancak buna başka sorunlar da eşlik.

İşlenmemiş Et Alzheimer’a Çare Olabilir DR. OĞUZHAN ONULTAN 2023-07-31T08:46:23+00:00

İngiltere’de 500 bin kişi üzerinde yapılan araştırmaya göre günde 25 gram işlenmiş et tüketenlerde Alzheimer riski yüzde 44 artarken, günde 50 gram et yiyenlerde ise bu riskin yüzde 19 azaldığı saptandı. Medicana Kadıköy Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Oğuzhan Onultan, “Alzheimer hastalığı, çoğunlukla sigara içen, hareketsiz kalan ve abur cubur tüketen.

Unutkanlığı Alzheimer’dan Ayıran 10 Unsur DR. OĞUZHAN ONULTAN 2023-07-31T08:47:10+00:00

Nöroloji Uzmanı Dr. Oğuzhan Onultan, beyindeki bazı fiziksel değişikliklere bağlı olarak bellek bozukluklarının ortaya çıkabileceğini söyleyerek, yaşlılığın beraberinde getirdiği unutkanlığın, Alzheimer olmadığını, farklılıklar gösterdiğini belirtti. Demans'ın, bellek bozukluklarının tanımı olduğunu dile getiren Medicana Kadıköy Hastanesi Uzm. Dr. Oğuzhan Onultan, "Hastalığın tam olarak adının konulabilmesi için beyin MR’ı, bazı kan.

Her Baş Ağrısı Migren Değildir DR. OĞUZHAN ONULTAN 2023-07-31T08:46:23+00:00

Baş ağrınız olduğunda, etrafınızdan duyduklarınız, ailenizdeki başı ağrıyanlarla konuşarak kendinizi özdeşleştirdiğiniz baş ağrılarını migren olarak tanımlamak her zaman doğru olmayabilir. Her Baş Ağrısı Migren Değildir Baş ağrınız olduğunda, etrafınızdan duyduklarınız, ailenizdeki başı ağrıyanlarla konuşarak kendinizi özdeşleştirdiğiniz baş ağrılarını migren olarak tanımlamak her zaman doğru olmayabilir. Migren tipi baş ağrısı, baş ağrılarının.

ALS Hastalığı DR. OĞUZHAN ONULTAN 2023-07-31T08:46:03+00:00

Hastalığın %90-95’inin Rastlantısal, %3-10’unun Ailesel, Başlangıç yaşı ise 50- 60 Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) motor nöron denilen istemli kas hareketlerinden sorumlu sinir hücrelerinin hastalığına bağlı ortaya çıkan bir nörolojik hastalık grubudur. İstemli kaslar çiğneme, yürüme ve konuşma gibi hareketlerin yapılmasında görevlidir. Medicana Kadıköy Hastanesi Nöroloji Uzmanı Oğuzhan Onultan, hastalığın %90-95’inin rastlantısal.

Parkinson Hastalığı Tanı ve Tedavi Yöntemleri DR. OĞUZHAN ONULTAN 2023-07-31T08:47:09+00:00

Parkinson Hastalığı Nedir? Parkinson hastalığı, 65 yaş ve üzerinde %2 sıklıkta, gençlerde ise çok daha nadir olarak görülen ilerleyici nörolojik hastalıktır. Hastaların yaklaşık %60’ınde dinlenme halinde ortaya çıkan el parmaklarında, el ya da kolda, bazen de ayakta titreme, %30 kadarında ise hareketlerde yavaşlama ve uzuv hareketlerinde tutukluk ortaya çıkar. Hastalık.

Miyelit Hastalığı DR. OĞUZHAN ONULTAN 2023-07-31T08:47:30+00:00

Miyelit ve Diğer Demyelinizan Hastalıkların Tanı ve Tedavisi Miyelit hastalığı omurilikte gerçekleşen iltihaplı bir hastalıktır ve nöroloji kapsamında tedavi edilmektedir. Miyelit gerçekleşirken omurilik geneline yayılabilir ya da yalnızca boyun ve sırt kısımlarında görülebilir. Transvers Miyelit olarak isimlendirilen Miyelit türü ise, omurilikte yatay şekilde konumlanan iltihaplı hastalıklardır. Transvers Miyelit hastalığında kısmi.

Multiple Skleroz (MS) DR. OĞUZHAN ONULTAN 2023-07-31T08:47:30+00:00

Multiple Skleroz yani halk arasında bilinen adıyla MS hastalığı, bağışıklık sisteminde doğan problemlerden kaynaklı olarak doğmaktadır. Bağışıklık sisteminde meydana gelen problemler beyin ve omurilikte plaklar oluşmasına vesile olur ve bu şekilde MS hastalığı ortaya çıkar. Ataklar halinde gelişen MS hastalığı nörolojik bir hastalık olarak dünya genelinde milyonlarca insanı etkilemiştir.

