Sakit Reçine: Tanı, Belirti ve Tedavisi

Sakit Reçine: Tanı, Belirti ve Tedavisi

SAYI-28

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Fotoğraf: Ahmet POLAT

Page 2 and 3: Enver KONUKÇU* Naci ELMALI* Burhan Page 4 and 5: Fotoğraf: Saim YILMAZ Page 6 and 7: Fotoğraf: Ahmet POLAT Page 8 and 9: 8 BeyazŞehir Palandöken Enver KON Page 10 and 11: 10 BeyazŞehir Palandöken fından Page 12 and 13: 12 BeyazŞehir Palandöken Çalış Page 14 and 15: 14 BeyazŞehir Palandöken faaliyet Page 16 and 17: 16 BeyazŞehir Palandöken Fehime H Page 18 and 19: 18 BeyazŞehir Palandöken Fehime H Page 20 and 21: 20 BeyazŞehir Palandöken Naci ELM Page 22 and 23: 22 BeyazŞehir Palandöken Hayatın Page 24 and 25: 24 BeyazŞehir Palandöken “Babam Page 26 and 27: 26 BeyazŞehir Palandöken “Memle Page 28 and 29: 28 BeyazŞehir Palandöken Kendisiy Page 30 and 31: 30 BeyazŞehir Palandöken Abdurrah Page 32 and 33: 32 BeyazŞehir Palandöken ği, Dum Page 34 and 35: 34 BeyazŞehir Palandöken Sebahatt Page 36 and 37: 36 BeyazŞehir Palandöken Dumlu Su Page 38 and 39: 38 BeyazŞehir Palandöken Dumlu’ Page 40 and 41: 40 BeyazŞehir Palandöken Tafta Ta Page 42 and 43: 42 BeyazŞehir Palandöken Burhanet Page 44 and 45: 44 BeyazŞehir Palandöken Küçük Page 46 and 47: 46 BeyazŞehir Palandöken Edebiyat Page 48 and 49: 48 BeyazŞehir Palandöken bir dön Page 50 and 51: 50 BeyazŞehir Palandöken Naci ELM Page 52 and 53: 52 BeyazŞehir Palandöken de Mehme Page 54 and 55: 54 BeyazŞehir Palandöken mektep a Page 56 and 57: 56 BeyazŞehir Palandöken mayan Page 58 and 59: 58 BeyazŞehir Palandöken Revnako Page 60 and 61: 60 BeyazŞehir Palandöken REVNAKO Page 62 and 63: 62 BeyazŞehir Palandöken Şenol M Page 64 and 65: 64 BeyazŞehir Palandöken İbrahim Page 66 and 67: 66 BeyazŞehir Palandöken “Çok Page 68 and 69: 68 BeyazŞehir Palandöken veya kad Page 70 and 71: 70 BeyazŞehir Palandöken Zeki KO Page 72 and 73: 72 BeyazŞehir Palandöken Harput E Page 74 and 75: 74 BeyazŞehir Palandöken Kursiyer Page 76 and 77: 76 BeyazŞehir Palandöken Cengiz G Page 78 and 79: 78 BeyazŞehir Palandöken Kime ikr Page 80 and 81: 80 BeyazŞehir Palandöken şeyhler Page 82 and 83: 82 BeyazŞehir Palandöken retlerdi Page 84 and 85: 84 BeyazŞehir Palandöken Gel öz Page 86 and 87: 86 BeyazŞehir Palandöken Reşat C Page 88 and 89: 88 BeyazŞehir Palandöken Fotoğra Page 90 and 91: 90 BeyazŞehir Palandöken Tortum H Page 92 and 93: 92 BeyazŞehir Palandöken yeni tar Page 94 and 95: 94 BeyazŞehir Palandöken Eskişeh Page 96 and 97: 96 BeyazŞehir Palandöken der: “ Page 98 and 99: 98 BeyazŞehir Palandöken Harun KA Page 100 and 101: 100 BeyazŞehir Palandöken Mithat Page 102 and 103: 102 BeyazŞehir Palandöken Aşkale Page 104 and 105: 104 BeyazŞehir Palandöken Bakın Page 106 and 107: 106 BeyazŞehir Palandöken Abdurra Page 108 and 109: 108 BeyazŞehir Palandöken ni azal Page 110 and 111: 110 BeyazŞehir Palandöken İstanb Page 112 and 113: 112 BeyazŞehir Palandöken muş he Page 114 and 115: 114 BeyazŞehir Palandöken Burhane Page 116 and 117: 116 BeyazŞehir Palandöken Halkevi Page 118 and 119: 118 BeyazŞehir Palandöken îî O Page 120 and 121: 120 BeyazŞehir Palandöken İbrahi Page 122 and 123: 122 BeyazŞehir Palandöken çok hu Page 124 and 125: 124 BeyazŞehir Palandöken gitmek Page 126 and 127: 126 BeyazŞehir Palandöken İslamo Page 128 and 129: 128 BeyazŞehir Palandöken Tuğba Page 130 and 131: 130 BeyazŞehir Palandöken ne de i Page 132 and 133: 132 BeyazŞehir Palandöken Doğu v Page 134 and 135: 134 BeyazŞehir Palandöken talaa b Page 136 and 137: 136 BeyazŞehir Palandöken Medrese Page 138 and 139: 138 BeyazŞehir Palandöken îî Ho Page 140 and 141: 140 BeyazŞehir Palandöken ları D Page 142 and 143: 142 BeyazŞehir Palandöken Yaşar Page 144 and 145: 144 BeyazŞehir Palandöken Karako Page 146 and 147: 146 BeyazŞehir Palandöken Şiirin Page 148 and 149: 148 BeyazŞehir Palandöken Lalapa Page 150 and 151: 150 BeyazŞehir Palandöken sonuçl Page 152 and 153: 152 BeyazŞehir Palandöken olduğu Page 154 and 155: 154 BeyazŞehir Palandöken Düzelt Page 156 and 157: 156 BeyazŞehir Palandöken Hakan H Page 158 and 159: 158 BeyazŞehir Palandöken kuzeyde Page 160: Fotoğraf: Mehmet Ali AKBULUT Erzur
Kolon (Bağırsak) Kanseri: Belirtileri ve Tedavisi | Anadolu Sağlık Merkezi

Kolon (Bağırsak) Kanseri: Belirtileri ve Tedavisi | Anadolu Sağlık Merkezi

Kolon (Bağırsak) Kanseri: Belirtileri ve Tedavisi

Kolon yani kalın bağırsak kanseri en sık görülen üçüncü kanserdir ve hem erkek hem de kadınlar arasında kansere bağlı ölüm nedenleri arasında üçüncü sırada gelmektedir. Ancak erken evrelerinde tanı konulup tedaviye başlandığında tedavisi en olanaklı kanserler arasındadır. Erken evrede tanı konulup tedaviye alınmış olanlar arasında beş yıllık sağkalım oranı %90’dır. Bazı olgularda düzenli tarama, alınması olası prekanseröz oluşumların ortaya çıkarılmasını sağlamakta ve böylelikle de daha baştan kanser oluşumu önlenmektedir.

Kolon, bağırsağın yaklaşık 1,5-2 metresini oluşturan tüp şeklinde bir organdır. Kolon ve rektum kalın bağırsağın tamamını oluştururlar. Rektum ise bağırsağın son kısmını oluşturan ve dışkının depolandığı kısa bir alandır. İnce bağırsaktan gelen sindirilmiş besinler kolona gelerek kalan gıdalar da orada sindirilir. Atılacak olan kısmı rektuma gelir ve atılması için burada bekler. Kolon kanseri ise kolondaki hücrelerde başlayarak bazen polipleşmeye dönüşür. Erken tanıda, yayılım göstermeden saptanmışsa tedavi edilebilir bir durum olmakla birlikte erken tanı konulmayan durumlarda önce kolon duvarında yayılım gösteren bir hastalıktır. Kolon içi yayılım tamamlandıktan sonra metastaz denilen farklı organ ve dokulara yayılma durumu gerçekleşebilir. Kolon kanseri özellikle lenf bez ve damarlar aracılığıyla akciğer, karaciğer gibi hayati organlara ilerleyebilir.

Kolon (Bağırsak) kanserinin belirtileri nelerdir?

Kolon kanserinde sıklıkla dışkılama alışkanlığında farklılaşma durumu yaşanır. Belirti verdiği için birçok kanser türünden daha kolay farkedilme olasılığı bulunur. Belirtiler dışkılama ile ilgili olsa da kolon uzun bir organ olduğu için vücudun sol tarafında kalan kısmı ile sağ tarafında kalan kısmında olan tutulma farklı belirtiler verebilir. Kolon yapı olarak sol kısımda daha da daralır. Bu da dışkının daha ince olması, dışkılarken kanama, düzenin değişmesi vb. durumlar yaratabilir. Sağ taraf ise nispeten daha geniş olduğu için belirtiler daha geç ortaya çıkar ve erken tanı daha zorlaşır. Ancak genel anlamda ortak belirtiler:

Dışkılama yapılsa dahil bağırsağın tam boşalmamış hissedilmesi Dışkılama düzeninin bozulması (ishal, kabız) Kanama veya dışkıda kan görülmesi Dışkılama yaparken ağrı hissedilmesi Dışkıda şeffaf bir salgı görülmesi Karın ağrısı ve şişlik

Bu belirtiler hem erken zamanda görülür hem de hasta tarafından fark edilmesi kolaydır. Bu belirtilerin sonrasında dolaylı olarak kilo kaybı, kan değerlerinde düşme ve kansızlık, karında kitle oluşması, ilerleyen durumlarda bağırsak tıkanabileceği için ağrı hissinin artması gibi belirtiler de gözlenir. Erken tanı için hastanın dışkılama düzenin farkında olması ve kendi normalini takip etmesi gerekmektedir.

Kolon (Bağırsak) kanseri neden olur?

Sıklıkla kolon kanseri diğer kanser türlerinde olduğu gibi genetik faktör kanserin oluşmasında önemli bir nedendir. Ailede kolon kanseri ile ilgili bir geçmiş varsa bundan kaynaklı risk artmaktadır. Bununla birlikte yaş faktörü de etkilidir. Özellikle 50-60 yaşlarındaki erkeklerde daha çok tutulum gözlenmiştir. Kişinin bağırsağında önce iyi huylu olarak oluşan polipler bazı durumlarda kansere dönüşebilir. Polipler bağırsak içerisinde oluşan minik çıkıntılardır. Bu çıkıntıları eğer fark edilmişse takip ettirmekte yarar vardır.

Genlerde bulunan bazı değişmeler sonucu da bu kansere yakalanma riskinin arttığı bilinmektedir. Bazı durumlarda hastanın altta yatan kronik bağırsak hastalığı bulunur. İnflamatuar bağırsak hastalığı, ülseratif kolit gibi hastalıklar kolon iç yüzeyini etkilediği için bazı durumlarda kolon kanserini tetikleyici olarak davranabilir. Sigara kullanımı ve sağlıksız beslenme gibi hayat tarzı da kolon kanseri nedenleri arasında sayılabilir.

Kolon (Bağırsak) kanserinin evreleri nelerdir?

Kolon kanseri evreleri kesin sınırlarla ayrılmamakla birlikte yapılacak tedaviyi belirlemek adına yaklaşık 5 evreye ayrılır. Bu evrelerde belirtiler farklılık gösterir ve ne derece yayıldığı hakkında bilgi verir.

Evre: Kolon kanserinin en erken evresidir. Erken teşhis edilen bu evrede çıkan polipler alınarak ve takip edilerek hastalık atlatılır. Bu evrede kemoterapi vb. kanser tedavisi gerekmez. Evre: Bu evrede kolon tutulumu görülmüştür. Kolonun bir kısmı alınması gerekebilir. Lenf dokuları ile yayılım olabileceği için bazı hallerde bunlar da alınabilir. Evre: Kolonun dışında da yayılım olduğu bir evredir ancak hala uzak dokularda yayılım gözükmez. Bu evrede fark edilen durumlarda kolonun büyük kısmı ve lenf bezleri alınır. Kemoterapi yüksek nüks riski olan hastalara önerilir. Evre: Kolon kanserinin 3. evresinde kanser lenf bezlerine yayılmıştır. Yayılma bu evrede hızlıdır. Yayılan dokular cerrahi operasyonla alınır ve kemoterapi uygulaması yapılır. Evre: Kanserin son evresinde uzaktaki doku ve organlarda da yayılım görülür ve hastanın durumu ağırlaşır. Cerrahi operasyon genellikle tercih edilmez, kemoterapi ve radyoterapi gibi tedaviler denenir. Bu tedaviler sonrasında kanserli hücrelerde küçülme beklenir. İstenen düzeyde küçülme durumu olursa ve hastanın operasyonu kaldıracağına karar verilirse operasyon kararı alınabilir. Kolon (Bağırsak) kanserinin tanısı nasıl konur?

Kanser tanısında çoğunlukla kolonoskopi gibi endoskopik yöntemler daha çok kullanılmaktadır. Teşhis olarak diğer yöntemlere kıyasla daha kolaydır. Kolonoskopi sırasında eğer oluşmuşsa polipler de alınabileceği için bir anlamda da tedavi olanağı yaratır. Hastadan çoğunlukla dışkı örneği istenir ve gerekli incelemeler dışkı üzerinde de yapılır. Endoskopi sırasında alınan parçalar patolojik olarak incelenir. Bazı durumlarda bilgisayarlı tomografi de istenebilir. MR- PET gibi tetkikler de bu sırada istenebilir.

Kolon (Bağırsak) kanserinin tedavisi nasıl olur?

Kolon kanserinde tedavi protokolü genellikle hastanın yaşam süresini ve kalitesini artırmaya yöneliktir. Kanser oluşturma potansiyeli olan polipler genellikle ilk zaman kolonoskopiyle alınır. Cerrahi tedavi ilk evreler için zorunludur. Tümörlü kısımlar çıkartılır. Kanser genellikle lenf ve damar üzerinden metastaz yapmışsa daha çok kemoterapi gibi tedavilerle tümörün küçülmesi beklenir. Son yıllarda gelişen teknoloji ile birlikte kalın bağırsak kanserinde yaşam süresi artmış ve hastaların tedavi şansı yükselmiştir. Yaşam kalitesini artırmak için kullanılan bazı tedavi yöntemleri şunlardır:

İnvaziv cerrahi yöntemi: Kolektomi denilen kolonun belli bir kısmının kesilerek çıkarılması işlemine verilen addır. Genellikle işe yarayan radikal bir tedavidir.

Torbaya dışkılama: Hastanın kolonunun son bölümü alındığında genellikle bu uygulama tercih edilir. Bazen de operasyon sonrası bağırsağın beklenen işlevlerini yerine getirmesi adına geçici bir süre ince bağırsak karın bölgesine açılarak buradan dışkılanma sağlanır. Anüse yakın bir yerdeyse hasta bir torbaya dışkılama yapar.

Kalın bağırsak kanserinde sadece kalın bağırsaktaki tümörü çıkarmak yeterli gelmeyebilir. Kanserin yayıldığı alanlarda doku ve organlarında kısmen de olsa alınması gerekebilir. Bunun sebebi genellikle sadece kanserli dokular dahil alınsa kalan dokularda hastalık tekrar nüks edebilir. Bunun önlemini almak ileriye dönük oluşabilecek durumları önleyebilir.

Kolon (Bağırsak) kanserinden korunmak için alınabilecek önlemler nelerdir?

Kalın bağırsak kanserinden korunmak için öncelikle en basit olarak beslenme düzenine dikkat etmek gereklidir. Lifli besinler bağırsak sistemi için sağlıklıdır. Diyette bu tarz lif içeriği yüksek beslenmek faydalıdır. Aşırı yağlı, baharatlı gibi besinler bağırsakları yorar. Bundan dolayı bu besinleri sıklıkla tüketmemek faydalı olur. Kalsiyum ve D vitamininin yeteri kadar alınması önemlidir. Fazla kilo da risk faktörü olabileceği için kişinin yaşına uygun egzersizle vermesi gerekir. 50 yaşından itibaren risk altında olan hastaların düzenli tarama testlerine katılması erken tanı için önemlidir. Eğer kişide ailede bir kolon kanseri geçmişi varsa bu konuda daha özenle davranması beklenir. Mümkünse bu kişilerde dışkı düzenini rutin takip etmesi istenir. Belirtilerden bazılarına rastgelinirse kişinin bir sağlık kuruluşuna muaynene için başvurması gerekir.

Son güncellenme tarihi: 22 Eylül 2020

Yayınlanma tarihi: 17 Temmuz 2020

"
Kolon Kanserinde Tanı ve Tedavi | Güven Hastanesi

Kolon Kanserinde Tanı ve Tedavi | Güven Hastanesi

Kolon Kanserinde Tanı ve Tedavi

Kolon kanserleri poliplerden köken aldığı için yüzde 98 önlenebilir kanserlerdir. Kolon kanserleri dünyada en sık görülen kanser türleri arasında ilk sıralarda yer alıyor ve her yıl dünya çapında milyonlarca kişi bu hastalığa yakalanıyor. Hayat kaybına en sık neden olan bir kanser türü olması sebebiyle erken evrede teşhis ve tedavi edilmesi büyük önem taşıyor. Güven Çayyolu Cerrahi Tıp Merkezi Gastroenteroloji Bölümünden Uzm. Dr. Senem Küçükbaş, kolon kanseri ve tanı yöntemleri hakkında bilgi verdi.

İçindekiler Kolon kanseri nedir? Kolon kanseri nasıl ortaya çıkmaktadır? Kolon kanserlerinin risk faktörleri nelerdir? Kolon kanserinin belirtileri nelerdir? Kolon kanserinin teşhisi nasıl konulmaktadır? Kolon kanserlerinin tedavisi nasıl yapılmaktadır? Kolon kanseri nedir?

Kolon kanserleri sindirim sisteminin bir parçası olan kalın bağırsaktan köken alan kanserlerdir.

Kolon kanseri nasıl ortaya çıkmaktadır?

Kolon kanserleri polip zemininde gelişmektedir. Normal yaşamda milyonlarca kalın bağırsak hücresi görevini tamamlayıp ölür ve dışkıyla beraber vücuttan atılır. Ölerek atılan bu hücrelerin yerine yeni barsak hücreleri gelir. Bu döngü bir program ve kontrol çerçevesinde olur. Bu programı yöneten genetik ve çevresel faktörlerdir. Kişide genetik yani ailesel yatkınlık varsa buna negatif çevre faktörleri de eklenirse hücrelerin normal yaşam döngüsü bozulur, ölmesi gereken hücreler anormalleşerek sayısız şekilde çoğalır ve kolon kanserlerinin öncüsü olan adenomatöz poliplere dönerler. Kanser yapıcı genler nedeniyle de kanserleşmeye başlarlar.

Kolon kanserlerinin risk faktörleri nelerdir?

• Kişinin 50 yaş ve üzeri olması

• Ailede kolon ve rektum kanseri hikayesi bulunması

• Kişinin kendisinde yumurtalık rahim meme kanseri olması

• Kalın bağırsakta önceden var olan polipler

• Ailesel polipozis durumları

• Ülseratif kolit ya da Crohn hastalığı bulunması

• Aşırı alkol tüketimi

• Kırmızı etten zengin lif meyve sebze ve kalsiyumdan fakir beslenme

Kolon kanserinin belirtileri nelerdir?

• Bağırsak alışkanlıklarının ve dışkının şeklinin değişmesi

• Anal yoldan tek başına kan veya kanla karışık gaita gelmesi

• Karında ağrı ve ele yumru gelmesi

• Demir eksikliği kansızlığı başlaması (Daha önceden var olan basura bağlı yakınmalarla karıştırılabilir)

Kolon kanserinin teşhisi nasıl konulmaktadır?

Kolon kanserlerinde tanı, hastalıktan şüphelenilmesi ve kolonoskopik tetkik ile konulur. Görülen kanserden biyopsi (parça) alınır ve patolojik incelemenin de doku tanısını teyit etmesi ile kesinleşir. Kanserlerin erken teşhis edilmesi çok önemlidir. Kolon kanserleri poliplerden köken aldığı için yüzde 98 önlenebilir kanserlerdir. Kolonoskopik taramalar özellikle 50 yaşın üzerinde, ailesinde kanser olan, son zamanlarda bağırsak alışkanlıklarında değişiklik görülen, demir eksikliği kansızlığı olan hastalara muhakkak yapılmalıdır. Kolonoskopik tetkikte görülen bütün polipler kolonoskopik polipektomi işlemi ile çıkarılmalıdır.

Kolon kanserlerinin de kendi içinde evreleri vardır. Ne kadar erken evrede yakalanırsa sağ kalım o kadar yüksek olacaktır.

Kolon kanserlerinin tedavisi nasıl yapılmaktadır?

Kolon kanserlerinin tedavisi cerrahi yani kanserli dokunun vücuttan çıkarılmasıdır. İleri evrelerde kemoterapi ve radyoterapi yapılır.

