Diyabet: Tanı, Belirti ve Tedavisi
NCR İnternational Hospital İç Hastalıkları Uzmandan Dr. Ramazan Geyik, Şeker Hastalığı (Diyabet) ile ilgili yönetilen soruları cevapladı. Hastalıktan korunma yöntemlerine de değinen Büyükbeşe Tip2 diyabetin tedavi seçenekleri hakkında da bilgiler verdi.
Diyabet nedir?
Diabetes mellitus, vücudun kandaki glukozu, yani şekeri nasıl kullandığını etkileyen bir grup hastalığın genel adıdır. Glukoz sağlığınız için hayati önem taşır çünkü kas ve dokuları oluşturan hücrelerin enerji kaynağıdır. Aynı zamanda beynin ana enerji kaynağıdır. Diyabet, hangi tip olursa olsun, kanda çok fazla glukoz olduğu anlamına gelir ancak nedenleri farklılık gösterebilir. Aşırı glukoz ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Kronik diyabet hastalıkları Tip 1 diyabet ve Tip 2 diyabet olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Potansiyel olarak tedavi edilebilen diyabet hastalıkları ise, kan şekeri değerlerinin normalin üstünde olduğu ancak diyabet olarak sınıflandırılacak kadar yüksek olmadığı prediyabet ve hamilelik sırasında ortaya çıkan ancak doğumla birlikte geçen gestasyonel (gebelik) diyabettir.
Belirtileri nelerdir?
Diyabet semptomları kan şekerinizin ne derece yüksek olduğuna bağlı olarak değişiklik gösterir. Bazı kişiler, özellikle prediyabet veya tip 2 diyabet hastaları, başlangıçta semptom yaşamayabilirler. Tip 1 diyabette ise semptomlar hızlıca ortaya çıkma eğilimindedir ve daha şiddetlidir. Tip 1 ve tip 2 diyabetin bazı bulgu ve semptomları şunları içerir:
Susama Sık idrar çıkma Aşırı açlık Açıklanamayan kilo kaybı İdrarda ketonlar (ketonlar, yeterli insülin olmadığında kas ve yağların parçalanması sonucu oluşan yan üründür) Aşırı halsizlik Bulanık görme Yavaş iyileşen yaralar Yüksek tansiyon Sık sık enfeksiyon oluşması, damak veya cilt enfeksiyonları ve vajinal veya mesane enfeksiyonları gibi… Tip 1 diyabet her yaşta ortaya çıkabilmesine rağmen tipik olarak çocuklukta veya ergenlikte başlar. Daha yaygın görülen tip 2 diyabet ise her yaşta ortaya çıkabilir ve çoğunlukla önlenebilir.
Ne zaman doktora gitmelisiniz?
Siz veya çocuğunuzda diyabet olduğundan şüpheleniyorsanız.Olası diyabet semptomlarını fark ederseniz doktorunuza danışın. Hastalık ne kadar erken teşhis edilirse tedavi o kadar erken başlar. Diyabet teşhisi konulmuşsa.Teşhis konulduktan sonra kan şekeri seviyeniz istikrarlı hale gelene kadar yakın tıbbi takip gerekir.
Nedenleri neleridr?
Diyabeti anlamak için öncelikle glikozun normal şartlarda nasıl işlediğini anlamak gerekir
İnsülin nasıl çalışır?
İnsülin, karnın alt arka kısmında yer alan pankreastan salgılanan bir hormondur
Pankreas kana insülin salgılar. İnsülin dolaşımı hücrelere şeker girmesini sağlar. İnsülin kandaki şeker miktarını azaltır. Kan şekeri seviyesi düştükçe, pankreastan salgılanan insülin miktarı da azalır.
Glukozun rolü nedir?
Glukoz, yani şeker, kas ve dokuları oluşturan hücrelerin temel enerji kaynağıdır.
Glukoz iki ana kaynaktan sağlanır: yiyecekler ve karaciğer Şeker kan dolaşımına emilir ve insülin yardımıyla hücrelere girer. Karaciğeriniz glukoz üretir ve depolar. İnsülin değerleriniz düşük olduğunda, öneğin bir süredir yemek yemediyseniz karaciğeriniz depolanmış glükojeni glukoza çevirirerek normal glukoz seviyesini korumaya çalışır.
