Runtime Error

Runtime Error

Server Error in '/' Application.

Description: An application error occurred on the server. The current custom error settings for this application prevent the details of the application error from being viewed remotely (for security reasons). It could, however, be viewed by browsers running on the local server machine.

Details: To enable the details of this specific error message to be viewable on remote machines, please create a tag within a web.config" configuration file located in the root directory of the current web application. This tag should then have its "mode" attribute set to "Off".

"
Baş Ağrısı Tedavi ve Belirtileri Nelerdir? | Kolan Hospital

Baş Ağrısı Tedavi ve Belirtileri Nelerdir? | Kolan Hospital

Sakit Baş: Tanı, Belirti ve Tedavisi

Anasayfa Sağlık Rehberi Baş Ağrısı Tedavi ve Belirtileri Nelerdir? Baş Ağrısı Tedavi ve Belirtileri Nelerdir? Güncellenme Tarihi: 29 Mayıs 2021 Uzm.Dr. Süreyya ATAUS Sağlık

İÇİNDEKİLER BAŞ AĞRISI NEDENLERİ VE SINIFLANDIRILMASI BAŞ AĞRISI BELİRTİLERİ VE TANI
BAŞ AĞRISI TEDAVİSİ

Baş ağrısı yakınması, hastaneye başvuru nedenleri arasında ilk sıralarda gelir. Bunun sebebi insanların çoğunun hayatlarının bir döneminde mutlaka baş ağrısı yaşayacak olmalarıdır.

Ağrının tarifi ve hastalar tarafından tanımlanması farklılık gösterir. Hafif bir rahatsızlık hissinden gündelik işleri yapamayacak veya bazen hastanın bilincini bozacak derecede şiddetli olabilir.

Ağrı tüm vücut bölgelerinde olduğu gibi hastalığın yada rahatsızlığın bir belirtisidir, yani teşhis değildir.

BAŞ AĞRISI NEDENLERİ VE SINIFLANDIRILMASI

Genellikle klasik olarak birincil ve ikincil olmak üzere iki grup baş ağrısı vardır. Birincil sebepler başın kendisine ait olan ağrıya duyarlı yapılardan kaynaklanır ve herhangi bir görüntüleme veya tetkik yöntemi ile ortaya çıkarılamaz. Buradaki en önemli yol gösterici hastanın şikayetlerinin biçimi ve zaman içindeki dağılımıdır. İkincil baş ağrıları ise kafa içinde ağrıya sebep olabilecek yapısal bir bozukluktan kaynaklanır ve görüntüleme-tetkik yöntemleri ile ortaya çıkarılabilir. İkincil tip baş ağrılarının başka bir nedeni de vücudun başka bir bölgesindeki bir hastalık sebebi ile dolaylı olarak baş ağrısının ortaya çıkması şeklindedir.

Migren, gerilim baş ağrısı, küme tipi baş ağrısı, nevraljik baş ağrıları birincil baş ağrılarına örnektir. Beyinde yer kaplayan lezyonlar (tümör, apse, kist vb.), beyin damar hastalıkları, kanamalar, damar tıkanıklıkları sonucu oluşan ağrı, menenjit ,ensefalit gibi enfeksiyonlara bağlı baş ağrıları ise ikincil baş ağrısı çeşitleridir.

BAŞ AĞRISI BELİRTİLERİ VE TANI

Baş ağrısının ne kadar zamandır devam ettiği, sıklığı ve süresi, ağrı öncesinde sırasında ve sonrasında görülen belirtiler çok çeşitli olabilir. Örneğin migren ağrısı öncesinde görme bozuklukları vücutta uyuşma ve karıncalanma, konuşma bozukluğu, halsizlik gibi şikayetler ağrı sırasında ise bulantı kusma, ışık ve sese hassasiyet olabilir. Yine aynı şekilde nevraljik baş ağrılarında ağrıya gözde kızarıklık-yaşarma, burun tıkanıklığı ve terleme gibi belirtiler eşlik edebilir. Tanı genellikle hastadan alınan bilgiler norolojık muayene ve yardımcı tanı yöntemleri ile konur. Yardımcı tanı yöntemleri beyin MR, beyin tomografisi, EEG gibi tetkiklerdir.

Baş ağrısı ile birlikte ani başlayan görme ve konuşma bozukluğu, bilinç bozukluğu, ateş bayılma, şiddetli baş dönmesi ve dengesizlik varsa hasta hızlı bir şekilde acil serviste veya daha iyisi bir nöroloji hekimi tarafından değerlendirilmelidir. Önemli bir nokta da ağrının şiddeti ve süresi ile altta yatan hastalığın ciddiyeti her zaman kestirelemez. Şiddetli ve dramatik bir ağrı nispeten önemsiz bir sebepten kaynaklanabileceği gibi hafif bir ağrının sebebi de bazen çok ciddi bir hastalık olabilir.

BAŞ AĞRISI TEDAVİSİ

Tedavideki en önemli basamak ayırıcı tanı ile ağrının sebebinin net olarak ortaya konmasıdır. Günlük yaşam aktivitelerinde yapılacak değişiklikler, uyku zamanlarının düzenlenmesi, uzun süre aç kalınmaması, gevşeme egzersızleri gibi çoğu zaman ağrı sıklığını azaltmaya yardımcıdır. Gereğinde ilaç tedavisine hekimin önerileri doğrultusunda başlanır. Bilinçsiz ve yoğun ağrı kesici kullanımı genellikle ağrıların sıklığını artırır veya farklı organ sistemlerinde bozukluklara yol açabilir.

"
Baş Ağrısı Neden Olur? Baş Ağrısı Nasıl Geçer?

Baş Ağrısı Neden Olur? Baş Ağrısı Nasıl Geçer?

Baş Ağrısı Neden Olur? Baş Ağrısı Nasıl Geçer?

Baş ağrısı, ülkemizde ve genel olarak dünyada en sık görülen sağlık problemlerinden birisidir. Dünya nüfusunun yaklaşık %49'unda görülen baş ağrısı, her milletten, yaştan, cinsiyetten insanı etkiler ve birçok farklı değişkene bağlı olarak kişide ortaya çıkar. Stresli yaşam sürenlerde, kadınlarda ve altta yatan bir hastalığı bulunan kişilerde daha sık görülür. Neredeyse her insan hayatının bir döneminde baş ağrısı hissetmiştir. Baş ağrısı en iyi ihtimalle yılda birkaç kez ortaya çıkabilir. Kimi zaman ise kişi her gün başının ağrıdığını hissedebilir. Bu ağrılar şiddetine göre kişinin yaşam kalitesini oldukça kötü şekilde etkileme potansiyeline sahiptir.

Baş ağrısı, genel olarak baş kısmının belirli bir bölümünde veya tamamında ağrı, zonklama ve sıkışma hissidir. Birçok çeşidi olan baş ağrısı kimi zaman birkaç saatte düzelirken, kimi zaman günlerce devam edebilir. Baş ağrısının şiddeti ise kişiden kişiye ve durumdan duruma değişiklik gösterir. Bu yüzden ağrının şiddetiyle ilgili kesin bir şey söylemek mümkün değildir. Baş ağrısının yaygınlık oranı o kadar fazladır ki nöroloji polikliniklerine gelen 3 hastadan 1'i, sağlık ocaklarına randevu için gelen 10 hastadan 1'i ve acil servislere başvuran 10 hastadan 3’ü baş ağrısı şikâyetlerine sahiptir.

Baş ağrılarının yaklaşık %95'lik bir bölümü iyi huylu baş ağrılarıdır. Ancak diğer %5'lik kısım kötü huylu olabilmektedir. Baş ağrısı kimi durumlarda kişinin yaşam kalitesini yataktan çıkamayacak kadar düşürebilir ve kişinin yaşamını tehdit edecek düzeye gelebilir. Eğer yoğun baş ağrısıyla birlikte eş zamanlı olarak ense sertliği, deride döküntü, yüksek ateş, görme kaybı, kusma, baş dönmesi, vücudun çeşitli yerlerinde his kaybı veya fonksiyon bozukluğu ve konuşmada zorlanma gibi belirtiler görülüyorsa, kişi vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşundan randevu almalı, hatta mümkünse acil servise başvurmalıdır. Zira bu tür durumlar hastanın yaşamını tehdit edebilecek sonuçlara yol açabilir ve acil müdahale gerektirebilir. Bu yüzden baş ağrıları ihmal edilmemeli ve uzman bir hekime danışarak tedavisine başlanmalıdır.

Baş Ağrısı Çeşitleri Nelerdir?

Baş ağrısı oldukça yaygın görülen bir sağlık problemi olduğundan dolayı, çoğu kişide farklı şekillerde ortaya çıkmaktadır. Uluslararası Baş Ağrısı Derneği tarafından yapılan sınıflandırmaya göre, baş ağrısı için 14 adet ana grup ve bu ana grupların altında sayısı yüzü geçen alt grup bulunmaktadır. Gerilim tipi baş ağrısı ve migren atakları ise baş ağrılarının en sık karşılaşılan alt grupları olarak göze çarpmaktadır. Bunun yanında baş ağrıları genel olarak primer baş ağrıları ve sekonder baş ağrıları olarak sınıflandırılmaktadır.

Primer Baş Ağrısı

Eğer baş ağrısı kişinin sahip olduğu altta yatan farklı bir sağlık probleminden kaynaklanmıyorsa, yani hastalık sadece baş ağrısıyla ilintiliyse bu durumda "primer baş ağrısı" söz konusu olur. Primer baş ağrılarının arasında en çok bilinenler migren atakları, gerilim tipi baş ağrıları ve küme tipi baş ağrılarıdır. Primer tipi baş ağrıları toplumda en sık görülen baş ağrısı tipidir ve görülme oranı %90'ları bulmaktadır. Primer baş ağrıları kişide ataklar halinde (epizodik) veya uzun süre geçmeyen baş ağrısı (kronik baş ağrısı) şeklinde ortaya çıkabilir.

Epizodik Baş Ağrısı

Epizodik baş ağrısı adından da anlaşılabileceği gibi kişide ataklar halinde bir dönem şiddetli şekilde ortaya çıkıp sonra ortadan kaybolan ve bu döngünün düzenli olarak devam ettiği baş ağrılarıdır. Buna örnek olarak migren verilebilir. Zira migren de ataklar halinde gerçekleşen yoğun bir baş ağrısıdır. Diğer yandan kronik baş ağrıları, uzun süre boyunca devam etmeye eğilimi gösteren ve kişinin sürekli olarak yaşam kalitesini düşüren baş ağrılarıdır.

Sekonder Baş Ağrısı

Sekonder baş ağrıları, sadece baş bölgesinde ağrıyla değil, aynı zamanda altta yatan başka bir sebebe bağlı olarak ortaya çıkan ağrılardır. Sinir sistemi bozuklukları, çeşitli tümör türleri (özellikle beyin), göz hastalıkları, menenjit, sinüzit, beyin damarlarındaki bozukluklar, grip, kulak enfeksiyonu ve benzeri sağlık sorunları sebebiyle kişide baş ağrısı ortaya çıkabilir.

Baş ağrısının toplumda görülme oranı ise %10 civarındadır. Sekonder baş ağrısı yaşayan kişilerde eğer altta yatan hastalık tedavi edilirse baş ağrısında da düzelme görülür ve tedavide ilk olarak altta yatan hastalığa odaklanılır. Ancak primer baş ağrısına sahip kişilerde ise tedavide direkt olarak baş ağrısına odaklanılır ve baş ağrısı tedavi edilmeye çalışılır.

Gerilim Tipi Baş Ağrısı

Gerilim tipi baş ağrıları en sık karşılaşılan baş ağrısı türleridir. Bu baş ağrısı türü en sık yetişkinlik çağındaki kadınları etkiler. Gerilim tipi baş ağrısı yaşayan kişiler sanki başlarının etrafına bir bant geçirilmiş gibi hissederler. Bu ağrı aşırı şiddetli baş ağrısı olmasa bile orta şiddette hissedilebilir. Çoğu durumda ise yaşanılan baş ağrısı hafif seyreder. Kişinin yaşadığı baş ağrısı genellikle baş bölgesinin tamamında hissedilir.

Bu baş ağrısının baş, yüz, boyun ve çene bölgesindeki kasların gerilmelerinden kaynaklandığı varsayılmaktadır. Gerilim tipi baş ağrılarının ortaya çıkmasını tetikleyen faktörler arasında vücudu yanlış bir pozisyona sokmak, uykusuzluk, rahatsız edici çalışma ortamı ve stres gibi durumlar sayılabilir. Gerilim tipi baş ağrıları primer baş ağrılarıdır ve altta yatan başka bir hastalıkla veya alerjik reaksiyonla alakaları yoktur.

Küme Tipi Baş Ağrısı

Küme tipi baş ağrısı diğer baş ağrısı türlerine kıyasla daha nadir görülen ancak "yanıcı” bir doğaya olan bir baş ağrısı türüdür. Gerilim tipi baş ağrısına kıyasla küme tipi baş ağrısının şiddeti çok daha yüksektir. Küme tipi baş ağrısı başın genellikle tek bir yarısını etkiler yani tek taraflı baş ağrısı niteliği taşır. Bununla birlikte göz ile şakak bölgelerinde yoğun bir ağrıya sebep olur. Bu belirtileri göz sulanması, göz kızarması ve burun akıntısı gibi belirtiler takip edebilir. Aynı zamanda kişi soğuk şekilde terleyebilir ve sanki başına bir şey batırılıyormuş gibi yoğun bir ağrı hisseder. Küme tipi baş ağrısı duruma göre 30-40 gün arası sürebilir ve daha çok bahar mevsiminde görülür. Bu baş ağrısı türü genellikle ataklar şeklinde ortaya çıkar. Atak süresi ise genellikle 20-45 dakika arasındadır ancak zaman zaman 3 saati de bulabilmektedir. Gün içinde kişi birçok sefer atak yaşayabilir ve bu ataklar birbirinin hemen ardına ortaya çıkabilir.

Migren

Migren, ataklar halinde yaşanan, zonklayıcı bir özelliği olan ve çoğunlukla tek taraflı olan bir baş ağrısıdır. Migren ağrısı normal baş ağrısına kıyasla çok daha şiddetlidir. Auralı migren ve aurasız migren olmak üzere ikiye ayrılır. Auralı migren %10 oranında görülmekteyken aurasız migrenin görülme oranı %90 civarındadır. Migren atağı yaşamakta olan kişi günlük yapacağı işleri yerine getirmekte oldukça zorlanır ve genel olarak verimliliği oldukça düşer.

Migren esnasında görüş bozuklukları, görme kaybı, geçici körlük, zikzak şeklinde çizgiler görme gibi durumlar varsa ve bu belirtiler göz kapatıldığı halde devam ediyorsa kişide auralı migren olduğundan söz edilebilir. Aura belirtileri yaklaşık 20-30 dakika arası sürer ve ardından şiddetli bir baş ağrısı başlar. Auralı veya aurasız migrende yaşanan yoğun baş ağrısını mide bulantısı ve görüş bozuklukları gibi belirtiler takip edebilir ve kişi kendini son derece sersem hisseder.

Eğer migren sırasında yaşanan görsel ve duyusal problemleri konuşma güçlüğü, vücudun bir bölümünde karıncalanma ve konuşmada bozukluk gibi semptomlar takip ediyorsa acilen doktora başvurulmalıdır. Zira bu belirtiler tipik bir şiddetli migren belirtileri olabilecekleri gibi aynı zamanda inme belirtisi de olabilirler.

Yüksek Tansiyondan Kaynaklanan Baş Ağrısı

Hipertansiyon hastası kişilerde kimi durumlarda şiddetli baş ağrıları görülebilir. Tansiyon durumunda görülen baş ağrısı genellikle çift taraflı bir baş ağrısıdır. Migren ataklarında olduğu gibi kişi fiziksel aktiviteler yaptıkça bu ağrı daha da kötüleşir. Ağrı kimi zaman ensede kimi zaman ise alın bölgesinde hissedilir. Tansiyon ne kadar yüksekse ağrı da o kadar şiddetli olur. Ancak tansiyon düştükçe ağrı da hafiflemeye başlar.

Gök Gürültüsü Baş Ağrısı

Bu tip baş ağrıları genellikle hiçbir sebep yokken aniden ortaya çıkan baş ağrılarıdır. Son derece ciddi ve kişiyi yatağa düşürecek şiddette olan bir baş ağrısı türüdür. Herhangi bir belirti olmadan ortaya çıkar ve genellikle kısa bir süre boyunca devam eder. Bu tür baş ağrıları genellikle beyindeki kan damarlarını ilgilendirirler bu yüzden acil olarak müdahale edilmelidirler.

Trigeminal Nevraljik Tipi Baş Ağrısı

Bu baş ağrısı ise yüzde trigeminal sinirin geçmekte olduğu yerlerde hissedilen iğne batması benzeri bir ağrıdır. Bu ağrı genellikle yüz bölgesinde ortaya çıkar. Ayrıca soğuk hava, dolaşım bozuklukları, uyarıcı maddelerin vücutta artışı gibi sebeplerden dolayı meydana gelebilir.

Baş Ağrısı Neden Olur?

Baş ağrısı nedenleri, yaşanan ağrının türüne göre değişim göstermektedir. Örneğin, sekonder tip baş ağrılarının altında birçok alerjik reaksiyon veya hastalık yatmaktadır. (damar tıkanıklığı, yüksek tansiyon, tümör, sinüzit, grip, kulak enfeksiyonları vb.). Primer tip baş ağrıları ise genel olarak genetik faktörler veya çevresel etkiler sebebiyle ortaya çıkabilmektedir. Genel olarak baş ağrısına yol açabilecek sebepleri şu şekilde sıralayabiliriz:

Az miktarda su tüketimi Açlık Göz bozuklukları Adet dönemi Hamilelik (Hamilelikte baş ağrısı sık görülebilen durumlardan bir tanesidir) Stresli ve endişeli bir yaşam tarzı Beyinde oluşan tümörler Kafa içinde basınç değişimine sebep olan olaylar Kulak enfeksiyonu, menenjit, grip, nezle, ensefalit (beyin iltihabı) gibi çeşitli enfeksiyon hastalıkları Travma sonrası ortaya çıkan baş ağrıları Uzun süre boyunca fazla ağrı kesici kullanımı Uyku düzenin bozuk olması Baş Ağrısı Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Baş ağrısının tedavi edilebilmesi için ilk olarak baş ağrısının primer özellikte mi yoksa sekonder özellikte mi olduğuna bakılır. Eğer baş ağrısının altında yatan bir enfeksiyon, alerjik sebep veya hastalık varsa öncelikle bu hastalıklardan kurtulmaya çalışılır. Primer baş ağrılarında ise direkt olarak baş ağrısına yoğunlaşılır. ‘’Baş ağrısı için hangi bölüme gidilir?’’ sorusuna verilecek cevap ise nöroloji bölümü olacaktır. Baş ağrısından muzdarip olan kişiler tedavi olmak için uzman bir nöroloji doktoruna başvurabilirler. Ağrının yoğun olarak hissedildiği ve dayanılmaz olduğu durumlarda ise acil servislere başvurulabilir.

Baş ağrısı tedavisi için ilaçlı ve ilaçsız birçok farklı yöntem bulunmaktadır. Örneğin, migren tedavisi için atak tedavisi ve koruyucu tedavi uygulanır. Böylelikle migren atakları sırasında ortaya çıkan olumsuz semptomlar hafifletilmeye çalışılır. Küme tipi baş ağrılarında ise hastaya soğuk pres yapılabilir ve karanlık bir odada uzanması tavsiye edilebilir. Bunun yanında kişiye çeşitli baş ağrısı ilaçları verilebilir ve hastaneye başvurulduğu durumlarda oksijen takviyesi yapılabilir. Küme tipi baş ağrılarının tedavi yöntemleri arasında soğuk pres uygulanırken gerilim tipi baş ağrılarında ise sıcak pres uygulanmaktadır. Başın ağrıyan bölgesine sıcak bir bez veya havlu konulması ya da sıcak bir duş alınması tavsiye edilir.

Genel olarak baş ağrılarını kontrol altında tutmak için kullanılan ağrı kesiciler başın ağrımadığı dönemlerde kullanılmamalıdır. Zira bu ağrı kesiciler, vücutta çeşitli organlara zarar verebilirler. Bu yüzden baş ağrısı atağı yaşanan dönemler dışında ağrı kesicilerin kullanılması doğru değildir. Ancak eğer bir ay içerisinde en az 4-5 kere baş ağrısı yaşanıyorsa hastaya düzenli olarak içeceği birkaç baş ağrısı ilacı yazılabilir. Bu yönteme ise koruyucu tedavi yöntemi denir. Bu ilaçlar her gün kullanılır ancak kesinlikle doktorun tavsiye ettiği ilaçların dışına çıkılmamalı ve doz aşımı yapılmamalıdır.

