Hipertansiyon: Tanı, Belirti ve Tedavisi
Hipertansiyonun Niçin Önemlidir?
Hipertansiyon tüm insanlık âleminde toplum sağlığını tehdit eden, pek çok ölümcül hastalığın nedeni olan bir rahatsızlıktır Şu an dünyada 1 milyardan fazla insan Hipertansiyon ve onun getirdiği sorunlarla baş başadır. Belirtileri ve yol açtığı şikâyetler az veya hiç yoktur. Bu nedenle de “Sessiz Katil” olarak adlandırılır. Hastaların ancak yarısı hastalıklarının farkındadır. Bunların büyük bölümü de tedavi olmamaktadır. Oysa Hipertansiyon tedavi edilebilir ve zararlı etkileri azaltılabilir bir hastalıktır.
Hipertansiyonun yaygınlığı ne kadardır?
Tuz tüketiminin fazla olduğu toplumlarda daha yaygın olarak rastlanır. ABD de 50 milyon üzerinde Tansiyon hastası bulunmaktadır. Değişik Toplumlarda yaşam biçimine bağlı olarak değişen oranda Hipertansiyon gözlenmektedir. Yaş ilerledikçe görülme sıklığı fazlalaşır. Siyahlarda daha sıktır.
Türkiye’de durum nedir?
Bizde yapılan çalışmalar yetişkinlerde %20’ yi aşan bir oranı göstermektedir. 70 yaş üzerinde bu oran %50’lere ulaşmaktadır. 2003 yılında yapılan bir araştırmada görülme sıklığı %32 olarak saptanmıştır. Bu çalışmanın diğer bulguları ise şöyle bulunmuştur:
Saptanan hastaların %60’ı Hipertansiyonlu olduğunu ilk kez öğrenmiştir. Kadınlarda daha yüksek oran bulunmuştur. Yüksek tansiyonlu hastaların ancak 1/5’i kontrol altındadır. Hastaların yine 1/5’i böbrek şikâyetleri taşımaktadır
Hipertansiyon (Yüksek Tansiyon) nedir?
Damarlar kalpten çıkıp tüm organ ve hücrelere gerekli oksijen ve besin maddelerini ulaştıran kan hücrelerini taşırlar. Damarlardaki kanın hücrelere ulaşması ancak bir basınç ile mümkündür. Kalbin kanı pompalarken damar cidarında oluşturduğu bu basınca Tansiyon (Kan basıncı) diyoruz. Hipertansiyon basit olarak yüksek kan basıncı demektir.
Kan basıncından ne anlaşılır?
Kan basıncı derken iki değer esas alınır. Bunlardan biri Büyük Tansiyon(Sistolik Kan basıncı) iken diğeri Küçük Tansiyon (Diyastolik Kan Basıncı)dur. Kalbin Kasılması sırasında ölçülen kan basıncı Sistolik (Büyük) tansiyondur. Diyastolik(Küçük) Tansiyon ise kalbin gevşemesi sırasında ölçülen basınçtır. Bunların birinin normalden fazla olması Hipertansiyonu işaret eder.
Normal kan Basıncı nedir?
Normal bir yetişkinde dinlenme durumunda Kan basıncı değeri 120/80 mmHg’dır. Kan basıncı uyku sırasında düşük, Stres ya da heyecanlıyken yüksektir.
Yüksek Tansiyon Tanısı hangi değerlerle konur?
Kan basıncı Sürekli olarak 120/80 mmHg üzerinde olan kişiler Hipertansiyon hastalığı adayı kabul edilmektedir. Basınç devamlı olarak 140/90 mmHg üzerinde seyrediyorsa Hipertansiyondan bahsedilir.
Hipertansiyon sınıflandırması yapılırken risk faktörlerinin varlığı da mutlaka hesaba katılmaktadır. Yaş, nabız yüksekliği, sigara kullanımı, kan yağlarının yüksekliği, bozulmuş glikoz toleransı, bel kalınlığı gibi faktörler riski arttırmaktadır.
Hipertansiyon nasıl zarar verir?
Hipertansiyon kalp ve damar hastalıkları için temel risk faktörüdür. Kontrol edilemeyen kan basıncı vücuda zaman içinde çok zarar verir. Bu yıllarca da sürebilir. Kan basıncı artınca kalbin yükü artar. Önceleri kalp buna dayanabilir ancak zamanla yükü kaldıramaz olur. Önlem olarak Kalp büyümeye başlar. Ancak bu durum daha da zararlıdır. Kalbin kasılması yeteneği düzensizleşir. Kanı pompalamakta zorlanır. Sonuçta kalp yetmezliği ortaya çıkar.
Tedavi edilmeyen Hipertansiyon kalp dışında beyin, göz ve böbrekte ciddi hastalıklara neden olabilir. Kişide şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği, sigara kullanımı, şişmanlık gibi durumlar da söz konusu ise risk artar. Böyle uzun sürede oluşacak sonuçlar yanında, ani tansiyon (basınç) artışı sonucu beyin kanaması ve damar yırtılmaları ortaya çıkabilir. Hasta felç geçirir ya da ölür.
Hipertansiyonun Sınıflandırılması
Hipertansiyonun oluşum nedenleri oldukça fazladır.
