Parkinson Tedavisi Doktoru İstanbul - Uzm. Dr. Süreyya ATAUS

Parkinson Tedavisi Doktoru İstanbul - Uzm. Dr. Süreyya ATAUS

Parkinson: Tanı, Belirti ve Tedavisi

Parkinson Tedavisi Doktoru İstanbul

İsmini, hastalığın ilk teşhisini koyan James Parkinson’dan alan Parkinson hastalığı, dopamin eksikliği veya yetersizliği nedeniyle ortaya çıkan bir sinir sistemi hastalığıdır.

Parkinson, her ne kadar yaygın biçimde hızlı ölümlere neden olmuyor olsa da hastanın yaşam konforunu önemli ölçüde etkileyen bir sağlık sorunudur. İstemsiz hareketlere neden olan ve hareket kabiliyeti ciddi şekilde etkileyen bu hastalığın, tedavi edilmeden kendiliğinden geçmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Hatta zamanında teşhis ile gerekli tedavilere başlanmaz ise hastalığın seyri daha hızlı olabilir.

İstanbul Parkinson tedavisi için hali hazırda geliştirilmiş tedaviler bulunmakla birlikte, bu alanda tedavi geliştirilmesine yönelik araştırmalar da devam etmektedir. Hastalığın modern zamanlarda daha yaygın görülmesinin, yaşam evresinin ilerlemesi ve ağır kimyasallara maruz kalınması gibi nedenlerine vurgu yapılarak geliştirilen önleyici ve yavaşlatıcı tedavilere ek olarak, beyin pili gibi gelişmiş tedaviler de uygulanabiliyor.

Parkinson, nedenler genel olarak tanımlanabilir olsa dahi, genetik faktörlerle de ortaya çıkabiliyor olduğundan, belirli bir risk grubunun bu hastalığa yakalanabileceği veya risk grubu içerisinde tanımlanıyor olsa dahi bu hastalığa hiç yakalanmayacağı söylenemez. Bu nedenle hastalığa dair semptomlar izlenir ise hekim kontrolü gereklidir.

Parkinson nedenleri nelerdir?

Parkinson belirtileri içerisine genellikle yaşam biçimi ile ilgili faktörler dahil ediyoruz. Tüketilen besinler ve maruz kalınan kimyasalların bu hastalığı tetiklediğine dair veriler istatistiki olarak mevcut. Ancak Parkinson sebepleri içerisinde en başta hala genetik faktörler yer alıyor.

Ailede Parkinson öyküsü olması, öncelikle risk grubunu tanımlarken, beyaz ırkta Parkinson görülme oranının daha fazla olduğunu da söyleyebiliyoruz. Ayrıca Parkinson, erkeklerde daha fazla görülen bir hastalık olarak karşımıza çıkıyor.

Parkinson hastalığına neden olabilecek diğer etkenler ise şu şekilde listelenebiliyor,

Hastanın ileri yaşa olması Tarım ilaçları ve benzeri kimyevi maddelere maruz kalmak Herhangi bir kafa travması geçirmiş olmak Hayvansal yağları fazla tüketmek Obezite Stres hali ve bazı psikolojik hastalıklar Demir ve manganez gibi bazı minerallerin aşırı tüketimi

Parkinson belirtileri nelerdir?

Parkinson, farklı evrelerde seyreden ve genellikle yavaş ilerleyen bir hastalıktır. Dolayısıyla erken evrede görülen belirtiler zayıf ancak bilgi verici nitelikte olacaktır. Hastalığı 5 evrede inceleyecek olursak, şu şekilde belirtileri izleyebiliriz.

1. Evre Semptomları: Hasta erken evrede belli-belirsiz semptomlara sahiptir. Hatta pek çok hastanın kendisi dahi bu belirtileri hissetmez. Mimik bozuklukları, hareketlerde küçük bozukluklar ve hafif titreme belirtiler arasında yer alır. Özellikle daha önce el titremesi sorunu yaşamamış kişilerin ilerleyen yaşta bunu gözlemlemesi halinde hekime başvurması faydalı olabilir. 2. Evre Semptomları: Hastalığın artık fark edildiği evre olarak tanımlanabilir. Hastanın konuşması tekdüzeleşir, mimik kontrolü kabiliyeti önemli ölçüce azalır ve hareket kabiliyeti azalmaya başlar. 3. Evre Semptomları: Konuşma, hareket etme ve ayakta durma kabiliyeti zayıflayan hasta, belli ölçüde yaşamsal engellere sahip hale gelir. Orta-yaygın işlev bozuklukları oluşur. 4. Evre Semptomları: Her ne kadar bu evrede hastaların engelli sandalyesine ihtiyacı olmasa da ciddi işlev bozukluları söz konusudur. Hastanın hareketlerini yönetememe, istemsiz eklem ve kas hareketleri gibi ileri-yaygın işlev bozuklukları söz konusudur. Konuşma kabiliyeti de bu aşamada ciddi şekilde azalır. 5. Evre Semptomlar: 5.evre için semptom demek çok doğru değildir. Bu evrede hasta artık tamamen bakım muhtaç hale gelir ve gündelik ihtiyaçlarının neredeyse hiç birisini karşılayamaz.

Parkinson hastalığında en yaygın belirti, istemsiz eklem hareketleridir. Düzenli ve devamlı titreme veya örneğin, parmakların istemsiz hareketi durumu söz konusu ise hekime başvurmakta fayda vardır.

Parkinson tedavisi var mı?

Parkinson, zamanında teşhis edilmesi ve uygun tedavi planı ile sürecin devam ettirilmesi halinde, tedaviye iyi cevap veren sağlık sorunlarımdan bir tanesidir. Ancak burada hastanın, semptomları görür görmez hekime başvurmuş olması son derece önemlidir. Her ne kadar erken teşhis ile kalıcı bir tedavi ortaya çıkabileceğini garanti etmek mümkün olmasa da hastalığın ilerleme hızını azaltmak ve hastanın yaşam konforunu iyileştirmek bakımından erken teşhis büyük öneme sahiptir.

Parkinson hastalığının kimyasal sebebi olan dopamin seviyelerindeki eksilmenin, ilaçlı müdahale ile belli ölçekte giderilmesi mümkün olabilir. Bunun için teşhis alan hastanın hekim tarafından değerlendirmesi yapıldıktan sonra, dopamin seviyelerinde normalleşme elde etmek için ilaç desteği verilebilir. Tabii bu her hastada aynı sonucu sağlamayabilir. Kullanılan yöntemler, hastanın bulunduğu evreye ve hastanın genel durumuna göre farklı sonuçları ortaya koyabilir.

Parkinson hastalığında ulaşılan tedaviler içerisinde beyin stimülasyonu ismi verilen bir yöntem de bulunmaktadır. Beyin pili olarak da bilinen bu yöntemle, Parkinson hastaların semptomları büyük ölçüde giderilebilir. Beynin dopamin üreten hücrelerini tetikleyen bu yöntemde, genel semptomlar büyük ölçüde azalır.

İstanbul Parkinson tedavisinde çok önemli tedavi girişimlerinden bir diğeri ise uygun fiziksel aktivitedir. Dopamin seviyesini artıran fiziksel aktivitelerin düzenli olarak yapılması, hastalığın tedavisinde önemli bir destek bileşenidir. Bununla birlikte, kasların hastalığa yakalandıktan sonra sertleşme gibi faktörlere maruz kalıyor olması durumun, bu sayede azaltmak mümkün olabilir.

Parkinson tedavisi için kullanılan fiziksel aktivitelerin, hastanın durumuna göre hekim ve fizyoterapistler tarafından belirlenmesi gerekir. Bunun için öncelikle tanı konulması ve size uygun tedavinin geliştirilmesi için hekime başvurmanız gereklidir.

Parkinson için hangi doktora gidilir?

İstanbul Parkinson hastalığının tanı ve tedavisi için öncelikle nöroloji uzmanlarına gitmek gereklidir. Genel olarak hastalıkla ilgili tedavi süreçlerini nörologlar yönetirler. Hastalığın seyri sırasında ayrıca fizyoterapistler ve beyin cerrahlarının da sürece dahil olması mümkündür.

Hastalık semptomlarını aldığınızda, sağlık kuruluşlarının nöroloji servislerinden veya nörolog hekimlerin muayenehanelerinden randevu alabilirsiniz. Parkinson gibi ciddi bir sağlık sorununun tedavisi için vakit kaybetmemeli ve semptom izliyorsanız, derhal hekim kontrolüne başvurmalısınız.

Parkinson tedavisi ne kadar sürer?

Parkinson hastalığı, bir kez ortaya çıktığında hayat boyu devam eden bir hastalıktır. Bu nedenle, Parkinson hastalığı olan kişilerin tedavi sürecinin hayat boyu sürdüğünü söylemek mümkündür. Ancak, tedavi yöntemleri ve dozlarının sürekli olarak gözden geçirilerek ayarlanması sayesinde, belirtilerin azaltılması ve hastalığın ilerlemesinin yavaşlatılması mümkündür.

Parkinson hastalığı olan kişilerin tedavi sürecinde doktorlarıyla sürekli iletişim içinde olmaları, ilaçlarını doğru şekilde kullanmaları ve gerektiğinde dozajlarını değiştirme konusunda doktorlarına danışmaları önemlidir.

