HİPERTANSİYON ( YÜKSEK TANSİYON ) | Ordu İl Sağlık Müdürlüğü

HİPERTANSİYON ( YÜKSEK TANSİYON ) | Ordu İl Sağlık Müdürlüğü

HİPERTANSİYON ( YÜKSEK TANSİYON )

Damarın içindeki kanın damar duvarına yaptığı yüksek basınca hipertansiyon denir. Uzun dönemde kanın damar duvarlarındaki etkisi damarın iç yüzeyinde hasara yol açar. Yüksek tansiyon nedeniyle organları besleyen damarlarda tıkanma, genişleme veya yırtılma meydana gelebilir. Hipertansiyon organlara giden kan akışını bozarak organ yetmezliklerine neden olabilir.

Hipertansiyon Belirtileri

‘’Sessiz düşman’’ terimi hipertansiyon için sıklıkla kullanılan bir terim. Nedeni ise hipertansiyonun yıllarca hiç belirti vermeden böbrek, beyin, kalp ve damar sistemine hasar verebilme olasılığıdır. Bu nedenle belli aralıklarla kan basıncınızı ölçtürmeniz gerekir. En belirgin hipertansiyon belirtileri arasında aşırı yüksek kan basıncına bağlı olarak baş ağrısı, baş dönmesi, nefes darlığı, çarpıntı, göğüs ağrısı, görmede bozukluk oluşabilir. Ayrıca hipertansiyon belirtileri arasında,

halsizlik, yorgunluk, burun kanaması, kulaklarda çınlama, yürüme ve merdiven çıkmada zorlanma, bazen çok sık idrara çıkma, gece uykudan uyanıp idrar yapma bacaklarda şişlik olabilir. Hipertansiyon Nedenleri

Hipertansiyon nedenleri arasında günlük yüksek tuz alımı, stres, obezite, ailede hipertansiyon öyküsünün bulunması gibi genetik faktörler, şeker hastalığı, hareketsiz yaşam tarzı, kalsiyum, potasyum, magnezyum gibi elementler içeren besinlerin günlük olarak yetersiz tüketilmesini sıralayabiliriz. Ayrıca tiroit hastalıkları, böbrek üstü bezi tümörleri, böbreğe giden damarlarda daralma, aort darlıkları, genetik bozukluklar da hipertansiyonu tetikleyici faktörlerle ortaya çıkabilmektedir.

Hipertansiyon Tedavisi

Hipertansiyon tedavisinde amaç kan basıncını 140/90 mm hg altına düşürmektir. Eğer hastada şeker hastalığı, böbrek yetersizliği ve organ hasarı var ise kan basıncının daha düşük olması hedeflenir. Hipertansiyon tedavisinin temelinde yaşam tarzı değişiklikleri yatar. Aynı zamanda hipertansiyon tedavisinin önemli bir bölümünü ilaç tedavisi oluşturur. Hipertansiyon tedavisi sırasında yaşam tarzı değişiklikleri, düzenli egzersiz, kilo kontrolü, tuz alımının kısıtlanması çok önemlidir. Tüm tedavilere dirençli hipertansiyon durumunda ise böbrek atardamarlarına işlem yapılarak kan basıncı kontrol altına alınabilir. İnme, kalp krizi, böbrek yetmezliği gibi hipertansiyonun yarattığı ciddi durumlardan korunmak için erken tanı çok önemlidir. Erken tanı koyulan ve kontrol altına alınan hipertansiyon yaşam kalitesini etkilemez.

Diğer tüm tedaviler gibi hipertansiyon tedavisi de kişiye özel olmalıdır. Hipertansiyon tedavisinde kullanılan tansiyon ilaçlarının bağımlılık yaptığı ya da zararlı olduğunu düşünmek, sürekli ve uzun dönem ilaç kullanmanın getirdiği yan etkilere dayanarak bundan kaçınmak doğru değildir. Günümüzde kullanılan ilaçlar, tansiyonu düzenlerken, kalp-damar sistemini korur ve böbreklerin bozulmasını da engeller. İlaç tedavisinde, sadece tansiyonun kontrol altına alınması değil, diğer organların da korunması amaçlanmaktadır. Tedaviye uyum çok önemli olmakla birlikte hastaya uygun ilaç seçimi de çok önemlidir.

Hipertansiyon | Terra İlaç | Geleceğe Sağlık | İstanbul

Hipertansiyon | Terra İlaç | Geleceğe Sağlık | İstanbul

Terra İlaç

Hipertansiyon yüksek tansiyonu tanımlamak için kullanılır. Damarlar içindeki kanın basıncının yüksek olmasıdır. Kan basıncı ölçümleri mmHg olarak ölçülür ve genellikle iki değer vardır. Örneğin, 120/80 mmHg. Bu rakamlardan biri veya her ikisi çok yüksek olabilir. Bu iki değer sistolik (büyük) tansiyon ve diyastolik (küçük) tansiyon olarak adlandırılan parametrelerdir. 12/8 olarak da okunabilir. Sistolik basıncın (120–140 mm Hg) ve diastolik basıncın (80 – 90 mm Hg) olması yüksek/normal veya hipertansiyon öncesi durum (pre-hipertansiyon) olarak kabul edilir. Bu kişiler tansiyonlarını düzenli olarak kontrol ettirmelidirler. Çünkü kan basıncının daha da yükselmesi olasıdır.

Tansiyonun 140/90 mm Hg veya üzerinde olması ise hipertansiyon olarak adlandırılır ve hipertansiyon tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Diyabetlilerde yüksek tansiyon sınırı daha aşağıdadır: 130/80 mm Hg.

Hipertansiyonun nedenleri:
Kan basıncını etkileyen faktörler çok sayıdadır:
• Vücutta bulunan su ve tuz miktarı
• Böbrek, sinir sistemi, kan damarlarının durumu
• Vücut hormonlarının farklı seviyeleri
Yaşlanma ile birlikte kan basıncı artabilir. Bunun nedeni kan damarlarının sertleşmesindendir. Bu durumda kan basıncı artar. Yüksek kan basıncı inme, kalp krizi, kalp yetmezliği, böbrek hastalığı ve erken ölüm riskini artırır.
Eğer aşağıdaki durumlar mevcut ise artmış kan basıncı riski daha yüksektir.
• Obezite,
• Sık olarak stresli ya da endişeli olma durumu,
• Diyet ile çok fazla tuz alınması,
• Ailevi yüksek kan basıncı hikayesi olması,
• Diyabet,
• Sigara içme.

Çoğu zaman hipertansiyonun nedeni bilinmez. Bu duruma esansiyel hipertansiyon denir. Yüksek tansiyon başka bir sağlık sorunu veya ilaca bağlı olabilir, bu duruma ise sekonder hipertansiyon denir. Sekonder hipertansiyon aşağıdaki nedenlere bağlı olabilir:
• Alkol bağımlılığı,
• Ateroskleroz,
• Periarteritis nodosa gibi otoimmün hastalıklar
• Kronik böbrek hastalığı
• Aort koarktasyonu
• Kokain kullanımı
• Diyabet (eğer böbrek hasarına neden olur ise)
• Adrenal tümörler ( feokromositoma, aldosteronizm), tiroid hastalıkları, ve Cushing syndrome gibi endokrin hastalıklar.
• İlaçlar
o Iştah önleyici,
o Doğum kontrol hapları,
o Soğuk algınlığı ilaçları,
o Kortikosteroidler,
o Migren ilaçları,
• Böbrek arteri stenozu

Belirtileri
Çoğu zaman hiçbir belirti görülmez. Ortaya çıkabilen belirtiler:
• Şaşkınlık,
• Kulakta uğultu veya gürültü,
• Yorgunluk
• Baş ağrısı
• Düzensiz kalp atışı
• Burun kanaması
• Görme bozukluğu
Eğer şiddetli baş ağrısı veya yukarıdaki belirtilerden herhangi biri var ise hemen doktora başvurulmalıdır. Bunlar bir komplikasyon belirtisi veya malign hipertansiyon adı verilen tehlikeli derecede yüksek kan basıncı belirtisi vardır.

Tanı ve Testler
Fiziksel muayene yapılır ve kan basıncı kontrol edilir. Ölçüm yüksek ise yüksek kan basıncından şüphelenilebilir. Tanının doğrulanması için ölçümlerin zaman içinde tekrarlanmasını gerekir.
Diğer testler idrarda kan veya kalp yetmezliği aramak için yapılabilir. Kalp, böbrekler, gözlerde ve diğer organlarda komplikasyon belirtilerine bakılır.
Bu testler şunlar olabilir:
• Ekokardiyografi
• Elektrokardiyogram
• İdrar tahlili
• Böbreklerin ultrasonu

Tedavi
Tedavinin amacı, kan basıncı azaltmak ve böylece komplikasyon riskini düşürmektir. Hasta için bir kan basıncı hedefi koyulmalıdır. Yüksek tansiyon tedavisinde kullanılabilecek pek çok farklı ilaçlar şunlardır:
• Alfa blokerler
• Anjiyotensin-enzim (ACE) inhibitörleri
• Anjiyotensin reseptör blokerleri (ARB)
• Beta blokerler,
• Kalsiyum kanal blokerleri,
• Santral alfa agonistleri,
• Diüretikler,
• Renin inhibitörleri,
• Vazodilatörler
Çoğu zaman, tek bir ilaç kan basıncı kontrolü için yeterli olmayabilir ve iki veya daha fazla ilaç almak gerekebilir. Prehipertansiyon varsa kan basınıcını düşürebilmek için yaşam biçimi değişiklikleri önerilir. İlaç alımının yanısıra kan basıncı kontrolü için yapılabilecek eylemler şunlardır:

• Sağlıklı beslenme, potasyum ve lif içeren besinler alınmasına dikkat edilmeli ve bol miktarda su içilmelidir,
• Düzenli olarak egzersiz yapılması,
• Eğer sigara içiliyorsa bırakılması,
• Alkol alımının kısıtlanması,
• Sodyum (tuz) miktarının kısıtlanması,
• Stresin azaltılması,
• Sağlıklı vücut ağırlığının korunması.

"
Hipertansiyon Nedir, Nasıl Tedavi Edilir? – Özel Mediliv Tıp Merkezi

Hipertansiyon Nedir, Nasıl Tedavi Edilir? – Özel Mediliv Tıp Merkezi

Hipertansiyon Nedir, Nasıl Tedavi Edilir?

Hipertansiyon Nedir, Nasıl Tedavi Edilir?

Kan basıncı yüksekliği olarak tanımlanan hipertansiyon, dünya çapında oldukça yaygın görülen kronik hastalıklardan biridir. Ülkemizde yaklaşık 15 milyon kişide görülen bu rahatsızlık, çoğunlukla genetik yatkınlık ve aşırı tuz tüketimine bağlı olarak ortaya çıkar. Tanısı koyulduktan sonra mutlaka tedavi ve takip gerektiren hipertansiyon, aksi durumlarda beyin kanaması ve felç gibi çok ciddi rahatsızlıklara yol açabilir. Hipertansiyon belirtilerine geçmeden önce hipertansiyon nedir bunu iyi anlamak gerekir.

Hipertansiyon Nedir?

Kalbin pompaladığı kan, damarların içinde belli bir basınçla dolaşır. Tansiyon diye de bilinen kan basıncının, sistolik (büyük tansiyon) ve diyastolik (küçük tansiyon) olarak iki tipi bulunur. Kan, kalpten damarlara pompalandığında oluşan basınç, sistolik diye adlandırılırken kalp gevşediğinde damarlarda mevcut olan basınç diyastolik diye tanımlanır. Sistolik kan basıncının 140 mmHg, diyastolik kan basıncının 90 mmHg ya da üzerinde bir değerde olması hipertansiyon diye tanımlanır.

Hipertansiyon Belirtileri Nelerdir?