Tip 1 diyabetin nedenleri?
Tip 1 diyabette, normal şartlarda zararlı bakteri ve virüslerle savaşan bağışıklık sisteminiz pankreastaki insülin üreten hücrelere saldırır ve bu hücreleri yok eder. Bu da vücudunuza hiç insülin olmamasına veya çok az olmasına neden olur. Hücrelere taşınması gereken şeker kanda birikir. Tip 1 diyabetin genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonu nedeniyle ortaya çıktığı düşünülmektedir ama nedeni tam olarak bilinmemektedir.
Prediyabet ve tip 2 diyabetin nedenleri
Tip 2 diyabete yol açabilen prediyabette ve tip 2 diyabette hücreler insüline dirençli hale gelir ve pankreas bu direnci kırmaya yetecek kadar insülin üretemez. Şeker hücrelere taşınmak yerine kanda birikir. Tip 2 diyabetin nedeni tam olarak bilinmemesine rağmen tip 1 diyabette olduğu gibi genetik ve çevresel faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Fazla kilo tip 2 diyabetle yakından ilişkilidir ancak tip 2 diyabetli her hasta fazla kilolu değildir.
Gestasyonel (gebelik dönemi) diyabet
Hamilelik sırasında plasenta hamileliği sürdürmek için hormonlar üretir. Bu hormonlar hücrelerin insüline daha dirençli hale gelmesine neden olur. İkinci ve üçüncü üç aylık dönemde plasenta büyüdükçe bu hormonlar daha fazla salgılanır ve insülin direnci artar.
Normal şartlarda pankreas bu direnci yenmek için yeterli ilave insülini üretir. Ancak bazen pankreas yeterince insülin üretemeyebilir. Bu durumda, çok az glukoz hücrelere geçer ve fazla glukoz kanda birikir.
Tedavi ve ilaçlar
Diyabetin türüne göre kan şekeri takibi, insülin ve ağızdan alınan ilaçlar tedavide rol oynayabilir. Ancak hangi tip diyabet olursa olsun sağlıklı beslenme, sağlıklı kilo ve kan şekeri seviyenizi takip etmek diyabet yönetiminin anahtarıdır.
Tüm diyabet türleri için tedaviler
Sağlıklı bir diyet ve egzersiz planı sayesinde sağlıklı kiloyu korumak tüm diyabet türlerinin yönetiminin önemli bir parçasıdır.
Sağlıklı beslenmenin etkisi.
Popüler inancın tersine diyabet diyeti diye bir şey yoktur. Diyetinizde meyve, sebze ve tam tahıllılar gibi besin değeri yüksek, lif bakımından zengin ve az yağ ve kalori içeren besinlere odaklanmanız gerekir. Hayvansal ürünler, rafine karbonhidratlar ve tatlıları ise azaltmanız gerekecektir. Aslında tüm aile için en iyi beslenme planı budur. Beslenme planınıza dahil ettiğiniz sürece, arada sırada şekerli gıdalar tüketmenizde sakınca yoktur. Yine de neyi ne kadar yemeniz gerektiğini anlamak zor olabilir. Bir diyetisyen sağlık hedeflerinize, yemek tercihlerinize ve hayat tarzınıza uygun beslenme planını hazırlamanıza yardımcı olabilir. Özellikle tip 1 diyabetiniz varsa, karbonhidrat sayımı da gerekebilir.
Fiziksel aktivitenin etkisi.
Diyabet hastalarının da herkes gibi düzenli olarak aerobik egzersiz yapması gerekir. Egzersiz, şekerin enerji için kullanılmak üzere hücrelere taşınmasını sağlayarak kan şekerini düşürür. Egzersiz aynı zamanda insülin hassasiyetini arttırır, bu sayede vücudunuz şekeri hücrelere taşımak için daha az insüline ihtiyaç duyar. Egzersiz için doktorunuzun onayını alın. Daha sonra yürüyüş, yüzme veya bisiklete binme gibi keyif aldığınız aktiviteleri seçin. Önemli olan fiziksel aktiviteyi günlük rutininizin bir parçası haline getirmektir. Haftanın çoğu günü en az 30 dakika egzersiz yapmayı hedefleyin. Eğer bir süredir spor yapmadıysanız yavaş başlayın ve egzersizi kademe kademe artırın.