Parkinson hastalığının ilk belirtileri nelerdir? Titreme: Parkinson hastalığı olan kişilerin el, ayak veya başlarında hafif bir titreme olabilir. Bu titreme, özellikle hareketsiz kalınırken daha belirgindir. Yavaş hareketler: Parkinson hastalığı olan kişilerin, yürüme ve diğer hareketleri yavaşlamış olabilir. Bu, ilk belirtiler arasında sık görülen bir durumdur. Kısıtlı hareket alanı: Parkinson hastalığı olan kişilerin belirli hareketleri yaparken zorluk çektikleri olabilir. Örneğin, elini uzatmak veya bir şeyi tutmak gibi hareketlerde zorluk çekebilirler. Parkinson hastalarına nasıl davranmalı? Zaman ayırın: Parkinson hastalığı olan kişilerin, dikkatlerini toplayarak ve belirli hareketleri yaparken daha fazla zaman harcadığı bilinir. Bu nedenle, onlarla sohbet ederken veya bir şey yaparken daha fazla zaman ayırmaya çalışın. Ses tonunuzu düşürün: Parkinson hastalığı olan kişilerin, seslerinin yüksek ve net olmaması sıklıkla görülür. Bu nedenle, onlarla konuşurken ses tonunuzu düşürmeyi düşünebilirsiniz. Onları dinleyin: Parkinson hastalığı olan kişilerin söylediklerini anlamaya çalışın ve onların fikirlerini ve düşüncelerini dikkate alın.

Rao, S. S., Hofmann, L. A., & Shakil, A. (2006). Parkinson’s disease: diagnosis and treatment. American family physician, 74(12), 2046-2054.

"
Bu hesap askıya alınmıştır | Alastyr

Bu hesap askıya alınmıştır | Alastyr

Bu hesap askıya alınmıştır

Askıya alınma sebebi yönetici e-posta adresine gönderilmiştir. Daha detaylı bilgi için destek bileti oluşturabilirsiniz.

Eğer bu web sitesinin sahibi siz iseniz, bu hatayı almanızın sebebi Servis Kullanım Şartları içerisinde belirtilen sebeplerden birisi olabilir:

Servis Kullanım Şartlarınca uygun içerik barındırmadığı için askıya alınmış olabilir. Web siteniz sunucu kaynaklarını sözleşme detaylarınca belirtilen oranlardan fazla kullanıyor olabilir. Ödenmemiş faturasından dolayı sistem tarafından otomatik askıya alınmış olabilir.
Beyin piliyle Parkinson hastalığının saati geri alınabiliyor

Beyin piliyle Parkinson hastalığının saati geri alınabiliyor

Beyin piliyle Parkinson hastalığının saati geri alınabiliyor

İSTANBUL (AA) - Medipol Üniversitesi Parkinson Hastalığı ve Hareket Bozuklukları Merkezi (PARMER), Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ali Zırh, 11 Nisan Dünya Parkinson Hastalığı Günü kapsamında Parkinson’a ilişkin önemli uyarılarda bulundu.

Medipol Üniversite Hastanesi'nden yapılan açıklamada, Doç. Dr. Zırh, Parkinson’un beyinde dopamin maddesinin eksikliği ile ortaya çıkan kronik nörolojik bir hastalık olduğunu vurgulayarak, şunları ifade etti:

'Beyin bu hücrelerin yüzde 60 ila 80’ini kaybettiğinde hastalık bulguları ortaya çıkmaya başlar. Hastalığın belirtileri arasında vücudun bir tarafında daha ön planda olmak üzere ellerde ‘para sayar’ tarzda titreme, hareketlerde yavaşlama, kolların vücut salınımına iştirak etmemesi ve vücuda yapışık olarak yürünmesi yer alır. Hastanın bakışlarında donuklaşma ve yüz mimiklerinde azalma ile birlikte ‘maske yüz’ diye ifade edilebilen yüz hali, küçük adımlarla ve öne eğilerek yürüme de belirtiler arasındadır. Parkinson’da ortalama tanı konulma yaşı genellikle 60 yaş üzeridir. Hastalık toplumda binde 2 ila 3 oranında görülmektedir. Hastaların yüzde 5 ila 10’unda ise hastalık başlangıç yaşı 20 ila 50 arasındadır. Genç yaşta görülen Parkinson’da genetik yatkınlık faktörü bulunabilir. Çok nadir olgularda, Parkinson benzeri bulgular çocuklarda ve genç ergenlerde de görülebilir.'

- 'Beyin pillerinin ömrü 25 yıla kadar uzuyor'

Parkinson hastalığının tanısının klinik bulgularla konulduğuna değinen Zırh, 'Parkinson hastalığının başlangıç tedavisi ilaç tedavisidir. İlaç tedavisinde yeterli yanıt vermeyen veya şiddetli şekilde ilacın yan etkilerini yaşayan Parkinson hastalarında, cerrahi yöntem olayı beyin pilleri oldukça başarılı sonuçlar verir. Yakın zamana kadar dışarıdan şarj edilemeyen pilleri uyguluyorduk ve Parkinson hastalarında beyin pillerinin ömrü 4 ila 6 yıl arasında idi. Daha yüksek elektrik akımına ihtiyaç duyulan distoni hastalarında bu süre daha da kısa olabiliyordu.' değerlendirmesinde bulundu.

Zırh, şunları aktardı:

'Son yıllarda gelişen teknoloji sayesinde hem dışarıdan şarj edilebilen ve 20 ila 25 yıla kadar ömrü olan pilleri uygulamaya, hem de beyin içerisine verdiğimiz elektrik akımının yönünü ve şiddetini istediğimiz gibi ayarlayabilecek teknolojiye sahip cihazları kullanmaya başladık. Bu gelişmeler tedavideki başarı oranlarımızı artırırken, uzunca bir süre pil değişimine ihtiyaç kalmamasına da olanak sağlamaktadır. Tıbbi tedavinin yetersiz kaldığı, artık ilaç ile günlük yaşamın normal süremediği, sık açık kapalı dalgalanmaların olduğu veya yoğun ilaç yan etkileri nedeniyle tıbbi tedavinin yeterli randımanı sağlayamadığı olgular cerrahi tedaviye adaydır. Aynı zamanda başlangıçta vücutta çok şiddetli titreme var ve bu her türlü tıbbi tedavi ile düzeltilemiyorsa titremenin durdurulması için de beyin pili tedavisi uygulanabilir.'

- 'Ameliyat esnasında hastayla sohbet ediyoruz'

Beyin pillerinin beynin içerisinde herhangi bir noktaya elektrik akımı verebilmesini sağlayan cihazlar olduğunu ifade eden Zırh, 'Beyin pilleri elektrik akımı verilen bölgede beyin hücrelerindeki elektriksel aktiviteyi uyarmayı da baskılayabilmeyi de sağlayan cihazlardır. ‘Nöromodülayson’ adı verilen bu tedavi yöntemi ile başta Parkinson hastalığı olmak üzere birçok hareket bozukluğu hastalığı tedavi edilebilir. Ameliyatları hastalarımız uyanık halde konuşa konuşa, karşılıklı sohbet ederek gerçekleştiriyoruz. Bazı durumlarda genç yaştaki bir hastaya ameliyat önerilmeyeceği gibi, ileri yaştaki bir hastayı da ameliyata uygun bulabiliyoruz.' açıklamasını yaptı.

Zırh, yaşın tek başına bir kriter olmadığına dikkat çekerek, 'Hastanın ilaca cevap vermesi, zihinsel durumu, beynin anatomik yapısı gibi birçok kriter ameliyat kararını belirlemektedir. Hastalar ameliyat sırasında birkaç adet uyuşturucu iğnenin ağrısından başka ağrı ya da sızı duymuyor, ameliyat sırasında fıkra anlatıp, şarkı söyleyebiliyorlar. Sonuçların son derece yüz güldürücü olmasını sağlayan ‘Mikroelektrot Kayıt ve Stimülasyon Tekniği’ sayesinde ameliyatın riski yok denecek kadar azalıyor. Deneyimli ellerde yüzde 1 enfeksiyon riski ve yüzde 1 beyin kanamı riski olduğu söylenebilir. Gerçekleştirmiş olduğum 1.500’den fazla hareket bozukluğu cerrahisi, 1.000’i geçen beyin pili ameliyatı sırasında böyle ciddi bir komplikasyon ile karşılaşmadım.' değerlendirmesinde bulundu.

- 'Kafa travmasına neden olmayacak faaliyetler yapılabilir'

Beyin pillerinin hastalara sağladığı katkıyı “hastalığın saatini geri almak” diye tanımlayan Doç. Dr. Ali Zırh, şunları kaydetti:

'10 yıllık bir hastayı ameliyat ettiğimizde hastalığın 1. ve 2. senesindeki haline getirebiliyoruz. Bu da bağımsız yaşayamayan, başkalarının yardımı ile hareket eden, yatakta dönmek, beslenmek için yardım isteyen hastanın yeniden eski bağımsız yaşamına kavuşması, önemli bir kısmının da mesleğine geri dönmesi anlamına gelir. Pil takılan hastaların günlük yaşantılarında hiçbir değişiklik olmuyor. Hastalar çok sert olmayan, kafa travmasına neden olmayacak her türlü sportif faaliyeti sürdürebilir, tenis oynayabilir, bisiklete binebilir ve yüzebilir. Günümüz teknolojisi uygun ayarlarla, yeterli bilgi ve donanımı olan merkezlerde, bu hastalara her türlü MR görüntülenmesinin ve diğer görüntüleme tetkiklerinin yapılabilmesini sağlamaktadır.'

"
Parkinson Hastalarını Beyin Pili Yaşama Bağlıyor | Yeditepe Üniversitesi Hastanesi

Parkinson Hastalarını Beyin Pili Yaşama Bağlıyor | Yeditepe Üniversitesi Hastanesi

Parkinson Hastalarını Beyin Pili Yaşama Bağlıyor

Halen özellikle ileri yaştaki kişiler için ciddi bir sorun teşkil etmeye devam eden Parkinson tedavisinde doğru hastaya doğru tedavi seçimi elde edilecek sonucun başarısını etkiliyor. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. A. Hilmi Kaya, özellikle ilaç tedavisinden yarar görmeyen ileri evre vakalarda beyin pili tedavisinin hastaları tekrar yaşama bağladığını söyledi.