Demiyelinizan Nedir? Belirtileri, Tedavisi DR. OĞUZHAN ONULTAN 2023-07-31T08:46:03+00:00

Demiyelinizasyon, sinir hücrelerinin etrafını çevreleyen miyelin kılıflarının hasar görmesidir. Miyelin Kılıf Nedir? Miyelin kılıf, sinir hücresinin elektriksel uyarıyı taşıyan uzun ve silindir biçimindeki akson adlı parçasının çevresini saran ve onu koruyan bir kılıftır. Sinir sisteminde tüm hücreler miyelin kılıfa sahip değildir. Miyelinsiz nöronlar üzerinde sinyal iletimi saniyede 50 santimetre kadarken, miyelinli nöronlarda bu hız saniyede 120.

EN ÇOK OKUNANLAR Pandemi parklara ziyaretleri artırdı Baş Dönmesi İç Kulaktan Kaynaklanabilir (Vertigo neden olur?) Felci Yendi, 12 Yıl Sonra Fırçayı Eline Aldı Alzheimer Hastalarının Evleri Nasıl Olmalı? “Nörolojik hastalığı olanlar daha dikkatli olmalı” Alzheimerın baş düşmanı belli oldu. Hastalık oranını yüzde 19 azaltıyor Nöroloji Uzmanı Onultan: Koronavirüs beyni etkileyebilir Duygusal ya da fiziksel fark etmiyor! Şiddet, kadın beynini küçültüyor 5 saat uyuyanlar depresif, 10 saat uyuyanlar mutlu oluyor Koronavirüs uyku düzenini bozdu, kabuslar ve uyku bölünmeleri arttı Instagram’dan Takip Edin

Beyin fonksiyonları havanın kararmasından gecenin ilerleyen saatlerine kadar daha iyi çalışır. 🧠 #sağlık #alzheimer #uyku #demans #nöroloji #nörolog #nörolojiuzmanı #oğuzhanonultan #uykubozuklukları #migren #başağrısı #enuzungece #21aralıkenuzungece #21aralık

1 sene önce

İŞİTME KAYBI BUNAMAYI TETİKLİYOR İşitme kaybı sadece kulağı değil kişinin hayatını da etkileyen bir hastalık. Hastalar yaş aldıkça demansa da yakalanabiliyor. Konuyla ilgili dikkat çekici bir araştırma var. Detayları 24 TV Muhabiri Melis Bakangöz ile paylaştım. @mlsbkngz #sağlık #alzheimer #uyku #demans #nöroloji #nörolog #nörolojiuzmanı #oğuzhanonultan #uykubozuklukları #migren #başağrısı #işitme

1 sene önce

Neslihan Sipahi’nin Ekotürk’te sunduğu 360 Derece Diyabet Programına konuk oldum. İzleyebilirsiniz! #sağlık #alzheimer #uyku #demans #nöroloji #nörolog #nörolojiuzmanı #oğuzhanonultan #uykubozuklukları #migren #başağrısı

1 sene önce

En büyük sevgi, insanlık sevgisidir. #dünyainsanhaklarıgünü #sağlık #alzheimer #uyku #demans #nöroloji #nörolog #nörolojiuzmanı #oğuzhanonultan #uykubozuklukları #migren #başağrısı

1 sene önce

Neslihan Sipahi’nin Ekotürk’te sunduğu 360 Derece Diyabet Programına konuk oldum. Cumartesi saat 11.00’da! Kaçırmayın! #sağlık #alzheimer #uyku #demans #nöroloji #nörolog #nörolojiuzmanı #oğuzhanonultan #uykubozuklukları #migren #başağrısı @neslihan__sipahi

1 sene önce

Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının Verilmesi ve Dünya Kadın Hakları Günü Kutlu Olsun! #kadınhakları #seçmeveseçilmehakkı5aralık1934🇹🇷 #sağlık #alzheimer #uyku #demans #nöroloji #nörolog #nörolojiuzmanı #oğuzhanonultan #uykubozuklukları #migren #başağrısı

1 sene önce

Sevgi varsa, engel yok 💐 #sağlık #alzheimer #uyku #demans #nöroloji #nörolog #nörolojiuzmanı #oğuzhanonultan #uykubozuklukları #migren #başağrısı #dünyaengellilergünü

1 sene önce

Alzheimer hakkında merak edilenleri tv100’de yayınlanan Biz Bize programında anlattım. #sağlık #alzheimer #uyku #demans #nöroloji #nörolog #nörolojiuzmanı #oğuzhanonultan #uykubozuklukları #migren #başağrısı

1 sene önce

The Journal of the American Geriatrics Society'de yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, diş sağlığı iyi olmayan ve dişlerini kaybeden kişilerin yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde Alzheimer hastalığına yakalanma olasılığı yüzde 21 daha fazla. DÜZENLİ FIRÇALAMA ÖNEMLİ Dünyanın çeşitli yerlerindeki 47 çalışmayı analiz eden ve ağız sağlığı iyi olmayan kişilerde demans gelişme olasılığının da yüzde 23 daha yüksek olduğu sonucuna varan araştırmacılar, çalışmada diş kaybının hem demans hem de bilişsel bozulma riskini önemli ölçüde artırdığını saptarken, düzenli diş fırçalamayla diş hekimi ziyaretlerinin önemini vurguladı. #sağlık #alzheimer #uyku #demans #nöroloji #nörolog #nörolojiuzmanı #oğuzhanonultan #uykubozuklukları #migren #başağrısı #dişhekimi #dişsağlığı

"