"
Kalın Bağırsak (Kolon) Kanseri Nedir, Belirtileri ve Tedavisi

Kalın Bağırsak (Kolon) Kanseri Nedir, Belirtileri ve Tedavisi

Kolon (Kalın Bağırsak) Kanseri

Kolon, diğer adıyla kalın bağırsak ince bağırsak ve anüs arasında bulunan yaklaşık 1, 5-2 metre uzunluğundaki sindirim sistemi organıdır. Kalın bağırsaklar incelip kalınlaşan bir yapıda olup, genişlik çapı 2-8 cm aralığında değişmektedir.

Kalın bağırsaklarda posa haline gelmiş sindirim artıkları bulunur. Posa haline gelmiş ürünlerdeki su ve mineraller kalın bağırsakta emilir. Sindirim yanı sıra kalın bağırsaklar bazı B vitaminleri ve K vitaminin sentezinde rol oynar. Kalın bağırsaklarda tüm bu süreçlerden sorumlu olan bakterilerin oluşturduğu flora tabakası bulunur. Flora tabakasının bozulması sonucu bağırsak hastalıkları yaşanır. Floranın pozitif etkilenmesi için lifli yani sebze yönünden zengin beslenmek gereklidir.

Kolon (kalın bağırsak) kanseri bu bölgedeki hücrelerin yapılarının bozularak kontrolsüzce büyüyüp çoğalmaları sonucu ortaya çıkar. Kolon kanserinin teşhis ve tedavisi için güncel araştırmalar yoğunlukla devam etmektedir. Buna rağmen kolon (kalın bağırsak) kanserleri halen tüm dünyada en önemli sağlık problemlerinden biri olup her yıl milyonlarca insanın hayatını tehdit etmeye devam etmektedir.

Kolon kanserinin gelişimi genellikle iyi huylu tümörler yani adenomlar üzerinden oluşur. İlerleyen yaşla birlikte adenomların sayısında artış olur. Adenomlar uzun süre sessiz ilerleyebildiğinden hastalığın erken belirtileri fark etmek kolay olmayabilir.

Kolon (Kalın Bağırsak) Kanseri Türkiye’de Görülme Sıklığı

Kolon (kalın bağırsak) kanseri, Türkiye’de görülme sıklığı en yaygın olan 5 kanser türünden biridir. Bütün dünya genelinde en çok görülen 3 kanser türünden biri kolon (kalın bağırsak) kanseridir. Diğer yaygın kanser türleri, akciğer kanseri, meme kanseri, prostat kanseri ve mide kanseridir.

Mide ve kolon kanserinin en yaygın görülen kanser türleri arasında bulunup, sindirim siteminin üyeleri olmaları sağlıklı beslenmenin önemini ortaya koymaktadır. Beslenme alışkanlıklarını sağlıklı olanlar ile değiştirerek sindirim sistemi kaynaklı kanserlerin önlenmesi kolaylaştırılır.

Sağlıklı yaşam alışkanlıkları, mümkünse geceleri 7-9 saat aralığında uyumak, yeterli miktarda su tüketmek, işlenmiş ve paketli gıdaları tüketmemek, yaşa ve kondisyona uygun düzenli egzersiz yapmak, alkol ve sigaradan uzak durmak olarak özetlenebilir. Düzenli spor, dengeli beslenme ve iyi uyku ile kişinin stresini yönetmesi de kolaylaşacaktır.

Nedenleri Kolon (Kalın Bağırsak) Kanseri Nedenleri

Kolon (kalın bağırsak) kanserinin nedenleri, genetik yatkınlık, bağırsak polipleri, yüksek radyasyona maruz kalmak ve çevresel etkilerdir. Çevresel etkilerle birlikte yaşam alışkanlıkları kolon kanserinin diğer nedenleridir.

Hayvansal besinlerin aşırı tüketimi ve bitkisel besinlerin tüketiminin azlığı kolon kanserinin en önemli nedenlerinden biridir. İşlenmiş ve paketli gıdalar yüksek oranda yağ ve tuz içerirler. Trans yağlar, hayvansal yağlar ve yanmış yağlar başta sindirim sistemi olmak üzere tüm vücut sağlığını olumsuz yönde etkiler. Lifsiz beslenmek bağırsak hastalıklarının ve kolon (kalın bağırsak) kanserinin bilinen nedenlerinden biridir. Yoğun alkol tüketimi ve sigara kullanımı kanserlerin bilinen önemli nedenlerindedir.

Düzenli ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmek tüm hastalıkların önlenmesinde ve kronik hastalıklarda yaşam kalitesinin yükseltilmesinde önemlidir.

Kolon (Kalın Bağırsak) Kanseri Risk Faktörleri

Kolon kanserinin risk faktörleri bulunmaktadır ancak yine de kolon kanseri olan insanların yüzde 75’i belirlenmiş risk grubunun dışında kalabilmektedir. Bu nedenle kalın bağırsak kanser belirtilerine sahipseniz, doktora başvurmalısınız. Hemen her kanser türünde olduğu gibi erken evrelerinde teşhis edilen kalın bağırsak kanserinin tedavi edebilme olasılığı daha yüksektir.

Kalıtımsal Faktörler ve Ailede Kanser Öyküsü: Ailesinde kolon kanseri ya da kalın bağırsak polipleri öyküsü bulunan insanların kolon kanseri geliştirme ihtimali, bulunmayanlara oranla yüksektir. Özellikle 1. Derece akrabalarında kalın bağırsak kanseri ya da polip öyküsü bulunan insanlar kolon kanseri risk grubundadır.

Polipler: Kalın bağırsakta bulunan polipler, kalın bağırsak kanserinin en önemli risk faktörlerinden biridir. Kanserli doku, genellikle polip üzerinden oluşmaya ve yayılmaya başlar. Bu nedenle polipleri bulunan kişilerin düzenli olarak hekim kontrolünden geçmeleri ve kendilerindeki belirtileri izlemeleri önemlidir.

İnflamatuar Bağırsak Hastalıkları (Crohn ve Ülseratif Kolit): Uzun süreli ülseratif kolit ve crohn hastalığı bağırsak kanserinin risk faktörlerindendir. İnflamatuar bağırsak hastalıklarına sahip kişilerin 50 yaşını beklemeden düzenli olarak tarama testlerini yaptırmaları gerekir.

Radyasyon Maruziyeti: Uzun süreli radyoterapi sonucu kolon kanseri oluşma riski artar.

Sağlıksız Beslenme Alışkanlıkları: Bağırsaklar, mide ile birlikte sindirim sistemi organlarından biridir. Bitkisel ürünlerin hemen hepsi yüksek oranda lif içerirken, hayvansal ürünler ve kırmızı et lif yönünden fakirdir. Lifsiz beslenmek yani ağırlıklı olarak hayvansal yağ ve kırmızı et tüketmek ile kolon kanseri arasında doğrudan ilişki bulunmaktadır. Kırmızı etin ve hayvansal yağların çok tüketimi, işlenmiş ve paketlenmiş gıdalar başta bağırsaklar ve mide olmak üzere tüm vücut sağlığı için olumsuz etki eder. Lifli gıdalarla beslenmek kalın bağırsakların sağlığı için gereklidir. Sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmek bağırsak kanseri riskini azaltacaktır.

Kalıtımsal ve ailesel faktörler, polipler, adenomlar, crohn ve ülseratif kolit, yüksek radyasyon ve sağlıksız beslenmek kolon kanserinin başlıca risk faktörleridir. Bu faktörler dışında bağırsakların sağlığını ve genel vücut sağlığını tehdit eden faktörler şu şekildedir:

Yoğun alkol kullanımı Sigara Obezite Hareketsiz yaşam İlerleyen yaş Tip 2 Diyabet Belirtiler Kolon (Kalın Bağırsak) Kanseri Belirtileri Tuvalet alışkanlıklarının değişmesi, uzun süreli kabızlık ya da ishal Sık sık tuvalete gitmek ama yine de yetersiz dışkılamak Rektum bölgesinde ağrı ve kramplar Rektumda kanama Dışkı renginin değişmesi Dışkıda kan görülmesi ya da mukus görülmesi Dışkının boyutunun olağandışı değişmesi, çok ince ve uzun parçalar halinde dışkılamak Bel bölgesinde rahatsızlık ve şişkinlik Halsizlik, dinlemeye rağmen geçmeyen yorgunluk İştahsızlık Mide bulantısı ve kusma Planlanmamış kilo kaybı Alt karın bölgesinde ağrı ve kramplar Alt karın bölgesinde ele gelen kitleler Dışkıdaki ya da anüsteki kanamaya bağlı olarak kansızlık Tanı Yöntemleri Kolon (Kalın Bağırsak) Kanseri Tanı Yöntemleri

Hekim öncelikle aile öykünüze ve tıbbi öykünüze başvuracaktır. Ardından fizik muayene ve kolon (kalın bağırsak) kanserden şüphelenmesi halinde bir takım tetkikler isteyecektir.

Kolon kanserinin tanısı ilk etapta endoskopik tetkikler (kolonoskopi, rektoskopi, sigmoidoskopi, sanal kolonoskopi) esnasında alınan örneklerin patoloji laboratuvarında değerlendirilmesiyle konur. Kanser tanısının kesinleşmesinin ardından hastalığın değerlendirmesinde ve hastalık evresinin belirlenmesinde görüntüleme yöntemleri kullanılır.

Akciğer filmi, tüm karın bilgisayarlı tomografisi (BT), ultrasonografi (US), manyetik rezonans görüntüleme (MR), endorektal ultrasonografi (ERUS), pozitron emisyon tomografisi (PET) hastanın ve tümörün özelliğine göre istenen diğer incelemelerdir. Bu değerlendirme sonucunda hastalığın evresi belirlenir ve tedavi planı oluşturulur.

Hastalığın seyri ve vücuda olabilecek diğer etkilerini saptamak için tam kan sayımı, biyokimyasal tetkikler gibi kan testleri de kullanılır. Bu kan testlerinden bir tanesi olan CEA (karsinoembriyonik antijen) tetkiki kalın bağırsak kanserlerinde yükselen bir belirteçtir ve hastalığın tanı ve takibinde kullanılabilmektedir.

Kanser Evreleri Kolon (Kalın Bağırsak) Kanseri Evreleri

Kolon (kalın bağırsak) kanserinin uygun tedavisi için evreleme yapılmaktadır. Kolon (kalın bağırsak) kanserinde evreleme, diğer birçok kanser türünde olduğu gibi TNM isimli teknikle yapılmaktadır. Kolon kanserinin 0’dan 4’e kadar toplamda 5 evresi vardır.

TNM tekniği, tümör, lenf düğümü ve metastaz terimlerinin İngilizce kısaltmasından oluşur. Açılımı şu şekildedir:

T- Tümör (Tumor): Tümörün boyutu ve yerini ifade eder.

N- Lenf Nodülü (Node): Kanserli hücrelerin lenf düğümlerine ve lenf sistemine yayılımını ifade eder.

M- Uzak Metastaz (Metastasis): Kanserli hücrelerin uzak organ ve dokulara yayılımını ifade eder.

Kolon kanserinde evrelere göre ilerleme oldukça, kolonun içinden dışına doğru kanserli hücrelerin yayılımı olur. Kolon kanserinin yayılımı sırasıyla, mukoza, submukoza, kas tabakası, seroza ve lenf nodları şeklinde olmaktadır.

Evre 0: Kolon kanserinin erken aşamasıdır. Karsinoma in stu veya intramukozal karsinom olarak da isimlendirilir. Bu evrede kanserli hücreler yalnızca mukoza içinde bulunur. Kolon kanseri tedavisinin başarı oranının en yüksek olduğu evredir. Kanserli hücrelerin bulunduğu polipler cerrahi operasyonla alınabilir.

Evre 1: Kolon kanserinin bu evresinde kanserli hücreler mukoza tabakasını geçerek, mukoza altına (submukoza katmanı) ya da kas katmanına (muskularis) ulaşmıştır. Ancak tümörlü hücreler kolon duvarının tüm katmanlarını tutmamıştır, seroza tabakasında bulunmaz. Kanserli hücreler kolonla sınırlıdır, lenf düğümlerinde izlenmezler. Cerrahi operasyonla kolonun etkilenmiş kısmı alınabilir.

Evre 2: Kolon kanserinin 2. Evresinde kolon duvarının tüm tabakaları kanserli hücreler tarafından tutulmuştur. Mukoza, submokuza, kas tabakası, seroza tabakasında kanserli hücreler bulunabilir. Kanserli hücrelerin ilerleme derinliğine göre 2. Evre alt evrelere ayrılır.

Evre 3: 3. Evre kolon kanserinde, kanser çevre dokulara yayılmıştır. Bölgesel lenf bezlerinde ve diğer çevre dokularda kanser tutulumu vardır.

Evre 4: Bu evre kolon kanserinin ilerlemiş, son evresidir. Kanserli dokular, kolonda, çevre dokularda, bölgesel lenf bezlerinde bulunur ve uzak metastaz yapmıştır. Kolon kanserinde uzak metastaz sıklıkla akciğer ve karaciğerde görülür.

Tedavi Yöntemleri Kolon (Kalın Bağırsak) Kanseri Tedavi Yöntemleri

Kolon kanserinin tedavisi için çeşitli yöntemler birlikte ve sırayla kullanılabilirler. Bu yöntemlerin en sık kullanılanları, cerrahi, kemoterapi yani ilaç tedavisi ve radyoterapi yani ışın tedavisidir.

Bu yöntemlerden hangilerinin kullanılacağını belirlemek için, hekim tarafından kolon kanserinin evresinin ve seyrinin bilinmesi gerekir. Hastalığın tanısının ardından tedavi planı oluşturulur. Hastalığın seyrine göre tedavinin planı güncellenebilir.

Cerrahi Tedavi Yöntemi: Özellikle erken evre kolon kanserinin tedavisi için kullanılan yöntem ameliyattır. Kolektomi adı verilen bu cerrahi işlemle, kolonun tümörden etkilenmiş kısımları çıkartılır. Tümörün yerleşim yerine göre, bağırsağın bir bölümünün ya da tümünün çıkartılması gerekebilir. Kolektomi ameliyatları açık ya da kapalı yani laparoskopik yöntemle uygulanabilir.

Kolektomi ameliyatı sırasında tümörün boyutu ve derinliğine bağlı olarak kalın bağırsağın kalan kısımları birleştirilebilir. Bu cerrahi işleme anastomoz ismi verilir. Bazı durumlarda kalın bağırsak karın duvarından dışarı çıkartılabilir. Bu cerrahi işleme kolostomi adı verilir. Kolostomi kalıcı ya da geçici bir süre için uygulanabilir.

Kolon kanserinin ilerlemiş evrelerinde çevre dokularda ve bölgesel lenf düğümlerinde tutulum olur. Bu durumda cerrahi operasyonla tümörden etkilenmiş çevre dokular ve lenf nodları da cerrahi işlemle çıkarılır. Kolon kanserinin 4. Evresinde görülen uzak metastazlar ile hastanın ve tümörün uygunluğuna bağlı olarak karaciğer ve akciğerdeki tümörlü alanlar çıkarılabilir. Metastaz kökenli tümör tutulumlarının çıkarıldığı cerrahi operasyonlara metastazektomi adı verilir.

Kolon kanserinin erken evrelerinde yalnızca kolektomi operasyonu yeterli olabiliyorken, 3. Evre ve 4. Evre kolon kanserinde ameliyat öncesinde ve sonrasında kemoterapi ve radyoterapi uygulanabilir.

Kemoterapi: Kemoterapi tedavisi, tümörlü hücrelerin çoğalıp yayılmasını engeller. Kemoterapi kolon kanserinin birincil tedavi yöntemi değildir. Cerrahi operasyonların öncesinde ve sonrasında kullanılabilir. Kolon kanserinin ilerlemiş 4. Evresinde semptom giderici ve hastanın hayat kalitesini iyileştirici amaçla kullanılabilir. Hastanın durumuna ve tümörün yapısına göre, hekim tarafından kemoterapi uygulamaları damardan ya da hap şeklinde yapılması kararlaştırılır.

Radyoterapi: Radyoterapi tedavisi yüksek enerjili ışınların tümörlü hücreleri hedef alarak, kromozom yapılarını çoğaltmalarını engelleyecek biçimde mutasyona uğratmasıdır. Radyoterapi hareketli organlarda dolayısıyla kolon kanserinde sık kullanılan uygulamalardan biri değildir.

İmmünoterapi: Hastanın kendi bağışıklık hücrelerinin tümöre karşı aktivitelerini arttırmaya yönelik bir tedavi türüdür. Kolon kanserinde immünoterapi tedavisi cerrahi operasyon sonrasında, hastalığın tekrarlama ihtimaline karşılık uygulanabilmektedir.

Hedefe Yönelik Tedaviler: Kemoterapiye yanıt vermeye kolon kanserlerinde, hedefe yönelik tedavi seçeneği kullanılabilmektedir.

Kolon kanserinin tedavisi hekim tarafından, hastanın genel sağlık durumuna, kanserin evresine göre planlanmaktadır. Hastalığın seyrine göre tedavi planı hekim tarafından güncellenebilir.

Kolon (Kalın Bağırsak) Kanseri Korunma Yolları

Kolon kanserinin yapısal risk faktörleri değiştirilemez ancak çevresel faktörlerin ve yaşam alışkanlıklarının değiştirilmesiyle kolon kanserinden korunmaya katkı sağlanabilir. Kolon kanserinden korunmak için,

Sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmek önemlidir. Hayvansal ürünlerin ve kırmızı etin tüketimi sınırlandırılmalı, günlük lif alımı artırılmalıdır. İşlenmiş ve paketlenmiş gıdalardan uzak durulmalıdır.

Sigara kullanımında kaçınmak gerekir. Sigara kullanımı başta akciğer ve dolaşım sistemi olmak üzere, tüm kanser türleri için risk faktörüdür. Sigara tüm vücuda olumsuz etkileri kanıtlanmış kanserojen bir üründür.

Yoğun alkol kullanımından kaçınmak gerekir. Tüm toksik ürünlerde olduğu gibi alkol de vücutta bir yere kadar tolere edilir. Ancak düzenli ve aşırı alkol tüketimi karaciğerlerin ve tüm sindirim sisteminin sağlığını olumsuz yönde etkiler.

Stresi yönetmeyi öğrenmek, kolon kanserine karşı etkin korunma yöntemlerinden biridir. Stres vücudun olağan işlevleri için gereklidir. Uyanmak gibi rutin ya da tehlike anlarında hızlı karar alabilmek gibi akut durumlar için stres gereklidir. Ancak yönetilemeyen yüksek stres vücut için yıkıcı etkilere sahiptir. Stresi yönetebilmek için düzenli uyumak ve düzenli olarak egzersiz ya da meditasyon yapmak önerilebilir.

İdeal kiloyu korumak hemen her sağlık sorununa karşı vücudun direncini artıracaktır. İdeal kilonun üzerinde ya da obez olmak, sindirim sisteminin hastalıklarına, kalp ve dolaşım sorunlarına, omurga hastalıkları ve diyabete neden olabilir.

Yaşa ve kondisyona uygun bir egzersiz programı oluşturmak hem fiziksel hem de ruhsal sağlığın korunması için gereklidir. Düzenli olarak egzersiz yapmak, vücudun direncinin artırılmasına ve kolon kanseri de dahil tüm sağlık sorunlarının önlenmesine katkı sağlar.

Yeterli kalsiyum ve D vitaminine sahip olmak kanserli hücrelerin kontrolsüz aktivitelerinin azalmasına yardımcı olacaktır.

Tarama testlerini yaptırmak özellikle risk grubunda olanlar için önemlidir. Herhangi bir şikayet olmaksızın 50 yaş üzerinde herkesin dışkıda kan ve kolonoskopi tetkiklerini yaptırması gereklidir. Kanserin erken tanısı tedavinin başarısını artırmaktadır.

Benzer İlgi Alanları Gastroenteroloji Gastroenteroloji bölümlerinde, hepatologlar tarafından sirozun komplikasyonları dahil olmak üzere karaciğer hastalıklarında tedaviler uygulanmaktadır. Detaylı Bilgi Genel Cerrahi Acıbadem Sağlık Grubu Genel Cerrahi Bölümü, mevcut hastane, tıp merkezi ve polikliniklerde hasta muayene ve tedavisini gerçekleştirmek üzere organize olmuştur. Detaylı Bilgi Kolorektal Kanserler Kalın bağırsakta (kolon) ve kalın bağırsağın son kısmında (rektum) görülen kanserler genel olarak “kolorektal kanserler” olarak tanımlanıyor. Detaylı Bilgi Tıbbi Birimler Lütfen Bekleyiniz Gastroenteroloji Genel Cerrahi Sıkça Sorulan Sorular Kalın bağırsak kanserinde hastalığın seyrini ne belirler? Karaciğer ve akciğere sıçramış hastalık tedavi edilebilir mi? Erken tanı için neler yapılmalı? Kalın bağırsak kanserinin gelişimi önlenebilir mi? Kalın bağırsak kanseri hastaları tedavi sonrası nasıl takip edilir? Ülseratif Kolit kolon kanserine yol açar mı? Kolon kanserinin erken teşhisi için hangi testler yapılıyor?

Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 6 Aralık 2023 Çarşamba Yayımlanma Tarihi: 6 Aralık 2023 Çarşamba

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde, sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Kimlik bilgileriniz: Adınız, soyadınız, T.C. Kimlik numaranız, pasaport numaranız veya geçici TC Kimlik numaranız, doğum yeri ve tarihiniz, medeni haliniz, cinsiyetiniz, sigorta veya hasta protokol numaranız ve sizi tanımlayabileceğimiz diğer kimlik verileriniz. İletişim Bilgileriniz: Adresiniz, telefon numaranız, elektronik posta adresiniz ve sair iletişim verileriniz, müşteri temsilcileri ya da hasta hizmetleri tarafından çağrı merkezi standartları gereği tutulan sesli görüşme kayıtlarınız ile elektronik posta, mektup veya sair vasıtalar aracılığı ile tarafımızla iletişime geçtiğinizde elde edilen kişisel verileriniz. Muhasebesel Bilgileriniz: Banka hesap numaranız, IBAN numaranız, kredi kartı bilginiz, faturalama bilgileriniz gibi finansal verileriniz. Sağlık hizmetlerinin finansmanı ve planlaması amacıyla özel sağlık sigortasına ilişkin verileriniz ve Sosyal Güvenlik Kurumu verileriniz. Hastane veya tıp merkezlerimizi ziyaret etmeniz halinde güvenlik ve denetim amaçlı tutulmakta olan kamera kayıtları görüntüleriniz. Otoparkı kullanmanız halinde araç plaka veriniz. Sağlık Bilgileriniz: Laboratuvar sonuçlarınız, test sonuçlarınız, muayene verileriniz, randevu bilgileriniz, check-up bilgileriniz, reçete bilgileriniz dahil ancak bunlarla sınırlı olmaksızın tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi sırasında veya bunların bir sonucu olarak elde edilen her türlü sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel verileriniz. www.acibadem.com.tr sitesine veya www.acibadem.com.tr/AcibademOnline/TR/MainPage adresine gönderdiğiniz veya girdiğiniz sağlık verileriniz ve sair kişisel verileriniz. Acıbadem’e veya Acıbadem Grup şirketlerinden herhangi birine iş başvurusunda bulunmanız halinde bu hususta temin edilen özgeçmiş dâhil sair kişisel verileriniz ile Acıbadem Grubu çalışanı ya da ilişkili çalışan olmanız halinde hizmet akdiniz ve işe yatkınlığınız ile ilgili her türlü kişisel verileriniz.

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

Kimliğinizi teyit etme, Kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi. İlgili mevzuat uyarınca Sağlık Bakanlığı ve diğer kamu kurum ve kuruluşları ile talep edilen bilgilerin paylaşılması. Hastane ve Tıp Merkezlerimizin iç işleyişi ile günlük operasyonların planlanması ve yönetilmesi. Hastane Yönetimi, Hasta Hakları, Hasta Deneyimi bölümleri tarafından hasta memnuniyetinin ölçülmesi, arttırılması ve araştırılması. İlaç temini. Randevu almanız halinde randevu hakkında sizi haberdar edebilme. Risk yönetimi ve kalite geliştirme aktivitelerinin yerine getirilmesi. Sağlık hizmetlerini geliştirme amacıyla analiz yapma. Hasta Hizmetleri, Mali İşler, Pazarlama bölümleri tarafından sağlık hizmetlerinizin finansmanı, tetkik, teşhis ve tedavi giderlerinizin karşılanması, müstehaklık sorgusu kapsamında özel sigorta şirketler ile talep edilen bilgilerin paylaşılması. Araştırma yapılması. Yasal ve düzenleyici gereksinimlerin yerine getirilmesi. Sağlık hizmetlerinin finansmanı kapsamında özel sigorta şirketler ile talep edilen bilgileri paylaşma. Kalite, Hasta Deneyimi, Bilgi Sistemleri bölümleri tarafından risk yönetimi ve kalite geliştirme aktivitelerinin yerine getirilmesi. Hasta Hizmetleri, Mali İşler, Pazarlama bölümleri tarafından hizmetlerimiz karşılığında faturalandırma yapılması ve anlaşmalı olan kurumlarla ilişkinizin teyit edilmesi. Pazarlama, Medya ve İletişim, Çağrı Merkezi bölümleri tarafından kampanyalara katılım ve kampanya bilgisi verilmesi, Web ve mobil kanallarda özel içeriklerin, somut ve soyut faydaların tasarlanması ve iletilebilmesi.

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi,

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği, Kişisel Sağlık Verilerinin İşlenmesi ve Mahremiyetinin Korunması Yönetmeliği, Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuat hükümleridir.

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca,

Kişisel veri işlenip işlenmediğini öğrenme, Kişisel veriler işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme, Kişisel sağlık verilerine erişim ve bu verileri isteme, Kişisel verilerin işlenme amacını ve bunların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme, Yurt içinde veya yurt dışında kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişileri bilme, Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesini isteme, Kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesini isteme, Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesine ve/veya kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesine ilişkin işlemlerin kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme, İşlenen verilerin münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla analiz edilmesi suretiyle kişinin kendisi aleyhine bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme hakkını haizsiniz.

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak,

(i) ATATÜRK MAH.FEZA SK.NO:3/8 ATAŞEHİR, Istanbul, Türkiye adresine kargo ile ıslak imzanızı taşıyan bir dilekçe ile “Kurumsal Sekretarya” departmanı dikkatine Zarfına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında Bilgi Talebi” yazılarak gönderebilirsiniz, (ii) Noter kanalıyla gönderebilir, (iii) acibademsaglik@hs02.kep.tr adresine güvenli elektronik ya da mobil imzalı olarak, kayıtlı elektronik posta adresi veya sistemimizde kayıtlı elektronik e-posta adresiniz aracılığıyla ve/veya (iv) Acıbadem’e hitaben yazdığınız “word veya pdf.” formatındaki bir dosyayı güvenli eimza ile imzalayarak kisiselveri@acibadem.com ‘a e-posta’nın konu kısmına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Bilgi Talebi” yazarak iletebilirsiniz.

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

SIK ZİYARET EDİLENLER Akciğer kanseri Bağırsak kanseri Böbrek nakli Cilt kanseri Gırtlak kanseri Hemoroid Kalp krizi belirtileri Kan kanseri (Lösemi) Karaciğer nakli Kemik iliği nakli Kolon kanseri Koronavirüs Belirtileri Lenf kanseri Lenfödem Meme kanseri Mide kanseri Pankreas kanseri Prostat kanseri Rahim kanseri Vücut kitle endeksi hesaplama


Ana Sayfa Hastaneler Doktorlar Medikal Teknolojiler Kurumsal Bilgiler Sponsorluklar Bilgilendirilmiş Onamlar Kişisel Verilerin Korunması İletişim

Web sitemizde bulunan tüm görsellerin, işitsel veya içerik bilgilerinin izinsiz kullanılması yasaktır. Durumun tespit edilmesi halinde hukuki yollara başvurulacaktır.

"
Kolon Kanseri Neden Olur? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri | Özel Başarı Hastanesi

Kolon Kanseri Neden Olur? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri | Özel Başarı Hastanesi

KOLON KANSERİ NEDEN OLUR? BELİRTİLERİ VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Kolorektal kanser, kolon (kalın bağırsak) veya rektumda başlayan bir kanserdir. Bu organların her ikisi de sindirim sisteminizin alt kısmındadır. Rektum, kolonun sonundadır.

Her 23 erkek ve 25 kadından 1'inin yaşamları boyunca kolorektal kanser geliştireceği tahmin edilmektedir.

Doktorunuz kanserin ne kadar ilerlediğini anlamak için evrelemeyi bir kılavuz olarak kullanabilir. Doktorunuzun kanserin evresini bilmesi önemlidir, böylece doktorunuz sizin için en iyi tedaviyi planlayabilir ve uzun vadede tedavinin nasıl ilerleyeceği hakkında size bilgi verebilir.

Kolon kanseri risk faktörleri

Bir kişinin kolon kanseri geliştirme riskini arttıran bir çok risk faktörü vardır.

Değiştirilemeyen risk faktörleri

Kolon kanseri geliştirme riskinizi artıran bazı faktörler kaçınılmazdır ve değiştirilemez. Yaş bunlardan biridir. 50 yaşına geldikten sonra bu kansere yakalanma riskiniz artar.

Diğer bazı değiştirilemez risk faktörleri şunlardır:

geçmişte kolonda polip varlığı bir bağırsak hastalığı geçmişi ailede kolorektal kanser varlığı ailesel adenomatöz polipoz (FAP) gibi belirli genetik sendromlara sahip olmak Doğu Avrupa Kökenli Yahudi veya Afrika kökenli olmak Değiştirilebilir risk faktörleri

Diğer risk faktörleri önlenebilir faktörlerdir. Bu, kolon kanseri geliştirme riskinizi azaltmak için bunları değiştirebileceğiniz anlamına gelir. Önlenebilir risk faktörleri şunları içerir:

aşırı kilolu veya obez olmak sigara içmek alkol kullanmak tip 2 diyabet hastalığına sahip olmak hareketsiz bir yaşam tarzı işlenmiş yiyecekleri fazlaca tüketmek Kolon kanseri neden olur?

Araştırmacılar hala kolon kanserinin nedenlerini keşfetmek için araştırmalarını sürdürmektedir.

Kanser, kalıtsal veya edinilmiş genetik mutasyonlardan kaynaklanabilir. Bu mutasyonlar, kolorektal kanser geliştireceğinizi garanti etmez, ancak kanser geliştirme riskinizi artırır.

Bazı mutasyonlar, anormal hücrelerin kolonun iç yüzeyinde birikmesine ve polip oluşturmasına neden olabilir. Bunlar küçük, iyi huylu hücre büyümelerdir.

Bu büyümelerin ameliyatla giderilmesi önleyici bir önlem olabilir. Tedavi edilmeyen polipler ileride kanserli hale gelebilir.

Kolon veya rektumdaki polipler

Çoğu kolon kanseri, kolon veya rektumun iç yüzeyinde bir büyüme olarak başlar. Bu büyümelere polip denir.

Bazı polip türleri zaman içinde (genellikle yıllar içinde) kansere dönüşebilir, ancak tüm polipler kansere dönüşmez. Bir polipin kansere dönüşme riski, polipin türüne bağlıdır. Farklı polip türleri hakkında aşağıda bilgi verilmektedir.

Adenomatöz polipler (adenomlar): Bu polipler bazen kansere dönüşür. Bu nedenle adenomlara kanser öncesi durum denir. Tübüler, villöz ve tübülovillöz olmak üzere üç tip adenom vardır. Hiperplastik polipler ve enflamatuar polipler: Bu polipler daha yaygındır, ancak genel olarak kanser öncesi değildirler. Büyük (1 cm'den fazla) hiperplastik polipli bazı kişiler, kolonoskopi ile kolorektal kanser taramasına daha sık ihtiyaç duyabilir. Sessil tırtıklı polipler (SSP) ve geleneksel tırtıklı adenomlar (TSA): Bu polipler, daha yüksek kolorektal kanser riskine sahip oldukları için genellikle adenomlar gibi tedavi edilir.

Bir polipin kanserleşme riskini artıran veya bir kişinin kolon kanseri geliştirme riskini artıran diğer faktörler şunlardır:

1 cm'den büyük polip 3'ten fazla polip Polip çıkarıldıktan sonra displazi görülürse. Displazi, başka bir kanser öncesi durumdur. Bu, polipte veya kolon, rektum astarında hücrelerin anormal göründüğü, ancak kansere dönüşmedikleri bir alan olduğu anlamına gelir. Kolon kanseri nasıl ilerler?

Bir polipte kanser oluşursa, kanserli doku zamanla kolon veya rektum duvarına ilerleyebilir. Kolon ve rektumun duvarı birçok katmandan oluşur. Kolon kanseri en içteki katmanda (mukoza) başlar ve diğer katmanların bir kısmı veya tamamı boyunca dışa doğru büyüyebilir.

Kanser hücreleri kolon duvarında olduğunda, kan damarlarına veya lenf damarlarına (atıkları ve sıvıyı taşıyan küçük kanallar) doğru büyüyebilirler. Oradan yakındaki lenf düğümlerine veya vücudun uzak kısımlarına ulaşarak metastaz yapabilirler.

Bir kolorektal kanserin evresi (yayılma derecesi), kanserli dokunun duvara doğru ne kadar ilerlediğine ve kolon veya rektumun dışına yayılıp yayılmadığına bağlıdır.

Kolon kanserinin belirtileri nelerdir?

Kolorektal kanser, özellikle erken evrelerde herhangi bir belirti göstermeyebilir. Erken evrelerde yaşayabileceğiniz belirtiler şunları içerebilir:

kabızlık ishal dışkı rengindeki değişiklikler dar şekilde dışkı gibi dışkı şeklindeki değişiklikler Dışkıda kan rektumdan kanama aşırı gaz karın krampları karın ağrısı

Bu semptomlardan herhangi birini fark ederseniz, kolorektal kanser taraması yaptırmak için doktorunuzdan randevu alın.

3. veya 4. evre kolon kanseri belirtileri (geç dönem semptomları)

Kolon kanseri belirtileri geç dönemlerde (3. ve 4. evreler) daha belirgindir. Yukarıdaki belirtilere ek olarak şunları da yaşayabilirsiniz:

aşırı yorgunluk açıklanamayan zayıflık istenmeyen kilo kaybı dışkıda bir aydan uzun süren değişiklikler bağırsaklarınızın tamamen boşalmadığı hissi kusma

Kolorektal kanser vücudunuzun diğer bölgelerine yayılırsa, şunları da yaşayabilirsiniz:

sarılık ellerde veya ayaklarda şişme nefes almada zorluk kronik baş ağrıları Görme problemleri kemik kırıkları Kolon kanseri nasıl teşhis edilir?

Kolon kanserinin erken teşhisi, tedavi için en iyi şansı verir.

50 ila 75 yaşları arasındaki, ortalama risk grubunda olan ve en az 10 yıllık bir yaşam beklentisi olan herkes için kolon kanseri taraması yapılması önerilmektedir.

Doktorunuz tıbbi ve aile geçmişiniz hakkında sizden bilgi alarak başlayacaktır. Ayrıca doktorunuz bir fiziksel muayene gerçekleştirecektir. Topakların veya poliplerin olup olmadığını belirlemek için doktorunuz karnınıza baskı uygulayabilir veya rektal muayene yapabilir.

Dışkı testi

Her 1-2 yılda bir dışkı testine yaptırmalısınız. Dışkı testleri, dışkınızda gizli kanı tespit etmek için kullanılır.

Guaiac tabanlı dışkıda gizli kan testi (gFOBT)

Guaiac, dışkı örneğinizi içeren kartı kaplamak için kullanılan bitki bazlı bir maddedir. Dışkınızda herhangi bir kan varsa, kartın rengi değişecektir.

Bu testten önce kırmızı et ve nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar (NSAID'ler) gibi belirli yiyeceklerden ve ilaçlardan kaçınmanız gerekir.

Dışkı immünokimyasal testi (FIT)

FIT, kanda bulunan bir protein olan hemoglobini tespit eder. Guaiac tabanlı testten daha kesin sonuçlar verir.

Bunun nedeni, FIT'in üst gastrointestinal sistemden (nadiren kolorektal kanserin neden olduğu bir tür kanama) kanamayı tespit etme olasılığının düşük olmasıdır. Dahası, bu testin sonuçları yiyeceklerden ve ilaçlardan etkilenmez.

Evde yapılan testler

Bu testler için birden fazla dışkı örneğine ihtiyaç duyulduğundan, doktorunuz size ofiste test yaptırmak yerine muhtemelen evde kullanabileceğiniz test kitleri önerecektir.

Kan testi

Doktorunuz belirtilerinize neyin sebep olduğu konusunda daha iyi bir fikir edinmek için bazı kan testleri yapabilir. Karaciğer fonksiyon testleri ve tam kan sayımı diğer hastalıkları ve bozuklukları ekarte edebilir.

Sigmoidoskopi

Minimal invaziv sigmoidoskopi, doktorunuzun kolonunuzun sigmoid kolon olarak bilinen son bölümünü anormallikler açısından incelemesine izin verir. Esnek sigmoidoskopi olarak da bilinen prosedür, üzerinde ışık bulunan esnek bir tüp içerir.

Kolonoskopi

Kolonoskopi, küçük bir kamera takılı uzun bir tüpün kullanılmasını içerir. Bu prosedür, doktorunuzun olağandışı herhangi bir şeyi kontrol etmek için kolonunuzun ve rektumunuzun içini görmesini sağlar. Genellikle daha az invaziv tarama testleri kolorektal kanseriniz olabileceğini gösterdikten sonra yapılır.

Kolonoskopi sırasında doktorunuz ayrıca anormal alanlardan doku alabilir. Bu doku örnekleri daha sonra analiz için bir laboratuvara gönderilebilir.

Kolorektal kansere dönüşebilecek iyi huylu büyümeleri tespit etmede mevcut tanı yöntemlerinden sigmoidoskoplar ve kolonoskopiler en etkilidir.

BT taraması

BT taramaları, doktorunuza kolonunuzun ayrıntılı bir görüntüsünü sağlar.

Kolon kanserinin evreleri

Birine kolon kanser teşhisi konduktan sonra, doktorlar hastalığın yayılıp yayılmadığını ve yayıldıysa ne kadar uzağa yayıldığını anlamaya çalışacaklardır. Bu sürece evreleme denir. Bir kanserin evresi, vücutta ne kadar kanser yayılımı olduğunu tanımlar. Kanserin ne kadar ciddi olduğunu ve en iyi nasıl tedavi edileceğini belirlemeye yardımcı olur. Doktorlar ayrıca hayatta kalma istatistikleri hakkında konuşurken de kanser evrelemesi sonuçlarını kullanırlar.

En erken evre kolon kanseri, evre 0 (çok erken evre) olarak adlandırılır ve evreler daha sonra evre I (1) ila IV (4) arasında değişir. Kural olarak, sayı ne kadar düşükse, kanser o kadar az yayılmıştır. Evre IV gibi daha yüksek bir sayı, kanserin daha fazla yayıldığı anlamına gelir. Her insanın kanser deneyimi benzersiz olsa da, benzer aşamaları olan kanserler benzer bir ilerleyişe sahip olma eğilimindedir ve genellikle aynı şekilde tedavi edilir.

Kolon Kanserinde Evreleme Nasıl Yapılır?

Kolon kanseri için en sık kullanılan evreleme sistemi, 3 temel bilgiye dayanan Amerikan Ortak Kanser Komitesi (AJCC) ''TNM'' sistemidir. Bu sistem aşağıdaki 3 temel parametreyi kullanarak evrelemeyi gerçekleştirir:

Tümörün boyutu (T): Kanser kolon veya rektum duvarına ne kadar uzadı? Kanser aşağıdaki bölgelerin hangilerine yayıldı? Neredeyse tüm kolorektal kanserlerin başladığı tabaka olan iç astar (mukoza). Buna ince bir kas tabakası (muskularis mukozası) dahildir. Bu kas tabakasının altındaki fibröz doku (submukoza) Kalın bir kas tabakası (muskularis propria) Kalın bağırsağın çoğunu kaplayan ancak rektumu kaplamayan ince, en dıştaki bağ dokusu katmanları (subserosa ve serosa)

2. Yakındaki lenf düğümlerine (N) yayılma: Kanser yakındaki lenf düğümlerine yayıldı mı?

3. Uzak bölgelere yayılma (metastaz) (M): Kanser uzaktaki lenf düğümlerine veya karaciğer veya akciğerler gibi uzak organlara yayıldı mı?

Bu üç parametre için alınan verilere göre kolon kanseri aşağıdaki evreler ile sınıflandırılır:

0. Evre Kolon Kanseri. Yerinde karsinom olarak da bilinir, bu aşamada anormal hücreler yalnızca kolon veya rektumun iç astarındadır. 1. Evre Kolon Kanseri. Kanser, kolon veya rektumun iç yüzeyine veya mukozasına nüfuz etmiş ve kas tabakasına doğru büyümüş olabilir. Yakındaki lenf düğümlerine veya vücudun diğer bölgelerine yayılmamıştır. 2. Evre Kolon Kanseri. Kanser kolon veya rektum duvarlarına veya duvarlar yoluyla yakındaki dokulara yayılmış ancak lenf düğümlerini etkilememiştir. 3. Evre Kolon Kanseri. Kanser vücudun diğer bölgelerine değil, lenf düğümlerine taşınmıştır. 4. Evre Kolon Kanseri. Kanser, karaciğer veya akciğerler gibi diğer uzak organlara yayılmıştır. Kolon kanseri için tedavi seçenekleri nelerdir?

Kolon kanserinin tedavisi çeşitli faktörlere bağlıdır. Genel sağlığınızın durumu ve kolon kanserinizin evresi doktorunuzun tedavi planını oluşturmasını sağlayacaktır.

Ameliyat

Kolon kanserinin ilk aşamalarında, cerrahınızın kanserli polipleri ameliyatla alması mümkün olabilir. Polip bağırsak duvarına yapışmamışsa, muhtemelen ameliyat çok rahat geçecektir.