Hipertansiyon belirtileri arasında sık idrara çıkma, idrar ihtiyacı yüzünden uykudan uyanma, baş dönmesi, baş ağrısı, bulanık ya da çift görme, kulak çınlaması, burun kanaması, nefes darlığı, yürüme ve merdiven çıkma gibi aktivitelerde zorlanma, hâlsizlik, bacaklarda şişlik gibi hayat kalitesini düşüren şikayetler yer alır. İleri derecede hipertansiyon hastalarında ise zonklayıcı baş ağrısı, kusma, baş dönmesi ve böbrek yetmezliği gibi rahatsızlıklar da görülebilir. Bu gibi belirtilerin varlığında kişi vakit kaybetmeden doktora görünmelidir.

Hipertansiyon Neden Olur?

Hipertansiyon çoğunlukla genetik yatkınlığa ve aşırı tuz kullanımına bağlı görülse de obezite, diyabet, hareketsiz yaşam tarzı ve dengesiz beslenme gibi etkenler de hipertansiyona yol açabilir. Ayrıca böbreği besleyen damarlarda daralma, böbrek üstü bezlerinde tümör varlığı ve aort darlığı da hipertansiyona neden olan rahatsızlıklar arasında yer alır. Tanısı konmayan, tedavi ve takip edilmeyen tansiyon yüksekliği, beyin kanaması, kalp krizi, inme, böbrek yetmezliği gibi sonuçlara yol açabilir. Bu yüzden erken tanı, son derece önemlidir.

Hipertansiyon Nasıl Tedavi Edilir?

Hipertansiyon belirtileriyle doktora başvuran kişiye, tanı için fizik muayene, laboratuvar testleri ve kardiyolojik görüntülemeler yapılır. Tanı koyulmasının ardından hastanın mevcut sağlık durumuna göre tedavi düzenlenir. Tedavi, çoğunlukla ilaçla yapılsa da yaşam tarzında değişiklik yapılması da hipertansiyon tedavisinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Düzenli egzersiz, fazla kiloların verilmesi ve tuz kullanımının kısıtlanması hipertansiyon hastaları için tedavinin bir parçasıdır. Tüm bunlara rağmen tansiyonun düşmemesi durumunda böbrek atardamarlarına yapılan cerrahi müdahaleyle tansiyon kontrol altına alınabilir.

"
Hipertansiyon Nedir? One Dose

Hipertansiyon Nedir? One Dose

Hipertansiyon Nedir?

Vücutta kan dolaşımından sorumlu organ olan kalp, oksijen açısından fakir kanı toplar ve oksijen açısından zengin olan kanı vücuda pompalar. Bu işlemler sırasında atardamar duvarında oluşan basınca kan basıncı denir. Halk arasında tansiyon olarak da bilinen kan basıncının 140 mmHg’den yüksek olması durumu hipertansiyon olarak adlandırılır.

Hipertansiyonun Nedenleri

Hipertansiyon atardamarlardaki kan basıncının yüksek olması durumunda ortaya çıkar. Kalbin pompaladığı kan miktarı ve atardamarların genişliği kan basıncını doğrudan etkiler. Kalp tarafından fazla kan pompalanması ve atardamarların yeterli genişlikte olmaması kan basıncını yükseltebilir. Ayrıca bazı durumlar da hipertansiyon hastalığı için risk oluşturabilir. Bu durumlar şu şekildedir:

Aile Öyküsü: Aile üyelerinden birinde hipertansiyon olması, tansiyon hastalığına yakalanma olasılığını arttırabilir. Sigara Kullanmak: Sigara içmek kan damar duvarına zarar vererek damar sertleşmesine neden olabilir. Kan damarının hasar görmesi sonucunda kan basıncı artabilir. Alkol Kullanmak: Alkol kullanımı kalp ve damar sağlığını olumsuz etkileyerek kan basıncının artmasına neden olabilir. Yetersiz Fiziksel Aktivite: Düzenli egzersiz yapmak kalp damar sağlığını korumaya ve hipertansiyon oluşmasını önlemeye yardımcı olur. Yetersiz fiziksel aktivite kalp damar sağlığını olumsuz etkileyerek hipertansiyon gelişme olasılığını artırabilir. Fazla Tuz Tüketimi: Fazla tuz tüketimi vücutta su tutulmasına neden olabilir. Vücutta su tutulması sonucunda kan basıncı artabilir. Potasyum Seviyesinin Düşük Olması: Potasyum vücuttaki tuz miktarını dengelemeye yardımcı olan bir mineraldir ve bu sebeple eksikliği kan basıncının artışıyla ilişkili olabilir. Hipertansiyonun Belirtileri Nelerdir? Baş ağrısı, Nefes darlığı, Ani burun kanamaları, Sık sık idrara çıkma, Terleme, Çarpıntı hissi. Hipertansiyondan Korunma ve Kontrol Kalp Krizi veya Felç: Yüksek tansiyon damarların sertleşmesi ve kalınlaşmasına sebep olabilir. Damarların sertleşip kalınlaşması sonucunda kalp krizi veya felç ortaya çıkabilir. Anevrizma: Artan kan basıncı kan damarının zayıflamasına ve şişmesine neden olabilir. Bu duruma anevrizma denir. Oluşan anevrizmanın yırtılması yaşamsal faaliyetler için risk oluşturabilir. Kalp Yetmezliği: Yüksek tansiyon durumunda kalp vücuda kan pompalamak için daha fazla çalışmak durumunda kalır. Kalbin iş yükünün artması sonucunda kalp yetmezliği ortaya çıkabilir. Dengeli ve Düzenli Beslenmek: Dengeli ve düzenli beslenmek kalp damar sağlığını korumaya ve hipertansiyon oluşmasını engellemeye yardımcı olabilir. Sigara Kullanmamak: Sigaranın içerisinde bulunan kimyasal maddeler insan sağlığını olumsuz etkiler. Sigara içmemek veya sigara içilen ortamlarda bulunmamak hipertansiyon hastalığını önlemeye yardımcı olabilir. Düzenli Egzersiz Yapmak: Düzenli egzersiz yapmak kilo kontrolüne yardımcı olur, kalp ve damar sağlığını destekler ve kronik hastalıkların olumsuz etkilerini azaltmaya yardımcı olur. Düzenli ve Yeterli Uyku: Yetersiz uyku kalp hastalığı, tansiyon ve diğer bazı kronik hastalıkların riskinde artışa zemin hazırlayabilir. Bu nedenle uyku düzenine dikkat etmek hipertansiyon hastalığının oluşmasını önlemeye yardımcı olabilir. Hipertansiyon Nedenleri Nelerdir? Böbreklerle ilgili sağlık sorunları, Uyku apnesi, Doğumsal kalp anomalileri, Damar sertliği, Diyabet, Tiroid bezi, adrenal bezi gibi endokrin sistem ile ilgili sağlık problemleri, Kullanılan bazı ilaçlar Hipertansiyonun Belirtileri Baş ve ense bölgesinde ağrı, Ayak ve bacaklarda şişlik, Solunum güçlüğü, Kulaklarda basınç hissi veya kulak çınlaması, Herhangi bir darbeye bağlı olmaksızın burun kanaması, Baş dönmesi, dengesizlik hissi, Göğüs bölgesinde ağrı, Özellikle geceleri sık idrara çıkma, Bulanık veya çift görme, Baş bölgesinde uyuşma ve karıncalanma, Çarpıntı Hipertansiyon Tedavisi

Kontrol altına alınmayan hipertansiyon, ilerleyen dönemlerde kalp krizi, böbrek yetmezliği, felç gibi daha ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle hipertansiyonla mücadelede erken dönemde tanı ve tedavi önemlidir. Hipertansiyon tedavisi için öncelikle alanında uzman bir doktor tarafından hastanın detaylı tıbbi öyküsü alınır. Hastanın hipertansiyona neden olabilecek herhangi bir sağlık problemi varsa hipertansiyon tedavisi ona göre planlanır. Hipertansiyon tedavisinde önemli olan hastanın ve doktorun birlikte hareket edebilmesidir. Çoğu zaman kilo vermek, sigara ve alkolü bırakmak, egzersiz yapmak gibi bazı yaşam tarzı değişiklikleri, hipertansiyonu kontrol altına almaya yardımcı olabilir . Hipertansiyon tedavisinde bir diğer tedavi seçeneği ise ilaç tedavisidir. Alanında uzman bir doktor hastaya hipertansiyonu kontrol altına almaya yardımcı olması ilaçlar reçete edilebilir. Bazı durumlarda birden fazla ilacın kullanılması gerekebilir . Dijital sağlık sistemleri sayesinde günümüzde 7/24 alanında uzman doktorlarla görüşmek ve yardım almak mümkündür. Hipertansiyon, çoğu zaman herhangi bir belirti göstermeden rutin bir muayene sırasında fark edilebilir. Kan basıncının uzun süre yüksek olması başta kardiyovasküler sistem hastalıkları olmak üzere ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle siz de bir sağlık kuruluşuna başvurmayı ve düzenli kontrollerinizi yaptırmayı ihmal etmeyin.

"
Hipertansiyon | KardiyolojiAnkara

Hipertansiyon | KardiyolojiAnkara

Hipertansiyon: Tanı, Belirti ve Tedavisi

HİPERTANSİYON

Kalpten damar içine pompalanan kanın, atardamar duvarına yaptığı basınç tansiyondur. Büyük ve küçük tansiyon olmak üzere iki çeşittir.

Genelde, büyük tansiyon 100 ile 140 mmHg arası normal, küçük için ise 60 ile 90 mmHg arası normal kabul edilir. Kan basıncımızın 140/90 mmHg ve üzerinde olması hipertansiyon olarak tanımlanır. Hipertansiyon, erişkinlerin üçte birini etkileyen çok ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Yaşla ilerledikçe hipertansiyon riski de artmaktadır. 65 yaş üzerindeki bireylerin 2/3’ünde yüksek tansiyon gözlemlenir.

Hipertansiyonun sebepleri nelerdir?

Hastaların büyük kısmını genetik ve çevresel faktörlerin sonucu olarak gelişen esansiyel hipertansiyon vakaları oluşturur. Ancak%20-25 lik bir kısımda böbrek atar damarı daralması (renal arter stenozu), böbrek üstü bezi tümörleri feokrositoma, hiperaldosteronizm, gençlerde aort koarktasyonu, uyku apnesi gibi çeşitli altta yatan durumlar olabilir. Bu nedenle klinik pratikte bir hasta müracaat ettiğinde hastanın esansiyel hipertansiyon mu olduğu yoksa ikincil sebepler açısından (sekonder hipertansiyon) araştırılıp araştırılmayacağı değerlendirilmelidir. 60 yaş üzeri ani gürültülü tansiyon başlangıcı, potasyum düşüklüğü, ailede nöroendokrin tümör öyküsü, ataklar halinde tansiyon yüksekliğiyle birlikte yüzde kızarma, çarpıntı vb. semptomların eşlik etmesi, obesite, uyku kalitesinde azalma ve horlama öyküsü gibi belirtiler sekonder sebepler için ipucu olabilir.

Hipertansiyon hangi organlarımızı etkiler?

Yüksek kan basıncı, süreklilik arz ettiğinde, kalp, beyin, atardamarlar, böbrek gibi organlarımızı etkiler ve hasara yol açar. Bu da kalp krizi, kalp yetersizliği, inme (felç), beyin kanaması, böbrek yetmezliği, aort damarında genişleme/yırtılma ve göz dibinde kanama gibi belirtiler verir. Kan basıncı kontrol edildiği takdirde, organlarda gelişen bu hasarlar tamamen önlenebilir ya da hasar riski ciddi ölçüde azaltılabilir.

Hipertansiyon Belirtileri Nelerdir?

Tansiyon hastalarında tansiyonla ilişkili semptomlar hastaların yarısından fazlasında tansiyon hastası olduğunu öğrendikten sonra ortaya çıkmaktadır. Yani tansiyon hastalarının çoğu hasta olduğunun farkında değildir. Kabaca hastaların sadece yarısında tanı konulmuş olup diğer yarısı tansiyon hastası olduğunun farkında olmadan yaşamaktadır. Bu nedenle şikayet olsun olmasın 40 yaşından itibaren arada bir tansiyon ölçümünde fayda vardır. Ense kökündeki ağrı en sık hastaları şüphelendiren belirtidir. Aslında hipertansiyon uzunca bir süre belirti vermez ve sinsice ilerler. Zaman içinde de belli organlarda hasara yol açar. Başlıca belirtileri, baş dönmesi, baş ağrısı sersemlik, nefes darlığı, sık yorulma, göğüste ağrı, çarpıntı ve burun kanamasıdır. Ani ve ciddi yükselmelerde (>220/120 mmHg) beyin ödemi diyebileceğimiz ensefalopati gelişebilir bu durumda şiddetli baş ağrısı, bulantı-kusma, görme ve bilinç bozukluğu görülebilir. Bu durum acil tedavi gerektiren bir durumdur. Yine ani ciddi yükselmelerde beyin kanaması ve felç gelişebilmektedir.