Beyinde hücreler arasındaki iletişim bir takım maddeler tarafından sağlanıyor. Hareketlerimizin kontrolü ve uyumundan da sorumlu olan dopamin üretimini sağlayan hücrelerin bozulması sonucunda Parkinson gelişiyor. Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Hilmi Kaya, genellikle 60’lı yaşlardan sonra ortaya çıkan bu sorunun özellikle genetik etkenlere bağlı olarak daha erken dönemde de görülebildiğini söyledi. Hareket bozukluğu, titreme, vücut katılığı, yavaş adımlarla yürüme, yüz ifadesinde farklılaşma, unutkanlık gibi şikâyetlerin hastalığın belirtileri arasında yer aldığını anlatan Prof. Dr. Kaya, zamanında ve doğru tanının önemine işaret etti.

“Beyin Pili Yaşama Bağlıyor”

Erken evrede tanı konulan hastaların başlangıç aşamasında ilaç tedavisiyle tama yakın bir düzelme sağlayabileceklerine işaret eden Prof. Dr. A. Hilmi Kaya, “Erken tanı almış bu hastalarda ilaç tedavisiyle yüz güldürücü sonuçlara ulaşılır. 5-10 yıl sonrasında ileri evreye gelen vakalarda ise cerrahi tedavi gündeme gelir” diye konuştu. Parkinson’un cerrahi tedavisinde uyguladıkları beyin pili (derin beyin stimulasyonu) tedavisinde uygun hasta seçiminin çok önemli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kaya, sözlerine şöyle devam etti:

“Beyin pili ameliyatı, cerrahi ve teknik olarak modern ekipmanlar ve hesaplamalar gerektiren bir ameliyattır. İşlem sırasında bir delik açılarak kateter yardımıyla girip belirlenen noktaya elektrot yerleştiriyoruz. Burada önemli olan ameliyat sırasında kullandığımız ekipmanlar ve hesaplamalardır. Bu sayede ameliyat sırasında kapsamlı değerlendirmeler yapabiliyoruz. Beyin pili tedavisi özellikle idiyopatik Parkinson’da çok etkilidir. Dolayısıyla hasta ne kadar iyi seçebilirsek etkinliği o kadar garantileyebiliriz.” Beyin pilinin Parkinson hastaları için çok önemli ve onları yaşama bağlayan bir tedavi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ahmet Hilmi Kaya, hastaların bu sayede yakınlarına olan bağımlılıklarından kurtulmaya başladığını ve kendi ihtiyaçlarını karşılayabilir hale geldiğini belirtti. Cerrahi sonrasında da hastaların düzenli kontrollerinin yapılması gerektiğini anlatan Prof. Dr. Kaya, “Beyin pilinin ömrü 5-10 yıl arasında değişir. Sonrasında ise tekrar büyük bir cerrahi işleme gerek kalmadan çok daha basit bir işlemle değiştirilebilir. Bu noktada önemli olan hastaların bu tedaviden elde ettikleri kazanımdır. Düzenli yapılacak kontrollerde de hastanın durumuna göre gerekli ayarlamalar yapılabilir” diye konuştu.

Tedavi Hastalığı Değil Bulguları Giderir

“Tedavi konusunda bir diğer önemli noktanın hasta ve hasta yakınının doğru beklentiler içinde olmasının sağlanmasıdır” diyen Prof. Dr. A. Hilmi Kaya, sözlerine şöyle devam etti: “Bilinmelidir ki Parkinson’u tamamen ortadan kaldırabilecek bir tedavi bulunmuyor. Tedaviyle hastalık değil belirtiler ortadan kaldırılır. Pil özellikle hareket sistemi üzerinde yarar sağlar. Vücut yavaşlığında azalma, hızlı hareket edebilme, vücut katılığında azalma ve daha rahat hareket edebilme gibi. Bununla birlikte hasta, titremesi azaldığı için yemeğini rahat yiyebilir, günlük işlerini yapabilir hale gelir ki bu şekilde yaşam kalitesinin yükselmesi sağlanır. Hastalar ‘ben bu hastalığı atacağım’ diye düşünebilir. Ancak bu düşünce hayal kırıklığı yaratabilir. Çünkü hastalıkta zaman zaman kötüleşme dönemleri yaşanabilir. Ancak günde 18 saat boyunca desteğe ihtiyaç duyan hastanın, günde yarım saat, 1 saat desteğe ihtiyaç duyacak boyuta gelmesi bile oldukça başarılı bir sonuçtur.”

“Parkinson’da Artış Yok”

Parkinson’un özellikle ileri yaşlarda ortaya çıkmakla birlikte daha genç yaşlarda da görülebildiğini hatırlatan Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Beyin ve Sinir Cerrahisi uzmanı Prof. Dr. A. Hilmi Kaya, sözlerini şöyle tamamladı: “Şu an için hasta sayında artış olduğunu gösteren bir veri yok. Bazı çalışmalarda 65 yaş üzerinde binde 3-5 oranında ciddi klinik bulgu veren Parkinson’u olma ihtimali çok yüksek. Bu oran 40’lı yaşlarda oldukça düşüktür. Genetik zemini de olan bu hastalıkla ilgili bilgiler arttıkça da farklı tedavi seçenekleri de gelişecektir.”

Basın Yansımaları: cnnturk | sondakika | gazetevatan | haberler | mynet | akittv | winally | gunes | dailymotion

"
Parkinson un Ilk Belirtileri Hareket Yavaşlığı Ve Elde Görülen Titreme - Dr. Ekmekcioğlu

Parkinson un Ilk Belirtileri Hareket Yavaşlığı Ve Elde Görülen Titreme - Dr. Ekmekcioğlu

Parkinson: Tanı, Belirti ve Tedavisi

Hareket ve konuşma yavaşlığı ile kendini gösteren parkinson hastalığı, beyinde dopamin salgılayan hücrelerin ölümüne bağlı olarak gelişiyor.

Anadolu Sağlık Merkezi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Türker Şahiner, parkinson hastalığını, gelişimini ve tedavi yollarını anlattı.

Parkinson hastalığı nasıl ortaya çıkıyor? Parkinson, beyinde dopamin salgılayan dopaminerjik hücrelerin çevre ya da genetik faktörlerden etkilenerek ölümüne

neden olan bir hastalık. Söz konusu bu hücreler, vücut hareketlerinin hızını ve estetiğini ayarlıyor, kontrolünü sağlıyor.

Hangi belirtilerle kendini gösteriyor? Dopaminerjik hücre ölümünde üç farklı belirti ortaya çıkıyor. Bunlardan ilki, hareket yavaşlığı. İkincisi ise ellerde tek taraflı başlayan ve daha sonra iki tarafta da görülen titremeler. Üçüncü belirti de yıllar içinde yavaş yavaş ortaya çıkan bunama, unutkanlıklar ve hafıza kusurları oluyor. Öte yandan bu hastalık, zaman içinde gövdenin öne doğru eğilmesine de yol açıyor. Yüzdeki mimiklerin kaybolması, göz kırpma hareketinin azalması, düşük tempoda konuşma da bu tabloya eşlik ediyor.

Tanı nasıl konuyor? Parkinson hastalığının orta ya da ileri devrede tanısı nörolojik muayene ile konuyor. Hastalar genellikle titreme, halsizlik ve kuvvetsizlik gibi şikâyetlerle geliyor. Tanı konulurken çeşitli görüntüleme yöntemleri kullanılıyor. Bunlardan biri de PET CT. Elde edilen bilgiler dopamin hücrelerinde azalma olup olmadığını, azalma varsa da ne oranda olduğunu gösterebiliyor.

İlaç tedavisi nasıl uygulanıyor? Hastalık dopamin eksikliğinden kaynaklandığı için, öncelikle bu kimyasal yerine konmaya çalışılıyor. Deri altına uygulanan bu ilaçlarda hastalara cep telefonu büyüklüğünde, kemere takılabilen bir bilgisayar veriliyor. Devlet bu tedavi giderlerini karşılıyor. Titreme ile görülen parkinson hastalığının tedavisinde daha çok cerrahi yöntem tercih ediliyor.

Parkinson Hastalığında, Erken Tanının ve Tedavide Egzersizin Önemi | Nobelyum

Parkinson Hastalığında, Erken Tanının ve Tedavide Egzersizin Önemi | Nobelyum

Parkinson Hastalığında, Erken Tanının ve Tedavide Egzersizin Önemi

Parkinson hastalığı (PH), Alzheimer hastalığından sonra ikinci sıklıkta görülen nörodejeneratif (nöronların ilerleyici kaybı ile seyreden) hastalıktır. Parkinson hastalığı, beyinde dopamin üreten öncelikle hareketle ilişkili hücrelerin dejenerasyonu ile karakterize, nöron fonksiyonlarında kayıp ve yapısal bozulmaya sebep olan bir hastalıktır. Parkinson hastalığının ana belirtileri, vücudun hızlı hareket yeteneğinin kaybolması, uzuvlarda istirahat halinde titreme, kasların sertleşmesi ve postüral reflekslerin etkilenmesine bağlı olarak gelişen denge bozukluğudur (postüral instabilite). Postür (duruş), denge ve yürüme bozuklukları, hastalığın seyri sırasında ve ilerleyen döneminde ortaya çıkan önemli bulgulardır. 1 Bu belirtiler hastalık ilerledikçe daha belirgin hale gelebilir.


Hastalığın belirtileri 40-70 yaşları arasında, sıklıkla da 60’lı yaşlarda başlar. 65 yaş üzerinde her 100 kişiden birinin Parkinson hastası olduğu kabul edilmektedir. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde farklı nöronların da hasarlanması hastalığın, depresyon, uyku bozuklukları, ortostatik hipotansiyon, ürogenital bozukluklar, kabızlık gibi hareketle ilişkili olmayan belirtilerin de ortaya çıkmasına neden olmaktadır. 7


Parkinson hastalığında yürüme bozukluğu, hastalığın değişik evrelerinde farklı olduğu gibi hastadan hastaya değişen derecede etkilenir. Tipik olarak, adım uzunluğunda kısalma, dakikadaki adım sayısında azalma görülür. Böylece hastalar ufak adımlı, yavaş ve ayaklarını sürüyerek yürürler. İleri evredeki hastalarda ise yürümeyi başlatmada güçlük, yürürken donakalma ve postüral dengesizlik sık gelişen semptomlardır.1-5 Postüral instabilitenin (denge bozukluğunun) varlığı, hafif ve şiddetli hastaları ayırt etmede, orta-ileri dönem hastalarda yaşam kalitesini belirlemede ve hastaların tedavi yanıtını değerlendirmede önem taşımaktadır.

