Hepatit C, Belirtileri ve Tedavisi - Sağlığım İçin Herşey | Sağlık ve Güzellik Portalı

Hepatit C, Belirtileri ve Tedavisi - Sağlığım İçin Herşey | Sağlık ve Güzellik Portalı

Hepatit C, Belirtileri ve Tedavisi

. Hepatit C ‘nin ülkemizde ne kadar sık görülmektedir ?
Dünya nüfusunun yaklaşık %3’ünü etkileyen hepatit C ülkemizde B hepatitten çok daha az sıklıkta görülmektedir. Sıklığı (anti HCV testi pozitif olanların prevelansı) %1.5 civarındadır. Çok sık kan verilmeyi gerektiren hastalığı olanlarda, böbrek yetmezliği nedeniyle hemodiyaliz uygulanan hastalarda çok daha sıktır.

. Hepatit C niçin önemlidir ?
Hepatit C virusu alan kişilerin çoğu (%70-80’i) bu virusu kendiliğinden atamazlar, kronik (kalıcı) hastalık haline gelirler. Kalıcı hastalık haline gelen kişilerde siroz, karaciğer kanseri gibi durumlara neden olmaktadır. Ayrıca böbrek dahil bazı karaciğer dışı hastalığa da yol açabilmektedir

. Hepatit C nasıl bulaşır ?
Kan nakli veya kan ile kirlenmiş her türlü materyel ile bulaşma olabilmektedir. Verilecek kanların hepatit C araştırması yapılmadığı eski dönemlerde en sık bulaş yolu kan nakli idi. Ancak şimdi kan nakline bağlı hemen hiç hepatit C bulaşması görmüyoruz. Kirlenmiş aletlerle yapılan dövme, akapunktur, kulak deldirme, diş tedavisi, tıbbi müdahaleler, manikür- pedikür gibi berberlerin yaptığı işlemlerle bulaşma olabilmektedir. Özellikle uyuşturucu madde ve ilaç kullananların iğneleri paylaşması bulaşma ihtimalini çok artırmaktadır. Nadiren doğum sırasında hepatit C’li anneden çocuğuna geçebilmektedir.

. Cinsel ilişki ile bulaşır mı?
Çok nadiren meydana gelmektedir (Bulaşma ihtimali %5’in altındadır). Hiç bulaşma olmaması istenirse prezervatif kullanılabilir.

. Hepatit C’li bir kişi ile aynı evde kalmanın bulaştırıcılık yönünden tehlikesi nedir ?
Aynı evde kalmak, aynı tabak, çatal, kaşık ve bardağı kullanmak bulaşıcılığa neden olmaz. Öpme, sarılma, tokalaşma gibi aktiviteler de virusu bulaştırmaz. Ancak hepatit C’li kişinin tırnak makası, diş fırçası, havlu gibi kişisel hijyen malzemeleri mutlaka ayrılmalıdır, ortak kullanılmamalıdır. Özellikle hepatit C’li hastaların iğneleri kullanıldıktan sonra çok dikkatli olarak ortadan kaldırılmalıdır. Kimseye batmamasına dikkat edilmelidir. Bu iğnelerin battığı kişiler doktora müracaat etmelidir.

. Hepatit C’i olan anne bebeğini emzirebilir mi ?
Hepatit C’nin anne sütü ile geçtiği bugüne kadar gösterilmemiştir. Hepatit C’li anneler bebeğini emzirebilirler. Ancak meme bakımı çok önemlidir. Meme çatlağı ve meme başından kanaması olan annelerin iyileşinceye kadar çocuklarını emzirmemesi tavsiye edilir.

. Annesi hepatit C ‘li yeni doğan bebeğe ne zaman test yapılmalıdır ?
İlk bir yaşına kadar olan dönemde geçiş ile ilgili kanıtları bulmak ve çocukta hepatit C tanısını koymak zordur. Anti HCV pozitif annelerden doğan bütün çocuklarda antikorların çocuklara geçici geçişine bağlı olarak yalancı anti HCV testi pozitifliği bulunur. Bu passif olarak transfer edilen anti HCV pozitifliği 12 ay, hatta daha uzun sürebilir. Bu nedenle erken dönemde anti HCV testi geçişi belgelemede güvenilir bir test değildir. Virusu gösteren HCV RNA test pozitifliği de geçici olabilir. Bu nedenle hepatit C’nin bebeğe geçtiği çocuk 12 aylık olduktan sonra anti HCV’nin pozitif veya iki ayrı durumda HCV RNA testinin pozitif olmasıyla gösterilir.

. Hepatit C’nin doğal seyri nasıldır ?
Virusu alan kişilerin ancak %20-30’u ilaçsız virusu kendiliğinden temizleyebilmektedir. Çoğunda kronik hale gelir. Kronik hale gelenlerin hepsinde siroz gelişmez, yaklaşık dörtte birinde hastalık siroza kadar ilerler. Siroza kadar ilerleyenlerin küçük bir kısmında karaciğer kanseri gelişebilir. Siroz gelişmez ise kanser de gelişmez.

. Hepatit C’nin belirtileri nelerdir ?
Virus ilk alındığında, akut hastalık denilen dönemde grip benzeri hastalık bulguları, halsizlik, kas ağrıları, bulantı nadiren sarılık meydana gelebilir. Kalıcı hastalık (kronik hepatit C) döneminde büyük kısmında hepatit C belirti vermeden sinsi seyreder. Nadiren halsizlik, yorgunluk, karında hafif ağrı olabilir. Siroz geliştiğinde sirozla ilgili hastalık bulguları gösterir. Hepatit C genellikle belirti vermediği için transaminaz (AST, ALT) testlerinin yüksek bulunması nedeniyle yapılan araştırmalar sırasında teşhis edilir.

. Hepatit C’nin seyrini etkileyebilecek, hastalık şiddetini artıran nedenler nelerdir ?
Özellikle alkol alınması ve obezite hepatit C’nin daha hızlı ve ağır seyretmesine neden olur. Bunun dışında diğer karaciğer hastalığı olanlarda, birlikte hepatit B’i olanlarda, hastanın yaşı ilerledikçe hepatit C daha ağır seyreder.

. Siroz ne demektir ?
Siroz karaciğerde hasar ve iltihap oluşturan virus, alkol ve çeşitli nedenlerin yol açtığı karaciğer hasarının ileri evresidir. Siroz evresinde karaciğer dokusu nedbe dokusuna dönüşüp, normal işlevini yapamaz. Kronik hepatit C de siroz uzun dönemde, genellikle 20-30 yılda meydana gelmektedir.

. Hepatit C teşhisi hangi testlerle konur ?
Anti HCV testi serumda virusa karşı antikor olup olmadığını araştıran testtir. Bu test kişinin virus ile karşılaştığını gösterir. Hepatit C’nin teşhisi virusun kandaki varlığını gösteren HCV RNA testi ile konulur. Hepatit C’nin 6 aydan daha fazla sürmesine kronik hepatit C denmektedir.

. Kronik hepatit C tanısı konduktan sonra ne gibi incelemeler yapılır?
Karaciğerin fonksiyonlarını gösteren testler yanında ultrasonografi ve karaciğerdeki hasarın şiddetini tam anlamak için biyopsi yapılabilir.

. Karaciğer biyopsisi nasıl ve niçin yapılır ?
Karaciğer biyopsisi, içine emerek doku alabilen bir iğne yardımı ile karaciğerin üzerindeki kaburgaların arasından yapılır. Genellikle biyopsi yerinde, omuzda ağrı dışında bir soruna neden olmaz. Karaciğeri bozmaz. Alınan biyopsi mikroskop altında incelenerek hastalığın aktivitesi ve derecesi hakkında bilgi elde edinilir. Hafif hastalığı olanların tedavi edilmesine gerek yoktur. SGK biyopside hafif hastalığı olanların tedavisine izin vermemektedir.

. Kronik hepatit C’nin özel bir diyeti var mıdır ?
Hayır. Herkes için önerilen dengeli bir diyet yeterlidir. Hiçbir diyet kısıtlamasına gerek yoktur. Özellikle bu hastaların şişmanlamasına engel olunmalıdır. Şişmanlık hastalığın daha hızlı seyretmesine neden olmaktadır.
Hepatit C’li hastaların alkol kullanmasına izin verilmemelidir. Alkol siroza gidişi hızlandırmaktadır.

. Vitamin kullanabilirmiyim ?
Normal bir insanın ihtiyacından daha fazla vitamine gerek yoktur. Vitaminler karaciğer hastalığını etkilemez, seyrini değiştirmez. Ek herhangi bir vitamine gerek yoktur.

. Bitkisel ilaçlar hepatit C’ de faydalı mı ?
Hepatit C’ e etkili herhangi bir bitkisel ilaç yoktur. Bitkisel tedaviler tavsiye edilmemektedir.

. Başka hastalık nedeniyle (şeker hastalığı, tansiyon) kullanmak zorunda olduğum ilaçlara devam edebilirmiyim ?
Vucudun savunma sistemini etkileyen ilaçlar hepatit C’e zararlıdır. Tansiyon şeker ilaçları, antibiyotik ve ağrı kesiciler, mide ilaçları siroz gelişmedikçe sorun oluşturmazlar.

. Spor yapabilir miyim ?
Çok ağır olmamak kaydıyla her türlü sporu yapabilirler.

. Hepatit C tanısı konduktan sonra çevreme nasıl davranmalıyım ?
Yeni tanısı konmuş kişilerin endişelenmesi doğaldır. Bu durumu aşmanın en kolay yolu hastalık hakkında bilgilenmektir. Kişiler işlerini ve aktivitelerini bırakmamalıdır. Çalıştığı işyerindeki arkadaşlarına hastalığını söylemesi gerekli değildir. Hepatit C’i çevresindeki kişilere bulaştırma riski yoktur.

. Yakınım kronik hepatit C hastası, ancak doktora gitmek istemiyor. Onu nasıl ikna ederim?
Kendini hasta hissetmeyen kişiyi doktora götürmek zor olabilir. Hepatit C’ de ileri siroz gelişinceye kadar hiçbir şikayet yapmayabileceği özellikle anlatılmalıdır. Belli aralıklarla bazı tetkiklerin yapılmasıyla hastalığın takibinin yapılabileceği, gereğinde erkenden tedaviyle hastalığın siroza gidişinin engellenebileceği iyi anlatılmalıdır.

. Kronik hepatit C ile ilişkili yorgunlukla nasıl başa çıkabilirim ?
Gereksiz ve ağır egzersizden kaçının. Düzenli uyuyun, dengeli beslenin, yeterince sıvı alın. Hafif ama düzenli egzersizler yorgunluğu belirgin şekilde azaltacaktır. Bu hastalarda depresyon gelişebilir. Depresyonun bizzat kendisi yorgunluğa neden olabilir. Depresyon şüphesinde bir psikiatri uzmanına gidilmesi faydalı olur.

. Kronik hepatit C’nin güncel tedavisi nasıl yapılır ?
Herhangi bir kullanım kısıtlaması yoksa hepatit C’nin şu andaki standart tedavisi pegile interferon iğnesi (2 çeşidi var, pegintron, pegasys) ve ribavirin (rebetol, copegus, viron isimli ilaçları vardır) hapı ile yapılmaktadır. Bu ilaçlar bağışıklık sistemimizin hastalığa karşı verdiği cevabı düzelterek, virüsu yok ederek etki etmektedir.

. Kronik hepatit C’nin tedavi süresi ne kadar dır? Tedavi başarısını etkileyen faktörler nelerdir ?
Tedavi süresi virusun tipine göre 24 ile 48 hafta arasında değişir.
Hepatit C tedavisinde tedavi başarısını etkileyen faktörlerin başında ilaçları düzenli kullanmak gelmektedir. Mümkünse ilaca hiç ara verilmemelidir. İlaç ne kadar düzgün kullanılırsa tedavi o kadar başarılı olmaktadır. Bunun dışında virusun tipi, virusun kandaki miktarı, yaş ve karaciğerin durumu tedavi başarısını etkilemektedir.

. Tedavinin etkili olacağı nasıl anlaşılır ?
Tedavinin 3.üncü ve 4.üncü ayında virusun kandaki azalma miktarı ve kaybolmasına bakarak tedavinin başarılı olup olmayacağı anlaşılabilir.

. Tedavi sırasında nelerle karşılaşabilirim ?
Hepatit C tedavisinin yan etkileri çoktur. Çok yakın doktor kontrolünde yapılmalıdır.

Kaynak: Ege Karaciğer Derneği web sitesi
http://www.karaciger.org/

İçeriği Paylaşın

"
Hepatit B Nedir? Nasıl Bulaşır? Belirtileri Nelerdir?

Hepatit B Nedir? Nasıl Bulaşır? Belirtileri Nelerdir?

Hepatit B Nedir, Belirtileri, Teşhis ve Tedavisi

Bu makalemde HEPATİT B nedir, tanı testleri nelerdir, nasıl bulaşır ve hepatit B hastalığının belirtileri nelerdir gibi soruların cevabına değinmek isterim. Hepatit B enfeksiyonu, direkt olarak karaciğeri etkileyen bir virüsün neden olduğu bir hastalıktır. Karaciğerin iltihaplanması anlamına gelen hepatit, insan vücudunda birçok olumsuzluğa yol açar. Halk arasında her cilt sarılığı görülen hastalığa “sarılık” denir ancak, her hepatitte sarılık görülmez.

“Hepatit B nedir” konusuna değinmeden önce “Hepatit” teriminden kısaca bahsedelim. Hepatit terimi, farklı virüslerin neden olduğu bir dizi karaciğer enfeksiyonunu tanımlamak için kullanılır.

Hepatit enfeksiyonuna neden olan 5 ana hepatit virüsü vardır. Bunlar, hepatit A, hepatit B, hepatit C, hepatit D ve hepatit E virüsleridir.

Hepatit A ve E enfeksiyonları, virüsün fekal-oral yolla bulaşmasıyla oluşur. Ağızdan pişmemiş ve iyi yıkanmamış kontamine gıdalarla, kontamine suyun içilmesiyle veya direkt dışkı teması ile bulaşır. Genelde de şifa ile sonlanırlar.

Hepatit B, C, ve D virüsleri kan veya vücut sıvıları ile ve genelde cinsel temasla bulaşabilir. İyi haber şu ki, bu makalenin konusu olan hepatit B, aşı olma ve diğer koruyucu önlemlerle önlenebilir.

Hepatit B Nedir?

Hepatit B, karaciğerde iltihaplanmaya neden olan bir virüs enfeksiyonu hastalığıdır. Çağın vebası olarak da nitelendirilen hepatit B, Türkiye’de olduğu kadar, tüm dünyada da çok yaygın olan bir halk sağlığı problemidir. Kan veya diğer vücut sıvıları yoluyla bulaşabilen hepatit B virüsü, enfekte kişilerde genellikle, iştah kaybı, yorgunluk, karın ağrısı, ciltte sararma gibi bazı belirtilere neden olabilir. Belirtilerden daha detaylı bahsedeceğiz ama, gelin önce hepatit B nasıl bulaşır sorusuna değinelim:

Hepatit B Nasıl Bulaşır?

Hepatit B enfeksiyonu, oral temas, vajinal ve anal cinsel temasla, ortak paylaşılan seks oyuncakları, kirli enjektörler, akupunktur iğneleri, dövme gereçleri kuaför ve berberlerdeki iyi sterilize edilmemiş makas, manikür, pedikür gereçleri, tıraş bıçakları ve sakal köpürtme fırçaları, ortak kullanılan diş fırça ve macunları ile bulaşabilir.

Hepatit B enfeksiyonu, kan ve kan ürünlerinin kullanımı, iyi sterile edilmemiş cerrahi aletlerle müdahaleler, diş tedavileri, sünnet ve kulak delme gibi işlemlerle sağlık personeline de bulaşabilir.

Hepatit B Belirtileri Nelerdir?

Hepatit B, akut ve kronik form olarak ikiye ayrılır. Hepatit B’nin akut sarılık formundaki hastalığa ait erken belirtileri, başlangıçta gribal enfeksiyon, iştahsızlık, bulantı, kusma, karnın sağ üst kısmında ağrı, döküntüler, ateş, baş ağrısı, halsizlik, çabuk yorulma ve eklem ağrısı gibi özgün olmayan belirtilerdir. Hepatit B’nin akut formundaki bu belirtiler zamanla gerilerken, hastada sarılık ortaya çıkar. İşte bu dönemde idrar renginin koyulaşması ve dışkı renginin açılması hepatit B’nin en belirgin özellikleridir. Tam iyileşme 6 ayda olur. Akut form, belirtisiz ve cilt sararmadan da geçirilebilir.

Hepatit B’nin değişik formları vardır. Bunları sıralarsak,

Sarılıksız form: Hepatit B enfeksiyonu bazı kişilerde, ciltte sararma ve klinik belirtiler olmadan ortaya çıkabilir. Bazen kendiliğinden iyileşen akut hastalık, bazen ise karaciğer hasarına neden olan kronik hastalık şeklinde gelişen formudur. Kolestatik form: Hepatit B enfeksiyonun bu formunda, safra yolları iltihaplanabilir, tıkanması nedeniyle safra akışı bozulabilir. Bu nedenle hasta sararır, idrar renginde koyulaşma ve dışkı renginde açılma görülür. Subfulminan form: Hepatit B’nin bu formunda, hastada hafif ateşle birlikte sarılık ve sindirim sistemi şikayetleri vardır. Karaciğer fonksiyonlarında ciddi bozulmalar meydana gelebilir. Karaciğerde ciddi hasar olabileceği için hızlı bir şekilde tedavi edilmesi gerekir. Bu durum, iyileşme olmadan devam ederse, 3 -10 hafta içinde ölüm veya 1-3 yıl içinde siroz gelişebilir. Fulminan form: Hepatit B enfeksiyonunun çok hızlı bir şekilde ilerleyen ve karaciğer hücrelerinin ölümüne neden olan bir formudur. Bu formda hastalık 1-2 hafta içinde ağır karaciğer yetersizliğine evrilebilir ve ölümle sonuçlanabilir. Hepatit B’nin Seyri Nasıldır?

