Osteoporoz Nedir? Prof. Dr. Hasan Hilmi Muratlı
Osteoporoz Nedir?
Yaşla beraber herkesin kemik kütlesinde kayıp olur. Fakat herkeste osteoporoz gelişmez. Çeşitli faktörlere bağlı olarak iskelet ve kemik yapıları zarar görmektedir. Bu nedenle osteoporoz nedir hastalar tarafından sıklıkla merak edilir. Osteoporoz birim hacime düşen kemik kütlesinde azalma, kemik dokusunun mikro mimarisinin ve kemik kalitesinin bozulması sonucu kırılganlığının artması ile karakterize sistemik bir iskelet hastalığıdır.
Günümüzde her iki osteopenik durum olan osteoporoz ile osteomalazi sıklıkla karıştırılmaktadır. Osteoporozda kemik mineralizasyonu normal iken osteomalazide kemikte yetersiz mineralizasyon ile karakterize artmış, normal ya da daha çok azalmış kemik kütleyi ifade eder. Osteomalazideki looser kırıkları küçük, tam olmayan kortikal kırıklardır. Kemiğin uzun aksına diktir ve çoğunlukla bilateral simetriktir. Sık görüldüğü alanlar: Skapula medial sınırı, kotlar, iskiopubik ramus, femur boynu, femur lateral sınırları ve distal radius’tur.
Rutin laboratuvar tetkikleri, osteoporozda normaldir. Ancak osteomalazide anormal olabilir: Serum kalsiyum düzeyi serum fosfat düzeyi ile çarpıldığında kronik olarak 25 mg/dl’nin altındadır. Yüksek kemik spesifik ALP ve 24 saatlik idrarda şüphelenilir. Kalsiyum ekskresyonu 50mg’in altında ise osteomalaziden şüphelenilir. Tüm dünyada osteoporoz için Dünya Sağlık Örgütünün kemiğin görüntüleme yöntemlerinden DEXA’nın verilerini kullanarak hazırladığı rakamsal osteoporoz tanımı kullanılmaktadır.
Osteoporoz Nedir ve Nasıl Oluşur?
Kemik kütlesinin oluşmasında ve korunmasında en önemli faktörler genetik, hormonal durum, beslenme kemiğe mekanik yüklenme, yeterli güneş ışını ve yaşam şeklidir. Bu nedenle kemik erimesi belirtileri hastalar arasında değişiklik gösterir. İnsanlarda doruk kemik yoğunluğu 30-35 yaşına kadar oluşmaktadır. Daha sonraki yaşlarda özellikle kadınlarda post-menozal dönmelerden başlayarak yavaş yavaş kemik kaybı başlamaktadır. Kadınların yaşam boyu kemik kütlelerinin % 45, %50 sini erkeklerin ise % 20- %30’nu kaybettiği saptanmıştır. Osteoporoz için muhtelif sınıflamalar kullanılmaktadır, ancak en fazla kabul gören etiyolojik sınıflamadır.
Osteoporozun Etiyolojik Sınıflaması:
Ortopedik sağlıkları olumsuz yönde etkileyen hastalar, osteoporoz nedir ile beraber türlerini de sıkça sormaktadır. Yaşanan belirtilerin nedenini anlamak adına son derece açıklayıcıdır. Şu şekilde açıklanabilir:
1. Primer Osteoporoz
- Post-menopozal osteoporoz (tip !)
- Senil osteoporoz (tip II)
- Juvenil osteporoz
2. Sekonder Osteoporoz
- Immobilizasyon
- Kronik alkolizm
- Endokrin hastalıklar
- Gastrointestinal hastalıklar
- Hematolojik hastalıklar
Bu sınıflama içinde en büyük hasta grubunu ise post-menopozal (Tip I) ve senil osteoporotik (Tip II) hastalar oluşturmaktadır. Tip I osteoporoz 50-70 yaşlarında görülürken, Tip II osteoporoz 70 yaş üzerinde görülmektedir. Tip I kadınlarda ve trabeküler kemiklerde olurken, Tip II kadın ve erkeklerde eşit oranda ve daha çok trabeküler ile kortikal kemiklerde görülür. Tip I vertebra ve distal radius kırık fazla iken Tipll de femur boyun, proksimal femur, prok. tibia ve pelvis kırıkları sıktır. Ayrıca Tip Il’de PTH ve alkali fosfataz ve kan 1,25 (OH)2D3 artar. Osteoporoz kemik yapımı ile yıkımı (remodeling) arasındaki dengenin bozulması ve yıkımın artması sonucu gelişir. Osteoporoz gelişiminde risk faktörlerinin rolü büyüktür.
Kemik Erimesi Risk Faktörleri Nelerdir?
- Beyaz ırk ve Asya orijinli kadınlar
- Sarışın mavi gözlü, ince ciltli, minyon tipler.
- Ailede osteoporoz öyküsü
- Geç ve/veya düzensiz menstruasyon
- Erken menopoz
- Yetersiz Ca alımı, fazla fosfor alımı
- Vejeteryan diyet
- Süt intoleransi
- Aşırı alkol, kahve, tuz tüketimi
- Özellikle menopozdan sonra aşırı protein tüketimi
- Sigara
- Sedanter Yaşam veya Aşırı Egzersiz
- Nulliparite
- Osteoporoza Neden Olan İlaçların Kronik Kullanımı
Osteoporozda başlangıç sinsidir. Bulgu vermeyebilir. Genellikle sırt ağrısı şeklinde başlar. Ancak osteoporotik kırıklar oluşunca klinik bulgular belirginleşir. Osteoporozun en belirgin komplikasyonu, kırıklardır. Osteoporozda tanı yöntemlerine baktığımızda başta hikaye ve fizik muayene gelmektedir. Arkasından görüntüleme yöntemleri gelmektedir. Direkt grafide trabeküler yapılarda değişiklikler görülür. Kemik korteksleri incelir ve osteoporotik kemik kırıkları görülür.
Günümüzde kemik mineral yoğunluğu ölçümleri sık kullanılmaktadır. Dual Energy X-Ray Dansitometry (DEXA) en sık kullanılan tekniklerdir. Daha yeni bir teknik olup daha ucuzdur. Kullanımı daha kolay olup kısa zamanda sonuç verir. En önemlisi daha az X ışını kullanılmaktadır. Bunların dışında daha az olarak kemik sintigrafisi ve kemik biyopsisi uygulanabilir. Kemik biyopsisi osteoporoz şiddetini belirlemede ve osteomalazi ayrımında kullanılmaktadır. Laboratuvar yöntemleri genellikle primer ve sekonder osteoporozun ayırt edici tanısı için kullanılır.
Genellikle rutin laboratuvar testlerini yapmakta yarar vardır. Tedavilerin etkinliğinin takibinde ve kemik döngüsünün hızını saptamak için ise kanda ve idrarda kemik yıkım ve yapım göstergelerine bakılır. Ortopedi ve travmatoloji uzmanlığı çerçevesinde tedavi planı oluşturulur. Sizler de osteoporoz nedir ve belirtileri hakkında bilgi edinmek için bize ulaşabilirsiniz.
"