Parkinson Hastalığının Farkında Olun, Hareket Alanınız Genişlesin!

Parkinson hastalığının erken tanısı için belirtilerin farkında olmak çok önemlidir. Erken tanı, Parkinson hastalığının tedavisinde önemli bir rol oynar. Erken tanı sayesinde hastalık daha başlangıç aşamasındayken teşhis edilir ve tedaviye daha erken başlanmış olur. Bu da semptomların kontrol altına alınmasını kolaylaştırabilir, hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir ve en önemlisi hastaların yaşam kalitesini artırabilir.


Bazı erken belirtiler, Parkinson hastalığının motor belirtilerinin başlamasından yıllar önce ortaya çıkabilir. 9


Bu belirtiler:

Koku alma duyusunun kaybı Kabızlık REM uykusu davranış bozukluğu: Bazı Parkinson hastaları REM uykusu dönemi esnasındaki rüyalarını canlı yaşarlar. Sıklıkla kabus içerikli olan rüyalar sırasında, rüyanın içeriği ile uyumlu olarak, gördükleri kişilerle dövüşme, yumruk veya tekme atma gibi hareketler yaparlar ve o esnada bağırır veya konuşurlar. Depresyon ve anksiyete (kaygı)

Erken tanı için doktorlar genellikle hastanın semptomlarına bakarlar. Parkinson hastalığı için yapılan birtakım testler vardır. Bu testler arasında mental testler, yürüme-denge testleri ve çeşitli hareketleri ölçen testler bulunur.6 Bu testler hastalığın erken dönemde teşhis edilmesine yardımcı olabilir.

Egzersiz, Parkinson Hastalığına Bağlı Hareket Bozukluklarını Azaltabilir!


Parkinson hastalarının ilaç tedavilerine ek olarak, hastalığa uygun fiziksel egzersizin, hastalığın seyrinde ileri derecede yarar sağladığı ve hastaların yaşam kalitesini arttırdığı birçok çalışma ile kanıtlanmıştır. Hareketlerin yavaşlığı, kasların sertliği, duruş ve dengenin bozulması hastanın işlevselliğini ve yaşam kalitesini bozmaktadır. Hastalık ilerledikçe, kişilerde hareket etme, yürüme, yataktan kalkma ve kendi başına bağımsız yaşayabilme gibi günlük aktivitelerde ciddi sorunlar yaşanabilmektedir. Hastalığın tedavisinde gerekli egzersizleri düzenli olarak yapmak, yüz ve mimik hareketleri, konuşma, ses, yutma ve solunum terapisi uygulamak, hastaların tüm yaşamları boyunca tedavilerini desteklemekte ve günlük yaşamlarına önemli katkı sağlamaktadır.


Parkinson hastalığında egzersizin önemi oldukça büyüktür. Egzersizler, hastalığın semptomlarının kontrol altına alınmasına yardımcı olur. Özellikle düzenli egzersiz yapan Parkinson hastalarında ana semptomlar daha az görülür. Ayrıca, egzersizlerin hastaların genel sağlığını da iyileştirdiği bilinmektedir. Egzersizler, kas gücü ve esnekliğini artırır, kardiyovasküler sağlığı iyileştirir ve ruh sağlığı üzerinde de olumlu etkileri vardır.

Parkinson hastalığı olan hastalar, doktorlarının önerdiği egzersizleri yapabilirler ve hastaların egzersizlere başlamadan önce doktorlarına danışmaları önemlidir.


Bu bilgiler ışığında, Nobel İlaç Merkezi Sinir Sistemi Grubu, Parkinson hastalarının egzersizlere kolayca ulaşabilmesini sağlamak ve yaşam kalitesini artırmak amacı ile Türkiye’de ilk olan bir dijital projeye imza attı. ‘SAĞLIK İÇİN DEĞER’ sloganı ile yola çıkan, büyük bir titizlik ve özveriyle çalışılarak ortaya çıkarılan ‘PARKİNSON ile YAŞAM’ mobil aplikasyonu, App Store ve Google Play üzerinden tüm hekim, hasta ve hasta yakınlarının kullanımına ücretsiz olarak sunuldu. Parkinson ile Yaşam uygulamasıyla, Parkinson hastalığı tedavisinde reçeteye yazılmayan, ancak ilaçlar kadar önemli olan egzersizlerin hastalar, hasta yakınları ve hekimlerle buluşturulması amaçlanıyor.


Bu önemli projenin koordinatörlüğünü Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi ve aynı zamanda Türkiye Parkinson Hastalığı Derneği Başkanı Prof. Dr. Dilek İnce Günal gerçekleştirdi. Egzersizler ile ilgili içerikler, Parkinson hastalığı alanında uzun yıllardır çalışan İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Nöroşirürji Ana Bilim Dalından Uzman Fizyoterapist Çiğdem Beşer ve Nöroloji Ana Bilim Dalından Uzman Fizyoterapist Hakan Beşer tarafından oluşturuldu.


Parkinson hastalarına özel egzersiz uygulaması Parkinson ile Yaşam’da, Parkinson hastalarının hastalık süresince daha bağımsız olmalarını sağlayan, hastalığın evrelerine göre ayrılmış ve evde tek başına veya yakınları ile yapabilecekleri 90’dan fazla temel egzersiz videosu bulunuyor. Bu uygulamada, sadece hareket egzersizleri videoları değil, hastaların ihtiyaç duyduğu yutma, solunum, konuşma, yüz ve mimik egzersizi videoları da yer alıyor. Uzman fizyoterapistlerin uygulamalı anlatımlarını içeren bu videoları, hastalar veya hekimler uygulamada bulunan “Bana Özel” bölümüne ekleyerek kendilerine veya hastalarına özel egzersiz setleri yaratabilecek. Ayrıca egzersiz videolarının yanında, ev yaşamını kolaylaştıracak pratik bilgiler ve ilaç zamanı hatırlatma modülü gibi hastalarımızın yaşam kalitesini yükseltecek ek alanlar da Parkinson ile Yaşam uygulamasının kullanıcılarına sunduğu diğer avantajlardan birkaçı.


Uygulama, Türkiye'de Parkinson hastalarına yönelik geliştirilen ilk uygulama olma özelliğini taşıyor. Bu nedenle, Parkinson ile Yaşam uygulaması ile Parkinson hastalığında ihtiyaç olan önemli bir alanı sahiplenen Nobel İlaç, Parkinson hastalığı ile mücadeleye yenilikçi bir soluk getirerek, Parkinson hastalarının ve hasta yakınlarının yaşam kalitesinin artmasında fayda sağlamanın yanı sıra toplumda da Parkinson hastalığı konusunda farkındalık yaratmayı amaçlıyor.


Aynı zamanda Parkinson ile Yaşam sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlar ve yayına açılan web sitesi aracılığıyla hastalara ulaşılmaya devam ediliyor. parkinsonileyasam.com adresi üzerinden, Parkinson hastalığı ile ilgili bilgilere, Parkinson’da egzersizin önemi ve Parkinson ile Yaşam uygulamasının detaylarıyla ilgili pek çok bilgiye de ulaşılabilmektedir. Sitede bulunan QR kodu kullanılarak Parkinson ile Yaşam uygulaması akıllı cihazlara indirebilmektedir.

Rubino FA. Gait disorders: Recognition of classic types. In: Adler CH, Ahlskog JE, editors. Parkinson’s Disease and Movement Disorders: Diagnosis and Treatment Guideliness for the Practicing Physician. Totowa: Humana Press, 2000. p. 411-25. Pahapill PA, Lozano AM. The pedunculopontine nucleus and Parkinson’s disease. Brain 2000,123:1767-83. Damier P, Houeto JL, Bejjani BP, Arnulf I, Bonnet AM, Miloudy M, et al. The role of the pallidum in Parkinson’s disease gait: lessons from pallidal stimulation. In: Ruzicka E, Hallett M, Jankovic J, editors. Advances in neurology, Gait Disorders. Philadelphia: Lippincott Williams & Wilkins, 2001. p. 283-8. Bloem B, van Vugt JPP, Beckley DJ. Postural instability and falls in Parkinson’s disease. In: Ruzicka E, Hallett M, Jankovic J, editors. Advances in Neurology: Gait Disorders. Philadelphia: Lippincott Williams & Wilkins, 2001. p. 209-23. Buckley TA, Pitsikoulis C, Hass CJ. Dynamic postural stability during sit-to-walk transitions in Parkinson disease patients. Mov Disord 2008,23:1274-80. Altun, A. M., Ozbek, S. E., Zarifoglu, M., & Özkaya, G. (2013). Parkinson Hastalığında yürüme ve dengenin değerlendirilmesi. Parkinson Hastalığı ve Hareket Bozuklukları Dergisi, 16(1-2), 1-8. Pfeiffer RF. Non-motor symptoms in Parkinson's disease. Parkinsonism Relat Disord. 2016 Jan,22 Suppl 1:S119-22. Xu X, Fu Z, Le W. Exercise and Parkinson's disease. Int Rev Neurobiol. 2019,147:45-74. Hareket Bozuklukları Tanı ve Tedavi Rehberi- Türk Nöroloji Derneği ve Türkiye Parkinson Hastalığı Derneği - Parkinson Hastalığı ve Hareket Bozuklukları Çalışma Grubu "
Parkinson nedir? Parkinson rehabilitasyonu nasıl yapılır?

Parkinson nedir? Parkinson rehabilitasyonu nasıl yapılır?