Hepatit B enfeksiyonu, hepatit B virüsü vücuda girdikten sonra, 40-180 gün kadar uzun süreli bir kuluçka dönemi olan ve sonrasında akut ve kronik seyir gösteren bir enfeksiyondur. Akut formunda hastalık hiç hissedilmeden iyileşebildiği gibi, birkaç hafta devam eden seyirle ve hafif belirtilerle de iyileşebilir. Bu süreç genelde 4-9 hafta olarak tanımlanabilir.

Ancak hepatit B’de virüs, bir kişinin kanında 6 aydan fazla sürede kalırsa, karaciğerinde hasar oluşturabilir. Bu durumda, enfeksiyon kronikleşmiş demektir.

Hepatit B virüs enfeksiyonunun iyi ya da kötü sonuçlanması, büyük ölçüde hastalığın başladığı yaşa bağlıdır. Hepatit B’nin seyrinde kronikleşme olasılığı bakımından çocuklar daha riskli gruptadırlar. Özellikle yenidoğanda, doğum sırasında anneden bulaşan hepatit B’nin kronikleşme olasılığı % 90’dır. Yeni doğan bebeklerde, bağışıklık sistemi henüz gelişmemiştir. Bebeklerin doğumları sırasında, enfekte anneden hepatit B virüsü bulaşırsa, enfeksiyon genellikle sessiz seyredebilir. Bebekler sağlıklı görünebilir ve sarılık ortaya çıkmayabilir. Ancak bu bebekler çoğunlukla, virüsün uzun süreli kronik taşıyıcısı olabilir. Genellikle uzun yıllar sağlıklı görünseler de bir kısmında 40 ya da 50 yaşlarından sonra hepatit B hastalığı ortaya çıkabilir.

Yaşamlarının erken dönemlerinde enfeksiyona yakalanan kronik taşıyıcıların yaklaşık %25’inde, yaşamları boyunca siroz oluşma ve hatta karaciğer kanseri gelişme riski çok fazla olabilir. Yine, 1-5 yaş arasında hepatit B’ye yakalanan çocuklarda, hepatitin kronikleşme olasılığı %30’dur. 5 yaşından sonra hepatit B’ye yakalananlarda ise bu oran % 5 – 8’lere kadar geriler.

Hepatit B Nasıl Bulaşır?

Hepatit B’nin tek bulaş kaynağı, insandır. Hepatit B’nin bulaşma yollarını sıralayacak olursak:

Kan nakli ve temas: Enfekte bir kişinin hepatit B virüsü bulaşlı kanının nakli, diş tedavisi, dövme ya da pirsing yapılması. Cinsel temas: Hepatit B virüsü, cinsel yolla da bulaşabilir. Cinsel temas sırasında enfekte kişinin kanı ya da vücut sıvılarıyla temas, enfeksiyon riskini arttırır. Paylaşılan iğneler: İyi sterile edilmemiş enjeksiyon iğnelerinin ortak kullanımı, hepatit B virüsünün bulaşmasına neden olabilir. Kişisel eşyaların ortak kullanımı: Hepatit B virüsü, enfekte kişilerin ortak paylaşılan kişisel eşyaların kullanımıyla da bulaşabilir. Örneğin, tıraş bıçakları, tıraş fırçaları, diş fırçaları, diş macunları, tırnak makasları, dövme, manikür, pedikür, akupunktur, kulak delme, sünnet alet ve gereçleri. İyi sterile edilmemiş hemodiyaliz makinası: Diyalize giren hastaların hepatit B’ye yakalanma riskini arttırır. Doğum: Hepatit B enfeksiyonu, enfekte bir anneden doğum sırasında bebeğine geçebilir. Bu nedenle, hamilelik sırasında anne adayına hepatit B testlerinin yapılması önerilir. Enfekte annelerin sütü: Enfekte annenin sütü hepatit B virüsü içerebilir. Bu nedenle, enfekte annenin emzirdiği bebeğe enfeksiyon bulaşabilir. Yaralanmalar: Hepatit B virüsü taşıyan bir kişinin enfekte kanıyla temas eden açık yaralı kişilere ve özellikle tıbbi müdahalede bulunan sağlık personeline, hepatit B enfeksiyonunun bulaşma olasılığı çok fazladır. Hepatit B’den Nasıl Korunulur?

Hepatit B enfeksiyonundan korunmak ve hepatit B virüsüne karşı bağışıklık kazanmak için mutlaka hepatit B aşısı olunmalıdır. Aşı, hepatit B enfeksiyondan korunmanın en etkili yoludur. Özellikle sağlık çalışanları ve diğer risk altındaki grupların hepatit B enfeksiyonuna yakalanmaması için mutlaka aşı yaptırmaları ve koruyucu ekipman kullanmaları sağlanmalıdır. Hepatit B, cinsel yolla bulaşan bir hastalık olduğundan, korunmasız cinsel ilişki riskini azaltmak için prezervatif kullanılması önerilir. Hepatit B, enfekte kan ve vücut sıvılarıyla bulaşabildiğinden, enfekte olan tüm kan ve vücut sıvılarından uzak durulmalıdır.

Hepatit B enfeksiyonunun yayılmasında iğne paylaşımı önemli bir rol oynar. Bu nedenle, başkalarıyla iğne paylaşmaktan kaçınılmalıdır. Hepatit B enfeksiyonu, enfekte aletlerin kullanımıyla da bulaştığı için, tıraş, manikür, pedikür, dövme gibi işlemler sırasında alet ve gereçlerin dikkatlice sterile edilmesi şarttır. Ayrıca, diş hekimlerince tüm araç gereçlerin sterilizasyonu mutlaka sağlanmalıdır.

Hepatit B Virüsü Taşıyanların Dikkat Etmesi Gereken Kurallar Nelerdir?

Hepatit B virüsü taşıyanlar, kişisel hijyen kurallarına dikkat etmeli ve bu konuda titiz davranarak ellerini sık sık yıkamalıdırlar. Kişisel eşyalarını, özellikle diş fırçası, tıraş bıçağı, tırnak makası, kulak temizleme çubuğu ve diğer kişisel bakım ürünlerini başkalarıyla paylaşmamalıdırlar.

Hepatit B taşıyıcıları, hem kendilerini hem de karşılarındakileri koruma amacıyla, cinsel ilişki sırasında mutlaka prezervatif kullanmalıdırlar. Özellikle sağlık çalışanları ve diğer kişilerle temasta olduklarında, hepatit B virüsünü taşıdıklarını açıkça belirtmelidirler.

Hepatit B taşıyıcıları, alkol ve diğer zararlı maddelerden uzak durmalı, ağır sporlar yapmaktan kaçınmalı, karaciğeri yormamalıdırlar.

Hepatit B taşıyıcıları, sağlık kontrollerini düzenli yaptırmalı ve hepatit B hastalıklarının ilerleyip ilerlemediğini takip etmelidirler. Hepatit B taşıyıcısı olan bir evde, aynı evi paylaşanların mutlaka hepatit B aşısı olmaları sağlanmalıdır. Üzerinde durduğumuz en önemli bir konu da, hepatit B enfeksiyonu taşıyan bir annenin, yeni doğan bebeğine doğar doğmaz ya da en kısa sürede aşılarını yaptırmasıdır.

Hepatit B’nin Tedavisi Nasıl Yapılır?

Hepatit B enfeksiyonunun tedavisi her hasta için farklılık gösterir. Tedavi seçenekleri ve süresi, hastanın enfeksiyonunun ciddiyetine, yaşına, sağlık durumuna ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, hepatit B enfeksiyonu olan kişilerin bir sağlık uzmanına danışması önerilir.

Antiviral ilaçlar, hepatit B virüsünün çoğalmasını durdurmak veya yavaşlatmak için kullanılır. Bu ilaçlar enfeksiyonu tedavi etmese de, karaciğer hasarının ilerlemesini ve hastalığın yayılmasını önleyebilir. İmmün modülatörler, hepatit B enfeksiyonunda vücudun bağışıklık sistemini düzenlemek için kullanılır. Bağışıklık sisteminin virüsle mücadele etmesini ve aynı zamanda karaciğer hücrelerinin hasarının ilerlemesini ve hastalığın yayılmasını önleyebilir. İnterferon, hepatit B enfeksiyonunda hastaya uygulanan ilaçlardandır ve karaciğerin virüse karşı yanıtını artırabilir. Karaciğer nakli, karaciğeri ileri derecede hasar görmüş hepatit B hastalarının küçük bir yüzdesine uygulanabilir. Hepatit B hastaları için bitkisel ve akupunktur gibi tedaviler de uygulayanlar vardır ancak bu tedavilerin etkinliği henüz kanıtlanmamıştır. Hepatit B Hastalığı Tehlikeli mi?

Hepatit B virüsü dünya genelinde yaygın bir enfeksiyon olup, her yıl 350 milyon insanı etkiler. Afrika, Asya ve Pasifik adaları gibi orta ve düşük gelirli ülkelerdeki çocukların çoğu, hepatit B virüsü ile erken yaşta enfekte olduklarından, enfeksiyon buralarda çok yaygın olarak görülür. Yüksek gelirli ülkelerde, hepatit B enfeksiyonunun az görülmesinin nedeni, aşılanmanın çok erken yaşlarda başlanmasıdır.

Dünya Sağlık Örgütü (W.H.O) verilerine göre, 2019 yılı itibarıyla 292 milyon insanın kronik hepatit B enfeksiyonu taşıdığı tahmin ediliyor. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre ise, 2020 yılı itibarıyla Türkiye’de kronik hepatit B taşıyıcısı yaklaşık 1,4 milyondur. Ancak bu rakamın gerçek sayıdan daha az olduğu tahmin edilmekte ve enfekte kişinin 4 milyon civarında olduğu düşünülmektedir. Çünkü taşıyıcı olduğunu bilmeyen kişi sayısı çok fazladır.

Hepatit B enfeksiyonu taşıyanlarda karaciğer kanserine yakalanma riski, bu virüsü taşımayanlara göre 100 kat daha fazladır. Hepatit B virüsünün, dünyada 1 günde neden olduğu ölüm sayısı, AIDS virüsünün 1 yılda neden olduğu ölüm sayısından fazladır. Hepatit B virüsü, AIDS virüsünden 100 kat daha bulaşıcıdır. Çünkü 1 damla kandaki hepatit B virüsü sayısı, AIDS virüsü sayısının 100 katından fazladır.

Hepatit C ile ilgili makalemi de okumanızda fayda vardır. Ana menüdeki makaleler bölümünden diğer makalelerimi de okuyabilirsiniz.

Hepatit B Tanısı Nasıl Konur?

Hepatit B’nin tanısı ve evreleri laboratuvarlarda yapılan kan testleriyle saptanabilir. Bu testleri belirtmeden önce Hepatit B ‘ye ilişkin kan testlerinin deyimlerini açıklamakta yarar görüyorum.

(HBsAg) :Hepatit Bsurface (yüzey) Antijeni. Bu testin pozitif çıkması durumunda, pozitif olan kişi, etrafındakilere hepatit B virüsünü bulaştırabilir. Bu antijen, kişinin kanında 6 aydan uzun süre pozitif olarak kalırsa, hasta kronik hepatit B hastası ve taşıyıcıdır. (Anti-HBs) :Hepatit Bsurface (yüzey) Antikoru. Bu antikor, hastaların bazılarında, hepatit B’nin başlangıcı ve iyileşmesi arasındaki dönemde kanda, virüsün kendine karşı oluşturduğu bir koruyucudur ve hastalığın şifa ile sonuçlandığının göstergesidir. Varlığı, hepatit B hastalığının geçirildiğini ve koruyuculuğunun ömür boyu süreceğini gösterir. Kişi, hepatit Başısıyaptırarak da bu hastalığa karşı bağışıklık kazanır ve Anti-HBs antikoru edinebilir. Ancak geçen zaman süresinde aşılı kişilerde antikor düzeyi düşeceği için, aşılı olanlar her 5 senede bir antikor düzeyini ölçtürmeli ve düşen antikor seviyesini yükseltmek için rapel (tekrar) aşısını yaptırmalıdırlar. (HBeAg) : Hepatit B virüsünün nükleokapsidinin geni tarafından salgılanan akut ve kronik Hepatit B enfeksiyonunda ortaya çıkan bir antijendir. Pozitif olması, kişinin Hepatit B enfeksiyonu ile şiddetli derecede enfekte olduğunu ve virüsün çoğaldığını gösterir. (Anti-HBe) : Bu antikor hepatit B hastalığında, HBe antijeninin haftalar ve aylar içerisinde geçici olarak HBe antikoruna dönüşmesi (seroconversion) şeklinde ortaya çıkan bir antikordur. Koruyucu bir antikor olmayıp, hastalığı taşıyanlarda pozitif çıkabilir. (HBc) : Hepatit B enfeksiyonu geçiren kişilerin karaciğer hücrelerinden salınan viral proteindir. Hepatit B virüsünün core (çekirdek) antijenidir. (Anti-HBc) : Anti HBc antikorunun varlığı, hepatit B enfeksiyonununteşhisinin anahtarıdır. Hepatit B virüsünün core (çekirdek) antijenine karşı oluşan antikordur. Hepatit B enfeksiyonu olan tüm akut hastalarda, taşıyıcılarda ve Hepatit B virüsü ile enfekte olmuş fakat hastalığı tamamen geçirmiş ve bu hastalığa karşı bağışıklık kazanmış tüm fertlerde pozitiftir. Kısaca, Hepatit B ile enfekte olan tüm kişilerde bu antikor pozitiftir ve ömür boyu pozitif kalır. (HBV DNA) : En duyarlı test olup, Hepatit Bviral DNA’ sını (genetik maddesini) saptar. Aktif ve kronik hepatit B enfeksiyonun göstergesidir. Taşıganlarda, karaciğer enzim testlerinin aşırı yükseldiği durumlarda, HBV DNA seviyesi saptanmalı ve gerekirse tedaviye başlanmalıdır. Hepatit B Testi Nasıl Yapılır – Hangi Test Güvenilir?

Anti-HBc antikorunun varlığı, Hepatit B enfeksiyonunun teşhisinin anahtarıdır. Bugün Kızılay dahil, çoğu sağlık kurumlarında Hepatit B taşıyıcısını saptamak için sadece HBsAg testi istenmekte olduğu için, “gizli hepatit taşıyıcıları” teşhis edilememektedir. 56 senelik meslek yaşamımda ve laboratuvarımda 20.000’in üzerindeki kişide uyguladığım Hepatit B taramalarında, bugüne kadar 300’ün üzerindeki kişide HBsAg ve Anti-HBs titreleri (seviyeleri) saptanamadığı halde, Anti-HBc titrelerini pozitif buldum (Gizli hepatit taşıyıcısı). Bu da, Hepatit B taşıyıcılarını saptamak için sadece HBsAg testinin istenmesinin, %1.5’luk yanılgıya sebep olabileceği anlamına geliyor. Yani sadece HBsAg testi yapılırsa, Hepatit B taşıyıcılarının %1.5’uğu, tespit edilmeden atlanabilir.

Çoğu sağlık kuruluşlarında, hepatit testleri (maalesef), ucuza mal olduğu için kart, aglütinasyon ve tarak test dediğimiz basit yöntemlerle yapılmaktadır. Dolayısıyla düşük titredeki antijen veya antikorlar saptanamamakta veya yeni yakalanılan ya da önceden geçirilen enfeksiyonlar teşhis edilememektedir. Bu nedenle hepatit B’nin kesin tanısı için, rakamsal olarak sonuç veren aletlerle yapılan testler tercih edilmelidir. Bu arada, 1981 yılında, hepatit B enfeksiyonunun tanısı için tüm dünyada yeni uygulanmaya başlayan kart testleri, Türkiye’de de uygulanmaya başlamıştı. O senelerde tanı için bu testleri ben de uygulamıştım.

Hepatit B Aşısı Ne Zaman Yapılır?

Hepatit B aşısı genellikle bebeklik döneminde yapılır, ancak yetişkinler için de uygun olan bir aşı programı vardır. Henüz aşılanmamış yetişkinlere 3 doz aşı, genellikle şu takvime göre yapılır:

İlk doz: İlk ziyarette yapılır. İkinci doz: İlk dozdan 1 ay sonra yapılır. Üçüncü doz: İlk dozdan 6 ay sonra yapılır. Hepatit B Aşısının Koruyuculuğu Nedir?

Hepatit B aşısı uygun şartlarda (dondurulmadan) muhafaza edilerek uygulandığında, aşılananların %90’ından fazlasında bağışıklık sağlamaktadır. 40 yaşın üzerindekilerde, ilk kez aşı olanlarda, bağışıklık oranı bir miktar düşmektedir. Yeni doğanlarda ise aşıda %100’e yakın bağışıklık elde edilebilmektedir.

Dünyada 400 milyon kişiyi esir alan, neredeyse AIDS’i bile sollayan Hepatit B virüsünü maalesef bir türlü yeterince ciddiye almıyoruz.

"
Hepatit Deyip Geçmeyin! Hisar Hospital Intercontinental

Hepatit Deyip Geçmeyin! Hisar Hospital Intercontinental

Hepatit Deyip Geçmeyin!