Enfeksiyon sebebiyle oluşan baş ağrılarında ise hastaya çeşitli antibiyotik ilaçlar verilir ve bunların yanında verilen destek tedavileriyle birlikte enfeksiyon kırılmaya çalışılır.

Baş Ağrısı Nasıl Geçer? Baş Ağrısına Ne İyi Gelir?

Baş ağrısını evde azaltmak için yoga, gevşeme-esneme hareketleri, düzenli egzersiz, meditasyon, iyi bir uyku düzeni, stresten uzak durmak, gürültüden uzak durmak, uzun süre bilgisayar-telefon ekranına bakmamak gibi çeşitli yöntemler mevcuttur. Aynı zamanda ağrıdan muzdarip kişi, kendisini uzun süreler aç bırakmamalı ve öğün atlamamalıdır. Çikolata ve işlenmiş et gibi gıdalar da kimi durumlarda baş ağrısına sebep olabileceklerinden dolayı dikkatli şekilde tüketilmelidir.

Bunların yanı sıra karanlık bir ortamda bir süre beklemek, çay-kahve gibi kafein tüketen içecekleri tüketmek (aşırı olmamak kaydıyla), boynunuza ve baş kısmına masaj yapmak, migren gibi atak halinde gelişen baş ağrıları varsa akupunktur yapmak ve çeşitli nefes egzersizleri yapmak baş ağrısını hafifleten yöntemler arasındadır. Ancak yine de baş ağrısının ciddi bir sağlık sorununa sebep olabileceği unutulmamalıdır. Dolayısıyla geçmeyen baş ağrısından muzdarip bireyler, mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.

Bizimle İletişime Geçin Bölüm Hekimlerimiz

Prof. Dr. Çağdaş ERDOĞAN

Uzm. Dr. Mustafa Faik BAKAN İlgili İçerikler

Hamilelikte Bel Boyun Ağrısı

Penisilin Alerjisi Nedir? Neden Olur?

Kalça Protezi Nedir?

Minimal İnvaziv (Küçük Kesi) İle Kalp Ameliyatı

Hidrosefali Nedir? Tedavi Edilebilir Mi?

Mikrosefali Nedir?

Geçmeyen Öksürük Nedir? Nedenleri Nelerdir?

Bel ve Boyun Fıtığı için Ozon Tedavisi

Çocuklarda Öksürüğe Ne İyi Gelir?

Aort Anevrizması Nedir?

Çocuklarda İshal ve Tedavisi

Kelebek Hastalığı (Lupus) Nedir?

Beyin Anevrizması Nedir? Beyin Anevrizması Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Pirola Varyantı Nedir?

Beyin Anjiyosu (BeyinAnjiyografi) Nedir? Beyin Anjiyosu Nasıl Yapılır?

Sıcak Havalar Astımı Nasıl Etkiler?

Hipertermi (Sıcak Çarpması) Nedir?

Erken Doğum (Prematüre) Nedir?

El Titremesi Nedir?

El Bileğinden Anjiyo (Radial Anjiyo) Nedir?

Kalp Romatizması (Kardiyak Romatizma) Nedir?

Menopoz Döneminde Kalp Krizi Riski

Nasır Nedir? Nasır Tedavisi Nasıl Olur?

Histerektomi nedir? Neden yapılır ?

Nadir Hastalık Nedir ?

Uyuz Hastalığı Nedir? Uyuz Belirtileri ve Tedavisi

Mide Yanması Neden Olur, Nasıl Geçer?

Mide Bulantısı Neden Olur, Nasıl Geçer?

Maymun Çiçeği Virüsü Nedir?

Gastrointestinal Enfeksiyon ( Gastroenterit ) Nedir ?

Yağsız Vücut Kitlesi (FFMI) Hesaplama

İdeal Kilo Hesaplama

Vücut Yağ Oranı Hesaplama

Bazal Metabolizma Hızı Hesaplama

Vücut Kitle İndeksi Hesaplama - Boy Kilo Endeksi

Peter Pan Sendromu Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Hipokondriyazis (Hastalık Hastalığı) Nedir?

Diyabet (Şeker Hastalığı) Nedir?

Kemik İliği Kanseri Nedir? Belirti ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Kalça Ağrısı Neden Olur? Kalça Ağrısı Nasıl Geçer?

Bebeklerde Burun Tıkanıklığına Ne İyi Gelir?

Bamya Tohumu Faydaları Nelerdir? Hangi Hastalıklara İyi Gelir?

Mutluluk Çubuğu (Penis Protezi) Nedir?

Palyatif Bakım Nedir, Nasıl Alınır, Şartları Nelerdir?

Annelik Estetiği (Mommy Makeover) Nedir?

Kolera Nedir? Nasıl Bulaşır?

Tip 1 ve Tip 2 Diyabet Hakkında Her Şey

Serotonin (Mutluluk Hormonu) Nedir? Ne İşe Yarar?

Kalp Sağlığı ve Beslenme

Kahvenin Faydaları ve Zararları Nelerdir?

Göz Yorgunluğu Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Kabak Çekirdeğinin Faydaları Nelerdir?

İdrar Kaçırma (Üriner İnkontinans) Nedir?

Huzursuz (İrritabl) Bağırsak Sendromu Nedir?

Potasyum Nedir? Potasyum Yüksekliği ve Düşüklüğü

Bağışıklık Güçlendirici Besinler ve Takviyeler

Gebelik ve Doğum Öncesi Bakım

Doğum Öncesi ve Sonrası Beslenme

Çölyak Hastalığı Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Uçuk Nedir? Neden Çıkar ve Nasıl Geçer?

Böbrek Yetmezliği Nedir, Belirtileri Nelerdir?

Menopoz Nedir? Menopoz Belirtileri Nelerdir?

Burun Estetiği (Rinoplasti) Nedir?

Pankreas Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Sinüzit Nedir? Sinüzit Belirtileri Nelerdir?

Hamilelik (Gebelik) Belirtileri Nelerdir?

Kalp Yetmezliği Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Akılcı İlaç Nedir ?

B12 Vitamini Nedir? B12 Vitamini Eksikliği Belirtileri Nelerdir?

Keten Tohumunun Faydaları Nelerdir?

Ailevi Akdeniz Ateşi Hastalığı (FMF) Nedir?

Papatya Çayının Faydaları Nelerdir?

Kantaron Yağı Faydaları Nelerdir? Nasıl Kullanılır?

Kekik Çayı Nasıl Yapılır, Faydaları Nelerdir?

Histeroskopi Ameliyatı

Bypass Nedir? Bypass Ameliyatı

Varis Nedir?

Laparoskopi Nedir? Laparoskopi Neden Yapılır?

Andropoz Nedir? Andropoz Belirtileri Nelerdir?

Balgam Nedir? Balgam Nasıl Atılır?

Aft Nedir ve Nasıl Geçer?

AIDS (HIV) Nedir? HIV Belirtileri ve Tedavisi

Vajinal Akıntı Neden Olur? Vajinal Akıntı Nasıl Geçer?

Mide Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Güneş Yanığına Ne İyi Gelir? Güneş Yanıkları Nasıl Geçer?

Down Sendromu Belirtileri, Tanı ve Tedavi Yöntemleri

Astigmat Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Diş Ağrısına Ne İyi Gelir? Diş Ağrısı Nasıl Geçer?

Zatürre (Pnömoni) Nedir? Zatürre Belirtileri Nelerdir?

Vajinismus Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Tüberküloz (Verem Hastalığı) Nedir?

Skolyoz (Omurga Eğriliği) Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Konjoktivit Nedir? Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Obsesif Kompülsif Bozukluk (OKB) Nedir?

MS Hastalığı (Multipl Skleroz) Nedir?

Cilt (Deri) Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Öksürüğe Ne İyi Gelir? Öksürük Nasıl Geçer?

Boğaz Ağrısı Neden Olur? Boğaz Ağrısı Nasıl Geçer?

Mide Ağrısına Ne İyi Gelir? Mide Ağrısı Nasıl Geçer?

Guatr Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Lösemi Nedir? Lösemi Belirtileri ve Tedavisi

Spina Bifida Nedir? Bebeklerde Spina Bifida

Lenf Kanseri (Lenfoma) Nedir?

Gut Hastalığı Nedir? Gut Hastalığına Ne İyi Gelir?

Demir Eksikliği Belirtileri Nelerdir? Demir Eksikliğine Ne İyi Gelir?

Sınav Kaygısı Nedir? Sınav Kaygısı ile Başa Çıkmanın Yolları

Yeşil Çayın Faydaları Nelerdir? Yeşil Çay Ödem Atar Mı?

Afazi Nedir? Afazi Tipleri ve Tedavisi

Bebeğin Gazı Nasıl Çıkarılır?

Çocuklarda İdrar Kaçırma ve İşeme Problemleri

Bebeklerde Kusma Neden Olur? Bebek Kusmasına Ne İyi Gelir?

Çocuklarda Alerjik Hastalıklar

Kalp Hastaları Oruç Tutabilir Mi?

Ramazan Ayında Beslenme

HPV Nedir? Belirtileri Nelerdir? HPV Aşısı Nedir?

Diz Kireçlenmesi ve Dizde Kireçlenme Belirtileri

Akciğer Kanseri Nedir? Akciğer Kanseri Belirtileri

Ağrılı Cinsel İlişki (Disparoni) Nedir? Nedenleri ve Tedavisi

Hepatit B Nedir? Belirtileri Nelerdir? Hepatit B Nasıl Bulaşır?

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Nelerdir? Belirtileri ve Tedavileri

Gebelik Hesaplama

Karaciğer Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Hepatit C Nedir? Nasıl Bulaşır? Belirtileri Nelerdir?

Endoskopik Boyun Fıtığı Ameliyatı Nedir?

Cevizin Faydaları Nelerdir? Hindistan Cevizi Yağı Faydaları

Kefir Nedir? Kefirin Faydaları Nelerdir?

Bağırsak İltihabı (Kolit) Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Baker Kist (Diz Arkası Ağrısı) Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Ağız Kuruluğu (Kserostomi) Nedir? Ağız Kuruluğu Neden Olur?

Omega 3 Nedir? Omega 3’ün Faydaları Nelerdir?

Yüz Estetiğinde Altın Oran Nedir? Nasıl Hesaplanır?

Beyin Damar Tıkanıklığı Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Muzun Faydaları Nelerdir? Muz Kabuğu Faydaları Nelerdir?

Klostrofobi (Kapalı Alan Korkusu) Nedir? Klostrofobi Belirtileri

Romatoid Artrit (İltihaplı Romatizma) Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Yumurtalık (Over) Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Menenjit Nedir? Belirtileri Nelerdir? Menenjit Aşısı

Siroz Nedir, Siroz Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Çocuklarda Dijital Bağımlılık Nasıl Oluşur ?

Sepsis (Kan Zehirlenmesi) Nedir? Sepsis Belirtileri ve Tedavisi

Sağlık Raporu Nedir ? Sağlık Raporu Neden Alınır ?

SMA Hastalığı Nedir? Neden Olur? Belirtileri ve Tedavisi

Meyve Suyu Çocuklar İçin Zararlı Mıdır?

Hamilelik Reflüsü Nedir? Hamilelik Reflüsü Belirtileri Nelerdir?

Çocuklarda Ateş Neden Olur? Evde Ateş Nasıl Düşürülür?

Kronik Yorgunluk Sendromu Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Hipertansiyon Nedir? Yüksek Tansiyon Belirtileri Nelerdir?

Anemi (Kansızlık) Nedir? Kansızlık Belirtileri Nelerdir?

Kulak Çınlaması (Tinnitus) Neden Olur? Nasıl Geçer?

Gebelikte Şeker Yüklemesi Nedir? Ne Zaman ve Nasıl Yapılır?

Gebelikte Ayrıntılı Ultrason Şart Mı? Kaçıncı Haftada Yapılır?

Burun Akıntısı Nasıl Geçer? Burun Akıntısı Covid Belirtisi Mi?

Omicron Varyantı Nedir? Omicron Belirtileri Nelerdir?

İnfluenza (Grip) Nedir? İnfluenza Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Gastrit Nedir? Gastrit Belirtileri Nelerdir?

Kolon ve Rektum Kanseri Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Panik Atak Nedir? Panik Atak Belirtileri Nelerdir?

Larenjit (Gırtlak İltihabı) Nedir? Larenjit Belirtileri ve Tedavisi

Gül Hastalığı (Rozasea) Nedir? Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Kurdeşen (Ürtiker) Nedir? Neden Olur? Kurdeşene Ne İyi Gelir?

Perinatoloji ve Yüksek Riskli Gebelikler

Soğuk Algınlığı Belirtileri Nelerdir? Soğuk Algınlığına Ne İyi Gelir?

Behçet Hastalığı Nedir? Behçet Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Gebelikte Tarama Testleri Nelerdir? Ne Zaman Yapılır?

Geniz Akıntısı Nedir? Neden Olur? Nasıl Geçer?

Lazer Epilasyon Nedir? Nasıl Yapılır? Hangi Bölgelere Yapılır?

Hıçkırık Neden Olur? Hıçkırık Nasıl Geçer?

Çocuklarda İşitme Kaybı Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Halluks Valgus Nedir? Halluks Valgus Ameliyatı

Halluks Rigidus (Sert Ayak Başparmağı) Nedir?

Entübe Nedir? Entübasyon Nasıl Yapılır?

Propolis Nedir? Nasıl Kullanılır? Propolis Faydaları Nelerdir?

Myastenia Gravis Nedir? Myastenia Gravis Belirtileri ve Tedavisi

Nöropatik Ağrı Nedir? Belirtileri Nelerdir? Nöropatik Ağrı Tedavisi

Chia Tohumu Nedir? Chia Tohumu Faydaları Nelerdir?

Saç Dökülmesi Neden Olur? Saç Dökülmesi Nasıl Önlenir?

Ataksi Nedir? Ataksi Belirtileri, Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri

Nefes Darlığı Neden Olur? Nefes Darlığına Ne İyi Gelir?

Kalp Pili Nedir? Kalp Pili Nasıl Takılır?

Endometriozis (Çikolata Kisti) Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Gıdı Estetiği Nedir? Nasıl Yapılır? Ameliyatsız Gıdı Estetiği

Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Nedir? Belirtileri, Tedavi Yöntemleri

PCR Testi Nedir? Nasıl Yapılır? PCR Sonucu Ne Zaman Çıkar?

Bruksizm (Diş Sıkma) Nedir? Bruksizm Belirtileri ve Tedavisi

Beyin Ölümü Nedir? Beyin Ölümü Hangi Durumlarda Görülür?

Organ Bağışı Nedir? Organ Bağışı Nasıl Yapılır?

Bel Soğukluğu (Gonore) Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Ödem Nedir? Neden Olur? Ödem Nasıl Atılır?

Velashape Nedir? Velashape ile Bölgesel Zayıflama

Narsistik Kişilik Bozukluğu Nedir? Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Parkinson Nedir? Neden Olur? Parkinson Belirtileri ve Tedavisi

Delta Virüsü Belirtileri Nelerdir? Delta Plus Varyantı Nedir?

Yeme Bozukluğu Nedir? Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Folik Asit Nedir? Folik Asit Ne İşe Yarar? Folik Asit Eksikliği

Egzama Nedir? Egzama Neden Olur? Egzama Tedavisi

Doğum Lekesi Nedir? Neden Olur? Doğum Lekesi Nasıl Geçer?

İshal Neden Olur? İshale Ne İyi Gelir? İshal Nasıl Geçer?

Kıl Dönmesi Nedir? Belirtileri Nelerdir? Kıl Dönmesi Ameliyatı

İnme (Felç) Nedir? İnme Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Genital Siğil Nedir? Belirtileri Nelerdir? Genital Siğil Tedavisi

Perianal Fistül ve Anal Apse Nedir? Belirtileri, Tedavi Yöntemleri

İşitme Kaybı Nedir? İşitme Kaybı Dereceleri ve Tedavisi

Kabakulak Nedir? Kabakulak Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Ferritin Nedir? Ferritin Düşüklüğü ve Ferritin Yüksekliği

Ayak Mantarı Nedir? Nasıl Geçer? Ayak Mantarına Ne İyi Gelir?

Polikistik Over Nedir? Polikistik Over Belirtileri ve Tedavisi

Mide Kanaması Nedir? Mide Kanaması Belirtileri Nelerdir?

İdrar Yolu Enfeksiyonu Nedir? İdrar Yolu Enfeksiyonu Belirtileri

Lipödem Nedir? Belirtileri Nelerdir? Lipödem Tedavisi

Kol Germe Estetiği (Brakioplasti) Nedir? Kol Germe Ameliyatı

Meme Estetiği (Meme Büyütme, Meme Küçültme ve Dikleştirme)

Doğum Kontrol Hapı Nedir? Ne İşe Yarar? Nasıl Kullanılır?

Adet Gecikmesi Nedir? Adet Gecikmesi Neden Olur?

Sünnet Nedir? Sünnet Neden ve Nasıl Yapılır?

Sezaryen Doğum Nedir? Normal Doğum ve Sezeryan Doğum

Böbrek Nedir? İşlevi Nedir? Böbrek Sağlığını Korumanın Yolları

Spiral Nedir? Spiral Ne Zaman ve Nasıl Takılır?

Covid-19 Kalp Hastalarını Nasıl Etkiler?

Anne Sütü ve Emzirmenin Faydaları

Mide Balonu Nedir? Mide Balonu ile Ne Kadar Zayıflanır?

Sinir Sıkışması Nedir? Sinir Sıkışması Belirtileri Nelerdir?

Sedef Hastalığı Nedir? Sedef Hastalığı Belirtileri ve Tedavisi

Pap Smear Testi Nedir? Nasıl Yapılır?

Miyom Nedir? Miyom Belirtileri Nelerdir? Miyom Ameliyatı

Aşırı Terleme (Hiperhidroz) Nedir? Aşırı Terleme Neden Olur?

Tükenmişlik Sendromu Nedir? Evreleri, Belirtileri ve Tedavisi

Haşimato Hastalığı Nedir? Haşimato Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Göz Kapağı Estetiği Nedir? Göz Kapağı Estetiği Ameliyatı

Kepçe Kulak Nedir? Kepçe Kulak Ameliyatı

Zona Nedir? Zona Belirtileri Nelerdir? Zona Neden Olur?

Kabızlık Nedir? Kabızlığa Ne İyi Gelir? Kabızlık Nasıl Geçer?

Huzursuz Bacak Sendromu Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Gıda Zehirlenmesi Nedir? Gıda Zehirlenmesi Belirtileri Nelerdir?

Endoskopi Nedir? Endoskopi Nasıl Yapılır? Endoskopi Sonrası

Akdeniz Anemisi Nedir? Akdeniz Anemisi Belirtileri ve Tedavisi

Kolonoskopi Nedir? Kolonoskopi Nasıl Yapılır?

Bipolar Bozukluk Nedir? Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Hemoroid (Basur) Nedir? Lazerle Hemoroid Tedavisi

Migren Nedir? Migren Belirtileri Nelerdir? Migrene Ne İyi Gelir?

Kesi Yeri Fıtığı Nedir? Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Göbek Fıtığı Nedir? Belirtileri Nelerdir? Göbek Fıtığı Ameliyatı

Mide Fıtığı Nedir? Mide Fıtığı Belirtileri ve Tedavisi

Alerji Testleri Nelerdir? Alerji Testleri Ne İşe Yarar?

D Vitamini Eksikliği: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Ses Teli Bozuklukları Nelerdir? Nodül ve Polipler

Kulak Hastalıkları Nelerdir? Nedenleri ve Belirtileri

Sırt Ağrısı Neden Olur? Sırt Ağrısı Nasıl Geçer?

Bel Kayması Nedir? Bel Kayması Belirtileri ve Tedavisi

Burun Tıkanıklığı Neden Olur? Burun Tıkanıklığına Ne İyi Gelir?

Omurilik Tümörü Belirtileri Nelerdir? Omurilik Tümörü Ameliyatı

Kemik Kanseri (Tümörü) Nedir? Kemik Kanseri Belirtileri

Faranjit Nedir? Faranjit Belirtileri ve Tedavisi

Koronavirüs (COVID-19) Belirtileri Nelerdir? Çocuklarda COVID-19

Kas ve İskelet Sistemi Hastalıkları

İnsülin Direnci Nedir? İnsülin Direnci Belirtileri ve Tedavisi

Alzheimer Nedir? Alzheimer Belirtileri ve Tedavisi

Kalp Hastaları Nasıl Beslenmelidir? Kalp Ameliyatı Sonrası Beslenme

Ablasyon Nedir? Ablasyon Tedavisi ve Sonrası

Meme Kanseri Nasıl Anlaşılır? Meme Kanseri Belirtileri ve Tedavisi

Karpal Tünel Sendromu Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Endoskopik Hipofiz Cerrahisi Nedir? Endoskopik Hipofiz Ameliyatı

Omuz Artroskopisi Nedir? Omuz Artroskopisi Sonrası İyileşme

Morbid Obezite Nedir? Kimlere Morbid Obez Denir?

