Epilepsi Nedir? Epilepsi Belirtileri Nelerdir? Epilepsi Tedavisi

Epilepsi Nedir? Epilepsi Belirtileri Nelerdir? Epilepsi Tedavisi

Epilepsi Nedir? Epilepsi Belirtileri Nelerdir? Epilepsi Tedavisi

Halk arasında sara hastalığı olarak da bilinen epilepsi, beynin bir bölgesinde bulunan hücrelerin anormal elektrik sinyali yollamasıyla kendini gösterir. Doğum esnasında veya daha sonra herhangi bir sebeple beyin hasarı yaşayan kişilerde gelişen epilepsi hastalığı, ülkemizin yaklaşık %1’ini etkileyen kronik (uzun süreli) bir hastalıktır. Bu hastalık, epilepsi nöbetleri ile ortaya çıkar. Ani şekilde kendini gösteren epilepsi nöbetleri, beynin tamamına veya belli bir bölümüne yayılır. Nöbet tipleri ise beynin hangi bölgesinde başladığına bağlı olarak değişkenlik gösterir. Bazı epilepsi nöbetlerinde bilinç kaybı ve kontrolsüz vücut hareketleri görülebilirken, bazısı silik belirtilerle hissedilir.

Dünya genelinde yaklaşık 65 milyon insanı pençesi altına alan epilepsi, beyinde bulunan nöronlarda ani ve kontrolsüz deşarjlara sebep olur. Buna bağlı olarak hastada istem dışı kasılmalar, duyusal değişiklikler ve bilinç değişiklikleri görülür. Hastalığın kesin tedavisini sağlayan epilepsi ilaçları ne yazık ki şu anda mevcut değildir. Ancak nöbet geçirmeyi önleyici stratejiler ve çeşitli ilaçlar yardımıyla bu hastalığın kontrol altında tutulması mümkündür.

Epilepsi Neden Olur?

Epilepsi nöbetlerinin gelişimi, pek çok farklı mekanizmaya bağlı olabilir. Örneğin epilepsi nöbetlerinin altında yatan nörobiyolojik temel, sinirlerin dinlenme ve uyarılma durumları arasındaki dengesizlikten kaynaklanıyor olabilir. Lakin epilepsi vakalarının hiçbirinde hastalığın altında yatan neden tam olarak tespit edilememektedir. Hastalığın altında yatan birçok neden olabilir. Bu nedenlerden bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz:

Sıkıntılı doğum öyküsü, Doğum travmaları, Özellikle de ileri yaş grubundaki bireylerin beyin damarlarında görülen vasküler anormallikler, Yüksek ateşli hastalıklar, Geçirilen kazalara bağlı olarak gelişen kafa travmaları, Kan şekerinin aşırı düşmesi, Kafa içi tümörleri, Beyin iltihapları.

Kontrol altına alınmadığı takdirde ciddi sıkıntılara yol açabilen epilepsi hastalığı en çok 3 yaşına kadar ve 65 yaş üstü dönemde sık görülmekle birlikte, bebeklik döneminden ileri yaşlara kadar herhangi bir dönemde baş gösterebilir.

Epilepsi Belirtileri Nelerdir?

Epilepsi hastalığı beyinde meydana gelen bir işlev bozukluğu olduğu için, beynin etkilenen bölgesinin fonksiyonuna bağlı olarak epilepsi belirtileri de değişkenlik gösterebilir. Hastalığın bazı belirtilerini şu şekilde sıralayabiliriz:

Vücutta meydana gelen ani kasılmalar Şuur kaybı Çok seri bir biçimde baş sallama hareketi Kol ve bacaklarda bir türlü kontrol edilemeyen sallantılar Hızlı bir şekilde göz kırpmak Sabit bir noktaya bakmak Kısa bir süre seslere ya da konuşmalara tepki verememek Korku, anksiyete veya dejavu vb. psikolojik belirtiler Nöbet Öncesi Belirtiler

Şayet nöbet beynin küçük bir bölgesinden başlıyorsa, nöbet başlangıcında bazı semptomlar kendini gösterebilir. Bu duruma ‘’aura’’ adı verilir. Beynin hangi alanının anormal elektriksel aktiviteyle ilgili olduğunu gösteren bu belirtileri ise şu şekilde sıralayabiliriz:

Uyuşma Nahoş kokular alma Görme veya duyma değişikliği Ani korku hissi Mide bulantısı veya midede baskı hissi Epilepsi Nöbeti Çeşitleri

Epilepsi çeşitlerini şu şekilde sıralayabilir ve açıklayabiliriz:

Fokal Nöbet: Epilepsinin bu çeşidi, vücudun sadece bir kısmında gerçekleşir. Fokal nöbet söz konusu olduğunda, bilinç açık yahut kapalı olabilir.

Absans Nöbet: Bu epilepsi çeşidinde, kısa süreli göz dalmaları meydana gelmekle beraber, yine kısa süreli bilinç kaybı da görülür.

Jeneralize Nöbet: Bu nöbet söz konusu olduğunda vücudun tamamında kasılma, idrar kaçırma ve ağızda köpürme yaşanır.

Tonik Nöbet: Vücudun etkilenen bölgesinde sürekli ve şiddetli bir kasılmayla baş gösterir.

Psişik Nöbet: Bireyde ani korku, öfke veya neşe gibi hislerle kendini gösterir. Görsel veya işitsel halüsinasyonlar görülmesi de olasıdır.

Somatoduyusal Nöbet: Vücudun bir bölümünde uyuşma veya karıncalanma meydana gelir.

Epilepsi Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Epilepsi hastalarının birçoğu antiepileptik adı verilen epilepsi ilaçları sayesinde tedavi edilebilir. Bu ilaçlarla aniden ortaya çıkan nöbetlerin önüne geçilmeye çalışılır. Bundan dolayı, bahsi geçen ilaçların düzenli bir şekilde kullanımı son derece önemlidir. Her ne kadar hastaların büyük bir bölümünde etkili olsa da, ilaç tedavisinin beklenen verimi sağlamadığı bazı vakalar da mevcuttur. Bu vakalarda, epilepsiye yol açan ve hastalığın altında yatan nedene bağlı olarak, cerrahi tedaviler söz konusu olabilir. Epilepsi tedavisi için cerrahi yöntemlere bakacak olursak, iki tür yöntem öne çıkmaktadır. Bunlardan ilki rezektif cerrahidir. Bu yöntem, epileptik odağın kaldırılması olarak tanımlanabilir. İkincisi yöntem ise nöbet yayılım yollarının kesilmesine ve bu sayede nöbetlerin yayılmasını, sıklığını ve şiddetini azaltmaya yönelik cerrahi yöntemdir.

Bazı hastalara ise ‘’vagus sinir stimülatörü’’ adı verilen tedavi yöntemi uygulanabilmektedir. Bu yöntemde göğüs altına pil yerleştirilir. Bu pil, vagus sinirini belirli aralıklarla uyarır ve böylece nöbetlerde azalma sağlanabilir. Bu tedavi yöntemi, vakalarda belirgin bir biçimde düzelme elde edilebilmektedir. Ne yazık ki kontrolsüz bir şekilde aniden ortaya çıkan nöbetler, bireyin hayatını son derece olumsuz etkileyebilir. Hatta bu durum, bunalıma ya da depresyona da sebebiyet verebilir. Bu süreçte moralinizi yüksek tutmak ve stresten uzak olmak oldukça önemlidir. Özellikle bu hastalıktan muzdarip bireylerin yaşam tarzında yapacakları değişiklikler de tedavi sürecine olumlu yansıyabilmektedir. Bu doğrultuda yapılması gereken yaşam tarzı değişikliklerini de kısa şu şekilde özetleyebiliriz:

Aşırı alkol tüketiminden kaçının. İlaçlarınızı doğru ve doktorunuzun söylediği şekilde alın. Nikotin kullanımından uzak durun, sigarayı bırakın. Uykunuzu yeterli düzeyde alın. Zira uyku eksikliği ve yetersiz uyku nöbeti tetikleyebilir. Egzersiz yapın. Egzersiz yapmak, fiziksel açıdan çok daha sağlıklı kalmanıza ve depresyonun azalmasına katkı sağlayabilir. Epilepsi Hakkında Sıkça Sorulan Sorular Epilepsi Krizini Ne Tetikler?

Her yaş grubunda görülen hastalıklardan biri olan epilepsi, enfeksiyon, aşırı alkol tüketimi, yüksek ateş, uykusuzluk, yoğun baskı stres gibi günlük hayatta sık sık karşı karşıya kaldığımız durumlar epilepsi nöbetini tetikleyen nedenler arasındadır.

Epilepsi Nöbeti Sırasında Ne Olur?

Epilepsi nöbeti, kendini epileptik nöbetlerle gösteren bir krizdir. Epileptik nöbetler sırasında epilepsi hastalarının davranışları genellikle kendini belli eder. Hatta hastada geçici bilinç kaybı ya da farklı semptomlar meydana gelir. Ayrıca tek bir nöbet geçiren bireyin sara hastası olduğu çıkarımını yapmak doğru değildir. Bu hastalık uzun süreli bir rahatsızlıktır, yani kroniktir.

Epilepsi Hastalığı Öldürür mü?

Yaşanan korkudan ötürü, bu hastalıktan muzdarip bireylerin akıllarında ‘’epilepsi hastalığı ölümcül müdür?’’ veya ‘’Epilepsi hastaları ne kadar yaşar?’’ gibi soru işaretleri oluşmaktadır. Kriz sırasında doğru ve zamanında müdahale edildiği takdirde, hayati sorunlarla karşılaşmak pek olası değildir. Ayrıca epileptik hastaların evlenmesinde ve çocuk sahibi olmasında da bir sakınca yoktur.

Epilepsi Ömür Boyu Sürer mi?

Epilepsiyi araştıran bireylerin akıllarında oluşan bir diğer konu da ‘’epilepsi kalıcı mı?’’ sorusudur. Özellikle de epilepsi hastalarının yorumları dikkate alındığında, bu soruyu endişe içinde soran birçok kişi mevcuttur. Epilepsi krizleri, doğru zamanlama ve doğru tedaviyle kontrol altına alınabilir. Epilepsi ilaçları düzenli bir şekilde kullanıldığı takdirde, bu hastalık ömür boyu sürmez.

Epilepsi Başlangıcı Nasıl Olur?

Nöbetlerin başlangıcı, ilk olarak çok kısa süre de olsa dalma ve boş boş bakma, 1-2 saniye süren kasılmalar, kol ya da bacaklardaki basit sıçramalar ile kendini gösterebilir. Bilinç kaybı, dişlerde kilitlenme, bayılma, ağızda köpürme, idrar kaçırma ve kasılma gibi ciddi belirtiler ise sara başlangıcında değil, büyük nöbetlerde görülmektedir.

Epilepsi Nöbeti Sırasında Ne Yapılmalıdır?

En çok dikkat edilmesi gereken hususlardan biri, epilepsi nöbeti geçiren hastaların düşerken bir yerlere çarpmalarını önlemektir. Böylece olası yaralanmaların önüne geçmiş olursunuz. Akabinde hasta yan yatırılmalı, hatta kafasını yere vurmaması için başının altına yumuşak bir yastık koyulmalıdır. Nöbet geçiren hastanın yakası sıkıysa gevşetilmeli, böylece daha rahat bir şekilde hava alması sağlanmalıdır. Son olarak, su içirmek hastanın ağzına parmak veya sert bir nesne sokmak ve hastanın yüzünü ıslatmak gibi eylemlerden de uzak durulmalıdır.

Uykuda Epilepsi Nöbeti Nasıl Olur?

Bilhassa frontal lob nöbetleri uyku esnasında gelişmektedir. Uykuyla ilişkili epilepsi nöbetleri, uykuda konuşma, uyurgezerlik ve inleme diğer uyku bozuklukları ile karıştırılabilmektedir. Ne yazık ki bu durum, epilepsi tanı ve tedavisinin gecikmesine sebebiyet verir. Uykuda epilepsinin erkenden fark edilmesi ve diğer uyku bozukluklarından ayırt edilmesi bir hayli önemlidir. Bu doğrultuda, epilepsi tedavisine mümkün olduğunca erken başlanmalıdır. Zira tedavi ne kadar erken başlarsa, hastalığı atlatma ve iyileşme olasılığı da o kadar yüksek olur.

Epilepsi Nöbeti Beyinde Hasar Bırakır mı?

Nöbetlere bağlı olarak hayati tehlike ya da beyin hasarı çok nadir oranda görülmektedir. Fakat nöbet çok uzun sürerse veya hasta çok kısa süre içerisinde birden fazla nöbet geçirirse, hayati risk ciddi derecede artmaktadır. Ölüm yahut beyin hasarı, nöbet esnasında uzun bir süre boyunca nefes alınamaması sonucu ortaya çıkan oksijen eksikliğinden dolayı da ortaya çıkabilir.

Yalancı Sara Nöbetini Nasıl Ayırt Edebilirsiniz?

Epilepsi nöbeti, diğer adıyla sara nöbeti, vücudun kontrol dışı bir şekilde sarsılmaya başlamasına neden olur. Bu nöbetler esnasında bilinç kaybı yaşanması da muhtemeldir. Ayrıca bu nöbetler, sara nöbeti ve yalancı sara nöbeti olmak üzere iki gruba ayrılır. Yalancı sara nöbetlerinin ortaya çıkış sebebi çoğunlukla psikolojik nedenler olmaktadır. Psikolojik epilepsi olarak da bilinen bu rahatsızlık, asıl hastalığın aksine, merkezi sinir sistemindeki elektriksel iletişim ile ilintili değildir.

Yalancı Epilepsi Nedenleri Nelerdir?

Yalancı sara nöbeti, genel olarak psikolojik rahatsızlıkların fiziksel bir dışa vurumu olarak bilinir. Aynı zamanda yalancı epilepsi olarak nitelendirilen bu durum, birçok sebebe bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bu nedenlerden en yaygın olanları ise şu şekilde sıralayabiliriz:

Fiziksel veya cinsel istismara uğramak, Aile içi çatışmalar, Panik atak, Öfke kontrolü problemleri, OKB hastalığı (Obsesif kompulsif bozukluk), Dikkat dağınıklığı, Travma sonrası stres bozukluğu, Madde kullanımı, Aşırı alkol tüketimi, Hiperaktivite, Dissosiyatif bozukluklar. Yalancı Epilepsi Belirtileri Nelerdir?

Yalancı epilepsi belirtileri, epilepsi belirtilerine ciddi şekilde benzemektedir. Bu sebeple iki hastalık birbirine karıştırılabilir ve bu durum yanlış tanı konulmasına sebebiyet verebilir. Nöbet geçiren hastalarda ani kasılmalar ya da sertleşme, dikkat kaybı, odaklanmakta güçlük, kollarda ve bacaklarda bir türlü kontrol altına alamayan sallantılar, sabit bir noktaya dalmak ve boş bakmak gibi belirtiler gözlemlenebilir.

Bizimle İletişime Geçin Bölüm Hekimlerimiz

Prof. Dr. Çağdaş ERDOĞAN

Uzm. Dr. Mustafa Faik BAKAN İlgili İçerikler

Hamilelikte Bel Boyun Ağrısı

Penisilin Alerjisi Nedir? Neden Olur?

Kalça Protezi Nedir?

Minimal İnvaziv (Küçük Kesi) İle Kalp Ameliyatı

Hidrosefali Nedir? Tedavi Edilebilir Mi?

Mikrosefali Nedir?

Geçmeyen Öksürük Nedir? Nedenleri Nelerdir?

Bel ve Boyun Fıtığı için Ozon Tedavisi

Çocuklarda Öksürüğe Ne İyi Gelir?

Aort Anevrizması Nedir?

Çocuklarda İshal ve Tedavisi

Kelebek Hastalığı (Lupus) Nedir?

Beyin Anevrizması Nedir? Beyin Anevrizması Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Pirola Varyantı Nedir?

Beyin Anjiyosu (BeyinAnjiyografi) Nedir? Beyin Anjiyosu Nasıl Yapılır?

Sıcak Havalar Astımı Nasıl Etkiler?

Hipertermi (Sıcak Çarpması) Nedir?

Erken Doğum (Prematüre) Nedir?

El Titremesi Nedir?

El Bileğinden Anjiyo (Radial Anjiyo) Nedir?

Kalp Romatizması (Kardiyak Romatizma) Nedir?

Menopoz Döneminde Kalp Krizi Riski

Nasır Nedir? Nasır Tedavisi Nasıl Olur?

Histerektomi nedir? Neden yapılır ?

Nadir Hastalık Nedir ?

Uyuz Hastalığı Nedir? Uyuz Belirtileri ve Tedavisi

Mide Yanması Neden Olur, Nasıl Geçer?

Mide Bulantısı Neden Olur, Nasıl Geçer?

Maymun Çiçeği Virüsü Nedir?

Gastrointestinal Enfeksiyon ( Gastroenterit ) Nedir ?

Yağsız Vücut Kitlesi (FFMI) Hesaplama

İdeal Kilo Hesaplama

Vücut Yağ Oranı Hesaplama

Bazal Metabolizma Hızı Hesaplama

Vücut Kitle İndeksi Hesaplama - Boy Kilo Endeksi

Peter Pan Sendromu Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Hipokondriyazis (Hastalık Hastalığı) Nedir?

Diyabet (Şeker Hastalığı) Nedir?

Kemik İliği Kanseri Nedir? Belirti ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Kalça Ağrısı Neden Olur? Kalça Ağrısı Nasıl Geçer?

Bebeklerde Burun Tıkanıklığına Ne İyi Gelir?

Bamya Tohumu Faydaları Nelerdir? Hangi Hastalıklara İyi Gelir?

Mutluluk Çubuğu (Penis Protezi) Nedir?

Palyatif Bakım Nedir, Nasıl Alınır, Şartları Nelerdir?

Annelik Estetiği (Mommy Makeover) Nedir?

Kolera Nedir? Nasıl Bulaşır?

Tip 1 ve Tip 2 Diyabet Hakkında Her Şey

Serotonin (Mutluluk Hormonu) Nedir? Ne İşe Yarar?

Kalp Sağlığı ve Beslenme

Kahvenin Faydaları ve Zararları Nelerdir?

Göz Yorgunluğu Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Kabak Çekirdeğinin Faydaları Nelerdir?

İdrar Kaçırma (Üriner İnkontinans) Nedir?

Huzursuz (İrritabl) Bağırsak Sendromu Nedir?

Potasyum Nedir? Potasyum Yüksekliği ve Düşüklüğü

Bağışıklık Güçlendirici Besinler ve Takviyeler

Gebelik ve Doğum Öncesi Bakım

Doğum Öncesi ve Sonrası Beslenme

Çölyak Hastalığı Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Uçuk Nedir? Neden Çıkar ve Nasıl Geçer?

Böbrek Yetmezliği Nedir, Belirtileri Nelerdir?

Menopoz Nedir? Menopoz Belirtileri Nelerdir?

Burun Estetiği (Rinoplasti) Nedir?

Pankreas Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Sinüzit Nedir? Sinüzit Belirtileri Nelerdir?

Hamilelik (Gebelik) Belirtileri Nelerdir?

Kalp Yetmezliği Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Akılcı İlaç Nedir ?

B12 Vitamini Nedir? B12 Vitamini Eksikliği Belirtileri Nelerdir?

Keten Tohumunun Faydaları Nelerdir?

Ailevi Akdeniz Ateşi Hastalığı (FMF) Nedir?

Papatya Çayının Faydaları Nelerdir?

Kantaron Yağı Faydaları Nelerdir? Nasıl Kullanılır?

Kekik Çayı Nasıl Yapılır, Faydaları Nelerdir?

Histeroskopi Ameliyatı

Bypass Nedir? Bypass Ameliyatı

Varis Nedir?

Laparoskopi Nedir? Laparoskopi Neden Yapılır?

Andropoz Nedir? Andropoz Belirtileri Nelerdir?

Balgam Nedir? Balgam Nasıl Atılır?

Aft Nedir ve Nasıl Geçer?

AIDS (HIV) Nedir? HIV Belirtileri ve Tedavisi

Vajinal Akıntı Neden Olur? Vajinal Akıntı Nasıl Geçer?

Mide Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Güneş Yanığına Ne İyi Gelir? Güneş Yanıkları Nasıl Geçer?

Down Sendromu Belirtileri, Tanı ve Tedavi Yöntemleri

Astigmat Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Diş Ağrısına Ne İyi Gelir? Diş Ağrısı Nasıl Geçer?

Zatürre (Pnömoni) Nedir? Zatürre Belirtileri Nelerdir?

Vajinismus Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Tüberküloz (Verem Hastalığı) Nedir?

Skolyoz (Omurga Eğriliği) Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Konjoktivit Nedir? Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Obsesif Kompülsif Bozukluk (OKB) Nedir?

MS Hastalığı (Multipl Skleroz) Nedir?

Cilt (Deri) Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Öksürüğe Ne İyi Gelir? Öksürük Nasıl Geçer?

Boğaz Ağrısı Neden Olur? Boğaz Ağrısı Nasıl Geçer?

Mide Ağrısına Ne İyi Gelir? Mide Ağrısı Nasıl Geçer?

Guatr Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Lösemi Nedir? Lösemi Belirtileri ve Tedavisi

Spina Bifida Nedir? Bebeklerde Spina Bifida

Lenf Kanseri (Lenfoma) Nedir?