Tip 1 ve tip 2 diyabet tedavileri
Tip 1 diyabet tedavisi insülin iğneleri veya bir insülin pompasının kullanılması, sık kan şekeri kontrolleri, ve karbonhidrat sayımını içerir. Tip 2 diyabetin tedavisinde ise diyabet ilaçları, insülin veya her ikisinin kullanımının yanında başlıca olarak kan şekerinin takip edilmesi vardır.
Kan şekerinin takip edilmesi.
Tedavi planınıza bağlı olarak kan şekerinizi haftada birkaç kez veya günde 3 veya daha fazla kontrol edip kaydedebilirsiniz. Dikkatli takip, kan şekerini istenilen aralıkta tutmanın tek yoludur. İnsülin tedavisi gören hastalar kan şekeri seviyelerini sürekli glikoz izleme cihazıyla takip etmeyi seçebilirler. Bu teknoloji henüz glukometrenin yerini almasa da kan şekerinizin eğilimleri hakkında önemli bilgiler sağlayabilir. Katı bir diyet programı uygulasanız bile kanınızdaki şeker miktarı beklenmedik bir şekilde değişebilir. Diyabet tedavi ekibinizin yardımıyla kan şekeri seviyenizin yiyecekler, fiziksel aktivite, ilaçlar, hastalık, alkol, stres ve (kadınlarda) hormon seviyelerinin dalgalanmalarına nasıl tepki verdiğini öğrenirsiniz.
Kan şekerinin günlük takibine ek olarak,
Günlük kan şekeri takibine ilaveten son iki üç aydaki ortalama kan şekeri seviyenizi ölçmek için doktorunuz düzenli A!C testi yaptırmanızı tavsiye edebilir. Günlük kan şekeri testleriyle karşılaştırıldığında A1C testi diyabet tedavi planınızın genel olarak ne kadar iyi çalıştığını daha iyi gösterir. A1C seviyesinin yüksek çıkması insülin rejiminiz veya yeme planınızda bir değişiklik gerektiğini gösterir. A1C hedefiniz yaşınız ve çeşitli faktörlere göre değişebilir. Bununla birlikte, şeker hastalarının çoğu için Amerikan Diyabet Birliği A1C seviyesinin yüzde 7’nin altında olmasını tavsiye eder. A1C seviyenizin kaç olması gerektiğini doktorunuza sorun.
İnsülin.
Birçok tip 1 diyabet hastasının hayatta kalmak için insülin kullanması gerekir. Bazı tip 2 diyabet hastaları da insülin tedavisine ihtiyaç duyarlar. Genellikle insülin iyi bir iğne ve şırınga ya da bir insülin kalemi kullanılarak enjekte edilir. İnsülin kalemi dolmakaleme benzeyen ancak kartuşu insülinle doldurulan bir alettir.
İnsülin pompası da bir seçenek olabilir. Pompa cep telefonu büyüklüğünde olan vücudunuzun dışına taktığınız bir alettir. Bir boru insülin haznesini karın derinizin altına yerleştirilen bir sondaya bağlar. Şimdi kablosuz olarak çalışan borusuz bir pompa da mevcuttur. Bir insülin pompasını belirli miktarda insülin dağıtmaya ayarlayın. Öğünler, aktivite seviyesi ve kan şekeri seviyesine bağlı olarak az ya da çok insülin verecek şekilde ayarlanabilir.
Gelişmekte olan yeni bir tedavi yaklaşımı ise yapay pankreas olarak da bilinen kapalı döngü insülin dağıtım sistemidir. Bir insülin pompasına sürekli glikoz monitörü bağlar. Monitör ihtiyaç olduğunu gösterdiğinde cihaz otomatik olarak doğru miktarda insülin dağıtır. Yapılan testler cesaret verici sonuçlar ortaya koymuş olsa da daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
Hızlı hareket eden insülin, uzun-etkili insülin veya orta seçenekler gibi birçok insülin türü vardır. İhtiyaçlarınıza bağlı olarak doktorunuz gece-gündüz kullanılmak üzere insülin türlerinin bir karışımını yazabilir.