Kanseriniz bağırsak duvarlarınıza yayıldıysa, cerrahınızın herhangi bir komşu lenf düğümüyle birlikte kolon veya rektumun bir kısmını alması gerekebilir. Mümkünse, cerrahınız kolonun kalan sağlıklı kısmını rektuma yeniden bağlayacaktır.

Bu mümkün değilse cerrahınız karın duvarında bir açıklık oluşturmayı içeren kolostomi ameliyatını yapabilir. Kolostomi geçici veya kalıcı olabilir.

Kemoterapi

Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmek için ilaçların kullanılmasını içerir. Kolon kanserli kişiler için kemoterapi genellikle ameliyattan sonra, kalan kanserli hücreleri yok etmek için kullanılmaktadır. Kemoterapi ayrıca tümörlerin büyümesini de kontrol altında tutar.

Kolon kanserini tedavi etmek için kullanılan kemoterapi ilaçları şunları içerir:

kapesitabin floroürasil oksaliplatin irinotecan

Kemoterapi genellikle ek ilaçlarla kontrol altında tutulması gereken yan etkiler oluşturmaktadır.

Radyasyon

Radyasyon, ameliyattan önce ve sonra kanserli hücreleri hedeflemek ve yok etmek için X ışınlarında kullanılana benzer güçlü bir enerji ışını kullanır. Radyasyon tedavisi genellikle kemoterapi ile birlikte uygulanır.

Diğer ilaçlar

Hedefe yönelik tedaviler ve immünoterapiler de önerilebilir. Kolorektal kanseri tedavi etmek için FDA tarafından onaylanan ilaçlar şunları içerir:

bevacizumab ramucirumab ziv-aflibercept setuksimab panitumumab regorafenib pembrolizumab nivolumab ipilimumab

Bu ilaçlar diğer tedavi türlerine yanıt vermeyen ve vücudun diğer bölgelerine yayılan metastatik veya geç evre kolorektal kanseri tedavi etmekte kullanılmaktadır.

Kolon kanserinde hayatta kalma oranı nedir?

Kolorektal kanser teşhisine sahip olmak endişe verici olabilir, ancak bu tür kanser özellikle erken teşhis edildiğinde son derece tedavi edilebilir.

Kolon kanserinin tüm aşamaları için 5 yıllık sağkalım oranının yüzde 63 olduğu tahmin edilmektedir. Rektal kanser için 5 yıllık sağkalım oranı yüzde 67'dir.

5 yıllık hayatta kalma oranı, teşhisten sonra en az 5 yıl hayatta kalan kişilerin yüzdesini yansıtır.

Daha ileri kolon kanseri vakaları için tedavi önlemleri de uzun bir yol kat etti.

Aynı zamanda, doktorlar artık genç insanlarda kolorektal kanser görüyorlar. Bunların bir kısmının sağlıksız yaşam tarzı seçimlerinden kaynaklanıyor olduğu düşünülmektedir.

ACS'ye göre, yaşlı yetişkinlerde kolorektal kanser ölümleri azalırken, 2008 ve 2017 yılları arasında 50 yaşın altındaki kişilerde ölümler arttı.

Kolon kanserini önleme yolları?

Aile öyküsü ve yaş gibi değiştirilemeyen bazı kolon kanseri risk faktörleri önlenebilir değildir.

Bununla birlikte, kolorektal kansere katkıda bulunabilecek yaşam tarzı faktörleri önlenebilir ve bu hastalığı geliştirme genel riskinizi azaltmaya yardımcı olabilir.

Kolon kanseri geliştirme riskinizi azaltmak için aşağıdaki adımları atabilirsiniz:

yediğiniz kırmızı et miktarını azaltmak sosisli sandviç ve şarküteri gibi işlenmiş etlerden kaçınmak daha fazla bitki bazlı yiyecek tüketmek yağlı yiyecek tüketimini azaltmak günlük egzersiz kilo vermek sigarayı bırakmak alkol tüketimini azaltmak stresi azaltmak diyabet hastası iseniz diyabeti kontrol altında tutmak

Bir başka koruyucu önlem, 50 yaşından sonra düzenli bir şekilde kolonoskopi taraması yaptırmaktır. Kolon kanseri ne kadar erken tespit edilirse, tedavinin sonucu o kadar iyi olur.

Lser Nedir? Ülser Belirtileri Nelerdir? Ülser Tedavisi ve Ülser Diyeti

Lser Nedir? Ülser Belirtileri Nelerdir? Ülser Tedavisi ve Ülser Diyeti

Ülser Nedir? Ülser Belirtileri Nelerdir? Ülser Tedavisi ve Ülser Diyeti

Birçok insanı pençesi altına alan ve her geçen gün daha fazla kişinin sağlık kuruluşlarına başvurma sebebi olan Ülser, mide asidi ve sindirim sıvıları gibi tahriş edici nitelikteki vücut sıvılarının mide veya onikiparmak bağırsağını (duodenum) tahrip etmesi ve bunun sonucunda doku kaybının ortaya çıkmasıdır. Mide ve onikiparmak bağırsağını sindirim enzimlerinden koruyan mukus tabakasının azalması, ülserin ortaya çıkmasının en büyük nedenlerinden biridir. Zira bu durum, sindirim asitlerinin artık korunmasız hale gelen bu tabakalara zarar vermesine neden olur. Böylece, kanamalı ve ağrılı yaralar yani ülser oluşumu meydana gelir. Üstelik sindirim sıvılarından biri olan pepsinin de etkisi sonucu doku kaybı daha derin hale gelebilir. Eğer böyle bir durum söz konusu olursa, enflamasyon adı verilen yaralar oluşmaya başlar. Sindirim sistemi hastalıkları arasında en yaygını olan ülserin çeşitleri de vardır. Özellikle bu rahatsızlıktan muzdarip bireyler, peptik ülser, mide ülseri (gastrik ülser), bağırsak ülseri ve dil ülseri gibi kavramları araştırmaktadır.

Peptik Ülser Nedir?

Midenin iç tarafında ve ince bağırsağın üst kısmında ortaya çıkabilen açık yaralara peptik ülser adı verilir. Mide ve onikiparmak bağırsağında (duodenumda) görülen ülserlerin genel ismi olan peptik ülserin ortaya çıkması, çeşitli nedenlere bağlıdır.

Mide Ülseri (Gastrik Ülser) Nedir?

Midede oluşan ülsere mide ülseri veya diğer adıyla gastrik ülser adı verilir.

Bağırsak Ülseri Nedir?

Onikiparmak bağırsağında yani duodenumda ortaya çıkan ülsere bağırsak ülseri veya duodenum ülseri (bulber ülseri) adı verilir. Mide ülseri ve bağırsak ülserinin boyutları, aşağı yukarı 3 milimetreden başlayıp 5 santimetreye kadar ulaşabilmektedir.

Ülser Belirtileri Nelerdir?

Ülser kendini çeşitli belirtilerle göstermektedir. Çeşitli şikâyetlere neden olabilen bu belirtiler, çok şiddetli boyutlara da ulaşabilir. Hatta duodenal ülser söz konusu olduğunda, hastalar bazı geceler uykudan uyanacak derecede sıkıntı yaşayabilir. En sık görülen ülser belirtilerini ise şu şekilde sıralayabiliriz:

● Şişkinlik ve gaz sıkıntısı,

● Midede yanma ve ağrı,

● Özellikle yemek yedikten sonra kendini gösteren mide ağrısı.

Şayet ülser hafif belirtiler gösterdiği dönemde tedavi edilmezse, ciddi şikâyetler kendini göstermeye başlar. Kanama, tıkanma ve delinme gibi son derece sıkıntılı durumlar, ortaya çıkabilecek bu ciddi sorunlardan bazılarıdır. Bu tip durumlarda acil müdahaleye dahi gerek duyulabilmektedir. Bunların haricinde, bazı vakalarda hiçbir belirti olmadığı halde kanama ya da delinme gibi durumlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle, ülserin erkenden teşhis edilmesi son derece önemlidir.

Ülser Neden Olur?

Ülserin ortaya çıkmasında en büyük sebep, Helicobacter pylori adı verilen bakteri ve NSAİ ilaçların (aspirin ve antiromatizmal ilaçlar) düzenli bir şekilde alımıdır. Ülserin diğer nedenlerini ise şu şekilde sıralayabiliriz:

● Genetik yatkınlık (irsiyet),

● Kortizon türü ilaçlar,

● Alkol ve sigara tüketimi,

● Sık sık kahve içme alışkanlığı,

Ülser Ağrısına Ne İyi Gelir? Ülserden Korunmak İçin Neler Yapmalıyız?

Bu hastalıktan ve ortaya çıkan belirtilerden rahatsız olan bireylerin aklında ‘’ülsere ne iyi gelir?’’ gibi soru işaretleri oluşabilir. Bu soru işaretini gidermek adına, ülserden korunmanız için yapmanız gereken ve ülser ağrısına iyi gelecek tavsiyeleri şu şekilde sıralayabiliriz:

● Sağlıklı ve programlı bir beslenme alışkanlığı,

● Bol sıvı tüketimi,

● Kızartma, şekerli, tuzlu ve yağlı besinlerden mümkün olduğu kadar uzak durmak,

● Aşırı kafein tüketimi ülseri tetikleyebileceği için çay ve kahve tüketiminin azaltılması,

● Hafif, buharda pişmiş yiyeceklerin tüketilmesi,

● Daha az ve daha sık yemek tüketilmesi,

● Ara öğünlerin ihmal edilmemesi.

Ülser Tedavisi

Ülserin tedavisi için sağlık kuruluşuna başvuran bireylere öncelikle klinik, laboratuvar ve görüntüleme tetkikleri sonucunda ülser tanısı konulmalıdır. Bu teşhisin ardından, ülserin en büyük nedenlerinden biri olan Helicobacter pylori adı verilen mikrobu baskılayan ilaçlar kullanılır. Şayet bakteriler hala duruyorsa, bu durumda enfeksiyona yönelik antibiyotik tedavisi gündeme gelir. Buradaki asıl amaç, ülser ilaçlarıyla birlikte mide asitlerinin azaltmak ve bireyin yakınmalarını minimum seviyeye indirgemektir. Eğer bu doğrultuda mide asidinin ülser üzerindeki etkisi ortadan kaldırılırsa, iyileşme için somut bir adım atılmış olur.

Ülser söz konusu olduğunda, ilaç tedavisi haricinde bir yöntem daha vardır. Bu yöntem ise asit ve pepsin salgısını önlemek adına sinirleri uyaran vagus sinirinin kesilmesidir. Fakat bu sinirin kesilmesi, hastalığın tekrar etme riskini tamamen ortadan kaldırmaz. Ayrıca bazı ülser vakalarında ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilir ve bu durumda cerrahi operasyon zaruri hale gelebilir. Dolayısıyla ülsere kesin çözüm gibi bir arayış içine girmeden önce, muhakkak doktora danışılmalı ve gerekli bilgiler bizzat kendisinden alınmalıdır.

Ülser Diyeti

Ülser diyeti, ülser tedavisinin bir parçası olarak uygulanır. Bu diyette mide yanmasını tetikleyen gıdalar ve mide salgılarını artıracak yiyecek-içecekler, uzak durulması gereken besinler bakımından ön plana çıkmaktadır. Özellikle tedavi sürecinde bu besinlerden imtina etmeniz, tedavi açısından da son derece önemlidir. Ayrıca bu süreçte soğanlı, acılı, baharatlı ve ekşi besinlerden de mümkün olduğu kadar uzak durulmalıdır.

Son olarak sigara ve alkol tüketimi, ülser oluşumunu destekleyen faktörler arasındadır. Örneğin alkol kullanımı, mukoza direncini bozar ve bu durum mide hastalıklarının tedavisini zorlaştırır. Bu nedenle, iyileşme sürecini uzatmamak için sigara ve alkol kullanmayı bırakmanız, hayati önem taşımaktadır.

Ülser Hakkında Sıkça Sorulan Sorular Ülser tedavi edilmezse ne olur?

Ülser, ne yazık ki halk arasında fazla önemsenmeyen ve geçiştirilen bir hastalıktır. Bu hastalık kendi kendine tedavi edilemediği için, vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmalı ve tedavi olmalısınız. Aksi takdirde bu hastalık, zaman içerisinde sindirim sistemi için büyük sıkıntılar doğurabilir.

Ülsere hangi ilaç iyi gelir?

Gastro özofajial reflü ve ülser tedavisinde kullanılan ilaçları şu şekilde sıralayabiliriz:

1) H2 Reseptör Blokörleri (Ranitidin, Nizatidin ve Famotidin)

2) Proton Pompa İnhibitörleri (Omeprozol ve Lansoprol)

Bu ilaçlar, mide asitlerini azaltabilir ve belirtilere bağlı olarak ortaya çıkan yakınmaları hafifletebilirler. Ancak herhangi bir ilaç kullanmadan önce mutlaka doktora danışılmalı ve gerekli bilgiler alınmalıdır.

Ülsere iyi gelen yiyecekler nelerdir?

Ülsere iyi gelen yiyecekleri şu şekilde sıralayabiliriz:

1) K Vitamini İçeren Gıdalar: Ülser tedavisinde öne çıkan en önemli vitamin, K vitaminidir. K vitamini, mide dokusundaki zarın ve açık yaraların iyileşmesinde etkilidir. K vitamini bakımından zengin ve buna bağlı olarak ülsere iyi gelen besinler ise ıspanak, kuşkonmaz, lahana, avokado, soya, yonca ve çavdar unudur.

2) Flavonoidler: Flavonoid içeren bazı besinler de ülserin tedavisinde katkı sağlayabilir. Flavonoidler, ülser gelişimini engelleyerek mide zarını korumaya yardımcı olur. Sarımsak, soğan, kereviz ve elma flavonoid bakımından zengin besinler arasındadır.

3) Lif İçeren Besinler: Lifli gıdalar parçalandıkları zaman hidroklorik asidi kontrol ederler. Bu durum, mide ülserinde asidin hasar vermesini engeller. Ülsere iyi gelen besinlerden biri olan lifli besinler ise sebzeler, meyveler ve tahıl gruplarıdır.

Ülser hastaları ne yememeli?

Ülser diyetinde uzak durulması gereken ana besinler, paketli işlenmiş gıdalar, yağ oranı yüksek ve baharatlı besinler, kızartmalar, asitli ve kafeinli içeceklerdir. Ülser diyeti programında mutlaka yer alması gereken besinler ise antioksidan ve posa değeri yüksek besinlerdir.

Bizimle İletişime Geçin Bölüm Hekimlerimiz

Op. Dr. Mehmet PEKDEMİR Genel Cerrahi
Obezite ve Metabolik Cerrahi

Op. Dr. Umut FAYDACI Genel Cerrahi

Op. Dr. Özgür KAYA Genel Cerrahi
Obezite ve Metabolik Cerrahi

Op. Dr. Nazmi Yaşar SAYIM Genel Cerrahi
Obezite ve Metabolik Cerrahi
İlgili İçerikler

Hamilelikte Bel Boyun Ağrısı

Penisilin Alerjisi Nedir? Neden Olur?

Kalça Protezi Nedir?

Minimal İnvaziv (Küçük Kesi) İle Kalp Ameliyatı

Hidrosefali Nedir? Tedavi Edilebilir Mi?

Mikrosefali Nedir?

Geçmeyen Öksürük Nedir? Nedenleri Nelerdir?

Bel ve Boyun Fıtığı için Ozon Tedavisi

Çocuklarda Öksürüğe Ne İyi Gelir?

Aort Anevrizması Nedir?

Çocuklarda İshal ve Tedavisi

Kelebek Hastalığı (Lupus) Nedir?

Beyin Anevrizması Nedir? Beyin Anevrizması Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Pirola Varyantı Nedir?

Beyin Anjiyosu (BeyinAnjiyografi) Nedir? Beyin Anjiyosu Nasıl Yapılır?

Sıcak Havalar Astımı Nasıl Etkiler?

Hipertermi (Sıcak Çarpması) Nedir?

Erken Doğum (Prematüre) Nedir?

El Titremesi Nedir?

El Bileğinden Anjiyo (Radial Anjiyo) Nedir?

Kalp Romatizması (Kardiyak Romatizma) Nedir?

Menopoz Döneminde Kalp Krizi Riski

Nasır Nedir? Nasır Tedavisi Nasıl Olur?

Histerektomi nedir? Neden yapılır ?

Nadir Hastalık Nedir ?

Uyuz Hastalığı Nedir? Uyuz Belirtileri ve Tedavisi

Mide Yanması Neden Olur, Nasıl Geçer?

Mide Bulantısı Neden Olur, Nasıl Geçer?

Maymun Çiçeği Virüsü Nedir?

Gastrointestinal Enfeksiyon ( Gastroenterit ) Nedir ?

Yağsız Vücut Kitlesi (FFMI) Hesaplama

İdeal Kilo Hesaplama

Vücut Yağ Oranı Hesaplama

Bazal Metabolizma Hızı Hesaplama

Vücut Kitle İndeksi Hesaplama - Boy Kilo Endeksi

Peter Pan Sendromu Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Hipokondriyazis (Hastalık Hastalığı) Nedir?

Diyabet (Şeker Hastalığı) Nedir?

Kemik İliği Kanseri Nedir? Belirti ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Kalça Ağrısı Neden Olur? Kalça Ağrısı Nasıl Geçer?

Bebeklerde Burun Tıkanıklığına Ne İyi Gelir?

Bamya Tohumu Faydaları Nelerdir? Hangi Hastalıklara İyi Gelir?

Mutluluk Çubuğu (Penis Protezi) Nedir?

Palyatif Bakım Nedir, Nasıl Alınır, Şartları Nelerdir?

Annelik Estetiği (Mommy Makeover) Nedir?

Kolera Nedir? Nasıl Bulaşır?

Tip 1 ve Tip 2 Diyabet Hakkında Her Şey

Serotonin (Mutluluk Hormonu) Nedir? Ne İşe Yarar?

Kalp Sağlığı ve Beslenme

Kahvenin Faydaları ve Zararları Nelerdir?

Göz Yorgunluğu Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Kabak Çekirdeğinin Faydaları Nelerdir?

İdrar Kaçırma (Üriner İnkontinans) Nedir?

Huzursuz (İrritabl) Bağırsak Sendromu Nedir?

Potasyum Nedir? Potasyum Yüksekliği ve Düşüklüğü

Bağışıklık Güçlendirici Besinler ve Takviyeler

Gebelik ve Doğum Öncesi Bakım

Doğum Öncesi ve Sonrası Beslenme

Çölyak Hastalığı Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Uçuk Nedir? Neden Çıkar ve Nasıl Geçer?

Böbrek Yetmezliği Nedir, Belirtileri Nelerdir?

Menopoz Nedir? Menopoz Belirtileri Nelerdir?

Burun Estetiği (Rinoplasti) Nedir?

Pankreas Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Sinüzit Nedir? Sinüzit Belirtileri Nelerdir?

Hamilelik (Gebelik) Belirtileri Nelerdir?

Kalp Yetmezliği Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Akılcı İlaç Nedir ?

B12 Vitamini Nedir? B12 Vitamini Eksikliği Belirtileri Nelerdir?

Keten Tohumunun Faydaları Nelerdir?

Ailevi Akdeniz Ateşi Hastalığı (FMF) Nedir?

Papatya Çayının Faydaları Nelerdir?

Kantaron Yağı Faydaları Nelerdir? Nasıl Kullanılır?

Kekik Çayı Nasıl Yapılır, Faydaları Nelerdir?

Histeroskopi Ameliyatı

Bypass Nedir? Bypass Ameliyatı

Varis Nedir?

Laparoskopi Nedir? Laparoskopi Neden Yapılır?

Andropoz Nedir? Andropoz Belirtileri Nelerdir?

Balgam Nedir? Balgam Nasıl Atılır?

Aft Nedir ve Nasıl Geçer?

AIDS (HIV) Nedir? HIV Belirtileri ve Tedavisi

Vajinal Akıntı Neden Olur? Vajinal Akıntı Nasıl Geçer?

Mide Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Güneş Yanığına Ne İyi Gelir? Güneş Yanıkları Nasıl Geçer?

Down Sendromu Belirtileri, Tanı ve Tedavi Yöntemleri

Astigmat Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Diş Ağrısına Ne İyi Gelir? Diş Ağrısı Nasıl Geçer?

Zatürre (Pnömoni) Nedir? Zatürre Belirtileri Nelerdir?

Vajinismus Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Tüberküloz (Verem Hastalığı) Nedir?

Skolyoz (Omurga Eğriliği) Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Konjoktivit Nedir? Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Obsesif Kompülsif Bozukluk (OKB) Nedir?

MS Hastalığı (Multipl Skleroz) Nedir?

Cilt (Deri) Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Öksürüğe Ne İyi Gelir? Öksürük Nasıl Geçer?

Boğaz Ağrısı Neden Olur? Boğaz Ağrısı Nasıl Geçer?

Mide Ağrısına Ne İyi Gelir? Mide Ağrısı Nasıl Geçer?