Gut Hastalığı Nedir? Gut Hastalığına Ne İyi Gelir?

Demir Eksikliği Belirtileri Nelerdir? Demir Eksikliğine Ne İyi Gelir?

Sınav Kaygısı Nedir? Sınav Kaygısı ile Başa Çıkmanın Yolları

Yeşil Çayın Faydaları Nelerdir? Yeşil Çay Ödem Atar Mı?

Afazi Nedir? Afazi Tipleri ve Tedavisi

Bebeğin Gazı Nasıl Çıkarılır?

Çocuklarda İdrar Kaçırma ve İşeme Problemleri

Bebeklerde Kusma Neden Olur? Bebek Kusmasına Ne İyi Gelir?

Çocuklarda Alerjik Hastalıklar

Kalp Hastaları Oruç Tutabilir Mi?

Ramazan Ayında Beslenme

HPV Nedir? Belirtileri Nelerdir? HPV Aşısı Nedir?

Diz Kireçlenmesi ve Dizde Kireçlenme Belirtileri

Akciğer Kanseri Nedir? Akciğer Kanseri Belirtileri

Ağrılı Cinsel İlişki (Disparoni) Nedir? Nedenleri ve Tedavisi

Hepatit B Nedir? Belirtileri Nelerdir? Hepatit B Nasıl Bulaşır?

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Nelerdir? Belirtileri ve Tedavileri

Gebelik Hesaplama

Karaciğer Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Hepatit C Nedir? Nasıl Bulaşır? Belirtileri Nelerdir?

Endoskopik Boyun Fıtığı Ameliyatı Nedir?

Cevizin Faydaları Nelerdir? Hindistan Cevizi Yağı Faydaları

Kefir Nedir? Kefirin Faydaları Nelerdir?

Bağırsak İltihabı (Kolit) Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Baker Kist (Diz Arkası Ağrısı) Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Ağız Kuruluğu (Kserostomi) Nedir? Ağız Kuruluğu Neden Olur?

Omega 3 Nedir? Omega 3’ün Faydaları Nelerdir?

Yüz Estetiğinde Altın Oran Nedir? Nasıl Hesaplanır?

Beyin Damar Tıkanıklığı Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Muzun Faydaları Nelerdir? Muz Kabuğu Faydaları Nelerdir?

Klostrofobi (Kapalı Alan Korkusu) Nedir? Klostrofobi Belirtileri

Romatoid Artrit (İltihaplı Romatizma) Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Yumurtalık (Over) Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Menenjit Nedir? Belirtileri Nelerdir? Menenjit Aşısı

Siroz Nedir, Siroz Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Çocuklarda Dijital Bağımlılık Nasıl Oluşur ?

Sepsis (Kan Zehirlenmesi) Nedir? Sepsis Belirtileri ve Tedavisi

Sağlık Raporu Nedir ? Sağlık Raporu Neden Alınır ?

SMA Hastalığı Nedir? Neden Olur? Belirtileri ve Tedavisi

Meyve Suyu Çocuklar İçin Zararlı Mıdır?

Hamilelik Reflüsü Nedir? Hamilelik Reflüsü Belirtileri Nelerdir?

Çocuklarda Ateş Neden Olur? Evde Ateş Nasıl Düşürülür?

Kronik Yorgunluk Sendromu Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Hipertansiyon Nedir? Yüksek Tansiyon Belirtileri Nelerdir?

Anemi (Kansızlık) Nedir? Kansızlık Belirtileri Nelerdir?

Kulak Çınlaması (Tinnitus) Neden Olur? Nasıl Geçer?

Gebelikte Şeker Yüklemesi Nedir? Ne Zaman ve Nasıl Yapılır?

Gebelikte Ayrıntılı Ultrason Şart Mı? Kaçıncı Haftada Yapılır?

Burun Akıntısı Nasıl Geçer? Burun Akıntısı Covid Belirtisi Mi?

Omicron Varyantı Nedir? Omicron Belirtileri Nelerdir?

İnfluenza (Grip) Nedir? İnfluenza Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Gastrit Nedir? Gastrit Belirtileri Nelerdir?

Kolon ve Rektum Kanseri Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Panik Atak Nedir? Panik Atak Belirtileri Nelerdir?

Larenjit (Gırtlak İltihabı) Nedir? Larenjit Belirtileri ve Tedavisi

Gül Hastalığı (Rozasea) Nedir? Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Kurdeşen (Ürtiker) Nedir? Neden Olur? Kurdeşene Ne İyi Gelir?

Perinatoloji ve Yüksek Riskli Gebelikler

Soğuk Algınlığı Belirtileri Nelerdir? Soğuk Algınlığına Ne İyi Gelir?

Behçet Hastalığı Nedir? Behçet Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Gebelikte Tarama Testleri Nelerdir? Ne Zaman Yapılır?

Geniz Akıntısı Nedir? Neden Olur? Nasıl Geçer?

Lazer Epilasyon Nedir? Nasıl Yapılır? Hangi Bölgelere Yapılır?

Hıçkırık Neden Olur? Hıçkırık Nasıl Geçer?

Çocuklarda İşitme Kaybı Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Halluks Valgus Nedir? Halluks Valgus Ameliyatı

Halluks Rigidus (Sert Ayak Başparmağı) Nedir?

Entübe Nedir? Entübasyon Nasıl Yapılır?

Propolis Nedir? Nasıl Kullanılır? Propolis Faydaları Nelerdir?

Myastenia Gravis Nedir? Myastenia Gravis Belirtileri ve Tedavisi

Nöropatik Ağrı Nedir? Belirtileri Nelerdir? Nöropatik Ağrı Tedavisi

Chia Tohumu Nedir? Chia Tohumu Faydaları Nelerdir?

Saç Dökülmesi Neden Olur? Saç Dökülmesi Nasıl Önlenir?

Ataksi Nedir? Ataksi Belirtileri, Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri

Nefes Darlığı Neden Olur? Nefes Darlığına Ne İyi Gelir?

Kalp Pili Nedir? Kalp Pili Nasıl Takılır?

Endometriozis (Çikolata Kisti) Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Gıdı Estetiği Nedir? Nasıl Yapılır? Ameliyatsız Gıdı Estetiği

Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri Nedir? Belirtileri, Tedavi Yöntemleri

PCR Testi Nedir? Nasıl Yapılır? PCR Sonucu Ne Zaman Çıkar?

Bruksizm (Diş Sıkma) Nedir? Bruksizm Belirtileri ve Tedavisi

Beyin Ölümü Nedir? Beyin Ölümü Hangi Durumlarda Görülür?

Organ Bağışı Nedir? Organ Bağışı Nasıl Yapılır?

Bel Soğukluğu (Gonore) Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Ödem Nedir? Neden Olur? Ödem Nasıl Atılır?

Velashape Nedir? Velashape ile Bölgesel Zayıflama

Narsistik Kişilik Bozukluğu Nedir? Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Parkinson Nedir? Neden Olur? Parkinson Belirtileri ve Tedavisi

Delta Virüsü Belirtileri Nelerdir? Delta Plus Varyantı Nedir?

Yeme Bozukluğu Nedir? Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Folik Asit Nedir? Folik Asit Ne İşe Yarar? Folik Asit Eksikliği

Egzama Nedir? Egzama Neden Olur? Egzama Tedavisi

Doğum Lekesi Nedir? Neden Olur? Doğum Lekesi Nasıl Geçer?

İshal Neden Olur? İshale Ne İyi Gelir? İshal Nasıl Geçer?

Kıl Dönmesi Nedir? Belirtileri Nelerdir? Kıl Dönmesi Ameliyatı

İnme (Felç) Nedir? İnme Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Genital Siğil Nedir? Belirtileri Nelerdir? Genital Siğil Tedavisi

Perianal Fistül ve Anal Apse Nedir? Belirtileri, Tedavi Yöntemleri

İşitme Kaybı Nedir? İşitme Kaybı Dereceleri ve Tedavisi

Kabakulak Nedir? Kabakulak Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Ferritin Nedir? Ferritin Düşüklüğü ve Ferritin Yüksekliği

Ayak Mantarı Nedir? Nasıl Geçer? Ayak Mantarına Ne İyi Gelir?

Polikistik Over Nedir? Polikistik Over Belirtileri ve Tedavisi

Mide Kanaması Nedir? Mide Kanaması Belirtileri Nelerdir?

İdrar Yolu Enfeksiyonu Nedir? İdrar Yolu Enfeksiyonu Belirtileri

Lipödem Nedir? Belirtileri Nelerdir? Lipödem Tedavisi

Kol Germe Estetiği (Brakioplasti) Nedir? Kol Germe Ameliyatı

Meme Estetiği (Meme Büyütme, Meme Küçültme ve Dikleştirme)

Doğum Kontrol Hapı Nedir? Ne İşe Yarar? Nasıl Kullanılır?

Adet Gecikmesi Nedir? Adet Gecikmesi Neden Olur?

Sünnet Nedir? Sünnet Neden ve Nasıl Yapılır?

Sezaryen Doğum Nedir? Normal Doğum ve Sezeryan Doğum

Böbrek Nedir? İşlevi Nedir? Böbrek Sağlığını Korumanın Yolları

Spiral Nedir? Spiral Ne Zaman ve Nasıl Takılır?

Covid-19 Kalp Hastalarını Nasıl Etkiler?

Anne Sütü ve Emzirmenin Faydaları

Mide Balonu Nedir? Mide Balonu ile Ne Kadar Zayıflanır?

Sinir Sıkışması Nedir? Sinir Sıkışması Belirtileri Nelerdir?

Sedef Hastalığı Nedir? Sedef Hastalığı Belirtileri ve Tedavisi

Pap Smear Testi Nedir? Nasıl Yapılır?

Miyom Nedir? Miyom Belirtileri Nelerdir? Miyom Ameliyatı

Aşırı Terleme (Hiperhidroz) Nedir? Aşırı Terleme Neden Olur?

Tükenmişlik Sendromu Nedir? Evreleri, Belirtileri ve Tedavisi

Haşimato Hastalığı Nedir? Haşimato Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Göz Kapağı Estetiği Nedir? Göz Kapağı Estetiği Ameliyatı

Kepçe Kulak Nedir? Kepçe Kulak Ameliyatı

Zona Nedir? Zona Belirtileri Nelerdir? Zona Neden Olur?

Kabızlık Nedir? Kabızlığa Ne İyi Gelir? Kabızlık Nasıl Geçer?

Huzursuz Bacak Sendromu Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Gıda Zehirlenmesi Nedir? Gıda Zehirlenmesi Belirtileri Nelerdir?

Endoskopi Nedir? Endoskopi Nasıl Yapılır? Endoskopi Sonrası

Akdeniz Anemisi Nedir? Akdeniz Anemisi Belirtileri ve Tedavisi

Kolonoskopi Nedir? Kolonoskopi Nasıl Yapılır?

Baş Ağrısı Neden Olur? Baş Ağrısı Nasıl Geçer?

Bipolar Bozukluk Nedir? Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Hemoroid (Basur) Nedir? Lazerle Hemoroid Tedavisi

Migren Nedir? Migren Belirtileri Nelerdir? Migrene Ne İyi Gelir?

Kesi Yeri Fıtığı Nedir? Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Göbek Fıtığı Nedir? Belirtileri Nelerdir? Göbek Fıtığı Ameliyatı

Mide Fıtığı Nedir? Mide Fıtığı Belirtileri ve Tedavisi

Alerji Testleri Nelerdir? Alerji Testleri Ne İşe Yarar?

D Vitamini Eksikliği: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Ses Teli Bozuklukları Nelerdir? Nodül ve Polipler

Kulak Hastalıkları Nelerdir? Nedenleri ve Belirtileri

Sırt Ağrısı Neden Olur? Sırt Ağrısı Nasıl Geçer?

Bel Kayması Nedir? Bel Kayması Belirtileri ve Tedavisi

Burun Tıkanıklığı Neden Olur? Burun Tıkanıklığına Ne İyi Gelir?

Omurilik Tümörü Belirtileri Nelerdir? Omurilik Tümörü Ameliyatı

Kemik Kanseri (Tümörü) Nedir? Kemik Kanseri Belirtileri

Faranjit Nedir? Faranjit Belirtileri ve Tedavisi

Koronavirüs (COVID-19) Belirtileri Nelerdir? Çocuklarda COVID-19

Kas ve İskelet Sistemi Hastalıkları

İnsülin Direnci Nedir? İnsülin Direnci Belirtileri ve Tedavisi

Alzheimer Nedir? Alzheimer Belirtileri ve Tedavisi

Kalp Hastaları Nasıl Beslenmelidir? Kalp Ame
Epilepsi nedir? Epilepsi belirtileri, nedenleri ve tedavisi - Sağlık Haberleri

Epilepsi nedir? Epilepsi belirtileri, nedenleri ve tedavisi - Sağlık Haberleri

Epilepsi nedir? Epilepsi belirtileri, nedenleri ve tedavisi

Halk arasında sara olarak da bilinen epilepside belirtiler nelerdir, teşhis nasıl konur, tedavi süreci nasıl ilerler? Çocuk Nörolojisi Uzmanı Doç. Dr. Ebru Kolsal, epilepsiyle ilgili bilinmesi gerekenleri anlatıyor. İşte epilepsi tedavisi ve belirtileri ile ilgili tüm detaylar.

11.10.2019 15:21Son Güncelleme: 12.10.2019 16:58

A A Haber devam ediyor Haberin devamı Haber devam ediyor Haberin devamı

Epilepsi hastalığı tedavi yöntemleri tanı konulmasının ardından hastalığa maruz kalan kişilerde uygulanıyor. Peki, halk arasında sara hastalığı olarak da bilinen epilepsi tam olarak nedir?

EPİLEPSİ NEDİR?

Epilepsi, beyin hücrelerinin fazladan boşalımı sonucu ortaya çıkan tekrarlayan nöbetler ve bazen kişilik değişikliği bilişsel fonksiyonlarda gerileme ile ortaya çıkan bir hastalık grubudur.

Halk arasında her ne kadar korkuyla yaklaşılan ya da yakınlardan saklanan bir hastalık olsa da aslında birçok tipi rahatlıkla kontrol ve tedavi edilebilir.

EPİLEPSİ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Epilepsi birçok farklı şekilde ortaya çıkabilir. Yenidoğan bebeklerde bazen sadece bir ağız şapırdatma veya gözleri bir noktaya dikme gibi hareketler nöbet olabileceği gibi, sıçramalar, kollarda ve bacaklarda titreme ve atma hareketleri de nöbet olabilir. Daha büyük çocuklarda dalma nöbetlerine daha sık rastlanırken, bazen çeşitli korku atakları, zaman zaman da görsel bulgularda epileptik nöbet şeklinde karşımıza çıkar. Çeşitli konuşma ve iletişim bozuklukları, dikkat eksikliği ve hiperaktivite sendromlarında da epilepsinin eşlik etme ihtimali artmaktadır. Bu nedenle bu şikayetleri olan çocukların mutlaka epilepsi açısından da değerlendirilmesi gerekir.

Haber devam ediyor Haberin devamı Haber devam ediyor Haberin devamı

EPİLEPSİ TEDAVİSİ NASIL OLMALI?

Epilepsi tanısı koyarken klinik öykünün yanı sıra Elektroensefalografi çekimi tanıyı destekler. Epilepsi tanısı konduğu zaman çoğu hasta ilaç tedavisine iyi yanıt verirken bu dönemde ilaç tedavisinin düzenli olması ve doktor takiplerine uyumlu olunması çok önemlidir.

İlaç kullanımı sırasında hayat düzenine dikkat edilmesi epilepsinin kontrolünde çok önemlidir. Özellikle birçok epilepsi tipinde uykusuzluk, uzun süreli bilgisayar ve tablet kullanımı nöbeti tetikleyebilir.

Aslında epilepsi korkulacak bir hastalık değildir, ancak çok az kısmı ilaçlara dirençli olup ilaç tedavisine yanıt vermeyebilir. Tedaviye dirençli epilepsi hastaları değerlendirilerek epilepsi cerrahisi için yönlendirilebilir. Epilepsi cerrahisi her hasta için uygun olmayıp ancak özel şartları oluşturabilen epilepsi hastalarında uygundur.

Sonuç olarak epilepsi hastalarında tedaviye uyum sağlanması ve düzenli takiplerinin yapılması önemlidir.

"
Yoğun Adet Kanaması Nedenleri Nelerdir?

Yoğun Adet Kanaması Nedenleri Nelerdir?

Yoğun Adet Kanaması Nedenleri Nelerdir?

Eğer 2 saat içinde 4'ten fazla tampon veya pedi tamamen doluyor ise doktorunuza başvurmanız gerekmektedir. Eğer hamileyseniz ve kanamanız varsa derhal doktorunuza başvurun. Bu durum acil bir durum olabilir.

Yoğun adet kanamasını kontrol altına almak için genellikle ilaç tedavisi kullanılır. Bu tedavi sürecinde prostaglandin inhibitörleri veya hormon terapisi tercih edilebilir. Ayrıca, yoğun adet kanamasının temel sebebi belirlendiğinde gereken durumlarda cerrahi müdahale de uygulanabilir.

Doğum kontrol hapları adet akışını hafifletebilir ve düzenli adet döngülerine yardımcı olabilir. Bazı rahim içi araç (RİA) türleri hem doğum kontrolünde hem de kanamayı azaltmada kullanılabilir. Gonadotropin salgılayan agonistler (gonadotropin salınımını azaltan yumurtalıkları uyaran hormonlar) yoğun adet akışını kesmek ve miyomları tedavi etmek için kullanılabilir. İbuprofen gibi steroid olmayan antienflamatuar ilaçlar (NSAID'ler) da kullanılabilir.

Dereotu, rahimdeki gerginliği azaltabilir ve menstrüasyonun düzenli olmasına katkı sağlayabilir. Reglinizin ağrısız ve dikkat çekici bir şekilde düzgün olması için, regl döneminizden 3-4 gün önce taze limonlu dereotunu tüketmeyi deneyebilirsiniz.

Böbrek ve karaciğer problemleri de adet döngüsündeki düzensizliklerin sebeplerinden biri olabilir. Sürekli adet görmek tiroid hormonlarındaki sorunlar veya bunların yetersiz çalışmasından da kaynaklanabilir. Ayrıca sürekli adet kanaması polikistik over sendromunun da bir belirtisi olabilir. Eğer böyle bir durumla karşı karşıya kalırsanız kesinlikle doktorunuza başvurmalısınız.

Adet kanamasının yoğun olduğu günler genellikle ilk 1-3 gündür. Fakat bu durum kadından kadına değişebilir ve bazıları daha uzun süre boyunca yoğun kanama yaşayabilirler.

Aşırı adet kanaması (menoraji olarak da bilinir), genellikle ciddi bir sağlık sorunu olmamakla birlikte, tedavi edilmediği takdirde anemi gibi komplikasyonlara yol açabilir. Anemi, vücudunuzda yeterli sağlıklı kırmızı kan hücrelerinin olmaması durumudur ve yorgunluğa, nefes darlığına ve başka belirtilere neden olabilir. Bu durum çoğu zaman hayatı tehdit etmez fakat yaşam kalitenizi düşürebilir ve diğer tıbbi durumların ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir. Bu sebeple aşırı adet kanamanız varsa bir sağlık profesyoneli ile görüşmek önemlidir.