Hepatit son yıllarda adını sıklıkla duyduğumuz ama çok da bilgi sahibi olmadığımız bir konu.. Kişilerin yanlış yönlendirmelerle sosyal yaşamdan kopmalarına neden olabilen hastalık, korunmasız cinsel ilişki ve vücut sıvıları gibi durumlarla insandan insana bulaşıyor. Çoğunlukla belirti vermeyen hepatit erken teşhis edilmediğinde karaciğer yetersizliği başta olmak üzere birçok hastalığa davetiye çıkarıyor!

28 Temmuz Dünya Hepatit Farkındalık Günü’nde Hisar Intercontinental Hospital Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Ramazan Gözüküçük hepatite karşı alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi.

Hepatit Nedir? Hepatit nasıl bulaşır? Vücutta hangi organlara zarar verebilir? Tedavisi nasıldır? Hastalığı teşhis edilmemiş milyonlarca hepatitli bulunuyor

Hepatit A, virüsü taşıyan dışkı ile kirlenmiş su ve besin maddelerinin (sebze ve meyveler) ağızdan alınması ile bulaşır. Bulaşmada ellerin rolü büyüktür. Virüs ellerde saatlerce canlı kalabilir. Okullardaki sıra ve kapı kolları, tuvaletlerdeki musluklar virüs taşıyan dışkı ile kirlenebilir. Buralardan eller aracılığı ile ağızdan bulaşma daha kolay ve yaygın olur.

Hepatit B ve C, kan ve vücut sıvıları ile bulaşır. Buradaki temel mekanizma, virüsle bulaşmış kan ya da vücut sıvılarının, yeni bir kişinin dolaşım sistemine bulaşmasıdır. Bu nedenle diş çekimi gibi tıbbi girişimler, kan nakilleri, cinsel ilişki başlıca risk faktörlerini oluşturur. Hepatit B’de ise cinsel yolla bulaşma ön planda iken, Hepatit C’de kan yolu ile bulaşma ön plandadır. Hepatit B’li kişilerin cinsel partnerleri mutlaka güvenli seks için önlem almalı (prezervatif kullanımı gibi) ve en önemlisi aşılanmalıdır.

Her hepatit bulaşıcı değildir!

Hepatit B ve C geçiren kişiyi ziyaret etmek veya taşıyıcı olan biriyle sosyal ilişkiler güvenlidir, çünkü bu virüsler gündelik el sıkışmak, kucaklaşmak, sarılmak, öpmek gibi olağan temasla bulaşmaz.

Hepatit her zaman belirti göstermeyebilir!

A ve B virüsleri ile oluşan bulaşıcı sarılıklar ülkemizde çok yaygındır. Hepatit geçiren kişide bazen hiçbir bulgu olmayabilir. Özellikle, çocukların büyük çoğunluğunda ve yetişkinlerin de bir kısmında sarılık ortaya çıkmayabilir veya silik kalabilir. Çocuklarda belirtiler daha hafif ve kısa süreli olduğu için özellikle küçük yaş grubundaki çocuklarda hastalık teşhis edilmeden geçip gidebilir. Bazen de ateşten eklem ağrılarına kadar varan ciddi bir tablo oluşabilir. Ancak sıklıkla görülen belirtiler, halsizlik, iştahsızlık, karın ağrısı, bulantı, cilt ve göz renginde sararma ve idrar renginde koyulaşma şeklinde görülebilmektedir.

Mutlaka düzenli kan testi yaptırın

Hepatitlerde kesin tanı kan testi ile konulur. Bu nedenle hepatitten şüphelenilen bir durumda hiç vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Düzenli doktor kontrolü ile tedavi şansı yüksek!

Akut hastalıkta özel bir tedavi yoktur. Bazı hastaların, hastanede yatarak tedavi olmaları gerekebilir, serum ve diğer ilaçlar kullanılır. Hastaya sindirimi kolay yiyecekler verilir. Yağı az yiyecekler önerilir. Üzüm, bal gibi glikozdan zengin besinlerin mönüde yer alması uygundur. İstirahat önerilir. Akut hastalık genel olarak 4-6 haftada kendiliğinden iyileşip şifa ile biter. B virüsü hepatitinde, hasta görünürde iyileşmiş olsa bile, virüs, 6 aydan sonra hala kanda bulunmaya devam ediyorsa, hastalık kronik döneme geçmiş demektir. Bu kişiler için düzenli doktor kontrolü esastır.

İlerleyen hepatitlerde karaciğer mutlaka kontrol altında tutulmalı

İlerleyen (kronikleşen ) hepatit B ve hepatit C enfeksiyonları için tedavi seçenekleri vardır. B ve C virüsü taşıyıcısı, hasta olmasa bile, kanı ve diğer vücut sıvıları ile hastalığı başkalarına bulaştırabileceğini bilmelidir. Her 4-6 ayda bir karaciğer fonksiyon testlerini yaptırmalıdır. Alkol almaktan kaçınmalı, herhangi bir nedenle ilaç almak zorunda kalırsa bunu doktoruna danışmalıdır.

Hepatit için mutlaka önlem alın! Hepatit A için,

•Eğer Hepatit A’ ya karşı bağışıklığınız yoksa mutlaka aşılanın.

•Dışkı değmiş su ve yiyeceklerle bulaştığı için, her tuvaletten sonra, yemek hazırlamaya başlamadan ve yemek yemeden önce mutlaka ellerinizi yıkayın.

Hepatit B ve C için,

•Hepatit B’ye karşı bağışıklığınız yoksa mutlaka aşılanın.

•Diş fırçası, jilet, tırnak makası gibi kişisel bakım malzemelerinizi kimseyle paylaşmayın.

•Güvenli seks için mutlaka prezervatif kullanın!

•Dövme, piercing gibi girişimlerin riskli olduğunu unutmayın.

•İlaç bağımlığınız var ise enjektörünüzü paylaşmayın.

•Hepatit B taşıyıcı ya da hastasıysanız tıbbi bir girişim öncesi mutlaka hekiminize haber verin!

•Hepatit B taşıyıcı ya da hastasıysanız kesinlikle kan ve organ bağışında bulunmayın!

Dr. Öğr. Üyesi Ramazan GÖZÜKÜÇÜK

Dr. Öğr. Üyesi Ramazan GÖZÜKÜÇÜK isimli doktorumuz hastanemizde hizmet vermektedir.

"
Hepatit Nedir? Nasıl Bulaşır? Büyük Anadolu Hastanesi

Hepatit Nedir? Nasıl Bulaşır? Büyük Anadolu Hastanesi

Hepatit Nedir? Nasıl Bulaşır?

Hepatit karaciğerin iltihaplanması olarak bilinen bir hastalıktır. Bu hastalık virüsler, alkol tüketimi, bazı ilaçlar veya bağışıklık sistemi problemleri gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Hepatit dünya genelinde yaygın olarak görülen bir sağlık sorunu olup ciddi sonuçlara yol açabilir. Hepatit karaciğerin iltihaplanmasına neden olur. Çeşitli virüsler veya zararlı maddeler tarafından tetiklenebilir. En yaygın tipleri Hepatit A, B ve C'dir. Hepatit A genellikle kirli gıda veya su tüketimi sonucunda bulaşır ve genellikle hafif seyreder. İyi bir hijyen uygulaması ile önlenmesi mümkündür. Hepatit B ve C ise genellikle kan yoluyla veya cinsel temasla bulaşır. Kronik enfeksiyonlara yol açabilen bu tipler karaciğer hasarı, siroz ve hatta karaciğer kanserine neden olabilir. Peki hepatit nedir? İşte bilmeniz gerekenler:

Hepatit Nedir?

Hepatit karaciğerin iltihaplanma durumudur. Hepatit A, B ve C virüslerinden kaynaklanan enfeksiyonlar hepatitin en sık rastlanan sebepleridir. Hepatit A genelde tedavi olmadan kendiliğinden düzelebilirken hepatit B veya C'nin etkisiz hale getirilmediği durumlarda kronik inflamasyon, siroz, karaciğer kanseri ve hatta karaciğer yetmezliği gibi sonuçlara yol açabilir. Hepatit riski altında olanlar veya bu hastalığa sahip olanlar için tarama, korunma, tanılama ve tedavi yöntemleri mevcuttur. Hepatitin yaşam kalitesi üzerinde ciddi bir etkisi bulunmaz.

Hepatit Türleri

Hepatit karaciğerin iltihaplanmasıdır ve bu durum en sık Hepatit A, B ve C virüsleri tarafından gerçekleştirilir. Bununla beraber D ve E olarak bilinen iki viral tip daha vardır ancak bunlar oldukça nadirdir. Diğer virüs türleri belirli ilaçlar, bazı otoimmün hastalıklar ve uzun süreli aşırı alkol tüketimi de hepatite sebep olabilir. Hepatit A genellikle kendi başına iyileşme gösterirken Hepatit B veya C tarafından neden olunan iltihaplanma süreci kronikleşebilir ve uzun vadede karaciğer hasarı ile farklı komplikasyonları tetikleyebilir.

Bir hepatit virüsü kan akışına girip karaciğer hücrelerine saldırdığı zaman vücut bağışıklık sistemi bu duruma karşı tepki vererek mücadele eder. Geçici inflamasyon da bu yanıtın bir parçasıdır. Ancak iltihaplanma süreci aylarca ya da yıllarca devam ederse karaciğer hücrelerine zarar verebilir ve hatta onları yok edebilir. Karaciğerde oluşan hasar vücudun temel besin maddelerini metabolize etmesini ve toksinlerin atılmasını önleyebilir. Tedavi edilmeyen viral hepatit durumunda siroz adı da verilen skarlaşma şeklinde bir hasar oluşabilir ki bu durum karaciğer fonksiyonunu engeller. Tedaviye alınmayan hepatit B veya C vakaları ise karaciğer kanserine neden olabilir. Her bir Hepatit A, B ve C türünün ardında belirlenmiş bir hepatit virüs türü bulunur. Bu virüslerin hepsi bulaşıcıdır. Hepatit A kirli gıda veya su ya da enfekte bir kişiyle temas sonucunda bulaşabilirken Hepatit B ve C kan veya meni gibi vücut sıvılarıyla temas sonucunda yayılır.

Hepatit A: Hepatit A karaciğerin iltihaplanmasıdır ve bu duruma hepatit A virüsü sebebiyet verir. Enfeksiyonun ardından haftalar geçse bile semptomlar hemen belirmeyebilir ve bazı vakalarda hiçbir belirti gözlenmeyebilir. Bu rahatsızlık belirtiler ortaya çıkmadan önce ve belirtiler göründükten bir hafta sonrasına kadar bireyler arasında bulaşabilir. Hepatit A'nın yayılımı genellikle mikroskopik derecede virüs taşıyan dışkının kontamine ettiği su ve gıda ile gerçekleşir. Bu durum hijyenin yetersiz olduğu alanlarda daha sık rastlanır. Korunmasız cinsel ilişki esnasında da hepatit A bulaşabilir.

Hepatit A'nın belirtileri arasında ateş, mide bulantısı, iştah kaybı ve ishal gibi grip benzeri semptomları bulunur. Bunun yanında hepatit A sarılığa neden olabilen bir hastalıktır ki bu durum cildin ve gözlerin sararmasına, dışkının açık renkte olmasına ve idrarın koyulaşmasına yol açar. Hepatit A genellikle akut (kısa süreli) bir hastalıktır. Semptomların şiddetlenmesi durumunda hastaneye yatırılma ve intravenöz sıvı tedavisi gerekebilir. Birçok kişi virüsten birkaç hafta veya ay sonra kendiliğinden iyileşir. Ancak bazen kişi birkaç ay sonraki bir alevlenmeyle tekrar hasta olabilir fakat genellikle bu ikinci alevlenme sonrasında tamamen iyileşme görülür. Hepatit A'dan korunmak için doktorlar hepatit A'nın çok görüldüğü ülkelerde seyahate çıkmadan önce aşı olmayı ve potansiyel olarak kontamine olabilecek gıdalardan kaçınmayı tavsiye eder. Bu tür gıdalar arasında soyulmamış taze sebzeler veya meyveler, çiğ kabuklu deniz ürünleri, musluk suyu ve buz küpleri bulunur.

Hepatit B: Hepatit B karaciğer iltihaplanmasına yol açan Hepatit B virüsünden kaynaklanır. Virüse maruz kalan kişilerde belirti gözlemlenebilir ya da gözlemlenmeyebilir fakat belirti olmadığı durumlarda bile bireyler virüsü diğerlerine aktarabilir. Sarılık, iştah azalması, mide bulantısı, kusma, ishal ve kas ağrıları bu hastalığın semptomları arasındadır. Enfeksiyonun süresi kısa ya da uzun (kronik) olabilir yani belirtiler hiç görülmeden dahi enfeksiyon uzun bir süre boyunca devam edebilir. Altı aydan daha uzun sürdüğünde ise hepatit kronikleşmiş kabul edilir. Hepatit B'nin yayılması tükürük, kan ve meni gibi vücut sıvılarının yanı sıra, virüsün günlerce hayatta kalabileceği kontamine objeler (diş fırçası, ustura vb.) ile temas sonucunda gerçekleşir. Enfeksiyon riskini arttıran bazı etmenler mevcuttur. Bunlar arasında uyuşturucu enjekte ederken iğne paylaşımı, korumasız cinsel aktivite, steril olmayan iğne kullanarak dövme veya piercing yaptırma, Hepatit B'nin yaygın olduğu ülkelere seyahat etme, uzun süreli diyaliz ve enfekte bir kişiyle diş fırçası veya ustura gibi eşyaların paylaşımını sayabiliriz.

Hepatit C: Hepatit C karaciğerin iltihaplanmasına sebep olan bir hastalıktır. Çoğu zaman bu hastalık belirti vermez ve kişi yıllar boyunca Hepatit C'ye maruz kaldığını bilmeden yaşayabilir. Hepatit C'nin bulaşıcı olduğunu ve semptom göstermese bile ciddi karaciğer problemlerine neden olabileceğini unutmamak önemlidir. Tedavi edilmediği takdirde Hepatit C siroz adlı durumda karaciğerde yara izleri oluşmasına ve hatta karaciğer kanserine yol açabilir. Semptomlar genellikle yorgunluk hissi, eklem ağrısı, kas zayıflığı ve sarılığı içerir. Hepatit C genellikle kontamine kan aracılığıyla bulaşırken intravenöz ilaç kullanımında ortak kullanılan iğneler Hepatit C'nin yayılmasındaki en yaygın faktörlerden biridir.

Hepatit A, B & C Nasıl Önlenir?

“Hepatit nedir tıp önlemek için neler yapar?” sorusu da merak edenler için şu şekilde yanıtlanabilir: Hepatit A, B ve C virüslerinin sebep olduğu en yaygın üç tür karaciğer iltihabı hastalığı vardır. Bu viral tiplerin hepsi bulaşıcıdır yani bir kişiden diğerine geçebilirler ancak bulaştırma şekilleri birbirinden farklıdır.

Hepatit A Aşısı: Eğer hepatit A'nın yaygın olduğu bir ülkede seyahate çıkacaksanız ve daha önce aşınız yapılmamışsa seyahatten önce hepatit A aşısı olmanız kesinlikle önerilir. Bu aşı 6 ay arayla uygulanan iki dozdan oluşur dolayısıyla erken planlama yapmak önemlidir. Bir anda çıkan bir seyahat planınız varsa ve sadece ilk dozu yaptırabilecek zamanınız varsa bile bu doz sizlere bir miktar koruma sağlar. Geri döndüğünüzde ikinci dozu yaptırabilirsiniz. Seyahate çıkmadan önce 2 dozu da alabilecek kadar vaktiniz yoksa doktorlar genellikle hemen etkili ve geçici koruma sağlayan immün globulin ismi verilen bir enjeksiyonu öneriler. Immün globulin, bağışıklık sisteminde bulunan antikor olarak bilinen sağlıklı proteinleri içeren bir madde olup kan donörlerinden elde edilir. Kan dolaşımına enjekte edildiğinde bu sağlıklı antikorlar enfeksiyonun önlenmesine yardımcı olur.

Hepatit B aşısı: Hepatit B aşısı bebeklik döneminde aşılanmayan ve enfeksiyon riski olan her birey için doktorlar tarafından tavsiye edilir. Bu aşı 3 enjeksiyon halinde uygulanır ve ikinci ile üçüncü dozlar ilk dozdan 1 ay ile 6 ay sonra verilir. Hepatit B aşısının yan etkileri genellikle nadirdir ancak enjeksiyonun yapıldığı bölgede hafif bir acı hissedebilirsiniz. Ayrıca belirtmek gerekir ki bu aşı hepatit B'ye yol açmaz. Eğer seyahat öncesinde Hepatit B aşısının tüm dozlarını alamadıysanız doktorunuz acil ve geçici koruma sunan immün globulin enjeksiyonunu da önerebilir. Aynı zamanda eğer siz henüz aşı olmamışsanız fakat hepatit B virüsüne maruz kaldıysanız, immün globulin enjeksiyonu da önerilebilir.

Hepatiti Önlemede Yaşam Tarzı Değişiklikleri

Hepatiti önlemeden uygulanacak yaşam tarzı değişiklikleri aşağıdaki gibidir:

Temizlik kurallarına uyarak ve kontamine olmuş objeler ya da vücut sıvılarına temas etmekten kaçınarak hepatit virüslerine karşı kendinizi koruyabilirsiniz. Eğer viral hepatit riskiniz yüksek ise alkol tüketimi karaciğer hasarını hızlandırabileceğinden dolayı doktorlar bunu yapmaktan kaçınmanızı tavsiye eder. Hepatit A genellikle enfekte bir bireyle yakın ilişki veya kontamine dışkı yoluyla yayılır bu durum sanitasyonun düşük olduğu alanlarda suya ve gıdalara bulaşabilir. Hepatit A'nın yoğun olduğu bir bölgeyi ziyaret etmeyi planlıyorsanız musluk suyunu kullanmaktan, kabukları soyulmamış meyve ve sebzelerden kaçınmakla beraber ellerinizi sürekli temiz tutmanız tavsiye edilir. Hepatit B kan ve meni gibi vücut sıvıları aracılığıyla yayılır. Güvenli cinsel ilişki bu enfeksiyonun önlenmesine yardım eder. Hepatit B virüsünün dış ortamda 7 gün boyunca yaşayabildiği unutulmamalıdır. Bu nedenle diş fırçası, ustura veya iğne paylaşımlarından uzak durmalısınız. Sterilize edilmemiş iğneler ile yapılan dövme ve piercingler de bu hastalığa yol açabilir. Hepatit C genellikle kontamine kanla temas sonucunda bulaşır. En iyi korunma yöntemi iğne paylaşımından sakınmaktır. Hepatit A, B & C Tanısı Nasıl Konulur?