Guatr Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Lösemi Nedir? Lösemi Belirtileri ve Tedavisi

Spina Bifida Nedir? Bebeklerde Spina Bifida

Lenf Kanseri (Lenfoma) Nedir?

Gut Hastalığı Nedir? Gut Hastalığına Ne İyi Gelir?

Demir Eksikliği Belirtileri Nelerdir? Demir Eksikliğine Ne İyi Gelir?

Sınav Kaygısı Nedir? Sınav Kaygısı ile Başa Çıkmanın Yolları

Yeşil Çayın Faydaları Nelerdir? Yeşil Çay Ödem Atar Mı?

Afazi Nedir? Afazi Tipleri ve Tedavisi

Bebeğin Gazı Nasıl Çıkarılır?

Çocuklarda İdrar Kaçırma ve İşeme Problemleri

Bebeklerde Kusma Neden Olur? Bebek Kusmasına Ne İyi Gelir?

Çocuklarda Alerjik Hastalıklar

Kalp Hastaları Oruç Tutabilir Mi?

Ramazan Ayında Beslenme

HPV Nedir? Belirtileri Nelerdir? HPV Aşısı Nedir?

Diz Kireçlenmesi ve Dizde Kireçlenme Belirtileri

Akciğer Kanseri Nedir? Akciğer Kanseri Belirtileri

Ağrılı Cinsel İlişki (Disparoni) Nedir? Nedenleri ve Tedavisi

Hepatit B Nedir? Belirtileri Nelerdir? Hepatit B Nasıl Bulaşır?

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Nelerdir? Belirtileri ve Tedavileri

Gebelik Hesaplama

Karaciğer Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Hepatit C Nedir? Nasıl Bulaşır? Belirtileri Nelerdir?

Endoskopik Boyun Fıtığı Ameliyatı Nedir?

Cevizin Faydaları Nelerdir? Hindistan Cevizi Yağı Faydaları

Kefir Nedir? Kefirin Faydaları Nelerdir?

Bağırsak İltihabı (Kolit) Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Baker Kist (Diz Arkası Ağrısı) Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Ağız Kuruluğu (Kserostomi) Nedir? Ağız Kuruluğu Neden Olur?

Omega 3 Nedir? Omega 3’ün Faydaları Nelerdir?

Yüz Estetiğinde Altın Oran Nedir? Nasıl Hesaplanır?

Beyin Damar Tıkanıklığı Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Muzun Faydaları Nelerdir? Muz Kabuğu Faydaları Nelerdir?

Klostrofobi (Kapalı Alan Korkusu) Nedir? Klostrofobi Belirtileri

Romatoid Artrit (İltihaplı Romatizma) Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Yumurtalık (Over) Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Menenjit Nedir? Belirtileri Nelerdir? Menenjit Aşısı

Siroz Nedir, Siroz Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Çocuklarda Dijital Bağımlılık Nasıl Oluşur ?

Sepsis (Kan Zehirlenmesi) Nedir? Sepsis Belirtileri ve Tedavisi

Sağlık Raporu Nedir ? Sağlık Raporu Neden Alınır ?

SMA Hastalığı Nedir? Neden Olur? Belirtileri ve Tedavisi

Meyve Suyu Çocuklar İçin Zararlı Mıdır?

Hamilelik Reflüsü Nedir? Hamilelik Reflüsü Belirtileri Nelerdir?

Çocuklarda Ateş Neden Olur? Evde Ateş Nasıl Düşürülür?

Kronik Yorgunluk Sendromu Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Hipertansiyon Nedir? Yüksek Tansiyon Belirtileri Nelerdir?

Anemi (Kansızlık) Nedir? Kansızlık Belirtileri Nelerdir?

Kulak Çınlaması (Tinnitus) Neden Olur? Nasıl Geçer?

Gebelikte Şeker Yüklemesi Nedir? Ne Zaman ve Nasıl Yapılır?

Gebelikte Ayrıntılı Ultrason Şart Mı? Kaçıncı Haftada Yapılır?

Burun Akıntısı Nasıl Geçer? Burun Akıntısı Covid Belirtisi Mi?

Omicron Varyantı Nedir? Omicron Belirtileri Nelerdir?

İnfluenza (Grip) Nedir? İnfluenza Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Gastrit Nedir? Gastrit Belirtileri Nelerdir?

Kolon ve Rektum Kanseri Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Panik Atak Nedir? Panik Atak Belirtileri Nelerdir?

Larenjit (Gırtlak İltihabı) Nedir? Larenjit Belirtileri ve Tedavisi

Gül Hastalığı (Rozasea) Nedir? Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Kurdeşen (Ürtiker) Nedir? Neden Olur? Kurdeşene Ne İyi Gelir?

Perinatoloji ve Yüksek Riskli Gebelikler

Soğuk Algınlığı Belirtileri Nelerdir? Soğuk Algınlığına Ne İyi Gelir?

Behçet Hastalığı Nedir? Behçet Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Gebelikte Tarama Testleri Nelerdir? Ne Zaman Yapılır?

Geniz Akıntısı Nedir? Neden Olur? Nasıl Geçer?

Lazer Epilasyon Nedir? Nasıl Yapılır? Hangi Bölgelere Yapılır?

Hıçkırık Neden Olur? Hıçkırık Nasıl Geçer?

Çocuklarda İşitme Kaybı Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Halluks Valgus Nedir? Halluks Valgus Ameliyatı

Halluks Rigidus (Sert Ayak Başparmağı) Nedir?

Entübe Nedir? Entübasyon Nasıl Yapılır?

Propolis Nedir? Nasıl Kullanılır? Propolis Faydaları Nelerdir?

Myastenia Gravis Nedir? Myastenia Gravis Belirtileri ve Tedavisi

Nöropatik Ağrı Nedir? Belirtileri Nelerdir? Nöropatik Ağrı Tedavisi

Chia Tohumu Nedir? Chia Tohumu Faydaları Nelerdir?

Saç Dökülmesi Neden Olur? Saç Dökülmesi Nasıl Önlenir?

Ataksi Nedir? Ataksi Belirtileri, Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri

Nefes Darlığı Neden Olur? Nefes Darlığına Ne İyi Gelir?

Kalp Pili Nedir? Kalp Pili Nasıl Takılır?

Endometriozis (Çikolata Kisti) Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Gıdı Estetiği Nedir? Nasıl Yapılır? Ameliyatsız Gıdı Estetiği

Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Nedir? Belirtileri, Tedavi Yöntemleri

PCR Testi Nedir? Nasıl Yapılır? PCR Sonucu Ne Zaman Çıkar?

Bruksizm (Diş Sıkma) Nedir? Bruksizm Belirtileri ve Tedavisi

Beyin Ölümü Nedir? Beyin Ölümü Hangi Durumlarda Görülür?

Organ Bağışı Nedir? Organ Bağışı Nasıl Yapılır?

Bel Soğukluğu (Gonore) Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Ödem Nedir? Neden Olur? Ödem Nasıl Atılır?

Velashape Nedir? Velashape ile Bölgesel Zayıflama

Narsistik Kişilik Bozukluğu Nedir? Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Parkinson Nedir? Neden Olur? Parkinson Belirtileri ve Tedavisi

Delta Virüsü Belirtileri Nelerdir? Delta Plus Varyantı Nedir?

Yeme Bozukluğu Nedir? Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Folik Asit Nedir? Folik Asit Ne İşe Yarar? Folik Asit Eksikliği

Egzama Nedir? Egzama Neden Olur? Egzama Tedavisi

Doğum Lekesi Nedir? Neden Olur? Doğum Lekesi Nasıl Geçer?

İshal Neden Olur? İshale Ne İyi Gelir? İshal Nasıl Geçer?

Kıl Dönmesi Nedir? Belirtileri Nelerdir? Kıl Dönmesi Ameliyatı

İnme (Felç) Nedir? İnme Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Genital Siğil Nedir? Belirtileri Nelerdir? Genital Siğil Tedavisi

Perianal Fistül ve Anal Apse Nedir? Belirtileri, Tedavi Yöntemleri

İşitme Kaybı Nedir? İşitme Kaybı Dereceleri ve Tedavisi

Kabakulak Nedir? Kabakulak Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Ferritin Nedir? Ferritin Düşüklüğü ve Ferritin Yüksekliği

Ayak Mantarı Nedir? Nasıl Geçer? Ayak Mantarına Ne İyi Gelir?

Polikistik Over Nedir? Polikistik Over Belirtileri ve Tedavisi

Mide Kanaması Nedir? Mide Kanaması Belirtileri Nelerdir?

İdrar Yolu Enfeksiyonu Nedir? İdrar Yolu Enfeksiyonu Belirtileri

Lipödem Nedir? Belirtileri Nelerdir? Lipödem Tedavisi

Kol Germe Estetiği (Brakioplasti) Nedir? Kol Germe Ameliyatı

Meme Estetiği (Meme Büyütme, Meme Küçültme ve Dikleştirme)

Doğum Kontrol Hapı Nedir? Ne İşe Yarar? Nasıl Kullanılır?

Adet Gecikmesi Nedir? Adet Gecikmesi Neden Olur?

Sünnet Nedir? Sünnet Neden ve Nasıl Yapılır?

Sezaryen Doğum Nedir? Normal Doğum ve Sezeryan Doğum

Böbrek Nedir? İşlevi Nedir? Böbrek Sağlığını Korumanın Yolları

Spiral Nedir? Spiral Ne Zaman ve Nasıl Takılır?

Covid-19 Kalp Hastalarını Nasıl Etkiler?

Anne Sütü ve Emzirmenin Faydaları

Mide Balonu Nedir? Mide Balonu ile Ne Kadar Zayıflanır?

Sinir Sıkışması Nedir? Sinir Sıkışması Belirtileri Nelerdir?

Sedef Hastalığı Nedir? Sedef Hastalığı Belirtileri ve Tedavisi

Pap Smear Testi Nedir? Nasıl Yapılır?

Miyom Nedir? Miyom Belirtileri Nelerdir? Miyom Ameliyatı

Aşırı Terleme (Hiperhidroz) Nedir? Aşırı Terleme Neden Olur?

Tükenmişlik Sendromu Nedir? Evreleri, Belirtileri ve Tedavisi

Haşimato Hastalığı Nedir? Haşimato Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Göz Kapağı Estetiği Nedir? Göz Kapağı Estetiği Ameliyatı

Kepçe Kulak Nedir? Kepçe Kulak Ameliyatı

Zona Nedir? Zona Belirtileri Nelerdir? Zona Neden Olur?

Kabızlık Nedir? Kabızlığa Ne İyi Gelir? Kabızlık Nasıl Geçer?

Huzursuz Bacak Sendromu Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Gıda Zehirlenmesi Nedir? Gıda Zehirlenmesi Belirtileri Nelerdir?

Endoskopi Nedir? Endoskopi Nasıl Yapılır? Endoskopi Sonrası

Akdeniz Anemisi Nedir? Akdeniz Anemisi Belirtileri ve Tedavisi

Kolonoskopi Nedir? Kolonoskopi Nasıl Yapılır?

Baş Ağrısı Neden Olur? Baş Ağrısı Nasıl Geçer?

Bipolar Bozukluk Nedir? Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Hemoroid (Basur) Nedir? Lazerle Hemoroid Tedavisi

Migren Nedir? Migren Belirtileri Nelerdir? Migrene Ne İyi Gelir?

Kesi Yeri Fıtığı Nedir? Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Göbek Fıtığı Nedir? Belirtileri Nelerdir? Göbek Fıtığı Ameliyatı

Mide Fıtığı Nedir? Mide Fıtığı Belirtileri ve Tedavisi

Alerji Testleri Nelerdir? Alerji Testleri Ne İşe Yarar?

D Vitamini Eksikliği: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Ses Teli Bozuklukları Nelerdir? Nodül ve Polipler

Kulak Hastalıkları Nelerdir? Nedenleri ve Belirtileri

Sırt Ağrısı Neden Olur? Sırt Ağrısı Nasıl Geçer?

Bel Kayması Nedir? Bel Kayması Belirtileri ve Tedavisi

Burun Tıkanıklığı Neden Olur? Burun Tıkanıklığına Ne İyi Gelir?

Omurilik Tümörü Belirtileri Nelerdir? Omurilik Tümörü Ameliyatı

Kemik Kanseri (Tümörü) Nedir? Kemik Kanseri Belirtileri

Faranjit Nedir? Faranjit Belirtileri ve Tedavisi

Koronavirüs (COVID-19) Belirtileri Nelerdir? Çocuklarda COVID-19

Kas ve İskelet Sistemi Hastalıkları

İnsülin Direnci Nedir? İnsülin Direnci Belirtileri ve Tedavisi

Alzheimer Nedir? Alzheimer Belirtileri ve Tedavisi

Kalp Hastaları Nasıl Beslenmelidir? Kalp Ameliyatı Sonrası Beslenme

Ablasyon Nedir? Ablasyon Tedavisi ve Sonrası

Meme Kanseri Nasıl Anlaşılır? Meme Kanseri Belirtileri ve Tedavisi

Karpal Tünel Sendromu Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Endoskopik Hipofiz Cerrahisi Nedir? Endoskopik Hipofiz Ameliyatı

Lser Nedir? Belirtileri, Teşhis ve Tedavisi | Anadolu Sağlık Merkezi

Lser Nedir? Belirtileri, Teşhis ve Tedavisi | Anadolu Sağlık Merkezi

Ülser Nedir? Belirtileri, Teşhis ve Tedavisi

Vücut dışında yaralar gelişebildiği gibi vücut içerisinde yaraların gerçekleşmesi de normaldir.

Vücut dışında yaralar gelişebildiği gibi vücut içerisinde yaraların gerçekleşmesi de normaldir. Bu yaralar çoğu zaman ağrıya neden olur ve özellikle mide olmak üzere başka iç organlarda da meydana gelebilir.

Ülser Nedir?

Ülser, sindirim sisteminin iç yüzeyinde oluşan açık yaralardır. Midenin iç zarında, ince bağırsağın üst kısmında, yemek borusunda gelişebilir. Sindirim suları mide ve bağırsağın duvarlarına zarar verdiğinde oluşurlar. Bu ülser çeşidine peptik ülser ismi verilir. Ülserler nadiren kendi kendine iyileşir, ancak kişi tedavi görmezse tekrarlayabilir. Sindirim sisteminde helicobacter pylori bakterisinin aşırı büyümesi peptik ülsere neden olabilir. Peptik ülserler, sindirim sisteminin koruyucu astarının hasar görmesi veya aşınması sonucu oluşur. Helicobacter pylori enfeksiyonu çoğu insanda semptomlara neden olmazken, bazen sindirim sisteminin iç yüzeyini tahriş ederek peptik ülsere yol açabilir. Ağız, mide, bacak, bağırsak gibi pek çok alanda bu açık yaralar meydana gelebilse de ülser çoğunlukla mide ve duodenumda meydana gelen ülserleri ifade etmek için kullanılır.

Ülser Belirtileri Nelerdir?

Mide ve duodenumda onları koruyan bir mukozal astar bulunur, ancak bu astar zamanla özellikle beslenme şekline bağlı olarak yıpranabilir. Oniki parmak bağırsağı ve mide ülserlerinin semptomlarında bazı farklılıklar olabilse de çoğu zaman belirtiler benzerdir. Mide ve duodenum ülserlerinin semptomları genellikle benzerdir. En sık şikayet midede yanma şeklinde ağrı oluşmasıdır. Özellikle bazı yiyecekler ülserle ilgili semptomları daha da kötüleştirebilir. Peptik ülseri olan bazı kişilerde ise hiçbir semptom görülmez. Ülserde sıklıkla görülen ağrı durumu bazen yemek yedikten sonra iyileşir. Genel olarak ülser belirtileri şunlardır:

Baş dönmesi hissi Kilo kaybı Dışkıda kan Kusma Nefes almada güçlük Mide yanması Ülser Kimlerde Görülür?

Ailesinde ülser geçmişi bulunan kişilerin ülsere yakalanma riski daha yüksektir. Aynı zamanda bazı besinler, stres ve çeşitli hastalıklar da ülser oluşumuna neden olabilir. Ülser nedenleri şunlardır:

Helicobacter Pylori Bakterileri: Helicobacter pylori midede bulunabilen bir bakteri türüdür. Aşırı büyüdüğünde, mide astarını parçalamaya başlar ve ülser oluşturur. İlaçlar: Ülserlerin gelişmesinin diğer yaygın nedenleri arasında, nonsteroidal antiinflamatuar ilaçların (NSAİ’ler) uzun süreli kullanımı veya bu ilaçların yüksek dozlarda kullanılması yer alır. Kan etkili bir şekilde pıhtılaşmazsa ülserler daha fazla kanayabilir. Ülsere neden olabilecek diğer ilaçlar arasında kemoterapi ilaçları ve osteoporoz için kullanılan ilaçlar da yer alır. Zollinger-Ellison sendromu: Zollinger-Ellison sendromu nadir görülen bir durumdur. Pankreas ve ince bağırsakta tümörler gelişmesine neden olan bir sendromdur. Bu tümörler, mide asidi üretimini uyaran gastrin adı verilen bir hormon salgılar. Fazla asit ise ülser oluşumuna sebep verebilir. Crohn Hastalığı: Crohn hastalığı da kişinin hassasiyetini artırarak mide ve duodenum ülserlerine neden olabilir. Ülser Nasıl Teşhis Edilir?

Ülserlerin semptomları, genellikle safra taşı veya gastroözofageal reflü hastalığı gibi diğer durumların semptomlarına benzerdir. Doğru teşhis almak bu nedenle çok önemlidir. İlk olarak doktor, hastanın tıbbi geçmişini ve mevcut ilaçlarını öğrenir. Aynı zamanda H. pylori enfeksiyonu belirtilerini kontrol etmek için kan, dışkı veya nefes testi isteyebilir. Yapılan testler şunlardır:

Pilori Testleri: H. pylori nedeniyle gelişen bir enfeksiyonu teşhis etmek için kullanılan birkaç test vardır. Yaygın olarak dışkı testi kullanılır. Alınan dışkı numunesi test için bir laboratuvara gönderilir. H. pylori, üreaz adı verilen bir enzim ürettiği için yüksek bir üreaz seviyesi enfeksiyon olduğu anlamına gelebilir. H. pylori için nefes testi uygulanmak istenirse hastalara yemeleri veya içmeleri için radyoaktif karbon verilir. Sonrasında nefes bir torbaya toplanarak inceleme yapılır. Özofagogastroduodenoskopi (EGD): EGD bir endoskopi türüdür ve üst endoskopi olarak da adlandırılabilir. Muayeneyi yapan doktor mide veya ince bağırsakta olan ülserleri bu kamera yardımıyla görebilir. Bu test sırasında biyopsiler laboratuvarda parça testi için örnek alınabilir. Üst Gastrointestinal Sistem Filmi: Bu yöntem üst sindirim sistemini görmek için kullanılan bir röntgen türüdür. Baryum sülfat adı verilen bir madde içerek yapılır. Baryum sülfat vücutla etkileşime girmez, bu nedenle sindirim sisteminden geçer, ancak röntgende iç organların görülmesine yardımcı olur. Baryum sülfat yemek borusu, mide ve ince bağırsaktan geçerken bir dizi röntgen çekilir. Bu, ülser gibi herhangi bir anormallik olup olmadığını gösterebilir. Ülser Türleri Nelerdir?

Ülserler yavaş iyileşen ve tekrarlayabilen ağrılı açık yaralardır. Özellikle peptik ülser adı altında mide ve duodenumda gerçekleşir. Fakat nadiren ağız ya da bacak gibi başka ortamlarda da oluşabilir. Bunlar:

Gastrik Ülser: Mide ülseri olarak da bilinen gastrik ülser en yaygın ülser çeşididir. Mide zarında oluşan açık yaralardır. Yanma şeklinde kendisini gösterir. Duodenal Ülser: İnce bağırsağın ilk kısmı olan oniki parmak bağırsağında meydana gelen yaralardır. Belirtileri ve tedavisi çoğu zaman gastrik ülser ile benzerdir. Ağız Ülserleri: Ağız içerisinde meydana gelen açık yaralardır. Genellikle kanser yaraları olarak bilinirler. Ağız ülserleri genellikle tedavi olmaksızın kendiliğinden geçer. Ağrılı hale gelirlerse, doktor veya diş hekimi tarafından reçete edilen ilaçlarla kontrol altına alınabilir. Venöz Ülserler: Genellikle bacakta, diz altında ve ayak bileğinin iç bölgesinde oluşan açık yaralardır. Kalpten yetersiz kan akışının neden olduğu, damarlardaki hasar nedeniyle oluşur. Venöz ülserler çoğu zaman ağrıya neden olmaz. Tedavi, etkilenen bölgeye akışı iyileştirmeye odaklanır. Arteriyel Ülser: Esas olarak arteriyollerin ve kılcal damarların daha küçük tarafında, çoğunlukla ayak bileğinin, ayakların, ayak parmaklarının ve topukların dış tarafında gelişen açık yaralardır. Arteriyel ülserler, dokuya kan akışının olmaması nedeniyle arterlerin hasar görmesinden kaynaklanır ve iyileşme uzun zaman alabilir. Genital Ülserler: Cinsel organlar ve çevresinde gelişen açık yaralardır. Genellikle cinsel yolla bulaşan hastalıklar sonucunda meydana gelebilir. Fakat, travma ya da inflamatuar hastalıklar nedeniyle de gelişebilir. Ülserin Tehlikeli Sonuçları Nelerdir?