Hipertansiyon tanısı nasıl konulur?

Hipertansiyon tanısı koyma bazen karmaşık olabilir. Hastaların yaklaşıl %20 sinde hastanede heyecana bağlı kan basıncı yüksekliği gelişebilmektedir. Buna beyaz önlük hipertansiyonu da denmektedir. %10 kadar hastada ise ev ölçümleri yüksek olmasına karşın doktor ofisinde normal çıkmaktadır ki buna da maskeli hipertansiyon denilmektedir. Ayrıca tansiyon ölçümü çok hataya açık bir ölçümdür. Hasta için koluna uygun manşon kullanımı, kalibrasyonu yapılmış düzgün bir tansiyon aleti kullanımı, aletin kalp hizasında tutulması kolun ve sırtın desteklenmesi, manşonun uygun basınca kadar şişirilip yavaş bir şekilde havasının indirilmesi gerekmektedir. Bu kadar çok detay nedeniyle hataya payı maalesef yüksektir. Bu nedenle Avrupa hipertansiyon cemiyeti ilk tanıda ambulatuar kan basıncı holteri denilen bir cihazla 24 saatlik ortalama gündüz ve gece ortalamalarının değerlendirilmesini önermektedir. Maalesef pek çok ülkede hasta başına düşen holter sayısı son derece düşüktür. Holter cihazının tedarik edilemediği durumda ise üst koldan ölçen otomatik tansiyon ölçüm cihazları ile evde tansiyon takibi önerilmektedir.

Hipertansiyonun Tedavisi nasıl olur?

Tedavinin üç bileşeni vardır. yaşam tarzı değişiklikleri, ilaç tedavisi ve ilaç-dışı spesifik tedaviler. Yaşam tarzı değişikliği olmazsa ilaç tedavisi de yetersiz kalır. Yaşam tarzı değişiklikleri, kontrollü kilo verme, tuzu azaltma, düzenli spor ve egzersiz, alkolü kısıtlamak ve sigara bırakmak, akdeniz tipi diyet önerileri olarak kısaltılabilir.

İlaç tedavisi hastanın yaşına böbrek ve kalp fonksiyonlarına diyabet gebelik gibi özel durumların varlığına göre bireyselleştirilmelidir. Tansiyon için ilaç tedavisi başlandıktan sonra ev takipleriyle yeterli tansiyon kontrolü sağlandığından emin olunmalı ve tansiyon normale geldi diye kendi başına ilaç kesilmemelidir. Bu ilaçlar bağımlılığa neden olmaz ama ilaç tedavisi ömür boyu olarak kabul edilmelidir. İlaçları olası yan etkilerinden korkarak bırakmak doğru değildir. Tüm tansiyon hastaları incelendiğinde yaklaşık yarısında tansiyonun yeterli kontrol edildiği tahmin edilmektedir. Maalesef ülkemiz rakamları da benzer düzeydedir. İlaç uyumsuzluğu ve yaşam tarzı önerilerinin yeterince dikkate alınmaması en temel sebeplerdir

Dirençli hipertansiyon nedir?

Bir hastada 3 tane tansiyon düşürücü moleküle rağmen (bir tanesi idrar söktürücü) hala tansiyonlar yüksekse veya 4 tane ilaçla zor kontrol ediliyorsa bu hastalar dirençli hipertansif olarak tanımlanır. Diyabetik kadın hastalar, uyku apnesi hastaları, hiper aldosteronizm, chushing hastalığı gibi hormonal durumlar mutlaka dışlanmalıdır. İlaç uyumsuzluğu ve uygunsuz tansiyon ölçümü ise yalancı direnç olarak adlandırılır. Hastanın gerçekten dirençli hipertansif olduğundan emin olunduktan sonra hipertansiyon açısından uzmanlaşmış multi disipliner bir hipertansiyon timi tarafından tetkik edilmelidir.

Dirençli hipertansiyon hastalarında altta yatan düzeltilebilir bir faktör bulunamayan hastalarda Renal denervasyon (böbrek sinirlerinin yakılması) karotis stimülasyonu gibi yöntemler denenmektedir. Renal denervasyon ülkemizde de uygulanan girişimsel bir yöntemdir. Bu işlemi uyguladığımız hastalarımız olmakla birlikte rutin kullanıma girmemiştir. Uzun dönemde böbrek atar damar hasarı en önemli kısıtlamasıdır.

Yüksek tansiyon (Hipertansiyon) nedir? Özel Ortadoğu Hastaneleri

Yüksek tansiyon (Hipertansiyon) nedir? Özel Ortadoğu Hastaneleri

Hipertansiyon: Tanı, Belirti ve Tedavisi

Yüksek tansiyon (Hipertansiyon) nedir?

Yüksek tansiyon, birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkan kan basıncının yüksek olma durumudur. Ülkemizde her üç yetişkinden birinde görülen yüksek tansiyon (hipertansiyon), gerekli önlemler alınmadığı takdirde ciddi hastalıklara ve organ hasarlarına neden olabilir. Hipertansiyonun ortaya çıkmasında genetik yatkınlık ve aşırı tuz tüketimi gibi faktörler ön planda yer alırken, hastaların büyük bir kısmında yüksek tansiyonun nedeni belirsizdir. Mutlaka kontrol altına alınması gereken hipertansiyon, ani tansiyon yükselmelerinde beyin kanaması ve felce neden olabilir.

Yüksek tansiyon (Hipertansiyon) nedir?
Yüksek tansiyon (Hipertansiyon) belirtileri nelerdir?
Yüksek tansiyon (Hipertansiyon) sebepleri nelerdir?
Yüksek tansiyon (hipertansiyon) tanısı nasıl konulur?
Yüksek tansiyonun neden olabileceği sorunlar nelerdir?
Yüksek tansiyon (hipertansiyon) tedavisi
Dirençli hipertansiyon tedavisi nasıldır?
Yüksek tansiyon (hipertansiyon) ilaçları
Yüksek tansiyon hakkında sık sorulan sorular

Yüksek tansiyon (Hipertansiyon) nedir?

Damar içindeki kanın damar duvarına yüksek basınç uygulamasına hipertansiyon denir. Hipertansiyonda büyük ve/veya küçük tansiyon normalden yüksektir. Yüksek tansiyon, bazı kişilerde herhangi bir belirti göstermeyebilir ve kişinin günlük yaşamını sürdürmesine engel olmayabilir. Hasta, hipertansiyon sorununu uzun yıllar fark etmeden yaşayabilir. Hipertansiyon, böbrek, beyin, kalp ve damar sistemine verebileceği hasar nedeniyle ‘sessiz katil düşman’ olarak da anılmaktadır. Yüksek tansiyon, organları besleyen damarlarda tıkanma, genişleme veya yırtılma gibi durumlara yol açabilir. Bu durum, organlara giden kan akışını bozarak organ yetmezliklerine neden olabilir. ‘Yüksek tansiyon’, mutlaka uzman kontrolünde takip edilmelidir.

Yüksek tansiyon (Hipertansiyon) belirtileri nelerdir?

“Sessiz düşman” terimi, hipertansiyon için sıkça kullanılan bir ifadedir. Bu terim, hipertansiyonun yıllarca hiçbir belirti göstermeden böbrek, beyin, kalp ve damar sistemine zarar verebilme olasılığından kaynaklanır. Bu nedenle, belirli aralıklarla kan basıncınızı ölçtürmeniz önemlidir. Aşırı yüksek kan basıncına bağlı olarak baş ağrısı, baş dönmesi, nefes darlığı, çarpıntı, göğüs ağrısı ve görme bozuklukları gibi belirtiler, hipertansiyonun en belirgin belirtileri arasında yer alır. Bunun yanında, halsizlik, yorgunluk, burun kanaması, kulaklarda çınlama, yürüme ve merdiven çıkma zorluğu, sık idrara çıkma, gece uykudan uyanıp idrar yapma, bacaklarda şişlik gibi belirtiler de hipertansiyonla ilişkilidir.

Eğer hipertansiyon belirtilerinden biri veya birkaçı hissediliyorsa, mutlaka bir doktora başvurulmalıdır. Çok yüksek kan basıncına sahip olan ve malign hipertansiyon adı verilen durumda ise zonklayıcı baş ağrısı, bulantı, kusma, görme bozukluğu, baş dönmesi ve bazen böbrek yetersizliği gibi belirtiler görülebilir. Bu durum acil bir durumdur ve organ hasarından korunmak için derhal hastaneye başvurulmalıdır. Ayrıca, kan basıncının çok yükseldiği durumlarda çift görme, dilde peltekleşme, yüzde veya vücutta karıncalanma gibi belirtiler de hipertansiyonun bir göstergesi olabilir.

Yüksek tansiyon (Hipertansiyon) sebepleri nelerdir?

Yüksek tansiyon kontrol altına alınmadığında, ciddi hastalıklara zemin hazırlayarak hayati tehlikeye neden olabilir. Yüksek tansiyon, 50 yaşın altındaki erkeklerde daha sık görülürken, 55 yaşından sonra kadınlarda daha fazla görülmektedir. Yüksek tansiyon riskini artıran faktörler şu şekildedir:

Genetik yatkınlık: Yüksek tansiyon hastalarının yaklaşık %60’ında ailesinde tansiyon yüksekliği görülür.

Obezite: Aşırı kilolu bireylerin yaklaşık %40’ında yüksek tansiyon görülmektedir.

Diyabet (şeker hastalığı): Şeker hastalarında yüksek tansiyon sıkça görülür.

Aşırı tuz tüketimi: Yüksek tansiyona yol açan nedenlerden biridir.

Hareketsiz yaşam biçimi: Hareketsizlik, yüksek tansiyon görülme olasılığını artırabilir.

Sigara ve alkol tüketimi: Yüksek tansiyon görülme sıklığı bu alışkanlıklarla artar.

Stres: Yüksek tansiyonun ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir.

Ayrıca, kalp-damar hastalığı olanlar, hamileler, yağlı ve tuzlu besinleri sık tüketenler, diyette yetersiz potasyum, kalsiyum, magnezyum ve protein alanlar, uyku apne sendromu olanlar, böbrek hastaları, doğum kontrol hapları kullananlar, bazı ağrı kesiciler, steroidler, bazı zayıflama hapları ve psikiyatrik ilaçları kullanan bireyler, bazı endokrinolojik hastalıkları olanlar (tiroid, paratiroid, böbrek üstü bezi, hipofiz hastalıkları vs.) da yüksek tansiyon riski taşırlar.

Yüksek tansiyon (hipertansiyon) tanısı nasıl konulur?

Yüksek tansiyon, kan basıncının ideal değerlerin üzerinde olması durumunda ortaya çıkar. Kan basıncının 140/90 mm Hg üzerinde olması hipertansiyon belirtisi olabilir. Uzman kontrolünde yapılan hipertansiyon tanısı, hastalığın derecesini ve tedavi süreçlerini belirler. Teşhis, tek bir tansiyon ölçümü ile konulmaz, çünkü tansiyonu etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Heyecan ya da panik durumunda tansiyon anlık olarak yükselebilir. Bu nedenle doğru tanı ve teşhis için yaklaşık 2 hafta süresince haftada birkaç kez ölçüm yapılmalıdır.

Hipertansiyon tanısı için detaylı bir fizik muayene, elektrokardiyogram, ekokardiyografi, 24 saatlik kan basıncı izlemi ve laboratuvar testleri yapılır. Sağlıklı bir hipertansiyon tanısı için tansiyon ölçümü öncesinde bir saat içinde bir şey yememek, istirahat halinde olmak, sigara ve kahve içmemek gibi kurallara uyulmalıdır.