Hepatit A, B ve C'nin teşhisi kan testleri ile gerçekleştirilir. Bu viral enfeksiyonlar karaciğerde iltihaplanmaya yol açar. Eğer bir kan testi sonucunda viral hepatit tanısı konulmuşsa doktorunuz karaciğer hastalığının ne kadar ilerlediğini belirlemek için görüntüleme tekniklerini veya karaciğer biyopsisi yöntemini önerebilir. Başlıca tanılama yöntemleri aşağıdaki gibidir:

Fiziki Muayene: Doktor viral hepatitin semptomlarını tespit etmek için fiziki muayene uygular. Doktorunuz karnınıza hafif basınç uygulayarak karaciğerin şişip şişmediğini kontrol eder ve gözleriniz ile cildinizi inceleyerek sarılık belirtisi olup olmadığını değerlendirir. Fiziki muayene sırasında doktorunuz ayrıca artan yorgunluk hissi, kas güçsüzlüğü veya iştah kaybı gibi durumları da sorgulayarak genel sağlık durumunuza dair bilgi toplar. Kan Testleri: Viral bir enfeksiyonun varlığına işaret eden belirtileri bulmak ve karaciğer fonksiyonlarını değerlendirmek amacıyla kan testleri yapılır. Doktorunuz sizden az miktarda kan örneği alır ve bu örneği laboratuvara incelenmesi için gönderir. Kan testinin sonuçları hangi tip viral hepatite sahip olduğunuzu, enfeksiyonun şiddetini, enfeksiyonun aktif mi pasif mi olduğunu ve bulaşıcı olup olmadığınızı doğrulamada yardımcı olabilir. Ayrıca bir kan testi ile virüsün akut (kısa süreli) ya da kronik (uzun süreli) olup olmadığı tespit edilebilir. Teşhis sürecinde farklı türde kan testlerine başvurulabilir. Çoğu kan testi vücudun virüs veya bakterilere karşı yanıt olarak ürettiği antikorları tespit etmeye çalışır. Eğer kan testi sonucunda hepatit antikorlarına rastlanırsa aynı kan örneği üzerinde yapılan ek testlerle virüsün hala mevcut olup olmadığı ve eğer varsa ne miktarda olduğu belirlenir. Doktorunuz ayrıca virüsün karaciğeri ne derecede etkilediğini anlamak için ek bir kan testi önerebilir. Görüntüleme Prosedürleri: Hepatit A, B veya C tanısı konulduysa, doktorunuz karaciğerde oluşabilecek hasarı değerlendirmek için bir ya da daha çok karaciğer görüntüleme testi önerebilir. Ultrason: Doktorunuz karaciğerin iltihap durumunu anlamak için ultrason kullanabilir. Ultrason görüntüsü aynı zamanda geniş skar dokusu alanlarını göstererek karaciğer sirozu hakkında fikir verebilir. Ultrason yüksek frekanslı ses dalgalarını kullanarak vücuttaki yapıları görünür kılar. MR ve BT Taramaları: Eğer kan testleri veya ultrason sonuçları karaciğer kanseri riskiniz olduğunu ortaya koyuyorsa veya ailenizde karaciğer kanseri öyküsü varsa ve bu sebeple yüksek risk taşıyorsanız doktorunuz belki de bilgisayar yardımıyla vücudun iç yapısının iki veya üç boyutlu görüntülerini çıkartmak için MR ya da BT taraması önerebilir. Karaciğer Biyopsisi: Nadiren de olsa görüntüleme sonuçları karaciğer hasarının büyüklüğünü net olarak gösteremez ve bu durumda doktor biyopsi teklif edebilir. Bir biyopsi viral hepatitten zarar görmüş bir karaciğerdeki skar veya fibrozis oranını belirleyebilir. Biyopsiden elde edilen bilgi tedavi sürecinin yönlendirilmesinde kullanılabilir. Doktor bölgeyi uyuşturmak için lokal anestezik uygular ve ardından deriden ve karaciğere bir iğne sokarak küçük bir parça karaciğer dokusu alır. Genellikle doktorlar iğnenin yerini belirlemek için ultrason veya BT taramasını kullanır. Doku örneği laboratuvara incelenmek üzere gönderilir ve sonuçların çıkması genellikle 1 haftayı bulur. Hepatit A, B & C için Tedavi

Peki hepatit nedir nasıl tedavi edilir? Hangi tür hepatite sahip olduğunuz ve karaciğerde ne kadar hasar meydana geldiği Hepatit A, B veya C'nin tedavi yöntemini belirler. Teşhis testlerinin sonuçlarına dayanarak virüsün yayılmasını engellemek ve karaciğeri daha fazla zarardan korumak adına antiviral ilaçlar tavsiye edebilir. Hepatit B veya C tanısı konulan hastalar için uzmanlar virüsün etkisini azaltmak ve mümkün olan en iyi tedaviyi sağlamak amacıyla kişiye özel bakım planları oluşturabilir ve bu planların uygulanmasını koordine eder. Doktorlar Hepatit B ve C'yi etkin bir biçimde tedavi etme potansiyeli bulunan yeni antiviral tedavileri önerebilir. Bunlar genellikle önceki tedavilerin yan etkilerini içermez. Hepatit A'nın da tedavisi bulunmaktadır ancak genellikle bu hastalık kendiliğinden iyileşir.

Dinlenme ve Sıvı Alımı: Çoğu Hepatit A hastası herhangi bir tedaviye gerek duymaz. Bu tip hepatit genellikle birkaç hafta ya da ay içinde kendiliğinden geçer. Doktorunuz bol miktarda dinlenme ve su tüketmenizi önerirken alkol tüketiminin iyileşme sürecini yavaşlatabileceğini belirtebilir. Akut hepatit B de genellikle birkaç ay sürer ve nadiren tedavi gerektirir ya da belirti göstermez. Doktorlar vücudunuzun virüsle mücadelesine yardımcı olmak için bolca dinlenme, yeterli sıvı alımı ve dengeli bir beslenme programını önerir. Nadir de olsa bazen Hepatit A veya akut hepatit B hastalarında ciddi semptomlar görülür ve tıbbi müdahale gereklidir. Eğer sürekli kusma ya da ishal gibi durumlar yaşarsanız doktorunuz vücudunuzdaki sıvı seviyelerini arttırmak amacıyla intravenöz (IV) sıvı takviyesi için kısa süreli hastane yatışını önerebilir. Hepatit Tedavisinde Antiviral İlaç: Uzun süreli veya kronik hepatit B ya da hepatit C rahatsızlıklarının tedavisinde doktorlar genellikle antiviral ilaçları tercih eder. Yeni yapılan araştırmalar, modern antiviral ilaçların daha etkili olduğunu ve eski tedavi yöntemlerine kıyasla daha az yan etkiye yol açtığını ortaya koyar. Doktorunuz hepatit B ya da C hastalıkları için tedavi önerirken bir dizi faktörü değerlendirir ve bu değerlendirme viral enfeksiyonun akut ya da kronik oluşu ve karaciğerdeki hasarın boyutu gibi unsurları içerir. Hepatit B Tedavisinde Antiviral İlaç: Eğer virüs vücudunuzda 6 aydan uzun süre kalırsa doktorlar genellikle kronik hepatit B hastalarına antiviral ilaçları tavsiye eder. Antiviral ilaçlar virüsün çoğalmasını engeller, kendini kopyalamasını durdurur ve ayrıca gelecekte karaciğer hasarı gelişmesini önleyebilir. Mevcut ilaçlar düşük riskli ciddi yan etkilerle birlikte hepatit B'yi tedavi edebilir. Doktorlar genellikle tedavi uygulanmazsa hepatit B virüsünün zaman içerisinde karaciğere ciddi zarar verme ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu tespit ettiklerinde bu ilaçları reçete eder. Kronik hepatit B hastalarının karaciğer hasarını önlemek üzere hayatları boyunca antiviral ilaç kullanmaları gerekebilir. Çeşitli farklı antiviral ilaç türleri bulunmakta olup doktorunuz belirti, genel sağlık durumu ve tanı test sonuçlarına göre size en uygun olanını önerir. Hepatit C Tedavisinde Antiviral İlaç: Hepatit C hastaları için antiviral ilaçların tedavi edici hedefi virüsün çoğalmasını durdurmak ve kan dolaşımından tamamen yok etmektir. Eğer Hepatit C virüsü vücutta altı aydan uzun süre kalırsa bu enfeksiyon kronikleşmiş sayılır. Tedaviye başvurulmazsa akut hepatit C taşıyan birçok kişi, hastalığın kronik evresine geçiş yapar. Doktorunuz genotip testi olarak bilinen bir kan analizinin sonuçlarına dayanarak hangi antiviral ilacın veya ilaç kombinasyonunun uygulanacağına karar verir. Hepatit A, B & C Tedavisinde Ameliyat: Viral hepatitin neden olduğu ciddi karaciğer hasarı veya siroz durumunda eğer hasar antiviral ilaçların işlevsiz kalmasına yol açacak düzeyde ya da skarlar organın işlevini kaybetmesine neden olacak derecede ise doktorlar karaciğer naklini tavsiye edebilir. Karaciğer Nakli: Karaciğer nakli bir hastanın hasar görmüş karaciğerini sağlıklı bir organla yer değiştirme işlemidir. Sağlıklı bir birey, 'canlı verici' olarak adlandırılır ve karaciğerinin bir kısmını bağışlayabilir. Hem vericinin hem de alıcının aynı kan grubuna ait olması gerekir ve karaciğerlerin büyüklükleri benzer olmalıdır. Bu şartlar yerine getirildiğinde çoğu kişi transplantasyonun ardından tamamen işlevsel bir karaciğere kavuşur.

KAYNAK:

"
Anti HCV Testi Fiyatları 2024 | Galen

Anti HCV Testi Fiyatları 2024 | Galen

Anti HCV Testi

Anti hcv testi, en çok uygulanan testlerden biri olduğunu söyleyebiliriz. Kaliteli ve kurumsal kimlikli sağlık merkezlerince uygulanan anti HCV testi uzman doktor ve yardımcı ekibi tarafından uygulandığından başarılı neticeler sunar.

Başta kan bağışçıları olmak üzere Hepatit C hastalığı şüphesi, taşıyan bireylerde bu test uygulanıyor. Bu test üzerinden Hepatit C hastalığı kolay ve etkin bir biçimde tespit edilebiliyor. Bu sağlık sorunu ölümcül hastalıklar listesinde yer alıyor. Bu nedenle de Dünya Sağlık Örgütü tarafından da takip ediliyor.

Anti HCV Nedir?

2024 anti hcv testi tanımlaması özet olarak, daha çok Hepatit C hastalığı takibinde uygulanan bir test türüdür. Özel ve hijyenik laboratuvar ortamında uygulanan bu test sayesinde Hepatit C belirtileri daha hızlı bir şekilde gözlemlenebilir. Bireyde hepatit c belirtileri olup olmadığı maksimum 24 saat içerisinde tespit edilebilir.

Anti HCV Testi Nasıl Yapılır?

Online olarak anti HCV test kesintisiz olarak yaptırılabilir. Bu test doğrudan hekim tarafından yapılabileceği gibi bu alanda gerekli donanımlara sahip olan sağlık personeli tarafından da yapılabilir. Testten başarılı sonuç elde edilmesi için öncelikle bireylerin ilgili doktor talimatlarına harfiyen uyması son derece önemlidir.

Test öncesinde yapılması ve yapılmaması gerekenler hakkında doktor üzerinden ön bilgiler alınmalıdır. Anti HCV Hepatit C belirleme testinde öncelikle bireyden düşük oranda kan numunesi alınır.

Alınan bu numune doğrudan hastane ortamında özel mikroskop cihazları üzerinden incelenir. Bu işlem genellikle birkaç dakika kadar sürebilir. Sonrasında bireyde Hepatit C belirtisi olup olmadığı gözlemlenebilir.

Anti HCV Testi Neden Yapılır?

Bu testin yapılış amacı Hepatit C hastalığının olup olmadığının tespit edilmesidir. Dolaysıyla anti HCV test yaptırılmadan bu hastalık belirtisinin vücut içerisinde oluşup oluşmadığı anlaşılamaz.

Diğer test ve tetkikler üzerinden hastalık belirtileri gözlemlenemez. Hepatit C, doğrudan karaciğerde iltihaplanmaya sebep olan bakteriyel türü bir sağlık sorunudur.

İlginizi Çekebilir Tiroglobulin Testi

Dolaysıyla bu hastalığın erken sürede tedavi edilmemesi beraberinde ölümcül vakalara dahi neden olabilir. Bu test üzerinden ise hepatit c bulgularına daha erken sürede ulaşım sağlanır.

Bu kapsamda zamandan da tasarruf yapılabilir. Çünkü hepatit c hastalığında zamanlamanın doğru bir şekilde kullanılması hasta sağlığının korunması açısından hayati bir önem arz ediyor.

Anti HCV Pozitif Ne Anlama Gelir?

Merak edildiği üzere anti HCV test pozitif çıkması durumunda bireyde hepatit c bulgusu olduğu anlamına gelir. Yani test sonucu +olması hastalık belirtisi olduğunu gösterir.

Sonucun negatif çıkması ise hastada hepatit c belirtisi olmadığı anlamına gelir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan bazı araştırmalar neticesinde ülkemizde hepatit c vakaları ortalama olarak %1,5 oranında görüldüğü gözlemlenmiştir.

Bu sağlık sorunu erken sürede tedavi edilemediği takdirde ayrıca siroz,verem ve daha birçok farklı türden hastalıklara da zemin hazırlıyor. Bu bakımdan hepatit c şüphesi duyulan ve önceki dönemlerde de bu hastalığa maruz kalmış bulunan bireylerin mutlaka hızlı bir şekilde doktora başvurması ve bu testi yaptırması tavsiye edilir.

Anti HCV Negatif Ne Anlama Gelir?

Testin negatif çıkması hepatit c hastalığının söz konusu olmadığını gösterir. Bugün anti HCV test yaptıranlar testten son derece memnun kaldığını dile getiriyor.

Bu test sayesinde hepatit c hastalığı endişesinden de kalıcı olarak kurtulabilirsiniz. Hepatit c, günlük yaşamı olumsuz yönde etkileyen bir hastalıktır. Uzun süreli olarak etkili olduğunda iş ve sosyal hayatı da ciddi anlamda negatif yönde etkiler.

Bu sağlık sorunu geçmiş yıllara oranla bugün genç yaş kuşaklarında da görülebiliyor. Sinsi bir işleyişe sahip olduğundan belirtileri genellikle hemen fark edilmez.

Fakat test yapılarak bu süreç çok daha kısaltılabilir. Kaliteli sağlık merkezi sitesinden 7/24 online olarak randevu alınabilir. Ayrıca test hakkında merak edilen diğer ayrıntılarda da online destek hizmetleri üzerinden detaylı olarak bilgi alınabilir.

İlginizi Çekebilir Anti DS DNA Testi Anti HCV Testi Kaç Günde Çıkar?

En kaliteli testlerden olan anti HCV test sonucu genellikle en fazla 24 saat içerisinde çıkar. Fakat bu süreç sağlık merkezleri arasında da farklılık gösterebilir. Birçok merkezlerde 48 saat aralığında da test sonucu çıkabilir. Bu duruma birçok etkenler sebep gösterilebilir.

Kullanılan malzemelerin yetersizliği, laboratuvar ortamının konforlu olmaması, deneyimli kadroların yetersiz olması gibi etkenler söz konusu olabilir. Test sonucu süresi hakkında ayrıca sağlık merkezi kurumsal web sitesi üzerinden de güncel bir şekilde bilgiler alınabilir.

Anti HCV Testi Aç Karnına mı Yapılır?

Bu testin en temel özelliklerinden biri de her yaştan bireylere uygulanmasıdır. Dolaysıyla yaş ve cinsiyet farkı söz konusu olmadan herkes anti HCV testi yaptırabilir. Bu testin aç veya tok karnına uygulanması doğrudan doktor tarafından kararlaştırılır.

Bireylerin genel sağlık durumu, kullanmak zorunda kaldığı tıbbi ilaçlar test öncesinde aç veya tok karnına kalmasında rol üstlenir. Dolaysıyla bu ayrıntı hakkında yalnızca doktorunuzdan bilgi alabilirsiniz.

Anti HCV Testi Fiyatları 2024

Diğer test türlerinde olduğu gibi anti HCV testi fiyatı da her dönem doğrudan Sağlık Bakanlığı tarafından alınan kararlar doğrultusunda belirleniyor. Dolaysıyla 2024 döneminde de bu testten en iyi fiyat tarifesi üzerinden güvenle faydalanabilirsiniz.

Bu testi tercihiniz doğrultusunda devlet ve özel hastaneler, sağlık ocakları ve kaliteli özel sağlık merkezleri üzerinden yaptırabilirsiniz. Özel sağlık merkezlerini tercih etmek istediğinizde doğrudan kurumun resmi sitesinden online olarak da randevu oluşturabilirsiniz.