COVID-19 Dönemi ve Sonrasında Beslenmenin Önemi

Artroskopi Nedir? Diz Artroskopisi Nasıl Yapılır?

Küme Tipi Baş Ağrısı Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri | Acıbadem

Küme Tipi Baş Ağrısı Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri | Acıbadem

Küme Tipi Baş Ağrısı

Küme tipi baş ağrısı birkaç haftalık kümeler şeklinde gelir ve oldukça şiddetli tiplerinden biridir. Küme tipi baş ağrısı hastayı gece uykusundan uyandıracak kadar şiddetlidir.

Genellikle tek yanlı, göz çevresinde ve oyucu bir ağrı olur. Sık atakların olduğu küme dönemi sonrasında iyileşme dönemi gelir fakat iyileşme süreci haftalar, aylar ve hatta yıllar sürebilir.

Küme baş ağrısı hayati bir tehlike barındırmayan, nadir görülebilen ancak yaşam kalitesini bozan şiddetli bir baş ağrısıdır.

Etkili bir tedavi ile küme baş ağrısı ataklarınının süresi kısaltabilir ve ağrı biraz daha katlanılabilir hale gelebilir. Buna ek olarak, ilaçlar küme baş ağrısı dönemlerinin süresini ve sayısını azaltabilirler.

Nedenleri Küme Baş Ağrısı Neden Olur?

Küme baş ağrılarının kesin nedeni bilinmemektedir, ancak küme baş ağrısınında, vücudun biyolojik saatindeki (hipotalamus) anormalliklerin rol oynadığı düşünülmektedir.

Migren ve gerilim tipi baş ağrılarının aksine, küme baş ağrısı genellikle gıdalar, hormonal değişiklikler veya stres gibi tetikleyiciler ile ilişkili değildir.

Bir küme dönemi başladığında, alkol kullanımı baş ağrısını tetikleyebilir. Bu nedenle, küme baş ağrısı olan pek çok kişi küme döneminde alkolden kaçınır. Diğer olası tetikleyicilerden biri de kalp hastalığı tedavisinde kullanılan nitrogliserin içeren ilaçlardır.

Risk Faktörleri

Küme baş ağrısı için risk faktörleri şunlardır:

Cinsiyet

Erkeklerde daha sık görülür.

Yaş Her yaşta gelişebilir, ancak küme baş ağrısı 20-50 yaşlarında daha sıktır. Sigara

Küme baş ağrısı olanların pek çoğu sigara içicisidir. Ancak, sigarayı bırakmak genellikle baş ağrısı üzerinde etkisizdir.

Alkol Kullanımı

Alkol atakları tetikleyebilir.

Aile Öyküsü

Küme baş ağrılı bir ebeveyn ya da kardeşe sahip olmak, kişide küme baş ağrısı görülme riskini arttırır.

Belirtiler Küme Tipi Baş Ağrısı Belirtileri

Genellikle herhangi bir uyarı vermeden başlar. En sık görülen belirtileri arasında, Göz kapağında düşme, göz etrafında şişlik, yüzde soluklu veya kızarma, tek taraflı ağrı ve etkilenen tarafta meydana gelen burun tıkanıklığı, burun akıntısı, huzursuzluk hissi, şiddetli ağrı ile birlikte bazı durumlarda yüz, baş boyun hatta omuz dayanılmaz, şiddetli ağrı, sıklıkla bir gözün çevresinden başlar. Ağrı bazen yüz, baş, boyun, omuz ve diğer bölgelere yayılabilir.

Tek taraflı ağrı Huzursuzluk hissi Etkilenen tarafta gözde kızarıklık, göz yaşı gelmesi Etkilenen tarafta burun tıkanıklığı veya akıntısı Alın veya yüzde terleme Yüzde solukluk ya da kızarma Etkilenen tarafta göz çevresinde şişlik Göz kapağında düşüklük

Küme baş ağrısı olan kişiler, migreni olanların aksine, yatmak, oturmak yerine, ağrı nedeniyle ileri geri sallanır ya da ayağa kalkarak dolaşma ihtiyacı hissederler.

Küme Dönemi Özellikleri

Bir küme süresi genellikle 6-12 hafta sürer. Her küme döneminin süresi ve atakların başladığı mevsim dönemleri sıklıkla tutarlı seyreder. Çoğu insanda epizodik küme baş ağrısı vardır. Epizodik küme baş ağrısında, bir yılda ataklar arasında bir aydan uzun süren düzelme dönemleri olur. Başka bir küme baş ağrısı dönemi gelişene kadar ağrısız bir (remisyon) dönemi vardır. Kronik kümede ise ağrısız dönemler bir yılda bir aydan kısa sürer. Hasta süregen olarak ağrıdan muzdariptir.

Bir küme döneminde:

Baş ağrısı, genellikle her gün, bazen gün içinde birçok defa ataklar halinde gelir.
Tek bir atak 15 dakika ila üç saat kadar sürebilir. Ataklar genellikle her gün aynı saatte meydana gelme eğilimindedir. Çoğu atak uykuda, genellikle bir iki saat sonra, geceleri ortaya çıkar. Hastayı uykudan uyandırır. Ağrı hızla aniden başlar ve yoğunluğu azalarak başladığı gibi ani biter. Ataktan sonra çoğu kişi ağrısızdır fakat kendini bitkin ve tükenmiş hisseder. Ne Zaman Bir Nöroloji Uzmanı İle Görüşmelisiniz?

Küme tipi özelliklerinde baş ağrısı yaşıyorsanız, olası diğer ağrı nedenlerini ekarte etmek ve en etkili tedaviyi bulmak için bir nöroloji uzmanı ile görüşmelisiniz. Küme tipi baş ağrısında, ağrı çok şiddetli olsa bile, genellikle altta yatan bir hastalığın sonucu olarak görülmez.

Ancak bazen şiddetli baş ağrıları, incelmiş bir kan damarının yırtılması (anevrizma rüptürü) veya bir beyin tümörü gibi, altta yatan ciddi birtakım tıbbi durumlardan kaynaklanabilir.

Eğer baş ağrısı çeken birisi iseniz, aniden başlayan ve tanımadığınız türde bir baş ağrısı ile karşılaşırsanız mutlaka nöroloji uzmanı ile görüşmelisiniz.

Bu belirti ve bulgularınız varsa acile gitmelisiniz:

Ani, şiddetli olarak başlayan baş ağrısı (gök gürültüsü baş ağrısı), İnme, menenjit, ensefalit veya beyin tümörü de dahil olmak üzere, bir takım hastalıkları işaret eden yüksek ateş, bulantı veya kusma, ense sertliği, kafa karışıklığı, nöbetler, uyuşma ya da konuşma zorlukları, Baş ağrısı kötüleşirse, özellikle düşme ya da bir kafa travması sonrası gelişen bir baş ağrılarında, Tanı Yöntemleri

Küme baş ağrısında ağrı ve atakların karakteristik özellikleri vardır. Tanı için ağrının yeri, şiddeti, ilişkili semptomlar, atakların tekrarlama sıklığı ve süresi de dahil olmak üzere bir takım özellikler sorgulanır. Tanı nöroloji uzmanı ile yaptığınız görüşme sırasında konulabilir.

Nörolojik Muayene

Nöroloji uzmanı nörolojik muayene sonrasında küme baş ağrısının birincil ya da ikincil tipte bir baş ağrısı olup olmadığına göre, ileri tetkik planlayabilir.

Görüntüleme Testleri

Nöroloji uzmanı gerekli gördüğü durumda, tümör veya anevrizma gibi diğer ciddi nedenleri ekarte etmek için aşağıdaki testleri önerebilir.

BT Tarama

Beyninizin detaylı kesitsel görüntülerini oluşturmak için bir dizi X-ışını kullanılır.

MR

Beyin ve kan damarlarının ayrıntılı görüntülerini üretmek için güçlü bir manyetik alan kullanılır.

Tedavi Yöntemleri Küme Tipi Baş Ağrısı Tedavisi

Küme baş ağrısını tamamen geçirebilecek bir tedavi yoktur. Tedavinin amacı, ağrının şiddetini azaltmak, baş ağrısı süresini kısaltmak ve atakları önlemektir. Bir küme baş ağrısında ağrı aniden şiddetli gelir ve kısa bir süre içinde azalır. Bu nedenle hızlı etki eden ilaçlar gereklidir. Hızla etki eden bazı ilaçlar ağrıda rahatlama sağlayabilir.

Küme tipi baş ağrısının tedavisi nasıl yapılır?

Acıbadem Maslak Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç Dr. Pınar Yalınay Dikmen, "Küme tipi baş ağrısı" üzerine soruları cevaplıyor.

Küme baş ağrısı ile yaşamak korkutucu ve zor olabilir. Ataklar dayanılmaz olduğunda endişeli ve karamsar hissetmenize neden olabilir. Sonuçta, bu durum insan ilişkilerinizi, işinizi ve yaşam kalitesini etkileyebilir. Ağrıyı tetikleyen nedenler, tedavi konularında farkındalığınızı arttırmak, ağrıyla baş etmek ve ağrıyı yönetmek için nöroloji uzmanınızla iyi bir iletişim halinde olmak küme tip baş ağrısını kontrol etmenizi kolaylaştıracaktır.

Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 19 Aralık 2022 Pazartesi Yayımlanma Tarihi: 21 Haziran 2019 Cuma

İletişim

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde, sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Kimlik bilgileriniz: Adınız, soyadınız, T.C. Kimlik numaranız, pasaport numaranız veya geçici TC Kimlik numaranız, doğum yeri ve tarihiniz, medeni haliniz, cinsiyetiniz, sigorta veya hasta protokol numaranız ve sizi tanımlayabileceğimiz diğer kimlik verileriniz. İletişim Bilgileriniz: Adresiniz, telefon numaranız, elektronik posta adresiniz ve sair iletişim verileriniz, müşteri temsilcileri ya da hasta hizmetleri tarafından çağrı merkezi standartları gereği tutulan sesli görüşme kayıtlarınız ile elektronik posta, mektup veya sair vasıtalar aracılığı ile tarafımızla iletişime geçtiğinizde elde edilen kişisel verileriniz. Muhasebesel Bilgileriniz: Banka hesap numaranız, IBAN numaranız, kredi kartı bilginiz, faturalama bilgileriniz gibi finansal verileriniz. Sağlık hizmetlerinin finansmanı ve planlaması amacıyla özel sağlık sigortasına ilişkin verileriniz ve Sosyal Güvenlik Kurumu verileriniz. Hastane veya tıp merkezlerimizi ziyaret etmeniz halinde güvenlik ve denetim amaçlı tutulmakta olan kamera kayıtları görüntüleriniz. Otoparkı kullanmanız halinde araç plaka veriniz. Sağlık Bilgileriniz: Laboratuvar sonuçlarınız, test sonuçlarınız, muayene verileriniz, randevu bilgileriniz, check-up bilgileriniz, reçete bilgileriniz dahil ancak bunlarla sınırlı olmaksızın tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi sırasında veya bunların bir sonucu olarak elde edilen her türlü sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel verileriniz. www.acibadem.com.tr sitesine veya www.acibadem.com.tr/AcibademOnline/TR/MainPage adresine gönderdiğiniz veya girdiğiniz sağlık verileriniz ve sair kişisel verileriniz. Acıbadem’e veya Acıbadem Grup şirketlerinden herhangi birine iş başvurusunda bulunmanız halinde bu hususta temin edilen özgeçmiş dâhil sair kişisel verileriniz ile Acıbadem Grubu çalışanı ya da ilişkili çalışan olmanız halinde hizmet akdiniz ve işe yatkınlığınız ile ilgili her türlü kişisel verileriniz.

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

Kimliğinizi teyit etme, Kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi. İlgili mevzuat uyarınca Sağlık Bakanlığı ve diğer kamu kurum ve kuruluşları ile talep edilen bilgilerin paylaşılması. Hastane ve Tıp Merkezlerimizin iç işleyişi ile günlük operasyonların planlanması ve yönetilmesi. Hastane Yönetimi, Hasta Hakları, Hasta Deneyimi bölümleri tarafından hasta memnuniyetinin ölçülmesi, arttırılması ve araştırılması. İlaç temini. Randevu almanız halinde randevu hakkında sizi haberdar edebilme. Risk yönetimi ve kalite geliştirme aktivitelerinin yerine getirilmesi. Sağlık hizmetlerini geliştirme amacıyla analiz yapma. Hasta Hizmetleri, Mali İşler, Pazarlama bölümleri tarafından sağlık hizmetlerinizin finansmanı, tetkik, teşhis ve tedavi giderlerinizin karşılanması, müstehaklık sorgusu kapsamında özel sigorta şirketler ile talep edilen bilgilerin paylaşılması. Araştırma yapılması. Yasal ve düzenleyici gereksinimlerin yerine getirilmesi. Sağlık hizmetlerinin finansmanı kapsamında özel sigorta şirketler ile talep edilen bilgileri paylaşma. Kalite, Hasta Deneyimi, Bilgi Sistemleri bölümleri tarafından risk yönetimi ve kalite geliştirme aktivitelerinin yerine getirilmesi. Hasta Hizmetleri, Mali İşler, Pazarlama bölümleri tarafından hizmetlerimiz karşılığında faturalandırma yapılması ve anlaşmalı olan kurumlarla ilişkinizin teyit edilmesi. Pazarlama, Medya ve İletişim, Çağrı Merkezi bölümleri tarafından kampanyalara katılım ve kampanya bilgisi verilmesi, Web ve mobil kanallarda özel içeriklerin, somut ve soyut faydaların tasarlanması ve iletilebilmesi.

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi,

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği, Kişisel Sağlık Verilerinin İşlenmesi ve Mahremiyetinin Korunması Yönetmeliği, Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuat hükümleridir.

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca,

Kişisel veri işlenip işlenmediğini öğrenme, Kişisel veriler işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme, Kişisel sağlık verilerine erişim ve bu verileri isteme, Kişisel verilerin işlenme amacını ve bunların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme, Yurt içinde veya yurt dışında kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişileri bilme, Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesini isteme, Kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesini isteme, Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesine ve/veya kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesine ilişkin işlemlerin kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme, İşlenen verilerin münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla analiz edilmesi suretiyle kişinin kendisi aleyhine bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme hakkını haizsiniz.

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak,

(i) ATATÜRK MAH.FEZA SK.NO:3/8 ATAŞEHİR, Istanbul, Türkiye adresine kargo ile ıslak imzanızı taşıyan bir dilekçe ile “Kurumsal Sekretarya” departmanı dikkatine Zarfına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında Bilgi Talebi” yazılarak gönderebilirsiniz, (ii) Noter kanalıyla gönderebilir, (iii) acibademsaglik@hs02.kep.tr adresine güvenli elektronik ya da mobil imzalı olarak, kayıtlı elektronik posta adresi veya sistemimizde kayıtlı elektronik e-posta adresiniz aracılığıyla ve/veya (iv) Acıbadem’e hitaben yazdığınız “word veya pdf.” formatındaki bir dosyayı güvenli eimza ile imzalayarak kisiselveri@acibadem.com ‘a e-posta’nın konu kısmına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Bilgi Talebi” yazarak iletebilirsiniz.

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

SIK ZİYARET EDİLENLER Akciğer kanseri Bağırsak kanseri Böbrek nakli Cilt kanseri Gırtlak kanseri Hemoroid Kalp krizi belirtileri Kan kanseri (Lösemi) Karaciğer nakli Kemik iliği nakli Kolon kanseri Koronavirüs Belirtileri Lenf kanseri Lenfödem Meme kanseri Mide kanseri Pankreas kanseri Prostat kanseri Rahim kanseri Vücut kitle endeksi hesaplama


Ana Sayfa Hastaneler Doktorlar Medikal Teknolojiler Kurumsal Bilgiler Sponsorluklar Bilgilendirilmiş Onamlar Kişisel Verilerin Korunması İletişim

Web sitemizde bulunan tüm görsellerin, işitsel veya içerik bilgilerinin izinsiz kullanılması yasaktır. Durumun tespit edilmesi halinde hukuki yollara başvurulacaktır.

"
Gerilim Tipi Baş Ağrısı Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri | Acıbadem

Gerilim Tipi Baş Ağrısı Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri | Acıbadem

Gerilim Tipi Baş Ağrısı

Gerilim tipi baş ağrısının genellikle stresten dolayı oluştuğu düşünülür, fakat stres sadece ağrıyı tetikleyen faktörlerdendir. Gerilim tipi baş ağrısında, başın etrafında bir bant varmışçasına basınç hissine sebep olur. Gerilim tipi en sık görülen tiptir ve nedenleri henüz bilinmemektedir.

Bu tarz baş ağrısını yönetebilmek için,

Kişinin sağlıklı alışkanlıklar kazanması, sadece gerektiği durumlarda ilaç kullanması, ilaçsız baş ağrısı ile başa çıkması ve stresi iyi yönetebilmesi gereklidir.

Belirtiler Gerilim Tipi Baş Ağrısı Belirtileri Gerilim tipi baş ağrılarının başlıca belirtileri arasında,

Kafada doluluk hissi ile birlikte baş ağrısı, alında veya şakaklarda meydana gelen basınç hissi, kafa derisi, boyun ve omuz kaslarında hassasiyet durumu bulunur.

Epizodik ve kronik olarak gerilim tip baş ağrısı iki ana kategoriye ayrılır,
Episodik Gerilim Baş Ağrısı

Episodik gerilim baş ağrısı, 30 dakika ila bir hafta arasında değişiklik gösterebilir. Sık epizodik gerilim baş ağrısı üç ay süreyle ayda 15 günden az olarak ortaya çıkar. Sık yaşanan epizodik gerilim baş ağrısı, kronik hale gelebilir.

Kronik Gerilim Baş Ağrısı

Ağrı saatler sürebilir veya sürekli olarak devam edebilir. Baş ağrısı üç ay boyunca ayda 15 ya da daha fazla günde ortaya çıkarsa kronik gerilim bağ ağrısı olarak kabul edilir.

Gerilim ve Migren Baş Ağrısı Ayrımı

Bazen gerilim tipi baş ağrısını migrenden ayırt etmek zor olabilir. Bazı kişilerde hem migren, hem gerilim tip baş ağrısı bir arada görülebilir.

Gerilim baş ağrısında, migrendeki gibi mide bulantısı, kusma ve görme bozuklukları bulunmaz. Fiziksel yapılan aktiviteler genellikle migreni daha da kötüleştirmesine rağmen, gerilim baş ağrısında ağrıya etkisi olmadığı gibi iyi gelebilir. Migren ile benzer özellik olarak, ışığa ve ses hassasiyet meydana gelebilir fakat bu migrendeki kadar şiddetli yaşanmaz.

Ne Zaman Nöroloji Uzmanı İle Görüşmelisiniz?

Gerilim baş ağrısı hayat kalitenizi düşürebilir. Bu durumda haftada iki veya daha fazla gün baş ağrısı için ilaç almanız gerekiyorsa, bir nöroloji uzmanına görünmelisiniz.

Ne Zaman Acil Yardım İsteyin?

Ani şiddetli bir baş ağrısı, ateş, boyun tutulması, kafa karışıklığı, halsizlik, çift görme, uyuşma hissi ya da konuşma güçlüğü birlikte baş ağrısı kötüleşirse ve özellikle bir kafa travması sonrasında gelişen bir ağrı ise en kısa sürede doktorunuzla irtibata geçiniz.

Gerilim baş ağrısının nedeni bilinmemektedir. Artan duygusal gerginlik ya da stres sonucu, yüz, boyun ve kafa derisi kaslarının kasılmalarından kaynaklanabildiği düşünülmektedir. Ancak bazı araştırmalar da kas kasılmasını belirgin bir neden olarak göstermemektedir.

En yaygın teori olarak, gerilim baş ağrısı olan kişilerde ağrıya artan bir duyarlılık olduğudur. Artan kas hassasiyeti, kaslarda gerginlik sık görülen bir belirtiler arasındadır. Bu durumun hassaslaşan ağrı yollarından kaynaklanabileceği düşünülmektedir.

Gerilim baş ağrısı, çok yaygın olarak görüldüğü için, iş verimliliği ve genel yaşam kalitesi üzerindeki etkileri önemlidir. Sık ağrılar hayat kalitenizi ciddi oranda etkileyerek günlük aktiviteleri yapmakta veya sürdürmekte sizi isteksiz hale getirebilir.

Tanı Yöntemleri Tanı

Eğer kronik veya tekrarlayan baş ağrılarınız varsa, görüşme ve nörolojik muayene sonrasında doktorunuz baş ağrılarınızın olası nedenini belirleyebilir:

Doktorunuz ağrı tarifinden baş ağrısı hakkında çok şey öğrenebilir. Bu ayrıntıları dahil ettiğinizden emin olun. Ağrı karakteristikleri hastalığın tanısında önemli rol oynar. Örneğin, ağrınız zonklama şeklinde mi? Sürekli veya sabit mi? Keskin veya bıçaklama gibi mi?