Ülser tedavi edilmediğinde çeşitli komplikasyonlara neden olabilir. Bu komplikasyonlar bazı durumlarda hayati tehlike oluşturabilen ciddi semptomlar gösterir. Ülserin neden olabileceği durumlar şunlardır:

Kanama: Ülserli alan tedavi edilmediğinde ciddi kanamalar oluşturur. Dışkıda kan, koyu renkli dışkı veya şiddetli ağrı gibi kanama belirtilerine dikkat etmek önemlidir. Perforasyon: Perforasyon, sindirim sisteminde meydana gelen organ astarı delikleridir. Nadirdir, ancak ciddi olabilir ve komplikasyonlara yol açabilir. Daralma ve Blokaj: Mide ülserleri midenin uç kısmında (pilor) meydana gelirse daralmaya ve mide çıkışının tıkanmasına neden olabilir. Ülser, duodenumun mideye bağlanan kısmındaysa, gıdanın geçmesini engelleyen iltihaplanma oluşturur. Duodenal ülserler ise meydana geldikleri ince bağırsakta daralmaya neden olabilir. Semptomlar kusma, şişkinlik, erken doyma (doluluk hissi) ve ağrı şeklindedir. Ülser Tedavi Yöntemleri?

Tedavi ülserin altta yatan nedenine bağlıdır. Mide ülserlerini tedavi etmek için çeşitli ilaçlar mevcuttur. Tedavi çoğu zaman ya midedeki asit miktarını azaltan ya da mide ve onikiparmak bağırsağını koruyan ilaçlar kullanılmasını gerektirir. Ülserleri tedavi etmek için kullanılan yaygın bir ilaç türü, proton pompası inhibitörleri olarak adlandırılır. Bu ilaçlar ülserlere yol açabilen mide asitlerinin oluşumunu engeller. Aynı zamanda ülsere neden olan bakteri antibiyotik tedavisiyle giderilebilir. Tedaviye destek olan diğer faktör ise yaşam tarzında çeşitli değişikliklerdir. Ciddi durumlarda ise sindirim sistemi astarını onarmak için cerrahi yöntemlere başvurulabilir. Yaygın olarak yapılmaz, ancak kanama veya perforasyon gibi komplikasyonlar varsa gerekebilir. Zollinger-Ellison sendromu nedeniyle oluşan ülserlerde ise tümörleri çıkarmak için ameliyat kullanılabilir. Bu ayrıca tümörlerin vücudun diğer bölgelerine yayılmasını da önleyebilir.

Ülserden Korunmak İçin Neler Yapılmalı?

Ülser yaraları yaşam tarzında yapılan değişiklikler ile bazı kişilerde engellenebilen bir durumdur. Ülserden korunmak için yapılabilecekler şunlardır:

Sigarayı bırakmak Kızarmış yiyecekler, baharatlı yiyecekler gibi mideye zarar verebilecek tetikleyicileri azaltmak Yemek yemek ile uyku arasında en az 2 saat bulunması Ülser Ağrısına Ne İyi Gelir?

Aşırı yeme, gaz ve hazımsızlık ülser ağrısının artmasına neden olabilir. Bu nedenle doktor reçeteli ağrı kesiciler dışında hafif ağrıların önüne geçmek için kullanılabilecek besin öğeleri şunlardır:

Probiyotikler ülsere neden olan bakterileri öldürmezler ancak sindirim sistemindeki iyi bağırsak bakterilerinin dengesini yeniden sağlayarak ülserlerin tedavisine yardımcı olabilirler. Bağırsakların sağlığını korumak için yoğurt ve fermente ürünlerin tüketilmesi yardımcı olabilir. Flavonoidler, mide ülseri ile yaygın olarak ilişkili bakteriler olan H. pylori büyümesinin önüne geçmeye yardımcı olabilir. Bu özelliği mide mukusunu artırarak koruyucu görev görmesidir. Özellikle renkli meyveler flavonoidler açısından zengindir. Papatya çayı hafif bağırsak spazmlarını rahatlatmaya, iltihabı ve ağrıyı azaltmaya yardımcı olabilir.

Son güncellenme tarihi: 12 Nisan 2023

Yayınlanma tarihi: 12 Nisan 2023

"
Lser Nedir, Belirti ve Tedavileri Nelerdir?

Lser Nedir, Belirti ve Tedavileri Nelerdir?

Ülser

Ülser, mide ya da onikiparmak bağırsağının(duodenum), sindirim sıvıları ve mide asidi gibi tahriş edici vücut sıvıları tarafından tahrip edilmesi ve doku kaybı meydana gelmesidir.

Ülser, mideyi ve onikiparmak bağırsağını sindirim enzimlerinden koruyan mukus tabakasının azalması sonucu ortaya çıkar ve sindirim asitleri bu korunmasız tabakalara zarar vererek kanamalı, ağrılı yaralara yani ülser oluşumuna sebebiyet verir.

Sindirim sıvılarından olan pepsinin etkisiyle doku kaybı daha derin noktalara sirayet edebilir ve enflamasyon denilen yaraların oluşumunu meydana getirir. Ülkemizde enflamasyonlara mideden çok duodenumda rastlanılmaktadır.

Midede oluşan ülsere gastrik ülser, duodenumda oluşan ülsere de duodenum ülseri ya da bulber ülseri denmektedir ve boyutları yaklaşık olarak 3 milimetreden- 5 santimetreye varan boyutlarda olabilmektedir. Mide ve duodenumda görülen ülserlere genel olarak peptik ülser adı verilmektedir. Mide asidinin üretimi ve miktarı her bireyde farklılık göstermektedir fakat bazı insanlarda aşırı üretim gerçekleşebilmektedir.

Peptik ülser, midenin iç yüzeyinde ve ince bağırsağın üst kısmında çeşitli sebeplerden dolayı gelişen açık yaralara verilen isimdir. Ülserin en yaygın belirtisi sürekli mide ağrısıdır.

Ülserlerin en yaygın nedeni Helicobacter pylori bakterisi enfeksiyonudur. Bazı ilaçarın uzun süreli kullanımı da ülsere neden olabilir. Stresli bir hayat ve baharatlı yiyecekler doğrudan ülsere neden olmaz, ancak bunlar bireyin semptomlarını daha da kötüleştirebilir.

Ülser, sindirim sistemi hastalıkları içerisinde en sık görülenidir. Toplumumuzda fazla önemsenmemekte fakat kendiliğinden tedavi edilebilen bir rahatsızlık olmadığı için bir an evvel gerekli aksiyonlar alınmalıdır. Çünkü zamanla sindirim sisteminde büyük sıkıntılar doğurabilir.

Ülser Kimlerde Görülür?

Ülkemizde mide ülserinden çok onikiparmak ülseri yaygındır. Ülsere, erkeklerde kadınlara oranla 3 kat daha fazla denk gelinmektedir.

30 ila 50 yaş skalasında duodenum ülsere erkeklerde daha fazla rastlanılmakla beraber 60 yaş civarında kadınlarda mide ülseri daha yaygın bir biçimde görülmektedir.

Ülser Tipleri Nelerdir?

Ülser midenin içinde meydana gelirse mide ülseri, ince bağırsağın üst kısmında meydana gelirse duodenal ülser olmak üzere iki genel tipe ayrılabilir.

Ülser daha nadir vakalarda açıklanamayan kilo kaybı, bulantı veya kusma, dışkıda koyulaşmış kan ya da siyah dışkı, i̇ştah değişiklikleri, kusma, kusmukta kırmızılık veya siyahlıklar, baygınlık hissetme ve solunum güçlüğü gibi daha ciddi belirti ve semptomlara neden olabilir.

Nedenleri Ülser Nedenleri Nelerdir?

Mide sindirimde kendi görevlerini yerine getirirken mukozal defans sistemleri aracılığıyla kendini de koruma altına alır ve zarar görmesini engeller. Ortaya çıkan bazı dengesizlikler neticesinde reflü, gastrit, peptik ülser ve hatta mide kanseri gibi rahatsızlıklar oluşabilir. Ülserin ortaya çıkmasına sebep olan bazı faktörler de mevcuttur.

İnsan vücudunda mekanik ve fizyolojik etkiler meydana getiren “helicobakter pylori” adı verilen bir bakteridir. Duodenal ülserlerde bu bakterinin varlığı yaklaşık olarak %100 oranında bulunmuştur. Ancak helicobacter pylori var olan ancak ülser görülmeyen kişilerde söz konusu olduğu için başka faktörlerinde ülsere sebebiyet verdiği kanısına varılmıştır. Ülserin yanı sıra gastrit ve mide kanserine de neden olduğu bilinmektedir.

Ayrıca sigara kullanımı, alkol tüketimi, kullanılan bazı ilaçlar, dengesiz ve sağlıksız beslenme düzeni, aşırı tuz tüketimi, besinleri az ve kısa süre çiğnemek, uzun süre aç kalmak, mideyi fazla doldurmak, uykusuzluk sorunu, yoğum tempodan dolayı yorgunluk, besinlerde hijyen hususuna dikkat etmemek, genetik faktörler, stres faktörü, fazla kafein tüketimi gibi nedenler ülsere neden olan faktörler arasında sayılabilir.

Yapılan çalışmalara bakılarak, doğal afetler yaşandığında bireylerde peptik ülser ve mide kanaması sıklığının arttığı görülmüştür. Ekonomik buhran yıllarında da aynı sorundan muzdarip olunduğu görülmüştür.

Ülser İle Ortaya Çıkabilecek Komplikasyonlar Nelerdir?

Peptik ülser, eğer tedavi edilmezse çeşitli tıbbi komplikasyonlara yol açabilir. Bunlar arasında öncelikle iç kanama bulunur. İç kanama, anemiye yol açan yavaş kan kaybı ya da hastaneye yatmayı veya kan transfüzyonunu gerektirebilecek kadar ağır ve hızlı kan kaybı olarak ortaya çıkabilir. Şiddetli kan kaybının belirtileri arasında, siyah veya kanlı kusmaya ya da siyah veya kanlı dışkıya görülebilir.

Mide duvarında veya ince bağırsak duvarında bir delik, yani perforasyon oluşabilir. Bu da bireyin karın boşluğunda ciddi ve ağır enfeksiyon riskine yol açar.

Ülser, yiyeceklerin sindirim sisteminden geçişini engelleyerek, bireyin kendisini tok hissetmesine, kusmasına ve iltihaplanma nedeniyle şişliğe veya mide içinde yara dokusu oluşması nedeniyle sindirim güçlüğüne yol açıp, istemsiz kilo kaybına neden olabilir. Yapılan tıbbi araştırmalar, bütün bunlara ek olarak, özellikle H. pylori ile enfekte bireylerde olmak üzere, ülser geliştirmiş bireylerde mide kanseri riskinin arttığını göstermiştir.

Ülser Nasıl Önlenir?

Ülserin gelişmesini önlemek için bir kaç adım atmak mümkündür. Buna göre bireyin kendisini özellikle bakteriyel enfeksiyonlardan koruması, ellerini sık sık sabun ve suyla yıkaması ve sadece tamamen pişmiş yiyecekleri tüketmesi H. pylori kaynaklı ülseri önleyebilir. Düzenli olarak ülser riskini artıran ağrı kesiciler ve ilaçları kullanan bireyler, mide problemleri riskini azaltacak şekilde, örneğin, ilaçları yemekle birlikte almak gibi adımlar atmalıdır.

Birey, hissettiği ağrıyı hafifletmesi mümkün olan en düşük dozu bulmak için doktoruna veya bir tıp uzmanına başvurmalı ve ilaç alırken aynı zamanda alkol almaktan kaçınmalıdır. İlaç ile alkolün birleşimi mide rahatsızlığı riskini arttıracaktır.

Belirtiler Ülser Belirtileri

Ülserin belirtileri arasında midenin yanması, kazınması, kemirilmesi hissi ve hazımsızlık halidir. Genellikle öğün aralarında hissiyat artar. Duodenal ülserde, bazen hastayı gece uykusundan uyandıracak şekilde ağır seyredebilir.

Midede yanma ve ağrı şikayeti Bulantı Kusma ile beraber gelen rahatlama durumu İştahsızlık Kilo kaybı Şişkinlik ve gaz sıkıntısı Sık acıkma durumu Yemek yedikten sonra oluşan mide ağrısı şikayeti Hazımsızlık sorunu

Ayrıca bazı ülser hastalarında hiçbir ön semptom olmadan kanama veya delinme durumu görülebilir. Ülser de erken teşhis ve tedavi kişinin yaşam kalitesi adına mühimdir. Belirtiler fark edilir edilmez bir sağlık kuruluşuna başvurmanız önem arz eder.

Tanı Yöntemleri Ülser Tanısı

Ülserin teşhisi için üst sindirim sisteminin radyolojik tetkiki veya üst sindirim sistemi endoskopisi (özöfagogastroduedenoskopi) gerekmektedir. Endoskopiyle yemek borusu, mide ve onikiparmak bağırsağı görüntülenir. Gerekli olunan bir durum varsa biyopsiye başvurulabilir. Hastaya ülser tanısı konulduktan sonra ilaç tedavisine başlanır ve bunun yanı sıra hastanın bazı besinlerden, baharatlardan ve stresten uzak durulması tavsiye edilebilir.

Ülser Tanı Yöntemleri

Mide-Duodenum Grafisi: Baryum içirilerek, baryumun mideden geçişi esnasında mide ve duodenum hattının anatomik yapısı gözlemlenir.

Endoskopi: Yemek borusu, mide ve onikiparmak bağırsağının bir boru sayesinde direk olarak gözlemlenmesine denilmektedir. Görüntülenmek istenen organların ayrıntıları bu vasıtayla incelenebilir. İşlem sırasında hastaya ilaç verilir. İşlem esnasında bazı testler adına biyopsi alınabilir. Biyopsi alımı herhangi bir rahatsızlık veya ağrıya neden olmaz.

Ülserin mide kanserine dönüşmesini önlemek adına endoskopi ile erken teşhis çok önemlidir.

Tedavi Yöntemleri Ülser Tedavisi

Klinik, laboratuvar ve görüntüleme tetkikleriyle beraber ülser tanısı konulduktan sonra helicobakter pylorimide asidini baskılayan ilaçlar kullanılır. Eğer bakteriler hala duruyorsa enfeksiyona yönelik antibiyotik tedavisine başlanılır.

Ülser ilaçları ile beraber mide asitlerinin azaltıp, kişinin yakınmalarını indirgemek amaçlanır. Mide asidinin ülser üzerindeki etkisini ortadan kaldırmak, iyileşmeyi tetikler.

İlaç tedavisi dışında başvurulan yöntem ise asit ve pepsin salgısını engellemek amacıyla sinirleri uyaran vagus sinirin kesilmesidir. Ancak kesilmesi tekrar etme riskini ortadan kaldırmaz. Bazı ülser vakalarında ciddi komplikasyonlar gelişebilir ve cerrahi operasyon gerekebilir. Mevcut ülserler kronik ve tekrarlayıcı olabilir, bu durum kişinin hayat kalitesini önemli ölçüde sekteye uğratmaktadır.

Ülser Diyeti

Ülser tedavisinin bir parçası olarak ülser diyeti yapılmaktadır. Mide yanmasını tetikleyen besinler, mide salgılarını artıran her türlü yiyecek ve içecek bu dönemde hayatınızda kesinlikle yer almamalıdır. Ekşi, soğanlı, acılı, baharatlı besinler sizin mide yanması şikayetlerinizi tetikliyorsa bu besinlerden uzak bir beslenme düzeni olmalıdır.

Sigara kullanımı ülser oluşumunu desteklemektedir. Bu yüzden sigara içen kişilerde iyileşme süreci uzayabilir. Aynı şekilde alkol alımı da mukoza direncini bozduğu için mide hastalıklarının tedavisini zorlaştırır. Özellikle akut ülserde alkol tüketiminden kesinlikle uzak durulmalıdır.

Ülserin Tehlikeli Sonuçları Nelerdir?

Kanama: Üst sindirim sistemlerinde meydana gelen kanamaların en büyük nedeni ülserdir. Bazen hiç belirti gözükmeyen kişilerde bile ortaya çıkabilir. Kanama yaşayan kişilerin dışkısı siyaha yakın, kusmayla birlikte gelen mide sıvısı ise kahverengi olarak gözlemlenir. Başka bir belirtisi olmasa bile siyah renkli dışkı mevcutsa sağlık kurumuna acil olarak başvurmanız gerekmektedir.

Mide Delinmesi (Perforasyon): Mevcut ülserin derinliğinde artış olması mide ve onikiparmak bağırsağının katmanlarının delinmesine işaret eder. Mide asidinin karın boşluğuna ulaşılması sonucu şiddetli bir acı yaşanır ve karın sertleşir ve hareket yeteneği çok kısıtlanır. Tedavisi genellikle ameliyat ile mümkündür.

Ülser Ağrısına Ne İyi Gelir? Ülserden Korunmak İçin Neler Yapmalı? Sağlıklı, planlı, programlı bir beslenme düzeni
Kızartma, aşırı şekerli, tuzlu, yağlı besinlerden mümkün olduğunca uzak durmak
Bol sıvı tüketimi Fazla kafein tüketimi, ülserin tetiklenmesine sebep olabileceği için çay ve kahve tüketiminin azaltılması Hafif, buharda pişmiş yemeklerin tüketilmesi Daha az az sık sık porsiyonlar Midenizin uzun süre boş kalmasını önlemek amacıyla ara öğünlerin ihmal edilmemesi Ülser İçin Yaşam Tarzı Değişiklikleri Ve Evde Bakım

Mide ülserinden kurtulmak için bireyin kendiliğinden atabileceği bir kaç adım mevcuttur. Buna göre birey kullandığı ağrı kesicileri değiştirmeyi düşünebilir.

Stres, ülsere neden olmasa bile, ülserin belirtilerini ve semptomlarını kötüleştirebilir. Birey stresinin kaynağını düşürmeli ve nedenlerini ele almak için elinden geleni yapmalıdır. Biraz stres kaçınılmaz olabilir, ancak düzenli hafif egzersiz yaparak arkadaşlarla vakit geçirmek veya bir günlüğe yazmak gibi yöntemlerle stresten kaçınmak mümkün olabilir.

Sigara içmek midenin koruyucu kaplamasına müdahale ederek midenizi ülser gelişimine daha duyarlı hale getirebilir ve ayrıca mide asidini artırır. Bu nedenle sigara içmemek önemli bir adımdır. Benzer bir şekilde alkol tüketimi sınırlanmalıdır. Aşırı alkol kullanımı, bireyin mide ve bağırsaklarındaki mukoza zarını tahriş edip aşındırarak iltihaplanma ve kanamaya neden olabilir.

Bizmut içeren ürünler, ülser semptomlarına yardımcı olabilir. Çinkonun ülserleri iyileştirmeye yardımcı olabileceğine dair bazı tıbbi kanıtlar gözlemlenmiştir. Ancak bu tür takviyeleri kullanmadan önce her zaman bir doktora başvurmalı ve kullanılan ilaçlar ile birlikte olumsuz bir etkileşime girip girmeyecekleri öğrenilmelidir.

Bazı reçetesiz ve alternatif ilaçlar yardımcı olabilirken, etkilerine dair kanıtlar eksiktir. Bu nedenle ülserler için birincil tedavi olarak önerilmemektedir.

Acıbadem Web ve Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır. Güncellenme Tarihi: 29 Mart 2023 Çarşamba Yayımlanma Tarihi: 24 Aralık 2020 Perşembe

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde, sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

Kimlik bilgileriniz: Adınız, soyadınız, T.C. Kimlik numaranız, pasaport numaranız veya geçici TC Kimlik numaranız, doğum yeri ve tarihiniz, medeni haliniz, cinsiyetiniz, sigorta veya hasta protokol numaranız ve sizi tanımlayabileceğimiz diğer kimlik verileriniz. İletişim Bilgileriniz: Adresiniz, telefon numaranız, elektronik posta adresiniz ve sair iletişim verileriniz, müşteri temsilcileri ya da hasta hizmetleri tarafından çağrı merkezi standartları gereği tutulan sesli görüşme kayıtlarınız ile elektronik posta, mektup veya sair vasıtalar aracılığı ile tarafımızla iletişime geçtiğinizde elde edilen kişisel verileriniz. Muhasebesel Bilgileriniz: Banka hesap numaranız, IBAN numaranız, kredi kartı bilginiz, faturalama bilgileriniz gibi finansal verileriniz. Sağlık hizmetlerinin finansmanı ve planlaması amacıyla özel sağlık sigortasına ilişkin verileriniz ve Sosyal Güvenlik Kurumu verileriniz. Hastane veya tıp merkezlerimizi ziyaret etmeniz halinde güvenlik ve denetim amaçlı tutulmakta olan kamera kayıtları görüntüleriniz. Otoparkı kullanmanız halinde araç plaka veriniz. Sağlık Bilgileriniz: Laboratuvar sonuçlarınız, test sonuçlarınız, muayene verileriniz, randevu bilgileriniz, check-up bilgileriniz, reçete bilgileriniz dahil ancak bunlarla sınırlı olmaksızın tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi sırasında veya bunların bir sonucu olarak elde edilen her türlü sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel verileriniz. www.acibadem.com.tr sitesine veya www.acibadem.com.tr/AcibademOnline/TR/MainPage adresine gönderdiğiniz veya girdiğiniz sağlık verileriniz ve sair kişisel verileriniz. Acıbadem’e veya Acıbadem Grup şirketlerinden herhangi birine iş başvurusunda bulunmanız halinde bu hususta temin edilen özgeçmiş dâhil sair kişisel verileriniz ile Acıbadem Grubu çalışanı ya da ilişkili çalışan olmanız halinde hizmet akdiniz ve işe yatkınlığınız ile ilgili her türlü kişisel verileriniz.