Parkinson nedir? Parkinson rehabilitasyonu nasıl yapılır? Parkinson nedir? Parkinson rehabilitasyonu nasıl yapılır? Parkinson nedir?

Parkinson, beyindeki nöronların işlevini yitirmesi sonucu meydana gelen kronik ve ilerleyici olarak seyreden git gide hareket kısıtlılığına sebebiyet veren bir hastalıktır. Beyinde çok sayıda hareket kontrolünün sağlandığı dopamin hücrelerini üreten bölgeler mevcuttur ve dopamin hücrelerinin ciddi sayıda azalması hareket bozukluklarına yol açmaktadır. Parkinson hastalığı için ileri yaş grubunda olanlar, ailesinde Parkinson hastalığı öyküsü olanlar, tarım ilaçları, obezite, kafa travması, demir, manganezin diyetle aşırı alınması ve fiziksel ve duygusal stres altında olanlar risk grubu içerisinde yer almaktadır. Parkinson hastalığının belli başlı belirtiler vardır ve bunlar mimiklerin azalması, konuşmanın bozulması, gövdenin öne eğik pozisyona gelmesi, hareketlerde yavaşlama, titreme, kollarda ağrı olmasıdır. Parkinson belirtileri evrelerine ayrılmakta ve 5 evresi bulunmaktadır.

1.evre:Yalnızca tek bir ekstremite de titreme olmaktadır ve belirtiler hafif seyretmektedir. Mimik ve duruşta ki bozukluklar hastanın yakınları tarafından anlaşılmaktadır.

2.evre: Çok az olmakla birlikte özürlülük görülmekte ve duruş ve hareket bozukluğu mevcuttur.

3.evre: Denge bozukluğu ve düşme gözlemlenir ve işlev bozukluğu görülmektedir.

4.evre: Belirtiler bu evrede şiddetlenmiş, hareketlerde yavaşlama olup hastalar bu evrede yalnız başlarına yaşamalarını sürdüremez.

5.evre:Hasta yatağa ve tekerlekli sandalyeye muhtaç bir şekilde yaşamını sürdürmek zorunda kalır.

Bu yazımızda Parkinson nedir, Parkinson neden olur, Parkinson belirtileri nelerdir, Parkinson rehabilitasyonu nedir ve Parkinson rehabilitasyonu nasıl yapılır sorularına cevap vereceğiz.

Parkinson neden olur?

Parkinson, beyinde dopamin hücrelerini üreten bölgelerde hücre kaybı yaşanması sonucu meydana gelmektedir. Parkinson hastalığına zirai ilaçlar ve genetik faktörler gibi nedenler sebebiyet verebilmektedir.

Parkinson belirtileri nelerdir?

Parkinson hastalığında genel olarak, duruş bozukluğu, denge bozukluğu, konuşma ve yazı değişikliği, otomatik hareket kaybı, yutma güçlüğü, düşünme güçlüğü, kabızlık, uyku sorunu, kas sertleşmesi yüzdeki mimiklerde azalma ile donuk yüz ifadesi, titreme, kolların sallanmasında azalma, yavaş yürüme ve vücut postürünün öne doğru eğilmesi gibi belirtiler görülmektedir.

Parkinson rehabilitasyonu nedir?

Parkinson hastalığında rehabilitasyonun amacı, hastalık sonrası oluşacak özürün en aza indirilmesi ya da ortadan kaldırılmasıdır. Hastalık sonrası ortaya çıkabilecek sorunlar fizik tedavi ve rehabilitasyon yöntemleri eşliğinde yok edilmeye çalışılır. Parkinson hastalarına ihtiyaç ve hastalığının özelliğine göre özel rehabilitasyon programı hazırlanmalıdır. Parkinson rehabilitasyonu bu hastalığa sahip kişiler için büyük önem az etmektedir ve hastaya dik duruş egzersizleri yaptırılmalı ve fiziksel aktiviteleri geri kazandırılmalıdır.

Parkinson rehabilitasyonu nasıl yapılır?

Parkinson rehabilitasyonu Parkinson tedavisi sonrası mutlaka yapılması gereken bir tedavi yöntemidir. Parkinson rehabilitasyonu ile kişiler eski duruşlarını kazanabilir ve fiziksel aktiviteleri normale dönebilmektedir. Parkinson rehabilitasyonu, gevşeme egzersizleri, solunum egzersizleri, denge ve koordinasyon egzersizleri, dans uygulamaları, yerinde dönme egzersizleri, engel aşma egzersizleri, yürüme egzersizleri, aerobik egzersizler ve dik duruş egzersizleri gibi aktiviteleri içermektedir. Parkinson rehabilitasyonu ile hastanın şikayetleri doğrultusunda hastalığına uygun tedavi yöntemi belirlenmeli ve uygulamaya alınmalıdır. Öncelikle hastanın duruş bozukluğu, eklem hareketleri, kas kısalığı ve kuvveti, yürüyüş ve denge değerlendirilmesi gibi uygulamalar sonucunda hastanın hastalığı hakkında bilgi edinilir. Yapılan değerlendirmeler sonucu, kaslarda ortaya çıkan sorunlar manuel tedavi ile azaltılabilir, yürüyüş bozuklukları egzersizler ile düzeltilebilir, ağrılar mevcutsa elektroterapi ile azaltılabilir, duruş postürleri yapılarak duruştaki bozulmalar giderilebilir. Tüm bu uygulamalar doğrultusunda rehabilitasyon işlemleri ile kişi yaşamında daha az sıkıntılarla karşılaşır.

Bunlarda ilginizi çekebilir: Ortopedik rehabilitasyon nedir? Nasıl yapılır? Hemipleji (inme – felç) nedir? Tedavisi nasıl yapılır? Bel fıtığı rehabilitasyonu nasıl yapılır? Faydaları nelerdir? Kırık nedir? Kırık rehabilitasyonu nasıl yapılır? Kireçlenme (Osteoartrit) nedir? Tedavisi nasıl yapılır? Fizik tedavi fiyatları hangi kriterlere göre belirlenmektedir? Fizik tedavi nedir? Nasıl yapılır? Fiyatları ne kadar? Tenisçi dirseği (lateral epikondilit) nedir? Fibromiyalji nedir? Belirtileri nelerdir?
Parkinson ve Belirtileri Nelerdir? Prof. Dr. Semih Giray

Parkinson ve Belirtileri Nelerdir? Prof. Dr. Semih Giray

Parkinson ve Belirtileri Nelerdir?

Parkinson hastalığı, beyinde hücre dejenerasyonu ile başlayıp bu hücrelerin dopamin isimli hormonu üreten nöronların kaybı ile gerçekleşen tedavi edilmez ise günlük yaşam aktivitesini bozan nörolojik bir hastalıktır…

Parkinson Belirtileri Tedavisi hakkında daha detaylı bilgilere ulaşmak için kliniğimiz ile iletişime geçebilir, Prof. Dr. Semih Giray kliniğinden randevu alabilirsiniz.

Parkinson Hastalığının Belirtileri

Parkinson hastalığının gözlemlenen belirtileri öncelikli olarak dört unsurdan oluşur :

Titremeler (Tremor)

Parkinson’un en bilindik bulgusu olan Titremeler (Tremor), tek bir parmakta olabileceği gibi vücudun başka yerlerinde de görülebilir. Titreme uyku halinde gözlemlenmezken sinirlilik, stres veya hareket halinde artabilir. Hastalar kimi zaman fark edilmesi güç çok hafif titremelerin bile farkına varabilir. Her titreme Parkinson hastalığının habercisi olmayabilir. Stres, korku ve benzeri etmenler, tiroid bezini hızlı çalıştıran diğer hastalıklar da titremelere neden olabilir.

Hareketlerde yavaşlama (Bradikinezi)

Hareketlerde yavaşlama günlük işlerde aksamaya yol açabilirken, temel hareketlerde de hastaların zorluk çekmesine neden olarak yaşamlarını olumsuz etkilemektedir. Kasların gücünde bir zayıflık olmamasına rağmen yorgunluk ve art arda yapılan hareketlerde zorluk yaşanması gözlemlenir.

Kaslarda Sertlik (Rijidite)

Kaslarda sertlik daha çok kollarda veya bacaklarda hissedilir ve hastaların çoğu bu belirtilerin farkına varmadıklarından, muayene esnasında hekim tarafından saptanır. Kaslarda sertleşme en sık el, ayak bileği, dirsek veya diz eklemi muayenesi esnasında gözlemlenir.

Denge Bozukluğu (Postural İnstabilite)

Denge bozukluğu zamanla ilerleyen bir bulgudur. Duruş, denge ve yürüyüşte bozulmalar meydana gelir ve hastaların dik duramadığı gözlemlenir. Duruş bozukluklarından kaynaklı bel ve sırt ağrıları oluşur.

Bu bulgular dışında Parkinson hastalığında başka belirtiler de görülebilir. Tansiyon düşüklüğü, konuşma bozukluğu, yutmada zorluk, ağızda salya birikmesi, ayaklarda şişme, cinsel işlevde bozukluklar, kabızlık ve idrar yapamama, aşırı terleme nedeniyle ciltte yağlanmanın artması, ağrılar, görme bozuklukları gibi bedensel şikayetler ile depresyon, anksiyete gibi psikiyatrik belirtiler meydana gelebilir.

Parkinson Hastalığı Nedir?

Parkinson hastalığı, beyinde hücre dejenerasyonu ile başlayıp bu hücrelerin dopamin isimli hormonu üreten nöronların kaybı ile gerçekleşen tedavi edilmez ise günlük yaşam aktivitesini bozan nörolojik bir hastalıktır. Nöron kayıplarının belirli bir oranda çoğalması hastalığın ilerlemesi ile doğru orantıdadır ve hastalarda yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiler.