Ağrı Şiddeti

Baş ağrısı şiddetini anlamada en iyi göstergelerden biri, ağrı varken çalışmanızın ne kadar mümkün olduğudur. İşinizi yapabiliyor musunuz? Baş ağrısı uykudan uyandırıyor mu veya uykuya dalmanızı engelliyor mu?

Ağrının Yeri

Başınızın sadece bir tarafında mı, yoksa tüm başınızın üzerinde mi ağrı hissediyorsunuz? Ağrı sadece alnınızda ya da gözlerinizin arkasında mı?

Görüntüleme Testleri

Eğer gerilim tip baş ağrısı dışında, ikincil baş ağrısını düşündüren özellikte bir baş ağrınız varsa ya da nörolojik muayenenizde bozukluk bulunursa, doktorunuz olası diğer ciddi nedenleri ekarte etmek için birtakım testler isteyebilir.

Manyetik rezonans görüntüleme (MRG)
Bilgisayarlı tomografi (BT) Elektroensefalografi (EEG) Kan biyokimyası Tedavi Yöntemleri Gerilim Tipi Baş Ağrısı Tedavisi

Birçok insan tıbbi yardım almadan ağrıyı kendi kendine tedavi etmeye çalışıyor, fakat bu durumda kontrolsüz ilaç kullanımından kaynaklanan istenmeyen sonuçlar doğabilmektedir.

Gerilim tipi baş ağrısının tedavisi nasıl yapılır?

Acıbadem Maslak Hastanesi doktorlarından Nöroloji uzmanı, Prof. Dr. Ayşe Sağduyu Kocaman, "Gerilim Tipi Baş Ağrısı" üzerine soruları cevaplıyor.

Akut Ağrı İçin Kullanılan İlaçlar,

Reçeteli ve reçetesiz alınabilen ağrı kesici ilaçlar ağrıyı azaltmak için kullanılabilir.

Yaşam Tarzı Değişiklikleri

Gerilim baş ağrısını rahatlatmak için bazen tüm ihtiyacınız dinlenmek, buz paketleri ile soğuk uygulama veya uzun, sıcak bir duş olabilir. İlaç kullanmadan önce çeşitli yöntemler denemek, kronik gerilim baş ağrısının şiddetini ve sıklığını azaltmada yardımcı olabilir. Aşağıdakilerden bazılarını deneyebilirsiniz:

Stres Düzeyinizi Yönetin

Stresi azaltmak için yoğun dönemlerinizi önceden planlamak ve organize etmek çok iyi bir seçenektir. Başka bir önemli nokta da bu dönemlerde kısa da olsa dinlenmek için kendinize zaman yaratmaktır. Eğer ön görülebilir, stres yaratabilen bir durumla karşılaşırsanız, başvurabileceğiniz diğer seçenekler üzerine yoğunlaşmalısınız.

Sıcak veya Soğuk Uygulama (Hangisini Tercih Ederseniz)

Ağrıyan kasa sıcak veya soğuk uygulanma ile gerilim baş ağrısında rahatlama sağlayabilir. Düşük sıcaklıkta bir ısıtma yastığı, bir sıcak su şişesi ile sıcak kompres veya sıcak bir havlu kullanabilirsiniz.

Sıcak Bir Duş da Yardımcı Olabilir

Soğuk uygulamada, cildinizi korumak için buzu bir beze sarın veya hazır buz paketlerini, dondurulmuş sebze paketlerini kullanabilirsiniz.

Duruşunuzu Düzeltin

İyi bir duruş kaslarınızın doğru kasılmasına ve gerilmesine yardımcı olur. Ayakta iken, omuzlarınızı geride ve baş seviyenizde tutun. Karın ve kalçayı içe çekin. Otururken de, uyluk yere paralel olacak şekilde ve başınızın dik olduğundan emin olun.

Başa Çıkma ve Destek

Kronik ağrı ile yaşamak zor olabilir. Kronik ağrı sizi daha endişeli ya da karamsar yapabilir. İlişkilerinizi, verimliliğinizi ve yaşam kalitenizi ciddi oranda etkileyebilir.

Bilişsel davranışçı terapi stresi yönetmeyi öğrenmekte yardımcı olabilir ve baş ağrısı sıklığını ve şiddetini azaltmada etkili olabilir.

Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 28 Ağustos 2019 Çarşamba Yayımlanma Tarihi: 21 Haziran 2019 Cuma

İletişim

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde, sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Kimlik bilgileriniz: Adınız, soyadınız, T.C. Kimlik numaranız, pasaport numaranız veya geçici TC Kimlik numaranız, doğum yeri ve tarihiniz, medeni haliniz, cinsiyetiniz, sigorta veya hasta protokol numaranız ve sizi tanımlayabileceğimiz diğer kimlik verileriniz. İletişim Bilgileriniz: Adresiniz, telefon numaranız, elektronik posta adresiniz ve sair iletişim verileriniz, müşteri temsilcileri ya da hasta hizmetleri tarafından çağrı merkezi standartları gereği tutulan sesli görüşme kayıtlarınız ile elektronik posta, mektup veya sair vasıtalar aracılığı ile tarafımızla iletişime geçtiğinizde elde edilen kişisel verileriniz. Muhasebesel Bilgileriniz: Banka hesap numaranız, IBAN numaranız, kredi kartı bilginiz, faturalama bilgileriniz gibi finansal verileriniz. Sağlık hizmetlerinin finansmanı ve planlaması amacıyla özel sağlık sigortasına ilişkin verileriniz ve Sosyal Güvenlik Kurumu verileriniz. Hastane veya tıp merkezlerimizi ziyaret etmeniz halinde güvenlik ve denetim amaçlı tutulmakta olan kamera kayıtları görüntüleriniz. Otoparkı kullanmanız halinde araç plaka veriniz. Sağlık Bilgileriniz: Laboratuvar sonuçlarınız, test sonuçlarınız, muayene verileriniz, randevu bilgileriniz, check-up bilgileriniz, reçete bilgileriniz dahil ancak bunlarla sınırlı olmaksızın tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi sırasında veya bunların bir sonucu olarak elde edilen her türlü sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel verileriniz. www.acibadem.com.tr sitesine veya www.acibadem.com.tr/AcibademOnline/TR/MainPage adresine gönderdiğiniz veya girdiğiniz sağlık verileriniz ve sair kişisel verileriniz. Acıbadem’e veya Acıbadem Grup şirketlerinden herhangi birine iş başvurusunda bulunmanız halinde bu hususta temin edilen özgeçmiş dâhil sair kişisel verileriniz ile Acıbadem Grubu çalışanı ya da ilişkili çalışan olmanız halinde hizmet akdiniz ve işe yatkınlığınız ile ilgili her türlü kişisel verileriniz.

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

Kimliğinizi teyit etme, Kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi. İlgili mevzuat uyarınca Sağlık Bakanlığı ve diğer kamu kurum ve kuruluşları ile talep edilen bilgilerin paylaşılması. Hastane ve Tıp Merkezlerimizin iç işleyişi ile günlük operasyonların planlanması ve yönetilmesi. Hastane Yönetimi, Hasta Hakları, Hasta Deneyimi bölümleri tarafından hasta memnuniyetinin ölçülmesi, arttırılması ve araştırılması. İlaç temini. Randevu almanız halinde randevu hakkında sizi haberdar edebilme. Risk yönetimi ve kalite geliştirme aktivitelerinin yerine getirilmesi. Sağlık hizmetlerini geliştirme amacıyla analiz yapma. Hasta Hizmetleri, Mali İşler, Pazarlama bölümleri tarafından sağlık hizmetlerinizin finansmanı, tetkik, teşhis ve tedavi giderlerinizin karşılanması, müstehaklık sorgusu kapsamında özel sigorta şirketler ile talep edilen bilgilerin paylaşılması. Araştırma yapılması. Yasal ve düzenleyici gereksinimlerin yerine getirilmesi. Sağlık hizmetlerinin finansmanı kapsamında özel sigorta şirketler ile talep edilen bilgileri paylaşma. Kalite, Hasta Deneyimi, Bilgi Sistemleri bölümleri tarafından risk yönetimi ve kalite geliştirme aktivitelerinin yerine getirilmesi. Hasta Hizmetleri, Mali İşler, Pazarlama bölümleri tarafından hizmetlerimiz karşılığında faturalandırma yapılması ve anlaşmalı olan kurumlarla ilişkinizin teyit edilmesi. Pazarlama, Medya ve İletişim, Çağrı Merkezi bölümleri tarafından kampanyalara katılım ve kampanya bilgisi verilmesi, Web ve mobil kanallarda özel içeriklerin, somut ve soyut faydaların tasarlanması ve iletilebilmesi.

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi,

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği, Kişisel Sağlık Verilerinin İşlenmesi ve Mahremiyetinin Korunması Yönetmeliği, Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuat hükümleridir.

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca,

Kişisel veri işlenip işlenmediğini öğrenme, Kişisel veriler işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme, Kişisel sağlık verilerine erişim ve bu verileri isteme, Kişisel verilerin işlenme amacını ve bunların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme, Yurt içinde veya yurt dışında kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişileri bilme, Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesini isteme, Kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesini isteme, Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesine ve/veya kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesine ilişkin işlemlerin kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme, İşlenen verilerin münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla analiz edilmesi suretiyle kişinin kendisi aleyhine bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme hakkını haizsiniz.

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak,

(i) ATATÜRK MAH.FEZA SK.NO:3/8 ATAŞEHİR, Istanbul, Türkiye adresine kargo ile ıslak imzanızı taşıyan bir dilekçe ile “Kurumsal Sekretarya” departmanı dikkatine Zarfına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında Bilgi Talebi” yazılarak gönderebilirsiniz, (ii) Noter kanalıyla gönderebilir, (iii) acibademsaglik@hs02.kep.tr adresine güvenli elektronik ya da mobil imzalı olarak, kayıtlı elektronik posta adresi veya sistemimizde kayıtlı elektronik e-posta adresiniz aracılığıyla ve/veya (iv) Acıbadem’e hitaben yazdığınız “word veya pdf.” formatındaki bir dosyayı güvenli eimza ile imzalayarak kisiselveri@acibadem.com ‘a e-posta’nın konu kısmına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Bilgi Talebi” yazarak iletebilirsiniz.

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

SIK ZİYARET EDİLENLER Akciğer kanseri Bağırsak kanseri Böbrek nakli Cilt kanseri Gırtlak kanseri Hemoroid Kalp krizi belirtileri Kan kanseri (Lösemi) Karaciğer nakli Kemik iliği nakli Kolon kanseri Koronavirüs Belirtileri Lenf kanseri Lenfödem Meme kanseri Mide kanseri Pankreas kanseri Prostat kanseri Rahim kanseri Vücut kitle endeksi hesaplama


Ana Sayfa Hastaneler Doktorlar Medikal Teknolojiler Kurumsal Bilgiler Sponsorluklar Bilgilendirilmiş Onamlar Kişisel Verilerin Korunması İletişim

Web sitemizde bulunan tüm görsellerin, işitsel veya içerik bilgilerinin izinsiz kullanılması yasaktır. Durumun tespit edilmesi halinde hukuki yollara başvurulacaktır.

"
Bel Fıtığı Nedir? Belirtileri ve Fizik Tedavisi | Anadolu Sağlık Merkezi

Bel Fıtığı Nedir? Belirtileri ve Fizik Tedavisi | Anadolu Sağlık Merkezi

Bel Fıtığı Nedir? Belirtileri ve Fizik Tedavisi

Bel, kişinin vücut hareketlerinin yapılmasını sağlayan, vücudun yükünü kalçadan bacaklara aktaran önemli bir yapıdır. Bel bölgesinde beş adet omur bulunur. Omurlar, omuriliğin ve sinir yapılarının korunmasında büyük öneme sahiptir. Bu kemik yapılarının arasında belin esneyebilmesini ve kişinin hareket edebilmesini sağlayan diskler, eklem yapıları ve yumuşak dokular bulunur.

Diskler, omurları birbirine bağlayan bir tür kıkırdak yapısıdır. Disk, her iki omurun arasında yer alan, içi jel kıvamında ve dış kısmı daha sert bir kılıfla kaplı olan bir dokudur. Diskler, omurlar arasında yastık görevi görür ve gövde ağırlığının omurlara eşit olarak yayılmasını sağlar. Pek çok farklı sebepten dolayı disklerde bozulmalar meydana gelebilir. Bel fıtığı da disklerdeki yapısal bozulmalardan kaynaklanan rahatsızlık olarak tanımlanabilir. Farklı bir deyişle diskin dış kılıfında oluşan bozulmalara bağlı olarak diskin içindeki jelsi yapı dışa doğru kayar. Omurun sinirlere bası yapmasına bağlı olarak bel fıtığı olarak adlandırılan rahatsızlık ortaya çıkar. Bel fıtığı belirtileri arasında bacak ağrısı ön plandadır. Bel fıtığı, diskin sinir üzerinde yaptığı basının şiddetine bağlı olarak kalça ile diz arasındaki uyluk bölgesinde ağrı, karıncalanma, uyuşukluk ve güçsüzlük gibi şikayetlere de yol açabilir.

Bel Fıtığı Nedir?

Omurga, omur olarak adlandırılan birbirine bağlı bir dizi kemik yapısından oluşur. Her omurun arasında kişinin esnekliğini ve hareket kabiliyetini arttıran diskler bulunur. Disk, omurlar arasında yastık görevi gören, jel benzeri bir yapıya sahip, sağlam bağ dokusudur. Diskin dış katmanı tıp dilinde anulus fibrosus ve iç kısmındaki jel benzeri yapı ise nucleus pulposus olarak tanımlanır. Kişinin yaş almasıyla birlikte diskin iç kısmındaki yapı, su kaybına uğrar ve omurlar arasındaki disk, yastık görevini sağlıklı bir şekilde yerine getirememeye başlar. Böylece diskin dış katmanı çatlar ve diskin yer değiştirmesine ya da farklı bir deyişle fıtıklaşmasına yol açar. Tıp dilinde lomber disk hernisi olarak tanımlanan bel fıtığı oluşumuna yol açan bu durum, omurgadan geçen sinirlerin basıya uğramasına da neden olabilir. Bu durum da belden kaynaklı bacak ağrısı, uyuşma ve güçsüzlüğe yol açar. Zorlanma, ağır kaldırma, fazla kilo, doğum, travma gibi etkenlere bağlı olarak da gelişebilen bel fıtığı, kişini yaşam kalitesinin düşmesine neden olur.

Bel Fıtığı Neden Olur?

Bel fıtığına yol açan etkenler şu şekilde sıralanabilir:

Sedanter yaşam tarzı: Hareketsiz kalmak, omurga boyunca uzanan tüm kasların zaman içinde zayıflamasına yol açar. Bu durum, bir kısmını vücut kaslarının taşıması gereken gövdenin yükünün, omurlara ve disklere binmesine dolayısıyla bel fıtığına yol açabilir. Kilolu olmak: Obezite ya da şişmanlık, disklerin basıya maruz kalmasına yol açar. Disklerin normal şeklinin kaybolmasına yol açan bu durumda disk fıtıklaşabilir. Ani hareketler yapmak: Kaslar soğukken yapılan ani vücut hareketleri, gövde ağırlığının diskler üzerinde baskı yapmasına yol açar. Bu durum zamanla bel fıtığı oluşumuna neden olabilir. Mesleki faktörler: Ağır fiziksel aktivite gerektiren mesleklerin yanı sıra vücudun uzun süre ile titreşime maruz kalmasına yol açan şoförlük gibi meslekler bel fıtığına yol açabilir. Ayrıca uzun süre hareketsiz oturmak veya ayakta durmak gerektiren meslek dalları da bel fıtığına neden olan etkenler arasında yer alır. Gebelik: Gebelik döneminde anne adayının ağırlık merkezi öne doğru kayar. Omurgaya ek yük inmesine neden olan bu durum fıtık oluşumuna yol açabilir. Bel Fıtığı Belirtileri Nedir?

Hemen her yaşta ortaya çıkabilen bel fıtığına, 30 ila 60 yaşları arasında daha yaygın rastlanır. Bel fıtığı, sıklıkla çok daha hareketli olan L4-L5 ve L5-S1 omur aralarında görülür. Tedavi edilmediğinde yürüyememe, idrar ve / veya gaita tutamama, çabuk yorulma ve iktidarsızlık gibi sağlık problemlerine yol açabilir. En sık görülen bel fıtığı belirtisi bacak ağrısı olsa da rahatsızlığın oluş mekanizması, semptomların farklılaşmasına yol açabilir. Bel fıtığı yaygın olarak şu belirtilere yol açar:

Kol ve/veya bacak ağrısı: Bel fıtığı, kol ve bacaklara ek olarak kalça ve baldır bölgesinde hissedilen ağrı ile karakterizedir. Bu tip ağrılar öksürme ya da hapşırma gibi ani hareketlerle şiddetlenir. Karıncalanma ve uyuşma: Bel fıtığı, bacaktaki ağrıya ek olarak bacakların birinde ya da her ikisinde karıncalanma ve uyuşukluk hissine yol açabilir. Bunun başlıca sebebi her iki bacakta aynı sinirlerin yer almasıdır. Eğer baskılanan sinir, tek bacağı etkiliyorsa ağrı yalnızca bir bacakta görülür. Ayrıca bacakta, iğne batması ya da yanma da hissedilebilir. Kas zayıflığı: Bel fıtığı varlığında etkilenen sinire bağlı olarak bacakların birinde güçsüzlük ya da incelme görülebilir. Bu durum kişinin yürüyüşünü ve nesneleri kaldırma becerisini olumsuz etkileyebilir. İdrar ve/veya gaita tutamama: Omuriliğin alt ucundaki sinirlerin ve sinir köklerinin sıkışması, kişinin idrar ve gaitasını tutmakta güçlük çekmesine yol açabilir.

Tüm bunların yanı sıra bel fıtığı olan kişi, parmak uçlarında durmakta zorlanır. Oturduğu yerden kalkarken ya da yatarken güçlük çeker. Yürüyüş bozukluğu gibi kişinin hareketlerinin sınırlanmasına yol açan farklı sağlık problemleri gelişebilir.

Bel Fıtığı Egzersizleri Nelerdir?

Bel fıtığı hareketleri kısıtlayan, kişinin acı ve ağrı duymasına yol açan rahatsızlıklardan biridir. Bel fıtığı ağrısı, kişinin günlük faaliyetlerini yapmasına engel olacak düzeyde olabilir. "Bel fıtığı nasıl geçer?" sorusuna verilebilecek yanıtlardan biri de bel fıtığı egzersizleridir. Bel fıtığı egzersizleri seçilirken ağrının şiddeti göz önünde bulundurulmalıdır. Bu yüzden bel fıtığı egzersiz planlaması, fizik tedavi uzmanı tarafından kişiye özel olarak uygulanmalıdır. Fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamalarından biri olan bel fıtığı egzersizi, düz bir zeminde yapılır. Kişi, sırtüstü yatarken ayaklarını yavaşça kendine doğru çekerek dizlerini dik pozisyona getirir. Ardından karın ve kalça kasları kasılarak bel, yere doğru hafifçe bastırılır. Ayaklar tekrar uzatılır ve kişi baş ve omuzlarını yerden kaldırır. Bel fıtığı egzersizlerinden biri de kişi yerde sırtüstü yatarken bacaklarını sırayla havaya kaldırıp yere indirmesi şeklinde yapılır. Bu egzersiz, yüzüstü pozisyonda tekrarlanır. Daha sonra tekrar sırtüstü pozisyona geçilir ve her iki bacak yerden bir karış kadar kaldırılarak ayaklarla havada daire çizilir.

Bel Fıtığı Tanı ve Fizik Tedavisi

Bel fıtığı tanısı için hastanın klinik bulguları değerlendirilir. MR ve BT gibi radyolojik görüntüleme yöntemleri kullanılır. Hekim gerekli gördüğünde EMG yapılmasını isteyebilir. Elde edilen tüm bulguların ışığında kişiye bel fıtığı tanısı koyulur. Bel fıtığı tedavisi farklı şekillerde yapılabilir. Bu noktada belirleyici olan kişinin şikayetlerinin şiddetidir. Örneğin, bel fıtığı patlaması olarak bilinen kıkırdak önündeki en son bağ dokusunun yırtılması durumunda acil cerrahi müdahale gerekirken, hafif ağrılara yol açan bel fıtığı, fizik tedavi yöntemleriyle ve / veya ilaçla tedavi edilebilir. Ameliyatsız bel fıtığı tedavisi yöntemleri arasında yer alan fizik tedavi yöntemleri de hastanın mevcut durumuna göre yapılır. Sıcak uygulama ve elektrik akımı uygulamalarının yanı sıra manipülasyon ve lokal enjeksiyon gibi pek çok farklı yöntem uygulanabilir.

Bel Fıtığı Ameliyatı Nasıl Olur?