KATEGORİLER Amilaz Testi B12 Vitamini Testi Ekokardiyografi Emar - MR (Manyetik Rezonans Görüntüleme) Elektromiyografi (EMG) EMR-Endoskopik Mukozal Rezeksiyon Yöntemi Endobronşiyal Ultrasonografi (EBUS) Avokadonun Faydaları Check Up Hamilelik Belirtileri ESD-Endoskopik Submukozal Diseksiyon Yöntemi Scarlet X Altın İğne Fraksiyonel Radyofrekans Teknolojisi Adet Düzensizliği Neden Olur? Çocuklarda Besin Alerjileri Sepsis Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir? Epilepsi Hastaları Gebe Kalabilir mi? Lenf Kanseri Akıllı Lens Ameliyatı Nedir? Akıllı Lens Ameliyatı Nasıl Yapılır? WBC Yüksekliği Nedir? Obezite Ameliyatına 8 Adımda Hazırlık D Vitamini Eksikliği: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi Grip (İnfluenza) Belirtileri Nedir? Grip Nasıl Geçer? meme kanseri risk faktörleri Sonbahar Aşı Rehberi: Grip (İnfluenza) Aşısı Nedir? Tansiyon neden yükselir? Gebelerde Şeker Yükleme Testi Nedir? Menopoz Nedir? Menopoz Belirtileri Nelerdir? Gestasyonel Diyabet (Hamilelikte Diyabet) Nedir? Akciğer Kanseri Nedir? Akciğer Kanseri Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Mide Ağrısına Ne İyi Gelir? Tip 2 Diyabet Nedir? Kolesterol Nedir? Meme Kanseri ve Lenfödem Zatürre Belirtileri Nelerdir? Zatürre Nasıl Geçer? Kistik Fibrozis Epilepsi Nedir? Epilepsi Belirtileri Nelerdir? Astigmat Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Laparoskopik Mide Fıtığı Ameliyatı Fiyatı Domuz Gribi Belirtileri Nelerdir? H1N1 (Domuz Gribi) Nedir? Bağırsak Polipleri Nedir? Nasıl Tedavi Edilir? Kanser Türleri Nelerdir? Yarım Diz Protezi (Unikondiler-Unikompartmantal) Nedir? Endoskopik Boyun Fıtığı Ameliyatı Nedir? Nasıl Uygulanır? Whipple Ameliyatı Nedir? Dikkate Alınması Gereken Ağrı: Nöropati Boğaza Yerleşen Sinsi Virüs: BETA Virüsü Nedir? Belirtisi ve Tedavisi Meme Koruyucu Cerrahi (MKC) Nedir? Ne Zaman Uygulanır? Ağız Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir? Eğri Boyun Hastalığı (Tortikolis) Nedir? Nasıl Tedavi Edilir? Çocuklarda İnvajinasyon (Bağırsak Düğümlenmesi) Nedir? Anevrizmal Kemik Kisti Nedir? Nasıl Tedavi Edilir? İpli Skolyoz Ameliyatı Behçet Hastalığı Nedir? Lazerle Genital Bölge Beyazlatma Asperger Sendromu El Ayak Hastalığı Nedir? Belirti ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir? Uyuz Hastalığı Nedir? Deliryum Nedir? Uyanık Beyin Tümörü Ameliyatı (Uyanık Kraniotomi) Nasıl Yapılır? Jinekomasti Hakkında Bilmeniz Gerekenler Yumurtalık Kanserinin 10 Belirtisine Dikkat! Tükürük Bezi Taşının Endoskopik Tedavisi (Sialendoskopi) Nedir? Glokom Gırtlak Kanseri Belirtileri Glial Tümör (Gliom) Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir? Gül Hastalığı Nedir? Adaçayı Faydaları Nelerdir? Adaçayı Neye İyi Gelir? A Vitamini Nedir? Glial Tümör Ameliyatı Nedir? Nasıl Yapılır? Astım Hastalığı Vajinismus Nedir? Vajinismus Tedavisi Nasıl Olur? Gırtlak Kanseri Belirtileri Sedef Hastalığı Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir? Burun Akıntısı Nasıl Geçer? Varikosel Ameliyatı Erkeklerde İdrardan Kan Gelmesi: Hematüri Nedir? Zihnin Çılgın Dansı: Bipolar Bozukluk Kusmaya Ne iyi Gelir? Kalbinizi Sevin: Kalp Damar Hastalıklarında Beslenme Lösemi Morlukları Nerelerde Olur? Bronşit Nedir? İktidarsızlık Nedir? Omurga Vidalama Ameliyatı Nedir? Kimlere Uygulanır? Sünnet Nedir? Sünnet Neden ve Nasıl Yapılır? Yumurtalık Kanseri Belirtileri Hakkında Her Şey Lazerle Gözenek Tedavisi Sınırda Yaşamak: Borderline Kişilik Bozukluğu Nedir? Alerjik Konjonktivit (Alerjik Pembe Göz) Nedir? Kurdeşen Nedir? Sebepleri, Belirtileri ve Çözüm Önerileri Bebek ve Çocukluk Çağı Aşıları Nelerdir? HPV Aşısı Nedir? Nasıl Uygulanır? Sıtma Nedir? Sıtmaya Ne İyi Gelir? Haşimato Nedir? Belirtileri Nelerdir? Folik Asit Nedir? Folik Asit Eksikliği Belirtileri Nelerdir? Ozon Tedavisi Nedir? Hangi Hastalıklarda Uygulanır? İnmemiş Testis Ameliyatı Nedir? Nasıl Uygulanır? Septorinoplasti Ameliyatı Fiyatı Nedir? Nasıl Uygulanır? Geçmeyen Baş Ağrıları Nasıl Tedavi Edilebilir? Balgam Nedir? Balgam Nasıl Atılır? Bebek ve Çocuklarda Yüksek Ateş: Nasıl Müdahale Edilmeli? Laparoskopik Kasık Fıtığı Ameliyatı Nedir? Endoskopik Taş Cerrahisi Nasıl Yapılır? Omuz Artroskopisi Ameliyatı Nedir? Nasıl Uygulanır? Şaşılık Ameliyatı Fiyatları Nedir? Prostat Kanseri Ameliyatı Fiyatı Nedir? Parkinsonun 5 İlerleme Safhası Emilim Bozukluğu (Malabsorbsiyon) Belirti ve Tedavileri Nelerdir? Hepatit C Nedir? Nasıl Bulaşır? Kolik Bebek Nedir? Bebeklerde Kolik Belirtileri Çocuklarda Astım Nedir? GAPS Diyeti Karaciğer Yağlanması Nedir? Karaciğer Yağlanmasına Ne İyi Gelir? Talasemi Hastalığı (Akdeniz Anemisi) Meme Biyopsisi Safra Kesesi İltihabı Gebelik Zehirlenmesi Astım Krizlerinin Sebebi Reflü Olabilir Serebral Palsi Tipleri Nelerdir? Huzursuz Bacak Sendromu Göğüs Ağrısı Neden Olur Okul Çağındaki Çocuklarda Astım ve Yapılması Gerekenler Sırt Ağrısı Neden Olur? Sırt Ağrısı Nasıl Geçer? Menenjit Nedir? Tedavisi Hakkında Bilmeniz Gerekenler Kadınlarda İdrarda Kan Görülmesi: Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri Ani Görme Kaybı Nedir ve Nedenleri Nelerdir? Ventilasyon Tüpü Uygulaması Nedir? Kimlere Uygulanır? Bayılma Nedenleri Hakkında Her Şey Göğüs Hastalıkları Perinoplasti Nedir? Perinoplasti Hakkında Bilmeniz Gerekenler Safra Kesesi Kanseri Belirtileri Nelerdir? Laparoskopi Yöntemi El Titremesi Neden Olur? El Titremesi Nasıl Geçer? Göbek Fıtığı Cerrahisi Hakkında Bilinmesi Gerekenler Dudak Yarığı Cerrahisi Hakkında Bilmeniz Gerekenler Hamilelikte İdrar Enfeksiyonu Açlık Kan Şekeri Makrodaktili Hastalığı Nedir? Damarları Temizleyen Besinler Nelerdir? Mide Şişkinliğine Ne İyi Gelir? Agorafobi Nedir? Agorafobi Belirtileri Nelerdir? Jinekolojik Kanserlerde Erken Tanının Önemi Bağırsak Florasının Önemi Nedir? Geçirgen Bağırsak Sendromu Nedir? Nasıl Tedavi Edilir? Kronik Yorgunluk Sendromu Nedir? Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi Sinüzit Nedir? Sinüzit Belirtileri ve Sinüzit Tedavisi Sezaryen Doğum Nedir? Sezaryen Doğum Fiyatları Nelerdir? Lazerle Hemoroid Ameliyatı Nedir? Nasıl Yapılır? Osteoartrit (Kireçlenme) Nedir? Nasıl Tedavi Edilir? Uyuşma Sebepleri ve Çözümleri Menenjit Aşısı Nedir? Menenjit Aşısı Ne Zaman Yaptırılmalı? Aşil Tendonu Kopması Nedir? Neden Olur ve Nasıl Önlenir? Romatizmal Hastalıklar Nelerdir? Genioplasti (Çene Ucu Estetiği) Nedir? Nasıl Uygulanır? Polikistik Over Sendromu Nedir? 8 Soruda Polikistik Over Sendromu Orta Kulak İltihabı Nedir? Orta Kulak İltihabı Belirtileri Nelerdir? Pelvik Taban Rehabilitasyonu Nedir? Kemik Kanseri Belirtileri Hakkında Bilmeniz Gerekenler Tokluk Kan Şekeri Nedir? Tokluk Kan Şekeri Değeri Kaç Olmalıdır? Kadınlar İçin Aralıklı Oruç Rehberi Fibromiyalji Nedir? Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir? İdrar Yolu Enfeksiyonu Belirtileri Nelerdir? Ne İyi Gelir? Egzama (Atopik Dermatit) Nedir ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir? Lyme Hastalığı Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir? Atriyal Septal Defekt (ASD) Nedir? Tedavisi Nasıl Yapılır? Aort Kapak Darlığı Nedir? Belirtileri ve Tedavisi Arpacık Nedir? Nasıl Geçer? Kifoplasti - Vertebroplasti Nedir? Nasıl Uygulanır? Ağız Kokusu Neden Olur? Ağız Kokusu Nasıl Giderilir? Ateroskleroz Nedir? Damar Sertliği Belirtileri Nelerdir? Gastroenterit (Gıda Zehirlenmesi) Nedir? Dış Kulak İltihabı Nedir? Mesane Tümörü (TUR) Biyopsisi Nedir? Nasıl Uygulanır? Elmacık Kemiği Dolgusu Nedir? Yüz Dolgu Fiyatları Ne Kadar? Yaz Nezlesi ve Gribi Ne Zaman Artış Gösterir? Neler Yapılabilir? Post Covid Sendromu Hakkında Bilinmesi Gerekenler Pulmoner Emboli (Akciğer Pıhtısı) Nedir? Pulmoner Emboli Öldürür mü? Hipoglisemi (Glisemik İndeks) Nedir? Tedavi Yöntemleri Nelerdir? Şizofreni Nedir? Şizofreni Belirtileri Nelerdir? Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Nedir? Tedavisi ve Belirtileri Nelerdir? SMA Hastalığı: Nedir, Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi Apendektomi Nedir? Apendektomi Ameliyatı Nasıl Uygulanır? Myomektomi Nedir? Miyom Alma Ameliyatı Nasıl Yapılır? Romatoid Artrit Nedir? Romatoid Artrit Belirtileri Nelerdir? Bademcik İltihabı: Nedir, Neden Olur ve Nasıl Önlenir? Bartholin Kisti Nedir? Belirtileri Nelerdir? İdrar Torbası Sarkması Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Proloterapi Nedir? Proloterapi Uygulaması Nasıl Etki Gösterir? İdrarda Kreatinin Yüksekliği Nedir? Kreatinin Nasıl Düşürülür? İnsanlarda Sık Görülen Zoonoz Hastalıklardan Biri: Brusella Nedir? Mazoşizm Nedir? Mazoşizmin Türleri ve Belirtileri Nelerdir? Akut Pankreatit Nedir? Akut Pankreatit Belirtileri Nelerdir? Güneş Kremi Seçiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler Ön Çapraz Bağ Yaralanması Belirtileri Nelerdir? Neden Oluşur? Gastroenteroloji Nedir? Gastroenteroloji Hangi Hastalıklara Bakar? İnflamasyon Nedir? Vücutta İnflamasyon Belirtileri Nelerdir? Fiziksel ve Kimyasal Güneş Kremi Nedir? Arasındaki Farklar Nelerdir? Kalp Ritim Bozukluğu (Aritmi) Nedir? Belirtileri, Nedenleri, Tedavi Yöntemleri Somon DNA Nedir? Somon DNA Uygulamasının Faydaları Nelerdir? Disleksi Nedir? Disleksi Olan Çocuğun Özellikleri Nelerdir? Kortizon Nedir? Nasıl Kullanılır? Kortizon Vücudu Nasıl Etkiler? Bağırsak Sarkması Nedir? Bağırsak Sarkması Belirtileri Nelerdir? Alerji Belirtileri Nelerdir? Alerjiye Ne İyi Gelir? Aşırı Terleme (Hiperhidrozi) Nedir? Nedenleri ve Tedavileri Nelerdir? Makattan Kan Gelmesi Nedir? Makattan Kan Gelmesi Tedavisi Nedir? Cilt Kanseri: Cilt Kanseri Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi Dudak Dolgusu Hakkında Bilinmesi Gerekenler Normal Doğum Nedir? Doğumun Başladığını Gösteren Belirtiler Nelerdir? Bel Ağrısına Ne İyi Gelir? Evde Yapabileceğiniz 10 Basit İşlem Dikkat Etmeniz Gereken Boyun Fıtığı Belirtileri Ferritin Nedir? Ferritin Düşüklüğü Ferritin Yüksekliği Nedir? Pankreatit Nedir? Pankreatit Belirtileri, Nedenleri Nelerdir? Obsesif Kompulsif Bozukluk Nedir? Obsesif Belirtileri ve Tedavisi Doğum Kontrol Hapı: Nasıl Kullanılır, Yan Etkileri Nelerdir? Binlerce Yılın Sağlık Sırrı: Hacamat ve Hacamat Noktaları Sarı Nokta Hastalığı Nedir? Sarı Nokta Hastalığı Belirtileri Emziren Anne Diyeti: Emziren Anne Ne Yemeli? Ne Yememeli? Karpuzun Faydaları Nelerdir? Karpuz Çekirdeği Faydaları Nelerdir? BBL (Brazilian Butt Lift) Ameliyatı Nedir? BBL Nasıl Yapılır? Kızamıkçık (Rubella) Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri FOMO Sendromu (Fear of Missing Out) Nedir? Kimlerde Görülür ve Neden Olur? Farenjit Nedir? Farenjit Belirti ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir? Nabız Nedir? Nabız Neden Yükselir? Nabız Kaç Olmalı? Miyomlar Nedir? Miyomların Belirtileri ve Vücuda Etkileri Memede Benign Lezyon Nedir? Adet Gecikmesi Neden Olur? Adet Gecikmesinin 10 Sebebi Nefroloji Nedir? Nefroloji Neye Bakar? GGT Yüksekliği: GGT Yüksekliği Nedir? Değeri Kaç Olmalıdır? Hemoroid (Basur) Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Adet Söktürücü Nedir, Ne İşe Yarar? Göz Alerjisi Nedir? Göz Alerjisine Ne İyi Gelir? Eriğin Faydaları: Erik Tüketmeniz İçin 11 Neden Menisküs Yırtığı: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi Mastit Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir? Yumurta Çatlatma İğnesi Nedir? Nasıl Yapılır? Tüm Vücut MR'ın Farkı Nedir? Yemek Borusu Kanseri Belirtileri, Nedenleri, Tanı ve Tedavi Yöntemleri Akdeniz Diyeti Nedir? Akdeniz Diyeti Nasıl Yapılır? Hindistan Cevizi Yağı Faydaları Nelerdir? Burun Dolgusu Hakkında Bilinmesi Gerekenler Güneş Kremini Doğru Uygulamanın Püf Noktaları Çikolata Kisti Nedir? Çikolata Kisti Belirtileri Nelerdir? Tam İdrar Tahlili Nedir? Tam İdrar Tahlilinde Neye Bakılır? Makat (Anal) Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavisi Rektum Kanseri Nedir? Rektum Kanseri Belirtileri Kantaron Yağı Ne İşe Yarar? Kantaron Yağı Nasıl Kullanılır? Yumuşak Doku Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavisi Ayak Mantarı Nedir? Ayak Mantarına Ne İyi Gelir? Vitamin Eksikliği Belirtileri Nelerdir? Vitiligo Nedir? Vitiligo Belirtileri ve Tedavisi Sırt Fıtığı Nedir? Torakal Disk Hernisi Belirtileri Nelerdir? Civan Perçemi Nedir? Faydaları Nelerdir? İshal Neden Olur? Anti HBs Nedir? Narsist Nedir? Narsist Kişilik Bozukluğu Belirtileri Nelerdir? Propolis Nedir? Propolis Faydaları Nelerdir? Hıçkırık Nasıl Geçer? Metabolik Sendrom Nedir? Semizotu Faydaları Nelerdir? Crohn Hastalığı Nedir? Belirtileri Nelerdir? Crohn Hastalığı Nedir? Belirtileri Nelerdir? Beyin Kanamasının Nedenleri Kalp Kası İltihabı (Miyokardit) Nedir? Kalp Kası İltihabı Belirtileri Nelerdir? Spiral Nedir? Ne Zaman ve Nasıl Takılır? Doğal Antioksidanlarla Dolu Bir Güç Kaynağı: Zerdeçalın Faydaları Böbrek Ağrısı Nedir? Böbrek Ağrısına Ne İyi Gelir? Kawasaki Hastalığı Nedir? Kawasaki Hastalığı Belirtileri Nelerdir? Zencefilin Faydaları Nelerdir? Eris: Yeni Covid Varyantı Nedir ve Belirtileri Nelerdir? Hibiskus Faydaları Nelerdir? Boyun Düzleşmesi Nedir? Boyun Düzleşmesi Nasıl Geçer? Hepatit B Nedir? Belirti ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir? Erken Doğum Belirtileri Nelerdir? Kozalak Şurubu Faydaları Nelerdir? Kozalak Şurubu Ne İşe Yarar? Mevsimsel Depresyon Nedir? Kulak Çınlaması (Tinnitus) Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri Gastrit Nedir? Gastrit Belirtileri Nelerdir? Böbrek Yetmezliği Belirtileri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir? Melisa Çayı Faydaları Nelerdir? Melisa Çayı Nasıl Yapılır? Ketojenik Diyet Nedir? Ketojenik Diyet Türleri Nelerdir? Regl Ağrısına Ne İyi Gelir? Regl Ağrısı Nasıl Geçer? Keten Tohumunun Faydaları Nelerdir? Keten Tohumu Nasıl Tüketilir? Vajinal Mantar Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir? Hipotermi Nedir? Nedenleri ve Belirtileri Nelerdir? Dereotu Ne İşe Yarar, Faydaları Nelerdir? Soğuk Algınlığı Nedir, Soğuk Algınlığına Ne İyi Gelir? Kinoa Nedir? Kinoa Faydaları Nelerdir? Rota Virüsü Nedir? Rota Virüsünden Korunma Yöntemleri Heimlich Manevrası Nedir? Hangi Durumda Uygulanır? Rhinovirüs Nedir? Nasıl Tedavi Edilir? Gergin Omurilik Sendromu Nedir ve Nasıl Tedavi Edilir? Meninjiyom Çeşitleri, Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi Miyop Nedir? Miyop Belirtileri Nelerdir? MPV Nedir? MPV Düşüklüğü ve Yüksekliği Neyi İfade Eder? Alerjik Astım Nedir? Alerjik Astım Belirtileri ve Tedavisi 1 Haftalık Gebelik 2 Haftalık Gebelik Laparoskopik Yumurtalık Cerrahisi Nedir? Nasıl Uygulanır? Nipah Virüsü Nedir? Nipah Virüsü Belirtileri Nelerdir? SILS Yöntemi Nedir? SILS Hangi Hastalıklarda Kullanılır? Üreteroskopi Nedir? Nasıl Yapılır? URS Ameliyatı Fiyatı Nedir? PIPAC (Basınçlı Kemoterapi) Nedir? Hangi Hastalıklarda Kullanılır? Kafa Tabanı Tümörü Nedir? Kafa Tabanı Tümörü Belirtileri Nelerdir? Karpal Tünel Sendromu Nedir? Karpal Tünel Sendromuna Ne İyi Gelir? Karbonhidrat Ne İşe Yarar? Karbonhidrat İçeren Besinler Nelerdir? Tırnak Batması Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir? 3 Haftalık Gebelik Tahinin Faydaları Nelerdir? Tahinin Faydaları Nelerdir? Passiflora Nedir? Passiflora Ne İşe Yarar? Udi Hindi Nedir? Udi Hindi Yağı Faydaları Nelerdir? Pankreas Kanseri Belirtileri Nelerdir? Karaciğer Yağlanması Belirtileri Nelerdir? EKG Nedir? EKG Nasıl Çekilir? Migrene Ne İyi Gelir? Migren Ağrısına İyi Gelen 20 Öneri Apandisit Belirtileri Nelerdir? Kekik Çayının Faydaları Nelerdir? OLIF Ameliyatı Nedir? Hangi Hastalıkların Tedavisinde Kullanılır? Gilaburu Nedir? Gilaburu Ne İşe Yarar? Serbest T3 ve Serbest T4 Nedir? T3-T4 Yüksekliği ve Düşüklüğü HDL Kolesterol Nedir? MCV Nedir? MCV Düşüklüğü ve Yüksekliği Ne Anlama Gelir? Sistit Nedir? Sistit Belirtileri Nelerdir? Bel Soğukluğu Nedir? Belirtileri Nelerdir? Tırnak Mantarı Nedir? Tırnak Mantarı Tedavisi Nasıldır? Yanığa Ne İyi Gelir? Kulak Ağrısı Nasıl Geçer? Kulak Ağrısına Ne İyi Gelir? Öksürük Nedir? Öksürüğe Dair Bilinmesi Gerekenler Prolaktin Nedir? Prolaktin Yüksekliği Ne Anlama Gelir? Yüksek Kan Şekeri (Hiperglisemi) Nedir? Retinol Nedir? Retinol Krem ve Serum Ne İşe Yarar? Vajinal Kaşıntı Neden Olur? Nasıl Tedavi Edilir? Dopamin Nedir? Dopamin Ne işe Yarar? Dopamin Detoksu Nasıl Yapılır? Bamya Tohumu Faydaları Nelerdir? Bamya Tohumu Neye İyi Gelir? Glukoz Nedir? Kan Şekeri ile Glukoz Arasındaki İlişki Diyabetik Ketoasidoz Nedir? Diyabetik Ketoasidoz Tedavisi Nasıldır? Diyabetik Nefropati Nedir? Evreleri, Belirtileri ve Tedavisi İnsülin Direnci Diyeti Nedir ? Nasıl Yapılır? Hamilelikte Ne Kadar C Vitaminine İhtiyacınız Var? Neden Check Up Yaptırmalıyız? Diyabette Deri Hastalıkları ve Cilt Sorunları Çocuklarda Tonsilit ve Tedavisi 4 Haftalık Gebelik Hamilelikte Ne Kadar Su İçmelisiniz? 5 Haftalık Gebelik 6 Haftalık Gebelik İnsülin Direnci Testi Homa-Ir Nedir? Vulva Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri 7 Haftalık Gebelik 8 Haftalık Gebelik Check-Up'a Gelmeden Önce Nelere Dikkat Etmelisiniz? 9 Haftalık Gebelik 10 Haftalık Gebelik CGF Enjeksiyonu Nedir? Uygulama Alanları Nelerdir? Saç PRP Ne İşe Yarar? Saç PRP Tedavisi Fiyatları Nelerdir? Akupunktur Nedir? Akupunktur Ne İşe Yarar? Karabaş Otu Nedir? Karabaş Otu Faydaları Nelerdir? Ödem Nasıl Atılır? Ödem Attırıcı Besinler Nelerdir? Larva ile Kronik Yara Tedavisi Burun Tıkanıklığı Nasıl Geçer? Meyan Kökü Nedir? Meyan Kökü Faydaları Nelerdir? Defne Yaprağı Nedir? Defne Yaprağı Nasıl Kullanılır? JN1 Varyantı Nedir? JN1 Belirtileri Nelerdir? 11 Haftalık Gebelik Yüz PRP Nasıl Uygulanır? PRP Yüz Gençleştirme Fiyatları Nelerdir? Frengi Nedir? Frengi (Sifiliz) Belirtileri Nelerdir? Kalbe En Fazla Kaç Stent Takılabilir? Kegel Egzersizi Nedir? Kegel Egzersizleri Nasıl Yapılır? Siroz Nedir? Siroz Belirtileri Nelerdir? Bypass Nedir? Bypass Ameliyatı Yaş Riskleri Nelerdir? Nebulizatör Nedir? Ne İşe Yarar? Papatya Çayı Faydaları Nelerdir? Disfaji (Yutma Güçlüğü) Nedir? Nasıl Tedavi Edilir? Kabak Çekirdeği Faydaları Nelerdir? Henoch Scönlein Purpurası (HSP) Nedir? Kısırlık Nedir? Nedenleri, Tanı ve Tedavi Yöntemleri Melatonin Nedir? Etkileri Nelerdir? Vitamin Kaynağı Kivinin Faydaları 12 Haftalık Gebelik Kuru Öksürüğe Ne İyi Gelir? Kadınlarda Sık Görülen Kanser Türleri ve Belirtileri Erişkin Still Hastalığı Nedir? Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi 13 Haftalık Gebelik Mizofoni Nedir? Misophonia (Mizofoni) Hastalığı Belirtileri Nelerdir? X Hastalığı Nedir? X Hastalığı Belirtileri Nelerdir? Hormon Replasman Tedavisi Nedir? Hamilelikte Beslenme Nasıl Olmalıdır? 14 Haftalık Gebelik Yoğun Adet Kanaması Nedenleri Nelerdir? Maksillofasiyal Cerrahi Nedir? Mide Üşütmesine Ne İyi Gelir? Safra Kesesi Taşı Belirtileri Nelerdir? Beyin Kanaması Belirtileri Nelerdir? Yeşil Çayın Faydaları Nelerdir? Mide Kanaması Belirtileri Nelerdir? Faranjit Nedir? Faranjite Ne İyi Gelir? 15 Haftalık Gebelik Alerjik Öksürük Nedir? Anevrizma Elektronik Sigara Zararları Nelerdir? Katarakt Spinal Tümörler (Omurga ve Omurilik Tümörleri) Vitrektomi Dev Mide Fıtığı (Hiatal Herni) Saç Ekimi Tüp Mide (Sleeve Gastrektomi) Göz Kapağı Estetiği Botoks Mide Balonu (İntragastrik Balon) Gastrik By-Pass Beyin Tümörü Brezilya Pop Kaldırma Kolon Kanseri Skolyoz Testis Kanseri Diz Protezi Kalça Protezi Burun Estetiği (Rinoplasti) Uyku Apnesi Otoimmün Hastalıklar Çok Odaklı Lens Labioplasti Çocukluk Çağı Kanserleri Hakkında Bilinmesi Gerekenler Derin Beyin Stimülasyonu (Beyin Pili) Ameliyatı Meme Büyütme Ameliyatı Meme Dikleştirme Ameliyatı Meme Küçültme Ameliyatı Kol Germe Estetiği (Brakioplasti) Yağ Enjeksiyonu Aralıklı Oruç Diyeti Hipertansiyon Anjiyo
Sara (Epilepsi).