Ağızdan veya diğer ilaçlar.
Bazen ağızdan veya diğer ilaçlar da reçeteye yazılmaktadır. Bazı diyabet ilaçları pankreasınızı uyararak daha fazla insülin üretmesine neden olurlar. Diğerleri karaciğerinizden glikoz salınımını durdurur, bu da şekeri hücrelerinize aktarmak için daha az insüline ihtiyaç duyacağınız anlamına gelir. Yine de diğer ilaçlar karbonhidratları yakan ya da dokularınızı insüline daha duyarlı hale getiren mide ve bağırsak enzimlerinin hareketini engellerler
Organ nakli.
Bazı tip 1 diyabet hastaları için pankreas nakli bir seçenek olabilir. Adacık nakillerinin de üzerinde çalışma yapılmaktadır. Başarı bir pankreas nakli ile artık insülin tedavisine ihtiyacınız kalmaz. Ancak nakiller her zaman başarılı olmazlar ve ciddi riskler oluşturabilirler. Organ reddini önlemek için ömür boyu bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar almanız gerekir. Bu ilaçların yüksek enfeksiyon riski, organlara hasar verme ve kanser gibi ciddi yan etkileri olabilir. Yan etkiler diyabetin kedisinden daha tehlikeli olabileceği için nakiller diyabeti kontrol edilemeyen ve ciddi komplikasyonu olan kişiler için rezerve edilirler.
Obezite ve diyabet cerrahisi.
Özellikle tip 2 diyabet tedavisi olarak görülmese de vücut kütle endeksi 35’den yukarı olan tip 2 diyabet hastaları bu tür bir tedaviden fayda görebilirler. Mide bypassı yaptıran kişiler kan şekeri seviyelerinde önemli gelişmeler görmüşlerdir. Ancak, bu işlemin tip 2 diyabet için uzun -dönemli riskleri ve faydaları henüz bilinmemektedir.
Hamilelik şekerinin tedavisi
Bebeğinizin sağlıklı kalmasını sağlamak ve hamilelik sırasında oluşabilecek komplikasyonlardan kaçınmak için kan şekeri seviyenizi kontrol etmeniz önemlidir. Sağlıklı bir diyet ve egzersizin yanı sıra tedavi planınızın içinde kan şekerinin takibi ve, bazı durumlarda, insülin kullanmak da olabilir. Doktorunuz doğum sırasında kan şekerinizi de ayrıca takip edecektir. Kan şekeriniz çıkarsa bebeğiniz fazla seviyede insülin üretebilir, bu da doğumdan hemen sonra düşük kan şekerinin oluşmasına yol açabilir.
Prediyabetin tedavisi
Prediyabetiniz varsa uygulayacağınız sağlıklı bir yaşam tarzı kan şekerinizi normale geri döndürme veya en azından tip 2 diyabette görülen seviyelere çıkmasını önlemede size yardımcı olabilir. Egzersiz ve sağlıklı beslenme yoluyla sağlıklı kiloyu tutturmak faydalı olabilir. Haftada en az 150 dakika egzersiz yapmak ve vücut ağırlığınızın yüzde 5 ila 10’unu kaybetmek tip 2 diyabeti önleyebilir ya da erteleyebilir.
Yüksek diyabet riski altındaysanız (prediyabetinizin gittikçe kötüleşiyorsa, kardiyovasküler hastalığınız, karaciğer yağlanması ya da polikistik over sendromu varsa) bazen metformin gibi ilaçlar da bir seçenektir.
Diğer durumlarda, kolesterolü önlemek için kullanılan ilaçlar – özellikle statinler- ve yüksek basıncı ilaçları gereklidir. Yüksek risk altındaysanız kardiyovasküler hastalığını önlemek için doktorunuz düşük dozda aspirin tedavisi yazabilir. Yine de sağlıklı bir yaşam tarzı her şeyden önemlidir.