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

Kimliğinizi teyit etme, Kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi. İlgili mevzuat uyarınca Sağlık Bakanlığı ve diğer kamu kurum ve kuruluşları ile talep edilen bilgilerin paylaşılması. Hastane ve Tıp Merkezlerimizin iç işleyişi ile günlük operasyonların planlanması ve yönetilmesi. Hastane Yönetimi, Hasta Hakları, Hasta Deneyimi bölümleri tarafından hasta memnuniyetinin ölçülmesi, arttırılması ve araştırılması. İlaç temini. Randevu almanız halinde randevu hakkında sizi haberdar edebilme. Risk yönetimi ve kalite geliştirme aktivitelerinin yerine getirilmesi. Sağlık hizmetlerini geliştirme amacıyla analiz yapma. Hasta Hizmetleri, Mali İşler, Pazarlama bölümleri tarafından sağlık hizmetlerinizin finansmanı, tetkik, teşhis ve tedavi giderlerinizin karşılanması, müstehaklık sorgusu kapsamında özel sigorta şirketler ile talep edilen bilgilerin paylaşılması. Araştırma yapılması. Yasal ve düzenleyici gereksinimlerin yerine getirilmesi. Sağlık hizmetlerinin finansmanı kapsamında özel sigorta şirketler ile talep edilen bilgileri paylaşma. Kalite, Hasta Deneyimi, Bilgi Sistemleri bölümleri tarafından risk yönetimi ve kalite geliştirme aktivitelerinin yerine getirilmesi. Hasta Hizmetleri, Mali İşler, Pazarlama bölümleri tarafından hizmetlerimiz karşılığında faturalandırma yapılması ve anlaşmalı olan kurumlarla ilişkinizin teyit edilmesi. Pazarlama, Medya ve İletişim, Çağrı Merkezi bölümleri tarafından kampanyalara katılım ve kampanya bilgisi verilmesi, Web ve mobil kanallarda özel içeriklerin, somut ve soyut faydaların tasarlanması ve iletilebilmesi.

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi,

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği, Kişisel Sağlık Verilerinin İşlenmesi ve Mahremiyetinin Korunması Yönetmeliği, Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuat hükümleridir.

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca,

Kişisel veri işlenip işlenmediğini öğrenme, Kişisel veriler işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme, Kişisel sağlık verilerine erişim ve bu verileri isteme, Kişisel verilerin işlenme amacını ve bunların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme, Yurt içinde veya yurt dışında kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişileri bilme, Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesini isteme, Kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesini isteme, Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesine ve/veya kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesine ilişkin işlemlerin kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme, İşlenen verilerin münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla analiz edilmesi suretiyle kişinin kendisi aleyhine bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme hakkını haizsiniz.

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak,

(i) ATATÜRK MAH.FEZA SK.NO:3/8 ATAŞEHİR, Istanbul, Türkiye adresine kargo ile ıslak imzanızı taşıyan bir dilekçe ile “Kurumsal Sekretarya” departmanı dikkatine Zarfına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında Bilgi Talebi” yazılarak gönderebilirsiniz, (ii) Noter kanalıyla gönderebilir, (iii) acibademsaglik@hs02.kep.tr adresine güvenli elektronik ya da mobil imzalı olarak, kayıtlı elektronik posta adresi veya sistemimizde kayıtlı elektronik e-posta adresiniz aracılığıyla ve/veya (iv) Acıbadem’e hitaben yazdığınız “word veya pdf.” formatındaki bir dosyayı güvenli eimza ile imzalayarak kisiselveri@acibadem.com ‘a e-posta’nın konu kısmına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Bilgi Talebi” yazarak iletebilirsiniz.

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

SIK ZİYARET EDİLENLER Akciğer kanseri Bağırsak kanseri Böbrek nakli Cilt kanseri Gırtlak kanseri Hemoroid Kalp krizi belirtileri Kan kanseri (Lösemi) Karaciğer nakli Kemik iliği nakli Kolon kanseri Koronavirüs Belirtileri Lenf kanseri Lenfödem Meme kanseri Mide kanseri Pankreas kanseri Prostat kanseri Rahim kanseri Vücut kitle endeksi hesaplama


Ana Sayfa Hastaneler Doktorlar Medikal Teknolojiler Kurumsal Bilgiler Sponsorluklar Bilgilendirilmiş Onamlar Kişisel Verilerin Korunması İletişim

Web sitemizde bulunan tüm görsellerin, işitsel veya içerik bilgilerinin izinsiz kullanılması yasaktır. Durumun tespit edilmesi halinde hukuki yollara başvurulacaktır.

"
Mide Ülseri Nedir? Belirtisi ve Tedavisi Nasıldır? | Prof. Dr. Çetin Karaca

Mide Ülseri Nedir? Belirtisi ve Tedavisi Nasıldır? | Prof. Dr. Çetin Karaca

Mide Ülseri Nedir? Belirtisi ve Tedavisi Nasıldır?

Mide ülseri, sindirim sisteminde yemek borusu, mide ve oniki parmak bağırsağının iç yüzünü döşeyen ve mukoza olarak adlandırılan tabakanın, mide asidi, sindirim enzimleri (pepsin, safra tuzları ve pankreas enzimleri) veya ilaçlarla (Aspirin ve antiromatizmal ilaçlar) hasarlanması sonucunda ortaya çıkan derin yaralar ülser veya peptik ülser olarak adlandırılır.

1 Ülser Neden Oluşur ? 2 Ülserin Belirtileri Nelerdir? 2.1 Ülser Nasıl Teşhis Edilir? 2.2 Ülser Nasıl Tedavi Edilir? 2.3 Bir Cevap Yazın Yorumu Sil

Mide asidi ve pepsin (midede proteinlerin sindirilmesini sağlayan enzim) gıdaların sindirimi için son derece gerekli olan salgılardır.

Mide asidi güçlü bir asit olmasına rağmen (pH 1-2) normalde midede ve onikiparmak bağırsağında bir hasar oluşturmaz.

Mukoza yüzeyinde mide asidinin mukozaya ulaşmasını engelleyen kalın bir mukus tabakası mevcuttur, (mukus= sümüksü madde). Mide mukozasında asit, pepsin ve safra asitleri gibi mukozayı hasarlayabilecek faktörlerle, mukozayı koruyucu faktörler arasında bir denge söz konusudur.

Bu dengenin saldırgan faktörler lehine değişmesi mukoza bütünlüğünün bozulmasına ve ülser oluşmasına yol açar. Halk arasında mide ülseri olarak bilinmesine rağmen peptik ülserlerin büyük bir kısmı onikiparmak bağırsağında bulunur.

Mide ülserleri, gastrik ülser, onikiparmak bağırsağında oluşan ülserler duoedenum ülseri veya bulber ülser olarak adlandırılır. 3-5mm den 5cm e varan genişlikte olabilirler.

Toplumun yaklaşık %10 unun yaşamlarının herhangi bir döneminde peptik ülser hastalığı geçirdiği sanılmaktadır. Erkeklerde kadınlara göre iki kat daha fazla sıklıkta görülür.

Onikiparmak bağırsağında ülseri 30-45 yaşları arasında sık görülürken mide ülserleri daha ileri yaşlarda (50-65) ortaya çıkmaktadır.

Ülser Neden Oluşur ?

Mide ülseri güçlü bir saldırgan fatör olmasına rağmen tek başına ülser oluşturması imkansız gibi görünmektedir. Çünkü ülserli hastaların ancak ¼ inde mide asit salgısı artmıştır ve yarısında da normal sınırlardadır. Mide asiti sekresyonunun çok aşırı miktarda arttığı bazı hastalıklarda hemen her zaman ülser oluşumu söz konusu olamakla birlikte bu gibi durumlar çok nadir olarak görülür (Zollinger Ellison sendromu gibi). Bununla birlikte asit olmadan ülser olamayacağı deyimi (No acid No ulcer) günümüzde halen geçerliliğini sürdürmektedir, zira mide asit sekresyonunu baskılamadan mide veya duodenum ülserini iyileştirmek mümkün değildir. Günümüzde ülserin iki temel sebebi olduğu kabul edilmektedir. Bir çok mide ve oniki parmak bağırsağı, mide ülserli hasta Helicobacter pylori (HP) adı verilen bir bakteri ile enfektedir (%75). Diğer bir gurup hastada da uzun süreli aspirin veya steroid olmayan antiromatizmal ilaç (NSAEİ) kullanımı söz konusudur. Dünyada 15 milyon insanın NSAEİ kullandığı, bunların %60 nın mide şikayetleri tanımladığı, %10 unda da mide ve/veya oniki parmak barsak ülseri oluştuğu ve ortalama %3-4 ünde de hastanede yatmayı gerektirecek ciddi komplikasyonların ortaya çıktığı bilinmektedir. Diğer taraftan ülserli hastaların yaklaşık 1/5 inde HP enfeksiyonu veya antiromatizmal ilaç kullanımı saptanamaması ülser etyopatogenezinin henüz tam olarak anlaşılamadığının bir göstergesidir. Önceki yıllarda ülser oluşumunda önemli bir sebep olduğu düşünülen stres faktörü günümüzde önemini yitirmiş olmakla birlikte vücudun aşırı strese maruz kaldığı durumlarda ( örneğin geniş vücut yanıkları, kafa travmaları ve yoğun bakımda kalmak gibi) ciddi mide ve/veya onikiparmak bağırsağı ülserlerinin oluşabileceği ve ülserli hasta strese maruz kaldıktan sonra şikayetlerin artabildiği bilinmektedir.

Ülserin Belirtileri Nelerdir?

Ülserin en sık görülen bulgusu karnın üst kısmında, iki kaburga yayı arasında ve göğüs kemiğinin alt ucu ile göbek arasında genellikle avuç içi ile ifade edilen bir bölgede hissedilen künt bir ağrıdır.

Ağrı, ezilme, kazınma veya yanma şeklinde de olabilir, sırta iki kürek kemiğinin arasına ve karnın yan taraflarına yayılabilir. Gece uykudan uyandırabilir.

Ağrı ile birlikte bazen bulantı ve kusma olabilir. Ağrı 15-20 dk dan birkaç saate kadar değişen bir süre devam edebilir. Aç kalma sonrasında başlayabilir.

Genellikle gıda veya antasit alımı ile hafifler veya geçer. Bu nedenle hastalar sık yemek yeme ihtiyacı duyabilirler. Mide ülseri olan hastalarda ağrı yemek sonrasında artma gösterebilir ve şişkinlik ve gaz yakınması daha belirgin olabilir.

Bazı hastalarda hiçbir bulgu yokken kanama veya delinme ülserin ilk bulgusu olabilir. Kusma şikayeti ön planda olan hastalarda kilo kaybı görülebilir. Bazı hastalarda şikayetler mevsimsel değişimler göstererek özellikle bahar aylarında şiddetlenebilir.

Ülser Nasıl Teşhis Edilir?

Mide ülseri şikayetleri ile doktora başvuran hastalarda başvurulacak teşhis yöntemi ülserin direkt olarak görülerek teşhis edilmesine ve gerektiğinde doku örneği alınmasına imkan veren endoskopidir (Gastroskopi). Nadiren bazı vakalarda baryumlu mide duodenum grafisi tanıda yardımcı olabilir. Mide ülseri şüphesi olan hastalara kanser olasılığını uzaklaştırmak için mutlaka endoskopik inceleme yapılmalı ve incelenmek üzere doku örneği (biyopsi) alınmalıdır.

Ülser Nasıl Tedavi Edilir?

Mide ülseri tedavisinde ilk basamak mide asidinin azaltılmasıdır. Asit salgılanması baskılandığında ancak asit ortamda aktif hale gelebilen bir enzim olan pepsin de inaktive edilmiş olur.

Günümüzde mide asit salgısını güçlü bir şekilde baskılayan ilaçlar sayesinde ülser tedavisi oldukça başarılı bir şekilde yapılabilmektedir. Aktif ilaç tedavisinin ne kadar süre ile devam edeceğine doktorunuz karar verecektir.

Asit salgısının azaltılması yanında ülser tedavisinde ikinci yapılması gereken şey midelerinde HP saptanan hastalarda bu bakterinin tedavi edilmesidir.

Bu tedavi genellikle en az iki çeşit antibiyotik içeren 1 veya 2 haftalık tedavi rejimleri kullanılarak yapılır. Hangi tedavi rejiminin seçileceğine doktorunuz karar verecektir. HP tedavisi özellikle ülser nüksünün önlenmesi bakımından önemlidir.

Tek başına bakterinin tedavi edilmesi ülser tedavisi için yetersizdir, ülserin iyileşmesi için mide asidinin yeterli bir süre baskılanması gerekir (genellikle 6-8 hafta).

Mide ülserlerinde genellikle daha uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç duyulur. Mide ülserleri tedavi sonrasında mutlaka endoskopik olarak kontrol edilmeli ve tamamen iyileştikleri görülmeden hasta takipsiz bırakılmamalıdır.

Ülser saptanan hastalarda aspirin ve /veya antiromatizmal ilaç kullanımına ara verilmesi gerekir. Bu ilaçlar çok gerekli olduklarında ancak doktor kontrolünde kullanılabilir.

Mide ülserinde ilaç tedavisi sürerken hastaların yaşam tarzlarında, sigaranın kullanımının sonlandırılması ve alkol tüketiminin azaltılması gibi bazı değişiklikler yapılması uygun olur.

Sigara kullanmaya devam eden hastalarda ülser daha sık tekrarlamaktadır. Acılı, baharatlı ,asitli ve kafein içeren gıda ve içecekler ve alkol ülserin aktif olduğu dönemlerde şikayetlerin artmasına sebep olabileceği için tedavinin erken dönemlerinde tüketilmeleri kısıtlanabilir.

Bunun dışında ülserli hastada özel bir diyet uygulamak gerekmez. Süt içmeyi seven hastaların günde 1-2 bardak süt içmelerine müsade edilebilir. Sütün tedavi amacıyla sık aralıklarla içilmesi sakıncalıdır. Stresli bir yaşam süren hastalarda stresin azalmasına yönelik yaklaşımlar tedavide yardımcı olabilir.

Cerrahi tedavi günümüzde ancak tıbbi ve endoskopik tedaviye cevap vermeyen kanama, tıkanma ve delinme gibi komplikasyonlar ortaya çıktığında uygulanmaktadır.

Share this…

"
Karaciğer Yağlanması Belirtileri Tanısı ve Tedavisi | Prof. Dr. Çetin Karaca

Karaciğer Yağlanması Belirtileri Tanısı ve Tedavisi | Prof. Dr. Çetin Karaca

Karaciğer Yağlanması Belirtileri Tanısı ve Tedavisi

Karaciğer yağlanması, adından da anlaşılabileceği gibi karaciğer hücrelerinde aşırı miktarda yağ birikmesi sonucunda ortaya çıkan bir durumdur. Erkek ve kadınlarda aynı sıklıkta görülür. Normalde karaciğer hücrelerinde az bir miktarda yağ bulunabilir ve bu bir hasara yol açmaz.

1 Karaciğer Bağlanmasına Bağlı Hepatit (Steatohepatitis) Nedir? 2 Karaciğer Yağlanmasının Nedenleri Nelerdir? 2.1 Karaciğer Yağlanmasının Belirtileri Nedir ve Nasıl Tanı Konur? 2.2 Karaciğer Yağlanması Tedavisi 2.3 Karaciğer Yağlanması Nasıl Tedavi Edilir? 2.4 Karaciğer Yağlanması Ağrı Yapar Mı? 2.5 Karaciğer Yağlanmasının Nedenleri Nelerdir? 2.6 Karaciğer Yağlanması Tehlikeli Midir? 2.7 Bir Cevap Yazın Yorumu Sil

Ancak yağlanmanın fazla olması karaciğerde fonksiyonel ve yapısal değişikliklerin ortaya çıkmasına yol açar. Karaciğer yağlanması karaciğerde inflamasyonla (iltihap – yangı) giden hastalıklarla birlikte olabileceği gibi kendisi de bizzat karaciğerde inflamasyonuna yol açabilir. Bunun sonucunda karaciğer hücrelerinde (hepatosit) harabiyet ve karaciğer fibrosisi gelişir. Karaciğerdeki nekroz (hücre harabiyeti ve ölümü) ilerledikçe olay karaciğer sirozuna dönüşür ve ciddi bir durum haline gelebilir. Bu yüzden ileri derecede yağlı karaciğeri olan hastaların dikkatli değerlendirmesi ve yakından takip edilmeleri gerekir.

Karaciğer Bağlanmasına Bağlı Hepatit (Steatohepatitis) Nedir?

Benin hepatosteatoz (iyi huylu karaciğer yağlanması) lipid (yağ) damlacıklarının karaciğer hücreleri (hepatosit) içinde birikimini ifade eder. Hepatit terimi karaciğer hücrelerinin inflamasyonunu (iltihabı) ve bunun sonucunda oluşan hücre hasarını belirten bir terimdir. Steatohepatit (steatoz = yağlanma, steatohepatit = yağlı iltihaplanma) ise karaciğerde yağ birikiminin yol açtığı iltihaplanma anlamına gelir. Benin hepatosteatoz nadir de olsa steatohepatite dönüşebilir (%8-20). Aynı şekilde, alkol kullanımı sonucunda oluşan karaciğer yağlanması ve iltihabı da alkolik hepatit olarak adlandırılır.

Steatohepatit hiç alkol almamış kişilerde de görülebildiği için nonalkolik yağlı hepatit (non-alkolik – steato – hepatit, NASH) olarak adlandırılmaktadır. NASH, karaciğer biyopsisinde yağlanma ve iltihap saptanan ve karaciğer hastalığına yol açabilecek diğer sebeplerin bulunmadığı gösterilmiş olan hastalardaki klinik sendromu tanımlayan bir terimdir.

Steatohepatit karaciğerde ciddi bir hasara ve siroza yol açabilir. NASH li hastaların %10-20 sinde karaciğer sirozu gelişebileceği bilinmektedir. Araştırmalar fazla kilolu olan insanlarda, hızlı kilo verilmesinde, östrojen hormonu kullananlarda ve kan şekeri kontrol altında olmayan diyabetiklerde steatohepatit gelişebileceğini göstermiştir.

Karaciğer Yağlanmasının Nedenleri Nelerdir?

karaciğer yağlanmasında Steatohepatitis Karaciğer vücudumuzda yağların metabolizması ve yıkımında önemli rol oynar. Karaciğerde yağların metabolize edilmesi sırasındaki aksaklıklar karaciğerde yağ birikimine sebep olabilir. Karaciğerde yağların metabolizasyonu veya sekresyonu, dolaşımdaki yağ asitlerinin diğer dokulardaki yağ depoları tarafından tutulma kapasitesi ile yakından ilişkilidir. Hepatik steatozda karaciğerden yağ sekresyonu bozulmaktadır. Karaciğer, kendisine gelen karbonhidrat miktarı arttığında oluşan karbonhidrat fazlasını yağ asidlerine çevirerek harcar. Karaciğerden salınan ancak metabolize edilmeyen yağ asitleri karaciğerde reesterifiye edilerek tekrar trigliseridler oluşur. Diyetle aşırı karbonhidrat alınması karaciğerde yağ birikimine yol açar.
Karaciğer yağlanmasının en sık görülen şekli başka hastalıkların seyri sırasında ortaya çıkan tipidir. Bunlar içinde en bilineni aşırı şişmanlıktır (obezite). Vücut ağırlığı normalin % 10′ undan fazla olan insanların 2/3 sinde karaciğer yağlanması saptanmaktadır. Bunun dışında şeker hastalığı (özellikle tip 2 diabetes mellitus), hipertrigliseridemi (kanda trigliserid seviyelerinin yüksek olması) ve fazla alkol kullanımı da karaciğer yağlanmasına yol açabilecek sık görülen diğer durumlardır. Kan lipidlerinden tek başına kolesterol yüksekliği karaciğer yağlanması için bir risk faktörü değildir. Aşırı A vitamini kullanımı, uzun süre damar yolu ile beslenme, hızlı kilo kaybı ve kortikosteroid vb. ilaçların uzun süre kullanımı karaciğer yağlanması oluşturabilir. Yağlı yiyeceklerle beslenmenin karaciğer yağlanmasına neden olabileceği mantıklı gibi gözükse de bu tür diyetle beslenme aşırı kilo artışına ve kan trigliserid düzeylerinin yükselmesine yol açmadıkça karaciğer yağlanması oluşturmaz.