Sara (Epilepsi).

Sara (Epilepsi)

Sara (epilepsi), beynin olağan şekildeki aktivitesinin, sinir hücrelerine çok fazla yük boşalması sonucunda bozulduğu hastalık olmaktadır. Sara hastalığında kişi nöbet ve ataklar geçirmektedir. Nöbet geçiren hastanın beyninde fonksiyonlar geçici bir süre için durur ya da karışma görülür. Her hastada görülen semptomlar ve epilepsi türleri farklılık göstermektedir. Kas sertleşmesi ya da gevşemesi, boş bakışlar, bilinç kaybı, hafıza kaybı ve göz seğirmeleri hastalığın semptomları arasında bulunmaktadır.

Kişinin bu semptomlardan birini yaşaması sara hastası olduğu anlamına gelmemektedir. Epilepsi hastalığı genetik olarak aileden geçebilir ya da çevresel faktörlerin tetiklemesi sonucunda oluşur. Kişide görülen belirtilerin sara hastalığına ait olup olmadığının teşhisi için öncelikle detaylı bir muayene olunması gerekir.

İnceleyen ve Onaylayan : Doç. Dr. Aşkın Şeker Sara (Epilepsi) Hastalığı Hakkında

Halk arasında sara hastalığı olarak bilinen hastalığın bir diğer adı epilepsi olmaktadır. Beyinde bulunan nöronların normal aktiviteleri sırasında vücudu yönetmek adına elektrik devresine benzer şekilde çalışmaktadır. Beyin hücreleri (nöronlar) aktiviteleri esnasında yaşanan sinir hücrelerine boşalan aşırı yük ile görülen hastalığa sara (epilepsi) adı verilir ve sıklıkla görülen nörolojik bir hastalıktır.

Sara Hastalığı Nedir?

Sara hastalığı, beyin hücreleri olan nöronların çalışma sisteminde görülen bozukluk sonucu ortaya çıkmaktadır. Sara hastalığının türleri bulunmaktadır. Bunlar kalıtımsal olarak aileden geçebilir ya da doğuştan olabilmektedir. Doğuştan ya da genetik olan türlerin dışında beyni etkileyen başka etkenlerde bulunmaktadır. Travma, tümör, damar hastalıkları ve beyin ameliyatları da sara hastalığına neden olabilir. Sara (epilepsi) beynin farklı bölümlerinde görülebilir. Beyinde görülme yerine bağlı olarak da farklı epilepsi nöbetleri yaşanır. En sık karşılaşılan epilepsi türü olarak temporal lop gösterilebilir.

Türkiye’de görülen sara hastası sayısı yaklaşık 700 bini bulmaktadır. Sara hastalığı her kişide farklı şekilde görülebilmektedir. Bunu etkileyen beyinde görülme yeridir. Buna bağlı olarak çeşitli nöbetler ile kendini gösterir. Sara hastalığı kişinin yaşamını zorlaştırabilir ve hayat kalitesini düşürür. Erken tedavi yöntemleri ile tüm bunların önüne geçilebilir. Öncelikli olarak ilaç ile tedavi yöntemine gidilmektedir. Hastalığın ilaca direnci olması halinde ise diğer bir çözüm yolu olan cerrahi işleme başvurulabilir.

Sara Hastalığının Türleri

Beyin faaliyetlerinin çalışma sisteminde görülen bozukluk ile görülen sara hastalığının beyinde görülme yerine bağlı olarak çeşitlilik gösterebilir. Hastalığın bazı türleri bebeklik çağında görülebiliyorken ilerleyen yaşlarda da hastalık kendini gösterebilir.

İyi Huylu Rolandik Epilepsi

Sara türleri arasında en sık görülen ve genellikle çocukluk çağında ortaya çıkan bir epilepsi türüdür. Çocuk epilepsisi olarak da bilinmektedir. İyi huylu rolandik epilepside yaş aralığı 3-13 olmaktadır. Erken tedavi yapılmadığı takdirde kişi için sonuçları ciddi boyutlara ulaşabilmektedir. İyi huylu olan rolandik epilepsi türü genel olarak ilkokul çağında olan çocuklarda görülür ve ergenlik döneminde hastalık anlatılmaktadır. İyi huylu rolandik epilepsi belirtileri arasında, ağızdan köpük gelmesi, salya oluşumu, şuur kaybı, dudağın bir tarafa kayması, geceleri sıçrama, konuşamama, uykudan uyanma, tüm vücuda etki eden titreme, hafif nöbetler ve büyük dereceli etkiler bulunmaktadır. Görülen etkiler bütün kişilerde aynı olmamaktadır. Şuur kaybı ve vücudu saran değişiklikler nadir görülmektedir.

İyi huylu rolandik epilepsi türünün diğer epilepsi türlerinden farklı olarak hastalık tedavi edilsin ya da edilmesin ergenlik dönemine girildiğinde kaybolmaktadır. Tedavi edilmesinde ki önem ise hastalığın daha hafif geçmesini sağlamaktadır. Tedavi ile nöbetlerin önüne geçilebilir. Hastalık tedavi edilmediğinde nöbetler kişiyi çok fazla etkiler ve daha zorlu bir dönem yaşanır. Epilepsi hastalığı görülen çocuklarda kısa süreli oluşan beyin fonksiyon bozuklukları ortaya çıkmaktadır. Fonksiyon bozukluğu sırasında ise sara krizi adı verilen nöbetler yaşanır. Yapılan araştırmalar doğrultusunda iyi huylu rolandik epilepsi türü erkek çocuklarda daha fazla görüldüğü saptanmıştır. Bu durum kız çocuklarına oranla üçte bir daha fazladır. Epilepsi görülen çocukların yaş aralığı 7 ile 10 arasında olduğunda ise belirtiler daha fazla artmaktadır.

Hastalığın tedavisi için öncelikle tanı konulması gereklidir. Çocuklarda görülen rolandik epilepsi tanısı için hastalığın hikayesi çocuktan ve aileden dinlenir. Gerekli bilgiler alındıktan sonra ise yapılacak olan tetkikler ve testler ile hastalık netleşmektedir. Rolandik epilepsi tedavisi olarak psikolojik ve ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Doktor tarafından verilen ilaçların düzenli kullanımı bu süreç için oldukça önemlidir. İlaçların kullanılmaması halinde nöbetler ve hastalık belirtileri artarak hastanın durumunu kötüleştirir.

İyi Huylu Oksipital Lob Epilepsi

İyi huylu oksipital lob epilepsi türü iyi huylu rolandik epilepsi gibi çocukluk çağında görülen bir hastalık olmaktadır. Geç ve erken olarak iki tipi bulunur. İyi huylu oksipital lob epilepsi belirtileri arasında, mide bulantısı, kusma, bakışların sabit bir yere uzun süre odaklanması, baş ağrısı ve görme bozuklukları bulunmaktadır. Rolandik epilepsi ile bir diğer ortak özelliği ise ergenlik sonrasında hastalığın atlatılmasıdır.

Temporal Lob Epilepsisi

Temporal lob epilepsisi, adını nöbetlerin başlangıç yeri olan beyin şakak bölgesinde (temporal lob) oluşması sonucu almıştır. Daha çok yetişkin hastalarda görülen bir nöbet türü olmaktadır. Nöbet sırasında kompleks parsiyel adı verilen bilinç kaybı ile beraber görülebilir ya da basit parsiyel adı verilen auralı ve aurasız görülebilir. Kompleks parsiyel oluştuğunda hastanın yaşadığı nöbet iki temporal lobu kapsar ve bilinç kaybı yaşanır. Temporal lob epilepsisi, epilepsi türleri arasında kompleks parsiyel ve basit parsiyel ile görülen en yaygın tür olmaktadır.

Temporal lob epilepsi belirtileri arasında, şuur kayıpları (şuur bulanıklığı), tuhaf davranışlar sergileme, tuhaf durumların anımsanması ve hatırlanması gibi kişinin davranışlarına etki edip büyük nöbetlere dönüşebilen davranışlar bulunmaktadır. Kişiden kişiye göre değişebilen nöbetler görülür. Diğer türlere göre nispeten daha hafif nöbetlerdir.

Çocukluk Çağı Absans Epilepsisi

Çocukluk çağı absans epilepsisi türü ilkokul döneminde olan çocuklarda görülmektedir. İlkokul döneminde başlayan nöbetler yine ergenlik ile beraber atlatılmaktadır. Bazı hastalarda ergenlik sonrasında da görülebilmektedir. Bu durum nadir olarak görülür ve kişiden kişiye göre değişebilir. Genel olarak çocukların %40’ı absans epilepsisini kolay bir şekilde atlatmaktadır.

Çocukluk çağı absans epilepsisinin en önemli belirtisi dalgınlıklar yaşanmasıdır. Bu tip dalmalar 5 saniye ile 1 dakika arasında yaşanabilir. Gün içerisinde dalmalar yüzlerce kez yaşanır. Bu gibi dalgınlıklar sırasında hasta yaptığı eylemden kopar, gözlerde kayma yaşanabilir. Bazı durumlarda da dudak hareketleri ve konuşmalar görülür. Gerçekleştirilecek olan tedavi ile olumlu yanıtlar alınmaktadır ve ergenlik ile hastalık da atlatılır.

Juvenil Myoklonik Epilepsi

Juvenil myoklonik epilepsi türü genellikle ergenlik çağında olan kişilerde görülür. Bu epilepsi türünün belirtileri arasında en sık görüleni hastaların sabah saatlerinde irkilmeler yaşamasıdır. İrkilme anında elinde bir şey bulunduran çocuklar elindekileri düşürebilir. Bazen daha büyük nöbetlerde görülebilir. Juvenil miyoklonik epilepsinin uzun bir tedaviye ihtiyacı vardır ve tedavi sonrasında olumlu sonuçlar alınmaktadır. Hastalığın iyileşebilmesi için tedavinin yarıda kesilmemesi hasta açısından önemlidir.

Frontal Lob Epilepsisi

Frontal lob epilepsisi, adını nöbetlerin başlangıç bölgesi olan beynin ön kısmında (frontal lob) oluşması sonucu almıştır. Frontal lop epilepsi nöbetleri farklı şekilde ve aniden oluşabilmektedir. Nöbetlerin farklı şekilde olmasının sebebi olarak nöbet başlangıç yerinin frontal lobun farklı yerlerinde oluşması gösterilebilir. Nöbetler hastada halsizliğe neden olur ve kişinin belirli kaslarını etkiler. Etkilenen kaslar arasında konuşma kasları da bulunmaktadır. Uyku esnasında nöbet geçirilirken hasta kavga eder gibi hareketler sergileyebilir.

İyi Huylu Ailesel Bebeklik Çağı Epilepsisi

İyi huylu epilepsi türleri arasından bir diğeri ailesel bebeklik çağı epilepsisi olmaktadır. Aileden genetik olarak geçen bebeklik çağı epilepsisi, çabuk fark edilebilir ve tedavi süreci de erken başlamış olur. Ailesel bebeklik çağı epilepsisinin yenidoğan çağında ya da bebeklik döneminde nöbetleri başlamaktadır. Nöbetler, bebeğin şuurunu etkileyebilir aynı zamanda kol ve bacaklarda ritmik şekilde atmalar şeklinde yaşanır. Yapılacak olan bu tedavi çok kısa bir sürede yapılmaktadır ve ardından nöbetler atlattırılabilir.

Fotokonvulsif Epilepsi

Fotokonvulsif epilepsi türünde nadir olarak görülen bir durum olan ışığa duyarlılık bulunmaktadır. Bu tür hastalarda nöbetler nadir görülmektedir. Bunun yerine hasta ışıklı ortamlarda (bilgisayar ekranı, güneş ışığı, TV ekranı vb.) duyarlılık göstermektedir. Fotokonvulsif epilepsisi nöbetlere sebep olmuyor ise gerekli olan ışıklı ortamlarda tedbir alınmasıdır. Hastaların bu durumu geç ergenlik dönemlerine kadar sürebilmektedir.

İnfantil Spazm

İnfantil spazm diye adlandırılan bu epilepsi türü genelde 1 yaşını doldurmamış bebeklerde meydana gelen nadir görülen bir nöbettir. Bebeklerde en erken görülme 3. ay olmaktadır. Genel olarak 3 ve 12. ay arasında görülür. Bu epilepsi türünde, nöbet geçiren hastalarda tüm vücudunda oluşan ön veya arka kısma doğru kasılmalar ortaya çıkmaktadır. Bu kasılmaların genel özelliği ise art arda yaşanmasıdır. İnfantil spazmda nöbetler, beyinde oluşan hasar sonucunda ya da metabolik sorunlar sebebi ile ortaya çıkmaktadır. Hastaya yapılan değerlendirmeler sonucunda nöbetlerin sebebi bulunamamış ise ortaya çıkan duruma “West Sendromu” adı verilir. Erken tedavi her hastalıkta olduğu gibi epilepsinin bu türünde de oldukça önemlidir. Bebeklerde görülen belirtiler bazen aileler ya da doktorlar tarafından gaz sancısıyla karıştırılmaktadır. Bu durum ise tedavinin gecikmesine sebebiyet verebilir.

İnfantil spazm epilepsi türünün tedavisi olarak ACTH adı verilen iğne tedavi yolu ya da antiepileptik tedavi tercih edilebilir. Nöbetlerin erken kontrolü sağlanması ile beyinde oluşabilecek sorunların önüne geçilir. Tedaviye geç başlanması ya da ilaçlara direnç gösterilmesi ile zihinsel sorunlar uzun vadede hastayı etkiler. İnfantil spazmın diğer belirtileri arasında, gözlerde anormal hareketler, yüz kızarması, sırıtma, ağlama, göz kayması ya da göz bebeğinin genişlemesi bulunmaktadır. Yaşanan nöbetler kısa süreli olup gün içerisinde yüzlerce kez görülebilir. Görülen belirtiler ve nöbetler genel olarak 3 yaşına kadar görülür ve hastalık atlatılır. Bir diğer ihtimal ise yerini başka bir tip nöbetlere bırakmasıdır.

Sara Hastalığının Tedavisi

Sara (epilepsi) hastalığı erken teşhis ile tedavi edilebilen bir hastalık olmaktadır. Kullanılacak olan yönteme göre tedavi süreci uzayabilir. Tedavi sürecinin uzun olduğu kadar sürekli takip altında tutulması gereken bir hastalık olmaktadır. Sara hastalığının tedavisi sonrasında yüzde yüz olarak iyileşen hastalar bulunmaktadır. Çeşitli türleri olan sara hastalığının farklı nedenlerden dolayı oluşması sonucunda tedavi süreçleri ve tedavi edilebilirlik dereceleri de farklılık gösterebilmektedir. Sara hastalığının oluşum nedeni tedavinin sonuçları açısından oldukça önemli bir belirleyici faktördür. Bazı durumlarda ise tedaviden olumlu yanıtlar alınamaz ve başarısız sonuçlar ortaya çıkabilir. Tedavi başarısının düşük olduğu oran yaklaşık %25-30 olmaktadır.

Sara hastalığının tedavi yöntemleri olarak ilaç ile tedavi, cerrahi yöntemler ve pil uygulaması bulunmaktadır.

İlaç Tedavisi

Sara hastalığında tedavinin ilk adımı ilaçlar olmaktadır. Kullanılacak olan ilaçlar diğer hastalıklar için kullanılanlardan farklı olarak iyileştirici değil, sara hastalığının belirtilerini bastırmak amacı ile kullanılmaktadır. Hastaya uygulanan ilaç tedavisi sonrasında hastalık %45 ile %65 oranında kontrol altına alınabilmektedir. Nöroloji uzmanın kontrolü ile hastanın nöbet tipine uygun olarak ilaç tedavisini başlatır. Uygun ilaç ve gerekli doz ile tedaviye olumlu yanıtlar alınabilir.

Hastanın nöbetleri 1 yıl içerisinde iki kez gerçekleşiyor ise antiepileptik tedavisi uygulanmaya başlanır. Uygulanacak olan tedavi yönteminde asıl istenilen nöbetlerin durdurulmasıdır. Kullanılacak olan ilaçlar beyne fazla uyarılma durumuna müdahale eder ve nöbetlerin oluşumu da engellenmiş olur. Sara hastalığının tedavisi için kullanılan diğer ilaçlar fenitoin, valproik asit, karbamazepin, fenobarbital ve ethosüksimid olmaktadır. Düzenli ilaç kullanımı büyük oranda nöbetleri engellemektedir, fakat düzenli ilaç tedavisi olması halinde de nöbetler devam edebilmektedir. Bazı sara türlerinde ise bir yaştan sonra nöbetler kendiliğinden kaybolur ve bir tedaviye ihtiyaç duyulmaz.