Her tür diyabette sorun belirtileri
Birçok faktör kan şekerinizi etkileyebileceği için bazen problemler ortaya çıkabilir. Bu durumlar acil bakım gerektirir, çünkü tedavi edilmediğinde nöbetler ve bilinç kaybı (koma) meydana gelebilir.
Yüksek kan şekeri (hiperglisemi).
Kan şekeriniz birçok nedenden dolayı çıkabilir. Bunlar arasında çok yemek, hasta olmak, glikoz-azaltıcı ilaçlardan yeterli derecede almamak sayılabilir. Kan şekerinizi sık sık kontrol edin ve sık idrara çıkma, fazla susama, ağızda kuruluk, bulanık görme, yorgunluk ve bulantı gibi yüksek na şekeri belirtilerine dikkat edin. Hipergliseminiz varsa yemek planınızı, ilaçlarınızı ya da her ikisini düzenlemeniz gerekecektir.
İdrardaki ketonların artması (diyabetik ketoasidoz).
Hücreleriniz enerjisiz kalırsa vücudunuz enerji elde etmek için yağ yakabilir. Bu da ketonlar olarak bilinen zehirli asitleri ortaya çıkarır. İştah kaybı, zayıflık, kusma, ateş, karın ağrısı ve tatlı meyvemsi bir nefes gibi belirtilere dikkat edin. Reçetesiz satılan keton test kiti ile idrarınızdaki ketonları ölçebilirsiniz. İdrarınızda fazla keton varsa derhal doktorunuza danışın ve acil bakım isteyin. Bu durum tip 1 diyabet hastalarında daha yaygındır.
Hyperglisemik hiperosmolar nonketotik sendromu.
Yaşamı tehdit eden bu durumun belirtileri arasında 600 mg/dL (33.3 mmol/L) seviyesinin üstünde seyreden bir kan şekeri, ağız kuruluğu, aşırı susama, ateş, sersemlik, dalgınlık, görme kaybı ve halüsinasyonlar sayılabilir. Hiperozmolar sendromuna aşırı derecede yüksek kan şekerinin kanı koyu ve şekerli bir hale dönüştürmesi neden olur. Bu durum daha çok tip 2 diyabet hastalarında görülür ve genellikle öncesinde bir hastalık vardır. Bu sendromun belirtilerine sahipseniz doktorunuzu arayın ve derhal tıbbi yardım alın.
Düşük kan şekeri (hipoglisemi).
Kan şekeriniz birçok sebepten dolayı düşebilir. Bunlar arasında bir öğünün atlanması ve normalden daha fazla fiziksel aktivite yapmak sayılabilir. Bununla birlikte, düşük kan şekerine insülin salınımını artıran glikoz azaltıcı ilaçların alınması veya doğrudan insülin tedavisinin neden olma olasılığı daha fazladır. Kan şekerinizi düzenli olarak kontrol edin ve terleme, açlık, titreklik, zayıflık, açlık, sersemlik, baş ağrısı, bulanık görme, kalp çarpıntıları, asabiyet, konuşma bozukluğu, dalgınlık, bayılma ve tutulma nöbetleri gibi düşük kan şekeri belirtilerine dikkat edin. Düşük kan şekeri meyve suyu ya da glikoz tabletleri gibi hızlı emilen karbonhidratlar ile düzeltilir.
Yaşam tarzı ve evde bakım
Diyabet ciddi bir hastalıktır. Diyabet tedavi planını takip etmek tam zamanlı kararlılık gerektirir. Dikkatli diyabet yönetimi ciddi, hatta hayatı tehdit eden komplikasyonları önlemenizi sağlar.
Hangi tip diyabet olursa olsun:
Diyabet yönetiminde kararlı olun. Diyabet hakkında her şeyi öğrenmeye çalışın.
Diyabet ciddi bir hastalıktır. Diyabet tedavi planını takip etmek gece gündüz biteviye devam eden bir kararlılık gerektirir. Şeker hastalığının dikkatli bir şekilde yönetilmesi bazen yaşamı tehdit edici boyutlara ulaşan ciddi komplikasyonların oluşma riskini azaltabilir.