Parkinson hastalığının görülme oranı, ilerleyen yaşlarda daha da artmaktadır. Erkeklerin Parkinson hastalığına yakalanma sıklığının, kadınlara göre iki kat daha sık olduğu gözlenmektedir. Türkiye’de 60.000 civarında Parkinson hastası olduğu tahmin edilmektedir. Genç yaşta Parkinson hastalığına tutulan bireylerde kalıtımsal olarak hastalığın oluştuğuna dair moleküler ve genetik çalışmalar mevcuttur. Hastaların yaklaşık yüzde 25’inin en az birinci dereceden Parkinson hastası olan yakınının olduğu görülmektedir. Hastalık ortalama 45-70 yaşları arasında, sıklıkla 60 yaş üzerinde başlar.

Parkinson Hastalığının Tedavi Planlaması

Parkinson hastalığını tamamen durduracak bir tedavi yoktur ancak mevcut bulguların tedavisi sayesinde hastalar yaşam kalitesini belirli bir seviyede tutarak tedavi edilebilirler. Hastalığın yavaş ilerlemesi nedeniyle hastaların hekim ve gerektiğinde fizyoterapist ile işbirliği yapmaları çok önemlidir.

Hastalığa etkili tedavi yalnızca ilaçlarla sınırlı kalmamalıdır. Bu dönemde psikolojik ve sosyal desteğin hastaya verilmesi de tedavide oldukça önemli bir unsur olarak görülmektedir. Doğru tanının konulması durumunda hastaların tedavilerine %90 oranında olumlu yanıt verdiği görülmektedir. Bu tedaviler nörolog rehberliğinde ilaç tedavisi, cerrahi tedavi ve destek tedavisi olarak üçe ayrılır. Uygun tedavinin belirlenmesinde hastanın yaşı, mevcut bulgulardan hangisinin baskın olduğu, yaşam temposu ve diğer hastalıkların varlığı en önemli unsurlardır. Bazı hastaların ilaç tedavisinde olumlu sonuç alınamaması durumunda cerrahi tedavi yapılması uygun görülebilir. Destek tedavisinde en önemli unsur rehabilitasyondur. Hastalara düzenli egzersizler yaptırarak Parkinson hastalığı sonucu oluşan motor dışı belirtilerinin düzelmesine yönelik uygulanmaktadır.

Parkinson Belirtileri Tedavisi hakkında daha detaylı bilgilere ulaşmak için kliniğimiz ile iletişime geçebilir, Prof. Dr. Semih Giray kliniğinden randevu alabilirsiniz.

"
Parkinson Hastalığı / İzmir Ekol Hastanesi

Parkinson Hastalığı / İzmir Ekol Hastanesi

Parkinson Hastalığı

Parkinson hastalığı kademeli olarak ilerleyen (progresif) bir hastalık türü olup ve yol açtığı el, kol, bacak, çene ve yüzün titremesi gibi belirtiler zaman geçtikçe kötüleşir. Hastalık ilerledikçe kişi yürüme, konuşma zorluğu yaşayabilir ve günlük basit ihtiyaçlarını tek başına karşılayamayacak duruma gelebilir.

Parkinson hastalığının tedavisi yoktur ancak bazı ilaçlarla hastalığın belirtileri hafifletilebilir. Bazı durumlarda semptomların iyileşmesi için beynin çeşitli bölgelerine cerrahi olarak müdahale edilebilir.

Parkinson hastalığında vücudun hareketlerine ve kişinin ruh haline etki eden önemli bir kimyasal olan dopamin üretimi durur. Dopamin miktarı azaldıkça Parkinson hastalığının neden olduğu belirtiler baş gösterir.

Hastalığın belirtileri kişiden kişiye göre değişebilir ve ilk belirtiler fark edilemeyecek kadar hafif olabilir. Başlangıç aşamasındaki belirtiler genellikle vücudun tek tarafını etkiler ve zaman ilerledikçe her iki tarafa birden yayılır.

Titreme: El titremesi (tremor), başparmağın kontrolsüz hareketleri, çene ve dudakta hafif titremeler Parkinson'un en sık görülen belirtileridir. Bu titremelere bacak kaslarının seğirmesi eşlik edebilir.

Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta her el titremesinin Parkinson hastalığı anlamına gelmediğidir. Ağır kaldırdıktan sonra, ellerinizi yoğun olarak kullandığınız bir iş sonrasında veya aldığınız bir ilacın yan etkisi olarak elleriniz normalden daha fazla titreyebilir. Parkinson hastalığında görülen titreme ise eller dinlenir vaziyetteyken yaşanır.

Hareketlerin Yavaşlaması (Bradikinezi): Parkinson hastalığı zamanla hareket etmeyi zorlaştırarak basit fiziksel aktivitelerin dahi uzun sürelerde yapılabilmesine yol açar. Örneğin yürürken adımlar küçülür. Hasta yürürken ayaklarını sürüklediği için yürümesi zorlaşır.

Parkinson hastaları bu durumu "sanki ayaklarım yere yapışmış gibi" olarak tanımlamaktadır. Ayrıca kasların sertleşmesi nedeniyle hareket kabiliyetini sınırlanır ve hareket sırasında ağrılar oluşabilir. Yürürken kolların sallanmaması, omuz ve kalça ağrıları/tutulması Parkinson'un hareketi ve kasları etkileyen diğer belirtileridir.

El Yazısının Küçülmesi: El yazısında meydana gelen ani değişimler Parkinson hastalığı belirtisi olabilir. El yazısında harfler küçülebilir kelimeler birbirine daha yakın ve karışık hale gelebilir. Yaş ilerledikçe el yazısının eklem ağrılarına, görme bozukluklarına bağlı olarak değişmesi normaldir ancak bu durum Parkinson hastalığındaki gibi aniden olmaz, zamanla gelişir.

Konuşmada Değişimler: Normalden daha hızlı veya alçak sesle konuşmak, konuşurken cümleler arasında durmamak, konuşmaya başlamadan önce tereddüt etmek, konuşurken el hareketlerinin, yüz hareketlerinin azalarak konuşmanın monotonlaşması gibi konuşmada yaşanan değişimler Parkinson belirtisi olabilir.

Parkinson'un Diğer Belirtileri

Koku alma yeteneğinin azalmasına bağlı olarak keskin kokuları dahi almada yaşanan sorunlar.

Parkinson'a bağlı olarak duruş bozulabilir, kişi kambur durabilir, denge ve koordinasyon sorunları yaşayabilir.

Derin uykudayken tekme atmak, yumruk atmak veya yataktan düşmek Parkinson belirtileri arasındadır.

Bağırsak hareketlerinin azalmasına bağlı olarak sıklaşan kabızlık sorunu Parkinson hastalığının ilk dönem belirtilerindendir.

Mimikler azaldığı için kişinin ruh halini yüzünden anlamak zorlaşır. Sürekli ciddi bir yüz ifadesi olabilir.

Hastalık ilerledikçe yutkunma güçlüğü görülebilir.

Hastalığa bağlı olarak kişinin duygu durumunda dalgalanmalar oluşabilir. Depresyon sık görülen bir durumdur.

İdrara çıkamama ve idrarı tutmakta zorlanma görülebilir.

Tansiyon düşebilir ve buna bağlı olarak baş dönmesi, gözlerin kararması gibi sorunlar sıklaşabilir.

Parkinson Hastalığı Nedenleri

Parkinson hastalığının tam nedeni, yani neden bazı insanlarda görüldüğü ve diğerlerinde görülmediği net olarak bilinmemektedir. Ancak bazı faktörlerin Parkinson riskini arttırdığı bilinmektedir.

Uzmanlar genlerde meydana gelen mutasyonların Parkinson'a yol açabileceğini belirtiyor ancak dünya genelindeki Parkinson hastalarının sayısı düşünüldüğünde nadir olarak görülen bu mutasyonların hastalığın tek sebebi olduğunu söylemek güç.

Parkinson hastalığına yol açtığı söylenen bir diğer faktör ise belirli bazı toksinler. Ancak yine oldukça az sayıda insan bu toksin maddelere maruz kalıyor.

Bunlar dışında yaş, cinsiyet ve kalıtımsal özelliklere bağlı olarak Parkinson'un daha sık görüldüğü bazı gruplar bulunuyor. Örneğin Parkinson en çok 50 yaş üzeri yetişkinlerde görülen bir hastalık. Ayrıca erkeklerde kadınlara oranla daha yaygın. Aile bireylerinde Parkinson hatalığı bulunanlar bu hastalığa daha çok yakalanıyor.

Sonuç olarak Parkinson'a neyin yol açtığı konusunda yeterli bir bilgi bulunmuyor ve bu alanda çok daha fazla sayıda araştırma yapılmasına ihtiyaç var.

Parkinson Hastalığı Tedavisi

Henüz Parkinson için kesin bir tedavi yöntemi bulunmamakla birlikte hastalığın yol açtığı sorunlar kontrol altında tutulabilir ve kişinin normal hayatına devam etmesi sağlanabilir.

Hastalığı geri döndürmek, ölen beyin hücrelerinin tekrar dopamin üretmesini sağlamak mümkün olmasa da Parkinson tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar beyin tarafından dopamine dönüştürülebilmektedir.

Diğer bazı ilaçlar ise dopamine dönüştürülmesine gerek kalmadan dopamin benzeri etki yaratmaktadır. Bu ilaçlar Parkinson hastalığının yol açtığı sorunları geciktirmekte, özellikle başlangıç aşamasındaki hastalığın neden olduğu problemleri hafifletmektedir.

Parkinson hastalığının yol açtığı sorunların kontrol altına alınması büyük oranda hastalığın erken teşhisine bağlıdır.

Parkinson tedavisinde ilaç tedavisine ek olarak "derin beyin stimülasyonu" adı verilen ve beynin çeşitli bölgelerine elektrotlar yerleştirilerek gerçekleştirilen cerrahi yöntem kullanılabilir.

Bu yöntemde göğüs bölgesine yerleştirilen bir jeneratöre bağlı olarak elektrik dalgaları yayan elektrotlar Parkinson belirtileri hafifletmek için kullanılır. Derin beyin stimülasyonu yöntemi genellikle ilaç tedavisine yanıt vermeyen, durumu ilerlemiş Parkinson hastalarında kullanılan bir yöntemdir.