Bel fıtığı tedavi yöntemlerinden bir diğeri de cerrahi uygulamalardır. Genel, lokal ya da spinal anesteziyle yapılan operasyon sırasında hasta yüzüstü yatar pozisyondadır. Fıtık olduğu tespit edilen diskin üzerindeki dokuya küçük bir kesi yapılarak ameliyat gerçekleştirilir. Bel fıtığı ameliyatı çoğunlukla kısmi diskektomi yöntemiyle yapılır. Bu yöntemle fıtıklaşmış diskin bir kısmı çıkarılır. Bel fıtığı ameliyatı sonrası anestezinin etkisi geçtiğinde hasta yürüyebilir. Hasta çoğunlukla 24 saat içinde taburcu edilir. Operasyon sonrasında 4 hafta boyunca araç kullanmak, uzun süre ile oturmak, yük kaldırmak ve eğilmek gibi eylemlerden kaçınmak gerekir. Hekim gerekli olduğunda bel fıtığı korsesi önerebilir.

Eğer sizde de bel fıtığı belirtileri varsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurarak kontrollerinizi yaptırmayı ihmal etmeyin.

Son güncellenme tarihi: 04 Eylül 2020

Yayınlanma tarihi: 04 Eylül 2020

"
Bel Fıtığı Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri | Acıbadem

Bel Fıtığı Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri | Acıbadem

Bel Fıtığı

Kaymış - yırtılmış disk olarak da adlandırılan bel fıtığı, zayıflamış veya yırtılmış diski zorlayarak omurilikten çıkan sinirler üzerinde bir basınç oluşturur, bu da şiddetli ağrılara neden olabilir. Her ne kadar sinir basısı bel bölgesinde olsa da, ağrılar bu sinirlerin hedef organı olan bel, kalça ya da bacak bölgelerinde de görülebilir.

Bel Fıtığı (Lumbal Disk Hernisi) Nedir?

Omurganın bel kısmı beş adet omur ve diskten meydana gelir. Bu bölge vücut ağırlığını en çok taşıyan yer olarak bilinir. Günümüzde çok sık rastlanan bel fıtığı, omurgalar arasındaki disk ekleminin kenarlarında bir yırtık oluşması ve disk içeriğinin omurilik kanalı içine doğru girerek, bacaklara giden sinirlere bazen de ve omuriliğe baskı yapmasıyla ortaya çıkan bir hastalık.

Omurlar ise omuriliği sararak hasar görmesini engeller. Bel fıtığı, omurları arasındaki kıkırdağın şiddetli zorlama (ağır kaldırma, uzun süre aynı pozisyonda kalma, zorlanmaya maruz kalma, düşme, fazla kilo ve çok doğum) sonucu yerinden kayması ve yırtılması ile omurilikten çıkan sinirleri sıkıştırması ile meydana gelir.

Cerrahi tedavi, hastaların ağrısını daha hızlı ve kestirilebilir oranda azaltıyor ya da ortadan kaldırabilir. Sinir basısı nedeniyle kaybı olan hastalarda sinir iyileşmesini olumlu olarak etkileyebileceği düşünülüyor.

Nedenleri Bel Fıtığı Nedenleri Nelerdir?

Bel fıtığının nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte ailevi (kısmen kalıtsal), ve aktiviteye bağlı risk faktörleri olduğu düşünülüyor. Bel fıtığı hemen hemen her yaşta ortaya çıkabilir. İleri yaştaki insanlarda daha sık rastlanan bel fıtığı hastalığı, genç hastaların sağlıklı görünen disklerinde de ortaya çıkabiliyor. Diskin dış kısmındaki halkada zayıflama veya yırtılma olduğunda fıtıklaşma meydana gelir. Aşağıdakiler de dahil olmak üzere çeşitli faktörler disk zayıflamasına neden olabilir. Bunlar,

Yaşlanma ve dejenerasyon Aşırı kilo Ağır yük kaldırmadan kaynaklanan ani bir gerilimdir. Belirtiler Bel Fıtığının Belirtileri Nelerdir?

Bel fıtığı genellikle kendini kalçalara, bacaklara ve ayaklara yayılan ağrı ile gösterir fakat aşağıdaki belirtiler de bel fıtığına bağlı görülebilir,

Bacaklarda veya ayaklarda karıncalanma veya uyuşukluk Kas Güçsüzlüğü Hareket ederken zorlanma İktidarsızlık Bel ağrısı Bacaklara vuran ağrılar Çabuk yorulma İdrar tutamama Denge kaybı Otururken ve yürürken zorluk çekme

Ofiste masa başı çalışanlarda bel ağrılarının sebepleri nelerdir ?

Acıbadem Maslak Hastanesi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Reyhan Çeliker, Ofis Sağlığı üzerine soruları yanıtlıyor.

Tanı Yöntemleri Bel Fıtığının Tanı Yöntemleri

Bel fıtığı teşhisi konulmadan önce doktor tarafından hasta öyküsü alınarak, fizik muayenesi gerçekleştirilir. Hastanın kas refleksleri ve kas gücünü test etmek için nörolojik muayene yapabilir.

Fizik muayene sonrası röntgen, MR, BT veya CT taraması gibi yüksek çözünürlüklü tanı cihazlarıyla, fıtık nedeniyle oluşan omurilik veya sinir basısı tespit edilir. Ayrıca EMG (elektromyogram) cihazı ile hastanın hangi sinir kökü veya köklerinin fıtıktan etkilendiği belirlenir.

Tedavi Yöntemleri Bel Fıtığı Tedavisi

Bel fıtığı tedavisi, bacağa şiddetli yayılan ağrı, his ve/veya kuvvet kaybı, idrar ve gaita kontrolünde kayıp gibi belirtiler göz önünde bulundurularak planlanıyor. Bel fıtığı cerrahileri sonrasında hastaların ağrısı daha hızlı ve fark edilebilir oranda azalıyor ya da tamamen ortadan kalkabiliyor. Ayrıca sinir basısı nedeniyle his ya da kuvvet kaybı olan hastalardaki sinir iyileşmesini olumlu olarak etkilediği düşünülüyor.

Bel Fıtığında Cerrahi Olmayan Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Bel fıtığı teşhisi konulan bir hastaya doktor kısa istirahat, ağrıya neden olan tahrişin azaltmaya yönelik anti-inflamatuar ilaçlar, ağrı kontrolü için ağrı kesiciler, fizik tedavi, egzersiz veya epidural steroid enjeksiyonları gibi tedavi yöntemleri önerebilir. Eğer istirahat önerilirse doktorunuza ne süreyle yatak istirahati yapmanız gerektiğini sormalısınız. Çünkü gerektiğinden uzun süren yatak istirahati eklem sertliği ve kas güçsüzlüğüne sebep olabileceği için ağrılarınızı azaltabilecek hareketler yapmanızı da zorlaştıracaktır. Bu nedenle bel ağrısı için 2 gün ve bel fıtığı için 1 haftadan uzun süren istirahat önerilmez. Ayrıca sert yatakta ya da yerde yatmanın fıtık ve ağrı tedavisinde kanıtlanmış hiçbir etkinliği yoktur. Öte yandan doktorunuza bel fıtığı tedavisi süresince işe devam edip edemeyeceğinizi de sormalısınız.

Bel fıtığı hastalığınız ileri seviyeye ulaşmamış ise ve işe devam etmeniz geriyorsa, tedaviye başlamanın yanı sıra, bir hemşire ya da fizyoterapist yardımı ile belinize aşırı yük bindirmeden günlük aktivitelerinizi nasıl yapabileceğinize dair bilgi almalısınız. Cerrahi olmayan bel fıtığı tedavisinin amacı, fıtıklaşmış diskten kaynaklanan sinir tahrişini azaltmak ve hastanın genel durumunu düzelterek omurgayı koruyarak genel işlevselliğini artırmaktır.

Doktor tarafından bel fıtığı için önerilebilecek ilk tedaviler arasında, ultrasonik ısıtma tedavisi, elektrik uyarıları, sıcak uygulama, soğuk uygulama ve elle masaj gibi tedaviler vardır. Bu uygulanmalar bel fıtığı ağrısını, inflamasyonu ve kas spazmını azaltabilir ve bir egzersiz programına başlanmasını kolaylaştırır.

Bel Fıtığı Tedavisinde Çekme ve Germe Yöntemi

Bel fıtığında traksiyon (çekme, germe) yöntemi bazı hastalarda ağrının bir nebze hafiflemesini sağlayabilir, ancak bu tedavinin mutlaka bir fizik tedavi uzmanı ya da fizyoterapist tarafından uygulanması gerekir. Aksi takdirde bu uygulama geri dönüşü olmayan zararlara yol açabilir.

Bel Fıtığı İçin Korse Tedavisi Etkili Midir?

Bazı durumlarda doktorunuz bel fıtığı tedavisinin başlangıcında ağrınızı azaltmak için bel fıtığı korsesi (yumuşak ve bükülebilen bir sırt desteği) kullanmanızı önerebilir. Ancak bel fıtığı korseleri fıtıklaşmış diskin iyileşmesini sağlamazlar.

Elle uygulanan tedaviler, sebebi belirsiz bel ağrılarında kısa vadeli rahatlama sağlasa da disk hernilerinin çoğunda bu tür uygulamalardan kaçınılmalıdır.

Bir fizik tedavi veya egzersiz programı genelde sırt ağrısını ve bacak şikayetlerini azaltmaya yönelik hafif esneme ve duruş değiştirme hareketleri ile başlar. Ağrınız azaldığı zaman esneklik, kuvvet, dayanıklılık artırıcı ve normal bir hayat tarzına dönmeye yönelik yoğun egzersizlere başlanabilir.

Egzersizlere bir an önce başlanmalı ve bel fıtığı tedaviniz ilerledikçe egzersiz programı buna uygun planlanmalıdır. Evde uygulanabilecek bir egzersiz ve esneme programı öğrenilerek uygulanması da tedavinin önemli bir parçasıdır.

Bel Fıtığında İlaç Tedavisi Yöntemi

Ağrıyı kontrol etmeye yarayan ilaçlara ağrı kesiciler (analjezikler) denir. Çoğu durumda bel ve bacak ağrısı aspirin veya asetaminofen gibi yaygın olarak kullanılan (reçetesiz satılabilen) ağrı kesicilere cevap verir.

Ağrının bu ilaçlar ile kontrol edilemediği hastalarda, non-steroidal anti-inflamatuar ilaçlar (NSAID'ler) denen bazı analjezik-antiinflamatuar ilaçlar bel fıtığı sonucu oluşan ve ağrının asıl kaynağı olan tahriş ve yangının kontrolü için eklenebilir. Eğer şiddetli ve geçmeyen ağrınız varsa doktorunuz kısa bir süre için narkotik analjezikler de reçete edebilir. Bazı durumlarda tedaviye kas gevşeticiler eklenebilir. Kas gevşeticilerden yüksek doz almak iyileşmenizi hızlandırmayacaktır zira bu ilaçlar yan etki olarak bulantı, kabızlık, sersemlik, dengesizlik ve bağımlılık yapabilir. Tüm ilaçlar sadece tarif edildiği şekilde ve miktarda alınmalıdır. Doktorunuza kullandığınız her türlü ilacı (reçetesiz aldıklarınız dâhil) bildirin ve size önerilen ağrı kesicileri daha önce denediyseniz, bunların sizde işe yarayıp yaramadıklarını anlatın. Reçeteli veya reçetesiz satılan ağrı kesici ve NSAID'lerin uzun süreli kullanımının doğurabileceği sorunlar (mide rahatsızlığı veya kanaması) açısından doktorunuz tarafından takip edilmelisiniz.

Anti-inflamatuar etkileri olan başka ilaçlar da mevcuttur. Kortizonlu ilaçlar (kortikosteroid) bazen çok şiddetli bel ve bacak ağrısı için kuvvetli anti-inflamatuar etkileri sebebi ile reçete edilirler. NSAID'ler gibi kortikosteroidlerin de yan etkileri olabilir. Bu ilaçların faydaları ve risklerini doktorunuzla konuşmalısınız. Epidural enjeksiyonlar veya “bloklar”, çok şiddetli bacak ağrılarını rahatlatmak için kullanılabilir. Bunlar, epidural boşluğa (spinal sinirler etrafındaki boşluk), doktor tarafından yapılan kortikosteroid enjeksiyonlarıdır.

İlk enjeksiyon ileriki tarihlerde bir veya iki enjeksiyonla desteklenebilir. Bunlar genelde katılımcı bir rehabilitasyon ve tedavi programı dahilinde yapılırlar. Ağrıyı tetikleyen noktalara yapılan enjeksiyonlar, yumuşak doku ve kaslara direk olarak yapılan lokal anestetik enjeksiyonlarıdır. Bazı durumlarda ağrı kontrolü için faydalı olmalarına rağmen tetikleyici noktalara yapılan enjeksiyonlar fıtıklaşmış diskin düzelmesini sağlamaz.

Bel Fıtığı Cerrahisi

Bel fıtığı ameliyatının amacı fıtıklaşmış diskin sinirlere baskı yaparak tahrişini ve bu şekilde ağrı, kuvvet kaybı gibi şikayetlere sebep olmasını önlemektir. Bel fıtığı ameliyatında en yaygın uygulanan yönteme diskektomi ya da kısmi diskektomi denir. Bu yöntem fıtıklaşmış diskin bir kısmının çıkarılmasıdır. Diskin tam olarak görülebilmesi için diskin arkasındaki lamina denilen kemik oluşumun küçük bir kısmının çıkarılması gerekebilir. Kemik çıkarılması mümkün olan en az düzeyde tutulursa buna hemilaminotomi, daha yaygın şekilde yapılırsa hemilominektomi denir. Daha sonra fıtıklaşmış disk dokusu özel tutucular yardımıyla çıkartılır. Sinire bası yapan disk parçası çıkartıldıktan sonra sinirdeki tahriş kısa zamanda yok olarak tam iyileşme sağlanabilir. Günümüzde bu işlem yaygın olarak bir endoskop ya da mikroskop kullanılarak küçük cerrahi kesiler ile yapılabilmektedir.

Diskektomi lokal, spinal veya genel anestezi altında yapılabilir. Hasta ameliyat masasına yüzüstü yatırılır ve hastaya çömelme pozisyonuna benzer bir pozisyon verilir. Fıtıklaşmış diskin üzerindeki cilde küçük bir kesi yapılır. Daha sonra omurga üzerindeki kaslar kemikten ayrılarak kenara çekilir. Cerrahın sıkışan siniri görebilmesi için küçük bir miktar kemik çıkarılabilir. Fıtıklaşmış disk ve diğer kopmuş parçalar sinirin üzerinde hiçbir baskı kalmayacak şekilde çıkarılır. Sinirin herhangi bir baskıya maruz kalmayacağından emin olmak için mevcut olabilen kemik çıkıntılar (osteofitler) de çıkarılır. Bu işlemde genelde çok az miktarda kanama ile karşılaşılır.

Bel Fıtığında Acil Cerrahi Müdahale Ne zaman Gereklidir?

Çok nadir olarak büyük bir disk hernisi, mesane ve bağırsakları kontrol eden sinirlere baskı yaparak mesane ve bağırsak kontrolünün kaybına sebep olabilir. Bu genelde kasık ve de genital bölgenin uyuşması ve karıncalanması ile birliktedir. Bu durum acil disk hernisi ameliyatı gerektiren nadir durumlardan biridir ve böyle bir durumla karşılaşırsanız derhal doktorunuzu arayınız.

Cerrahi Operasyon Ne Zaman Uygulanır?

Ağrı: En sık cerrahiye başvurulma nedeni olan ağrı, tek başına olduğunda mutlaka cerrahi gerektirmiyor. Bu konuda yapılmış ayrıntılı çalışmalar, hastaların 2. aydan sonra ameliyat olsalar da olmasalar da aynı ağrı seviyesine ulaştığını gösteriyor. Buna karşın hastanın çok şiddetli akut ağrısının giderilmesinde cerrahinin daha etkin olduğu da biliniyor. Bu durumda ağrının bir cerrahi endikasyonu olması daha çok hastanın ağrısını ne kadar tolere edebildiği ile ilgili.

His ya da kuvvet kaybı: Eğer his ya da kuvvet kaybı ilerliyorsa mutlaka cerrahi yöntemlere başvurulması gerekiyor. İlerlemiyor hatta geriliyor ise cerrahi tek seçenek değil. Diğer tıbbi seçenekler değerlendirildikten sonra operasyona karar veriliyor.

İdrar / gaita kontrolünün kaybı: Bu durumda acil ve tek seçenek, cerrahi. Bu hastalarda idrar/gaita kontrol kaybının süre olarak uzamasına izin verilmesinin daha sonra geri dönüşü olumsuz olarak etkilediği yönünde kanıtlar bulunuyor.

Bel Fıtığı Cerrahisi Nasıl Uygulanır?

Miksoskobik diskektomi: Bel fıtığı cerrahisinde genel kabul gören altın standart mikroskobik diskektomidir. Mikroskop eşliğinde diskektomi, küçük bir kesi ile açık ya da tüpler ile ekartasyon yapılarak uygulanabiliyor. Cerrahinin mikroskop büyütmesi altında yapılmasının iki önemli yararı var, Birincisi güvenilir olması çünkü bu yöntemle diğer dokulara zarar verme ihtimali azalıyor. İkincisi, hastanın yara ve ekarte edilen doku büyüklüğü azaltıldığından iyileşme süreci hızlanıyor.

Mikroskopsuz cerrahi: Mikroskopsuz cerrahi ancak mikroskobik cerrahi olanağının olmadığı durumlarda uygulanıyor. Ancak daha çok doku hasarı ve muhtemelen daha fazla ek yaralanma olasılığı söz konusu olabiliyor.

Endoskopik diskektomi: Mikroskopsuz cerrahinin tam tersi uygulama olan tam endoskopik (kapalı) diskektomi, günümüzde uygulansa bile hala tanımlanma ve öğrenilme aşamasında. Ancak hem etkinliği (tüm hastalarda işe yarıyor mu?) hem de güvenirliği (hasar ya da komplikasyon oluşması olasılığı yeterince düşük mü?) henüz test ediliyor.

Bu yöntemin doku hasarını çok daha aza indirmesi ama fıtığın tekrarlama (nüks) olasılığını biraz daha yükseltmesi bilinen sonuçları arasında. Bu konuda yaygın olarak sorulan lazer uygulaması ise aslında tek başına bir yöntem değil, cerrahi sırasında yapılacak doku kesilerinin keskin el cihazları yerine lazer bıçakları ile yapılmasını içeriyor. Ancak belirgin bir avantaj ya da dezavantajının olmadığı biliniyor.

İyileşme süreci

Bel fıtığı cerrahisinden sonra iyileşme süreci şöyle gerçekleşiyor:

Hasta cerrahi sonrası 4 ila 6. saatte hareket edebilir, tuvalet ihtiyacını kendisinin gidermesi teşvik edilir. Ameliyatın 1. gününde eve çıkartılır. Hastanın mesleği ve işinin ağırlığına göre, 3. gün (hafif masa başı işi, kısa süreler) ila 6. hafta arasında (ağır beden işi) iş yaşamına dönmesi beklenir. 12. haftadan itibaren giderek arttırılarak spor yapabilir. 6. haftadan itibaren araba ve toplu ulaşım araçlarını kullanabilir.

Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 13 Nisan 2022 Çarşamba Yayımlanma Tarihi: 12 Şubat 2019 Salı

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde, sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Kimlik bilgileriniz: Adınız, soyadınız, T.C. Kimlik numaranız, pasaport numaranız veya geçici TC Kimlik numaranız, doğum yeri ve tarihiniz, medeni haliniz, cinsiyetiniz, sigorta veya hasta protokol numaranız ve sizi tanımlayabileceğimiz diğer kimlik verileriniz. İletişim Bilgileriniz: Adresiniz, telefon numaranız, elektronik posta adresiniz ve sair iletişim verileriniz, müşteri temsilcileri ya da hasta hizmetleri tarafından çağrı merkezi standartları gereği tutulan sesli görüşme kayıtlarınız ile elektronik posta, mektup veya sair vasıtalar aracılığı ile tarafımızla iletişime geçtiğinizde elde edilen kişisel verileriniz. Muhasebesel Bilgileriniz: Banka hesap numaranız, IBAN numaranız, kredi kartı bilginiz, faturalama bilgileriniz gibi finansal verileriniz. Sağlık hizmetlerinin finansmanı ve planlaması amacıyla özel sağlık sigortasına ilişkin verileriniz ve Sosyal Güvenlik Kurumu verileriniz. Hastane veya tıp merkezlerimizi ziyaret etmeniz halinde güvenlik ve denetim amaçlı tutulmakta olan kamera kayıtları görüntüleriniz. Otoparkı kullanmanız halinde araç plaka veriniz. Sağlık Bilgileriniz: Laboratuvar sonuçlarınız, test sonuçlarınız, muayene verileriniz, randevu bilgileriniz, check-up bilgileriniz, reçete bilgileriniz dahil ancak bunlarla sınırlı olmaksızın tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi sırasında veya bunların bir sonucu olarak elde edilen her türlü sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel verileriniz. www.acibadem.com.tr sitesine veya www.acibadem.com.tr/AcibademOnline/TR/MainPage adresine gönderdiğiniz veya girdiğiniz sağlık verileriniz ve sair kişisel verileriniz. Acıbadem’e veya Acıbadem Grup şirketlerinden herhangi birine iş başvurusunda bulunmanız halinde bu hususta temin edilen özgeçmiş dâhil sair kişisel verileriniz ile Acıbadem Grubu çalışanı ya da ilişkili çalışan olmanız halinde hizmet akdiniz ve işe yatkınlığınız ile ilgili her türlü kişisel verileriniz.