Yüksek tansiyonun neden olabileceği sorunlar nelerdir?

Yüksek tansiyon, ortalama yaşam süresini kısaltarak yaşam kalitesini düşürebilir ve çeşitli organ hasarlarına veya hastalıklara neden olabilir. Bu nedenle, hipertansiyonun teşhisi ve tedavisi, olası organ hasarlarını ve beraberinde getirebileceği hastalıkları önleme açısından büyük önem taşır. Yüksek tansiyonun kontrol altına alınmaması durumunda ciddi hastalıklara zemin hazırlayabilir.

Yüksek tansiyonun potansiyel riskleri arasında inme riski bulunmaktadır. Yüksek tansiyona bağlı inme, beyin kanaması veya beyin damarlarında pıhtı oluşumu şeklinde ortaya çıkabilir. Ayrıca, yüksek tansiyon kalp krizi riskini de belirgin olarak artırır. Aort damarında anevrizma veya yırtılma gibi sorunlara yol açabilir. Periferik damarlarda (bacak, kol ve şah damarları) tıkanıklık riskini artırabilir. Hipertansiyon aynı zamanda böbrek yetersizliği, kalp yetmezliği ve göz dibinde kanama gibi sorunlara neden olabilir.

Hipertansiyon tedavisinin temel amacı, kan basıncını 140/90 mm Hg’nin altına düşürmektir. Eğer hastada şeker hastalığı, böbrek yetersizliği veya organ hasarı varsa, hedeflenen kan basıncı daha düşük olabilir. Tedavinin merkezinde yaşam tarzı değişiklikleri bulunurken, ilaç tedavisi de önemli bir rol oynar.

Yüksek tansiyon tedavisi sırasında, düzenli egzersiz, kilo kontrolü, tuz alımının kısıtlanması gibi yaşam tarzı değişiklikleri önemlidir. Tansiyon ilaçlarının kullanımı da tedavinin önemli bir parçasını oluşturur. Tedaviye dirençli durumlarda, böbrek atardamarlarına işlem yapılarak kan basıncı kontrol altına alınabilir. Erken teşhis, inme, kalp krizi, böbrek yetmezliği gibi ciddi durumların önlenmesinde kritik bir rol oynar.

Hipertansiyon tedavisi, bireye özel bir yaklaşım gerektirir. Kullanılan ilaçlar, tansiyonu düzenlerken kalp-damar sistemini korur ve böbrek fonksiyonlarını olumsuz etkilemez. İlaç seçimi ve dozu, hastanın durumuna uygun olarak belirlenmelidir. Tansiyonun kontrol altına alındığı durumlarda ilaçların bırakılması da düşünülebilir, ancak bu süreç uzman kontrolünde gerçekleştirilmelidir.

Dirençli hipertansiyon tedavisi nasıldır?

Dirençli hipertansiyonun etkili bir tedavisi olarak geliştirilen yöntemlerden biri, şah damarı pili uygulamasıdır. Şah damarı pili, ileri evre kalp yetmezliği tedavisinde de kullanılan yeni bir yaklaşımdır ve dirençli hipertansiyon hastalarında etkili bir tedavi seçeneği sunmaktadır.

Bu tedavi yöntemi, şah damarı üzerine yerleştirilen bir uyarıcı ve göğüs kası içine yerleştirilen bir kablo ile bağlı olduğu bir batarya sisteminden oluşur. Kalp pili takılmasına benzer bir işlemle, ancak daha hızlı ve kolay bir şekilde uygulanabilir. Pil, şah damarı üzerine basit bir cerrahi işlemle yerleştirilir. Şah damarı üzerinde doğal olarak bulunan bir reseptöre, normal şartlarda kan basıncının yükselmesine tepki olarak parasempatik sistemi uyarmakta ve kan basıncını düşürmektedir. Ancak bu tepki, yüksek tansiyon hastalarında yeterli olmamaktadır, bu nedenle cerrahi işlemle yerleştirilen pil, bu bölgeye sürekli uyarı göndererek etkin kan basıncı düşüşü sağlar.

Şah damarı pili uygulaması, yüksek tansiyon tanı ve tedavisini üstlenen kardiyoloji, iç hastalıkları veya nefroloji bölümleri tarafından gerçekleştirilir. Uygulama ise kalp ve damar cerrahisi bölümü tarafından yapılır. İşlemin bilinen herhangi bir yan etkisi bulunmamakla birlikte, hasta işlem sonrasında aynı gün taburcu edilebilir.

Dirençli hipertansiyon hastalarının bu tedaviden etkin bir cevap alması genellikle yaklaşık bir ayı bulabilir. Bu yeni yöntem, özellikle dirençli hipertansiyona bağlı uç organ hasarından kaçınmak ve kan basıncı kontrolünde oldukça etkindir. Uygulama, uygun teknik altyapıya sahip ve yeterli cerrahi deneyime sahip merkezlerde gerçekleştirilmelidir.

Şah damarı pili takılan hipertansiyon hastaları, tedavi sonrasında şu önerilere dikkat etmelidir:

Tansiyonu günde 2 kez ölçmeli ve doktorlarıyla iletişim halinde olmalılar.
Hekim kontrolünde tansiyon ilaçlarına dikkat etmelidirler.
Yağlı ve tuzlu besinlerden uzak durmalıdırlar.
Fazla kilolardan kurtulmaya çalışmalıdırlar.
Düzenli egzersiz yapmalıdırlar.
Şeker hastalığı varsa bu durumu kontrol altında tutmalılardır.
Rutin kontrolleri ihmal etmemelidirler.

Yüksek tansiyonun tedavisinde kullanılan ilaçlar, genellikle etkili bir rol oynar ve tansiyonu düzenlerken kalp-damar sistemini korur, böbrek fonksiyonlarının bozulmasını engeller. Tansiyon ilaçlarının kullanımını, bağımlılık yapıcı veya uzun dönem kullanmanın yan etkileri olduğuna dair yanlış düşüncelerle bırakmak doğru değildir. Hekim kontrolünde verilen ilaçlar, tansiyon tedavisinde etkin bir rol oynar ve organlara olumsuz etkisi minimaldir.

Tansiyon ölçümü doğru şekilde nasıl yapılır?

Hipertansiyon teşhisi için, tansiyon ölçümü kaçınılmaz bir adımdır. Bu nedenle, tansiyon ölçümünün doğru bir şekilde yapılması son derece önemlidir. Tansiyon ölçümleri genellikle tansiyon aleti kullanılarak gerçekleştirilir. Manuel tansiyon aletleri, üst kol yani omuz ile dirsek arasından yapılan ölçümlerde genellikle en doğru sonuçları verir. Bununla birlikte, el bileğinden ölçüm yapan otomatik cihazlar da kullanılabilir.

Tansiyon ölçümü ilk olarak her iki koldan yapılmalıdır. İki koldan ölçüm yapılmasının sebebi, kol damarlarında darlık olan kişilerde tansiyonun düşük çıkma olasılığıdır. Ölçüm sırasında birey, 5 dakikalık bir istirahat süresi boyunca oturur pozisyonda olmalı ve kolunu bir yere dayamalıdır. İki koldan yapılan tansiyon ölçümünde sonuçlar aynı çıkarsa, istenilen koldan ölçüme devam edilebilir. Ancak eğer iki kol arasındaki ölçümler farklı sonuçlar verirse, yüksek tansiyon değeri gösteren kol dikkate alınmalıdır. Eğer anormal bir değer elde edilirse, normal bir tansiyon aleti ile tekrar ölçüm yapılmalıdır. Ayrıca, mutlaka bir sağlık profesyoneli tarafından normal tansiyon aletiyle ölçülen sonuçlar karşılaştırılmalıdır.

Evde bilekten yapılan tansiyon ölçümlerine güvenilir mi?

Evde kullanılan tansiyon ölçüm cihazları güvenli bir şekilde kullanılabilir. Doktor muayenehanelerinde kullanılan cihazların evde kullanılması genellikle zordur. Özellikle bilekten tansiyon ölçüm cihazları, hastaların çok daha kolay bir şekilde ölçüm yapmalarına olanak tanır. Ancak, evde kullanılan cihazlarda zaman içinde kalibrasyon sorunları ortaya çıkabilir. Ne yazık ki, hastalar genellikle bu tür sorunları fark edemez, çünkü cihazlar bu tür bir sorunun varlığını bildirmeyebilir.

Vücut, kan basıncı yüksekliğine alışır mı? Bunun vücuda bir zararı olur mu?

Hastanın herhangi bir yakınması olmaması, hipertansiyonun vücuda zarar vermediği anlamına gelmez. Zaman içinde olumsuz sonuçların ortaya çıkmaması için, hastanın herhangi bir belirtisi olmasa bile kan basıncının normal değerlere çekilmesi önemlidir.

Hipertansiyon tedavisi ne kadar sürer? İlaçlar bağımlılık yapar mı?

Yüksek tansiyon tedavisi yaşam boyu devam eder. Eğer organlarda hasar oluşmamışsa ve kan basıncı hafif düzeyde yüksekse, hastalık ilaçsız tedavi yöntemleriyle kontrol altına alınmaya çalışılır. Ancak aksi durumda, ilaç tedavisi uygulanır. Hipertansiyon ilaçları bağımlılık yapmaz. Bu ilaçlar, yüksek tansiyonun sadece kontrol altına alınmasını değil, aynı zamanda diğer organların da korunmasını sağlar. Öte yandan, hastanın tam kontrol altına alındığı ve tansiyonun düzenlendiği bir noktada, ilaçların bırakılabileceği de akılda tutulmalıdır.

Sarımsak ve limon suyu tansiyonu düşürür mü?

‘Tansiyonu ne düşürür?’, ‘Sarımsak ve limon suyu ile tansiyon düşer mi?’, ‘Tansiyon nasıl düşer’ soruları sıkça sorulmaktadır. Bilinen bir gerçek, bazı doğal maddelerin kan basıncında sınırlı düşüşlere neden olabileceğidir, ancak bunlar hastalığı tedavi etme ve yarattığı etkileri ortadan kaldırma kapasitesine sahip değildir. Sarımsak ve limonun yüksek tansiyon tedavisinde spesifik bir yeri yoktur. Hipertansiyon hastaları, ilaçlarını düzenli olarak kullanmalı ve sağlıklı beslenme kuralları çerçevesinde bu besinleri tüketmelidir.

Yüksek tansiyona hangi besinler iyi gelir?

Sağlıklı ve dengeli beslenmek, tansiyon kontrolünü sağlamak için alınan önlemlerde önemli bir role sahiptir. Hipertansiyon hastalarının günlük beslenmelerinde meyve, sebze ve tahıllara yer vermeleri önerilir. Ayrıca, tuz, doymuş yağ ve trans yağ içeren gıdalardan kaçınılmalıdır.

Soğan, sarımsak, posalı besinler, potasyum ve magnezyum açısından zengin olan gıdaların tüketimi kan basıncının düzenlenmesine yardımcı olabilir. Bu nedenle, yüksek tansiyon hastalarının bu besinleri günlük diyetlerine eklemeleri önemlidir.

Hipertansiyonla mücadelede, işlenmiş ürünlerden, sucuk, salamura-kurutulmuş et, pastırma, jambon, sosis, salam gibi gıdalardan uzak durulmalıdır. Sebzeler ve meyveler arasında kavun, karpuz, kurutulmuş kayısı, avokado, incir, portakal, kuru üzüm, fasulye, patates, domates gibi besinlerin tercih edilmesi önerilir. Bu besinler, hipertansiyon hastalarına faydalı olabilir ve sağlıklı bir diyetin önemli bir parçasıdır.

Tansiyon değerleri kaç olmalıdır?

Normal tansiyon aralığı genellikle 12-8 mmHg olarak kabul edilmektedir. Değerlerin 13-14 mmHg ve üzerine çıkması durumunda ise hipertansiyon sınıfına girilmektedir. Aynı değer aralığı, çocuklarda tansiyon seviyesini belirlemek için de kullanılabilir. Hangi yaşta olursa olsun, 120/80 mmHg ölçüm değerlerinin üzerine çıkılması durumunda çocuklarda da tansiyon yüksekliğinden bahsedilebilir.