Karaciğer Yağlanmasının Belirtileri Nedir ve Nasıl Tanı Konur?

Karaciğer yağlanmasında genellikle hasta tarafından farkedilebilen belirtiler yoktur. Halsizlik, çabuk yorulma ve karın sağ üst kısmında ağrı veya dolgunluk hissi gibi belirtiler bulunabilir. Aslında rutin beden muayenesi sırasında da karaciğer yağlanmasını farkına varmak çoğunlukla mümkün olmaz. Genellikle başka bir nedenden dolayı yapılan kan tahlillerinde karaciğer enzimlerinde artış saptanması üzerine yapılan diğer tetkiklerle karaciğer yağlanması olduğu anlaşılır. Bazen beden muayenesi sırasında karaciğerin yumuşak bir kıvamda büyümüş olduğu farkedilebilirse de daha çok ultrasonografik inceleme sonrasında karaciğerin büyüdüğü anlaşılır. Pratikte karaciğer yağlanması daha çok başka bir hastalığın araştırılması amacıyla yapılan ultrasonografik inceleme sırasında tesadüfi olarak saptanmaktadır.
Karaciğer yağlanmasının kesin tanısı karaciğer iğne biyopsisi ile konursa da (lokal anestezi altında ince bir iğne ile küçük bir parça karaciğer dokusu alınarak mikroskop altında incelenmesi) çok özel koşullar dışında karaciğerde yağlanma saptanan insanlarda genellikle iğne biyopsisi yapılmasına gerek yoktur.

Karaciğer Yağlanması Tedavisi

Karaciğer yağlanması çoğunlukla altta yatan sebepler ortadan kaldırıldığında düzelen ve gerileyen bir hastalıktır. Tedavi genellikle yağlanmaya yol açan sebebe göre yapılır. Örneğin, aşırı kiloların verilmesi (obezite tadavisi), yüksek kan trigliserid seviyesini düşürmek, diabetin kontrol altına alınması, ve alkol kullanımının kesilmesi gibi.
Obezitenin (aşırı kilolu olmak) yüksek kan trigliserid seviyeleri ve şeker hastalığı ile birlikte bulunması durumu daha ciddi bir hale getirebilir. Egzersiz ve diyet programları ile zayıflayamayan hastalara zayıflatıcı mide balonu takılması gibi başka yöntemlerle yardımcı olunması gerekir (bkz. zayıflatıcı mide balonu). Steatohepatitte karaciğer nakline nadiren ihtiyaç duyulur.

Karaciğer Yağlanması Nasıl Tedavi Edilir?

Karaciğer yağlanmasının tedavisi sebebe bağlıdır. Kilolu bir hastanın mutlaka kilo vermesi ve hareket etmesi gerekir. Şeker hastasıysa şekerinin mutlaka iyi bir şekilde kontrol altında tutulması gerekir.

Alkol kullanıyorsa mutlaka bırakmalı. Eğer insülin direnci var ise insülin direncini azaltacak diyet spor ve gerekirse ilaç tedavisi kullanmalıdır.

Bugün için karaciğer yağlanmasında etkin bir şekilde kullanılan bir i̇laç tedavisi söz konusu değildir.

Yardımcı ilaç tedavileri ise sadece hastalığın ilerlemesini durdurmak için kısmi bir şekilde faydalı olabilir.

Karaciğer Yağlanması Ağrı Yapar Mı?

Karaciğer yağlanması dediğimizde biriken yağ karaciğerin içindeki hücrelerde biriktiği için zaman içinde karaciğer büyür ve etrafındaki kapsül gerildiği için yağlanması olan hastalar karınlarının sağ üst kısmında bir ağrıdan bahsederler.

Evet karaciğer yağlanması karın ağrısına neden olabilir.

Karaciğer Yağlanmasının Nedenleri Nelerdir?

Kiloluysanız, az hareket ediyorsanız, alkol tüketiyorsanız, şeker hastalığınız varsa yağlanmanız var demektir. Karaciğer yağlanması bilindiği gibi çokta sıradan önemsenmeyecek bir hastalık değildir.

Karaciğer Yağlanması Tehlikeli Midir?

Karaciğer yağlanması tehlikelidir. Çünkü karaciğer yağlanması hastaların bir kısmında karaciğer sirozu ve kanserine kadar gidebilen bir sürece neden olabilir.

O yüzden karaciğerinizi yağdan koruyun.

Share this…

"
Sakit Karnın: Tanı, Belirti ve Tedavisi

Sakit Karnın: Tanı, Belirti ve Tedavisi

Browser Tidak Didukung

Anda sedang menggunakan browser yang tidak didukung oleh Facebook, jadi kami mengarahkan ulang Anda ke versi yang lebih sederhana untuk memberikan pengalaman terbaik kepada Anda.

Izinkan penggunaan cookie dari Facebook di browser ini?

Kami menggunakan cookie dan teknologi serupa untuk membantu menyediakan dan menyempurnakan konten di Produk Meta. Kami juga menggunakannya untuk memberikan pengalaman yang lebih aman dengan menggunakan informasi yang kami terima dari cookie di dalam dan di luar Facebook, dan untuk menyediakan dan menyempurnakan Produk Meta bagi orang yang memiliki akun.

Essential cookie: Cookie ini diperlukan untuk menggunakan Produk Meta dan diperlukan agar situs kami berfungsi sebagaimana mestinya. Cookie dari perusahaan lain: Kami menggunakan cookie ini untuk menampilkan iklan di luar Produk Meta kepada Anda dan untuk memberikan fitur seperti peta dan video di Produk Meta. Cookie ini bersifat opsional.

Anda memiliki kontrol atas cookie opsional yang kami gunakan. Pelajari selengkapnya tentang cookie dan cara kami menggunakannya, dan tinjau atau ubah pilihan Anda kapan saja di Kebijakan Cookie kami.

Tentang cookie Apa itu cookie?

Cookie adalah potongan kecil teks yang digunakan untuk menyimpan dan menerima pengidentifikasi di browser web. Kami menggunakan cookie dan teknologi serupa untuk menawarkan Produk Meta dan memahami informasi yang kami terima tentang pengguna, seperti aktivitasnya di situs web dan aplikasi lain.

Jika Anda tidak memiliki akun, kami tidak menggunakan cookie untuk mempersonalisasi iklan untuk Anda, dan aktivitas yang kami terima hanya akan digunakan untuk keamanan dan integritas Produk kami.

Pelajari selengkapnya tentang cookie dan teknologi serupa yang kami gunakan di Kebijakan Cookie kami.

Mengapa kami menggunakan cookie?

Cookie membantu kami memberikan, melindungi, dan meningkatkan Produk Meta, seperti mempersonalisasi konten, menyesuaikan dan mengukur iklan, dan memberikan pengalaman yang lebih aman.

Meskipun cookie yang kami gunakan dapat berubah dari waktu ke waktu saat kami menyempurnakan dan memperbarui Produk Meta, kami menggunakannya untuk tujuan berikut:

Autentikasi agar pengguna tetap login Untuk memastikan keamanan, situs, dan integritas produk Untuk menyediakan iklan, rekomendasi, insight, dan pengukuran, jika kami menampilkan iklan kepada Anda Untuk menyediakan fitur dan layanan situs Untuk memahami kinerja Produk kami Untuk mengaktifkan analitik dan penelitian Di situs web dan aplikasi pihak ketiga untuk membantu perusahaan yang menggabungkan teknologi Meta untuk membagikan informasi kepada kami tentang aktivitas Anda di aplikasi dan situs webnya. Pelajari selengkapnya tentang cookie dan cara kami menggunakannya di Kebijakan Cookie kami. Apa itu Produk Meta?

Produk Meta mencakup aplikasi Facebook, Instagram, dan Messenger, serta fitur, aplikasi, teknologi, perangkat lunak, atau layanan lain yang ditawarkan oleh Meta berdasarkan Kebijakan Privasi kami.

Anda dapat mempelajari selengkapnya tentang Produk Meta di Kebijakan Privasi kami. Pilihan cookie Anda Anda memiliki kontrol atas cookie opsional yang kami gunakan: Cookie kami di aplikasi dan situs web lain milik perusahaan yang menggunakan teknologi Meta, seperti tombol Suka dan Meta Pixel, bisa digunakan untuk mempersonalisasi iklan Anda, jika kami menampilkan iklan kepada Anda. Kami menggunakan cookie dari perusahaan lain untuk menampilkan iklan di luar Produk Meta kepada Anda, dan untuk menyediakan fitur seperti peta dan video di Produk Meta. Anda dapat meninjau atau mengubah pilihan Anda kapan saja di pengaturan Cookie Anda. Cookie dari perusahaan lain

Kami menggunakan cookie dari perusahaan lain untuk menampilkan iklan Produk kami kepada Anda, dan menyediakan fitur seperti peta, layanan pembayaran, dan video.

Bagaimana kami menggunakan cookie ini Kami menggunakan cookie dari perusahaan lain pada Produk kami: Untuk menampilkan iklan tentang Produk dan fitur kami kepada Anda di aplikasi dan situs web perusahaan lain. Untuk menyediakan fitur pada Produk kami seperti peta, layanan pembayaran, dan video. Untuk analitik. Jika Anda mengizinkan cookie ini Fitur yang Anda gunakan di Produk Meta tidak akan terpengaruh. Kami akan dapat mempersonalisasi iklan lebih baik untuk Anda di luar Produk Meta, dan mengukur kinerjanya. Perusahaan lain akan menerima informasi tentang Anda dengan menggunakan cookie miliknya. Jika Anda tidak mengizinkan cookie ini Beberapa fitur pada produk kami mungkin tidak berfungsi. Kami tidak akan menggunakan cookie dari perusahaan lain untuk mempersonalisasi iklan untuk Anda di luar produk Meta, atau mengukur kinerjanya. Cara lain untuk mengontrol informasi Anda Kelola pengalaman iklan Anda di Pusat Akun Anda bisa mengelola pengalaman iklan Anda dengan membuka pengaturan berikut. Preferensi iklan

Di preferensi iklan, Anda bisa memilih apakah kami menampilkan iklan kepada Anda dan membuat pilihan tentang informasi yang digunakan untuk menampilkan iklan kepada Anda.

Pengaturan Iklan

Jika kami menampilkan iklan kepada Anda, kami menggunakan data yang diberikan oleh pengiklan dan mitra lainnya tentang aktivitas Anda di luar Produk Perusahaan Meta, termasuk situs web dan aplikasi, untuk menampilkan iklan yang lebih baik kepada Anda. Anda bisa mengontrol apakah kami menggunakan data ini untuk menampilkan iklan kepada Anda di pengaturan iklan Anda.

Informasi Selengkapnya Tentang Periklanan Online

Anda dapat menolak melihat iklan berbasis minat online dari Meta dan perusahaan lain yang berpartisipasi melalui Digital Advertising Alliance di AS, Digital Advertising Alliance of Canada di Kanada, atau European Interactive Digital Advertising Alliance di Eropa, atau melalui pengaturan perangkat seluler Anda, jika Anda menggunakan Android, iOS 13, atau versi iOS yang lebih lama. Harap perhatikan bahwa pemblokir iklan dan fitur yang membatasi penggunaan cookie kami dapat mengganggu kontrol ini.

Perusahaan iklan tempat kami bekerja umumnya menggunakan cookie dan teknologi serupa sebagai bagian dari layanannya. Untuk mempelajari selengkapnya tentang bagaimana pengiklan umumnya menggunakan cookie dan pilihan yang mereka tawarkan, Anda bisa melihat sumber informasi berikut:

Digital Advertising Alliance Digital Advertising Alliance of Canada European Interactive Digital Advertising Alliance Mengontrol Cookie dengan Pengaturan Browser

Browser atau perangkat Anda mungkin menawarkan pengaturan yang memungkinkan Anda memilih apakah cookie browser diatur dan dihapus. Kontrol ini berbeda-beda berdasarkan browser, dan produsen dapat mengubah pengaturan yang mereka berikan dan cara kerjanya kapan saja. Mulai 5 Oktober 2020, Anda dapat menemukan informasi tambahan tentang kontrol yang ditawarkan oleh browser populer di tautan di bawah. Bagian tertentu dari Produk Meta mungkin tidak berfungsi dengan baik jika Anda menonaktifkan cookie browser. Perlu diketahui bahwa kontrol ini berbeda dari kontrol yang ditawarkan Facebook.

Sakit Karnın: Tanı, Belirti ve Tedavisi

Sakit Karnın: Tanı, Belirti ve Tedavisi

Pelayar Tidak Disokong

Anda menggunakan penyemak imbas yang tidak disokong oleh Facebook, jadi kami telah mengalihkan anda ke versi yang lebih mudah untuk memberikan anda pengalaman terbaik.

Benarkan penggunaan kuki daripada Facebook pada pelayar ini?

Kami menggunakan kuki dan teknologi yang serupa untuk membantu dalam menyediakan dan menambah baik kandungan pada Produk Meta. Kami juga menggunakan perkara ini untuk menyediakan pengalaman yang lebih selamat dengan menggunakan maklumat yang kami terima daripada kuki pada dan di luar Facebook, serta bagi menyediakan dan menambah baik Produk Meta untuk orang yang mempunyai akaun.

Kuki perlu: Kuki ini diperlukan untuk menggunakan Produk Meta dan diperlukan untuk memastikan laman kami berfungsi seperti yang dikehendaki. Kuki daripada syarikat lain: Kami menggunakan kuki ini untuk memaparkan kepada anda iklan di luar Produk Meta dan untuk menyediakan ciri seperti peta dan video pada Produk Meta. Kuki ini adalah pilihan.

Kawalan terhadap kuki pilihan yang kami gunakan terletak di tangan anda. Ketahui lebih lanjut tentang kuki dan cara kami menggunakan kuki, serta semak atau ubah pilihan anda pada bila-bila masa dalam Dasar Kukikami.

Perihal kuki Apakah itu kuki?

Kuki ialah cebisan kecil teks yang digunakan untuk menyimpan dan menerima pengecam pada pelayar web. Kami menggunakan kuki dan teknologi yang serupa untuk menawarkan Produk Meta dan memahami maklumat yang kami terima tentang pengguna, seperti aktiviti mereka pada laman web dan aplikasi lain.

Jika anda tidak mempunyai akaun, kami tidak akan menggunakan kuki untuk memperibadikan iklan untuk anda dan aktiviti yang kami terima akan digunakan hanya untuk keselamatan dan integriti Produk kami.

Ketahui lebih lanjut tentang kuki dan teknologi yang serupa yang kami gunakan dalam Dasar Kuki kami. Mengapakah kami menggunakan kuki?

Kuki membantu kami menyediakan, melindungi dan menambah baik Produk Meta, seperti dengan memperibadikan kandungan, menyesuaikan dan mengukur iklan serta menyediakan pengalaman yang lebih selamat.

Walaupun kuki yang kami gunakan mungkin berubah dari semasa ke semasa apabila kami menambah baik dan mengemas kini Produk Meta, kami menggunakan kuki untuk tujuan berikut:

Pengesahihan untuk memastikan pengguna mengelog masuk Untuk memastikan keselamatan dan integriti laman serta produk Untuk menyediakan pengiklanan, cadangan, wawasan dan pengukuran, jika kami menunjukkan iklan kepada anda Untuk menyediakan ciri dan perkhidmatan laman Untuk memahami prestasi Produk kami Untuk mendayakan analisis dan penyelidikan Pada laman web dan aplikasi pihak ketiga untuk membantu syarikat yang mengguna pakai teknologi Meta untuk berkongsi maklumat tentang aktiviti di aplikasi dan laman web mereka dengan kami. Ketahui lebih lanjut tentang kuki dan cara kami menggunakan kuki dalam Dasar Kuki kami. Apakah itu Produk Meta?

Produk Meta termasuk aplikasi Facebook, Instagram dan Messenger, serta sebarang ciri, aplikasi, teknologi, perisian atau perkhidmatan lain yang ditawarkan oleh Meta di bawah Dasar Privasi kami.

Anda boleh mengetahui lebih lanjut tentang Produk Meta dalam Dasar Privasi kami. Pilihan kuki anda Kawalan terhadap kuki pilihan yang kami gunakan terletak di tangan anda: Kuki kami di aplikasi dan laman web lain yang dimiliki oleh syarikat yang menggunakan teknologi Meta, seperti butang Suka dan Piksel Meta, boleh digunakan untuk memperibadikan iklan anda, jika kami memaparkan iklan kepada anda. Kami menggunakan kuki daripada syarikat lain untuk memaparkan iklan di luar Produk Meta kepada anda, dan untuk menyediakan ciri seperti peta dan video pada Produk Meta. Anda boleh menyemak atau mengubah pilihan anda dalam tetapan Kuki anda pada bila-bila masa. Kuki daripada syarikat lain

Kami menggunakan kuki daripada syarikat lain untuk memaparkan iklan kepada anda di luar Produk kami dan bagi menyediakan ciri seperti peta, perkhidmatan pembayaran dan video.

Cara kami menggunakan kuki ini Kami menggunakan kuki daripada syarikat lain pada Produk kami: Untuk memaparkan kepada anda iklan tentang Produk dan ciri kami pada aplikasi dan laman web syarikat lain. Untuk menyediakan ciri seperti peta, perkhidmatan pembayaran dan video pada Produk kami. Untuk analisis. Sekiranya anda membenarkan kuki ini Ciri yang anda gunakan pada Produk Meta tidak akan terjejas. Kami akan dapat memperibadikan iklan untuk anda di luar Produk Meta dengan lebih baik dan mengukur prestasi iklan tersebut. Syarikat lain akan menerima maklumat tentang anda dengan menggunakan kuki mereka. Sekiranya anda tidak membenarkan kuki ini Sesetengah ciri pada produk kami mungkin tidak berfungsi. Kami tidak akan menggunakan kuki daripada syarikat lain untuk memperibadikan iklan untuk anda di luar Produk Meta, atau untuk mengukur prestasi iklan tersebut. Cara lain untuk mengawal maklumat anda Urus pengalaman iklan anda dalam Pusat Akaun Anda boleh mengurus pengalaman iklan anda dengan melawat tetapan yang berikut. Keutamaan Iklan

Dalam keutamaan iklan anda, anda boleh memilih sama ada kami menunjukkan kepada anda iklan dan membuat pilihan tentang maklumat yang digunakan untuk menunjukkan iklan kepada anda atau tidak.

Tetapan Iklan

Jika kami menunjukkan iklan kepada anda, kami menggunakan data yang disediakan oleh pengiklan dan rakan lain tentang aktiviti luar Produk Syarikat Meta anda, termasuk laman web dan aplikasi untuk menunjukkan iklan yang lebih baik kepada anda. Anda boleh mengawal sama ada kami menggunakan data ini untuk menunjukkan kepada anda iklan dalam tetapan iklan anda atau tidak.

Maklumat lanjut tentang pengiklanan dalam talian:

Anda boleh memilih keluar daripada melihat iklan berdasarkan minat dalam talian daripada Meta dan syarikat lain yang mengambil bahagian melalui Perikatan Pengiklanan Digital di AS, Perikatan Pengiklanan Digital Kanada di Kanada atau Perikatan Pengiklanan Digital Interaktif Eropah di Eropah atau melalui tetapan peranti mudah alih jika anda menggunakan Android, iOS 13 atau versi iOS yang terdahulu. Harap maklum bahawa penyekat iklan dan alat yang mengehadkan kuki kami mungkin mengganggu kawalan ini.

Syarikat pengiklanan yang kami adakan kerjasama, secara umumnya menggunakan kuki dan teknologi yang serupa sebagai sebahagian daripada perkhidmatan mereka. Untuk mengetahui lebih lanjut mengenai cara pengiklan secara umum menggunakan kuki dan pilihan yang mereka tawarkan, anda boleh menyemak sumber berikut:

Perikatan Pengiklanan Digital Perikatan Pengiklanan Digital Canada Pengiklanan Perikatan Digital Interaktif Eropah Mengawal Kuki dengan Tetapan Pelayar

Pelayar atau peranti anda mungkin menawarkan tetapan yang membolehkan anda memilih sama ada kuki pelayar ditetapkan dan memadam kuki tersebut. Kawalan ini berbeza-beza mengikut pelayar, dan pengeluar mungkin mengubah kedua-dua tetapan yang disediakan dan cara tetapan itu berfungsi pada bila-bila masa. Mulai 5 Oktober 2020, anda boleh mendapatkan maklumat tambahan tentang kawalan yang ditawarkan oleh pelayar popular pada pautan di bawah. Bahagian tertentu Produk Facebook mungkin tidak berfungsi dengan baik jika anda telah menyahdayakan kuki pelayar. Perlu diketahui bahawa kawalan ini berbeza dengan kawalan yang ditawarkan oleh Facebook.