Esansiyel = Primer (Esansiyel) Hipertansiyon Sekonder (İkincil)Hipertansiyon
Esansiyel Hipertansiyon nedir?
Hipertansiyon vakalarının %90′ı nedeni bilinmez. Bunlar Birincil (Esansiyel) Hipertansiyon olarak adlandırılır. .
Sekonder( İkincil )Hipertansiyon
Çeşitli hastalıklara bağlı olarak gelişen Hipertansiyon tipidir:
Böbrek Hastalığı (böbrek doku ve damarlarında bozukluk) Böbreküstü bezlerindeki çeşitli Hormonal Hastalıklar Bazı ilaçlar(Doğum Kontrol Hapları, Kortizon, Soğukalgınlığı İlaçları v.s) Gebelik Uyku Apnesi Nörolojik nedenler Beyin Tümörü veya kafa içi basıncın artması Alkol Kullanımı gibi çeşitli nedenler
Hastalıkların çoğunun tedavi edilebilir olması Hipertansiyon tedavisi için de önemli olur.
Hipertansiyon için risk gurupları nelerdir?
Hipertansiyonunun oluşumunu kolaylaştıran bazı faktörler iki sınıfta toplanabilir:
Ailesel yatkınlık: Kalıtım en önemli nedenlerden biridir. Ancak olmadığı bilinmelidir. Cinsiyet: Erkeklerde daha sıktır. Kadınlarda menopoz sonrası artar. Yaş: Genellikle 35 yaş üzerinde ortaya çıkar. Genç yaşta da görülebilir. Diyabet. Diyabetlilerde kontrol çok önemlidir. Bu durumda tansiyonun aşağılarda tutulması istenir. Düşük Doğum Ağırlığı
2.Kontrol edilebilen faktörler:
Obesite Alkol Sigara Diyet Alışkanlıkları, Yanlış Beslenme Aşırı tuz tüketimi Düşük Potasyum Alımı Hareketsiz Yaşam Artmış Sempatik Aktivite Horlama, uyku apnesi Doğum Kontrol İlaçları Aceleci, sabırsız, stresli kişilik yapısı
Sınıflandırmaya etki eden Yüksek Risk faktörleri
Sistolik KB 180mmHg ve Diyastolik KB 110 mmHg üzerinde ise Sistolik KB 160 mmHg üzerinde Diyastolik KB 70 mmHg altında ise, Diyabet Metabolik Sendrom Organ hasarının üzerinden 1 yıldan fazla zaman geçmiş olması 3 veya daha fazla Kardiyovasküler risk taşınması
Hipertansiyonun Belirtileri Nelerdir?
Çoğunlukla belirti vermeden sinsi bir şekilde ortaya çıkar. Özellikle ense kökünde zonklayıcı tarzda baş ağrısı, Ateş basması, Kafada sıcaklık hissi, çarpıntı, nefes darlığı, Göğüste basınç hissi, yol yürüme ve merdiven çıkmada zorlanma, bulantı-kusma, burun kanaması, uyuşukluk, yorgunluk, endişe, konsantrasyon bozukluğu, kulak çınlaması, bulanık görme veya gözlerde kararma, bacaklarda şişlik ve fazla idrar çıkarma gibi durumlar Hipertansiyon için araştırma nedenleri arasındadır. Basıncın çok yükseldiği durumlarda çift görme, dilde peltekleşme, yüzde ve vücutta karıncalanma görülebilir.
Bu belirtiler Hipertansiyon için özgün olmayıp değişik hastalıklarda görülebilir. Hastaların önemli kısmında ise hiçbir belirti gözlenmez. Bu durumda teşhis ancak tansiyon ölçümüyle konulabilir.
Hipertansiyonun vücuda başlıca zararları nelerdir?
Hipertansiyon, kan damarlarında basıncın artması durumudur. Basınç artışı damarlarda patlamalara ve tıkanmalara yol açar. Tüm organ ve dokularda damar olduğu için Hipertansiyon tüm vücudu etkileyebilir:
Kalp yetmezliği, kalpte büyüme, Ateroskleroz(Damar sertliği),tıkanma Beyin kanaması ve felç Kalp krizi ve yetmezliği Gözlerde görme kaybı Böbrek hasarı gibi hastalıklar.
Hipertansiyonun neden olduğu başlıca zararlardır. Ancak tüm oluşabilecek bu zararlar moral bozmamalıdır. Sonuçta Hipertansiyon tedavi edilebilir bir durumdur ve yukarda sayılanlar önlenebilir veya zararları en aza indirgenebilir.
Tansiyon Ölçümü nedir, neye dayanır?
Ölçümler de üç aşamada değerlendirilebilir:
1- Önce kolluk içine hava pompalanır. Belirli bir düzeyden sonra kan damarları (arterler) o kadar sıkışırlar ki, damar içindeki kan akımı durur ve nabız kaybolur.
2- Kolluk içindeki hava yavaş yavaş boşaltılırken öyle bir düzeye gelinir ki kolluk içindeki basınç kalbin kanı pompalarken oluşturduğu basınçla eşitlenir. Bu sırada kanın damar duvarına çarpmasıyla bir ses oluşur. Bu ses kulaklıkla duyulur, elektronik aletler kullanılıyorsa algılanır ve hafızaya kaydedilir. Bu sesin ortaya çıktığı değer büyük tansiyonu ifade eder. Bu arada nabız yeniden alınmaya başlar.