Hipertansiyon ilaçları cinsel aktiviteyi azaltır mı?

Tüm ilaçların potansiyel yan etkileri bulunmaktadır. Doktorlar, hastaya en uygun ilacı seçerken genellikle yan etki profili düşük olanı tercih eder. Eğer herhangi bir yan etki ortaya çıkarsa, doktor hasta için daha uygun bir seçenek bulabilir. İlaçlardan kaynaklanan yan etkiler, ilaç kesildikten sonra genellikle ortadan kalkar.

Yüksek tansiyon kalp yetmezliğine yol açabilir mi?

Sıkça basit bir sorun olarak algılanan yüksek tansiyon, kalp yetmezliğine ve ani ölümlere neden olabilen ciddi bir sağlık sorunudur. Kalp yetmezliğinden korunmak için düzenli tansiyon kontrolüne ek olarak kardiyolojik takip önemlidir. 20 yaşından itibaren bireylerin düzenli olarak yüksek tansiyon kontrolü yaptırmaları gerekmektedir. Ayrıca yüksek tansiyondan korunmak için kilo kontrolü, alkol kullanımının sınırlanması, tuz alımının kısıtlanması, potasyum alımının artırılması ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları geliştirmek önemlidir. Bunun yanında damar tıkanıklığını önlemek de kalp yetmezliğini engelleyebilir.

“Hipertansiyon” tanısı konulabilmesi için birkaç kez tansiyon çıkması yeterli midir?

Hipertansiyon tanısı koymak için bir dizi ölçüm yapılması gereklidir. Özellikle stres, heyecan, korku gibi durumlarda her sağlıklı bireyde kan basıncının geçici olarak yükselmesi doğaldır. Bu geçici yükselmeler, bireyin hipertansiyon hastası olduğu anlamına gelmez.

Heyecan ve endişe duymak tansiyonu yükseltir mi?

Toplumda en yaygın görülen tansiyon problemleri genellikle hafif ve aralıklı yükselmeler şeklinde ortaya çıkar. Günümüzdeki yaşam koşulları, sürekli stres, gerilim, heyecan, endişe ve iş yoğunluğu gibi durumlar, tansiyonun kronik olarak yüksek olmasına neden olabilir. Tansiyonu normalin üzerinde seyreden kişiler arasında tansiyon hastalığı bulunmayabilir, ancak bu durum yaşam şartları nedeniyle kalp-damar sisteminde yıpranmaya neden olabilir. Tansiyonu düzenlemenin en etkili yollarından biri düzenli egzersiz ve açık havada yapılan yürüyüşlerdir.

Hipertansiyon hastasının yaşam şekli nasıl olmalı?

Yüksek tansiyon hastalarının ideal kiloya ulaşmaları ve bu kiloyu korumaları için diyet yapmaları önemlidir. Ayrıca, sigara ve alkol kullanımının, özellikle kalp ve damar sistemi üzerinde hipertansiyona doğrudan etkisi olduğundan, bu alışkanlıkların sonlandırılması da tedavinin bir parçasıdır. Hipertansiyon tedavisinde stresten kaçınılması da önemli bir husustur.

Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon) diyeti nasıldır?

Hipertansiyonu olan bireylerin yaşam tarzında çeşitli değişiklikler yapmaları önemlidir. Hipertansiyon diyeti kapsamında, tuz tüketiminde kısıtlama yapmak gereklidir. Ayrıca, kilo artışına neden olabilen, yağlı ve karbonhidrat açısından zengin besinlerden kaçınılmalıdır. Kafein içeren içecekler de ölçülü bir şekilde tüketilmelidir. Sigara kullanımı bırakılmalıdır. Kilo verme, düzenli egzersiz yapma ve bir kardiyolog ile diyetisyenin önerdiği diyet, kan basıncında düşüş sağlamak adına önemlidir.

Tansiyonu yükselten yiyecekler hangileridir?

Ailevi faktörlerin yanı sıra beslenme alışkanlıkları da tansiyon yükselmesine etki edebilir. Kilo fazlalığı, obezite, düşük fiziksel aktivite, ağır yemek alışkanlıkları (özellikle hayvansal yağların yoğun olarak kullanılması), gazlı içecekler, fast food tüketimi, sigara ve alkol kullanımı, yaşam kalitesini düşürebilen alışkanlıklardır. Diyabet kaynaklı tansiyon yüksekliği yaşanabileceği gibi, tuz, şeker ve un içeren beslenme alışkanlıkları da hipertansiyona neden olabilir. Şeker ve karbonhidrat açısından zengin beslenme, kilo artışıyla birlikte çeşitli mekanizmaları devreye sokarak tansiyon dengesini bozabilir. Tuz tüketimindeki fazlalık ise vücuttaki sıvı miktarını artırarak ödem ve sıvı birikimine neden olabilir, bu da hipertansiyona zemin hazırlar.

Tuz kullanımının fazla olması tansiyonu yükseltir mi?

Hipertansiyonu önlemek adına alınabilecek önlemler arasında, tuz kullanımını azaltmak büyük bir öneme sahiptir. Günlük tuz alımı 2 gramın altında olmalıdır. Çünkü günlük tuz tüketimi arttıkça, sağlıklı bireylerde bile yüksek tansiyon gelişme riski artar, ayrıca, hipertansiyon teşhisi almış bireylerde ise düzenli ilaç kullanılsa bile kan basıncının normal seviyeye düşmesini engelleyebilir. Sofra tuzunun yanı sıra salamura, salça, zeytin, yağda kavrulmuş kuruyemişler gibi ürünlerde bulunan tuz miktarına da dikkat edilmelidir.

Stres tansiyonu çıkarır mı?

Panik atak, genellikle gençleri etkileyen, endişe, heyecan ve stres kaynaklı ani tansiyon ataklarına neden olan bir durumdur. Gençlerde görülen yüksek tansiyon, panik atak sırasında salgılanan hormonlardan kaynaklanabilir. Ancak bir süre sonra tansiyon değerleri genellikle normale döner. Stres altındaki gençlerin desteklenmesi için egzersize teşvik edilmeli, kilo kontrolü ve düzenli, sağlıklı beslenme alışkanlıklarına dikkat çekilmelidir. Zira stresten uzak durmak, gençlerde hipertansiyon için koruyucu bir etkiye sahiptir.

Diğer yandan, çalışma hayatındaki yoğun iş temposu, endişe, stres, masa başı çalışma ve uzun çalışma saatleri gibi faktörler, kronik tansiyona neden olabilir. Normalde tansiyon hastası olmayan ancak stresli durumlar sonucunda tansiyonu normal değerlerin üzerine çıkan kişilerde kalp-damar sisteminde yıpranma meydana gelebilir.

Hipertansiyon hemşirelik bakımı nasıl yapılmalı?

Hipertansiyon hemşirelik bakımında, hastaya kardiyoloji doktorunun önerileri doğrultusunda hipertansiyon diyeti ve egzersizler hakkında bilgi verilir. Hastaya, uygun diyetin hipertansiyon yönetiminde ne kadar kritik olduğu vurgulanır. Aynı zamanda, sigara bırakma süreci ve kullanılan ilaçlar hakkında detaylı bilgilendirme yapılır. Hastanın sağlıklı yaşam alışkanlıklarına uyum sağlaması ve hipertansiyonla başa çıkması için gereken desteği alabilmesi için hemşirelik bakımı etkili bir şekilde sağlanır.

Tansiyon düşüren öneriler nelerdir?

Birçok kişi, “Küçük tansiyonu ne düşürür?” veya “Tansiyon düşüren öneriler” gibi internet üzerinde aramalar yapmaktadır. Tansiyonu dengelemek için aşırı tuz tüketiminden kaçınılmalı, kilo verilmeli, düzenli egzersiz yapılmalı, şeker alımı azaltılmalı, alkol ve sigaradan uzak durulmalı, hipertansiyon ilaçları düzenli bir şekilde kullanılmalı ve stresten mümkün olduğunca uzaklaşılmalıdır.

Çocuklarda yüksek tansiyon olur mu?

Yüksek tansiyon, sadece yetişkinleri değil, çocukları da etkileyebilen bir durumdur. Yenidoğan bebekler dahil her yaşta çocuğu etkileyebilen yüksek tansiyon, körlük, böbrek yetmezliği ve kalp yetmezliğine neden olabilir. Genellikle belirti vermeyen yüksek tansiyon, bazen baş ağrısı, baş dönmesi, burun kanaması ve görmede bulanıklık gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Tansiyon yüksekliği genellikle çocuğun rutin muayenesi sırasında, çocukta herhangi bir yakınma olmadan tespit edilir. Ancak bazen özellikle ani kan basıncı yükselmelerinde baş ağrısı, bulantı, kusma, kulak çınlaması, çarpıntı, aşırı terleme, yorgunluk hissi gibi belirtiler de görülebilir. Eğer yüksek tansiyon doğuştan gelen bir kalp anormalliğiyle ilişkilendirilmişse, çocuk doktoru muayenesinde kalpte üfürüm duyulabilir. Çocuklarda kan basıncının ölçülmesi, rutin kalp değerlendirmelerinin bir parçasıdır. Hangi yaşta olursa olsun, 120/80 mm Hg ölçüm değerlerinin üstüne çıkılması durumunda çocuklarda da tansiyon yüksekliğinden bahsedilebilir.

Tansiyon doktora gelince yükselir mi?

Bazı insanlar, doktor önlüğü gördüklerinde heyecanlanabilir ve kan basıncı yükselir. Bu değerler kısa bir süre için yüksek olduğundan, hastayı o ortamdan uzaklaştırarak farklı bir yerde dinlenmeye almak, tansiyonun normale dönmesine yardımcı olabilir. Hastaların doktoru gördüklerinde heyecanlanmaları ve bu nedenle kan basınçlarının yükselmesi, psikolojik bir durumdur. Beyaz önlük etkisi adı verilen bu durum, hastane, sağlık ocağı veya muayenehanedeki ilk ve tek ölçümde kan basıncının yüksek saptandığı durumlarda, hipertansiyon tanısı koymaktan kaçınılmalıdır. “Beyaz önlük hipertansiyonu” olarak bilinen bu durum, hipertansiyonla ilgili bilinen en eski durumların başında gelir ve hipertansiyon vakalarının neredeyse %10’unu oluşturur. Bu durumdaki hastaların kan basıncı yüksek kabul edilmese de, ilerleyen zamanlarda hipertansiyon riskiyle karşı karşıya oldukları için mutlaka önlem alınmalıdır.

"
Yüksek ve Düşük Tansiyon Nedir? Tanı ve Tedavileri Nelerdir? | Kolan Hospital

Yüksek ve Düşük Tansiyon Nedir? Tanı ve Tedavileri Nelerdir? | Kolan Hospital

Hipertansiyon: Tanı, Belirti ve Tedavisi

Anasayfa Sağlık Rehberi Yüksek ve Düşük Tansiyon Nedir? Tanı ve Tedavileri Nelerdir? Yüksek ve Düşük Tansiyon Nedir? Tanı ve Tedavileri Nelerdir? Güncellenme Tarihi: 25 Mayıs 2021 Uzm. Dr. İsmail Hakkı BOZ Sağlık

İÇİNDEKİLER TANSİYON NEDİR? BÜYÜK VE KÜÇÜK TANSİYON NEDİR? YÜKSEK TANSİYON NEDİR? YÜKSEK TANSİYON SEBEPLERİ NELERDİR?
YÜKSEK TANSİYON BELİRTİLERİ NELERDİR?
YÜKSEK TANSİYON TEDAVİSİ
YÜKSEK TANSİYON HASTALARININ BESLENMESİNDE DİKKAT ETMESİ GEREKENLER NELERDİR?
DÜŞÜK TANSİYON NEDİR? DÜŞÜK TANSİYON NEDENLERİ NELERDİR?
DÜŞÜK TANSİYON BELİRTİLERİ NELERDİR?
DÜŞÜK TANSİYON TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
TANSİYON NEDİR?

Tansiyon genel tanımı ile kalbin vücuda kanı dağıtabilmek için harcadığı güce denir.