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

Kimliğinizi teyit etme, Kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi. İlgili mevzuat uyarınca Sağlık Bakanlığı ve diğer kamu kurum ve kuruluşları ile talep edilen bilgilerin paylaşılması. Hastane ve Tıp Merkezlerimizin iç işleyişi ile günlük operasyonların planlanması ve yönetilmesi. Hastane Yönetimi, Hasta Hakları, Hasta Deneyimi bölümleri tarafından hasta memnuniyetinin ölçülmesi, arttırılması ve araştırılması. İlaç temini. Randevu almanız halinde randevu hakkında sizi haberdar edebilme. Risk yönetimi ve kalite geliştirme aktivitelerinin yerine getirilmesi. Sağlık hizmetlerini geliştirme amacıyla analiz yapma. Hasta Hizmetleri, Mali İşler, Pazarlama bölümleri tarafından sağlık hizmetlerinizin finansmanı, tetkik, teşhis ve tedavi giderlerinizin karşılanması, müstehaklık sorgusu kapsamında özel sigorta şirketler ile talep edilen bilgilerin paylaşılması. Araştırma yapılması. Yasal ve düzenleyici gereksinimlerin yerine getirilmesi. Sağlık hizmetlerinin finansmanı kapsamında özel sigorta şirketler ile talep edilen bilgileri paylaşma. Kalite, Hasta Deneyimi, Bilgi Sistemleri bölümleri tarafından risk yönetimi ve kalite geliştirme aktivitelerinin yerine getirilmesi. Hasta Hizmetleri, Mali İşler, Pazarlama bölümleri tarafından hizmetlerimiz karşılığında faturalandırma yapılması ve anlaşmalı olan kurumlarla ilişkinizin teyit edilmesi. Pazarlama, Medya ve İletişim, Çağrı Merkezi bölümleri tarafından kampanyalara katılım ve kampanya bilgisi verilmesi, Web ve mobil kanallarda özel içeriklerin, somut ve soyut faydaların tasarlanması ve iletilebilmesi.

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi,

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği, Kişisel Sağlık Verilerinin İşlenmesi ve Mahremiyetinin Korunması Yönetmeliği, Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuat hükümleridir.

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca,

Kişisel veri işlenip işlenmediğini öğrenme, Kişisel veriler işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme, Kişisel sağlık verilerine erişim ve bu verileri isteme, Kişisel verilerin işlenme amacını ve bunların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme, Yurt içinde veya yurt dışında kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişileri bilme, Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesini isteme, Kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesini isteme, Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesine ve/veya kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesine ilişkin işlemlerin kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme, İşlenen verilerin münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla analiz edilmesi suretiyle kişinin kendisi aleyhine bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme hakkını haizsiniz.

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak,

(i) ATATÜRK MAH.FEZA SK.NO:3/8 ATAŞEHİR, Istanbul, Türkiye adresine kargo ile ıslak imzanızı taşıyan bir dilekçe ile “Kurumsal Sekretarya” departmanı dikkatine Zarfına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında Bilgi Talebi” yazılarak gönderebilirsiniz, (ii) Noter kanalıyla gönderebilir, (iii) acibademsaglik@hs02.kep.tr adresine güvenli elektronik ya da mobil imzalı olarak, kayıtlı elektronik posta adresi veya sistemimizde kayıtlı elektronik e-posta adresiniz aracılığıyla ve/veya (iv) Acıbadem’e hitaben yazdığınız “word veya pdf.” formatındaki bir dosyayı güvenli eimza ile imzalayarak kisiselveri@acibadem.com ‘a e-posta’nın konu kısmına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Bilgi Talebi” yazarak iletebilirsiniz.

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

SIK ZİYARET EDİLENLER Akciğer kanseri Bağırsak kanseri Böbrek nakli Cilt kanseri Gırtlak kanseri Hemoroid Kalp krizi belirtileri Kan kanseri (Lösemi) Karaciğer nakli Kemik iliği nakli Kolon kanseri Koronavirüs Belirtileri Lenf kanseri Lenfödem Meme kanseri Mide kanseri Pankreas kanseri Prostat kanseri Rahim kanseri Vücut kitle endeksi hesaplama


Ana Sayfa Hastaneler Doktorlar Medikal Teknolojiler Kurumsal Bilgiler Sponsorluklar Bilgilendirilmiş Onamlar Kişisel Verilerin Korunması İletişim

Web sitemizde bulunan tüm görsellerin, işitsel veya içerik bilgilerinin izinsiz kullanılması yasaktır. Durumun tespit edilmesi halinde hukuki yollara başvurulacaktır.

"
Bel Fıtığı Belirtileri Nelerdir? Büyük Anadolu Hastanesi

Bel Fıtığı Belirtileri Nelerdir? Büyük Anadolu Hastanesi

Bel Fıtığı Belirtileri Nelerdir?

Bel ağrısı çoğu insanın hayatının bir noktasında deneyimlediği yaygın bir rahatsızlık. Ancak bazen bu ağrılar bel fıtığı belirtileri habercisi olabilir. Bel fıtığı disklerin (omurgalar arasında bulunan ve bir tür amortisör işlevi gören yapılar) zorlanma, düşme, ağır yük kaldırma veya benzeri sebeplerle yerinden oynaması ya da yırtılması sonucu oluşur. Her bir diskin etrafını sert ve lifli bir dış katmanın çevrelediği yumuşak ve jölemsi bir merkezi bulunur. Bu diskler intervertebral disk olarak da bilinir.

Bel Fıtığı (Lumbal Disk Hernisi) Nedir?

Bel bölgesindeki omurga beş omur ve diskten oluşur. Bu alan vücut ağırlığının büyük bir kısmını taşıdığı için önemlidir. Sıklıkla karşılaşılan bel fıtığı omurgalar arasındaki disk ekleminin kenarında yırtık meydana gelmesi ve disk malzemesinin omurilik kanalına doğru hareket ederek bacaklara giden sinirlere ve bazen omuriliğe basınç uygulaması sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Omurlar çevreleyerek omuriliği hasardan korur. Bel fıtığı ise omurgalar arasındaki kıkırdağın yoğun zorlama (ağır kaldırma, uzun süre aynı pozisyonda durma, fazla kilo alma, çok doğum yapma vb.) sonucunda yerinden oynaması ve yırtılması ile gerçekleşir. Cerrahi tedavi genellikle hastaların ağrısını hızlı ve tahmin edilebilir bir şekilde azaltabilir ya da tamamen ortadan kaldırabilir. Sinir basısı nedeniyle kaybedilen fonksiyonların iyileşmesini olumlu yönde etkileyebilir.

Bel Fıtığı Neden Olur?

Peki bel fıtığı neden olur? Bel fıtığının kesin sebepleri tam olarak belirlenmemiş olsa da bazı durumlar risk faktörü olarak kabul edilir. Bunlar arasında genetik etkenler ve belirli aktiviteler yer alır. Bel fıtığı her yaş grubunda görülebilse de daha çok ileri yaşlarda rastlanır. Ancak bu durum genç hastalarda sağlıklı gibi görünen disklerde de bel fıtık oluşabileceği gerçeğini değiştirmez. Diskin dış halkasında zayıflama veya yırtılma olduğunda fıtıklaşma oluşur ve yaşlanma ve dejenerasyon, aşırı kilo, ağır yük kaldırmadan dolayı oluşan ani gerilme gibi nedenler disk zayıflamasına yol açabilir:

Bel Fıtığı Belirtileri Nelerdir?

“Bel fıtığı belirtileri nelerdir?” sorusu da merak edilen bir konudur. Bel fıtığı çoğunlukla kalça, bacak ve ayakları etkileyen bir ağrı ile kendini gösterir ancak aşağıdaki belirtiler de bel fıtığını işaret edebilir:

Bacak ya da ayaklarda karıncalanma veya uyuşukluk hissi Kas güçsüzlüğü Hareket sırasında zorluk çekme Cinsel işlev bozukluğu Bel ağrısı Bacaklara yayılan ağrılar Hızlıca yorgun düşme İdrar kaçırma Denge kontrolünde sorun yaşama Otururken ya da yürürken zorlanma Bel Fıtığı Belirtileri Nasıl Anlaşılır?

Bel fıtığının belirtileri ve bel fıtığı teşhisi için doktor öncelikle hastanın geçmişi hakkında bilgi alır ve fiziksel bir muayene yapar. Kas refleksleri ve kas gücünü değerlendirebilmek adına nörolojik bir muayene de gerçekleştirilebilir. Fiziksel muayenenin ardından röntgen, MR, BT ya da CT taramaları gibi detaylı tanısı araçları kullanılır. Bu cihazlar sayesinde omurilikte ya da sinirlerde meydana gelen basınç tespit edilir. Ayrıca EMG (elektromyogram) cihazının yardımıyla hangi sinir kökünün bel fıtığından etkilendiği saptanır.

Bel Fıtığı Tedavisi

“Bel fıtığı ne iyi gelir? Nasıl tedavi edilir?” sorusu da sıklıkla dile getirilir. Bel fıtığı tedavisinin planlanmasında bacağa yaygın ağrının şiddeti, duyu veya kas kaybının varlığı ve idrar-gaita kontrolündeki problemler dikkate alınır. Bel fıtığı cerrahisinden sonra hastalar genellikle daha hızlı ve belirgin bir şekilde ağrıdan kurtulur. Dahası sinir basısından dolayı duyu veya kas kaybına uğrayan hastaların sinir iyileşmesinin pozitif yönde etkilendiği düşünülür.

Bel Fıtığında Cerrahi Olmayan Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Bir bel fıtığı teşhisi konulan hastaya doktor genellikle kısa bir istirahat süreci, anti-inflamatuar ilaçlar kullanarak ağrıyı tetikleyen tahrişi hafifletme, ağrı kesiciler aracılığıyla ağrının kontrol altına alınması, fizik tedavi, bel fıtığı egzersizleri ve epidural steroid enjeksiyonları gibi çeşitli tedavi seçeneklerini önerebilir. Eğer istirahat önerilmişse ne kadar süreyle yatakta kalmanız gerektiği konusunda doktorunuzdan bilgi almalısınız. Çünkü aşırı yatak istirahati eklem sertleşmesine ve kas zayıflığına yol açabilir ki bu durum da ağrınızı dindirecek hareketleri yapmayı güçleştirir. Bu nedenle bel ağrısı için 2 gün, bel fıtığı için ise 1 haftadan daha uzun süreli istirahat önerilmez. Ayrıca sert bir yatakta veya yerde yatmanın fıtık ve ağrıyı tedavi etmede herhangi bir etkinliği olmadığını unutmayın. Ayrıca bel fıtığı tedavisi boyunca çalışmaya devam edebileceğinizi de doktorunuza danışmalısınız.

Eğer bel fıtığı durumunuz ilerlememişse ve işe devam etmenize izin veriliyorsa tedavinin yanında hemşire veya fizyoterapist yardımı ile belinize fazla yük bindirmeden günlük aktivitelerinizi nasıl gerçekleştirebileceğiniz konusunda bilgi edinmelisiniz. Cerrahi olmayan bel fıtığı tedavisinin hedefi fıtıklaşan diskin sebep olduğu sinir tahrişini hafifletmek ve hastanın genel sağlık durumunu iyileştirerek omurgayı korumak ve genel fonksiyonelliği arttırmaktır. Doktorunuzun bel fıtığı için önerebileceği bazı ilk tedaviler ultrasonik ısı terapisi, elektrik uyarım terapisi, sıcak ya da soğuk kompres uygulama ve elle yapılan masajlar olabilir. Bu tür uygulamalar bel fıtığından dolayı oluşan ağrının, iltihabın ve kas spazmının azaltılmasına yardımcı olabilir ve egzersiz programına başlamayı kolaylaştırabilir.

Bel Fıtığı Tedavisinde Çekme ve Germe Yöntemi

“Bel fıtığı nasıl geçer?” sorusuna verilebilecek yanıtlardan biri de çekme ve germe yöntemidir. Bel fıtığına karşı traksiyon (germe, çekme) yöntemi bazı hastaların ağrılarını hafifletebilir. Ancak bu tedavinin bir fizik tedavi uzmanı veya bir fizyoterapist tarafından yapılması şarttır. Aksi halde uygulama kalıcı hasara neden olabilir.

Bel Fıtığı İçin Korse Tedavisi

Bazı durumlarda doktorunuz bel fıtığı tedavisinin ilk evrelerinde ağrınızın hafiflemesi için bel korsesi (esnek ve bükülebilir bir sırt desteği) kullanmanızı önerebilir. Ancak bel fıtığı korseleri fıtıklaşmış diskin iyileşmesine yardımcı olmaz. Manuel terapiler genellikle sebebi bilinmeyen bel ağrısının geçici rahatlama sağlasa da disk hernisi olanların çoğunda bu tür uygulamalardan kaçınılmalıdır. Genellikle fiziksel terapi ya da egzersiz programları hafif esneme ve duruş düzeltme hareketleri ile başlar ve sırt ağrısı ve bacak yakınmalarını azaltmayı amaçlar. Ağrınızın hafiflediği zaman yoğun egzersizlere geçebilirsiniz ki bunlar esneklik, güç ve dayanıklılığı artırarak normal yaşama dönüşü hedefler.

Bel Fıtığında İlaç Tedavisi Yöntemi

Ağrınızı kontrol etmek için analjezik adında ağrı kesiciler kullanılır. Bel ve bacak ağrısı genellikle aspirin ya da asetaminofen gibi yaygın kullanım alanına sahip (reçetesiz satın alınabilen) ağrı kesicilere yanıt verir. Ağrınız bu ilaçlarla kontrol altına alınmadığında, non-steroidal anti-inflamatuar ilaçlar (NSAID'ler) denilen analjezik-antiinflamatuar ilaçlar eklenerek bel fıtığı sonucu oluşan tahriş ve iltihabın kontrol altına alınmasına yardım edilir. Şiddetli ve sürekli bir ağrınız varsa doktorunuz kısaca narkotik analjezikler de yazabilir. Bazı durumlarda kas gevşetici ilaçlar da tedaviye eklenebilir.

Bel Fıtığı Cerrahisi

İlerlemiş bel fıtığının belirtileri durumunda cerrahi yöntem uygulanabilir. Cerrahi yöntemle ilgili detaylı bilgiyi “Bel Fıtığı Ameliyatı Fiyatı Nedir? Nasıl Uygulanır?” başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

"
Bel Kayması Belirtileri, Tanı ve Tedavi Yöntemleri | Özel Başarı Hastanesi

Bel Kayması Belirtileri, Tanı ve Tedavi Yöntemleri | Özel Başarı Hastanesi

BEL KAYMASI BELİRTİLERİ, TANI VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Bel kaymasında en sık görülen belirti bel ağrısıdır. Bu ağrı bacaklara da yayılma eğilimi gösterir. İlerleyen evrelerde idrar kaçırma, bacaklarda uyuşma, yürüyememeye sebep olacak kadar çok ağrı gibi belirtiler görülür. Bu belirtiler hareket ile azalır, dinlenme ile artar. Bu özelliği ile bel fıtığından ayrılmaktadır. Bel kayması belirtileri hakkında aşağıdaki başlıklarda bilgi verilmektedir.

Bel Kayması Belirtileri Bel Kayması Nedenleri Bel Kayması Tedavisi Sık Sorulan Sorular Bel Ağrısı

Bel kayması hastalığı sonucunda en çok ortaya çıkan belirtilerden biri bel ağrısıdır. Ağrı genellikle dinlenme sırasında artar, hareket sırasında azalır. Eğer hastalık ilerlemediyse bu ağrılar ağrı kesicilerle ya da düzenli egzersizle kontrol altına alınabilir. Ancak hastalık ilerlemişse ağrı kesiciler de etkili olmaz ve ağrı bacaklara da yayılır.

Hareket Güçlüğü

Bel kayması ciddi bir sağlık sorunudur. Hastalık derecesi arttıkça ağrılar da bir o kadar artar. Kemiklerin sinirlerde oluşturduğu baskının bir sonucu olarak ortaya çıkan şiddetli ağrı ve hareket güçlüğü, hastanın yaşam kalitesini ciddi ölçüde düşürür. Bu yüzden tanı koyulduktan sonra en kısa sürede tedavi edilmesi gerekmektedir.

Bacaklarda Kuvvet Kaybı

Omurların olması gerekenden daha ileride olması sonucunda sinirlerdeki baskı artar. Eğer bel kayması hastalığı ileri seviyedeyse, sinirlerdeki baskı da çok olacağı için kişilerin bacaklarında kuvvet kaybı meydana çıkması gayet normaldir. Bu gibi belirtiler ortaya çıktıysa tek tedavi yöntemi cerrahi yöntemdir.

Bel, Sırt veya Kalça Kaslarında Kasılma Gerginlik

Bel kayması (spondilolistezis), birçok omurga hastalığında olduğu gibi bel ve bacak bölgesinde belirti verir. Kişinin kasları yeterince güçlü değilse yaşanan ağrılar da artar. Bunun haricinde bel, sırt ya da kalça kaslarında kasılma ve gerginlik görülebilir. Çoğunlukla masaj gibi yöntemlerle üstesinden gelinmeye çalışılır ancak bu durumda bir süreklilik varsa bir doktora başvurulmalı ve tedavi süreci başlatılmalıdır.

Kaba Ette Ağrı

Hasta istirahat halindeyken ağrılar başlayabilir. Bu durum bel fıtığından ayırıcıdır. Hastalarda her zaman bel ağrısı görülmeyebilir. Kalçanın sağ tarafında ya da sol tarafında ağrı yaşanması muhtemeldir. Bu ağrılar egzersiz yaptıktan sonra azalıyorsa, kişide bel kayması olma ihtimali yüksektir.

Ayaklarda Kuvvet Kaybı

Bel kayması hastalığında, omurgada bulunan omurların bir kısmı ön tarafa doğru ilerler. İlerleyen omurlar sinirlere baskı yapmaya başlar. Bu baskı ne kadar büyükse kişi de o kadar belirti yaşar. Eğer sinirlerdeki baskı ileri derecedeyse kişiler zamanla ayaklarında ve bacaklarında kuvvet kaybı yaşamaya başlarlar. Günlük aktivitelerini yapamaz hale gelen hastalar zaman içinde daha çok ağrı yaşarlar. Bu aşamadan sonra tek çözüm yolu cerrahi tedavi haline gelir.

Bel Kayması Nedenleri

Bir kişide bel kayması oluşmasına zemin hazırlayan birçok faktör bulunur. Bunlardan ilki, omurgada meydana gelen bir travmaya bağlı olarak omur eklemlerinde oluşan kırıklardır. Aynı zamanda ileri yaşa bağlı olarak vücut bağ ve dokularında meydana gelen doğal deformasyonlar, omurlarda da etkisini gösterir ve omurların zamanla kaymasına sebep olur. Bu durum kadınlarda daha sık görülür çünkü osteoporoz da bel kayması için bir faktördür.

Bel kayması, anne karnında omurga oluşumu sırasında omurlar arasındaki bağlantı bölgesinin tam gelişmeyip boşluk olarak kalması ya da aradaki bağlantının zayıf olması sonucunda meydana gelebilir.

Omurgada gelişen tümör benzeri oluşumlar, omurlar arasındaki bağları zayıflatarak bel kaymasına sebep olabilir.

Bel Kaymasında Kalıtımsal Faktörler

Bel kayması hastalığı, genetik olarak yatkın olan bir kişide çok daha kolay bir şekilde ortaya çıkar. Anne karnındaki bebeğin omurgası oluşurken omurlar arasında bulunan yapı yeterince gelişmez. Gelişim yetersizliğine bağlı olarak omurlar arasında minik boşluklar kalabilir. İlerleyen dönemlerde bu boşluktan kaynaklanan bel kaymaları görülebilir.

Belde Travma

Omurga yaralanmaları sonrasında birçok ciddi komplikasyon görülür. Bunlardan biri de bel kaymasıdır. Travma sonrasında ortaya çıkan bel kayması, derecesine bağlı olarak belirti verir. Eğer hafif bir kayma olmuşsa hiçbir belirti göstermeyebilir ya da hafif belirtiler gösterir ve düzenli egzersiz ile tedavi edilir.