3- Hava daha fazla boşaltıldığında basınç giderek azalır ve kanın damar içerisinde serbestçe akabildiği seviyede ve kulaklıkla duyulan ya da elektronik aletlerle algılanan ses ortadan kalkar. Sesin ortadan kalktığı, cıvalı ya da manşonlu aletlerde kulaklıkla fark edilir, elektronik aletlerde ise algılanarak hafızaya kaydedilir. Bu değer küçük kan basıncını ifade eder.
Kolun üst bölümüne yerleştirilen manşon, kan basıncından daha yüksek bir düzeye kadar şişirilir. Böylece kan akımı tümüyle durur (A). Manşonda yavaş yavaş azaltılan basınç, sistolik basıncın altına düşmeye başladığı anda kan az da olsa tekrar akmaya başlar (B). Bu nokta ilk duyulan sesle anlaşılır. Damar baskı altında oldukça, ses duyulmaya devam eder (C). Manşondaki basınç en düşük kan basıncının, yani diyastolik basıncın altına düşünce kan akımı normale döner, hiçbir ses duyulmaz olur (D). Tansiyon 150/80 mmHg.
Ölçüm yapılan aletler kaç çeşittir?
Tansiyon Aletleri 3 temel sınıfta değerlendirilir:
Civalı Tansiyon Aleti: En eski tansiyon aletidir. Fazla yer işgal ettiğinden genellikle hastanelerde, sabit şekilde kullanılır. Ölçüm konusunda en hassas olan türdür. Kalibrasyon sorunu yoktur. Pahalıdır. Ölçüm için steteskopa ve deneyime gerek vardır. Klasik Manşonlu Tansiyon Aleti: En sık kullanılan türdür. Şişirilen kısımda oluşan basınçtan yararlanılarak ölçme sağlanır. Şişirme sisteminde kaçak yoksa ölçümde sorun olmaz. Steteskop gerektirir. Evde kullanacaklar için en uygun olandır. Seyahatlerde taşınması zor olabilir. Kalibrasyon sorunu yoktur. Fiyat olarak ne ucuz ne pahalıdır. (Diğer ikisinin arasında bir fiyatı var.) Elektronik Tansiyon Aleti: Küçük hacımlı olduğundan taşınması kolaydır. Ölçüm için steteskopa gerek yoktur. Nabız değerini vermesinin getirdiği avantaj yanında eski değerleri hatırlaması açısından da yarar sağlar. Ölçüm yapması çok kolaydır. Hata genellikle kullanılan pilin eskimesinden kaynaklanır. Aletler içinde en ucuz olanıdır. Belli bir hata payı ile ölçüm yaptığı unutulmamalıdır.
Doğru ölçüm yapılabilmesi için nelere dikkat edilmesi gerekir?
Hastalar, tansiyon ölçümüne ait bilgilere sahip olunca doğruya yakın ölçüm yapabilirler. Doktor korkusu olmaması, farklı zamanlarda yapılabilir olması, tekrarlanabilmesi, evde-işyerinde tansiyon ölçümünü önemli kılar. Tedavi öncesi ve sırasında evde ölçüm hekimler tarafından önerilmektedir. Ölçümün psikolojik bir yanı da hastanın tedaviye uyum sağlaması, katkıda bulunmasıdır.
Güvenilir cihaz kullanılmalıdır. Ölçümden yarım saat önce fiziksel aktivite durdurulmalı, bir şey yenmemeli, kahve ve sigara içilmemelidir. Gürültüsüz bir yerde yapılacak ölçüm için Hasta en az 5 dakika dinlenmelidir. Kişi rahat olmalıdır. Ölçüm için kullanılacak manşon standart olmalıdır. Şişmanlar için daha geniş, çocuklar için daha dar manşon kullanılmalıdır. Tansiyonun ölçüldüğü kol kalp hizasına yakın tutulmalı, kol alttan desteklenerek kasılma önlenmelidir. Mümkün olduğu kadar koldan giysiler çıkarılmalıdır. Brakiel arter elle hissedilmeli ve alet hızla nabzın 30 mmHg üzerine kadar şişirilmeli ve her kalp atışında yavaşça boşaltılmalıdır. Stetoskop tam arterin üzerine yerleştirilmeli ancak çok bastırılmamalıdır. Genel olarak ölçümün sağ veya soldan yapılması farklılık yaratmaz. Kuşkulu anlarda her iki koldan ayrı ayrı ölçüm yapılabilir. (Periferik Vasküler Hastalık varlığında farklı sonuçlar alınabilir.) Yatış halindeki tansiyonun daha düşük çıkacağı gözden kaçırılmamalıdır. Çok sık ölçüm yapmaktan kaçınmak gerekir.
Tanı nasıl konur?
Tanı işlemi birkaç aşamada sağlanır.
Tekrarlayan Tansiyon ölçümü Aile Öyküsü Fiziksel Muayene Laboratuvar Testleri
Tanı için Hangi Laboratuar Testleri Yapılır?