BÜYÜK VE KÜÇÜK TANSİYON NEDİR?

Tansiyonun ölçüm birimi mmHg olarak ifade edilir ve büyük tansiyonu ile küçük tansiyon olarak ikiye ayrılır. Büyük tansiyon özet olarak tanımlamak gerekirse, kalbin sol tarafındaki kanı vücuda pompalamak için harcadığı güce denir ve genelde büyük tansiyon veya birinci tansiyon olarak ifade edilir.

Küçük tansiyonun özet tanımı ise, kalbin kanı pompalamayı tamamlamasından sonra damarlarda meydana gelen basınç olarak ifade edilebilir ve buna da küçük tansiyon denir.

YÜKSEK TANSİYON NEDİR?

Yapılan bilimsel araştırmalar sonucunda yüksek tansiyon sınırında büyük tansiyon en fazla 140 mmHg, küçük tansiyon ise en fazla 90 mmHg olması gerektiği açıklanmıştır. Hasta dinlendikten sonra tansiyon ölçümü yapıldığında bu değerlerin üzerinde bir değerle karşılaşılıyorsa, hasta yüksek tansiyon hastası olarak görülür.

YÜKSEK TANSİYON SEBEPLERİ NELERDİR?

Yüksek tansiyon hastalığı belirti vermeden ilerler ve hayati önem taşır. Bu sebeple yüksek tansiyon hastalarının tedavileri bir ömür boyu hiç aksatılmadan sürdürülmelidir. Yüksek tansiyon hastalığının tedavisi için en önemli adım, hastalığın sebep ya da sebeplerine ulaşmaktır. Yüksek tansiyon sebepleri arasında, şişmanlık, böbrek hastalıkları, kalp hastalıkları, hormon bozuklukları, stresli yaşam tarzı sayılabilir. Özellikle yanlış beslenme sistemi de yüksek tansiyon hastalığına davetiye çıkaran bir etkendir. Örneğin, çok fazla tuz tüketimi ve kırmızı et tüketimi yüksek tansiyonu tetikleyen etkenlerdendir.

YÜKSEK TANSİYON BELİRTİLERİ NELERDİR?

Yüksek tansiyon hastalığının en net belirtisi sık sık tekrarlayan ve uzun süre devam eden şiddetli baş ağrısıdır. Bunun yanında baş dönmesi, mide bulantısı, kısa süreli burun kanamaları, kulak çınlaması, göğüs ağrısı dikkat çeken yüksek tansiyon belirtileri arasındadır.

YÜKSEK TANSİYON TEDAVİSİ

Yüksek tansiyon hastalığının kesin bir tedavi yöntemi olmamakla birlikte, ömür boyu kullanması gereken tansiyon ilaçları ile doktor kontrolünde bir beslenme sistemi hastalığın olumsuz etkilerinden sizi koruyabilir.

Düzenli ancak sizi yormayacak sporlar yaparak kilo almayı engellemeniz Fazla tuzdan ve fazla kırmızı etten uzak durmanız Stresli yaşam tarzından uzak durmanız Doktorunuzun verdiği tansiyon ilaçlarını düzenli kullanmanız Sık sık doktor kontrolüne gitmeniz gerekmektedir. Sigara ve alkolü hayatınızdan çıkarmanız ve özellikle gece uykunuzu almanız gerekir. YÜKSEK TANSİYON HASTALARININ BESLENMESİNDE DİKKAT ETMESİ GEREKENLER NELERDİR?
Beden ağırlığının arzu edilen sınırın %15’ini geçmeyecek düzeye indirmek. Sodyum alımı 1,5-2,5 gr. arasında (4-6 gr. tuz) tutulmalıdır. Bu alımı sağlayabilmek için yemeklere tuz ilave edilmemeli, gerekirse tuzsuz ekmek kullanılmalıdır. Tuzlu ve salamura besinlerden uzak durulmalıdır. Alkol alımı mutlaka sınırlandırılmalı. Haftada en fazla 2-3 kere olmak şartı ile kadınlarda 1 kadeh, erkekler ise 2 kadehin üstüne çıkılmamalıdır. Çünkü alkolün tansiyon üzerine etkisi kadınlarda daha yüksektir. Toplumlarda %5 oranında alkol alımına bağlı olarak hipertansiyon görülmektedir. Doymuş yağ asitlerini çok içeren tereyağı, sade yağ, iç yağ ve katı margarinler kullanılmamalıdır. Sıklıkla zeytinyağı ve diğer bitkisel sıvı yağlar tercih edilmelidir. Yeşil yapraklı sebzelere soframızda da mutlaka yer almalıdır. Tere, roka, yeşil soğan, maydanoz, dereotu, kekik gibi besinler yemeklerdeki tuz azaltıldığında, yoğun tatları ile bu eksikliği giderirler. Paketlenmiş hazır şarküteri ürünlerinin tuz içeriği yoğun olduğu için mümkün olduğunca, bu ürünleri tüketmekten kaçınmalıdır. Kalorisi yüksek, rafine şeker içeren (pasta, kurabiye, kek, meşrubat ve hazır meyve suyu gibi) ürünler mümkün olduğunca az tüketilmelidir. Doymuş yağ içermeleri nedeniyle salam, sucuk, sosis gibi şarküteri ürünlerinden, yoğun tuz içeren salamura yiyecek ve soslardan uzak durulmalıdır. Haftada en az 3-4 gün 30-45 dk’lık düzenli egzersiz yapılmalıdır. Haftada en az 2 kere omega-3 açısından zengin olan balıkları tüketmeye çalışmalıdır. DÜŞÜK TANSİYON NEDİR?

Düşük tansiyon, sol kalbin kanı vücuda pompalamaya çalışırken, gerekli olan basıncın düşük olması anlamında gelir.

DÜŞÜK TANSİYON NEDENLERİ NELERDİR?

Düşük tansiyonun birçok farklı sebebi vardır. Bunlar,

Adale zayıflaması Aç kalmak Böbrek üstü bezlerinin çalışmasında meydana gelen bozukluklar Kalp hastalıkları Stres Beyinde ur oluşumu Aniden hareket etmek gibi nedenler sayılabilir. DÜŞÜK TANSİYON BELİRTİLERİ NELERDİR?

Kişi düşük tansiyon hastası olduğundan şüphelenmesi için sık sık tekrar eden baş dönmeleri, bayılmalar, çok fazla terleme, mide bulantısı, sürekli yorgunluk ve halsizlik gibi şikâyetleri olmalıdır.

DÜŞÜK TANSİYON TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

Düşük tansiyon tedavisi için, aynı yüksek tansiyon tedavisinde olduğu gibi öncelikle hastalığın nedeni tespit edilmeye çalışır. Ortaya çıkan sonuca göre hastalığa sebep olan etken ya da etkenler ortadan kaldırılmaya çalışılır.

Gün içinde bir iki defa duş almak Tuzlu ayran tüketmek Aç kalmamaya özen göstermek Su içmeye özen göstermek düşük tansiyon tedavisi için ilaç tedavisinin dışında uygulanabilecek faktörlerdendir.

“Fazla Kilo En Önemli Yüksek Tanisyon Sebeplerindendir.”

"
Hipertansiyon Nedir? Tedavisi Nasıldır? Belirtisi Nelerdir?

Hipertansiyon Nedir? Tedavisi Nasıldır? Belirtisi Nelerdir?

Çocuk Hipertansiyon Programı

Hipertansiyon Programı 0-18 yaş arası çocuklarda kan basıncı yüksekliği (hipertansiyon) tanısını koymak ve tedavi planını yapmak amacıyla geliştirilmiştir. Çocuklarda kan basıncının yaş, cinsiyet ve boya göre belirlenmiş üst sınırının (95. yüzde dilimi) üzerinde olmasına “hipertansiyon” denilmektedir. Çocukluk yaş grubunda hipertansiyonun sık nedenlerinden biri böbrek hastalıklarıdır. Ayrıca endokrin nedenler, kalp hastalıkları ve diğer hipertansiyon nedenleri ile ilgili pediatri bölümünde ekip çalışması ile tanı ve tedavi programı yürütülmektedir.

Ekibimiz hipertansiyon konusunda çeşitli uzmanlık alanları ile multidisipliner şekilde çalışarak kapsamlı, güvenilir ve kişiselleştirilmiş bir bakım hizmeti sunmaktadır. Hipertansiyon Programı kapsamında merkezimize geldiğinizde sizi ilk olarak çocuk nefrolojisi uzmanı değerlendirecektir. Ardından ihtiyaca göre çocuk kardiyoloji, çocuk endokrinoloji, çocuk göz hastalıkları uzmanları ve diyetisyen ile görüşmeleriniz olabilecektir. Evde kan basıncı ölçümü konusunda size yardımcı olunacak, eğitim verilecek, aynı zamanda 24 saatlik yaşam içi kan basıncı ölçümü (ambulatory blood pressure monitoring) planlanacaktır.

Hipertansiyon Nedir?

Kan basıncının yaş ve cinsiyete göre belirlenmiş üst sınırının (95. yüzde dilimi) üzerinde olmasına “hipertansiyon” denilmektedir. Sadece tek bir ölçüm yüksekliğinin tek başına anlamı yoktur, tekrarlanan sayıda ve en az 3 farklı günde ölçümlerin yüksek olması hipertansiyon teşhisinde anlamlıdır. Çocukluk ve ergenlik döneminde kan basıncının yüksek olması erken yaşlarda kalp ve damar hastalıklarının nedeni olarak bilinmektedir.

Hipertansiyon Belirtisi Nedir?

Çocuklarda hipertansiyon hiç belirti vermeyebilir. Ama baş ağrısı, çarpıntı, yüzünde aniden sebepsiz yere kızarma olması, görme sorunları gibi farklı şikayetlere de yol açabilir.


Hipertansiyon Neden Olur? Hipertansiyon tipleri kabaca iki başlıkta toplanabilir:
Primer (Esansiyel) Hipertansiyon Son yıllarda primer hipertansiyon sıklığı artmış görünmektedir ve bu durumun artmış obezite sıklığı ile ilişkili olma olasılığı güçlüdür. Daha aktif bir yaşam şekli, kilo kontrolü, bol sıvı alımı ve sağlıklı beslenme ile kan basıncının daha iyi kontrolü mümkün olup, tüm hastalarımıza bu konuda destek olmaktayız. Sekonder Hipertansiyon Altta yatan nedenler böbrek kökenli sorunlar, kalp ve damar hastalıkları veya endokrin /hormonal faktörler olarak özetlenebilir. Ayrıca bazı ilaçlar da kan basıncı yüksekliğine yol açabilmektedir (örneğin: steroidler, dikkat eksikliği tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar gibi). Sekonder hipertansiyon tanısı konulan bir çocukta kapsamlı bir değerlendirme hızla yapılır ve tedavi erken zamanlı başlanır. Liv Hospital ekibi olarak bu çocuklar için gerekli uzmanlık alanları ile konsültasyonların hızla yapılması ve doğru tedavinin kısa süre içinde başlanmasını sağlamaktayız. Hipertansiyon Tanısı Nasıl Koyulur? Kan ve idrar tahlilleri ile böbrek fonksiyonları, hormonal sorunlar, böbrek damarında darlık durumu, lipid profili ve tiroid bezi değerlendirilir. Ultrason ile böbreğin anatomisi ve özellikle damarları ve de böbrek üstü bezleri değerlendirilir. Nadiren bilgisayarlı tomografi ya da MR ile anjiografi veya klasik anjiografi gerekebilir. Hipertansiyona bağlı organ zedelenmeleri açısından göz ve kalp muayenesi yaptırılması planlanır. Hipertansiyon Tedavisi Nasıldır? Yaşam şekli değişikliği Kilo verilmesi (özellikle obezite sorunu olanlar için) Diyet değişikliği (az tuzlu, sağlıklı besinler, fast-food tarzı beslenmeden uzak durmak) Günde 20-30 dakika egzersiz (yürüme, yüzme, bisiklet kullanımı gibi egzersizler doktor tarafından belirlenmelidir) Televizyon veya bilgisayar karşısında uzun süre hareketsiz oturmaktan vazgeçmek Sigara veya alkol alınmaması İlaç tedavisi Hipertansiyon Hastalığının Seyri Nasıldır?