Cerrahi İşlem

Epilepsi tedavisinin ilk adımı ilaç kullanımıdır. İlaç kullanımının yetersiz kaldığı durumlarda ise cerrahi işleme geçilmektedir. Cerrahi işlem için uygun olan hastalar bu yöntem ile başarılı bir şekilde tedavi edilmektedir. Ama herkes için cerrahi işlem yapılamaz. Bunun için öncelikle nöroloji uzmanına başvurmalı daha sonra detaylı ve uzun süren incelemeler yapılmalıdır. Cerrahi tedavi öncesi uzun süreli bir süreç olmaktadır. Hastanın cerrahi işlem uygulaması öncesinde en az 2 yıl ilaç kullanması gerekir. Bunun sebebi ise hastada görülen nöbetlerin ilaç tedavisine dirençli olduğunun gösterilmesinin gerekliliğidir. Hastaya uygun olan 2-3 antiepileptik ilaç beraber ya da tek tek yeterli dozda kullanılır. Hastada görülen nöbet nedeni damarsal anormallik tarzı yapısal bozukluğa neden olan hastalıklar ya da beyinde tümör olması ise cerrahi tedaviye daha erken karar verilebilir.

Epilepsi tedavisi yöntemleri başlıca iki tipte görülmektedir. İlk tedavi yöntemi olan ve sıklıkla tercih edileni epileptik odağı ortadan kaldırmaya yarayan rezektif cerrahisidir. Diğer bir cerrahi yöntem ise nöbetin yayılma yollarının kesilmesi ve bu şekilde nöbetin şiddetini ve sıklığı azaltılır. Fonksiyonel cerrahi ve palyatif cerrahi bu yöntem ile yapılmaktadır. Rezektif cerrahi yöntemi, nöbetleri belirli bir odak noktasından başlayan hastalarda uygulanmaktadır. Bunun için öncelikle hastaya yeterli şekilde doz ve belirli bir süre ilaç kullanımı sağlanır. Nöbetlerin ilaca dirençli olduğu ortaya çıkar ise cerrahi tedavi yöntemine geçilir. Cerrahi işleme geçilmeden önce beyin cerrahisi uzmanı, radyoloji uzmanı, nöropsikoloji uzmanı, psikiyatri uzmanı ve nöroloji uzmanından oluşan kurul tarafından gerekli görülen testler ve değerlendirmeler yapılır. Bunun sonucunda hastanın uygulanacak olan cerrahiye uygun olup olmadığına karar verilir.

Rezektif epilepsi cerrahisi, ailesel olarak gösterilen epilepsilere, beyinde odak mevcut olmaması halinde ve çocukluk yaş grubuna ait iyi huylu parsiyel başlangıçlı nöbetlerde kesinlikle uygulanmamaktadır. Hastanın başka bir ilerleyici hastalığı bulunması da cerrahi sonucunu olumsuz olarak etkilemektedir. Ciddi bir hastalığı olan kişilerde cerrahi işlemin yarar ve zararları değerlendirilerek karar verilir.

Yapılacak olan rezektiv cerrahinin başarısını etkileyen faktörler bulunmaktadır. Bunlar, epilepsi tipine, epilepsi odağının bulunduğu yere, hasta seçimine ve ameliyat öncesinde yapılan araştırmalar olmaktadır. Ameliyat sonrasında da hastanın durumuna bağlı olarak 1-2 yıl daha ilaç kullanılabilir. Hastanın nöbetleri azaldığı zaman ilaçlar yavaş yavaş azaltılır ve son olarak tamamen kesilir.

Sara Hastalığına Dair İstatistikler ve Görülme Sıklığı

Sara (epilepsi) hastalığı bebek ve çocuklarda sıklıkla görülen, yetişkin bireylerde ise beyin damarlarında oluşan hastalıklar sonucunda ortaya çıkan ikinci sırada görülen hastalık olmaktadır. Sara hastalığının görülme sıklığı, 100.000 kişi içerisinde 25 ila 50 kişide görülür. Sara hastalığı çocukluk döneminde ve yetişkinlik döneminde olmak üzere iki ayrı bölümde incelenmektedir. Çocukluk döneminde görülen epilepsi türü yetişkin bireylerde görülmemektedir.

Dirençli Epilepsi

Epilepsi hastalığının bilinen 40 çeşit türü bulunmaktadır. Hastalarda bulunan epilepsi türü uzman doktorlar tarafından belirlenir ve epilepsi türüne uygun olarak tedavi uygulanır. Dirençli epilepsi de bu türler arasında bulunmaktadır. Bir çok kişide görülen ve beyin hastalığı olarak adlandırılan dirençli epilepsi bütün yaş gruplarında görülebilmektedir. Bütün yaş gruplarında görülebilen dirençli epilepsi tedavisi olarak ilaç kullanılmaktadır. Hastalık teşhisinin konulması ardından hastanın nöbetlerinin ve belirtilerini azaltılması için ilaç kullanımı önemli bir husus olmaktadır. İlaç tedavisinin yanında düzenli olarak muayene ve kontrollerinde yapılması gereklidir. Hastaların takibi bu süreç boyunca düzenli şekilde yapılır. Sara hastalığı olan kişilerin yarısında ilaç ile tedavi yeterli olmaktadır. Sara hastalığının ileri düzeyleri olan yani çok ağır sara hastalığı olan kişiler için ilaç tedavisi yeterli gelmemektedir. Bunun için lazer ameliyatları ya da nöbet dirençli epilepsi için cerrahi işlem yapılmalıdır.

Dirençli epilepsi hastası olan kişiler gün içerisinde 15 ile 20 kez arasında nöbet geçirebilir. Bu durum için ilaçlar artık bir etki göstermemektedir. Epilepsi hastalığı için bir diğer tedavi yöntem olan cerrahi işlem uygulanır. Cerrahi operasyon sonrasında dirençli epilepsi görülen kişilerde nöbet ve ataklar ortadan kalkmaktadır. Gelişen tıbbi yöntemler ve teknoloji ile oldukça başarılı operasyonlar gerçekleştirilmektedir.

Dirençli epilepsi hastası olan kişilerin dikkat etmesi hususlar bulunmaktadır. Uyku, stres, iş hayatı, beslenme şekli ve düzeni de oldukça önemli olmaktadır. Bu hususlara dikkat edilmesi ve düzenli bir yaşam içerisinde olunması halinde hastalarda nöbet ve ataklar daha az gerçekleşmektedir. Hastaların düzenli olarak 6 ayda bir kez nöroloji kontrolleri yapılmalıdır.

Epilepsi Nöbetlerinde İlk Yardım

Epilepsi hastası olan kişiler ve ailesinin daima temkinli davranması gereklidir. Hastanın ne zaman nöbet ve atak geçireceği belli olmadığı için bazı durumlar hasta için tehlikeli olabilir. Epilepsi hastası olan kişinin nöbet geçirdiğini gören kişiler içinde ilk yardım uygulaması gerçekleştirmesi hayati önem taşımaktadır. Bilinçli bir şekilde ilk yardım gerçekleştirildiğinde tehlike ortadan kalkabilir.

Nöbet geçiren biri görüldüğünde yapılması gereken ilk şey kişinin sakin olmasıdır. Telaşa kapılmak bu durumda hasta için yardımı geciktirir. Hastanın yanından ayrılmamalı ve hareketlerine müdahale edilmemelidir. Hasta güvenli bir yerde değilse hemen güvenli bir bölgeye yatırılmalıdır. Çevresinde hastaya zarar verebilecek herhangi bir ucu sivri eşya ya da sivri köşeli bir cisim bulunuyor ise o kısımdan hasta uzaklaştırılmalıdır. Kişinin üzerinde onu sıkan kıyafeti (kravat, kemer vb.) bulunması halinde gevşetilmeli ve gözlük takıyor ise çıkarılmalıdır. Tükürüğünün dışarı çıkabilmesi için hastayı sabit ve rahat olacak biçimde bir tarafına yatırılır, solunum yolu açık tutulur. Hastanın dişlerini açmaya çalışmak ya da su verilmesi o durumda daha fazla zarar verebilir. Hastanın durumunda bir düzelme yok ise ambulans çağrılmalıdır ve gelen sağlık ekibine hastanın durumu hakkında bilgi verilmelidir.

Hastaların Dikkat Etmesi Gerekenler

Epilepsi hastası olan kişilerin bazı hususlara dikkat ettiği takdirde normal bir hayat yaşamasına engel olan bir konu bulunmamaktadır. Bu konulardan birisi meslek seçimidir. Bu meslekler arasında cerrah, pilot, dalgıçlık, ve toplu taşıma sürücülüğü örnek verilebilir. Aynı zamanda hastanın nöbetlerini tetikleyebilecek gece vardiyasında da çalışmaları uygun değildir. Epilepsi hastaları için açlık ve uykusuzluk nöbet ve ataklar için tetikleyici unsur olabilmektedir. Kişi ateşli bir hastalık geçirir ise doktordan yardım alınmalıdır. İlaç kullanımı yine doktor gözetimi altında olmalıdır. Doktora danışılmadan farklı bir ilaç kullanmak nöbeti etkileyebilir. Alkol, uyuşturucu (bağımlılık yapan maddeler), parlak ve titrer ışıklar gibi epilepsi hastalığını olumsuz etkileyen faktörler arasındadır.

Ketojenik Diyet ve Epilepsi İlişkisi

Ketojenik diyet ile epilepsi ilişkisi uzun yıllar önceye dayanmaktadır. Yapılan araştırmalar sonucunda ketojenik adını verdikleri diyet prensibi epilepsi hastalarının bir bölümünde işe yaramaktadır. Temel kaynağı yağdan oluşan bu diyette, vücut enerji ihtiyacının büyük bir bölümünü buradan sağlar. Alınan yağ oranının yakılması esnasında ortaya çıkan ketonlar ile diyet ketojenik adını almıştır. Ketojenik diyetinin diğer prensibini düşük karbonhidrat oluşturmaktadır. Bu diyetler günümüzde çok fazla bilinen bir duruma gelmiştir. Dukan Diyeti, Karatay Diyeti ve Atkins Diyeti düşük karbonhidratlı diyetler arasında sık yapılanlarıdır. Bu diyet ile düşük karbonhidrat alınarak insülin salgısı azaltılır. Ketojenik diyetinin yaklaşık %80’i yağlardan oluşmaktadır ve sağlıklı bir diyet değildir. Hastanın dengeli beslenebilmesi için vitamin ve mineral desteğine ihtiyacı bulunur. Herkes için bu diyet önerilmemektedir, fakat ilaçlara yanıt vermeyen (dirençli epilepsi) hastalar için uygulanmaktadır. Ketojenik diyet uygulanan hastalarda beyin metabolizmasının dengelendiği, karbonhidrat kaynaklı nöbetlerin engellendiği ve uyarısı nörotransmitterleri azalttığı düşünülmektedir. Diyet ile sara hastalarının %10’unun nöbetleri engellenebilir ve yaklaşık %10-15’inde nöbetler azaltılabilir. Hastaların düzenli kontrollerinin sağlanması ile oluşabilecek yan etkiler engellenebilir.

Sara Hastalığın Tehlikeleri

Sara hastalığı bulunan kişiler için hastalık sonucunda oluşabilecek bazı tehlikeler bulunmaktadır. Bunlar nöbetler ve atakların dışında olarak spontan ölüm, depresyon ve anksiyete olmaktadır.

Spontan Ölüm

Epilepsi hastalığında görülen nöbet ve ataklar hastanın hayatını tehdit etmez, bunun aksine yarattığı sonuçlar kişinin hayatını tehdit etmektedir. Hastalık sonucundaki ölüm oranı, normal ölüm oranı ile karşılaştırıldığında daha yüksek olmaktadır. Görülen nöbet sonucunda kişinin bilinci kapanabilir ve bu süre zarfında kişi birçok riske maruz kalabilir. Sara hastalığında özellikle spontan ölüm oranı bir hayli yüksek seviyelerdedir. Buna örnek olarak hasta uyku esnasında nöbet geçirebilir ve boğulma riski ile karşı karşıya kalabilir. Bu da kişinin ölümüne neden olabilir.

Depresyon

Epilepsi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç duyan ve kişiyi birçok bakıma sınırlandıran bir hastalık olmaktadır. Bu süreç ile kişi psikolojik olarak yıpranabilir. İş alanında ve sosyal hayatta dikkat edilmesi gereken konular kişiyi depresyona sürükleyebilir. Bazen kişiler depresyonun sonucunda intiharı dahi düşünebilir. Hastalık süresi boyunca sabırlı olunmalı ve gerek aileden gerekse uzman kişilerden yardım alınmalıdır. Hastanın her şeyden kendini soyutlaması ve depresyona girmesi hem tedavi sürecini hem de kendine zarar verebilir.

Anksiyete

Sara hastalığı olan kişilerde başka kronik hastalığı olan kişilere ve genel topluma oranla daha fazla psikolojik bozukluklar görülebilmektedir. Bu psikolojik bozukluklar sara hastalığının getirisi olabileceği gibi sara hastalığına bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Sara hastalığının getirisi olan psikolojik bozukluklar arasında, anksiyete bozukluğu, psikotik bozukluklar ve kişilik değişiklikleri olabilmektedir. Saraya bağlı olarak görülebilen anksiyete bozukluğu bazı şekillerde görülebilir. Bunlar, panik bozukluk, yaygın anksiyete bozukluğu, fobik bozukluk ve obsesif kompulsif bozukluğu şeklindedir. Epilepsi sonucu olarak ortaya çıkan depresyonun nöbet sıklığı ile bir ilişkisi bulunmazken, anksiyete bozukluğu nöbet sıklığı ve kadın hastalar ile ilişkili bulunmaktadır. Temporal lob odaklı epilepsilerde anksiyete bozukluğu daha sık görülmektedir. Aynı zamanda frontal lob ve jeneralize epilepsilerinde de anksiyete bozukluklarına rastlanmaktadır.

Sara (Epilepsi) Hastalığı Nedenleri

Epilepsi hastalığının nedenleri aileden gelen yani genetik olabileceği gibi başka hastalıklar sonucu da ortaya çıkabilmektedir. Birçok epilepsi türü çocukluk çağında ortaya çıkmakta ve ergenlik ile beraber atlatılmaktadır. Erken tedavi ve hastaya uygun yöntemler ile hastalıktan tamamen kurtulabilir ya da nöbet ve ataklar azaltılabilmektedir.

Felç

Bazı epilepsi türleri doğuştan ya da genetik olurken bazıları ise sonradan başka bir hastalığın sonucu olarak ortaya çıkabilmektedir. Primer adı verilen ve bebeklik ya da çocukluk çağında görülen epilepsi türünün nedeni tam olarak belli değilken sekonder adı verilen epilepsi türünün nedenleri belli olmaktadır. Bu nedenlerden arasında felç bulunmaktadır. Kişide felç sonrasında epilepsi ortaya çıkabilir.

Beyinde Enfeksiyon

Beyinde oluşabilecek menenjit ya da ensefalit gibi bir enfeksiyon epilepsiye neden olabilmektedir. Bebeklerin doğum öncesinde oksijen eksikliğine, kötü beslenmeye veya enfeksiyona maruz kalması sonradan beyin hasarına yol açabilmektedir. Bunun sonucu olarak da epilepsi hastalığı görülür.

Travma

Kişinin araba kazası ya da başka bir travmatik yaralanmalara maruz kalması sonrasında beyin dokusu zedelenmeleri oluşabilir ve sonucunda epilepsi hastalığı ortaya çıkabilir. Yeni doğan bebeklerin kafasının üzerine düşmesi ve kafasına darbe alması beyinde kalıcı hasara yol açabilir ve epilepsiye neden olabilir.

Doğum Esnasında Havasız Kalmak

Doğum esnasında bebeğin havasız kalması beyin fonksiyonlarının zarar görmesine neden olabilmektedir. Beyinde oluşabilecek bir hasar ise epilepsiye neden olabilir.

Tümör

Bilinen epilepsi nedenlerinden bir diğeri arasında tümör bulunmaktadır. Epilepsinin birincil tedavisi olarak ilaç bulunmasına rağmen tümör nedeni ile epilepsi nöbeti geçiren hastalara öncelikle ameliyat yapılmaktadır. Ameliyat ile bulunan tümör alınır ve ilaç tedavisine bu şekilde geçilir. Bazı durumlarda ise tümör bulunmasına rağmen nöbet görülmezken tümörün alınması ile nöbetler görülebilir.

Genetik

Genetik etmen, epilepsi hastalığını büyük oranda etkileyen bir faktör olduğu yapılan araştırmalar sonucunda görülmüştür. Bazı epilepsi türleri kalıtsal etmenler (genetik) sonucunda ortaya çıkabilmektedir. Hastalık ailenin bir veya birkaç üyesinde bulunuyor ise kalıtımsal olarak çocukta da görülür ve erken dönemde epilepsi görülebilir. Yaklaşık olarak 500 farklı gen yapısı ile epilepsi türleri arasında bağ olduğu görülmüştür. Buna karşıt olarak bu gen yapılarından birine sahip olan her kişide epilepsi hastalığı bulunmamaktadır. Bazı hastalarda genler, epilepsi hastalığının nedenlerinden sadece bir tanesi olur. Çevresel faktörler kişide bulunan genleri tetikleyebilir ve epilepsi hastalığının ortaya çıkma ihtimalini yükseltebilir.

Beyin Ameliyatları

Beynin etkilenmesine sebep olan olaylar genel olarak epilepsiye sebebiyet vermektedir. Tümör ve travmalar gibi beyin ameliyatları da epilepsiye yol açabilir.

Damar Hastalıkları

Beyni besleyen kan damarı ile ilgili sorunlar yani beyin-damar hastalığı epilepsiyi tetikleyebilir. Damar hastalıklarından kaçınmak için sigara ve alkolden uzak durulmalı, sağlıklı bir şekilde beslenilmeli ve egzersiz ihmal edilmemelidir. Bu şekilde hastalığın riskleri azaltılabilir.

Enzim Eksikliği

Doğuştan gelen faktör olan enzim eksikliği epilepsi hastalığını tetikleyen faktörler arasında bulunmaktadır.

Gebelikte Ortaya Çıkan Sorunlar

Gebelik döneminde ortaya çıkan sorunlar bebeği ve aynı zamanda anneyi de etkileyebilmektedir. Bebeğin gelişimini engelleyen bazı hastalıklar, annenin kullandığı zararlı ürünler (sigara, alkol vb. madde kullanımı) hamilelik süresince sorun çıkarabilir. Hamilelikte bir sorunla karşılaşılmaması için annenin gerekli testleri düzenli bir şekilde yaptırması ve enfeksiyondan korunması önemlidir.

Ateşli Havale Geçirme

Epilepsi hastalığı genetik olabileceği gibi çevresel faktörler sonucunda da oluşabilmektedir. Bebeklik ya da çocukluk döneminde %3 oranında görülen ateşli havale, uzun süreli görülmesi halinde mesial temporal lob sendromu ortaya çıkabilir. Hastalarda görülen sık tekrarlayan ilk ve uzun süreli havalelere neden olabilecek beyin iltihabı ya da beyin zarı kanaması gibi sebepler bulunabilmektedir. Havale görülen bebek veya çocukların detaylı bir incelenmeye alınması ile havale nedeni ortaya çıkmaktadır. Basit tipli ateşli havaleler için tedavi gerekmemektedir ancak uzun süren havaleler için ilaç tedavisi uygulanır.

Sara (Epilepsi) Hastalığı Belirtileri

Epilepsi hastalığının farklı nöbet şekilleri olduğu gibi her kişide de farklı belirtiler göstermektedir. Belirtilerin bir ya da birkaçının görülmesi halinde gecikmeden uzman bir doktora başvurulmalıdır.

Yokluk Nöbetleri

Yokluk nöbeti adı verilen bu belirtiler kısa sürmektedir. Bu nöbetler genel olarak 15 saniyeden daha uzun sürmez. Yokluk nöbetlerinde belirgin düzeyde farkındalık semptomlar bulunur. Kısa süren yokluk nöbetlerinde görülebilecek bilinç kaybı tehlikeli olabilmektedir. Bu tip nöbet genellikle 5-9 yaş arası çocuklarda ve yetişkin bireylerde görülür.

Sabit Bakış

Yokluk nöbetinin en belirgin semptomu sabit bakışlardır. Kişi çevresinden soyutlaşır hiçbir şey algılayamaz.

Hafif Vücut Hareketleri

Yokluk nöbetinde görülebilen bir diğer belirti ise kişinin hafif vücut hareketleri olmaktadır. Hasta ileri ve geriye doğru hareketler yapar.

Tonik Nöbetler

Tonik nöbet geçiren hastalarda görülen en önemli belirti kasların sertleşmesidir.

Çeşitli Kasların Sertleşmesi

Tonik nöbetlerde çeşitli kaslar sertleşmektedir. Tonik nöbette etkilenen kaslar genel olarak sırt, kol ve bacak olmaktadır.

Klonik Nöbetler

Klonik nöbetlerde kas hareketleri görülmektedir. Kişinin kaslarının kasılmasına ve gevşemesine sebep olmaktadır.

Ritmik Kas Seğirmeleri

Klonik nöbet geçiren hastaların vücutlarının iki tarafında da tekrarlayan ritmik kas seğirmeleri görülmektedir. Klonik nöbet genel olarak yüz, kollar ve boynu etkilemektedir.

Miyoklonik Nöbetler

Miyoklonik nöbetler hastanın bilincini etkilememektedir. Belirtileri arasında kısa kas seğirmeleri ve tikleri bulunmaktadır.

İstemsiz Hareketler

Hasta nöbet esnasında istemsiz olarak ani hareketler yapmaktadır. Genel olarak kısa ya da ani kol ve bacak çekilmesi görülür.