Diyabetinizi yönetme kararlılığı gösterin.
Diyabet hakkında her şeyi öğrenin. Bir diyabet eğitimcisiyle ilişki kurun, ihtiyaç duyduğunuzda diyabet tedavi ekibinizden yardım isteyin.
Sağlıklı yiyecekler seçin ve sağlıklı kilonuzu koruyun.
Aşırı kilolu biriyseniz vücut ağırlığınızın yüzde 5 ila 10’unu kaybetmek kan şekeri kontrolünde önemli bir farklılık yaratabilir. Sağlıklı bir yemek diyeti bol meyve, sebze, her türlü tahıl ve baklagiller ve sınırlı miktarda doymuş yağın tüketilmesiyle sağlanır.
Fiziksel aktiviteyi yaşamınızın bir parçası haline getirin.
Düzenli egzersiz prediyabet ve tip 2 diyabetin önlenmesinde, diyabet hastalarının ise kan şekerini daha iyi kontrol etmelerine yardımcı olur. Haftada olabildiğince 30 dakikalık bir tempolu yürüyüş gibi orta seviyeli bir fiziksel aktivite yapmanız önerilir. Son zamanlarda yapılan bir araştırma çoğu gün yürüme ve dans gibi aerobik egzersizler ve hafta da iki kez ağırlık kaldırma ve veya yoga gibi direnç antrenmanlarından oluşan bir aktivite kombinasyonunun kan şekerini kontrol etmede egzersizlerin tek başına yapılmasından çok daha etkili olduğunu göstermiştir.
Eğer tip 1 veya tip 2 diyabet hastasıysanız:
Kendinizi tanıtın.
Diyabet hastası olduğunuzu belirten bir etiket veya bilezik takın. Kan şekerinin düşmesi ihtimaline karşın yakınlarda bir glukagon kiti bulundurun ve arkadaşlarınızın ya da sevdiklerinizin onun nasıl kullanılacağını bildiğinden emin olun.
Yıllık fiziksel ve düzenli göz muayenesi yaptırın.
Düzenli diyabet checkuplarınız yıllık fiziksel ve rutin göz muayenelerinin yerine geçmez.Fiziksel muayene sırasında doktorunuz diyabetle ilişkili komplikasyonların olup olmadığına bakar ve diğer tıbbi sorunlar için tarama yapar. Göz uzmanınız retina hasarı, katarakt ve glokom belirtilerini araştıracaktır.
Aşılarınızı güncel tutun.
Yüksek kan şekeri bağışıklık sisteminizi zayıflatabilir. Her yıl grip aşısı olun ve her 1o yılda bir tetanosa karşı güçlendirici aşı olun. Doktorunuz muhtemelen zatürre aşısı olmanızı da tavsiye edecektir. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri de (CDC) eğer daha önce hiç hepatit B aşısı olmadıysanız ve 19 ila 59 yaş aralığında olan bir tip 1 veya tip 2 diyabet hastasıysanız hepatit B aşısı olmanızı tavsiye etmektedirler. En güncel CDC kılavuzları tip 1 veya tip 2 diyabet teşhisi konulduktan sonraki en kısa sürede aşı olunmasını tavsiye etmektedirler. Yaşınız 60 veya daha fazlaysa, şeker hastasıysanız ve daha önce hepatit B aşısı olmadıysanız, aşı olmanızın doğru olup olmadığı konusunda önce doktorunuzla konuşun.
Ayaklarınıza dikkat edin.
Ayaklarınızı günlük olarak ılık suyla yıkayın. Özellikle parmak araları olmak üzere nazikçe kurulayın. Losyon kullanarak nemlendirin, ama parmak aralarını nemlendirmeyin. Her gün kabarcık, kesik, kırmızılık veya şişme olup olmadığını kontrol edin. Kendiliğinden iyileşmeyen bir yara veya başka bir ayak problemiyle karşılaşırsanız doktorunuza danışın.
Kan basıncınızı ve kolesterolünüzü kontrol altında tutun.
Sağlıklı yiyecekler tüketmek ve düzenli olarak egzersiz yapmak yüksek kontrol basıncı ve kolesterolü kontrol etmede uzun süre işe yarayabilir. İlaç kullanımı da gerekebilir.