Hipertansiyon ciddiye alınması gereken bir sorunudur ve çocuklar düzenli aralıklarla takip edilmelidirler. Tedavi ile hastalık kontrol altında tutulabilmektedir. En başta göz, kalp ve böbreğin zarar görmemesi hedeflenir. Uzmanınız tarafından önerildi ise ilaçların düzenli kullanımı çok önemlidir. Hayat tarzı değişikliği tedavide önemli katkılar sağlar.

Takım Çocuk Nefrolojisi: Prof. Dr. Ozan Özkaya, Doç. Dr. Mehmet Taşdemir Çocuk Kardiyolojisi: Dr. Nuh Yılmaz Çocuk Endokrinolojisi: Prof. Dr. Cengiz Kara "
Hipertansiyon: Tanı, Belirti ve Tedavisi

Hipertansiyon: Tanı, Belirti ve Tedavisi

Hipertansiyon: Tanı, Belirti ve Tedavisi

Hipertansiyon Nedir? Belirtiler, Nedenler ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Bu yazımızda Hipertansiyon rahatsızlığından bahsedeceğiz. Hipertansiyon dünya genelinde birçok insanı etkileyen yaygın bir sağlık sorunudur. Halk arasında yüksek tansiyon olarak da bilinen hipertansiyon, kan damarlarının yüksek basınç altında çalıştığı bir durumdur. Bu makalede, hipertansiyonun ne olduğunu, belirtilerini, nedenlerini ve tedavi yöntemlerini ele alacağız.

Hipertansiyon, kan basıncının normalden yüksek olması durumudur. Kan basıncı, kalp tarafından pompalanan kanın damar duvarlarına uyguladığı basınç olarak tanımlanır. Genellikle "milimetre civa" (mmHg) birimiyle ifade edilir ve iki ölçüm değeri üzerinden belirtilir: Sistolik 140 ve Üzeri/Diyastolik 90 ve üzeri Hipertansiyon olarak kabul edilir. Bunun üzerindeki değerler yüksek tansiyonu gösterebilir.

Hipertansiyon genellikle iki şekilde sınıflandırılır:

Primer (esansiyel) hipertansiyon: Bu durumda, yüksek tansiyonun nedeni net bir şekilde belirlenememektedir. Genetik faktörler, yaşam tarzı seçimleri, obezite, stres ve bazı kronik hastalıklar bu tip hipertansiyonun gelişiminde rol oynayabilir.

Sekonder hipertansiyon: Bu durumda, yüksek tansiyon başka bir sağlık sorununun bir sonucu olarak ortaya çıkar. Böbrek hastalıkları, hormonal dengesizlikler, böbrek üstü bezi sorunları ve bazı ilaçlar sekonder hipertansiyona neden olabilir.

Hipertansiyon genellikle başlangıçta belirgin semptomlar göstermez. Bu nedenle, birçok insan yüksek tansiyonun farkında olmayabilir. Bununla birlikte, uzun süreli hipertansiyon kontrolsüz bırakılırsa, aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir:

Baş ağrısı Baş dönmesi Bulanık görme Nefes darlığı Göğüs ağrısı Yorgunluk Kulak çınlaması

Hipertansiyonun gelişimine katkıda bulunan bazı risk faktörleri şunlardır:

Yaş: Yaş ilerledikçe, hipertansiyon riski artar. İlerleyen yaşla birlikte damarların esnekliği azalır ve kan basıncı yükselme eğilimi gösterir.

Aile Öyküsü: Ailede hipertansiyon geçmişi olan bireyler, bu duruma yatkınlık gösterebilirler. Genetik faktörler, hipertansiyon riskini artırabilir.

Obezite: Fazla kilolu olmak veya obezite, hipertansiyon riskini artırır. Vücuttaki yağ dokusu, kan basıncını etkileyen hormonların salgılanmasına ve damarların daralmasına neden olabilir.

Düşük Fiziksel Aktivite: Düzenli fiziksel aktivite yapmamak, hipertansiyon riskini artırabilir. Fiziksel aktivite, kan dolaşımını düzenler, kilo kontrolüne yardımcı olur ve kan basıncını düşürmeye yardımcı olabilir.

Yüksek Tuz Tüketimi: Yüksek miktarda tuz tüketimi, vücutta sodyum seviyelerini artırarak su tutulmasına ve kan basıncının yükselmesine neden olabilir.

Düşük Potasyum Tüketimi: Potasyum, kan basıncını düzenlemeye yardımcı olan bir mineraldir. Potasyum açısından zengin gıdaların yeterli miktarda tüketilmemesi hipertansiyon riskini artırabilir.

Yüksek Alkol Tüketimi: Aşırı alkol tüketimi, kan basıncını yükseltebilir. Ayrıca, alkolün fazla tüketimi obezite ve karaciğer hastalıkları gibi durumlarla ilişkili olabilir, ki bu da hipertansiyon riskini artırabilir.

Stres: Kronik stres, hipertansiyon riskini artırabilir. Stres, vücuttaki hormon seviyelerini etkileyerek kan basıncının yükselmesine neden olabilir.

Sigara İçmek: Sigara içmek, kan basıncını artırabilir ve kalp-damar sistemi üzerinde olumsuz etkilere sahip olabilir. Sigara içmek, hipertansiyon riskini artıran diğer sağlık sorunlarına da neden olabilir.

Diyabet: Diyabet, hipertansiyon riskini artıran bir başka faktördür. Yüksek kan şekeri seviyeleri, damarların ve böbreklerin zarar görmesine neden olabilir ve hipertansiyona yol açabilir.

Hipertansiyonun Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Yaşam Tarzı Değişiklikleri:

Sağlıklı Beslenme: Düşük tuzlu, düşük yağlı, dengeli bir beslenme planı takip etmek önemlidir. Yüksek miktarda tuz içeren gıdaların tüketimini azaltmak ve potasyum açısından zengin gıdaları tercih etmek faydalı olabilir.

Fiziksel Aktivite: Düzenli olarak egzersiz yapmak kan basıncını düşürebilir. Haftada en az 150 dakika orta şiddette aerobik aktivite veya 75 dakika yoğun şiddette aerobik aktivite önerilir.

Kilo Kontrolü: Fazla kiloların verilmesi veya obezitenin önlenmesi hipertansiyonu kontrol altına alabilir.

Alkol ve Sigara: Alkol tüketimi sınırlanmalı, mümkünse bırakılmalıdır. Sigara içmekten kaçınılmalı veya bırakılmalıdır.

Stres Yönetimi: Stresi azaltmaya yönelik yöntemler, hipertansiyonu kontrol altına almada yardımcı olabilir. Meditasyon, yoga veya derin nefes alma teknikleri gibi stres azaltma yöntemlerini denemek faydalı olabilir.

Hipertansiyonun şiddeti ve hastanın durumuna bağlı olarak doktor, kan basıncını kontrol altına almak için ilaç reçete edebilir. Bu ilaçlar, genellikle hipertansiyonun neden olduğu damarların genişlemesini sağlayarak veya kalp atış hızını düşürerek kan basıncını düşürmeye yardımcı olurlar. İlaç tedavisinde doktorunuzun yönlendirmelerine uymanız önemlidir.

Takip ve Kontrol:

Hipertansiyon tedavisi sürecinde düzenli olarak doktorunuzla iletişimde kalmak önemlidir. Kan basıncı ölçümleri, belirli periyotlarda doktor ziyaretleri ve gerekirse ilaç düzenlemeleri yapılabilir. Hipertansiyonun kontrol altında tutulması ve komplikasyonların önlenmesi için düzenli takip önemlidir.

"
Hipertansiyon Kodu Nedir?. Şekip Altunkan

Hipertansiyon Kodu Nedir?. Şekip Altunkan

Hipertansiyon Kodu Nedir?

Günümüzde sağlık kayıtlarının tutulması çok önemlidir. Bu kayıtlar, hekimin hasta üzerindeki gözlemlerinden, koyduğu tanılardan oluşmakta, hasta takip ve tedavisinde, hasta bakımında sağlık çalışanlarına yardımcı olmaktadır. Bu sınıflandırmayı yapmaktaki amaç, sağlık hizmeti veren kurum ve kişiler arasında benzer durumlar için bir terminoloji oluşturmaktır.

Hipertansiyon Kodlama ve buna bağlı olarak sınıflandırma sistemleri sağlık kayıtlarının, bilginin saklanmasını ve kolayca ulaşılmasını sağlayan bir depo olarak görev yapar. Bu kayıtlar sayesinde hastalık tanı ve tedavilerin günümüzdeki durumu anlaşılır, geleceği hakkında planlama yapılır.

Bu kodlama ve sınıflandırmaya Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 1978 yılında başlamıştır. Sürekli revize edilerek en son ICD-10 olarak adlandırılan kodlama sistemi yayınlanmıştır. Bu son revizyon 155.000’den fazla kod içermektedir.

ICD-10 kod sistemi içerisinde hipertansiyonun nedenlerine, hasarlarına ve eşlik eden risk faktörlerine göre farklı kodlar verilmiştir. Ancak genel olarak kabul edilen esansiyel hipertansiyonun ICD-10 kodu, I10’dur.

Hipertansiyon | Adana Ortadoğu Hastanesi

Hipertansiyon | Adana Ortadoğu Hastanesi

Hipertansiyon

Hipertansiyon, dünya genelinde en yaygın görülen hastalıklardan biridir. Ülkemizde ise her 3 kişiden biri yani yaklaşık 15 milyon kişi yüksek tansiyon hastasıdır. Hipertansiyonun en büyük nedenleri ise genetik yatkınlık ve aşırı tuz tüketimidir. Kontrol altında tutulmaması durumunda ise beyin kanaması ve felce neden olabilmektedir.

İÇİNDEKİLER Hipertansiyon Nedir? Hipertansiyon Belirtileri Nelerdir? Hipertansiyon Nedenleri Nelerdir? Hipertansiyon Tanısı Nasıl Konulur? Hipertansiyona Karşı Neler Yapılmalı? Hipertansiyon Nasıl Geçer? Hipertansiyon Tedavisi Hipertansiyon Sık Sorulan Sorular Hipertansiyon Nedir?

Kan dolaşımı için damarlardaki gerekli kan basıncının normal seviyeden daha fazla olmasına hipertansiyon (yüksek tansiyon) denir. “Büyük tansiyon” diye bilinen kalp kasılırken kan basıncının (ilk ölçülen) 140 mmHg ve üzeri, “küçük tansiyon” diye bilinen kalp gevşerken kan basıncının (ikinci ölçülen) 90 mmHg ve üzeri olması hipertansiyon ya da yüksek kan basıncı kabul edilir. Normal kan basıncı değerleri en fazla 130 mmHg ve 85 mm Hg olmalıdır.

Hipertansiyon, kalbin iş yükünü artırır ve kalp, beyin, göz ve böbreklere kan taşıyan atardamarlarda hasara neden olur. Kalp, beyin, göz ve böbrek damarları bu yüksek basınca yıllarca direnç gösterebilir. Böylece kan basıncındaki yükselme yıllar boyu belirtisiz ve sinsi biçimde ilerleyebilir. Hipertansiyon, tedavi edilmediği takdirde tüm vücuttaki atardamar ve çeşitli organlara zarar verebilir. Hipertansiyon, kalp yetersizliği ve kalp krizi, beyin kanaması ve felç, görme kaybı, böbrek yetmezliği gibi hastalıklara yol açabilir.

En sık rastlanılan şikâyetler baş ağrısı, baş dönmesi, kulak çınlaması, kalp ağrısı, düzensiz kalp atışları, nefes darlığı, bulanık görme olarak sıralanabilir. Fakat pek çok insanda hiçbir belirti göstermez.

Hipertansiyona diyabet, obezite, stres, sigara ve alkol kullanımı, fazla tuz kullanımı, sağlıksız beslenme alışkanlıkları, hareketsiz yaşam tarzı ve yaşlanma neden olabilir.