Açlık Kan Şekeri Total Kolesterol HDL Kolesterol LDL Kolesterol Trigliserit Potasyum Ürik Asit Üre Kreatinin Kreatinin Klirensi Tam Kan Sayımı (Hemoglobin, Hematokrit) Tam İdrar Tetkiki
Görüntüleme testleri: İlave bir faktör veya hastalık araştırılması için yapılır.
EKG Fundoskopi Glukoz Tolerans Testi Böbrek üstü hormonların araştırılması ( Renin, aldosteron, Kortikosteroidler, Katekolaminler vb) Serebral, vasküler, Kardiyak, renal hasar araştırmaları Karotis Ultrasonu Renal ve Adrenal Ultrasonu Tomografi, MR
Hipertansiyon Tanı ve tedavisi için Hastanın Değerlendirilmesi nasıldır?
Hipertansif hastanın değerlendirilmesinde 3 amaç vardır:
Yaşam tarzını belirlemek ve değerlendirmek, Hipertansiyona yol açabilen nedenleri öğrenebilmek Kardiyovasküler risk faktörlerini ve hedef organ hasarını belirlemek
Hipertansiyon tanısı konduktan sonra yapılacak araştırmalar nelerdir?
Böbreklerin Hipertansiyon gelişmesi üzerinde etkisi fazladır. Hipertansiyonlu hastaların % 5 kadarında böbrek sorunu bulunmaktadır. Bu nedenle mutlaka başta idrar tetkiki olmak üzere böbrek fonksiyon testleri yapılmalıdır. Hipertansiyon ile böbrek hastalıkları aslında birbirlerini oluşturan, neden sonuç ilişkisi içindedir.
Hipertansiyon nedeni ile oluşan Organ Hasarını Araştırmak
Hipertansiyonla birlikte başlıca beş organda hasar oluşur. Bunlar uzmanları tarafından dikkatle araştırılmalıdır:
Kalp Araştırması Böbreklerin Araştırılması Kan Damarlarının araştırılması Göz Dibi araştırması Beynin araştırılması
Hipertansiyondan Nasıl Korunabiliriz?
Özellikle genetik olarak yatkınlığı olabileceklerde korunmada öncelik yaşam tarzından geçmektedir. Bunlar aynı zamanda tedavide ilaca ek olarak kullanılan faktörlerdir.
Tuz alımının kısıtlanması İdeal kilonun korunması Sigara kullanılmaması Fazla Alkol alınmaması Düzenli egzersiz yapılması Stresten uzak kalmaya çalışmak Diyeti düzenlemek (doymuş yağlardan uzak kalmak) Kalsiyum ve potasyumca zengin gıdalar almak Sık ama az yemek.
Yaşamımızdaki davranışlar tansiyonu ne kadar etkiler?
Kilo verme: 5- 20 mmHg (sistolik) Sebze-meyve ağırlıklı beslenme: 8- 14 mmHg (sistolik) Tuz kısıtlama: 5-10 mmHg (sistolik) Fizik aktivite: 4- 8 mmHg (sistolik)
Alkol alımını kısıtlama: 2- 4 mmHg (sistolik)
Kan Basıncı Gün İçinde Önemli Değişiklikler Gösterir mi?
Kan basıncı genellikle sabah saatlerinde yüksek iken uyku sırasında daha düşüktür. Gün içerisindeki çeşitli aktiviteler kan basıncı değerlerini belirgin şekilde etkiler.
Tedavide temel amaç nedir?
Hipertansiyon tedavisinde temel amaç, organ hasarını önleyerek sakatlık ve ölümleri azaltmaktır. Öncelikle mevcut olan diğer kardiyovasküler risk faktörleri ve hedef organ hasarları tedavi edilmelidir. Hipertansiyonu başka bir hastalığa bağlı olan hastalarda bu hastalık tedavi edilmelidir. Hipertansiyonun nedeni saptanamaz ise kan basıncı, hastaların yaşam düzeni değiştirilerek veya ilaçla düşürülür.
Kardiyovasküler Risk Faktörleri Nelerdir?
Hipertansiyon, her yaş, cins, ırk için önemli bir kardiyovasküler risk faktörüdür ve hem sistolik hem diyastolik Hipertansiyonun şiddeti arttıkça kardiyovasküler risk artmaktadır. Hipertansiyon tedavisi ile kardiyovasküler risk azalmaktadır. Lipid (yağ) metabolizması bozuklukları majör ve düzeltilebilir kardiyovasküler risk faktörlerinden birisidir. Şişmanlık ile koroner arter hastalığı arasındaki ilişki birçok çalışmada gösterilmiştir. Yetersiz egzersiz kardiyovasküler riski arttırır. Diyabetes mellitus (şeker hastalığı) iyi bilinen bir kardiyovasküler risk faktörüdür. Ayrıca diyabetik hastalarda lipid (yağ) metabolizması bozuklukları, Hipertansiyon, şişmanlık gibi diğer kardiyovasküler risk faktörleri de sıktır. Sigara, koroner arter hastalığı sıklığını arttırdığı gibi diğer kardiyovasküler risk faktörlerinin etkisini de arttırır.
Hasta nasıl değerlendirilmelidir?
Hipertansiyon tanısı almış hastanın değerlendirilmesinde 3 konuya dikkat edilir:
1. Hipertansiyon yaratan başka bir hastalık (böbrek hastalığı, hormonal hastalık vs) olup olmadığı araştırılır. % 10 kadar hasta bu durumdadır. Bunların bir kısmı tedavi edilebilir.