Bu testin fiyatı ayrıca sağlık merkezi web sitesi üzerinden de güncel olarak yayınlanıyor. Bu kapsamda testi yaptırmadan önce fiyatı hakkında ön bilgi elde edebilirsiniz.

Hepatit C hastalığından herhangi bir belirti taşımanız durumunda panik yapmanıza gerek yoktur. Doktorunuzla görüşüp testi yaptırmanız ve akabinde ise etkili tedavi yöntemleri almanız yeterlidir.

İlginizi Çekebilir Prolaktin Testi

Bugün geliştirilen tanı ve tedavi yöntemleriyle hepatit c hastalığı artık daha kolay bir şekilde tedavi ediliyor. Anti hcv testi fiyatları 2024 hakkında bilgi almak için bizlere hemen ulaşabilirsiniz.

"
Hepatit C – HİPOKRAT LABORATUVARLARI

Hepatit C – HİPOKRAT LABORATUVARLARI

Hepatit C Virus (HCV) Enfeksiyonu, Hepatit C virusu olarak adlandırılan bir virusun neden olduğu bir karaciğer hastalığıdır. Özellikle bu virus ile enfekte olan kan ve kan ürünlerinin kullanımı sonucu bulaşır.

Akut dönemlerde klinik belirti ve bulguları çoğu kez fark edilmediği için hastalık ayaktan geçirilir ve bu dönemde tanı konabilme olasılığı son derece düşük olur. Hastalık erken dönemde fark edilmediğinden hastaların %80-85’inde HCV virusu kalıcı hale gelir ve hastalık kronikleşir. Erken dönemde fark edilen hastalar için uygulanan tedavi ile hastalık tamamen kontrol altına alınabilir. Kronik dönemde HCV hastalarına yönelik tedavinin amacı, karaciğer dokusu ve kandaki virus sayısını azaltmak, karaciğer dokusunda virusun neden olduğu ya da olacağı hasarı azaltmak ve önüne geçmektir. Böylece kronik HCV hastalarında ileri yıllarda ortaya çıkabilecek olan siroz ya da karaciğer kaynaklı kanserin önüne geçilmiş ya da bu olasılık azaltılmış olur.

[fusion_builder_container hundred_percent=”yes” overflow=”visible”][fusion_builder_row][fusion_builder_column type=”1_1″ background_position=”left top” background_color=”” border_size=”” border_color=”” border_style=”solid” spacing=”yes” background_image=”” background_repeat=”no-repeat” padding=”” margin_top=”0px” margin_bottom=”0px” animation_type=”” animation_speed=”0.3″ animation_direction=”left” hide_on_mobile=”no” center_content=”no” min_height=”none”][fusion_toggle title=”Hepatit C VİRUSU NASIL BULAŞIR?” open=”no”]
Hepatit C virusu özellikle virusu taşıyan kan ve kan ürünlerinin kullanımı ile bulaşır. Az oranda cinsel yoldan bulaş söz konusudur. %5-6 oranında HCV hastası annelerin bebeklerine doğum esnasında virusu bulaştırabildikleri saptanmıştır.[/fusion_toggle]
[/fusion_builder_column][fusion_builder_column type=”1_1″ background_position=”left top” background_color=”” border_size=”” border_color=”” border_style=”solid” spacing=”yes” background_image=”” background_repeat=”no-repeat” padding=”” margin_top=”0px” margin_bottom=”0px” animation_type=”” animation_speed=”0.3″ animation_direction=”left” hide_on_mobile=”no” center_content=”no” min_height=”none”][fusion_toggle title=”DÖVME, AKAPUNKTUR VE PİERCİNG GİBİ UYGULAMALAR RİSK TEŞKİL EDER Mİ?” open=”no”]

Bu tür uygulamalar sadece HCV açısından değil, hepatit B virusu, HIV gibi kan ve kan ürünleri ile bulaşabilen enfeksiyonlar için risk teşkil ederler. Bu nedenle uygun asepsi-antisepsi kuralları içinde uygulanması ve hijyenik şartlar gerekmektedir.[/fusion_toggle]

[/fusion_builder_column][fusion_builder_column type=”1_1″ background_position=”left top” background_color=”” border_size=”” border_color=”” border_style=”solid” spacing=”yes” background_image=”” background_repeat=”no-repeat” padding=”” margin_top=”0px” margin_bottom=”0px” animation_type=”” animation_speed=”0.3″ animation_direction=”left” hide_on_mobile=”no” center_content=”no” min_height=”none”][fusion_toggle title=”DOĞUM SIRASINDA Hepatit C VİRUS ENFEKSİYONU BULAŞABİLİR Mİ?” open=”no”]

HCV enfeksiyonu doğum esnasında bebeğe bulaşabilen bir enfeksiyondur. Bulaş riski %5 dolayında olup, annede bulunan HCV sayısı (vrius yükü) ile bulaş riski artış göstermektedir.[/fusion_toggle]

[/fusion_builder_column][fusion_builder_column type=”1_1″ background_position=”left top” background_color=”” border_size=”” border_color=”” border_style=”solid” spacing=”yes” background_image=”” background_repeat=”no-repeat” padding=”” margin_top=”0px” margin_bottom=”0px” animation_type=”” animation_speed=”0.3″ animation_direction=”left” hide_on_mobile=”no” center_content=”no” min_height=”none”][fusion_toggle title=”HCV HASTASI İLE AYNI EVDE YAŞAM BULAŞ RİSKİNİ ARTIRIR MI?” open=”no”]

Hepatit C Virus enfeksiyonu her nekadar kan ve kan ürünü ile bulaşmakta ve az da olsa cinsel yoldan bulaş görülse de, aynı evde yaşayan insanlarda da bulaşın olabildiği saptanmıştır. Bu durum hastalara ait kişisel eşyaların ortak kullanımının bir sonucu olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle HCV pozitif bir hasta ile bir arada yaşayan kişiler aynı kişisel eşyaları, kaşık, çatal ve bardağı paylaşmamalıdır. Ancak HCV’li bir hasta ile aynı evde yaşamak diğer yaşam düzenini değiştirmeyi gerektiren bir durum değildir. Bulaşık, banyo ya da çamaşır temizliği için ayrı bir önlem alınması gerekmez.[/fusion_toggle]

[/fusion_builder_column][fusion_builder_column type=”1_1″ background_position=”left top” background_color=”” border_size=”” border_color=”” border_style=”solid” spacing=”yes” background_image=”” background_repeat=”no-repeat” padding=”” margin_top=”0px” margin_bottom=”0px” animation_type=”” animation_speed=”0.3″ animation_direction=”left” hide_on_mobile=”no” center_content=”no” min_height=”none”][fusion_toggle title=”BAŞKA HANGİ UYGULAMALAR HCV BULAŞI İÇİN RİSK TEŞKİL EDER?” open=”no”]

Damar içi uyuşturucu bağımlılığı ve ortak enjektör kullanımı,

Korunmasız cinsel ilişki ve birden fazla partner

Hemofili hastası olup trombosit süspansiyonu ya da taze donmuş plazma kullanım zorunluluğu

Organ transplant alıcıları

Uygun olmayan şartlarda yapılan her türlü cerrahi işleme maruz kalanlar

Riskli alanlarda yapılan dövme, akapunktur ve piercing uygulamaları

Uygun olmayan şartlarda yapılan diş çekimi ya da diğer cerrahi girişimler vb.[/fusion_toggle]

[/fusion_builder_column][fusion_builder_column type=”1_1″ background_position=”left top” background_color=”” border_size=”” border_color=”” border_style=”solid” spacing=”yes” background_image=”” background_repeat=”no-repeat” padding=”” margin_top=”0px” margin_bottom=”0px” animation_type=”” animation_speed=”0.3″ animation_direction=”left” hide_on_mobile=”no” center_content=”no” min_height=”none”][fusion_toggle title=”Hepatit C VİRUSU BULAŞTIKTAN SONRA NE KADAR ZAMANDA ORTAYA ÇIKAR?” open=”no”]

Hepatit C Virus enfeksiyonu virus bulaşından yaklaşık 15 gün ile 180 gün arasında ortaya çıkar. Hastaların çoğu bulaşın ne zaman ve nereden gerçekleştiğini merak ederler. Hastalığın ilk tespit edildiği anda bulaş kaynağı ve zamanını tespit edebilmek çoğu kez mümkün değildir. Öncelikli olarak kan ya da kan transfüzyon öyküsü, damar içi uyuşturucu kullanımı, dövme, piercing uygulamaları , kanamaya neden olan ciddi vücut travmaları, geçirilmiş küçük ya da büyük cerrahi operasyonlar araştırılmalıdır. Bunun dışında korunmasız cinsel ilişki de bulaş için kaynak teşkil etmiş olabilir.[/fusion_toggle]

[/fusion_builder_column][fusion_builder_column type=”1_1″ background_position=”left top” background_color=”” border_size=”” border_color=”” border_style=”solid” spacing=”yes” background_image=”” background_repeat=”no-repeat” padding=”” margin_top=”0px” margin_bottom=”0px” animation_type=”” animation_speed=”0.3″ animation_direction=”left” hide_on_mobile=”no” center_content=”no” min_height=”none”][fusion_toggle title=”BÜTÜN Hepatit C VİRUSLARI AYNI MIDIR? GENOTİP TAYİNİ YAPMAK GEREKLİ MİDİR?” open=”no”]

Bütün Hepatit C Virusları aynı genotipe sahip değildir. Tedavi edilmesi planlanan hastalarda virusun genotip tayinini yapmak tedavi süresi ve olası yanıtın belirlenmesi açısından önemlidir. Genotip 2 ya da 3’e sahip viruslar, genotip 1’e oranla daha kısa sürede tedavi yanıtı oluşturmakta ve daha yüz güldürücü sonuçlar alınmaktadır. Genotip 1 hastaların tedavi yanıtları daha düşüktür.[/fusion_toggle]

[/fusion_builder_column][fusion_builder_column type=”1_1″ background_position=”left top” background_color=”” border_size=”” border_color=”” border_style=”solid” spacing=”yes” background_image=”” background_repeat=”no-repeat” padding=”” margin_top=”0px” margin_bottom=”0px” animation_type=”” animation_speed=”0.3″ animation_direction=”left” hide_on_mobile=”no” center_content=”no” min_height=”none”][fusion_toggle title=”Hepatit C VİRUS ENFEKSİYONLU HASTALARDA HANGİ TESTLERE BAKILMALIDIR?” open=”no”]

Hepatit C Virus enfeksiyonlu hastalar periyodik olarak Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanına muayene olmalı ve kendilerinden istenen bazı testleri doktorun ön gördüğü şekilde tekrarlamalıdırlar. Bu testler içinde karaciğer fonksiyon testleri, hepatit C virus antikorları ve viral yük, rutin biyokimya testleri, idrar analizi, ultranosografi ve bazı özel kan testleri olabilir. Ancak bunların çeşidi, hangi sıklıkta hangisine bakılacağı konusu hekimin kararına göre değişir.[/fusion_toggle]

[/fusion_builder_column][fusion_builder_column type=”1_1″ background_position=”left top” background_color=”” border_size=”” border_color=”” border_style=”solid” spacing=”yes” background_image=”” background_repeat=”no-repeat” padding=”” margin_top=”0px” margin_bottom=”0px” animation_type=”” animation_speed=”0.3″ animation_direction=”left” hide_on_mobile=”no” center_content=”no” min_height=”none”][fusion_toggle title=”KARACİĞER İĞNE BİYOPSİSİ GEREKLİ MİDİR?” open=”no”]

Karaciğer iğne biyopsisi Kronik HCV hastalarında hastalığın hangi aşamada olduğunu ortaya koyan en gerçekçi testtir. Tedavi öncesi hastalığın durumunu belirlemek için yararlı bilgiler verir. Uygulanacak tedavi sonrası yapılan biyopsi sonuçları da tedaviden elde edilen yararın gösterilmesi açısından önemlidir. Hastalığın erken ya da geç dönemleri en doğru şekilde karaciğer iğne biyopsisi ile anlaşılır.[/fusion_toggle]

[/fusion_builder_column][fusion_builder_column type=”1_1″ background_position=”left top” background_color=”” border_size=”” border_color=”” border_style=”solid” spacing=”yes” background_image=”” background_repeat=”no-repeat” padding=”” margin_top=”0px” margin_bottom=”0px” animation_type=”” animation_speed=”0.3″ animation_direction=”left” hide_on_mobile=”no” center_content=”no” min_height=”none”][fusion_toggle title=”KARACİĞER İĞNE BİYOPSİSİ TEHLİKELİ BİR İŞLEM MİDİR?” open=”no”]

Karaciğer iğne biyopsisi deneyim sahibi kişi ya da kişiler tarafından yapıldığı taktirde tehlikeli bir yöntem değildir. Yöntemin esası hijyenik şartlarda cilt altının uyuşturulması sonrasında steril bir iğne ile koltuk altı orta hatta yaklaşık 8 ve 9. kaburga arasından girilip karaciğer dokusundan bir iğne ucu kadar parça alınması işlemine dayanır. Bu işlem esnasında hastalar çok hafif bir ağrı hissedebilirler. Nefesini tutması ve hareketsiz olması bu ağrıyı ortadan kaldırır. İşlem sonrasında hastalar sırtüstü birkaç saat yatırılır. Uygulama yerine buz torbası konarak kanama kontrolü gerçekleştirilir. Hastalar birkaç saatlik dinlenmenin ardından ayaktan tekrar günlük hayatına dönerler.[/fusion_toggle]

[/fusion_builder_column][fusion_builder_column type=”1_1″ background_position=”left top” background_color=”” border_size=”” border_color=”” border_style=”solid” spacing=”yes” background_image=”” background_repeat=”no-repeat” padding=”” margin_top=”0px” margin_bottom=”0px” animation_type=”” animation_speed=”0.3″ animation_direction=”left” hide_on_mobile=”no” center_content=”no” min_height=”none”][fusion_toggle title=”KARACİĞER İĞNE BİYOPSİSİ ÖNCESİ HEKİM BENİ BİLGİLENDİRİR Mİ?” open=”no”]

Evet. Bu işlem öncesinde size “Onay Formu” adı altında bir belge imzalatılır. Bu belgeyi imzalatırken, hekim yapılacak işlem hakkında size ayrıntılı bilgi verir. Ne yapmanız gerektiği, işlemin ne kadar süreceği, nasıl bir yöntem izleneceği tek tek açıklanır. Siz tamamen bilgilendikten ve işlemin yapılmasını kabul ettikten sonra onay formu imzalatılır ve biyopsi işlemi gerçekleştirilir.[/fusion_toggle]

[/fusion_builder_column][fusion_builder_column type=”1_1″ background_position=”left top” background_color=”” border_size=”” border_color=”” border_style=”solid” spacing=”yes” background_image=”” background_repeat=”no-repeat” padding=”” margin_top=”0px” margin_bottom=”0px” animation_type=”” animation_speed=”0.3″ animation_direction=”left” hide_on_mobile=”no” center_content=”no” min_height=”none”][fusion_toggle title=”AKUT HCV HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR” open=”no”]

Hastalığın klinik belirti ve bulguları çoğunlukla fark edilmeyecek düzeyde hafif ya da belli belirsizdir. Erken dönemde az sayıdaki hastalarda akut viral hepatit bulguları ile karşılaşılabilir. Bunlar arasında halsizlik, güçsüzlük, iştahsızlık, baş ağrısı, hafif eklem ağrısı, bulantı, sağ-üst yan ağrısı, idrar renginde koyulaşma, göz aklarında sararma, yemeklere karşı tiksinme hissi ve çabuk yorulma hissi ortaya çıkabilir. Bu bulgulara sahip hastalar herhangi bir sağlık kurumuna başvurmalıdır.[/fusion_toggle]

[/fusion_builder_column][fusion_builder_column type=”1_1″ background_position=”left top” background_color=”” border_size=”” border_color=”” border_style=”solid” spacing=”yes” background_image=”” background_repeat=”no-repeat” padding=”” margin_top=”0px” margin_bottom=”0px” animation_type=”” animation_speed=”0.3″ animation_direction=”left” hide_on_mobile=”no” center_content=”no” min_height=”none”][fusion_toggle title=”KRONİK Hepatit C VİRUS HASTALIĞI NEDİR” open=”no”]

Kronik HCV, hastalığın başlangıcından itibaren 6 (altı) aydan daha fazla süre devam eden hastalık tablosuna verilen isimdir.[/fusion_toggle]

[/fusion_builder_column][fusion_builder_column type=”1_1″ background_position=”left top” background_color=”” border_size=”” border_color=”” border_style=”solid” spacing=”yes” background_image=”” background_repeat=”no-repeat” padding=”” margin_top=”0px” margin_bottom=”0px” animation_type=”” animation_speed=”0.3″ animation_direction=”left” hide_on_mobile=”no” center_content=”no” min_height=”none”][fusion_toggle title=”KRONİK HCV HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR” open=”no”]

Kronik HCV hastalarında belirti ve bulgular daha silik ancak süreklilik kazanır. Bu silik belirtiler zaman içinde giderek artış gösterir. Hastaların çoğunluğunda devam eden bir halsizlik söz konusudur. Çabuk yorulma, güçsüzlük, sağ-üst yan ağrısı bulunabilir. Hastaların büyük bir kısmında herhangi bir şikayet bulunmayabilir.[/fusion_toggle]

[/fusion_builder_column][fusion_builder_column type=”1_1″ background_position=”left top” background_color=”” border_size=”” border_color=”” border_style=”solid” spacing=”yes” background_image=”” background_repeat=”no-repeat” padding=”” margin_top=”0px” margin_bottom=”0px” animation_type=”” animation_speed=”0.3″ animation_direction=”left” hide_on_mobile=”no” center_content=”no” min_height=”none”][fusion_toggle title=”SİROZ GELİŞTİĞİNİ NASIL ANLAYABİLİRİM” open=”no”]