Yüksek tansiyon her yaşta ortaya çıkabilir. Her 5 kadın ve 4 erkekten 1’inde hipertansiyon görülür. Herhangi bir belirti görülmese dahi kan basıncının düzenli olarak ölçtürülmesi gerekir.

Hipertansiyon Belirtileri Nelerdir?

Hipertansiyon genelde değerler 11-18 mmHG’nin üzerinde çıkmadıkça belirti göstermez. Ancak sürekli yüksek seyretmesi durumunda ise vücuda zarar vermeye başlar. En sık görülen hipertansiyon belirtileri ise,

Baş ağrısı ve baş dönmesi, Halsizlik, Yorgunluk, Sık idrara çıkma (özellikle uykudan idrar için uyanma), Bulanık ya da çift görme, Çarpıntı, Nefes darlığı, Kulak çınlaması, Burun kanaması, Ödem, Düzensiz kalp atışı ve kalp ağrısıdır. Hipertansiyon Nedenleri Nelerdir?

Hipertansiyon, 50 yaş altı erkekler ve 55 yaş üstü kadınlarda daha fazla görülür. Yüksek tansiyon görülme nedenleri ise,

Genetik yatkınlık, Fazla tuz tüketimi, Hareketsiz yaşam, Obezite, Fazla kilo, Diyabet, Kolesterol yüksekliği, Sigara-alkol tüketimi, Stres, Gebelik, Böbrek ve böbreküstü bezi hastalıkları, Böbrek damarlarının daralması, Uyku apnesi, Tiroid bezi hastalıkları, Aortun bir bölümünün doğuştan dar olması, Depresyon ve romatizma hastalıklarında kullanılan bazı ilaçlar, Doğum kontrol, soğuk algınlığı ve burun tıkanıklığı için kullanılan bazı haplardır. Hipertansiyon Tanısı Nasıl Konulur?

Hipertansiyon, kan basıncının olması gereken değerlerin üstünde seyretmesiyle ortaya çıkar. Tansiyonun 9-14 mmHG. arası çıkması hipertansiyon hastası olabileceğini gösterir. Hipertansiyon tanısı ise düzenli tansiyon ölçümleriyle konur. Tansiyon ölçülmeden önce en az 5 dakika dinlenmeli, sonra her iki koldan ölçülmeli, ardından kan basıncının yüksek olduğu koldan ölçüm yapılmalıdır. Tansiyon ölçülmeden bir saat öncesinden ise sigara ve kahve tüketilmemesi gerekir.

Hipertansiyona Karşı Neler Yapılmalı? Hipertansiyon Nasıl Geçer?

Hipertansiyona karşı kilo kontrolüne dikkat etmek, fazla kilolardan kurtulmak gereklidir. Tuz tüketimi günde 5 gramı geçmemelidir. Doymuş ve trans yağlar barındıran gıdalardan uzak durulmalı, sağlıklı beslenmeye özen gösterilmelidir. Bol sebze ve meyve tüketilmeli, sigaradan uzak durulmalıdır. Erkekler günde 2, kadınlar 1 bardaktan fazla alkol tüketmemelidir. Egzersiz yapılmalı, stres azaltılmaya çalışılmalı ve tansiyon düzenli olarak ölçtürülmelidir.

Hipertansiyon Tedavisi

Hipertansiyon tedavisinde, kan basıncını 140/90 mmHg’nin altına düşürmek amaçlanır. Hastada diyabet, böbrek yetersizliği ve organ hasarı da varsa kan basıncının daha da düşük olması hedeflenir.

Hipertansiyon tedavisinde hayat tarzında değişiklik, düzenli egzersiz, kilo kontrolü, tuz alımının kısıtlanması önem taşır. Tüm tedavilere dirençli hipertansiyon olması halinde böbrek atardamarlarına operasyon yapılır ve kan basıncı kontrol altına alınır. Kalp krizi, böbrek yetmezliği, inme gibi hipertansiyonun neden olabileceği sağlık sorunlarından korunmak için erken tanı çok önemlidir. Erken tanı ile kontrol altına alınan hipertansiyon hayat kalitesini etkilemez.

Hipertansiyon tedavisinde kullanılan tansiyon ilaçlarının bağımlılık yaptığı, yan etkisinin bulunduğu düşüncesiyle bundan kaçınmak doğru değildir.

Günümüzde bu tedavide kullanılan ilaçlar, tansiyonu düzenlerken, kalp-damar sistemini korur ve böbrek fonksiyonlarının bozulmasına engel olur. Ayrıca hastanın tam tansiyon kontrolü sağlandıktan sonra ilaçlar bırakılabilir.

Hipertansiyon Sık Sorulan Sorular Hipertansiyon tedavisi ne kadar sürer? İlaçlar bağımlılık yapar mı?

Hipertansiyon tedavisi, hayat boyu devam eden bir süreçtir. Hipertansiyon nedeniyle organlarda hasar oluşmadıysa, kan basıncı çok yüksek değilse ilaçsız tedavi kullanılır. Aksi halde ise ilaçlı tedaviye başlanır. Bu ilaçlar tansiyonu kontrol altına almanın yanında diğer organları da korur. Bağımlılık ise yapmaz.

Yüksek tansiyona hangi besinler iyi gelir?

Hipertansiyon durumunda hastaların gün içerisinde meyve, sebze ve tahıl tüketmesi, tuz, doymuş ve trans yağ tüketmemesi istenir.

Hamur işi, sucuk, kurutulmuş et-salamura, pastırma, sosis, salam, jambon gibi işlenmiş ürünler ve sakatatlardan kaçınılmalı, kavun, karpuz, avokadı, incir, portakal, kuru üzüm, fasulye, kurutulmuş kayısı, patates, domates, soğan, sarımsak, potasyum ve magnezyum yönünden zengin besinler tüketilmelidir.

Tansiyon değeri kaç olmalı?

Normal tansiyon değerleri 12-8 mmHg, hipertansiyon ise 13-14 mmHg. üzeridir.

Yüksek tansiyon kalp yetmezliğine neden olabilir mi?

Evet, yüksek tansiyon kalp yetmezliğine neden olabilir. Kalp yetmezliği hastalığına yakalanmamak için ise tansiyon kontrollerinin düzenli olarak yapılması gerekir. Yüksek tansiyonunun önüne geçmek için ise kilo kontrolü sağlanmalı, tuz tüketimine dikkat edilmeli, alkol kullanılmamalı, doğru beslenilmelidir.

Hipertansiyon ilaçları cinsel aktiviteyi azaltır mı?

Bütün ilaçların yan etkisi vardır. Doktor hastaya en uygun ilacı verir. Yan etki görülmesi durumunda ilaç değiştirilebilir.

Tansiyon kaç olursa tehlikeli olur?

Tansiyon 12-22 ml. arası olursa tehlikeli olur. Tansiyon bu değerler arasındaysa şiddetli baş ağrısı, bulantı, kusma, görme ve bilinç bozukluğu gibi etkileri görülebilir. Ani tansiyon yüksekliğinde ise beyin kanaması ve felç görülebilir.

NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.

"
Hipertansiyon | Özel Bilgi Hastanesi Bilgi Sağlıktır

Hipertansiyon | Özel Bilgi Hastanesi Bilgi Sağlıktır

Hipertansiyon

Vücudumuzda dolaşan kanın basıncını temelde iki faktör belirler. Bunlar, kalbin pompaladığı kan hacmi ve atardamarlarda kan akımına karşı direnç miktarıdır. Kan basıncı kalp kası kasıldığında oluşan basınç ve kalp kası gevşediğinde oluşan basınç olmak üzere iki farklı değer olarak ölçülür. Büyük tansiyon (sistolik basınç) kalp kası kasıldığında ölçülen kan basıncıdır. Küçük tansiyon (diyasyolik basınç) ise kalp kası gevşediğinde ölçülen kan basıncıdır. Tansiyonu milimetre civa (mmHg) birimi ile ölçeriz. Büyük tansiyonun 120 mmHg ve küçük tansiyonun 80 mmHg altında olması normal olarak kabul edilir.

Yüksek kan basıncı (hipertansiyon) yaygın bir hastalık olup kalbin pompaladığı kan miktarının atardamar duvarında oluşturduğu basıncın sağlık problemine neden olacak kadar fazla olmasıdır. Kalp daha fazla kan pompalar veya atardamarlar daha dar ise kan basıncıda o oranda yükselir.

Hipertansiyonun belirtileri nelerdir?

Pek çok hipertansiyon hastasında kan basıncı ölçümü çok yüksek olsa bile hiçbir belirti görülmeyebilir. Az sayıda hastada ise baş ağrısı, nefes darlığı veya burun kanaması gibi belirtiler görülebilir.

Hipertansiyon neden ortaya çıkar?

Hipertansif hastaların büyük bir çoğunluğunda altta yatan bir hastalık yoktur. Ancak az bir kısım hastada altta yatan böbrek hastalıkları, hormonal bozukluklar, doğumsal damar bozuklukları ve ilaçlara ikincil olarak hipertansiyon gelişebilir.

Hipertansiyon için risk faktörleri nelerdir?

Özellikle 65 yaş üzerinde hem kadınlarda hem de erkeklerde hipertansiyon riski artmaktadır. Ailesinde hipertansiyon öyküsü olan insanlarda da hipertansiyon gelişme riski artar. Siyah ırkta hipertansiyon daha fazla görülmektedir. Obesite, sigara ve alkol kullanımı, sedanter yaşam, aşırı tuzlu ve potasyumdan zengin diyet, stres ve diyabet gibi kronik hastalıklar hipertansiyon için diğer önemli risk faktörleridir.

Hipertansiyon hangi komplikasyonlara neden olur?

Atardamarlarda basınç artışı hem damarlara hem de organlara zarar verir. Hipertansiyonun kontrol altına alınmamış olması ve uzun süredir var olması komplikasyon riskini artırır. Hipertansiyonun neden olabildiği ciddi komplikasyonlar,

① Kalp krizi

② İnme

③ Kalp yetmezliği

④ Böbrek hasarı

⑤ Gözde damar tıkanıklıkları

⑥ Metabolik sendrom

⑦ Demans

Hipertansiyonun tanı ve tedavisi nasıl yapılır?

Hipertansiyon tanısı zor değildir. Tansiyo aleti ile istirahat halindeher iki koldan ölçülen kan basıncı ile tanı konabilir. Büyük tansiyon değeri 120-129 mmHg arasında ve küçük tansiyon 80 mmHg altında ise kan basıncında yükseklik işaretidir. Büyük tansiyon değeri 130-139 mmHg arasında ve küçük tansiyon 80-89 mmHg arasında ise evre 1 hipertansiyon tanısı konur. Büyük tansiyon değeri 140 mmHg ve küçük tansiyon 90 mmHg üzerinde ise evre 2 hipertansiyondur. Büyük tansiyon değeri 180 mmHg ve küçük tansiyon 120 mmHg üzerinde ise hipertansiyon krizinden bahsedilir ve acil müdahale edilmesi gereken bir tıbbi durumdur.

Hipertansiyon teşhisi konulduktan sonra doktorunuz tıbbi durumunuzu ve hipertansiyon nedenini aydınlatmaya yönelik bazı testler isteyecektir. Bu testler, 24 saatlik tansiyon monitorizasyonu, kan ve idrar testleri, elektrokardiyografi ve ekokardiyografidir.

Hipertansiyon tedavisi ilk aşaması hayat tarzı değişikliğidir. Kilo verme, sağlıklı diyet, düzenli fiziksel egzersiz ve sigara ve alkolün kesilmesi bu hayat tarzın değişikliğinin asıl unsurlarıdır. Eğer hayat tarzı değişikliği hipertansiyonu kontrol altına almada başarısız kalırsa ilaç tedavisine başlanmalıdır. Hipertansiyon tedavisinde kullanılan çok farklı ilaçlar vardır. Hastanın yaşına ve diğer hastalık varlığına göre en uygun ilaç reçete edilir.

Hayat tarzı değişikliği ve uygun ilaç tedavisi ile hipertansiyonu kontrol altına almak mümkün. Hipertansiyon tedavisine destek olmak amacıyla alanında deneyimli hekimlerimiz her zama yanınızda.

Siz sağlıklı olun yeter.

"