Parkinson hastalığının zamanla ilerleyen bir hastalık olduğu unutulmamalıdır. Bazı insanlar hastalık nedeniyle ağır engelli hale gelebilir ancak bazı hastalarda minör motor aksaklıklar yaşanabilir.

Bazı hastalar için el titremesi en önemli sorunken diğerleri için el titremesi diğer sorunların yanında küçük bir problem olarak kalabilir. Bu nedenle kimse hastalığın ilerleyişi ve görülecek belirtiler konusunda kesin bir tahmin yürütemez.

"
Ankara Parkinson Hastalığı - Özel Ankara Cerrahi Tıp Merkezi

Ankara Parkinson Hastalığı - Özel Ankara Cerrahi Tıp Merkezi

Ankara Parkinson Hastalığı

Ankara Parkinson hastalığı beyin hücrelerinde kayıp ile seyreden, kadınlara oranla erkeklerde daha sık görülen, yavaş ilerleyen bir hareket bozukluğudur. İleri yaşlarda görülen hastalık en sık 40 ile 70 yaş aralığında ortaya çıksa da Parkinson hastalarının %5’lik kesiminde hastalık daha erken yaşlarda da görülebilir.

İnsan beyninde dopamin üreten hücrelerin hasarlanması sonucunda dopamin üretimi yetersiz kalır. Hareket sistemi aksaklığı belirtileri ortaya çıkar.. Mimiklerin azalması, konuşmanın monotonlaşması ve bozulması, gövdenin hafif öne eğik pozisyon alması, hareketlerde yavaşlama, titreme, kollarda ağrı ile birlikte hareket kısıtlılığı gibi belirtiler gösterir.

Hastalığın en sık karşılaşılan başlangıç belirtisi. İstirahat esnasında tek el ve parmaklarda titreme ve aynı tarafta yürüyüşe eşlik eden kol salınımının olmamasıdır.

Titreme olmaksızın hareketlerde yavaşlama da başlangıç belirtisi olabilmekte. Yürüyüşe eşlik eden kol salınımı hareketinin azalması, etkilenen elde beceri azalması, yazının küçülmesi, mimiklerin fakirleşmesi diğer bulgular olabilmektedir.

Ankara Parkinson hastalığı tanısı, nöroloji uzmanı tarafından öykü ve fizik muayene ile konur. Parkinson hastalığını kesinleştirecek zorunlu bir beyin görüntülemesi ya da kan testi yoktur. Radyolojik tetkikler diğer beyin hastalıklarının ayırt edilmesi için kullanılabilmektedir.

Parkinson Hastalığının Nedenleri Nelerdir?

Ankara parkinson hastalığı, beyin sapının dopamin üreten bölgelerindeki hücrelerin kaybından kaynaklanır, bu da bu maddenin yetersiz salınımına neden olur. Ayrıca hastaların hareketi ile ilgili bu bulguların yanı sıra birçok farklı baş şikayeti de olabilir. Yorgunluk, bilişsel gerileme, depresyon, anksiyete, davranış bozuklukları, görme bozuklukları, kilo kaybı, anormal uyku ve ağrı gibi.
Klasik bulguları tremor, tremor, rijidite (rijidite), harekette yavaşlama (bradikinezi) ve duruştur (postural instabilite). Parkinson hastalığı sıklıkla yavaş yavaş gelişir ve sistemik belirtileri genellikle asimetriktir. Yavaş yavaş, hastalığın durumu ilerler. Dopaminerjik ilaçlara yanıt verir.

Parkinson Hastalığı Günlük Hayatı Nasıl Etkiler?

Parkinson hastalığının başlıca bulgularını tek tek ele alacak olursak,

Titreme, ellerde titreme, başparmağın kontrolsüz hareketi, çene ve dudakların sallanması, bazen de bacak kaslarının seğirmesi eşlik edebilir. Unutulmamalıdır ki her el titremesi Parkinson hastalığını göstermez.
Parkinson hastalığında titreme, eller hareketsizken ortaya çıkar. Stres ve heyecan sırasında oluşan titremelerden, kahve veya ilaç tüketiminden sonra oluşan titremelerden ya da esansiyel tremor denilen ailevi bir titreme bozukluğundan ayırt etmek gerekir.
Yavaş hareket (bradikinezi), egzersizi başlatma ve sürdürme zorluğu, Parkinson hastalığının yaygın bir sunumudur. Hastalar genellikle kısa adımlarla yürür ve kas sertliği nedeniyle vücut ağrısı yaşarlar.
Konuşma değişiklikleri: Parkinson hastalığındaki bulgular arasında artan konuşma hızı veya derin tonlama, azalmış yüz ifadeleri ve konuşma monotonluğu yer alır.

"
Parkinson Nedir? Odyoloji, Konuşma ve Ses Bozuklukları Uzmanı

Parkinson Nedir? Odyoloji, Konuşma ve Ses Bozuklukları Uzmanı

Parkinson Nedir?

Parkinson hastalığı, sinir sistemindeki nöronların yavaş yavaş ölmesi nedeniyle hareketlerin yavaşlaması, titreme ve kas sertliği gibi semptomlar oluşturan bir nörolojik bozukluktur. Hastalık genç yaşlarda az görülür, 60 yaş üzerinde daha yaygındır. Nedeni tam olaran bilinmeyen parkinson hastalığı, genetik ve çevresel nedenlerden kaynaklanabilir. Fizik tedavi, ilaç gibi tedavilerle semptomlarının görülmesi azaltılabilir. Hastadan hastaya belirtileri değişir.

Parkinson Hastalığı Nedir?

Parkinson hastalığı beyindeki sinir hücrelerinin yavaşça ölmesi veya hasar görmesi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Dopamin adı verilen kimyasal bir maddeyi üreten hücrelerde hasar meydana gelir. Bu madde hareket kontrolü, duygusal tepki verme, zevk alma ile ilgilidir. Parkinson hastalığı tedavisi, dopamin ve diğer kimyasalların dengesini düzenlemeye ve beyindeki hasarı azaltmaya yönelik yapılır.

İçindekiler Parkinson Hastalığı Nedir? Parkinson Hastalığının Nedenleri Nelerdir? Parkinson Hastalığının Belirtileri Nelerdir? Parkinson Hastalığı Ne Zaman Ortaya Çıkar? Parkinson Hastalığı Tanısı Nasıl Konur? Parkinson Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir? Parkinson Hastalığının Ameliyat ile Tedavisi Var mıdır? Parkinson Hastaları Hangi Egzersizleri Yapmalı? Parkinson Hastalığının Nedenleri Nelerdir?

Parkinson hastalığının nedenleri tam olarak bilinememektedir. Genetik faktörler, yaşlanma gibi etkiler parkinson hastalığı riskini artırır. Özellikle genetik faktörler ailede görüldüğü zaman kişide de parkinson hastalığı ortaya çıkması muhtemeldir. En çok yaş ilerlemesine bağlı olarak parkinson hastalığı görülür ve 60 yaş üzeri insanlarda risk çok fazlalaşır.

Parkinson Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

Parkinson hastalığının belirtileri kişiden kişiye değişebilir. Hastalığın zamanla ilerlemesiyle belirtiler de artabilir.

Genelde parkinson hastalığı ellerde, kollarda, bacaklarda, çenede titreme oluşmasıyla belirti gösterir. Dinlenme halinde bu belirtiler başlar, hareket etme durumunda azalır. Parkinson hastaları yavaş hareket ederler. Yürüme sırasında yavaşlama ve küçük adımlar atma görülür. Parkinson belirtileri arasında kaslarda sertleşme de görülür. Bu durum vücut ağrılarına neden olur. Konuşmanın hızında değişim görülmesi, konuşurken mimiklerin azalması ve monoton bir konuşma tarzı parkinson belirtileri arasındadır. Parkinson Hastalığı Ne Zaman Ortaya Çıkar?

Parkinson hastalığı yaşın ilerlemesi ile birlikte ortaya çıkar. Parkinson yaşı 60 olarak söylenebilir. Daha erken görüldüğü durumlar da mevcuttur. Dünya üzerinde birçok insanı etkileyen parkinson, aşamaları olan bir hastalıktır. Semptomları genellikle hafif olarak başlar ve zamanla artarak kötüleşir. Parkinson hastalığı ilk zamanlarda hafif belirtiler gösterdiği için tamamen anlaşılmayabilir. Ancak ilerleyen zamanda hastanın günlük aktivitelerini etkileyecek hale gelir. Erken tanı konulması semptomların kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir.

Parkinson Hastalığı Tanısı Nasıl Konur?

Parkinson hastalığı tanısı semptomların değerlendirilmesi ile konulabilir. Hastalığın kesin tanısını koymak için, doktorlar genellikle görüntüleme testleri veya laboratuvar testleri gibi diğer testleri de kullanırlar. Parkinson hastalığı tanısı koymak zor olabilir çünkü hastalığın semptomları diğer nörolojik bozukluklarla da benzer olabilir. Bu nedenle, Parkinson hastalığı tanısı koymak için genellikle birden fazla test yapılması gereklidir.

Parkinson Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?

Parkinson hastalığı tedavisi semptomları azaltmak için uygulanır. Parkinson hastalığının ilerlemesini yavaşlatmak, günlük yaşam aktivitelerini en iyi şekilde sürdürmek için tedavi yöntemleri geliştirilir. Belirtileri azaltmak için en sık olarak ilaç tedavisi kullanılır.

Fizik tedavi ve rehabilitasyonun da parkinson hastalığının tedavisinde önemli bir yeri vardır. Kas gücünü artırmak, dengeyi geliştirmek ve hareket aralığını korumak için egzersizler içerir. Konuşma terapisi, parkinson hastalığı belirtilerini hafifletmek için uygun bir tedavi türüdür. Cerrahi tedavi de parkinson hastalığında kullanılabilir. Derin beyin stimülasyonu ile beyindeki belirli bölgelere elektrik akımı vererek hareketleri kontrol eden sinirleri etkiler.