2. Hipertansiyonun vücuda vermiş olduğu hasar ve eşlik eden diğer hastalıklar saptanır.
Bu saptama, tedavinin nasıl olacağı hakkında bilgi verir.
3. Diğer kardiyovasküler risk faktörleri incelenir. Varsa bunlar düzeltilmeye, en aza indirgenmeye çalışılır.
Hipertansiyonun tedavisi nasıldır?
Tedavide temel amaç Kardiyovasküler ve Renal mortalite ve morbiditenin azaltılmasıdır. Hipertansiyon tedavi edilebilen bir hastalıktır. Ancak tedavi ömür boyu sürer. Kullanılan ilaçlar kan basıncını normale döndürür. Kesilmeleri sıkıntı yaratır. İlacın sürekliliği yanında tansiyonu etkileyecek durumlardan da kaçınmak tedavi için esastır. Hastalarda yaşam düzeninin değiştirilmesi (ilaçsız tedavi) kesinlikle ihmal edilmemelidir.
İlaç seçiminde neler esas alınır?
Tüm hastalar Hipertansiyon derecesine göre değil eşlik eden risk faktörleri, organ hasarları ve hastalıklardan doğan Kardiyovasküler riskler değerlendirilerek sınıflandırılır. İlaç stratejisi tümüyle Hekimin bunları değerlendirmesi üzerine kurulur.
Tansiyon yüksekliğinin nedenlerinin oldukça değişik olması ilaç seçimini etkiler. Hasta dikkatle dinlenip muayene edilmeli ve gerekli tetkikler yapılmalıdır. Tetkiklerle neden(ler) ve eşlik eden rahatsızlıklar belirlenir.
Günümüzde hemen tüm tansiyon hastaları ilaçla tedavi edilebilmektedir. Tedavide amaç organ hasarını minimuma indirgemek ve en az maliyetle bu işi yapmaktır. Zira tedavi ömür boyu sürecektir. Genel olarak tek ilaç kullanılır. İlave faktörlerde ve pek az kişilerde görülen yan etki durumunda Hekim tarafından ilaç değiştirilir veya uygun ilaç kombinasyonu kullanılır.
Kullanılan İlaçların Sınıflandırılması nasıldır?
Etki eden mekanizmalara göre ilaçlar geliştirilmiştir. Hastalığın yaygın ve önemli oluşu nedeniyle tansiyon ilaçları üzerinde sürekli gelişmeler görülmektedir. Tansiyon yüksekliğinde kullanılan ilaçlar kan damarlarının daralmasını, büzülmesini önleyerek veya kalbin pompalama yükünü azaltarak etki yaparlar. Bu ilaçların başlıca türleri
Diüretikler, Alfa Blokerler, Beta blokerler, Vazodilatörlerdir.
Diüretikler (İdrar söktürücüler) Nasıl etki ederler?
Bu tür ilaçlar idrar oluşumunu hızlandırarak fazla sıvı ve minerallerin atılmasını sağlarlar. Sıvı ve tuz azlığında damar duvarlarına yapılan basınç azalır. En sık kullanılan diüretikler
Lup Diüretikleri (lasix, lizik, desal, furomid vb) Potasyum tutan diüretikler (triamteril, aldacton vb.) Tiyazid gurubu diüretiklerdir.
Alfa Blokerlar nelerdir, nasıl etki ederler?
Damar yapısında bulunan düz kasların gevşemesiyle ve kalpte bulunan alfa reseptörlere bazı kimyasalların bağlanmasını bloke eden ilaçlardır. Bu şekilde kalbin yükü azalır. (Minipres, Cardura vb)
Beta Blokerlar
Kalpteki beta reseptörlere bağlanan belli kimyasalları serbestleştiren sempatik sisteminin belirli etkilerini bloke ederek kalbin iş yükünü azaltan ilaçlardır.
Vazodilatörler:
Kan damarlarının genişlemesini sağlayan, böylelikle damar duvarlarına karşı kanın basıncını azaltan ilaçlardır. Kalbin pompalamasını daha etkin duruma getiren bu tür ilaçlar da çeşitlidir:
ACE inhibitörleri (Coversyl, Cibacen, Kaptoril, Acuitel, Rilace, Delix, monopril, gopten vb.) Anjiotensin 2 Reseptör Blokerleri: Anjiotensin 2 maddesinin reseptörlere girişini engelleyerek basıncın azalmasına etki eder. (Karvea, Atacand, Micardis, Pritor, Diovan, Cozaar vb.) Kalsiyum Kanal Brokerleri: Damarların kasılma ve daralmasına neden olan kalsiyum iyonlarını tutarak kalbi rahatlatan vazodilatöerlerdir. (Atalat, Norvasc, Plendil, Dynacirc, Lercadip, Baypress vb) Santral Adrenerjik İnhibitörler: Santral sisteminden doğrudan gelecek olan olumsuz sinyalleri engelleyerek etki yapar. Kullanımı yaygın değildir.
İlaca ek olarak uygulanacak tedavi stratejisi ne olmalıdır?
Yaşam biçiminin hipertansiyonun getireceği sıkıntıları en aza indirgeyecek duruma getirilmesi en temel stratejidir.