Faset Eklemlerinin Çıkması

Faset eklemler (Z eklemler), iki omurun üst üste geldiği bölgenin yan taraflarında, omurganın arka kısmında yer alan eklemlerdir. Bu eklemler omurgaya hareket etme özgürlüğünü kazandırır. Aynı zamanda vücudun dengede durmasını kolaylaştırır ve omurganın dayanıklılığını sağlar. Bazı durumlarda faset eklemlerde çıkmalar meydana gelebilir. Bu da bel kaymasına sebep olur.

Omurgaya Sıçramış Tümör

Omurga tümörleri büyüdüklerinde çevre dokulara ciddi baskılar yaparlar. Bu baskı sonucunda bel omurları arasındaki bağ zayıflayabilir ve bel kayması problemi yaşanabilir. Böyle durumlarda cerrahi tedavi şarttır. Tümör temizlenmeli ve omurga stabilizasyonu sağlanmalıdır.

Bel Kayması Tedavisi

Bel kayması her zaman cerrahi yöntem ile tedavi edilmez. Ortaya çıkan belirtiler ve bu belirtilerin şiddeti tedavide belirleyici unsurdur. İlk olarak ilaç tedavisi ve fizik tedavi birlikte uygulanır. Hastaların büyük bir çoğunluğu bu yöntem ile iyileşme gösterirken bazı hastaların ağrılarında yeterli azalma sağlanamaz. Bu durumda ağrıya yönelik bazı özel tedaviler uygulanabilir. Yine başarı elde edilemezse cerrahi yönteme başvurulabilir. Eğer hasta ilk başvurduğunda idrar kaçırma, bacakta uyuşukluk gibi ileri derece belirtilerine sahipse diğer tedaviler denenmez ve direkt olarak cerrahi tedavi uygulanır.

Bel Kayması Ameliyatı

Bel kayması, bel omurlarının hizalarındaki bozulma olarak açıklanabilir. Omurlar ileri ya da geri hareket ettiklerinde çevrelerinde bulunan sinirler kemiklerin arasına sıkışabilir. Bunun sonucunda bel ağrıları görülür. Hasta hastaneye başvurduğunda birkaç hareketli film çekilerek teşhis koyulabilir. Eğer kayma ileri seviyedeyse ya da sinirler üzerinde ciddi bir baskı oluşturmuşsa tek çözüm cerrahi tedavidir.

Cerrahi tedavi sırasında skopi cihazından yardım alınarak hata yapma riski yok denecek kadar azaltılır. Kişinin bel bölgesine yaklaşık olarak 10 - 15 cm’lik bir kesi açılır. Cerrahi tedavide amaç, kayan omurları olması gerektiği şekilde hizalayıp vidalar ile sabitleyerek sinirler üzerindeki baskıyı ortadan kaldırmak ve omurların tekrar kaymasını engellemektir.

Bel kayması ameliyatı sırasında kullanılan vidalara platin adı da verilmektedir. Bu platinler titanyum oldukları için alerji riski oluşturmazlar. Ameliyat epidural ya da genel anestezi altında yapılabilir. Ameliyat sonrasında kişilerin ağrılarının geçmesi, bacakta uyuşukluk ve idrar kaçırma gibi belirtilerin tamamen yok olması amaçlanır.

Bel Kayması Ameliyatı Öncesi

Bel kayması tedavisi için cerrahi yöntem seçilmişse, ameliyat gününe kadar yapılması gereken birçok işlem vardır. İlk olarak laboratuar testleri ve radyolojik tetkikler yapılarak bel omurlarının kayma dereceleri, kaç omurun kaydığı, kan değerleri arasında ameliyata engel oluşturacak bir değer olup olmadığı gibi birçok durum kontrol edilir.

Ameliyat öncesinde hastanın hikayesi sorgulanıp kaydedilmelidir. Daha önce geçirdiği hastalıklar, ameliyat olup olmadığı gibi soruların cevapları ameliyat için gerekmektedir. Hastanın şikayetleri detaylı bir şekilde dinlenerek gözden kaçan bir bulgu olup olmadığına bakılır.

Ameliyat kararı alındıktan hemen sonra hastaya fiziki muayene ve anestezi muayenesi yapılması gerekmektedir. Kişilerin ameliyata engel olacak bir sağlık sorununa sahip olup olmadığı araştırılır. Hastanın beslenmesi ve reçetesi düzenlenerek ameliyata hazırlanması sağlanır.

Tetkikler

Ameliyat olacak hastalara yapılması gereken birçok tetkik vardır. Tüm tetkiklerin eksiksiz bir şekilde yapılması kişi için hayati öneme sahiptir. Ameliyat öncesinde hastanın genel sağlığı ile ilgili her detay bilinmelidir. Bu sayede ameliyat sırasında bir sürprizle karşılaşılmaz ve ameliyatın başarı oranı artar.

Bel kayması ameliyatı öncesinde hastaya yapılacak tetkikler arasında, bel grafisi, röntgen, ultrason, kan sayımı, idrar tahlili vardır. Bunların haricinde anestezi muayenesi ve fiziki muayene yapılır.

Genel Kontroller

Ameliyat olacak her hastaya ameliyat öncesinde genel kontroller yapılır. Hastanın anamnezi alınır, şikayetleri değerlendirilir, kilo, boy, yaş gibi bilgiler öğrenilir ve hasta anestezi muayenesine girerek anestezi için uygun olup olmadığı değerlendirilir.

Hastanın Ameliyata Hazırlığı

Ameliyat tarihi kesinleştikten sonra hastaların ameliyata hazırlanmaları istenir. Bu süreçte yeni bir reçete ve beslenme planı hazırlanır. Hastalar hazırlanan beslenme planına ve reçeteye uymalı, doktor tavsiyelerini uygulamalıdır. Ameliyat öncesinde hazırlığı iyi yapan hastalar iyileşme dönemini ve ameliyat sürecini daha kolay geçirirler.

Ameliyat olacak bir kişi protein ve A vitamini yönünden zengin beslenmelidir. Bu yara iyileşmesini hızlandırır. Bol sıvı tüketilmeli. Ayrıca K vitamini kanın pıhtılaşmasına yardımcı olarak ameliyat sırasında kanama komplikasyonu oluşma riskini azaltır.

Bel Kayması Ameliyatı Sonrası

Ameliyat öncesi dönem ve ameliyatın başarılı geçmiş olması olumlu sonuç elde edildiği anlamına gelmemektedir. Ameliyat öncesi, sırası ve sonrası dönem bir bütündür. Ameliyattan çıkan hastalar doktorlarının tavsiyelerine uymalı, kendilerini çok zorlamamalıdır. İyileşme sürecini de başarılı bir şekilde tamamlayan hasta ameliyatın olumlu sonuçlandığını söyleyebilir.

Her ameliyatta olduğu gibi bel kayması ameliyatında da bazı riskler vardır. Hastada komplikasyonlar görülebilir ve yan etkiler ortaya çıkabilir. Tüm bu durumlar ameliyat öncesinde değerlendirilir ve riskler en aza indirgenir. Yine de hastada bir komplikasyon ya da yan etki görülmüşse ek tedaviler uygulanır.

Dikkat Edilmesi Gerekenler

Ameliyatın başarısı sadece cerrahın yapmış olduğu operasyona bağlı değildir. Ameliyat öncesi ve sonrası dönemde doktor tavsiyelerine uyulmazsa, operasyon ne kadar başarılı geçerse geçsin tam iyileşme sağlanmaz. Bu yüzden doktor tarafından verilen tavsiyelere harfiyen uyulmalıdır.

Antibiyotik Kullanımı

Bel kayması ameliyatından sonra doktor tarafından reçete edilen ilaçlar tavsiye edilen dozda ve sıklıkta kullanılmalıdır. Özellikle antibiyotik kullanımında tavsiye edilen saatlerin dışına çıkmamak ve ilaç kullanımını yarıda bırakmamak gerekiyor. Eğer antibiyotik yarım bırakılırsa ya da düzensiz kullanılırsa etkisini gösteremez ve kişide antibiyotik direnci oluşmasına sebep olur.

Her ilacın belirli bir etki süresi vardır. İlaç saatleri hesaplanırken bu süreler göz önünde bulundurulur. İlacın etki düzeyi azaldığında diğer dozun alınması gerekir. Örneğin 12 saatlik etki süresine sahip bir antibiyotiğin ikinci dozu 15 saat sonra alınırsa vücut bakterilere karşı 3 saat savunmasız kalmış olur. Bakteriler ilaçtan üstün hale gelirler ve o antibiyotiğe karşı direnç kazanırlar. Direnç kazanan bakterilerin yok edilebilmesi için farklı bir antibiyotiğe ihtiyaç duyulur. Antibiyotik direnci kazanmış bir bireyi tedavi etmek çok zorlu bir süreç olabilmektedir. Bu yüzden antibiyotiklerin düzenli kullanılmasına dikkat edilmeli, kutu bitene kadar içmeye devam edilmelidir.

Korse Kullanımı

Bel kayması ameliyatından sonra hastaların önerilen süre boyunca bel korsesi kullanması istenir. Gece uyurken korse takılması önerilmez. Korse kullanımı 3 ayı geçmemelidir. 3 aydan sonra bel kasları zamanla güçsüzleşeceği için korse kullanımı önerilmez.

Ameliyat sonrasında korse kullanmak kişilerin hareket kabiliyetini arttırır. Günlük işlerde ve yürüyüş sırasında ağrıyı azaltır. Korsenin amacı ilaçların, cerrahi operasyonun ve fizik tedavinin etkilerini arttırarak iyileşme sürecine ek bir katkıda bulunmasıdır.

Korseler bel kaslarının kasılmalarını önleyerek bel tutulması oluşumunu engeller. Sıkı yapısı sayesinde kan dolaşımını hızlandırır. Yine de tek başına korse kullanımı iyileşme sağlamaz. Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve ilaçların tavsiye edildiği şekilde kullanımı korseden çok daha etkili birer tedavi yöntemidir.

Kan Sulandırıcı İlaçların Kullanılması

Ameliyat öncesinde kan sulandırıcı ilaç kullanmak aşırı kanamaya sebep olduğu için önerilmez. Ameliyat sonrasında ise bunun tam tersi geçerlidir. Pıhtılaşma olmasını engellemek amacıyla doktorunuz size kan sulandırıcı ilaç reçete edebilir. Önerilen tüm ilaçları dikkatle kullanmalısınız.

Ağır Egzersizlerden Kaçınma

Bel kayması, direkt olarak omurgada gerçekleşen bir rahatsızlıktır. Bel kaymasının cerrahi tedavisi sırasında bel omurlarına platin takılır. Vücudun yükünü omurga taşır. İyileşme döneminde hastaların omurgalarına aşırı yük bindirmesi iyileşmeyi geciktirip ek sorunlara yol açabilir.

Ameliyat sonrası erken dönemde çok ayakta kalınmamalı, merdiven çıkılmamalı ve yük taşınmamalıdır. Kişinin iyileşme durumuna bağlı olarak çoğunlukla ilk haftadan sonra günlük yaşama devam edilebiliyor. Kısa yürüyüşler yapılmasında bir sakınca kalmıyor.

Bel kayması ameliyatından sonra ağır egzersizler yapılabilmesi için aradan 45 - 60 gün geçmiş olması gerekir. Fitness, futbol, savunma sporları gibi beli zorlayıcı spor türleri ağır egzersizler grubuna dahildir. İyileşme dönemi tamamlanana kadar doktorunuzun önerdiği egzersiz planından dışarı çıkmamak en doğrusudur.

Zorlayıcı Hareketlerden Kaçınma

Hastalar ameliyattan çıktıktan sonra bellerine çok dikkat etmelilerdir. Beli zorlayıcı hareketlerden kaçınılmalıdır. Uzun süre ayakta durmak, kolların desteğini almadan doğrulmak, yük taşımak gibi hareketler omurgaya yük binmesine sebep olarak ameliyat bölgesine zarar verir.

Sık Sorulan Sorular Bel Kayması Neden Olur?

Bel kayması oluşumunun 3 ana sebebi vardır. Bunlardan ilki doğuştan gelen sorunlardır. Anne karnındaki bebeğin gelişimi sırasında bazı anatomik problemler meydana gelebilir ya da doğum sırasında gelişen bazı sorunlar bel kaymasına sebep olabilir. İkinci sebep kireçlenme, eklemlerdeki enfeksiyon hastalıkları ve kıkırdak yapıda oluşan hastalıklar gibi kemik hastalıklarıdır. Üçüncü ana sebep ise bel bölgesine alınan darbeler ve omurgaya aşırı yük binmesidir. Bu sebepler haricinde ileri yaş da bel kaymasına zemin hazırlayan sebepler arasındadır. Yaş ilerledikçe kaslar ve bağ dokuları güçsüzleşerek bel kaymasına sebep olabilir. Ayrıca bel omurlarında ortaya çıkan tümörler de büyüyerek bel kayması oluşturabilir.

Bel Kayması Ameliyatı Sonrası Eğilip Kalkmada Sorun Yaşar Mıyım?

Yerden bir şeyler alırken en sık yapılan hata eğilerek almaktır. Eğilerek yük kaldırmak beli zorlayarak bel kayması ve bel fıtığı gibi hastalıklara sebep olur. Bu yüzden yerden bir şeyler alınacağı zaman çömelerek alınması gerekir.

Ameliyat olan hastalar iyileşme dönemi tamamlanana kadar zorlayıcı hareketler yapmamaya çok dikkat etmelilerdir. Anatomiye uygun hareket etmeyi bir alışkanlık haline getirerek hastalığın tekrar etmesi engellenmelidir. Ameliyat sonrasında iyileşme dönemi tamamlandıysa eğilip kalkerken ağrı duyulmaz ancak eğilmek gibi hareketler çok önerilmemektedir.

Hangi Yaşlarda Bel Kayması Olur?

Bel kayması hastalığı, çoğunlukla çocukluk çağında ve orta yaşta görülmektedir. Çocukluk çağında meydana gelen bel kaymaları genellikle doğumsal anomalilerden kaynaklanır. Omurlar arasındaki bağlar gerektiği kadar gelişmemiş olabilir. İleri yaşlarda görülen bel kaymaları ise darbe, sakatlanma, kas güçsüzlüğü ve aşırı kilo kaynaklı olabilirken aynı zamanda ilerleyen yaşlarda dokuların zayıflaması da hastalığa zemin hazırlar.

Bele Platin Nasıl Takılır?

Platin ve vida takılması işlemi aynı işlemlerdir. Bel kayması ameliyatı sırasında kemiklerin içine yerleştirilen titanyum vidalar sıkılarak kemikler istenilen hizaya getirilir. Vidalar titanyum olduğu için herhangi bir alerjik reaksiyonla karşılaşılmaz.

Bele Vida Nasıl Takılır?

Bel kayması ameliyatında yerinde olmayan omurların içine dikkatli bir biçimde vida yerleştirilir. Bu vidaların sayısı kayan omurların sayısına bağlıdır. Çevre dokulara hasar vermeden yerleştirilen vidalar sıkılar ve omurga düz bir hale getirilir.

Bel Kayması Doğuştan Olur Mu?

Anne karnındaki bebeğin gelişimi sırasında omurlar arasındaki bağlar tamamen gelişmeyerek zayıf kalabilir. Bunun sonucunda ilerleyen dönemlerde bel kaymaları meydana gelir. Erken dönemde belirti vermez. Gelişim çağında ağrı ile kendini gösterir.

Ameliyattan Sonra Günlük Hayatta Ne Gibi Sıkıntılar Yaşarım?

Ameliyat sonrası dönemde eskiye oranla çok daha dikkatli olunmalı, postür bozulmamalıdır. Eğer doktor tarafından verilen tavsiyelere uyulursa günlük yaşama yansıyacak bir problem meydana gelmez ve iyileşme tamamlanır.

Bel Kayması Ameliyatı Yapılmazsa Ne Olur?

Bel kayması ameliyatları çoğu zaman omur kırıklarının ortadan kaldırılması amacıyla yapılır. Kırıklar ameliyat ile tedavi edilmeseler dahi, ileri seviye bir kemik problemi yok ise vücut tarafından tamir edilirler. Ancak, vücudun tamiratı omurların tekrar konumlandırılmasını sağlamaz. Yani kırıktan sonra nasıl bir şekil söz konusu ise öyle kaynama olur. Bu da duruş bozukluklarının, yürüme bozukluklarının, ağrıların ve diğer sorunların ortaya çıkmasına sebep olur. Yani bel kayması ameliyatı olunmaması oldukça riskli bir durumdur.

"
Bel Fıtığı Belirtileri ve Tedavisi » Özel Rumeli Hastanesi

Bel Fıtığı Belirtileri ve Tedavisi » Özel Rumeli Hastanesi

Bel Fıtığı Belirtileri ve Tedavisi

Omurga 24 adet omur kemiğinden meydana gelen yapıdır. Omur kemikleri arasında da intervertebral disk adı verilen kıkırdak yapılar bulunur. Bel fıtığı (Lumbal Disk Hernisi) bel bölgesindeki omur kemikleri arasındaki disklerin çeşitli sebeplere bağlı olarak kayması ya da yırtılması durumudur. Diskin kayması ya da yırtılması sinirler üzerinde basınç oluşturur. Bu da bel bölgesinde ve bacaklarda ağrı hissedilmesine sebep olmaktadır.

Bel Fıtığı Belirtileri

Sinirler üzerindeki bası nedeniyle bel, kalça ve bacaklarda ağrı ile kendini gösterir. Genellikle sıkıştırdığı sinirlerin yerine göre ağrı hissedilir. Bu nedenle bel ağrısı hiç yaşamayıp sadece bacağa yayılan ağrısı olan kişide de bel fıtığı olabilmektedir. Ayrıca aşağıdaki belirtiler de görülebilmektedir:

Bacak ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma Kaslarda güçsüzleşme Hareket kısıtlılığı Bel ağrısı Bacağa vuran ağrı Çabuk yorulma İdrar kaçırma Otururken, kalkarken ve yürürken zorlanma Cinsel fonksiyonların azalması Bel Fıtığı Nedenleri Nelerdir?

Bel fıtığı hemen hemen her yaşta ortaya çıkabilen bir hastalıktır. Bununla birlikte ileri yaşlarda daha sık görülmektedir. Disklerin içindeki sıvı yaşa bağlı olarak azalır. Bu sıvının koruyucu bir işlevi vardır. Sıvı azaldığında diskler aşırı zorlanmaya karşı korunmasız hale gelir. Bu nedenle ileri yaşlarda ağır kaldırma, kontrolsüz hareketlerde bulunma gibi durumlarda disk yırtılmaları daha fazla görülmektedir. Yaş ile birlikte bel fıtığı oluşma riskini arttıran çeşitli faktörler bulunmaktadır. Bu risk faktörlerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:

Yaşlanma Obezite ya da aşırı kilo Ani hareketlerde bulunma Düşme, çarpma gibi travmalar Ağır yük kaldırma ve bunu gerektiren mesleklerde çalışma Uzun süre araç kullanma Masa başı işte çalışma Hareketsiz yaşam sürmek Uygun olmayan spor faaliyetleri ve fiziksel aktivitelerde bulunmak Hamilelik (kilo alımına bağlı olarak bedene fazla yük binmesi) Sigara içmek Genetik yatkınlık Omurga çevresindeki kasların güçsüz olması Bel Fıtığında Tanı

Tanı için öncelikle hastanın şikayetleri detaylı olarak dinlenmektedir. Fiziki ve nörolojik muayene sonrasında kesin teşhis için röntgen, MR (manyetik rezonans) ve BT ya da CT (bilgisayarlı tomografi) gibi görüntüleme yöntemlerinden yararlanılabilir. Ayrıca EMG (elektromiyogram) cihazı ile sinir kökü incelemeleri de yapılabilir.

Bel Fıtığı Tedavisi

Tedavi planlamasında hastanın şikayetlerinin derecesi önemli bir rol oynamaktadır. Bacaklarda his ve kuvvet kaybının, idrar tutamama problemlerinin olup olmaması gibi unsurlar göz önünde bulundurulmaktadır. Bu tür hastalığın şiddetli seyrettiği durumlarda cerrahi yöntemlere başvurmak gerekmektedir.

Bel fıtığı cerrahisi güçlü ağrı kesicilere rağmen ağrısı geçmeyen hastalarda da önemli bir tedavi seçeneği olarak karşımıza çıkmaktadır. Uzun süre medikal tedavilere cevap alınamadığında da gündeme cerrahi tedavi gelmektedir.

Bel fıtığının cerrahi olmayan tedavisinde, çeşitli ağrı kesici ve anti-inflamatuar ilaçlar, istirahat, yaşam tarzı değişiklikleri, fizik tedavi, steroid enjeksiyonlar gibi yöntemler uygulanabilmektedir. Cerrahi olmayan tedavide amaç fıtıklaşan diskten kaynaklı sinir tahrişini azaltmaktır. Ancak cerrahi olmayan tedavilerin başarılı olabilmesi için hastalığın ileri seviyelere ulaşmamış olması önemlidir.