Siroz kronik HCV hastalığnın ileri dönemlerinde ortaya çıkan karaciğer dokusunun giderek tahrip olmasından kaynaklanan bir klinik durumdur. Siroz gelişimi uzun bir süre içinde gerçekleşir ve bu sürenin büyük bir bölümünde hastalığa ait önemli bulgulara rastlanmayabilir. Hastalarda çoğu kez halsizlik ve yorgunluk bulunur. Hastalar arasında bu durum kanıksandığı için ilerleyen bu süreç gözden kaçabilir. Hastalığın ileri dönemlerinde vücutta kırmızı damar lekeleri, avuç içlerinde kızarmalar, karında şişlik, el ve ayaklarda ödem adı verilen şışlikler, ciltte incelme, kuruma gibi belirti ve bulgular ortaya çıkar.[/fusion_toggle]

[/fusion_builder_column][fusion_builder_column type=”1_1″ background_position=”left top” background_color=”” border_size=”” border_color=”” border_style=”solid” spacing=”yes” background_image=”” background_repeat=”no-repeat” padding=”” margin_top=”0px” margin_bottom=”0px” animation_type=”” animation_speed=”0.3″ animation_direction=”left” hide_on_mobile=”no” center_content=”no” min_height=”none”][fusion_toggle title=”KRONİK HCV HASTALARI NEDEN DÜZENLİ TAKİP EDİLMELİDİR” open=”no”]

Hastalık çoğunlukla sinsi seyir göstermektedir. Karaciğer dokusunda ortaya çıkan tahribat erken dönemde fark edildiğinde kullanılabilecek ilaçlarla bu olumsuz gidiş kontrol altına alınabilmektedir. Ancak bu durum gözden kaçtığında hastalarda ilerleyici bir karaciğer hasarı ortaya çıkabilir. Bu nedenle hastaların düzenli olarak kontrollerini yaptırmaları, hekimin kendisinden yaptırmasını uygun gördüğü testleri yaptırması ve gerektiğinde tedaviyi kullanması gerekmektedir.[/fusion_toggle]

[/fusion_builder_column][fusion_builder_column type=”1_1″ background_position=”left top” background_color=”” border_size=”” border_color=”” border_style=”solid” spacing=”yes” background_image=”” background_repeat=”no-repeat” padding=”” margin_top=”0px” margin_bottom=”0px” animation_type=”” animation_speed=”0.3″ animation_direction=”left” hide_on_mobile=”no” center_content=”no” min_height=”none”][fusion_toggle title=”KRONİK HCV HASTALARINDA SİROZ GELİŞİMİ Nİ HIZLANDIRAN RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR” open=”no”]

Kronik HCV’li hastaların karaciğer dokusunda ortalama 20-30 yıllık bir süre içinde siroz gelişebilecek değişiklikler ortaya çıkar. Ancak bu süreç bazen çok daha uzun sürebilmektedir. Bazı hastalarda da siroza gidiş daha hızlı olabilir. Hastalarda siroz gelişimine neden olan faktörler arasında ileri yaş, alkol kullanımı, madde bağımlılığı ve beraberinde bir başka karaciğer hastalığı (kronik HBV, alkolik karaciğer hastalığı, yağlı karaciğer vb) bulunması etkili olmaktadır. Bunun dışında sigara ve tütün kullanımı ile erkek cinsiyette siroz gelişiminin daha yaygın olduğu gösterilmiştir.[/fusion_toggle]

[/fusion_builder_column][fusion_builder_column type=”1_1″ background_position=”left top” background_color=”” border_size=”” border_color=”” border_style=”solid” spacing=”yes” background_image=”” background_repeat=”no-repeat” padding=”” margin_top=”0px” margin_bottom=”0px” animation_type=”” animation_speed=”0.3″ animation_direction=”left” hide_on_mobile=”no” center_content=”no” min_height=”none”][fusion_toggle title=”KRONİK HCV HASTALARINDA KARACİĞER KANSERİ GELİŞEBİLİR Mİ? HANGİ FAKTÖRLER BU GELİŞİMİ HIZLANDIRIR?” open=”no”]

Kronik HCV hastalarında ileri yıllarda karaciğer kanseri gelişme riski söz konusudur. Bu durum özellikle siroz gelişiminin ardından ya da bağımsız olarak ortaya çıkabilir. Bazı faktörler siroz gelişiminde olduğu gibi kronik HCV hastalarında karaciğer kanser gelişimini hızlandırabilir. Bunlar, alkol kullanımı, hastalarda siroz bulunması, ileri yaş ve madde bağımlılığıdır. Bunun dışında karaciğer kanserinin daha yaygın olarak erkek cinsiyette ortaya çıktığı saptanmıştır.[/fusion_toggle]

[/fusion_builder_column][fusion_builder_column type=”1_1″ background_position=”left top” background_color=”” border_size=”” border_color=”” border_style=”solid” spacing=”yes” background_image=”” background_repeat=”no-repeat” padding=”” margin_top=”0px” margin_bottom=”0px” animation_type=”” animation_speed=”0.3″ animation_direction=”left” hide_on_mobile=”no” center_content=”no” min_height=”none”][fusion_toggle title=”HEPATİT C VİRUSU KARACİĞER DOKUSU DIŞINDA BAŞKA HANGİ SİSTEMLERE ZARAR VEREBİLİR?” open=”no”]

Kronik HCV hastalarında karaciğer dokusunu tutmasına rağmen diğer sistemlerde de etkilerini gösterebilir. Karaciğer tutulumunun yanı sıra kronik HCV hastalarında metabolik bozukluklara bağlı olarak Diabetes Mellitus adı verilen şeker hastalğına yatkınlık artar. Bunun dışında bazı otoimmün hastalıklar ve romatizmal hastalıkların görülme olasılığı artış gösterir.[/fusion_toggle]

[/fusion_builder_column][fusion_builder_column type=”1_1″ background_position=”left top” background_color=”” border_size=”” border_color=”” border_style=”solid” spacing=”yes” background_image=”” background_repeat=”no-repeat” padding=”” margin_top=”0px” margin_bottom=”0px” animation_type=”” animation_speed=”0.3″ animation_direction=”left” hide_on_mobile=”no” center_content=”no” min_height=”none”][fusion_toggle title=”KRONİK HEPATİT C HASTASI OLAN HERKES TEDAVİ EDİLMELİ MİDİR?” open=”no”]

Her hastayı tedavi etmek gerekli değildir. Bazı hastalarda yalnızca anti-HCV pozitifliği mevcut olup, HCV RNA pozitifliğine rastlanmaz. Bu hastaların tedavisine gereksinim duyulmamaktadır. Tedavi için gerekli olan şart, anti-HCV ve HCV RNA pozitifliğidir. Bu hastalara virusun genotip tayini yapılarak tedavi başlatılmalıdır. Bu hastalar için karaciğer iğne biyopsi şartı aranmaz. Bu hastaların tedavisinde iki çeşit ilaç kullanılır.[/fusion_toggle]

[/fusion_builder_column][fusion_builder_column type=”1_1″ background_position=”left top” background_color=”” border_size=”” border_color=”” border_style=”solid” spacing=”yes” background_image=”” background_repeat=”no-repeat” padding=”” margin_top=”0px” margin_bottom=”0px” animation_type=”” animation_speed=”0.3″ animation_direction=”left” hide_on_mobile=”no” center_content=”no” min_height=”none”][fusion_toggle title=”AKUT HEPATİT C HASTALARINDA TEDAVİ MÜMKÜN MÜDÜR?” open=”no”]

Evet. Akut HCV hastalarında da karaciğer iğne biyopsi şartı aranmaksızın tedaviye başlanması önerilmektedir. Bu tedavide kronik hastaların tedavisinden farklı olarak yalnızca tek çeşit ilaç kullanılır.[/fusion_toggle][/fusion_builder_column][/fusion_builder_row][/fusion_builder_container]

Enfeksiyon Hastalıklarının Belirtileri – Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi

Enfeksiyon Hastalıklarının Belirtileri – Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi

Hepatit C: Tanı, Belirti ve Tedavisi

Enfeksiyonun belirtileri, sebep olan mikroorganizmaya bağlı olarak çok çeşitlilik gösterir.

Enfeksiyonun en yaygın görülen belirtileri şu şekildedir,

Ateş, Bulantı Kusma İshal Halsizlik, Kas ağrıları. Boğaz ağrısı Burun akıntısı Gece terlemesi Öksürük, Baş ağrısı Deri döküntüsü ve kaşıntı, Sarılık Lenf bezlerinin büyümesi

Ateş
Çevresel sıcaklık değişimlerine rağmen vücut sıcaklığı 37 derece civarında korunur. Vücut ısısının normalin üzerine çıkması ateş olarak tanımlanır. Virüsler, bakteriler, parazitler ve bunların tetiklediği mekanizmalarla ısı regülasyon merkezi etkilenerek ısı yapımı artar. Bu nedenle ateş çoğu kez enfeksiyon hastalıkları ile ilgili bir belirtidir. Ateş ağız, makat ve eklemlerin iç kısmından ölçülebilir. En sık ölçüldüğü yer koltuk altıdır.

Sarılık (Hepatit)
Cilt ve gözlerde sararma yapan hastalıkların başında virütik enfeksiyona bağlı hepatitler gelir.

Viral hepatit, Hepatit A, B, C, D ve E virüslerinin sebep olduğu, karaciğerde hasara neden olan bir enfeksiyon hastalığıdır.

Hepatit A ve E
Hepatit A ve Hepatit E virüsü vücuda ağız yoluyla, özellikle virüs bulaşmış yiyecek ve içeceklerle girer. Belirti göstermeden hastalık geçirilebilir, ancak sarılık ile seyreden ağır formlar da görülebilir.Hijyen ve sağlık koşullarının kötü olduğu ortamlarda kolayca yayılır. Bu hastalıklara herkes yakalanabilir ve hastalığı diğer kişilere bulaştırabilirler. Salgınlar her yerde oluşabilir. Çocukların hijyenik tedbirleri çok iyi bilmemeleri nedeniyle, küçük çocuklar bulaşma açısından daha yüksek risk altındadırlar. Hepatit A, kreş, anaokulu ve okullarda kolayca bulaşabilir. Hepatit A ve E’ den korunmada, ellerin sık sık yıkanması, kontamine olma olasılığı bulunan besinlerin pişirilmesi, suların kaynatılması gibi primer hijyenik önlemler rol alır.

Hepatit A hastalığından tam korunmanın en etkili yolu hepatit A aşısı ile aşılamadır. Hepatit E için aşı mevcut değildir.

Hepatit B
Hepatit B hastalığı, Hepatit B virüsünün neden olduğu karaciğerin ciddi bir enfeksiyon hastalığıdır.Kan yolu ile (kan transfüzyonu, manikür, dövme, piercing, diş tedavisi gibi işlemler esnasında) cinsel yolla ve aile içi yakın temasla hastalık bulaşır.Dünya Sağlık Örgütü Hepatit B virüsünü sigaradan sonra kansere sebep olan en önemli dış etken olarak kabul eder.Akut hastalıkta yorgunluk, halsizlik ve sarılık ile karakterize iş ve güç kaybına neden olan ağır bir tablo oluşur. Genellikle hastaneye yatış, takip ve tedavi gerektirebilir.Hepatit B bulaş sonrası hastaların %10 ’unda kronikleşerek kalıcı olur. Kalıcı formuna kronik hepatit B enfeksiyonu denir. Kronik hepatit B enfeksiyonu olan kişiler virüsü taşırlar ve yakın temasta oldukları aile bireyleri başta olmak üzere çevrelerine hastalığı bulaştırabilirler.Kronik hepatit B siroz ve karaciğer kanserine dönüşebilir. Bu sebeplerle hepatit B taşıyıcılığı saptanmış bireyler sağlıklı görünseler bile mutlaka Enfeksiyon Hastalıkları uzmanı kontrolü altında olmalıdırlar.Hepatit B’ den korunmada Hepatit B aşısı ile aşılama en etkili yoldur.

Hepatit C

Hepatit C hastalığı, Hepatit C virüsünün neden olduğu, karaciğeri etkileyen ciddi bir enfeksiyon hastalığıdır.Hastalık genellikle belirtisiz ya da halsizlik, yorgunluk gibi çok hafif belirtilerle seyreder. Sarılık ile seyreden formu düşük sıklıktadır.

Kan ile bulaşan hepatitlerin %80 ’i Hepatit C’ e bağlıdır. Cinsel ilişki yolu ile geçişi sık görülmemektedir.Hepatit C virüsü bulaş sonrası hastaların %70 ’inde kronik hepatit C’ ye sebep olur, yani kalıcı enfeksiyon oluşur.Hepatit C tanısı için Anti-HCV testi yapılmalıdır. Hastalıktan şüphelenilen durumlarda bazen Anti-HCV testi ile birlikte PCR HCV RNA testlerinin yapılması da gerekebilir.Hepatit C karaciğer sirozunun en önemli sebeplerinden biridir. Bu sebeple Anti-HCV pozitif bireyler mutlaka Enfeksiyon Hastalıkları uzmanı kontrolü altında olmalı ve karaciğer fonksiyon testleri (AST, ALT) ve PCR HCV RNA gibi testler ile sürekli takip edilmelidirler.

Kronik hepatit C tedavi edilmez ise siroza ve karaciğer kanserine neden olabilir.

Kronik hepatit C hastalığının günümüzde artık tedavisi mevcuttur. Hepatit C için henüz bir aşı mevcut değildir. Aşı çalışmaları devam etmektedir.

İshal
Gastroenterit, kusma ve ishale neden olan yaygın bir bağırsak enfeksiyonudur. Bu duruma bakteriler, virüsler ve diğer organizmalar neden olabilir. Bağırsak enfeksiyonları genelde su ve besin kaynaklı meydana gelir. İshal ve kusma şiddetli olur ise vücutta su kaybına yol açabilir . Mikroorganizmaların yayılımı bir kişiden diğerine yakın temas ve hasta kişinin hazırladığı yemeklerden kaynaklı olur. Gastroenterit’e bazen gıda zehirlenmeleri de sebep olabilir. E-coli ve Salmonella gibi gıda zehirlenmesine neden olan bazı bakteri türleri vardır. Shigela bakterileri, Amipli dizanteri, Kolera ve özellikle çocuklarda da görülen Rota virüs enfeksiyonu gibi enfeksiyonlar bağırsak enfeksiyonlarına etken olan enfeksiyonlardır.

Gastroenteritin en sık görülen belirtileri kusma ve ishaldir. Hastaların genelinde mide ağrısı, yüksek ateş ve baş ağrısı şikayetleri de görülür. Bu belirtiler genellikle birkaç gün sürebileceği gibi, bazen bir hafta bile devam edebilir. Şiddetli ishal ve kusma söz konusu ise su kaybı gelişebilir. Su kaybı belirtileri çökük gözler, ağız kuruluğu, dilde paslı görünüm ve az miktarda koyu renkli ve kötü kokulu idrar’dır. Bu gibi durumlarda zaman kaybetmeden hastaneye başvurmalıdır.

Lenf bezlerinin şişmesi
Lenfadenopati, lenf bezlerinin şişerek anormal büyüklüğe ulaşması anlamına gelen tıbbi bir terimdir. Lenf bezleri vücudumuzun savunma sistemine ait organlarıdır. Lenf bezleri baş – boyun, koltuk altı, kasıklar gibi yüzeyel bölgelerde yerleştiği gibi mediasten dediğimiz göğüs boşluğunda ve karın içerisinde de yaygın şekilde bulunur. Ancak anormal bir durum olduğunda büyüme gösterirler. Lenf bezlerinin büyümesine neden olan hastalıklar çok çeşitlidir. Dolayısıyla lenf bezi büyümesi olan birinde altta yatan nedeni bulmak için mutlaka muayene ve sonrasında bir dizi tetkik yapılması gerekir.

Lenfadenopatiye neden olabilecek hastalıklar:

Bakteriyel enfeksiyonlar Viral enfeksiyonlar Mantar enfeksiyonları Paraziter enfeksiyonlar Lenfoproliferatif hastalıklar (lenfomalar, lösemiler) ve kanserler Diğer hastalıklar
Gilead dan Dr. Serhan Sevgi nin 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü mesajı

Gilead dan Dr. Serhan Sevgi nin 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü mesajı

Gilead Medikal Direktörü Dr. Serhan Sevgi'den 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü" mesajı

Gilead Medikal Direktörü Dr. Serhan Sevgi, 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü kapsamında hepatit türleri, belirtileri ve tedavi yöntemleri ile Gilead’ın bu alanda yürüttüğü proje ve katkılarına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı

GİLEAD SCİENCES Haberleri

VHSD'den "B-Connected in Istanbul" toplantısı

Avrupa HIV Test Farkındalığı Haftası Türkiye'de de hayata geçiriliyor

Gilead'dan "Birlikte HIV'den Daha da Güçlüyüz" platformu

Gilead, "Her Şey Karaciğer İçin" bağış programını başlattı

Prof. Dr. Mafalda Oliveira İstanbul’da fikir lideri hekimlerle buluştu

İSTANBUL (AA) - Gilead Medikal Direktörü Dr. Serhan Sevgi, 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü kapsamında hepatit türleri, belirtileri ve tedavi yöntemleri ile Gilead’ın bu alanda yürüttüğü proje ve katkılarına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

Hepatitin en basit haliyle karaciğer iltihaplanması anlamına geldiğini belirten Sevgi, dünyada hepatitin en yaygın nedenin hepatit virüsleri olduğunu bildirdi.