Sigaranın bırakılması Alkol tüketiminin azaltılması Tuz kısıtlaması Diyetin uygun duruma getirilmesi Kilo azaltılması Düzenli eksersiz
İlaca ek olarak akla gelen ilk önlemlerdir.
Kullanılan İlaçlarda Hangi Yan etkilerle karşılaşılabilir?
Tansiyon düşürücüler kullanıldığında çok sayıda yan etki görülebilir. Ancak bunların çoğu geçicidir. Az da olsa oluşacak kalıcı etkilerde mümkünse ilaç değiştirilir. Aslında hiçbir yan etki zararı Yüksek tansiyonun vereceği zarardan fazla değildir.
Allerjik reaksiyon Tansiyon düşmesi Çarpıntı Baş dönmesi veya göz kararması Bayılma Baş ağrısı Güneş ışığına karşı hassasiyet Uyuklama, Yorgunluk Eklem ağrısı Bulantı, ishal Deride renk değişimi İktidarsızlık Depresyon Kabızlık
Neler tedaviyi zorlaştırır?
Hastalığın kabul edilmesinin uzun zaman alması. İlacın uygun olmayışı veya düzensiz kullanılması. İlacın ömür boyu kullanılacağının kabul edilmemesi. Sıvı fazlalığı. İlacın organlara zarar vereceğinin düşünülmesi. Nedeni oluşturan hastalığın tedavisindeki güçlük.
SIK SORULAN SORULAR:
Kan basıncını evde ölçebilir miyim?
Tansiyon evde ölçülebilir. Ancak bu konuda hekimden bilgi almak gerektir. Kullanılan araçların (özellikle elektronik olanların) zaman zaman uzman ölçümleriyle karşılaştırılması gerekir.
Tansiyon ölçümü sırasında nelere dikkat edilir?
Tansiyon ölçümü mümkünse aynı saatlerde ve aynı koldan yapılmalıdır. Ölçüm öncesinde en az 15 dakika dinlenmek gerekir. Son yarım saat içinde sigara ve kahve içilmemesi tercih edilir. Aletin kolu tamamen sarması istenirken dinleme aletinin manşonun altına yerleştirilmemesine dikkat edilir. Sağ koldan alınan tansiyon 5-10 mmHg kadar daha yüksektir.
Ölçüm sonunda yüksek değer bulununca tansiyon tanısı konur mu?
Tek bir ölçümde Hipertansiyon tanısı koymaktan kaçınılmalıdır. Sistolik kan basıncı gün boyunca değişiklikler gösterir. Bu nedenle tanı koymadan veya tedaviye başlamadan önce, değişik zamanlarda 2 kez daha ölçülmelidir.
Kesin yargıya varmadan önce, kan basıncı, günlerce tekrar tekrar ölçülmelidir. Ancak ilk ölçülen kan basıncı değeri, 210 / 120 mm Hg'dan fazla ise Hipertansiyon mutlaktır.
Hangi durumlarda sekonder Hipertansiyonu düşünmek gerekir?
Yaş, öykü, fizik inceleme, laboratuar bulguları ilave bir hastalık düşündürüyor, ilaca yeterli yanıt alınamıyorsa ve kontrol edilmiş tansiyon birden kontrolden çıkabiliyorsa 180/110 mmHg üzerindeki bir tansiyonda sekonder Hipertansiyonu düşünmek gerekir.
Hangi tansiyon değerinde İlaç kullanılması gerekir?
Sistolik basınç 160 mmHg ve/veya Diastolik Basınç 100 mmHg üzerinde olunca tartışmasız ilaca başlanır. WHO(Dünya sağlık teşkilatı) ve JNC (Birleşik Ulusal Komite) alt değerleri farklı olmasına karşın genel eğilim ilave risk faktör varlığında sistolik basınç 140-160, diastolik basınç 90-100 mmHg olduğunda ilaç tedavisine başlanır.
Tansiyon İlaç ile hangi sınırlara düşürülmelidir?
Hangi değerlere düşeceği esas olarak taşınan diğer risklere bağlı olarak değişir. Bu tabi ki Hekim kararı gerektirir. Genel Kabul 140/90 altına düşürülmesidir. Fazla düşürmenin yararı bilinmemekte ancak Çok düşürmek zarar verebilmektedir.
Tansiyon Normale dönünce ilaca ara verilir mi?
Hipertansiyon genellikle yaşam boyu sürecek bir durumdur. Pek çok hasta tansiyon normale dönünce ilacı bırakma eğilimindedir. Hipertansiyon yaşam boyu süreceğinden ilaç da yaşam boyu alınacaktır. Hafif hipertansiyonu olan hastalarda bir takım genel önlemlere dikkat etmek koşuluyla (diyet, zayıflama, düzenli egzersiz gibi) ilaç tedavisine bir süre ara vererek kan basıncı değerlerini izlemek ve normal değerler saptanırsa ilaç kullanmamak söz konusu olabilir. Ancak bu kararı hekim vermelidir.
Tansiyon İlaçları alışkanlık yapar mı?
İlaç alışkanlık yapmaz. Yan etkisinden söz edilemez. Hastaya en büyük zararı kontrolsüz Hipertansiyon verir. Ancak yaş ilerledikçe damar sertliğinin artmasına bağlı olarak kullanılan doz yetmeyebilir. Bu durumda doz ayarlamasına gidilir. Tedavi ömür boyu sürecektir.