Parkinson Hastalığının Ameliyat ile Tedavisi Var mıdır?

Parkinson hastalığı ameliyat ile tedavisi bulunur. Derin beyin simülasyonu adı verilen bir cerrahi yöntem ile hastalığın bazı semptomları kontrol altına alınabilir. Bu tedavide beyindeki belirli bölgelere ince elektrotlar yerleştirilir, beyindeki hareketleri kontrol eden sinirleri yöneterek titreme ve hareket bozukluğu semptomlarını hafifletir. Derin beyin simülasyonu, beyin pili olarak da bilinir. Bu tedavi yöntemi ile kişilerde görülen yavaş hareketleri önlenir.

Parkinson Hastaları Hangi Egzersizleri Yapmalı?

Parkinson hastaları için egzersiz yapmak kas ağrılarını önlemeye yardımcı olabilir. Her hastanın egzersiz yapabilme kapasitesi ve sınırı farklı olduğundan, bir doktora danışarak hangi egzersizlerin uygun olduğunu belirlemek önemlidir. Yürüyüş her parkinson hastası için uygun olabilir. Yavaş ve düzenli şekilde yapıldığında hem fiziksel hem psikolojik olarak kişiye olumlu geri dönüşleri olur. Yoga gibi denge sağlamak üzerine kurulu egzersizler de faydalı olabilir. Dans etmek müzikle birlikte kişinin kendini akışa bırakması da duygusal anlamda durumu iyileştirebilir. Yine de egzersiz hareketleri için mutlaka doktorunuza danışmanız gerekir.

Parkinson hastası yatalak olur mu?

Parkinson hastalığının çok ileri evrelerinde bazı hastalar yatalak bazı hastalar tekerlekli sandalyeye mecbur kalabilirler.

Parkinson hastanın ömrünü kısaltır mı?

Parkinson kişinin yaşam kalitesine etki eden bir hastalıktır. Doğru tanı ve tedavi ile uzun süre boyunca hayatlarını sürdürebilirler.

Parkinson hastaları neleri yapamaz?

Parkinson ilerlediği zaman kişi yemek yeme, yazı yazma gibi temel hareketlerde kısıtlama yaşamaya başlar. Güç gerektiren işleri yapamaz.

Parkinson ilerlerse ne olur?

Parkinson ilerlerse kişi yürümede, konuşmada zorluk yaşayabilir ve günlük basit ihtiyaçlarını tek başına karşılayamaz hale gelebilir.

Parkinson en çok kimlerde görülür?

Parkinson ileri yaşlarda görülen bir hastalıktır. 60 yaş üzeri kişilerde, fazlalıkla erkek bireylerde ortaya çıkmaktadır.

"
Beyin Pili ve Parkinson Tedavisi - Lokman Hekim Hastaneleri

Beyin Pili ve Parkinson Tedavisi - Lokman Hekim Hastaneleri

Beyin Pili ve Parkinson Tedavisi

Beyin Pili, Parkinson hastalığında rol oynayan beyindeki iki bölgeden birine yerleştirilen cerrahi bir yöntemidir. Yerleştirilen elektrotlar aracılığıyla bu bölgelere elektriksel uyarılar verilerek bölgelerin aktivitesi düzenlenir. Bu şekilde daha ameliyat esnasında hastanın kliniğinde belirgin düzelme gözlemlenir.

Parkinson Hastalığı, dopamin eksikliği sonucu ortaya çıkan, sıklıkla 50-60 yaş arasında ilk kez bulgu vermeye başlayan nörodejeneratif bir hastalıktır.
En sık rastlanılan bulguları, istirahat durumunda oluşan el titremesi, hareketlerde yavaşlama, denge sağlamada güçlük ve kas ve eklemlerde katılaşmadır. Mimiklerde azalma, monoton konuşma öne eğik ve küçük adımlı yürüme de görülebilir.

Parkinson’un erken dönemlerinde ilaç tedavisi ile hastalığı kontrol etmek mümkündür. Parkinson Hastalığı kronik ve ilerleyici bir hastalık olup ileri evrelerinde ilaç tedavisi yeterli olmamaya başlar.
Bu durumda Parkinson Hastalığında cerrahi tedavi seçenekleri devreye girer.
Beyin pili olarak bilinen Derin Beyin Stimulasyonu (DBS) tedavisi en güvenilir en etkili cerrahi tedavi seçeneğidir.

Beyin Pili Nedir?

DBS, Ameliyatta Parkinson Hastalığı patogenezinde rol oynayan beyindeki iki bölgeden birine (subtalamik çekirdek, globbuspallidus) mikroelektrotlar yerleştirilmesi amaçlanır. Yerleştirilen elektrotlar aracılığıyla bu bölgelere elektriksel uyarılar verilerek bölgelerin aktivitesi düzenlenir. Bu şekilde daha ameliyat esnasında hastanın kliniğinde belirgin düzelme gözlemlenir.
DBS tedavisi etkili ve güvenilir bir tedavi seçeneğidir.

Beyin Pili Hangi Parkinson Hastaları İçin Uygundur?

Parkinson Hastalığı tanısında en az 3 yıl süre geçmelidir. ilaç tedavisinin etkili olmadığı ya da tedaviye bağlı yan etkiler nedeniyle yeterli ilaç tedavisi alamayan hastalar DBS tedavisine aday hastalardır.

Adaylar Nasıl değerlendirilir?

Cerrahi tedavi (DBS) için hastalar, nöroloji, psikiyatri ve beyin cerrahi uzmanlarınca operasyona uygun olup olmadıkları, tedaviden yarar görüp göremeyecekleri konusunda ayrıntılı olarak çeşitli ölçekler ve testler ile değerlendirilirler. Uygun olan hastalara yarar ve riskler anlatılır. Operasyon öncesi video çekimleri yapılır.

Parkinson Hastalarında Beyin Pili Cerrahisi

Cerrahiye uygun bulunan hastalara öncelikle beyin manyetik rezonans görüntüleme yapılır. Hasta sonrasında ameliyathaneye alınır özel bir yöntemle kafatası uyuşturularak, başına çerçeve yerleştirilir, akabinde beyin tomografi çekilir. Çekilen tomografi ve MR görüntüleri bir bilgisayar programı aracılığı ile birleştirilir, bu şekilde hedeflenen bölgenin uzaysal koordinatları belirlenir. Ameliyat sırasında MER (mikro elektrot kayıt) yöntemi ile hedeflenen çekirdeklerden alınan elektrofizyolojik sinyaller ile noktasal olarak hedef çekirdekler saptanır ve kalıcı elektrotlar beyin çekirdeklerine yerleştirilir. Sonrasında göğüs bölgesinde cilt altına bir pil yerleştirilip elektrotlara bağlanır.
Bu kısa bilgilendirmeden de anlaşılacağı üzere bu ameliyatların yapılabilmesi için birden fazla uzmanlık alanını içinde bulunduran güçlü bir doktor ekibine ve donanımlı teknik alt yapısı güçlü hastanelere ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu nedenle tüm dünyada oldukça sınırlı sayıda merkezde bu ameliyatlar yapılabilmektedir.

Lokman Hekim Üniversitesi Ankara Hastanemiz bünyesinde Doç. Dr. Mehmet Sorar yönetiminde beyin cerrahi, nöroloji, radyoloji, anesteziyoloji, psikiyatri ve fizik tedavi uzmanlarından oluşan deneyimli bir ekip tarafından bu ameliyatlar başarılı bir şekilde yapılmaktadır.
Doç.Dr Mehmet Sorar kendi yönetimindeki ekibiyle son on yılda beşyüze yakın beyin pili (DBS) ameliyatını başarı ile gerçekleştirmiştir.

Doç. Dr. Mehmet Sorar
Beyin Cerrahisi Nöroşirürji
Lokman Hekim Üniversitesi Ankara Hastanesi

İnfluenza Nedir? İnfluenza Belirtileri Nelerdir?

İnfluenza, viral bir solunum enfeksiyonu olan grip, milyonlarca insanı etkileyen yaygın bir hastalıktır. Grip, influenza virüsünün neden olduğu bir enfeksiyondur ve burun, boğaz ve akciğerleri etkiler. Her yıl dünya genelinde mevsimsel grip salgınları görülür ve ciddi hastalık ve ölümlere yol açabilir.

Topuk Dikeni Tedavisi- Belirtileri, Nedenleri ve Egzersiz Önerileri

Topuk dikeni (plantar fasiit), topuk tabanında ağrıya neden olan yaygın bir ayak rahatsızlığıdır.

Doğal (Normal) Doğum İle İlgili Bilmeniz Gerekenler: Anne ile Bebek Bağını Güçlendirir

Doğal doğum, bir kadının doğum sürecini mümkün olduğunca doğal ve tıbbi müdahale olmadan gerçekleştirmeyi amaçlayan bir doğum yöntemidir. Bu yöntemde, doğal doğumun doğal seyrine güvenilir ve anne adayına mümkün olan en az müdahale yapılır. Doğal doğum, birçok kadının tercih ettiği bir seçenektir çünkü doğal doğumun anne ve bebeğin sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğuna inanılmaktadır.

Fotona Sp Dynamis Lazer ve Kozmetik Dermatoloji

Tıbbın birçok farklı alanında lazer teknolojileri, geniş bir kullanım alanına sahiptir. Bu alanlardan biri de kozmetik dermatoloji uygulamalardır. Fotona SP Dynamis lazer sistemi, birçok alanda olduğu gibi kozmetik dermatoloji uygulamalar için de geliştirilmiş bir lazer sistemidir.

Hemoroid (Basur): Belirtileri, Ameliyatı ve Tedavi Yöntemleri

Hemoroid (Basur): Belirtileri, Ameliyatı ve Tedavi Yöntemleri

"