İlaç kullanımı, alkol tüketimi ve karaciğer yağlanmasına bağlı olarak da hepatitin gelişebileceğini aktaran Sevgi, 'A, B, C, D ve E tipleri olarak adlandırılan 5 ana hepatit virüsü bulunuyor. Özellikle B ve C tipleri yüz milyonlarca insanda kronik hastalığa yol açarak ve siroz veya karaciğer kanserine kadar ilerleyebiliyor. Hepatit B, hepatit B virüsünün (HBV) neden olduğu ciddi ancak aşı ile önlenebilir bir karaciğer enfeksiyonudur.' ifadelerini kullandı.

Hepatit B'li yetişkinlerin çoğunun belirti ve semptomlar şiddetli olsa bile tamamen iyileşebildiğini vurgulayan Sevgi, bazı insanlar için ise hepatit B enfeksiyonun kronikleştiğini, altı aydan fazla sürdüğünü belirtti.

Sevgi, bebeklerin ve çocukların kronik (uzun süreli) bir hepatit B enfeksiyonu geliştirme olasılığının daha yüksek olduğunu ifade ederek, 'Virüsle yeni enfekte olan herkes belirti göstermeyebilir, ancak belirti yaşayanlarda yorgunluk, iştahsızlık, mide ağrısı, mide bulantısı ve sarılık görülebilir. Ülkemizde 18 yaş üstü her üç kişiden biri HBV ile karşılaşmıştır ve bu kişilerin sadece yüzde 12’si enfekte olduğunun farkındadır. Bu sebeple tanı almış kişilerin zaman kaybetmeden düzenli kontrol ve tedaviye devam etmesi çok önemli.' açıklamasında bulundu.

- 'Hepatit B, kan veya diğer vücut sıvılarına maruz kalma yoluyla bulaşıyor'

Serhan Sevgi, Hepatit B virüsünün kan veya diğer vücut sıvılarına maruz kalma yoluyla bulaştığını, bu bulaşmanın cinsel temas, iğne, şırınga vb. enjeksiyon ekipmanlarını paylaşma veya doğumda anneden bebeğe şeklinde de gerçekleşebildiğini belirtti.

Sevgi, hepatit B virüsünün en sık bilinen bulaş yollarının kontrol edilmemiş kan ya da kan ürünlerinin kullanımı, sterilize edilmemiş araçlarla tıbbi ya da diş müdahaleleri yapılması, kullanılmış enjektör paylaşımı, tıraş bıçağı, diş fırçası gibi eşyaların paylaşımı, sterilize edilmemiş araçlarla dövme ya da vücut takılarının uygulanması şeklinde sıralanabileceğini ifade etti.

Hepatit C virüsünün ise kontamine kan ve kan ürünlerinin transferi, damar içi madde kullanımı veya cerrahi işlemler esnasında bulaşabildiğini belirten Sevgi, 'Ayrıca cinsel yolla ve anneden bebeğe geçiş de diğer bulaşma yolları arasında yer alıyor. Hepatit C virüsünün bir aşısı bulunmuyor ancak 8 ya da 12 haftalık tedaviler ile hastalığı tamamen vücuttan temizlemek yani kür etmek mümkündür. Ülkemizde karaciğer naklinin ikinci en sık rastlanan sebeplerinden biridir. Kişilerin yaklaşık yüzde 5-25'inde kronik hepatit C ile 10-20 yıl içinde siroz gelişiyor. Bu nedenle düzenli ilaç kullanımı ve hekim kontrolü büyük önem taşıyor.' ifadelerini kullandı.

- Hepatit belirtileri ile tanı ve tedavi süreci

Gilead Medikal Direktörü Sevgi, hepatitin aslında sessiz bir hastalık olduğunu, genelde bulgu vermediğini ve bu nedenle genelde rutin taramalarda ortaya çıktığını ya da hastalık ilerlediğinde bulgu verdiğini bildirdi.

Sevgi, hepatitin belirtilerini 'halsizlik, karın ağrısı, koyu idrar, ateş, eklem ağrısı, iştah kaybı, mide bulantısı, kil renkli dışkı, cildin ve göz bebeklerinin sararması' şeklinde sıraladı.

Hepatit B teşhisinin ise 'hepatit B kan paneli' adında basit bir kan testi ile konulduğunu belirten Sevgi, şunları kaydetti:

'Kişilerin medikal geçmişi, hepatit B olan kişilerle teması ve diğer olası risk faktörleri (ilaç enjeksiyonu ya da dövme için iğne kullanımı gibi) bulunuyorsa mutlaka test yaptırılmasını öneriyoruz. Akut hepatit B için spesifik bir tedavi bulunmuyor, bu nedenle hastaların semptomlarına göre destekleyici tedavi veriliyor. Kronik enfeksiyonu olan kişiler için ise virüsün çoğalmasını durduran çeşitli antiviral ilaçlar bulunuyor. Bu ilaçlarla hasta yaşam kalitesi ciddi anlamda iyileşiyor. Hepatit B tanısı almış kişilerin karaciğer hasarını ya da kanser oluşumunu önlemek için mutlaka düzenli hekim kontrolünde olmalarını öneriyoruz. Düzenli kontrol ve tedaviler sirozun ilerlemesini yavaşlatabilir, karaciğer kanseri riskini azaltabilir ve uzun süreli sağ kalımı iyileştirebilir.

Türkiye’de hepatit B sıklığı yüzde 4,57, hepatit C sıklığı ise yüzde 0,5 olarak biliniyor. Sağlık Bakanlığının 1998 yılından itibaren uyguladığı etkili aşı programı neticesinde hepatit B virüsüyle karşılaşma olasılığının dramatik şekilde düştüğü görülüyor. Türkiye’deki hepatit B sıklığının yüzde 2’nin altına inmesi bekleniyor ancak bu tabii ki aşılama, doğru tanı ve tedavilerle mümkün olacaktır. Bununla beraber Türkiye, yoğun göç alan bir ülke olduğundan bu sayılarda artış yaşanabilir.'

Sevgi, salgın döneminde diğer kronik hastalığı olan kişilerde olduğu gibi kronik hepatit B hastalarının da tedavilerinde aksama olmadan ilaç rapor sürelerinin uzatılması sayesinde tedavilerine devam edildiğini belirterek, 'Bu süreçte hastaneye gidilme sıklığı azaldı. Bu durum hastalarda hastalık evresindeki ilerlemenin tespit edilmesinde aksamalara neden oldu. Takipsiz kalınan dönemde karaciğer kanseri tespitinde ve tedavi yan etki izlemlerinde artış görüldü. Dolayısıyla hepatit hastalarının tedavi sürecinde kontrollerini aksatmamaları son derece önemli.' açıklamasında bulundu.

- 'Hepatit hastalarının kullandığı tedavilerimizi Türkiye’de üretiyoruz'

Gilead Medikal Direktörü Dr. Serhan Sevgi, Gilead olarak dünyada 35, Türkiye’de 15. yılını kutladıklarını ifade ederek, geçmişten bu yana yenilikçi tedaviler geliştirmeye ve hastaları iyileştirmeye odaklandıklarını aktardı.

HIV/AIDS’in ölümcül bir hastalık olmaktan çıkıp kronik bir hastalığa dönüşmesine öncülük ettiklerini belirten Sevgi, hepatit C alanında kandan virüsün tamamen arınmasını sağlayan tedaviyi, hepatit B alanında ise dünyada FDA tarafından en son onaylanan tedaviyi kullanıma sunduklarını belirtti.

Hepatit B ve C’de geliştirdikleri tedavilerin yanı sıra delta hepatit, yağlı karaciğer hastalığı ve primer sklerozan kolanjit gibi karaciğeri etkileyen tedaviler üzerinde de çalışmaya devam ettiklerine değinen Sevgi, şöyle devam etti:

'Ayrıca, hepatitin ülkemizde elimine edilmesi için yürütülen çalışmalarda Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği ve Viral Hepatit Savaş Derneği’ne koşulsuz destek sağladık. Bu çalışmaların temel amacı Türkiye’de hepatit B’nin kısa vadede yayılımını durdurmak, hastalığın progresyonuna engel olarak, yaşam kalitesini iyileştirmek ve uzun vadede eliminasyonunu sağlamaktır. Çalışmaların sonucunda belirlenen yol haritasıyla aksiyonlarımızı alıyor, konuyu paydaşlarımızla takip ediyoruz.

Öte yandan devletimizin Kalkınma Planlarındaki stratejik hedefleri arasında yer alan ilaçta yerelleşmeye de katkı sağlıyoruz. ‘Türkiye için Türkiye’de’ vizyonuyla yola çıkarak yerel üretim iş ortağımızla yerli üretime katkıda bulunuyoruz. En son geliştirdiğimiz hepatit B ve HIV ilaçlarımızı Türkiye’de üretmeye başladık. Yani ülkemizde hepatit hastalarının kullandığı tedavilerimizi Türkiye’de üretiyoruz.'

Sevgi, hepatit B konusunda toplumsal farkındalığı artırmak, düzenli tedavi ve sağlık kontrollerinin önemine dikkati çekmek için başlattıkları HEP VAR farkındalık kampanyası için bir web sitesi (www.hepvar.com) oluşturduklarını kaydetti.

- 64 projeye 860 bin dolar destek sağlandı

Serhan Sevgi, Gilead olarak 2013 yılında başlattıkları 'Hayat Bulan Fikirler' programı ile de araştırmacıların ve sivil toplum kuruluşlarının yenilikçi fikirlerini hayata geçirmesine destek olduklarını belirtti.

Bu yıl, programa 33’ü bilimsel 10’u sosyal olmak üzere toplam 43 başvuru aldıklarını bildiren Sevgi, bağımsız jüri üyelerinden oluşan değerlendirme kurulunun projeleri değerlendirdiğini ve 19 Ekim 2022’de düzenlenecek tören ile ödüllerin sahiplerini bulacağını kaydetti.

Verilen bilgiye göre, Gilead, bugüne kadar HIV, hepatit B, hepatit C, hematoloji, onkoloji ve sistemik mantar enfeksiyonları gibi alanlarda 45’i bilimsel, 19’u sosyal olmak üzere, toplam 64 projeye 860 bin dolar tutarında destek sağladı.

"
Hepatit C Aşısı Fiyatları 2024 | Galen

Hepatit C Aşısı Fiyatları 2024 | Galen

Hepatit C

Hepatit C, doğrudan karaciğeri tahrip ederek ciddi sağlık sorularına ve hatta ölümlere sebebiyet veren hastalık çeşididir.

Günümüzde teknolojik gelişmeler ışığında tıp alanında da birçok yenilikler ve araştırma yöntemleri çıkmıştır. Bu bağlamda hastalık türlerinin araştırılma oranı da arttığından hastalıklar ile ilgili net bilgiler oluşmuştur.

Ciddiye alınması gereken önemli bir hastalık olan hepatit C hastalığı, erken tanı ile kontrol altına alınabilecek bir hastalıktır. Bu nedenle de hastalık hakkında bilinçli olmak hastalığın seyri açısından büyük önem taşır.

Hepatit C Nedir?

Ciddi bir viral yani virüse bağlı bir hastalık olmakla birlikte doğrudan karaciğeri bertaraf eden bir hastalıktır. İlk evrelerinde hafif semptomlarla başlasa da tanısı konulmadığı ve ilerlediği zamanlarda ağırlaşarak daha büyük semptomlar ve sonuçlara kapı aralayabilir.

Diğer hastalık türlerinde olduğu gibi hepatit c hastalığında da zamanında uzmana başvurmak, tanı ve tedavinin önemi son derece büyüktür. Akut ve kronik olarak iki farklı şekilde görüldüğünden tedavi yöntemleri de farklılık gösterebilir.

Hepatit C Hastalığı Nasıl İlerler?

Vücuda girdiği anda doğrudan karaciğere etki eden bir hastalık olduğundan ileri seviyelerde de karaciğer yetmezliğine sebebiyet verir. Miden bulantısı, geçmeyen halsizlik ve yorgunluk, yüksek ateş ve karın ağrısı gibi semptomlar ile kendisini gösterir ve vücut içerisinde hızlı ilerlemeye başlar.

İlk olarak akut hepatit C olarak görülür. Ancak geç teşhis edilmesi ve tedavinin gecikmesi gibi durumlar neticesinde kronik olarak daha ileri seviyelere çıkar. İleri evrelerde ise karaciğer kanseri ve siroz gibi ciddi hastalıklara davetiye çıkarır.

Hepatit C Belirtileri Nelerdir?

Bir karaciğer hastalığı olan hepatit C hastalığının belirtileri de hastalığın akut ya da kronik olması durumuna göre farklılık gösterir. Genellikle 6 ay kadar süren bir hastalık olmakla birlikte 6 ayı geçtiğinde devam ediyor ise kronikleşmeye başlar.

İlginizi Çekebilir CK-MB Testi

Genel olarak hepatit C hastalığının belirtileri, yüksek ateş, yorgunluk, halsizlik, bulantı ve kusma ve kas ağrısı gibi belirtilerdir. Zamanında müdahale edildiğinde virüsün vücutta atılması mümkündür. Ancak zamanında tedavi edilmez ise karaciğerde ciddi hasar meydana gelir.

Hepatit C Nasıl Bulaşır?

Hepatit C hastalığının bulaşmasının en temel yolu kan temasıdır. Enfeksiyonlu kan ile temas etmek, hasta olan kişilerin tıraş makine, tırnak makası ve diş fırçası gibi özel eşyalarını kullanmak, sterilize edilmeyen aletler ile diş tedavisi görmek, damar içi uygulamalar yapılırken iğnenin tek sefer kullanıldıktan sonra atılmaması ve sterilize edilmemesi hastalığın en çok bulaşma nedenleridir.

Hepatit C hastalığı, bilinen aksine hasta olan kişiler ile aynı ortamda aynı havayı solumakla bulaşan bir hastalık değildir. Bulaş için temas gereklidir.

Akut Hepatit C

HCV virüsü ile vücuda giren akut hepatit C, karaciğere hasar vererek karaciğer yetmezliğinin bir numaralı nedenidir. Karaciğerin hasara uğrama süresi 2 hafta ile 36 hafta arasında bağışıklık sistemine göre farklılık gösterir.

Hastanın bağışıklık sistemine göre vücuda giren virüs 6 ay içinde doğru tedavi yöntemleri ile yok olabileceği gibi 6 ay sonra kronik hepatit C olarak daha da ilerleme gösterebilir.

Kronik Hepatit C

Hepatit C virüsünün vücutta ilerlemesi sonrası akut hastalık kronik hepatit C hastalığına dönüşür. Eğer 6 aydan fazla bir sürede karaciğer iltihaplanması meydana gelmiş ise burada kronik hepatit C hastalığından söz etmek mümkündür.

Akut hepatit C hastalığına göre kronik hepatit C daha az oranda görülür. Kronik hepatit C, yıllarca vücut içerisinde ilerlese de semptom görmeden sinsice ilerleyebilir ve karaciğeri büyük bir hasara uğratabilir. Daha sonrasında ise karaciğer kanseri ve siroz hastalıklarına neden olur.

Hepatit C Öldürür mü?

Karaciğerde iltihaplanma yaparak karaciğer kanseri ve siroz gibi ölümle sonuçlanabilecek hastalıklara sebebiyet veren hepatit C hastalığı, 6 aydan fazla sürer ise kronik olarak seyri değişir ve vücut içerisinde hızlı şekilde ilerlemeye başlar.

İlginizi Çekebilir Ürik Asit Testi

Hastalığın kapı araladığı karaciğer yetmezliği, siroz ve karaciğer kanseri gibi hastalıklar ölümcül hastalıklardır. Hepatit C hastalığı tedavi edilmez ise ne yazık ki ölümcül olması kaçınılmazdır.

Bu nedenle de belirtiler ya da şüpheler meydana geldiğinde zaman kaybetmeden uzman doktora başvurulması etkili tedavi için önemlidir.

Hepatit C Taşıyıcısı Nedir?

Vücudunda HVC virüsü olan kişiler aynı zamanda hepatit C taşıyıcısı olarak bilinir. Bu kişilerin çevrelerindeki sağlıklı kişilere virüs bulaştırmaması için büyük çaba sarf etmesi gerekir.

Doktor takiplerine düzenli gitmek, doktorun verdiği ilaçları aksatmadan kullanmak en önemlisi de yılda 2 kez düzenli olarak karaciğer fonksiyonları testi yaptırmaları gereklidir.

HCV RNA PCR Hepatit C Testi

HCV virüsünün yani hepatit C hastalığının vücutta olup olmadığını anlamak için HCV RNA PCR testine ihtiyaç duyulur. Kişiden kişiye değişkenlik gösterse de bu hastalık belli semptomlar ile kendisini gösterir.

Bu süreçte laboratuar tahlil ve tetkikleri ile uzman değerlendirmeleri en doğru tedavi programı için büyük önem taşır. HCV RNA PCR testi de bu önemli testlerden birisidir.

Hepatit C Aşısı Fiyatları 2024

Karaciğer yetmezliği, karaciğer kanseri ve siroz gibi ölümcül hastalıklara neden olan hepatit C, aşı ile durdurulabilir ve etkileri azaltılabilir bir hastalıktır. Günümüzde birçok sağlık kurumunda HCV virüsü aşısı yapılıyor. Ancak her kurumda fiyatlar farklık gösterebilir.

Bu nedenle de hepatit C aşısı yaptırmadan doğru doğrudan kurumdan aşı fiyat bilgisi alınmalıdır. Hepatit c aşısı fiyatları 2024 hakkında bilgi almak için bizlere hemen ulaşabilirsiniz.