İlaçlar ne zaman alınmalıdır?
Genellikle diüretik etki nedeniyle sabah alınması tercih edilir. Tansiyonun gece daha yüksek ölçülüğü durumlarda akşam alınması istenir.
Hangi Tansiyon ilacını kullanacağım?
Hangi ilacın/ilaçların kullanılacağı tamamen hekim tarafından belirlenmelidir. Hangi ilacın hangi dozda kullanılacağı tamamen uzun bir gözlem sonrasında hekim tarafından verilecek karara bağlıdır. Hipertansiyon tedavisinde sağlıklı hasta-hekim ilişkisi en önemli unsurdur.
Yakınlarımın kullandığı ilacı kullanabilir miyim?
Kesinlikle Hayır. Her kişiye uyacak ilaç dozu farklıdır. Mutlaka bu konuda doktor önerisi gerektir.
İlaç alındığında ilaç dışı tedavi/önlemlere gerek var mı?
İlaçsız tedaviye uyulmazsa ilacın etkisi ya azalır ya da ortadan kalkar. Alınacak önlemler ilaç kadar önemlidir.
İlaç her Tansiyon yükseldiğinde alınır mı?
Tansiyonun her yükselişi tehlikeli değildir. Dilaltının (Nifedipin) amacı tansiyonu hızla düşürmek olup sadece acil durumlarda kullanılmalıdır. Tansiyonunu hızlı düşürmek bazen felç, ölüm gibi hiç istenmeyen durumlara neden olur.
Rahatsızlıklar kaybolunca ilaç kesilebilir mi?
Hasta kendini rahatsız eden baş ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı gibi yakınmalar ortadan kalkınca tedaviyi gevşetebilir. Tedavide amaç bu rahatsızlıkları gidermek değil hedef organda oluşabilecek zararları önlemektir. Bu nedenle ilaca ara verilmez.
“İlacı kestiğim halde tansiyonum yükselmiyor” demek doğru mu?
Tansiyonu kontrol altına alınan bir hastanın ilacı bırakarak "kan basıncı yeniden yükselecek mi" diye deneme yapması doğru değildir. İlaçlar bırakılsa bile kan basıncını düşürücü etkileri, bir süre daha devam eder. Tansiyon bir süre sonra kesinlikle yeniden yükselecektir.
Fazla kilo zararlı mıdır?
Tansiyon hastalarından özellikle yağlar başta olmak üzere tükettikleri besinleri azaltmaları istenir. Vücut ağırlığında fazla olan her 10 kg tansiyonu 5-20 mmHg kadar arttırır
Düzenli Spor nasıl etki yapar?
Düzenli eksersiz (yürüme, koşma, yüzme, bisiklete binme) kiloyu azaltır, kan basıncının düzenlenmesini kolaylaştırır. Gün aşırı olarak yapılan, 30 dakikalık tempolu yürüyüş diğer yararlı etkileri yanında tansiyonu da 10 mmHg kadar düşürür. Bu etki birkaç saat sürebilir. Eksersize 10-15 gün ara vermek olumlu etkileri ortadan kaldırır. Spor yaparken yaş ve diğer sağlık durumu unutulmamalıdır. Eksersiz ile stresin azalması, vücudun enerjik duruma gelmesi, vücut ağırlığının kontrolünün sağlanması, kas ve kemiklerin güçlenmesi yanında koroner kalb hastalıklarına yakalanma riski de azalmaktadır.
Nasıl bir Spor Programı yararlı olur?
Yaşa göre nispeten ağır sayılabilecek programlara (futbol, tenis, voleybol, yüzme vb.) başlamadan önce zarar vermeyecek denemeler yapılmalıdır. Aslında her defasında farklı güç harcanacak bu sporlar yerine daha sabit energi tüketiminin olduğu programlar (yürüyüş, belirlenmiş yer ve aletli jimnastik hareketleri) tercih edilir. Önemli olan bu aktiviteleri zevkli bir duruma getirmektir.
Kullanılan ilaçlar spor performansını etkiler mi?
İlaçların bir bölümü spor performansını bir miktar azaltabilir. Ancak burada tercih edilmesi gereken şey ilaçtır. Spora yine devam edilir ancak vücudun kaldırabileceği miktara azaltılır.
Kullanılan ilaçlar böbrek ve karaciğeri bozar mı?
Her ilacın kendine özgü yan etkileri olabilir. İlaçların yan etkileri konusunda hekimle işbirliğine gerek vardır. Ancak genel olarak tedaviden elde edilecek yarar ilacın olası zararından çok daha fazladır. Bu nedenle Hipertansiyon tedavisi için verilen ilaçlar düzenli olarak kullanılmalıdır.
Tansiyon Sex Yaşamını etkiler mi? Sex yapmak tansiyon için zararlı mıdır?
Sex yaparken başlangıçta tansiyon hafifçe yükselir. Tansiyonun düzenlendiği kişilerde sex için herhangi bir engel yoktur. Hastalarda ereksiyon sıkıntısı olanlar Viagra, Cialis, Levitra gibi ilaçları da korkusuzca kullanabilir.