Atonik Nöbetler

Düşme atağı olarak da bilinen atonik nöbetler de hasta kas kontrolünü aniden yitirebilir ve ayakta olması halinde yere düşebilir.

Aniden Düşme

Hastanın kas kontrolü çökebilir ya da kas kaybına uğrayabilir. Hastanın ayakta olması halinde kas kontrolünü yitirdiği için aniden düşebilir.

Basit Fokal Nöbetler

Parsiyel nöbet olarak da bilinen fokal nöbetler beynin bir kısmında görülür ve beynin sadece bir kısmını etkiler. Basit fokal nöbetlerinde kişide bilinç kaybı yaşanmaz ve hasta etrafında olan herşeyin farkında olur. Nöbetlerin kaynağı temporal lob (şakak tarafı) ise hastada dejavu hissi, hafıza bozuklukları, seyirme, uyuşukluk ve terleme görülebilir.

Karıncalanma

Fokal nöbetlerin kaynağı parietal lob adı verilen (beynin yan taraflarındaki alanlardan) bölgeden kaynaklanıyor ise hastada karıncalanma hissi görülebilir.

Işık Patlamaları

Nöbet kaynağı oksipital lob adı verilen (kafanın arka tarafı) bölgeden kaynaklanması halinde hastanın görme duyusu etkilenir. Kişi değişik parlak renkler ve ışık patlamaları görebilir veya hiç göremeyebilir.

Baş Dönmesi

Hastalarda görülen bir diğer belirti ise baş dönmeleridir. Baş dönmeleri sonucunda hastada mide bulantısı da görülebilir.

Dyscognitive Nöbetleri

Bilişsel bozulma olarak da bilinen dyscognitive nöbetleri hastanın farkındalığını etkileyerek bilinç kaybına neden olabilir. Nöbet esnasında hastada amaçsız hareketler sıklıkla görülür.

Bilinç Kaybı

Dyscognitive nöbetleri hastanın bilincini etkiler ve bir süreliğine bilinç kaybına sebep olur. Bilinç kaybı sıklıkla görülür.

Dairesel Olarak Yürüme

Hasta nöbet sırasında amaçsız bir şekilde dairesel olarak yürümeye başlayabilir.

Elleri Ovuşturma

Dyscognitive nöbetlerinin bir diğer belirtisi ise nöbet sırasında hastanın ellerini ovuşturmasıdır. Aynı zamanda hastada çiğneme ve yutkunma gibi hareketlerde görülebilir.

Status Epileptikus

Status epileptikus adı verilen nöbette hasta uzun süre bilincini kaybeder ve bir ya da birden fazla nöbetin bir araya gelmesi ile oluşabilir.

Titreme

Status epileptikus nöbeti geçiren hastada ilk olarak görülen belirti hastanın birden titremeye başlamasıdır.

Bayılma

Hastada görülen ikinci belirti ise bilincini kaybederek bayılmasıdır. Hastanın bilinç kaybı genel olarak 30 dakikadan uzun sürer. Epilepsi nöbeti 5 dakikadan fazla olması halinde acilen hastaneye götürülmelidir.

Sara (Epilepsi) Hastalığı Teşhis ve Tanı Yöntemleri

Epilepsi hastalığının kesin teşhisinin konulması için yapılması gereken tanı yöntemleri bulunmaktadır. EEG, MRG, bilgisayarlı beyin tomografisi ve kan tetkikleri yapılmaktadır. Gerek görülmesi halinde başka test ve tetkiklerde yapılabilir.

EEG

Epilepsi hastalığının en kolay ve en iyi teşhisi hastada nöbetin görülmesi ile yapılmaktadır. İkinci olarak yapılan başlıca tanı yöntemi beyin elektrosu adı verilen EEG olmaktadır. En kesin yöntem olan EEG ile hastanın görüntüsü bantlara kayıt edilir. Epilepsi hastası olan kişilerde anormal beyin dalgaları görülmektedir.

MRG

MRG yani manyetik rezonans görüntüleme ile beynin ayrıntılı olarak görüntüleri elde edilmektedir. Nöbet ve ataklar geçiren hastalarda MRG normal çıkabilir, ancak bazı anormallikler sayesinde nöbetlerin nedeni bulunabilir.

Bilgisayarlı Beyin Tomografisi

Tanı yöntemlerinden bir diğeride bilgisayarlı beyin tomografisi (BBT) olmaktadır. Epilepsi hastalığının nedenini ve nöbetlerin kaynağını bulmak için kullanılmaktadır.

Kan Tetkikleri

Hastaya kan tetkikleri de yapılarak sorunun varlığı bulunmaya çalışılmaktadır. Gerekli tetkiklerin yapılması halinde değerlendirmeler yapılır ve epilepsinin nedenine bağlı olarak tedavi aşamasına geçilir.

Sara (Epilepsi) Hastalığı Risk Faktörleri

Sara hastalığını tetikleyen bazı risk faktörleri bulunmaktadır. Bunlar genetik olarak aileden geçebileceği gibi beyin de oluşabilecek fonksiyon bozuklukları da olabilmektedir.

Ailede Epilepsi Hikayesi

Ailede bir ya da birkaç kişide epilepsi hastalığı görünmesi halinde hastalık genetik yollar ile doğacak olan çocuklara da geçebilmektedir. Kalıtımsal yolla geçen hastalık sonucunda erken yaşlarda nöbetler görülebilir. Bu durum kişiden kişiye göre değişiklik gösterebilmektedir. Ailede epilepsi hastalığı olmasına karşın bebekte hastalık görünmeyebilir.

Cinsiyet

Yapılan değerlendirmeler ve araştırmalar sonucunda bazı epilepsi türleri kadınlara oranla erkeklerde daha fazla görülmektedir. Rolandik epilepsi bunlardan bir tanesidir. Çocuklarda görülen rolandik epilepsi türü erkeklerde kız çocuklarına oranla üçte bir daha fazla görülmektedir.

Yaş

Sara hastalığının görülme yaş oranı değişiklik gösterebilmektedir. En sık görülen yaş grubu ise çocuk ve yaşlı olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Sara görülme sıklığı 20 yaş kişilerde ve daha küçüklerde %1 olurken, 70 yaş ve üzerinde %3 olmaktadır.

Prematür Doğum

Prematür doğum veya düşük doğum ağırlığı epilepsi riskini artırmaktadır.

Beyin Kanaması

Az rastlanan durumlar olan kafa travması ve beyin kanaması sonrasında hastada epilepsi görülebilmektedir. Beyin hasarı oluşması sonrasında 1 yıl içerisinde sara belirtileri görülmeye başlanır.

Beyinde Anormal Damarların Varlığı

Beyinde görülen anormal damarların varlığı epilepsiyi tetikleyen faktörler arasında bulunmaktadır.

Serebral Palsi

Travmatik ve hipoksik beyin hasarı olarak adlandırılan serebral palsi, halk arasında doğuştan beyin felci olarak adlandırılmaktadır. Çocukluk döneminde sık karşılaşılan nörolojik bir hastalıktır. Erken doğum ve düşük doğum ağırlığı olan bebeklerde görülme oranı daha sık olur. Serebral palsi görülen hastalarda epilepsi riski de bulunmalıdır.

Alkol ve Uyuşturucu Kullanımı

Epilepsiyi etkileyebilecek durumlar arasında alkol ve uyuşturucu kullanımı da bulunmaktadır. Yoğun alkol ve uyuşturucu kullanımı kişiyi etkileyerek sara nöbetlerinin görülme riskini yükseltmektedir.

Sara (Epilepsi) Hastalığı Nasıl Önlenir?

Epilepsi hastalığından kişinin hem kendisini hem de hamilelik sürecinde bebeğini koruması için dikkat edilmesi gereken adımlar bulunmaktadır. Epilepsi hastası olan kişilerin hamilelik süreci büyük bir titizlik ve incelemeler gerektirmektedir. Planlı ve düzenli şekilde bu sürecin işlenmesi bebeği risklerden korumaktadır.

Hamilelikte Dikkat

Hamilelik planı yapan epilepsi hastalarının 6 ay öncesinden doktoru ile iletişime geçerek durumu paylaşmaları yapmaları gereken ilk adımdır. Bu süreç içerisinde ilaçları kullanmaya devam edilmelidir. İlaç kullanımının aniden bırakılması anne adayının kötü bir şekilde etkilenmesine sebep olabilir. Hamilelik süreci detaylı bir şekilde planlanmalı ve kontroller ihmal edilmemelidir. Doktor gerek gördüğü yerde ilaçları değiştirebilir ya da dozunu düşürebilir.

Beyni Darbelerden Koruma

Kişi hem kendisini hem de çocuğu bulunuyor ise çocuğunu olası darbelerden korumalıdır. Kafaya alınan herhangi bir darbe travmaya neden olabilir ve beyinde kanamalar görülebilir. Tüm bu sebepler epilepsi hastalığı riskleri arasında bulunmaktadır.

Sık Sorulan Sorular Epilepsi Akıl Hastalığı mıdır?

Epilepsi akıl hastalığı değildir. Epilepsi hastalığı da tansiyon ya da şeker hastalığı kadar normal bir hastalıktır.

Hastalar Araba Kullanabilir mi?

Epilepsi hastalarının araba kullanmaları hem kendi hem de başka insanların can güvenliği için tehlike yaratabilir. Hastaların ne zaman nöbet geçireceği belli olmadığı için araba kullanamazlar. Türkiye’de olan trafik yönetmeliğine göre hasta tedavi altında olsun ya da olmasın epilepsi hastası iken araba kullanması kesinlikle yasaktır.

Hastalık Tümüyle İyileşebilir mi?

Gelişen teknoloji ve yöntemler ile hastalığın iyileşmesi mümkündür. Çocuk veya bebeklik döneminde görülen epilepsi türleri ergenlik ile birlikte atlatılmaktadır. Diğer epilepsi türleri için ise ilaçla tedavi uygulanır. İlaç tedavisinin yeterli gelmemesi halinde cerrahi operasyon yapılmaktadır.

Epilepsi Hamileliğe Engel Olur mu?

Epilepsi hastalığı hamileliğe engel olmamaktadır. Epilepsi hastası olup sağlıklı çocuk doğuran kişi oranı yaklaşık %90’dır. Hamilelik planlayan anne adaylarının öncelikle doktora görünmesi ve bunun üzerine gerekli düzenlemeler yapılması gerekir. Bu süreçte ise ilaç kullanımının bırakılmaması önemlidir. Yapılan planlamalar doğrultusunda hamileliğe engel olan sorun kalmayacaktır. Hamilelik döneminde kontrollerin aksatılmaması hem anne hem de bebek için gereklidir.

İlaç Kullanımı İlk Nöbetten İtibaren Başlar mı?

Her nöbet geçiren kişi epilepsi hastası olmamaktadır. İlaç kullanımının başlaması için öncelikle gerekli test ve tetkikler yapılmalıdır. Yapılan değerlendirmeler sonrasında epilepsi sonucuna varılır ise ilaç kullanımı başlayabilir. Bazı hastalarda ilaç kullanımı hemen başlamamaktadır.

Epilepsi Hastaları Askerlik Yapar mı?

Epilepsi hastası olan kişiler askerlikten muaf olmaktadır. Kişinin epilepsi hastası olduğuna dair kesin tanının konulması muaf tutulması için gereklidir. Epilepsi şüphesi olan ama kesin tanı konulmayan kişiler askerlik yapmak zorundadır.

Epilepsi Hastaları Çalışabilir mi?

Epilepsi hastalarının çalışamayacağı birkaç iş kolu bulunmaktadır. Onların haricinde çalışmalarında bir sorun bulunmamaktadır. Epilepsi hastaları çatı işçiliği, pilotluk, dalgıçlık, inşaat işi ya da gece vardiyası olan işlerde çalışamazlar. Can güvenliği açısından güvenli işler seçilmelidir. Hastaların uykusuz kalmamaları gerektiği için gece işlerinde de çalışamazlar.

Geçirilen Her Nöbet Epilepsi midir?

Geçirilen her nöbet epilepsi ile bağdaştırılamaz. Bazı durumlarda geçirilen nöbet başka bir hastalığın habercisi olabilmektedir. Bunun kesin tanısının konulması için kişinin gerekli test ve tetkikleri yaptırması gerekir.

Hastalar Nöbet Sırasında Dillerini Yutabilir mi?

Hastaların nöbet sırasında dillerini yutması mümkün değildir. Nöbet geçiren bir hastanın görülmesi halinde hastanın ağzını açmak için zorlamaya çalışılmamalıdır. Böyle bir durumla karşı karşıya kalınması halinde hastanın yan tarafa çevrilmesi gerekir, böylelikle ağızda biriken sıvının solunum yoluna kaçması önlenir.

Hastaya Soğan Koklatmak Nöbeti Geçirir mi?

Nöbet geçiren bir hastaya soğan koklatmak bir çözüm yolu değildir ve kesinlikle yapılmamalıdır. Yararlı olarak görülen bu yöntem hastanın solunum yolunu tıkayabilir ve en kötü sonuç olarak hasta hayatını kaybedebilir.

Epilepsi Hastalığı Ne Sıklıkta Kimlerde Görülür?

Epilepsi hastalığı kadın, erkek, çocuk fark etmeksizin herkeste her yaş grubunda görülebilir. Kişinin çocukluk yaşlarında sinir sisteminin zarar görmesi, menenjit gibi hastalık geçirmiş olması ya da bir kaza sonucu beyninin hasar alması gibi nedenlerden dolayı herkeste görülebilir.

Epilepsi (Sara) Nöbetleri Hastaya Ne Gibi Zararlar Verebilir?

Epilepsi hastalarının yaşantısı sosyal hayatları normal insanlara göre zordur. Nöbet zamanlarında kişinin baygınlık geçirmesi, gözlerinin kayması, çenesinin kitlenmesi hastaya birtakım zararlar verir. En zor etkilendiği durum ise sosyal yaşantısıdır. Nöbet esnasında yaralanmalar, dilinin içeri kaçması ve nöbetten dolayı kafalarının yere vurması hastaya zarar verir.

Epilepsi (Sara) Nöbetleri Ne Kadar Sürer?

Normal şartlarda nöbet 1-2 dakika kadar sürer.

Epilepsi Hastalığında Cerrahi Operasyon Gerekli Midir?

Nöbet geçiren hastaların ilaçları kendilerine iyi gelmiyorsa ve tedaviye karşılık olumlu bir tepki göstermiyorsa hasta cerrahi operasyon geçirebilir.

Epilepsi (Sara) için Hangi Bölüme Muayene Olur?

Epilepsi, hastanelerin Nöroloji biriminde muayene olurlar.

Epilepsi (Sara) Atakları Ne Sıklıkta Olur?

Epilepsi her ülkede 0,5 oranında görülmektedir.

Atak Geçiren Hastaların Yakınları Ne Yapmalıdır?

Epilepsi hastalarının yakınlarının üzerinde çok büyük bir yük vardır. Hasta yakınları kişi nöbet geçirince en başta sakin davranmalıdır. Nefes almasını sağlamak için nöbet geçiren kişinin dilini kontrol etmeyi unutmamalıdır. Çenesini sıkmaması içinde parmaklarını ağzına sokmalıdır. Sıkı giysileri varsa gevşetin. Hastaya yakın olan ve ona zarar verebilecek eşyaları etraflarından uzaklaştırabilirsiniz.

Atak Geçirirken Epilepsi Hastalarının Çene Kilitlenmesi Nasıl Açılabilir?

Kişinin soğukkanlı olması bir hayli önemlidir. Hasta önce yan yatırılmalıdır. Kişi çene kapanması sırasında muhakkak yan yatırılmalıdır. Böylece nefes alışverişi düzene girecektir. Çenesi kilitlenen hastaya kesinlikle katı veya sıvı bir madde verilmemelidir. Hastanın elini ağzına sokmamalıdır. Çünkü ısırmadan dolayı kişiye zarar verebilir. Bir tahta kaşık yardımıyla olur.

Çene Kilitlenmesinde Kaşık Yöntemi Nedir?

Nöbet geçiren kişi kendisini çok sıkıp kasacaktır. Dişlerini de sıkarlar. Yanlarında olan kişinin elini hastanın ağzına sokmamalıdır. Çünkü elinde hasar bırakabilir bu yüzden kaşık yöntemi en sağlıklı yöntemdir.

Epilepsi (Sara) Anneden Çocuğa Geçer Mi?

Epilepsinin küçük bir kısmında kalıtımla alakalı olarak genetik olarak görülür. Hamilelik sırasında nöbet geçirenler bebeğe bir zararı olmaz.

Epilepsi (Sara) Hastaları Araç Kullanabilir Mi?

Epilepsi hastaları araç kullanamaz.

Epilepsi (Sara) Bulaşıcı Mıdır?

Epilepsi bulaşıcı değildir. Epilepsiler daha çok genetik geçişlidir. Genellikle beyin hasarı veya nedeni bilinemeyen bir şekilde görülür.

Epilepsi (Sara) Cinsel Yaşamı Etkiler Mi?

Epilepsi de kullanılan ilaçlar istenmeyen yan etkilere sahiptir. Hastaların ömür boyu kullanacakları ilaçlar cinsel yaşamını etkiler.

Epilepsi Hastaları Engelli Raporu Alabilir Mi?

Engelli raporu alınabilmesi için epilepsinin ne şiddette olduğu belirlenmelidir. Nöbeti olmayan veya nöbet geçirme riski olan kişilerde %5 oranında, günlük aktivitelerini engelleyen nöbet geçirenlerde %15, günlük yaşamlarını zorlayan ve başkalarının yardımıyla gerçekleşen nöbetlerde %65, ve tamamen günlük yaşamını etkileyip sosyal yaşamını tamamen etkileyen hastalarda %90 oranında engelli raporu alabilirler.

Epilepsi (Sara) Hamile Kalmaya Engel Midir?

Kadınlar da belirli riskler çerçevesinde de olsa anne kalmaları mümkündür.

Epilepsi (Sara)Hastalığında Nöbetleri Tetikleyen Durumlar Nelerdir?

Uykusuzluk, ateşli hastalıklar, kadınlarda regl dönemi, fazla alkol kullanımı ve stres epilepsi hastalığını tetikleyen durumlardır.

Epilepsi (Sara) Hastalığında El Titremesi Kalıcı Mıdır?

El titremesi epilepsinin belirtileri arasındadır. Kalıcı olarak hastaların üzerinde kalmaz.

Epilepsi (Sara) Hastaları Nasıl Beslenmelidir?

Epilepsi hastalarının özel bir beslenme programı yoktur ancak hastalar aç kalmamalıdır. Kan şekerinin düşmesi epilepsiyi tetiklediğinden dolayı hasta düzenli olarak beslenmelidir. Bir yiyeceğin çok fazla tüketilmesi zararlıdır. Özellikle çok fazla kafein alımı kişiye olumsuz bir şekilde yansır.

Epilepsi (Sara) hangi yaşlarda görülür?

Epilepsi hastalığının asıl risk grubunu çocuklar oluşturur çünkü hem genetik özelliklerden dolayı ortaya çıkan epilepsiler hem de çevresel faktörlerden dolayı ortaya çıkan epilepsiler söz konusudur. Çocukluk süresince görülen epilepsilerin yüzde altmış kadarı ergenlik döneminde ortadan kalktığı için yetişkin epilepsisi ile daha az karşılaşılır ancak bu ergenlik sonrası dönemde epilepsilerin ortaya çıkmayacağı anlamına gelmez. Özellikle altmışlı yaşlardan sonra epilepsi riski tekrar artmaya başlar.

Bebeklerde epilepsi neden olur?

Bebeklerde görülen epilepsi hastalığının sebebi yüzde altmış ihtimalle genetik faktörler, yüzde otuz ihtimalle de gebelik sırasında yaşanan problemlerdir. Gebelik sırasında problem yaşanmasına sebep olan şeyler ise annenin karnına darbe alması, sigara ve alkol kullanması ile kalp – damar hastalıkları yaşamasıdır. Ayrıca yüzde onluk bir kısmın da sebepleri belirsizdir. Çocuklar hem genetik faktörlerden hem de çevresel faktörlerden etkilendikleri için bebeklik ve çocukluk çağında epilepsi nöbetleri ile daha sık karşılaşılmaktadır.

Sara (Epilepsi) doğuştan mı olur?

Epilepsi hastalığına sebep olan faktörler arasında yüzdesel anlamda en büyük aktör genetik yatkınlıktır. Anne ve babada epilepsi hastalığı öyküsü olmasa dahi çocukta epilepsi gelişebilir. Bu, sebebi açıklanamayan oldukça ciddi bir durumdur. Doğuştan gelen epilepsi vakalarının yaklaşık olarak yüzde altmışı ergenlik döneminden sonra nöbet geçirmez.

Sara (Epilepsi) sonradan olunur mu?

Epilepsi hastalığının en büyük sebebi genetik faktörler olsa da çevresel faktörler de hastalığın ortaya çıkmasında etkilidir. Nörolojik hastalıklar, beyindeki kan damarlarına ilişkin hastalıklar ve travmalar bir anda epilepsi krizlerinin ortaya çıkmasına sebep olabilmektedir. Ayrıca genetik yatkınlık olmasa dahi anne karnında yaşanan problemlerden dolayı, bebeklikte olmasa bile ergenliğe gelmeden önce epilepsi nöbetleri başlayabilmektedir.