"
Hepatit Nedir? Belirtileri, Tanı ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Hepatit Nedir? Belirtileri, Tanı ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Hepatit Nedir? Belirtileri, Tanı ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Hepatit enflamatuvarı bir yanıtın histolojik bulgularına eşlik eden ve karaciğer hücrelerinde hasar ile sonuçlanan bütün bozuklukları kapsayan bir tanımdır. Tüm dünyada yaygın olarak görülen bir karaciğer iltihabı olan hepatit, akut ve kronik olarak sınıflandırılır ve birçok nedeni mevcuttur.

6 aydan kısa süren iltihaplara akut hepatit denir. 6 aydan uzun süren iltihaplara ise kronik hepatit denir ve birçok nedeni mevcuttur:

İlaç ve alkol kullanımı (uyumsuz kullanılan vitaminler, herbal ilaçlar) Viral hepatitler (A, B, D, E, CMV, EM vs.) A ve E hayati akut hepatitlerdendir. Demir ve bakır metabolizma bozuklukları Yağlı karaciğer Otoimmün bozukluk (vücudun kendi dokularına saldırısı)
Hepatit belirtileri nelerdir?

Klinik olarak halsizlik ve yorgunlukla başlayan ve siroza kadar ilerleyebilen bir hastalıktır. Belirtileri arasında kaşıntı, zayıflama, karında şişkinlik, gözlerde ve ciltte sarılık gibi bulguları olabilir. Kronik hepatitlerde siroz ve karaciğer kanseri kaçınılmaz sondur. Zamanla bu tabloya böbrek, solunum yetmezliği ve beyin fonksiyonlarının bozulması eşlik eder.

Hepatit bulaşıcı mıdır?

Bütün hepatitler bulaşıcıdır ancak bulaşma yolları ve bulaşma kapasiteleri farklıdır. A ve E hepatitleri genellikle yiyecek-içecekler yoluyla bulaşırken, B, C, D ve G hepatitleri, kanla ve vücut sıvıları ile bulaş olmuş materyaller yoluyla veya yakın temaslarla geçebilir.

Hepatitin türleri nasıl belirlenir?

Hastalığın semptomları genellikle benzerdir ve hangi tip hepatit olduğunun belirlenmesi ve kesin ayrım yapılabilmesi için kan testi gereklidir. Hepatit etkeninin saptanmasında ELISA yöntemi denen test yöntemi sıklıkla kullanılmaktadır.

Hepatit tedavi yöntemleri

Akut hepatitli kişilere uygulanan özel bir ilaç tedavisi bulunmamaktadır. Ancak kronik hepatit olan kişilerde bazı durumlarda farklı ilaçlar kullanılarak tedavi uygulanabilmektedir.

Hepatitten korunma yolları Hepatit B’den korunma aşı ile mümkündür. Damardan ilaç (uyuşturucu ve benzeri) kullanımından kaçınılmalıdır. Doktor tavsiyesi dışında ilaç ve vitamin kullanılmamalıdır. Aktarlardan ve benzeri yerlerden alınan ot ve bitkilerden uzak durulmalıdır.
Karaciğer Kanseri Belirtileri nelerdir? Tanı ve Tedavisi nasıl yapılır?

Karaciğer Kanseri Belirtileri nelerdir? Tanı ve Tedavisi nasıl yapılır?

Hepatit C: Tanı, Belirti ve Tedavisi

Çoğu insanda primer karaciğer kanseri erken aşamalarında belirti ve semptom göstermediğinden dolayı riskli grupta bulunan HBV veya HCV ile kronik enfeksiyon geçirmiş kişiler, Siroz hastaları, Belirli kalıtsal karaciğer hastalıkları bulunan kişiler, Karaciğerinde yağ birikmesi bulunanlar, aşırı alkol tüketenler mutlaka erken tanı için tetkikleri düzenli olarak yaptırmaları gerekmektedir.

Karaciğer kanseri belirtilerini göstermeye başladığında aşağıdaki belirtileri göstermeye başlayabilir. İstemsiz kilo kaybı İştah kaybı Üst karın ağrısı Bulantı ve kusma Genel zayıflık ve yorgunluk Karın bölgesinde şişme Cildinizin ve göz akınızın sararması (sarılık). Beyaz, kirecimsi dışkı Karaciğer kanseri belirtileri ve semptomları sonrası ne zaman doktora görünmeli?

Yukarıdaki belirtilerden karaciğer kanseri belirtilerinden bir yada birkaçını gözlemliyorsanız ve bunlar sizi kaygılandıracak boyutta ise bunların sebebi enfeksiyon gibi başka bir sebepten dolayı da olabilir. En doğru çözüm doktorunuzdan randevu alıp tanı için gerekli tetkikleri yaptırmanızdır.

Karaciğer kanseri nedenleri nelerdir?

Çoğu karaciğer kanseri vakasında sebep olan etmenler tam olarak belirli değildir. Ancak bazı olgularda, sebep bilinir. Örneğin, belirli hepatit virüslerinin kronik enfeksiyonları karaciğer kanserine sebep olabilir.

Karaciğer kanseri, karaciğer hücrelerinin DNA’sında – vücudunuzdaki her kimyasal işlem için talimatlar veren materyal- değişiklikler (mutasyonlar) oluştuğunda meydana gelir. DNA mutasyonları bu talimatlarda değişikliklere sebep olur. Bir sonuç, hücrelerin kontrol dışı büyümeye başlayıp nihayetinde kanserli hücrelerin oluşturduğu kitle olan tümörü oluşturabilmesidir.

Karaciğer kanseri risk faktörleri nelerdir? HBV veya HCV ile kronik enfeksiyon
Hepatit B virüsü (HBV) veya hepatit C virüsü (HCV) ile kronik enfeksiyon, karaciğer kanseri riskinizi arttırır. Siroz
Bu ilerleyici ve geri dönüşümsüz durum karaciğerinizde nedbe dokusunun oluşmasına neden olur ve karaciğer kanserine yakalanma olasılığınızı arttırır. Belirli kalıtsal karaciğer hastalıkları
Karaciğer kanseri riskini artırabilen karaciğer hastalıkları hemokromatozisi ve Wilson hastalığını içerebilir. Kan şekeri bozukluğu
Kan şekeri bozukluğu olan insanlar şeker hastalığı olmayanlardan daha yüksek karaciğer kanseri riskine sahiptir. Alkolik olmayan yağlı karaciğer hastalığı.
Karaciğerde yağ birikmesi karaciğer kanseri riskini artırır. Aflatoksinlere maruziyet
Aflatoksinler kötü koşullarda depolanan mahsullerde yetişen küfler tarafından üretilen zehirlerdir. Mısır ve yer fıstığı gibi mahsuller aflatoksinlerle kirlenmiş olabilir ki bu ürünlerden yapılmış gıdalarda da bulunabilir. Aşırı alkol tüketimi
Uzun yıllar boyunca her gün ölçülü miktardan daha fazla alkol tüketimi, geri dönüşümsüz karaciğer hasarına yol açabilir ve karaciğer kanseri riskinizi artırabilir. Karaciğer kanseri önlemek için neler yapılabilir?

Siroz riskinizi azaltın

Siroz karaciğerin yaralanmasıdır ve karaciğer kanseri riskini artırır. Aşağıdakileri yaparsanız siroz riskinizi azaltabilirsiniz:

Alkolü hiç değilse ölçülü için. Alkol kullanmayı seçerseniz, içeceğiniz miktarı sınırlayın. Kadınlarda, bu miktar günde bir kadehten fazla içilmemesi anlamına gelir. Erkeklerde ise günde iki kadehten fazla içilmemesi anlamına gelir. Sağlıklı kiloda kalın. Mevcut kilonuz sağlıklı ise, haftanın çoğu günü egzersiz yaparak ve sağlıklı beslenmeyi seçerek bunu korumaya çalışın. Kilo vermeniz gerekiyorsa, her gün aldığınız kaloriyi azaltın ve yaptığınız egzersiz miktarını artırın. Yavaş kilo vermeyi hedefleyin – her hafta 0.5 ila 1 kilogram. Kimyasallara dikkat edin. Evde veya işyerinde kullandığınız kimyasallarla alakalı talimatları izleyin.

Hepatit B aşısı yaptırın

Hem yetişkinler hem de çocuklar için yüzde 90’dan fazla koruma sağlayan hepatit B aşısı ile hepatit B riskinizi azaltabilirsiniz. Aşı, bebekler, yaşlı erişkinler ve bağışıklık sistemi zayıf olanları da içeren hemen herkese yapılabilir.

Hepatit C’yi önleyecek tedbirler alın

Hepatit C aşısı bulunmamaktadır, ancak enfeksiyon riskinizi azaltabilirsiniz.

Cinsel partnerinizin sağlık durumunu bilin. Partnerinizde HBV, HCV veya başka cinsel yolla bulaşan enfeksiyon bulunmadığından emin değilseniz, korunmasız cinsel ilişkiye girmeyin. Partnerinizin sağlık durumunu bilmiyorsanız, cinsel birleşme esnasında her zaman prezervatif kullanın. Intravenöz (IV) ilaçları kullanmayın, ancak bunu yaparsanız temiz bir iğne kullanın. Yasa dışı ilaçları enjekte etmeyerek HCV riskinizi azaltın. Ancak böyle bir şansınız yoksa, iğnenin steril olduğundan emin olun ve başkaları ile paylaşmayın. Kirlenmiş uyuşturucu gereçleri hepatit C enfeksiyonunun yaygın nedenidir. Toplumunuzdaki iğne değişim programlarından yararlanın ve ilaç kullanımınız için yardım istemeyi düşünün. Piercing veya dövme yaptıracaksanız temiz ve emniyetli mağazalar arayın. Uygun şekilde sterilize edilmeyen iğneler hepatit C virüsünü yayabilirler. Piercing veya dövme yaptırmadan önce, bölgenizdeki mağazaları kontrol edin ve çalışanlara emniyet uygulamaları hakkında sorular sorun. Bir mağazadaki çalışanlar sorularınızı yanıtlamayı reddederse veya sorularınızı ciddiye almıyorsa, bunu tesisin sizin için uygun olmadığını gösteren bir işaret olarak kabul edin. Karaciğer kanseri nedir? Karaciğer kanseri taraması nasıl yapılır? Karaciğer kanseri tanısı nasıl yapılır? Karaciğer kanseri evreleri nelerdir? Karaciğer kanseri tedavi yöntemleri nelerdir?
Hepatit C Nedir? | Kadıköy Lifemed Tıp Merkezi

Hepatit C Nedir? | Kadıköy Lifemed Tıp Merkezi

Hepatit C Nedir?

Karaciğerde kronik enfeksiyona yol açan, özellikle siroz ve karaciğer tümörlerinin oluşumunda etkili olan Hepatit C (HCV) virüsü, tüm dünyada 150-200 milyon kişinin taşıdığı bir virüstür.

Hepatit c nasıl bulaşır? Temas ile mi bulaşır?

Bu virüsü taşıyan kişiden, sağlıklı bir kişiye kan temasında bulunulması veya kan ürünlerinin verilmesi, cerrahi operasyonlar, uyuşturucu kullanımına bağlı olarak ortak bir enjektör paylaşımı, korunmadan cinsel ilişkiye girmek, yeterli ölçüde sterilize edilmeyen cihazlarla yapılan diş tedavileri veya cerrahi müdahalelerde kullanılan cihazlar bulaşım nedenleri arasında yer almaktadır.

Bu virüsü alan bir kişide akut karaciğer enfeksiyonu veya kronik karaciğer iltihabı (hepatit) gelişebilir. Kronik hepatit hastalarında siroz hastalığı ve karaciğer tümörü oluşma riski bu virüsü taşımayan kişilerle kıyaslandığında belirgin oranda yüksektir. Onyıllardır varlığı bilinen Hepatit C virüsü, uzun süren çalışmalar sonucunda 1980’li yılların sonunda izole edilerek, bir RNA virüsü olduğu belirlenmiş ve ancak 1990’lı yılların başından itibaren kan ve kan ürünlerinde rutin tarama testleri yapılmaya başlanmıştır.

Bu derece ciddi sonuçları olan bu virusun enfekte kişilerin kanından tamamen ortadan kaldırılmasını hedef alan çalışmalar da aynı yıllarda başlamış ve 2015 yılına geldiğimiz süreçte %100’e ulaşan tedavi oranları ile muhteşem bir başarı örneği ortaya konmuştur. Bu başarı moleküler biyoloji ile klinik hepatolojinin işbirliğinin çağdaş bilimde ulaştığı tepe noktasıdır.

Hepatit C’nin kısa tarihçesi,

Baruch S. Blumberg 1968 yılında Hepatit B virusunu (Avustralya Antijeni) Avustralyalı bir Aborjin kişiden izole etti, 1973 yılında ise Hepatit A virusu için kan testleri rutin kullanıma katıldı. Ancak kan transfüzyonu sonrasunda Akut Hepatit geçiren birçok hastada halen etkenin ne olduğu ortaya çıkarılamıyordu. Evet, kan transfüzyonu yolu ile geçen bir virüsü vardı, akut hepatit oluşturuyordu ancak bu virüsü ortaya çıkarılamıyordu, bu virüsü non-A,non-B virüsü adı kondu. 1980’li yıllar non-A, non-B virüsünü izole etmek için uğraşan heyecanlı bir bilimsel yarışa tanık oldular ve sonunda 1980’lerin sonlarında CDC 8Centers for Disease Control) çalışan bir ekip virüsü izole etmeyi başardı, bu bir RNA virüsüydü ve Hepatit C virüsü adını almayı hak ediyordu.

1990’ların başında tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tüm kan vericilerinde bu virüsün taranmasına başlandı. Yine aynı dönemde virüsün hastalık oluşturma mekanizmaları, karaciğer hücrelerinde nasıl çoğaldığı, oluşan kronik hepatitin seyri ve sonuçları gün ışığına çıkarılamaya başlandı. Bu dönem tedavi amaçlı çalışmaların da başlatıldığı dönem olmuştur.

Hepatit C belirtileri nelerdir?

Akut veya kronik duruma bağlı olarak değişkenlik gösterebilen hepatit C belirtileri genellikle,

Gribe benzer yüksek ateş ve kas ağrıları İştahsızlık, halsizlik, yorgunluk hissi Karın ağrısı, Koyu renkli idrar, Bulantı Sarılık(nadiren)

Hepatit C rutinde taranmıyor, genelde bulgu da vermiyor, nasıl tanı konuyor?

Hepatit C enfeksiyonu akut veya kronik karaciğer iltihabına yol açabilmektedir. Akut Karaciğer iltihabında sarılık, idrar renginde koyulaşma, karın ağrısı ve bulantı gibi şikayetlere yol açmaktadır, kronik karaciğer ilitihabında ise çoğunlukla sinsi seyreder ve herhangi bir bulgu yada yakınma oluşturmayabilir. Bu hastalarda sıklıkla başka bir nedenle yapılan rutin kan testleri sonrasında tanı konmaktadır. Hepatit C enfeksiyonu sadece kan ve kan ürünleri bağışlayan hastalarda rutin olarak taranmaktadır.

Hepatit C iken bağışıklı sistemini güçlendirecek neler yapılabilir?

Hepatit c hastalığına yakalanan kişilerde karaciğerin mineral ve vitamin depolaması, kanın pıhtılaştırma faktörlerinin üretiminin sağlanması, protein ve enzim sentezinin desteklenmesi amacıyla dikkatli ve dengeli beslenilmelidir. Özellikle taze meyve ve sebze tüketimi, egzersizler, stresten uzak yaşam karaciğer sağlığının korunmasına katkı sağlamaktadır.

Karaciğer dostu olarak bilinen enginar, sarımsak, kuşkonmaz, yer fıstığı gibi besinlerle, üzüm ve greyfurt gibi meyveler karaciğer sağlığını olumlu yönde etkilemektedir. Uskumru, somon gibi balıkların tüketimi de karaciğer için faydalıdır. Hepatit c hastalığına yakalanan kişilerde beslenme, doktor kontrolünde belirlenen programa göre hazırlanmaktadır.

Hepatit C tedavi edilebilir mi?

Hepatit C tedavi edilebilir bir hastalıktır. Son 10 yılda hepatit C tedavisinde hızlı gelişmeler olmuştur. Tedavide gelişmeler 1990'lı yıllarda İnterferonlar ile başlamış, 2000'li yıllarda ise hız kazanmıştır. Pegile interferon ve ribavirin ilaçlarının birlikte kullanılması ile tedavide başarı oranları (virusun kandan temizlenmesi) %50’ler düzeyini geçmemiştir. Son yıllarda yeni ilaçların eklenmesi ile başarı oranlarını %95'ler düzeyine ulaşmaktadır.

Hepatit C aşı ile tedavi edilebilir mi?

Yıllar boyunca devam eden aşı geliştirme çalışmalarına rağmen hepatit C virüsünün tıbbın hizmetine sunulmuş bir aşısı yoktur.

Hepatit C için kimler risk grubundadır? Kimler bu hastalığa daha çabuk yakalanabilir? Korunmadan yapılan her türlü cinsel ilişki, Enefkte anneden doğan bebekler, Ortak kullanılan cihazlarla yapılan dövme, piercing, manikür-pedikür işlemleri, Damar içinden ortak şırınga ile uyuşturucu kullanımı Tıbbi ürünlerin yeterince sterilize edilmeden kullanılması hastalığın yakalanma riskini arttırmaktadır.

Gastroentereloji polikliniğimizde profesör doktorumuz tarafından Viral Hastalıkların (Hepatit B - Hepatit C), tanı, takip ve tedavi, tüm karaciğer, safrakesedi, pankreas ve sindirim sistemi hastalıkları, karaciğer yağlanması teşhisi gerçekleştirilmektedir.

Detaylı bilgi için randevu alabilir veya 444 54 33 çağrı merkezimiz ile iletişime geçebilirsiniz.

Dilerseniz iletişim için,

"