Tansiyon yükselmesinde kullanılan bazı ilaçların etkisi var mıdır?
Özellikle romatizma tedavisinde kullanılan ağrı kesicilerin, grip ve soğuk algınlığı için kullanılan ilaçların tansiyon yükseltici etkisi olduğu bilinmektedir. Bu tür ilaçlar mutlaka hekim denetiminde kullanılmalıdır.
Şeker hastalığı Hipertansiyon yapar mı?
Şeker hastalığı ciddi bir Hipertansiyon nedeni değildir. Ancak Hipertansiyonlu kişilerde şeker hastalığına, şeker hastalarında da Hipertansiyona rastlanma olasılığı fazladır.. Organlarda benzer etkiler yaptıklarından birbirlerini tetiklerler.
Beyaz Gömlek Hipertansiyonu
Hastaların bir bölümünde evde ölçülen tansiyonlar normal olmasına rağmen, doktor ölçümlerinde yüksek çıkabilir. Buna "beyaz gömlek Hipertansiyonu" denir. Beyaz gömlek Hipertansiyonu da kalıcı tansiyon yüksekliği kadar olmamakla birlikte problemlere neden olabilir. Bu tür tansiyonu olanların tansiyonlarının "sürekli kan basıncı ölçüm sistemi” ile saptanması gerekir.
Aşırı miktarda tuz tüketimi tansiyon yükselmesine neden olur mu?
Bazı kişilerde böbreğin tuz atma kapasitesi sınırlı olabilir. Gereğinden fazla tuz alınması Hipertansiyona yol açabileceği gibi tedaviyi de güçleştirir. Fazla tuz tüketiminde bulunan toplumlarda Hipertansiyon daha sık görülmektedir. Diyetle Günlük tuz alımı 6 gramı geçmemelidir. (İdeal miktar 2 gramdır) Tuzsuz ekmek yenmesi, yemeğe tuz atılmaması ilk önlemdir.
Az tuz tüketmek için ne yapabiliriz?
Yemek yaparken tuz kullanılmamalı ve sofradaki yemeğe tadına bakmadan tuz atılmamalıdır. Zeytin, peynir gibi yiyeceklerin tuzu azaltılmalıdır. Taze sebzeler tercih edilmelidir. Yemeklerdeki tuz eksikliğini soğan, sarımsak, nane, kekik, biber gibi ilavelerle unutturmak. Salataya limon, sirke eklemek Etleri yağ, sarımsak, soğan, sirke, limonsuyu, şarap ile terbiye etmek Doktor tavsiyesi varsa yapay tuz kullanmak
Tuzu azaltmam için hangi besinlerden uzak durmalıyım?
Konserve yiyecekler Turşular Salamura ve tütsülenmiş yiyecekler İşlenmiş et ürünleri (Pastırma, Sucuk, Salam vb) Galeta unu, kraker, mısır gevreği Tuzlu kuruyemişler Hazır çorbalar, Et suyu tabletleri Hazır yufka Salata sosları Ketçap Bisküvi ve hamur işleri Kabartma tozu Şişelenmiş Meyve suları
Alkol alınması Tansiyonu etkiler mi?
Uygun miktarda alkolün koroner arter hastalıkları üzerine olumlu etkisi olmasına karşın Alkolün fazla alınması damar üzerine olumsuz etki yapar. Günlük alkol tüketimi içkinin türüne göre değerlendirilir. Günlük miktar 30 ml etil alkolü aşmamalıdır. Bu miktar yaklaşık Viski, rakı için 60 ml, şarap için 300 ml, bira için 720 ml’dir. Kadınlar ve hastalarda bu rakamlar daha azdır.
Sigaranın tansiyon üzerine etkisi var mıdır?
Tansiyon hastaları sigarayı kesinlikle bırakmalıdır. İçilen her sigara tansiyonu belirli ölçüde yükseltir. Sigara kullanımı ayrıca tansiyondan oluşacak hastalıklara da (koroner hastalıklar gibi) doğrudan olumsuz etki yapar. Sigara bırakıldığında kilo almamaya ise özen gösterilmelidir.
Besinlerdeki Potasyumun önemi nedir?
Kan basıncının daha kolay düzene girmesi için potasyumun fazla tüketilmesinde yarar vardır. Potasyumun en yüksek olduğu yiyeceklerden biri muzdur. Sabah ve öğleden sonra birer muz yemek bu ihtiyacı yeterince karşılar. (Muz ayrıca Magnezyum, B6, C ve A vitaminlerince ve beyin için gerekli triptofanca da zengindir.) Portakal, greyfurt, şeftali, kayısı, patates, ıspanak potasyumca zengin diğer besinlerdir.
Kaynaklar:
Prof.Dr.Ahmet Kaya, Vedia Tonyukuk,Fahri Bayram:Hipertansiyon,Obesite ve Lipid Metabolizması Prof.Dr.M.Ziya Mocan: Tansiyon v Prof.Dr.Tekin Akpolat: Tuz ve yüksek Tansiyon Prof.Dr.Selim Yalçınkaya:Hipertansiyon Prof.Dr.Osman Müftüoğlu Hipertansiyon nasıl önlenir? Prof.Dr.Kemal Arıkan: Yüksek Tansiyon Dr.Ahmet Alpman Lab Tests Online TR: Hipertansiyon "