Aralık 1, 2022 Gelişmiş Arama Sağlıklı Zayıflama Yöntemleri Gut Hastalığı Kızıl Hastalığı Omurga Tümörleri Testis Kanseri Parkinson Hastalığı Nedir? Gözde Işık Çakması Nedenleri ve Tedavisi Kıl Dönmesi (Pilonidal Sinüs): Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi Hamilelikte İdrar Yolu Enfeksiyonu Ön Çapraz Bağ Yaralanmaları Zatürre (Pnömoni) Nedir? Skolyoz Ameliyatı "
Konjonktivit Nedenleri, Belirtileri, Tanı ve Tedavisi | Acıbadem

Konjonktivit Nedenleri, Belirtileri, Tanı ve Tedavisi | Acıbadem

Konjonktivit

Halk arasında kırmızı göz hastalığı olarak da bilinen konjonktivit, göz akını örten şeffaf dokunun ve göz kapaklarının içinin iltihaplanmasıdır. Bu durum da göz içinde kanlanmaya yol açar.

Göz kapaklarının içini ve gözlerin beyaz kısmını (sklera) kaplayan zara konjonktiva adı verilir. Hastalık da ismini buradan almaktadır.

Konjonktivit Tipleri Nelerdir?

Hastalığın başlıca tipleri, iltihaba neden olan nedenlere göre adlandırılır:

Viral Konjonktivit

Virüslerden (nezleye neden olan virüslerin benzeri virüslerden) kaynaklanır. Viral tip çok bulaşıcıdır, ancak genellikle birkaç gün içinde tedaviye gerek olmadan kendi kendine iyileşir.

Bakteriyel Konjonktivit

Bakterilerin neden olduğu bu tip konjonktivit, tedavi edilmezse göze ciddi zarar verebilir. El ve göz hijyenine dikkat etmemek, kalabalık ortamlar, mikroplu makyaj malzemeleri başlıca nedenlerdir. Gözde yoğun akıntı (sarı-yeşilimsi renkte) vardır. Bulaşıcıdır. Antibiyotik göz merhemi ya da damlaları kullanılır.

Alerjik Konjunktivit

Göz nezlesi olarak da bilinir. Polenler, toz ya da hayvan tüyüne alerjisi olanlarda görülebilir. Gözyaşı damlaları, alerjiı ilaçları (anti histaminikler) ve göz damlaları semptomları azaltabilir. Bulaşıcı değildir.

Konjonktivit Bulaşıcı Mıdır?

Konjonktivit belirtileri varsa, konjoktivitin viral veya bakteriyel etkenlerden kaynaklanması halinde hastalığı bulaştırabilirsiniz. Viral kaynaklı olanlarda enfeksiyon hızla yayılabilir. Özellikle öksürme ve hapşırma ile bile bulaşabilir.

Bakteriyel kaynaklı enfeksiyon, göze değen el ya da eşyalara temas ile başkasına bulaşabilir. Hastalığın bulaşıcılığı yüksek olabileceğinden ötürü tedavisi için doktora başvurmak gerekir. Tedaviyi geciktirmek kalıcı göz hasarlarına yol açabilir. Konjonktivit bulaşmasını önlemek için Ellerinizi sık sık yıkayın
Gözleriniz düzelene kadar kontakt lens takmayın Enfeksiyon kapmış kişilerin havlu, yastık, makyaj malzemesi gibi eşyalarını paylaşmayın Havlularınızı ve yastık kılıfınızı sık değiştirin Gözlerinizi ovalamayın Nedenleri Konjonktivit nedenleri arasında enfeksiyonlar ya da alerjik reaksiyonlar olabilir: Üst solunum enfeksiyonu geçirmek Enfeksiyonlu kişilerin yüzdüğü ve klorlanması yetersiz bir havuzda yüzmek Kirli ellerle göz teması Polen, toz, evcil hayvan tüyüne alerjik reaksiyon Göze toz, kıl ya da kum gibi yabancı cisimlerin temas etmesi Kontakt lens altına kaçan tozlar Gözyaşı yetersizliği Rüzgara ya da güneş ışığına fazla maruz kalmanın neden olduğu göz kuruluğu Göze kimyasal madde sıçraması Sigara dumanlı ortamlar Belirtiler Konjonktivit belirtileri arasında aşağıdaki yer almaktadır, Gözlerin kanlanması Çapaklanma Sulanma Kızarıklık Kaşıntı Gözlerde yanma ya da batma Kirpiklere yapışan iltihap Göz kapağında ve zar yapıdaki şişlik Gözde ışığa karşı hassasiyet Gece boyunca gözden akıntı gelmesi Tedavi Yöntemleri

Konjonktivitin tedavi şekli gözde enfeksiyona neden olan faktöre göre düzenlenir.

Viral enfeksiyonların herhangi bir spesifik tedavisi olmamakla beraber, hekiminiz şikayetlerinizi azaltacak ve enfeksiyon geçene kadar rahat hissetmenizi sağlayacak bir takım ilaçlar önerebilir. Bakteri kaynaklı olanlar antibiyotik tedavisine cevap verir. Antibiyotik göz damlası ve merhemleri kullanılır.
Alerjik konjonktivitte göz damlalarıyla alerjinin neden olduğu kaşıntı ile kızarıklık giderilir. Doktorunuz alerjiye karşı ilaçlar verebilir.
Kuru göze bağlı tahriş nedeniyle oluşmuşsa, göz suni gözyaşlarıyla nemlendirilir.
Kimyasal konjontivitlerde (göze kimyasal madde teması) göz acilen bol su ile yıkanmalıdır.

Çoğu zaman konjiktivitin hangi tipine sahip olduğunu anlamanız zordur. Konjonktivit tedavi edildiğinde kalıcı bir hasar bırakmadan iyileşir. Ancak tedavide geç kalınırsa veya hasta göz damlalarını, ilaçlarını kullanmazsa tablo ciddileşebilir.

Belirtiler birkaç gün içinde geçmiyorsa, gözlerinizde kırmızılık ve tahriş olma varsa göz muayenesi olmanız tavsiye edilir. Kontakt lens kullananların iyileşene kadar lens yerine gözlük takmaları tavsiye edilir.

Korunma Kırmızı göz olarak da bilinen konjonktivit hastalığından korunmak için: Ellerinizi sık sık yıkayın, başkalarının kişisel eşyalarını (havlu, makyaj malzemesi gibi) kullanmayın. Gözlerinizde enfeksiyon varsa havuza girmeyin. Havuza girerken yüzücü gözlüğü kullanın. Lenslerinizi ellerinizi yıkadıktan sonra takıp çıkarın, lens solüsyonun her defasında yenileyin. Hapşırırken ve öksürürken ağzınızı kapatın, sonrasında gözünüzle temas etmeyin. Lenslerinizi başkalarıyla paylaşmayın. Ellerinizin değdiği mutfak tezgahı, lavabo, cep telefonu gibi yüzeyleri sık sık temizleyin. Duş alırken kontakt lensinizi mutlaka çıkarın.

Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 28 Ağustos 2019 Çarşamba Yayımlanma Tarihi: 19 Mart 2019 Salı

Tıbbi Birimler Lütfen Bekleyiniz

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde, sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Kimlik bilgileriniz: Adınız, soyadınız, T.C. Kimlik numaranız, pasaport numaranız veya geçici TC Kimlik numaranız, doğum yeri ve tarihiniz, medeni haliniz, cinsiyetiniz, sigorta veya hasta protokol numaranız ve sizi tanımlayabileceğimiz diğer kimlik verileriniz. İletişim Bilgileriniz: Adresiniz, telefon numaranız, elektronik posta adresiniz ve sair iletişim verileriniz, müşteri temsilcileri ya da hasta hizmetleri tarafından çağrı merkezi standartları gereği tutulan sesli görüşme kayıtlarınız ile elektronik posta, mektup veya sair vasıtalar aracılığı ile tarafımızla iletişime geçtiğinizde elde edilen kişisel verileriniz. Muhasebesel Bilgileriniz: Banka hesap numaranız, IBAN numaranız, kredi kartı bilginiz, faturalama bilgileriniz gibi finansal verileriniz. Sağlık hizmetlerinin finansmanı ve planlaması amacıyla özel sağlık sigortasına ilişkin verileriniz ve Sosyal Güvenlik Kurumu verileriniz. Hastane veya tıp merkezlerimizi ziyaret etmeniz halinde güvenlik ve denetim amaçlı tutulmakta olan kamera kayıtları görüntüleriniz. Otoparkı kullanmanız halinde araç plaka veriniz. Sağlık Bilgileriniz: Laboratuvar sonuçlarınız, test sonuçlarınız, muayene verileriniz, randevu bilgileriniz, check-up bilgileriniz, reçete bilgileriniz dahil ancak bunlarla sınırlı olmaksızın tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi sırasında veya bunların bir sonucu olarak elde edilen her türlü sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel verileriniz. www.acibadem.com.tr sitesine veya www.acibadem.com.tr/AcibademOnline/TR/MainPage adresine gönderdiğiniz veya girdiğiniz sağlık verileriniz ve sair kişisel verileriniz. Acıbadem’e veya Acıbadem Grup şirketlerinden herhangi birine iş başvurusunda bulunmanız halinde bu hususta temin edilen özgeçmiş dâhil sair kişisel verileriniz ile Acıbadem Grubu çalışanı ya da ilişkili çalışan olmanız halinde hizmet akdiniz ve işe yatkınlığınız ile ilgili her türlü kişisel verileriniz.

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

Kimliğinizi teyit etme, Kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi. İlgili mevzuat uyarınca Sağlık Bakanlığı ve diğer kamu kurum ve kuruluşları ile talep edilen bilgilerin paylaşılması. Hastane ve Tıp Merkezlerimizin iç işleyişi ile günlük operasyonların planlanması ve yönetilmesi. Hastane Yönetimi, Hasta Hakları, Hasta Deneyimi bölümleri tarafından hasta memnuniyetinin ölçülmesi, arttırılması ve araştırılması. İlaç temini. Randevu almanız halinde randevu hakkında sizi haberdar edebilme. Risk yönetimi ve kalite geliştirme aktivitelerinin yerine getirilmesi. Sağlık hizmetlerini geliştirme amacıyla analiz yapma. Hasta Hizmetleri, Mali İşler, Pazarlama bölümleri tarafından sağlık hizmetlerinizin finansmanı, tetkik, teşhis ve tedavi giderlerinizin karşılanması, müstehaklık sorgusu kapsamında özel sigorta şirketler ile talep edilen bilgilerin paylaşılması. Araştırma yapılması. Yasal ve düzenleyici gereksinimlerin yerine getirilmesi. Sağlık hizmetlerinin finansmanı kapsamında özel sigorta şirketler ile talep edilen bilgileri paylaşma. Kalite, Hasta Deneyimi, Bilgi Sistemleri bölümleri tarafından risk yönetimi ve kalite geliştirme aktivitelerinin yerine getirilmesi. Hasta Hizmetleri, Mali İşler, Pazarlama bölümleri tarafından hizmetlerimiz karşılığında faturalandırma yapılması ve anlaşmalı olan kurumlarla ilişkinizin teyit edilmesi. Pazarlama, Medya ve İletişim, Çağrı Merkezi bölümleri tarafından kampanyalara katılım ve kampanya bilgisi verilmesi, Web ve mobil kanallarda özel içeriklerin, somut ve soyut faydaların tasarlanması ve iletilebilmesi.

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi,

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği, Kişisel Sağlık Verilerinin İşlenmesi ve Mahremiyetinin Korunması Yönetmeliği, Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuat hükümleridir.

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca,

Kişisel veri işlenip işlenmediğini öğrenme, Kişisel veriler işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme, Kişisel sağlık verilerine erişim ve bu verileri isteme, Kişisel verilerin işlenme amacını ve bunların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme, Yurt içinde veya yurt dışında kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişileri bilme, Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesini isteme, Kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesini isteme, Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesine ve/veya kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesine ilişkin işlemlerin kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme, İşlenen verilerin münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla analiz edilmesi suretiyle kişinin kendisi aleyhine bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme hakkını haizsiniz.

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak,

(i) ATATÜRK MAH.FEZA SK.NO:3/8 ATAŞEHİR, Istanbul, Türkiye adresine kargo ile ıslak imzanızı taşıyan bir dilekçe ile “Kurumsal Sekretarya” departmanı dikkatine Zarfına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında Bilgi Talebi” yazılarak gönderebilirsiniz, (ii) Noter kanalıyla gönderebilir, (iii) acibademsaglik@hs02.kep.tr adresine güvenli elektronik ya da mobil imzalı olarak, kayıtlı elektronik posta adresi veya sistemimizde kayıtlı elektronik e-posta adresiniz aracılığıyla ve/veya (iv) Acıbadem’e hitaben yazdığınız “word veya pdf.” formatındaki bir dosyayı güvenli eimza ile imzalayarak kisiselveri@acibadem.com ‘a e-posta’nın konu kısmına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Bilgi Talebi” yazarak iletebilirsiniz.

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

SIK ZİYARET EDİLENLER Akciğer kanseri Bağırsak kanseri Böbrek nakli Cilt kanseri Gırtlak kanseri Hemoroid Kalp krizi belirtileri Kan kanseri (Lösemi) Karaciğer nakli Kemik iliği nakli Kolon kanseri Koronavirüs Belirtileri Lenf kanseri Lenfödem Meme kanseri Mide kanseri Pankreas kanseri Prostat kanseri Rahim kanseri Vücut kitle endeksi hesaplama


Ana Sayfa Hastaneler Doktorlar Medikal Teknolojiler Kurumsal Bilgiler Sponsorluklar Bilgilendirilmiş Onamlar Kişisel Verilerin Korunması İletişim

Web sitemizde bulunan tüm görsellerin, işitsel veya içerik bilgilerinin izinsiz kullanılması yasaktır. Durumun tespit edilmesi halinde hukuki yollara başvurulacaktır.

"
Gözlerdeki hangi belirti, hangi hastalığa işaret ediyor? Acıbadem Hayat

Gözlerdeki hangi belirti, hangi hastalığa işaret ediyor? Acıbadem Hayat

Gözlerdeki hangi belirti, hangi hastalığa işaret ediyor?

Pek çoğumuz herhangi bir sorunla karşılaşmadığımız sürece göz sağlığımızı korumak için doktora gitmiyoruz. Oysa gözlerde oluşabilecek pek çok rahatsızlık, daha başlangıç aşamasında teşhis edilerek tedavi edilebilir. Gözlerdeki belirtiler hangi hastalıkların sinyali? İşte nedenler…

Görme bozukluğu

Görme bozukluğu genellikle çocuklarda kırma kusurları, göz kayması ile göz tembelliğine işaret ediyor. Gençlerde çoğunlukla kırma kusurlarının habercisi olurken, orta ve ileri yaşta katarakt, göz tansiyonu ve sarı nokta hastalıklarıyla ilişkili oluyor. Ayrıca 40 yaş sonrasında uyum gücünün azalması sonucu yakın görme bozukluğu gelişiyor. Bu tamamen fizyolojik bir durum ve hastalık olarak değerlendirmemek gerekiyor.

Gözlerde kanlanma

Göz yüzeyinin tepkisel bir reaksiyonu olarak belirtilen gözlerde kanlanma sıklıkla yüzeysel kılcal damarların genişleyip belirginleşmesi nedeniyle oluşuyor. Göz kuruluğunun en yaygın belirtisi olmanın dışında konjonktivit (gözlerin beyaz kısmı ile göz kapaklarının iç kısmını kaplayan ince ve şeffaf bir zar olan konjonktiva tabakasının iltihaplanması) ile blefarit (kapak kenarı iltihabı) veya keratit (kornea iltihabı) gibi enfeksiyonlar ve alerjik hastalıklarda da gelişebiliyor.

Göz ağrısı

Ağrı göz çevresinde veya göz arkasında hissedilebiliyor. Göz kuruluğu, göz tansiyonu, gözlerde uçuk gibi bazı göz enfeksiyonları, arpacık ile göz migreni ağrının başlıca sebebi. Sinüzit de göz ağrısı yapan en önemli sebeplerden birini oluşturabiliyor.

Gözde yaşarma

Gözyaşı üretiminin ya da boşaltımının bozulması gözlerde yaşarmaya neden olabiliyor. Toplumdaki yaygın inanışın aksine göz kuruluğu refleks yolla gözde yaşarma belirtisi verebiliyor. Bunların yanı sıra alerjik hastalıklar, toksik ortamlar ve enfeksiyonlar, alt göz kapağının gevşekliği, gözyaşı kanalcık ağızlarının dışa dönmesi veya tıkanması, gözyaşı kanalının tıkanması gibi durumlarda da drenaj yapılamadığı için gözlerde yaşarma oluşuyor. İleri yaşta göz kapağının gevşekliği de özellikle okuma faaliyetleri sırasında yaşarmaya neden olabiliyor.

Çapaklanma

Gözlerde çapaklanma sorunu oluştuğunda aklımıza ilk olarak enfeksiyon geliyor. Toplumdaki yaygın inanışın aksine çapaklanma her zaman enfeksiyon belirtisi olmuyor. Örneğin alerjik konjonktivit tablosunda sulanma ve kaşıntıyla birlikte çapaklanma da olabiliyor. Göz kapağı kenarı iltihabı, konjonktivit ile kreatit (gözün önünde yer alan kornea tabakasının iltihaplanmasıyla gelişen bir hastalık) tablosunda da çapaklanma oluyor. Gözyaşı kanalı tıkanıklığında da kızarıklık ve ağrı olmadan sadece sulanma veya çapaklanma oluşabiliyor.

Işık çakması

Gözlerde ışık çakması retina hastalıkları ve migrenin habercisi olabiliyor. Retina yırtıkları ışık çakmaları şeklinde belirtiler verebiliyor. Özellikle yüksek miyop olan kişilerde ışık çıkmaları daha sık görülüyor. Erken teşhis edildiğinde lazer yöntemiyle yırtık çevresi kapatılarak dekolman, bir başka deyişle retina tabakalarının birbirinden ayrılması önleniyor. Retina yırtıkları acil tanı ve tedavi gerektiren bir durum. Çünkü erken dönemde tanı konulduğunda lazerle tedavi edilebilen bu tablo, tedavide geç kalındığında retina dekolmanı (ayrılması) adı verilen ve körlükle sonuçlanabilen hastalığa neden olabiliyor. Görme alanında ışığın yanıp sönmesi, zikzaklı çizgiler, dalgalı görme ise migrenin tipik belirtisini oluşturuyor. Bu belirtiler büyük kaygı yaratsa bile atak sonunda yakınmalar tamamen düzeliyor.

Gözlerde uçuşan siyah cisimler

Kişiler gözlerde uçuşan siyah cisimleri nokta, çizgi, örümcek ve sinek gibi farklı şekilde tanımlıyorlar. Bunlar gözün içindeki boşluğu dolduran, saydam jel yapısında olan ve vitreus adı verilen, şeffaf ortama düşen hücre kümelerinin retina üzerindeki gölgeleridir. Daha çok aydınlık ortamda ve açık zeminde görülüyorlar. Hatta katarakt ameliyatından sonra kişilerin yeni şeffaf mercekleri nedeniyle farkındalıkları rahatsızlık verecek kadar artabiliyor. Bu yakınmalarla gelen kişilerde detaylı bir göz dibi muayenesinin yapılması gerekiyor. Çünkü göz içinde herhangi bir iltihap, kanama veya tümör de benzer belirtiler verebiliyor.

Işığa karşı hassasiyet

Işığa karşı hassasiyet, göz kuruluğu, hipermetropi, astigmatizma, alerji ve daha nadiren bazı doğuştan retina hastalıklarının sinyali olabiliyor. Küçük bir çocuğun ışıktan rahatsız olmasında altta yatan neden genellikle hipermetropi veya astigmat olurken, gençlerde ise alerjiyi, orta ve ileri yaşta ise göz kuruluğu sonucu oluşan kornea abrazyonunu düşündürüyor.

Bu muayeneler çok önemli

Hiçbir yakınma olmasa bile rutin göz kontrollerinin asla ihmal edilmemesi gerekiyor. Rutin göz kontrolleri sayesinde ileride onarımı mümkün olmayan retina ve görme siniri gibi göz hasarları henüz ortaya çıkmadan önlenebiliyor. Rutin göz muayenesinin aşağıdaki yaşlarda ve sıklıkta yapılması önem taşıyor.

İlk göz muayenesinin 6 aylıkken yapılması, doğumsal bazı hastalıkların erken tanısı açısından önemli. Hiçbir göz hastalığı olmayan sağlıklı kişiler 50 yaşına kadar 2 yılda bir, 50 yaşından sonra da yılda bir kez göz muayenesinden geçmeye özen göstermeliler. Herhangi bir göz problemi olan kişilerde ise o hastalığın gerektirdiği periyotlarda muayenelerin tekrarlanması da büyük önem taşıyor.

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır. *Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

"