Sara (Epilepsi) Hastalığı Komplikasyonları

Düzenli aralıklarda nöbet geçirme hem hasta hem de çevresindeki insanlar açısından tehlikeli koşullara neden olabilir. Bu yüzden bu komplikasyonları minimum seviyeye düşürmek için hem kendimizin düzenli olarak ilaçlarımızı almamız hem de çevremizdeki insanların nöbet sırasında neler yapması gerektiğini iyi bilmesi çok önemlidir.

Atak Anlarında Geçirilen Hafıza Kayıpları

Nöbetlerin derecelerine ve etkilerine göre kişide bazen hafıza kayıpları yaşanabilir. Kompleks nöbetler de hafıza kaybı görülür. Kişi kendisini rüyadaymış gibi hisseder. Duygusal yoğunluk, göz kırpmasının anormal derecede olması, tikler ve tekrar eden davranışlarda görülür.

Zekâ Geriliği

Genelde ailelerin çocuklarında nöbet geçirdikleri sırada endişelendiği en önemli konulardan birisi zekâ geriliğidir. Çocuklarda görülen epilepsi hastalığına neden olan etmenin öğrenilmesi hastalığın çocuklar açısından ileride daha büyük problemler doğurmaması açısından önemlidir. Epilepsi hastalarının ilaçla kontrol altına alınabilir olması bu durumun daha ileri gitmemesi adına direkt olarak doktor gözetiminde kontrol edilebilmesi mümkündür. Ancak genetik bir epilepsiniz varsa aynı zaman da epilepsi ile birlikte bir başka hastalığınız da varsa zekâ geriliği tetkikler sonucu ortaya çıkabilecektir.

Öğrenim Güçlüğü

Bütün epilepsi hastalarında öğrenim güçlüğü görülmez. Nöbet kontrollerini sağlayamayan, sıklıkla tekrar eden nöbetleri olan, çoklu ilaç tedavisi uygulanan, epilepsi dışında başka bir nörolojik rahatsızlığı olan kişilerde öğrenim güçlüğü daha sık oluşmaktadır. Öğrenme güçlüğü erken tanı sayesinde tedavi edilebilir. Anti epileptik tedavi yöntemi uygulanarak kişinin öğrenmesi güçlüğü azaltılabilir.

Atak Anlarında Çene Sıkmasından Kaynaklanan Yaralanmalar

Epilepsi nöbeti geçiren hastaya müdahale edilmemeli sadece nöbet geçirenin ağzını açık tutmak ve dişlerinin arasına parmak koymak gerekir. Eğer bunu yapmazsak hasta dilini koparabilir veya dişlerine kalıcı hasarlar verebilir.

Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Epilepsi Ameliyatı Sara (Epilepsi) Tedavisi Epilepsi Tedavisi
EPİLEPSİ NEDİR: Epilepsi hastalığı belirtileri ve tedavi yöntemleri | Son Dakika Haberleri

EPİLEPSİ NEDİR: Epilepsi hastalığı belirtileri ve tedavi yöntemleri | Son Dakika Haberleri

Epilepsi dünyada her yıl yaklaşık 2,4 milyon insanı etkiliyor Nörolojik ve önemli bir hastalık olan epilepsi, beyindeki anormal elektriksel aktivite sonucu tekrarlayan nöbetlere yol açıyor. Yaş, cinsiyet, etnik köken gibi faktörlerden bağımsız olarak herkesi etkileyebilen bu hastalık hakkında doğru bilgilere sahip olmak, hastalığın etkilerini azaltmak ve toplumdaki farkındalığı artırmak için önem taşıyor. Dünya genelinde tahmini 65 milyon epilepsi hastası olduğunu söyleyen Medicana Sağlık Grubu Nöroloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Hülya Mavi, epilepsi hakkında bilgi verdi. Epilepsi nedir, belirtileri neler? Epilepsi tevaisi nasıldır? İşte ayrıntılar. 10:35 - 7/08/2023 Pazartesi Güncelleme: 09:50 - 7/08/2023 Pazartesi

Epilepsinin, beyindeki sinir hücrelerinin anormal bir şekilde yüksek aktivite gösterdiği bir durum olduğunu söyleyen Medicana Ataşehir Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Hülya Mavi, “Bu durum, beyindeki normal elektriksel sinyallerin kontrolsüz bir şekilde yayılmasına neden olur ve nöbetlerin oluşmasına sebep olur. Nöbetler, beyindeki anormal elektriksel faaliyetlerin neden olduğu farklı semptomlarla kendini gösterebilir” dedi.

EPİLEPSİ NEDİR, BELİRTİLERİ NELER?

Çocukluk döneminde geçirilen bazı ciddi hastalıklar epilepsiye neden olabilirEpilepsiye yol açan nedenler tam olarak anlaşılamadığını söyleyen Uzm. Dr Hülya Mavi, şöyle devam etti: “Her yıl yaklaşık 2,4 milyon yeni epilepsi hastası eklenmektedir. Ülkemizde de bu sayı 750 bin civarındadır. Beyindeki yapısal anomaliler, beyin yaralanmaları, enfeksiyonlar, genetik faktörler ve bazı nörolojik hastalıklar epilepsi riskini artırabilir. Doğum sırasında ve erken çocukluk döneminde geçirilen bazı ciddi hastalıklar da epilepsiye neden olabilir.

Hastalığın teşhisi EEG için önemli

Epilepsi nöbetleri farklı tiplerde olabilir. Kimi insanlar şuur kaybı yaşarken, bazılarında kas spazmları ve zihinsel karışıklık görülebilir. Epilepsi teşhisi, nöbetlerin karakteristiği, süresi ve sıklığı göz önünde bulundurularak uzman bir nörolog tarafından konulur. Elektroensefalogram (EEG) gibi testler, hastalığın teşhisinde önemli bir rol oynar.

Farkındalık artırılmalı

Epilepsi, sadece bireyin sağlığını değil, aynı zamanda yaşam kalitesini ve günlük aktivitelerini de etkileyebilir. Toplumsal düzeyde, epilepsinin hala yanlış anlaşıldığı ve ön yargılarla karşı karşıya kaldığı durumlar olabilmektedir. Farkındalığı artırmak ve toplumu eğitmek, epilepsiyle yaşayan bireylerin sosyal entegrasyonunu ve yaşam kalitesini artırmak açısından önemlidir.

Derin beyin stimülasyonu epilepsi hastalarına umut veriyor

Epilepsinin tedavisi, hastanın nöbetlerinin tipine, sıklığına ve şiddetine bağlı olarak belirlenir. Antiepileptik ilaçlar, nöbetlerin kontrol altına alınmasında etkilidir. Tedaviye rağmen nöbetleri tamamen ortadan kaldırmak her zaman mümkün olmayabilir, ancak uygun ilaçlar ve tedavi yöntemleri ile nöbetlerin sayısı ve şiddeti azaltılabilir. Bazı ileri vakalarda, cerrahi müdahale düşünülebilir. Epilepsi hastaları için ilaç tedavisi yeterli olmayan durumlarda Vagal Sinir Stimülasyonu (VSS), umut verici bir alternatif tedavi seçeneği sunar. VSS, vücuttaki vagus sinirine düzenli elektriksel uyarılar göndererek beyindeki anormal elektriksel aktiviteyi düzenler. Bu sayede nöbetlerin sıklığı ve şiddeti azaltılabilir. Cihaz, göğüs kafesine yakın bir bölgeye yerleştirilir ve hastalarda günlük yaşam etkilenmeden tedavi şansı olabilir. VSS, tedavi seçenekleri sınırlı olan hastalar için umut verici bir seçenek olarak düşünülebilir. Ancak, tedavi öncesinde hastaların doktorlarıyla detaylı bir değerlendirme yapması ve tedavi sürecinde düzenli takip sağlanması önemlidir.”

Doğru tanı ve düzenli kontrol önem taşıyor

Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Hülya Mavi, “Doğru tanı ve etkili tedavi ile birçok epilepsi hastasının nöbetleri kontrol altına alınabilir ve hastalar sağlıklı bir yaşam sürebilir. Ancak, toplumsal farkındalığın arttırılması, ön yargıların ortadan kaldırılması ve destekleyici bir çevrenin oluşturulması da en az tedavi kadar önemlidir” diye konuştu.

Epilepsi piliyle nöbete son Halk arasında sara olarak da bilinen epilepside ilaç tedavileri yetersiz kalmışsa epilepsi pili (vagal sinir stimülasyonu) bir seçenek olabilir. Prof. Dr. Bekir Tuğcu, epilepsi pili sayesinde nöbetlerin kontrol altına alınabildiğini, bazı hastalarda nöbetlerin durabildiğini söyledi.

Gerçekten epilepsi olmayabilirsiniz! Uzmanlar uyarıyor: Epilepsi tanısı almış olan hastaların %30 kadarı epilepsi (sar''a) hastası değildir ve antiepileptik ilaç kullanmalarına gerek yok. Gerçekten epilepsi olup olmadığınızı bu belirtilere bakarak öğrenebilirsiniz.

"
AVM Hastalığı - Prof. Dr. Yavuz Aras Resmi Web Sitesi

AVM Hastalığı - Prof. Dr. Yavuz Aras Resmi Web Sitesi

AVM Hastalığı (Arteriovenöz Malformasyon)

AVM hastalığı ya da Arteriovenöz Malformasyon. AVM, beyinde yerleşmiş bir damar yumağıdır. Hastada beyin kanaması başta olmak üzere sara nöbeti, baş ağrısı, görme kaybı gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte konjenital bir sorun olduğu düşünülmektedir.

AVM Hastalığı Nedir?

Sağlıklı bir damar sisteminde atardamar ile toplardamar ince kılcal damarlar ile aralarında bağlantı kurar. Kılcal damarlar vücudumuzdaki bütün doku ve hücrelere kanı ulaştırma görevini yapar. Bunlar besleyici damarlardır. Arteriovenöz Malformasyon’da bu damarlar olması gereken yerde değil, bir yumak halinde atardamar ve toplardamarla iç içedir. Doğumsal bir hastalık olmasına karşın ilk bulgularını 20 yaş civarında verir. AVM hastalarının büyük bir kısmına 20-40 yaş arasında tanı konur. Ülkemizde yaklaşık 40 bin AVM hastası olduğu düşünülmektedir.

Belirtileri

AVM’lerin büyük bir kısmı bir beyin kanamasına, nöbete ya da bir beceri kaybına (göz, işitme gibi) neden olmadan önce belirti vermez. Doktor bazı hastalarda çok şiddetli olan baş ağrılarından şüphelenerek beyin MR’ını görmek ister. Görüntüleme sonucunda tesadüfen bir AVM ile karşılaşabilir. AVM’lerin gösterdiği belirtiler şöyledir:

Baş ağrısı Kulak çınlaması Bulantı, kusma, denge bozukluğu (AVM yırtılıp beyin kanaması gerçekleştiğinde) Sara Nöbeti (Epilepsi) AVM’nin beyinde oluştuğu bölgeye göre bazı sorunları: vücudun bir tarafında kuvvetsizlik, uyuşma, dengesizlik, konuşma bozukluğu, bunama vd. Nedenleri

Arteriovenöz malformasyonların oluşma nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak beyinde damar yumağı oluşumunun anne karnında bebeğin gelişimi esnasında meydana geldiği bilinmektedir. Buna karşın kalıtsal bir hastalık değildir.

AVM Hastalığı Tanı

Neredeyse tüm beyin hastalıklarında olduğu gibi en önemli tanı kaynağımız MR taramasıdır. Ayrıca BT çekimine de başvurmak gerekebilir. Hastada AVM olup olmadığını gördükten sonra, tedavi planlaması için hastaya beyin anjiyosu yapılır. Damar içinden vücut içine girip beyin damarlarına boyalı bir madde gönderilir. Damar yumağının hacmi ve konumu en net şekilde görüntülenir.

Riskleri

Arteriovenöz malformasyonlarda bulunan damarların yapısı zayıftır, dayanıklılığı azdır. Öte yandan tansiyon basıncı ve nabız atışı neticesinde bu damarların içinden geçen kan akım hızı yüksek ve kan hacmi de fazladır. AVM’ler zaman içinde büyümeye de meyillidir. Bu nedenlerle yaşam boyunca damar yumağının kanama riski söz konusudur. Yapılan bazı çalışmalar her yıl AVM’lerin %2-4’ünde kanama meydana geldiğini belirtmektedir. Bu kanama sonucunda da hastada felç, koma ve hatta yaşam kaybı söz konusu olabilir.

AVM genç yaşlarda yırtılmaya daha çok meyil eder. Çeşitli faktörler bu riski artırır. Bunlardan en önemlisi de gebeliktir. Hamile kalan anne adaylarında çeşitli hormonal değişiklikler sonucu AVM’nin yırtılma riski artar. Bu nedenle AVM’si olan kadınlara tedavi olmadan hamile kalmamaları tavsiyesinde bulunuruz.

AVM Hastalığı Tedavisi

AVM kişiye çoğu zaman gündelik yaşamında bir sorun yaratmaz. Bu haliyle AVM’ye müdahale edip etmeme konusunu her hastanın kendi özel durumuna göre değerlendirmek gerekir. Ancak özellikle genç yaşlarda AVM ile karşılaştıysak bunu tedavi etmek isteriz. Çünkü yaşamın herhangi bir safhasında bu AVM yırtılabilir ve hasta beyin kanaması geçirebilir. Bu senaryoda beyin ciddi manada hasar görür, yaşam kaybı gündeme gelir. Arteriovenöz malformasyonları tedavi ederken elimizde bugün için 3 güçlü tedavi seçeneği vardır.

Cerrahi

AVM tedavisinde önceliğimizdir. Ameliyat mikroskobik olarak yapılır. Beyinde açılan bir delikten damar yumağına ulaşır ve vücut dışına çıkarırız. Bu ameliyatta damar yumağını tamamen temizlemek gerekir. Ameliyat esnasında sağlıklı beyin dokularına müdahale etmemek adına nöromonitörizasyon ile anlık kontrol sağlanır. Yumak çıktıktan sonra beyinde bir kanama olup olmadığını kontrol ederiz. Her şey yolundaysa kesi yerini kapatarak ameliyatı tamamlarız. Deneyimli bir beyin cerrahı tarafından yapıldığında oldukça yüksek bir başarı oranına sahiptir.

AVM beynin sessiz ve yüzeyel bölgelerinde ise cerrahi tedavi daha rahat ve güvenle yapılır. Ancak kimi olgularda damar yumağı görme, işitme veya denge mekanizmasını sağlayan sinirlerle yakın olur. Bu gibi durumlarda diğer tedavi yöntemlerini de düşünmek gerekir.

Gamma Knife

Gamma Knife beyin cerrahisinde kullandığımız üstün bir sağlık teknolojisidir. En sık beyin tümörlerinde kullanılmakla birlikte AVM’lerde de sık kullanılır. Arteriovenöz malformasyona Gamma Knife uygulamak için damar yumağının 3 cm’den büyük olmaması gerekir. Ayrıca AVM’de Gamma Knife tedavisi uzun soluklu bir süreçtir. Tedavi süreci 3 yılı bulabilir. Ancak bu dezavantajlarının yanında oldukça önemli avantajları da vardır:

Cerrahi olarak müdahale etmenin çok riskli olduğu olgularda önemli bir tedavi seçeneğidir. Hastaya bir ağrı sızı vermez. Yatış gerektirmez. Endovasküler tedavi

Kullanım alanı oldukça kısıtlı olsa de endokasküler tedavi de seçeneklerimizden biridir. Damar yolundan vücut içine girerek beyne ulaşılır. Damar yumağı çeşitli maddeler ile tıkanır. Gelecekte bir kanamaya neden olmasının önüne geçmeye çalışılır. Ancak damar yumağı hastanın beyninde kalmaya devam eder.

AVM Sık Sorulan Sorular

Hastalarımızın AVM hastalığı yani arteriovenöz malformasyon hakkında sık sordukları sorulara yanıt verdik.

AVM nerede olur?

AVM ile en sık beyinde karşılaşırız. Bunun yanı sıra omurilikte ve yüzde de AVM izlenebilir.

AVM tehlikeli midir?

AVM, genellikle beyinde oluşan anormal bir damar yumağıdır. Beyin kanamasına ve yaşam kaybına yol açma riski taşıdığı için doğal olarak tehlikeli bir hastalık olarak nitelendirilir. AVM olgularında, atardamar ve toplardamar iç içedir. Bu damarlar içinden geçen kan akışı hızlanabilir, damar içi basınç artabilir. Damar duvarı yırtılabilir. Bu durumda hasta beyin kanaması geçirebilir.

AVM hastalığı tedavisi nedir?

AVM tedavisi beyindeki anormal damar yumağının vücut dışına çıkarılmasını içerir. En sık uygulanan tedavi AVM’nin mikrocerrahi teknikle dışarı çıkarılmasıdır. Bunun yanında özellikle yaşlı hastalarda veya AVM’nin beynin riskli bölgelerinde bulunduğu olgularda Gamma Knife radyocerrahisinden de faydalanmak mümkündür. Yine riskli olgularda girişimsel olarak damar yolundan vücuda girerek AVM’nin kapatılması da bir diğer tedavi yöntemidir. Bu işlem olası bir kanamayı engellemek için AVM’nin tıkanmasını içerir. Cerrahi dışı yöntemlerde damar yumağı dışarı çıkarılmaz. Uygun hastalarda ilk tedavi seçeneği ameliyatla AVM’yi vücut dışına çıkarmaktır. Zira, beyinde yer etmiş bir AVM’nin her zaman kanama riski vardır.

AVM tümör müdür?

Hayır. AVM bir beyin tümörü değildir. Beynin damarsal bir hastalığıdır. Ancak AVM aynı bir tümör gibi çevresindeki sağlıklı dokulara baskı yapabilir. Beynin fonksiyonel becerilerini sekteye uğratabilir.

Beyinde AVM hastalığı ne demek?

“Beyinde AVM var” ya da “Arteriovenöz malformasyon var” cümlesi beyin damarlarınızla ilgili bir hastalığı ifade eder. Normalde birbirleriyle kılcal damarlar ile bağlantı kuran atardamarlar ve toplardamarların doğrudan etkileşimde olmasıdır. Kılcal damarın beynin bir bölgesinde tam olarak gelişmemesi ile atardamar ve toplardamarın iç içe geçmesi durumudur.

AVM baş ağrısı yapar mı?

Evet yapar. Beynin diğer tüm hastalıkları gibi AVM hastalığında da baş ağrısı izlenebilir. Ancak baş ağrılarının yüzlerce farklı nedeni vardır. Öte yandan hastanın sürekli başı ağrıyorsa mutlaka Beyin MR taraması yapmak ve beyinde bir hastalık olup olmadığını ortaya koymak gerekir. Zira AVM’ler her zaman belirti de vermez. Tesadüfen ortaya çıkabilir. Baş ağrısının yanı sıra nöbet geçirme, görme sorunları, baş dönmesi, hafıza problemleri ve bilişsel sorunlar da AVM’nin birer belirtisi olabilir.

AVM küçülür mü?

Genellikle hayır. Bazı AVM’ler yaşam boyu aynı ebatta kalırken, bazıları yavaş yavaş büyüyebilir.

AVM ameliyatı olanların yorumları nelerdir?

AVM’si yırtılmış ve beyin kanaması tablosu oluşmuş bir hastada acilen kanamanın durdurulması ve mümkünse AVM’nin çıkartılması gerekir. Ciddi bir beyin hasarı gelişmeden bu hastaları tedavi etmek isteriz. Öte yandan AVM henüz kanamadan da tedavi edilebilir. Hasta ameliyat içi uygunsa, AVM de cerrahi olarak çıkarılması elverişli bir bölgedeyse ameliyatın başarı oranı yüzde yüze yakındır. AVM’nin beyinden başarıyla çıkarılmasıyla birlikte kişinin yaşamını ne zaman tehdit edeceği bilinmeyen bir sorun ortadan kaldırılmış olur. Bu grup hastaların AVM ameliyatı yorumları oldukça olumludur.

AVM öldürür mü?

Evet, ama nadir… Her AVM kanamaz. Kanayan her AVM ölüme ya da beyin hasarına yol açmaz. Hatta bazı kanamalar basit bir sızıntı şeklinde olur ve hasta bunu fark etmeden kendiliğinden geçer. Öte yandan bazı olgularda AVM ciddi bir beyin kanamasına yol açabilir. Hastaya zamanında müdahale edilmezse yaşam kaybı söz konusu olabilir.

AVM hastalığı tekrarlar mı?

Bir kere kanamış bir AVM’nin her zaman yeniden kanama riski vardır. Yapılan çalışmalarda daha önce kanamış bir AVM’nin kanamamış olana göre 9 kat daha fazla kanama riski olduğu bildirilmiştir.

Her AVM kanar mı?

Hayır. Her yıl tüm AVM’lerin yüzde 2 ila 4’ünün kanadığı bildirilmiştir.

AVM’nin ilaçla tedavisi mümkün mü?

Günümüzde AVM hastalığının ilaçla tedavisi mümkün değildir.

AVM tedavi edilmezse ne olur?

Her AVM tedavi edilmez. Bazı hastaları sadece takip etmek daha uygundur. Ancak örneğin daha önce AVM’si kanamış bir hastadan bahsediyorsak bu AVM’yi tedavi etmek düşünülmelidir. Ayrıca AVM hastada önemli semptomlara yol açıyorsa ya da sadece genç bir hastadan bahsediyorsak AVM’nin tedavisi öncelenebilir. Her hastanın tedavisi kendi özel durumuna göre belirlenir.