Dişlerinize özen gösterin.
Şeker hastalığı dişeti hastalıklarına yatkın hale getirebilir. Dişlerinizi en az güzde iki defa fırçalayın ve diş ipiyle temizleyin. Tip 1 veya tip 2 diyabet hastasıysanız yılda en az bir kez dişlerinizi muayene ettirin. Dişetiniz kanıyorsa veya kırmızı ve işmiş görünüyorsa hemen dişçinize başvurun.
Sigara veya diğer tütün türlerini kullanıyorsanız doktorunuzdan bırakmanıza yardımcı olmasını isteyin.
Sigara içmek kalp krizi, felç, sinir zedelenmesi ve böbrek hastalığı dahil çeşitli diyabet komplikasyonlarına yakalanma riskinizi artırır. Amerikan Diyabet Birliğine göre sigara kullanan şeker hastalarının kalp damar rahatsızlığı yüzünden ölme olasılığı sigara kullanmayan şeker hastalarına göre daha fazladır. Sigara veya diğer tütün türlerini bırakmanın yolları hakkında doktorunuzla konuşun.
Alkol kullanmayın
Ne kadar içtiğinize ve içerken yemek yiyip yemediğinize bağlı olarak alkol hem yüksek hem de düşük kan şekerine neden olabilir. Eğer içmeyi seçiyorsanız, kararında için, kadınlar için günde bir erkekler için ise günde iki içki kâfidir. Ayrıca içkiyi mutlaka yemekle birlikte alın. Günlük karbonhidrat sayımınızda kullandığınız içkilerin karbonhidrat miktarını eklemeyi de unutmayın.
Stresi ciddiye alın.
Eğer stresliyseniz, her zamanki diyabet yönetim rutininizi terk etmeniz kolaydır. Vücudunuzun uzun süreli strese tepki olarak ürettiği hormonlar insülinin düzgün çalışmasını engelleyebilir, bu da işleri kötüleştirir. Kontrolü sağlamak için sınırlar koyun. İşlerinizi öncelik sırasına koyun. Rahatlama tekniklerini öğrenin. Bol bol uyuyun. Her şeyden önce pozitif olun. Bugün edineceğiniz iyi alışkanlıklar şeker hastalığınızla birlikte aktif ve sağlıklı bir yaşam sürmenize yardımcı olur.
DİYABETTEN KORUNMAK İÇİN
Tip 1 diyabet önlenebilir. Tip 1 diyabet önlenemez. Bununla birlikte, prediyabet, tip 2 diyabet ve gebelik şekerini tedavi etmeye yarayan sağlıklı yaşam seçimleri aynı zamanda bu hastalıkları önleyebilir de.
Sağlıklı yiyecekler tüketin.
Düşük yağ ve kalori oranı olan yiyecekleri tercih edin. Meyve, sebze ve tahıllara odaklanın. Düşük yağlı ve düşük kalorili yiyecekler seçin. Meyveler, sebzeler ve tam tahıllara odaklanın. Yediklerinizden sıkılmamak için yiyeceklerinizi çeşitlendirmeye çalışın.
Daha fazla fiziksel aktivite yapın.
Günlük 30 dakikalık orta düzeyde bir fiziksel aktivite yapmayı hedefleyin. Tempolu bir günlük yürüyüş yapın. Bisiklet sürün. Yüzme turları. Uzun bir çalışma yapamıyorsanız gün içerisine yayılan küçük parçalara bölün.
Fazla kilolardan kurtulun.
Aşırı kiloluysanız, vücut ağırlığınızın yüzde beşinden kurtulmak (örneğin, 90.7 kiloysanız 4.5 kilo) şeker hastalığına yakalanma riskini azaltabilir. Kilonuzu sağlıklı bir aralıkta tutmak için yiyecekleriniz ve egzersiz alışkanlıklarınızda sürekli değişiklikler yapın. Kilo kaybetmenin sağlıklı bir kalp, fazla enerji ve gelişmiş bir özgüven gibi faydalarını hatırlayarak kendinizi motive edin.
"