AVM hastalığı inmeye neden olur mu?

Evet. Kanamaya bağlı oluşan inmelerin yüzde 2’sinin nedeni kanayan bir AVM’dir.

AVM ameliyatı kaç saat sürer?

AVM ameliyatları 1 ila 4 saat arası sürer. AVM’nin konumu, büyüklüğü, AVM’nin kanayıp kanamaması cerrahinin süresini değiştiren unsurlardır.

Oluşturma Tarihi: 16.11.2021

"
Nörolojik Vertigo Nedir? Asya KBB

Nörolojik Vertigo Nedir? Asya KBB

Nörolojik Vertigo Nedir?

Nörolojik vertigo çoğu insan tarafından bir hastalık olarak görülse de aslında bir hastalık değildir, hastalığın bir belirtisidir. Vücudun denge sisteminde yaşanan bir sorundan kaynaklı ortaya çıkan baş dönmesine verilen isimdir.. Kimi zaman çok hafif görülür kimi zamanda kişilerin ayakta durmasını bile güçleştirecek şekilde hayatı zorlaştırabilir. Kimi vertigo atakları bir iki dakika sürerken bazı kişiler haftalarca atak yaşayabilirler. Vertigo problemi olan kişiler genellikle dengesizlik hissi ve bulantı kusma şikayetleri yaşarlar.

Nörolojik Vertigo Neden Olur?

Nörolojik vertigo nedenleri her hasta için farklı olabilir. Aşağıdaki nedenler en sık görülenler arasında yer alır:

MS Migren Epilepsi, Menenjit, Beyin tümörleri, Kafa travmaları

Kimi durumlarda beyin ve gözden kaynaklanan durumlar da denge kaybına neden olmaktadır. Taşıt tutması da baş dönmesine neden olsa da her baş dönmesi vertigo olarak nitelendirilmez. Vertigo için hekimin mutlaka çeşitli testleri yaparak vertigo tanısı koyması gerekir.

Nörolojik Vertigo için Tanı Nasıl Konulur?

Nörolojik vertigo için tanı konması adına mutlaka kişilerin önce hekime başvurması gerekir. Hekim hastanın hikayesini dinler ve ona gerekli gördüğü soruları sorar. Baş dönmesinin ne kadar sürdüğü, ne zaman başladığı ve diğer bulgular hakkında bilgi toplar. Kişinin kullandığı ilaçlar varsa bunların ne olduğunu öğrenir. Daha sonra kulak burun boğaz muayenesi yapar. Muayene sırasında farklı test yöntemlerinden faydalanmak isteyebilir. Gerekli tetkikleri yaptıktan sonra hastaya vertigo için tanı konulur. Tanı konulurken vertigoya neden olan durumun saptanması şarttır. Çünkü tedavi sırasında bu hastalığa neden olan duruma göre hareket etmek gerekecektir.

Nörolojik Vertigo Tedavisi Nasıl Yapılabilir?

Nörolojik vertigo için tedavi yapılırken her hasta için farklı bir yol izlenmesi gerekebilir. Çünkü herkesin vertigosu altında yatan hastalığı farklı olabilir. Kimi hasta beyinde yer alan bir bölgenin hasar görmesinden kaynaklı vertigoya sahipken başka birisi kulakta yer alan denge mekanizmasının bozulmasından kaynaklı vertigoya sahip olabilir. Bu durumda her iki hasta için kullanılacak ilaç ve tedavi yöntemi farklı olacaktır.

Bazı vertigo türleri özel durumları içerdiğinden tedavileri de özeldir. Manevra ve egzersizlerle ilaç tedavisi yapılmadan vertigo düzelebilir. Bazı hastalar için tedavi adına vestibuler rehabilitasyon programları verilmektedir.

Nörolojik Vertigo Belirtilerinin Hafiflemesi için Neler Yapılabilir?

Nörolojik vertigo belirtilerinin hafiflemesi için gerekli önlemleri almak önemlidir. İlaç tedavisi bile gören kişilerin mutlaka gerekli önlemleri alması gerekir. Ancak bu şekilde tedavi başarılı olacaktır. Aşağıdaki öneriler tür ve şiddet fark etmeksizin her vertigo problemine sahip kişiler için geçerlidir:

Aniden ayağa kalmamak gerekir. Başı dönen kişiler dikkatli olmalıdır. Kesici delici aletleri kullanmak ya da yüksekte bulunmak sakıncalı olacaktır. Stresli olmak vertigoyu artırır. Stresten kaçınmak gerekir. Sinirli olmak da vertigo belirti ve şiddetlerini artırır. Sakin kalmak için meditasyon yoga yapılabilir. Üzücü durumlardan kaçınmak gerekir. Mutlu ve sağlıklı olunmalıdır. Kafein tüketimini sınırlandırmak önemlidir. Aşırı tuzlu yemeklerden kaçınmalıdır. Vertigo hastalığının belirtileri tuz yüzünden şiddetlenebilir. Nikotin kullanımı vertigo hastalarına tavsiye edilmez. Sigara kullanılmaması gerekir. Hekim tarafından varsa reçete edilen ilaçlar düzenli olarak kullanılmalıdır. Kişi kendi başına ilaç kullanmamalı, hekimin verdiği ilacı yarıda bırakmamalıdır. Nörolojik Vertigo Tipik Belirtileri Nelerdir?

Nörolojik vertigonun tipik belirtileri arasında şunlar yer almaktadır:

Kol ve bacaklarda kuvvet kaybı görülür. Koordinasyon bozuklukları olur. Bilinçte bulanıklık vardır. Kişiler gün içinde uykuya eğilimli olur. Çift görme problemi ortaya çıkar. Anormal göz hareketleri gözlemlenir. Mide bulantısı ve kusma görülür.

Vertigo hastalarında illa bu belirtilerin hepsinin var olmasına gerek yoktur. Kimi hastalarda sadece baş dönmesi de görülebilmektedir. Vertigo belirtileri aslında altta yatan hastalığa göre şekillenir. Hastalara vertigo tanısı konduktan sonra mutlaka denge mekanizmasında bozukluğa neden olan sorunlara yönelik araştırma yapılması gerekir.

Nörolojik Vertigo Ataklarında Ne Yapmak Gerekir?

Nörolojik vertigo atakları özellikle uzun sürdüğü zaman hastanın hayatının kabusa dönmesine neden olabilir. Ataklar sürekli hale geldiğinde çekilmez olabilir. Kulak burun boğaz uzmanları kulaktaki denge organlarında sorunu rahatça tespit edeceklerdir. Beyin ve sinir sistemine ilişkin sorunlar da olabilir. Sağlıklı ve dengeli bir beslenme planı vertigo hastalarına çok iyi gelecektir. Vertigo tedavi edilirken kapsamlı tedaviler uygulanır. Yani sadece kulağa yönelik ya da sinir sistemine yönelik adımlar atılmaktan ziyade kapsamlı adımlar atılarak kişinin iyileşmesi sağlanır. Hekimler hastalara ağır spordan kaçınmalarını belirtir. Hastalar ağır işlerden de kaçınarak kendilerini dinlendirmelidir.

Yalancı Sara Nöbetini Nasıl Ayırt Ederim? | Prof. Dr. Alev Leventoğlu

Yalancı Sara Nöbetini Nasıl Ayırt Ederim? | Prof. Dr. Alev Leventoğlu

Yalancı Sara Nöbetini Nasıl Ayırt Ederim?

Epilepsi nöbeti olarak da bilinen sara nöbeti, vücudunuzun kontrolünü kaybederek sarsılmaya başlamasına sebep olan bir hastalıktır ve nöbet sırasında bilinç kaybı yaşanması muhtemeldir. Nöbetler sara nöbeti ve yalancı sara nöbeti olmak üzere ikiye ayrılır.

Sara nöbetinin nedeni ‘epilepsi’ adı verilen bir beyin hastalığıdır. Bu hastalık beyindeki sinir aktivitesini bozarak nöbet geçirilmesine neden olur. Elektroensefalografi (EEG) yöntemi ile nöronların anormal elektriksel sinyaller gönderdiğinin gözlemlenmesi, nöbetin sara nöbeti olduğunu gösterir.

Yalancı sara nöbetleri çoğunlukla psikolojik sebeplerden kaynaklanır ve merkezi sinir sistemindeki elektriksel iletişim ile ilişkileri yoktur.

Yalancı Sara Nöbetinin Nedenleri

Yalancı sara nöbeti psikolojik rahatsızlıkların fiziksel bir dışa vurumu olduğundan ötürü birçok sebebi olabilir. Bu sebeplerden en yaygın olanları şunlardır: aile içindeki çatışmalar, fiziksel veya cinsel istismara uğramak, öfke kontrolüyle ilgili problemler yaşamak, panik atak, obsesif kompulsif bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu, madde kullanımı, sınırda kişilik bozukluğu gibi kişilik bozuklukları, disosiyatif bozukluklar, dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite.

Yalancı Sara Nöbetinin Belirtileri

Yalancı sara nöbeti belirtileri, sara nöbeti belirtileriyle büyük oranda benzerlik gösterir. Bu nedenle karıştırılabilir ve yanlış tanı koyulabilir. Nöbet geçiren hastalarda vücutta ani kasılmalar veya sertleşme, kollarda ve bacaklarda kontrol edilemeyen sallantılar, dikkat kaybı, sabit bir noktaya dalmak ve boş bakmak gibi belirtiler gözlemlenebilir.

Yalancı Sara Nöbeti Teşhisi

Yalancı sara nöbeti ile sara nöbetinin genellikle yanlış teşhis edilmesinin sebebi nöbetin gerçekleştiği sırada doktorun gözlemleme imkânı olmamasıdır. Teşhis için önerilen yöntem Video-EEG monitorizasyonudur. Hasta özel bakım ünitesinde kalır ve videoya kaydedilecek bir EEG ile izlenir. Bu beyin taraması, nöbet sırasında beyin fonksiyonlarında herhangi bir anormallik olup olmadığını gösterir. EEG testi sonuçlarınız normal ise yalancı sara nöbeti geçiriyor olmanız muhtemeldir. Doğru teşhis için psikiyatristler ve nörologlara da görüşülür.

Yalancı Sara Nöbeti Tedavisi

Yalancı sara nöbetinin sebepleri her insanda farklı olabileceğinden ötürü herkes için geçerli olan bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Tedavi basamağına geçilmeden önce nöbetlerin sebebi belirlenmelidir. En etkili tedavi yöntemleri arasında bireysel danışmanlık, aile danışmanlığı, davranışsal terapi, Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme (EMDR) yöntemleri bulunur. Duygu durum bozuklukları için ilaç tedavisi uygulanabilir bir tedavi planıdır. Danışmanlık hizmeti psikiyatristler, psikologlar ve sosyal hizmet uzmanları tarafından verilebilir.

BLOG

Migren mi Yoksa Sadece Baş Ağrısı mı?

Migren ve diğer baş ağrıları arasındaki farkları bilmek, tanımak önemlidir. Bu farklar, başağısı semptomlarının şiddeti ve süresinden tetikleyicilere, hatta tedavi yöntemlerine kadar uzanır.

Beslenme Alışkanlıkları Epilepsi Nöbetlerini Tetikliyor Olabilir mi?

Epilepsi, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen, beyindeki anormal elektriksel aktivite nedeniyle meydana gelen kronik nörolojik bir bozukluktur. Bu anormal aktivite, geçici ama tekrarlayan nöbetlere yol açar. Nöbetler, hastanın farkındalığı, harek

Alzheimer Yaşam Kalitesini Nasıl Etkiliyor ?

Alzheimer hastalığı, beyin fonksiyonlarının ilerleyici kaybıyla karakterize edilen, hafıza ve bilişsel yeteneklerin azalması ile sonuçlanan bir hastalıktır. Alzheimer hastalarında sosyal etkileşim ve ilişkilerin önemi, son yıllarda yapılan bilimsel araştı

Migren Ağrıları Regl Döneminde Artar mı?

Migren genellikle beyindeki kan damarlarının genişlemesi ve sinir uçlarının aşırı hassasiyeti sonucunda ortaya çıkan bir baş ağrısı tipidir. Regl dönemi sırasında östrojen ve progesteron gibi hormonlarda yaşanan değişiklikler, migren atağını tetikleyebili

Demans Hastalarının Yaşam Kalitesini Nasıl Artırabiliriz ?

Demans, bilişsel yeteneklerin azalmasıyla karakterize edilen bir grup hastalık nedeniyle ortaya çıkan bir durumdur. Demansın birçok farklı tipi vardır ve her tipin farklı nedenleri olabilir.

Demansı Taklit Eden Psikolojik Durum Psödodemans

Bunama, bilişsel yetilerde ilerleyici bir bozulmayı ifade eden bir durumdur. Bunamaya sahip bireylerde hafıza kaybı, düşünce bozuklukları ve günlük işlevlerin zorluğu gibi belirtiler görülebilir. Ancak, bazen bu belirtiler, gerçek bir nörolojik hasar veya

Migren Atağınızı İzlemek İçin Kişisel Migren Takvimi Oluşturun

Migren, birçok insanın yaşadığı şiddetli baş ağrısıyla belirtilen bir durumdur. Migren atağının sıklığı, şiddeti ve tetikleyici faktörleri kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Baş ağrılarınızı izlemek ve anlamak için etkili bir araç olan kişisel migren

MS Hastalarında Hamilelik

Multiple Skleroz (MS), bağışıklık sisteminin sinir hücrelerine zarar veren bir hastalıktır. Hastalık çoğunlukla kadınlarda görülmektedir. Hastalığın seyri, tedavi planı, doğurganlık, gebelik, doğum hatta emzirme süreçleri üzerinde etkili olabildiğinden MS

Sağlıklı Beyin vs. Alzheimer Hastalığı Olan Beyin

Alzheimer hastalığı beynin küçülmesine ve beyin hücrelerinin ölmesine neden olan ilerleyici bir nörolojik bozukluktur. Kişinin bağımsız olarak işlev görme yeteneğini etkileyen düşünme, davranışsal ve sosyal becerilerde sürekli bir düşüş yaşaması olarak ad

Anksiyete Alzheimer Riskini Arttırıyor

Hafif bilişsel bozukluğu olan kişilerin uzun ve devamlı stres ve kaygı yaşamaları durumunda, Alzheimer hastalığına yakalanma olasılıkları daha yüksektir. Yeni bir çalışma, hafif bilişsel bozukluğu ve yüksek düzeyde stresi olan kişilerin, stresli olmayanla

Tümör Hep Kötü Huylu Olmayabilir

Beyin tümörleri kanserli (kötü huylu) veya kanserli olmayan (iyi huylu) olabilir. Kötü huylu (kanserli) veya iyi huylu beyin tümörleri özellikle bası belirtileri ve fokal nörolojik bulgulara neden olur. İyi huylu veya kötü huylu tümörler büyüdüğünde, kafa

Sirkadiyen Ritim Uyku Bozuklukları

Sirkadiyen ritim, günün 24 saatte bir tekrarlanan doğal uyku-uyanıklık döngüsüdür. Bu döngünün bozulması, sirkadiyen ritim uyku bozukluğudur. Sirkadiyen ritim bozukluğu, gündüz uykululuğundan depresyona kadar değişen semptomlara neden olabilir.

Çok Fazla Televizyon İzlemek Beyin Sağlığını Etkiliyor

Araştırmacılar, genç ve orta yaşta daha fazla televizyon izleyen kişilerin ileriki yıllarda beyin sağlığını bozma riskinin daha yüksek olduğunu söylemektedir. Çalışmalar ayrıca, aşırı televizyon izlemenin bilişsel gerilemeye ve gri maddede (karar verme, i

Az veya Çok Uyku Sağlığınıza Zarar Veriyor

Altı ila sekiz saatlik sağlıklı uyku, kardiyovasküler sağlık için önemlidir. Altı ila sekiz saatten fazla veya az süren bir uyku önerilmemektedir.

Parkinson Hastalığının 5 Aşaması

Beyindeki dopamin miktarının azalması sonucu hastaların hareketi başlatma ve hareketi kontrol etme mekanizması bozulur.

60 Yaşından Sonra Beyinde Neler Oluyor?

Araştırmacılar, sağlıklı bir beynin etkinliğini ve verimliliğini ileri yaşlarda da koruyabileceğini söylemektedir.

Temporal Lob Epilepsisi

Epilepsi, nöronlar olarak adlandırılan beyin hücrelerinin diğer hücrelere düzensiz sinyaller göndermesiyle sonuçlanan kronik bir nörolojik durumdur.

Uyku Bozukluklarının Belirtileri

Çoğu insan uykuya dalmakta zorluk çekmektedir. Ancak kronik uyku sorunları ve devam eden gündüz yorgunluğu daha ciddi bir soruna işaret edebilir.

MS Bağışıklık Sisteminizi Etkiliyor

Sağlıklı sinir lifleri, miyelinden oluşan bir koruyucu kılıf ile kaplıdır. Bu sayede hücreler arası uyarılar kolaylıkla birbirleri arasında iletilir. MS Hastalığı - Multiple Skleroz hastalığında

Hava Durumu Migreninizi Etkiliyor

Araştırmacılar, bazı insanların migren atakları yaşamasına neyin sebep olduğunu tam olarak bilmiyorlar. Genler, beyindeki değişiklikler veya beyin kimyasallarının seviyelerindeki değişiklikler söz konusu olabilir.

MS Hastalığında Kas Zayıflığını Yönetin

Beyniniz, eylemi kontrol eder ve bir sinir ağı aracılığıyla kaslarınıza elektrik sinyalleri gönderir. Bu sinyaller kaslarınıza hareket etmesini söyler. Multipl sklerozunuz (MS), bağışıklık sisteminiz sinirlerine saldırır.

Alzheimer’ın Erken Belirtileri

Alzheimer, demansın en yaygın şeklidir. Demans, günlük yaşamınızı etkileyen hafıza fonksiyonlarının veya diğer zihinsel yeteneklerin kaybı için genel bir terimdir.

Baş Ağrınızı Azaltın

Günümüz dünyasındaki birçok insan için baş ağrıları giderek daha yaygın bir sorun haline gelmiştir. Çoğu zaman stres veya dehidrasyon gibi dışsal sebeplerin birer sonucu olabilirler.

Periferik Nöropati’yi Önlemek için Adım Atın

Periferik Nöropati, periferik sinirlerinizin zarar görmesi sonucu, genellikle ellerinizde ve ayaklarınızda zayıflık, uyuşukluk ve ağrıya neden olur. Ayrıca vücudunuzun diğer bölgelerini

İyi Uyku Alzheimer Riskini Azaltabilir

Araştırmalar beynimizin, biz uyurken bunama gibi hastalıkları önlemeye yardımcı olduğunu öne sürdürmektedir. Bu, beynimizin uyku sırasında dinlenmek yerine çalıştığını gösteren

Multiple Sklerozla Savaşmanın 10 Etkili Yolu

Beyin sağlığının önemli olmadığı hiçbir canlı yoktur. Ancak multiple skleroz (MS) ile yaşıyorsanız, bu organı korumak iki kat önemlidir. Tedavi planınızı takip etmek ve sağlıklı

Omega-3 Balık Yağı Beyninizi ve Ruh Sağlığınızı Nasıl Etkiler?

Balık yağı, sardalye, hamsi, uskumru ve somon gibi yağlı balıklardan elde edilen popüler bir takviyedir. Balık yağı esas olarak iki tür omega-3 yağ asidi içerir: kalp sağlığı ve cilt

Kadınlarda MS Hastalığı

Multipl skleroz (MS), merkezi sinir sisteminin kronik bir hastalığıdır. MS, kadınları erkeklerden daha sık etkiler. Ulusal Multipl Skleroz Derneği’ne göre, kadınların MS olma olasılığı

Yaşlı Yetişkinlerde Uyku Bozuklukları

Uyku, hem günlük hayatınız için hem de fiziksel ve zihinsel sağlığınız için kritik öneme sahiptir. Uyku bozuklukları yaşlı erişkinlerde oldukça yaygındır. Yaşlandıkça, uyku düzenleri ve

Kitap Okumanın Zihin Sağlığınız için Faydaları

Kitap okumak hem fiziksel hem de zihinsel sağlığınıza fayda sağlar.

Yedikleriniz Baş Ağrınızı Nasıl Etkiliyor?

Baş ağrısı en sık görülen yakınmaların başında gelir ve toplumun yaklaşık yüzde 90'ında görülür. Baş ağrısı, beyninizdeki bir ağrıyı ima etse de, aslında beyniniz, kan damarları ve

Multiple Sklerozun Vücudunuz Üzerindeki Etkileri

Merkezi sinir sisteminin kronik bir hastalığı olan MS Hastalığı, sinirlerin etrafındaki koruyucu örtünün bozulmasından kaynaklanır. Bu, beynin vücudun geri kalanıyla iletişim

Migren Ağrısına İyi Gelen 11 Uçucu Yağ

Migren, hastanın günlük yaşamanı etkileyebilen, günlük aktivitelerini kısıtlayabilen bir baş ağrısı tipidir. Aromaterapi, migren atağını durdurmasa bile bazı semptomların

Epilepsi Hastası Çocukları Yetiştirirken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Epilepsi (Sara Hastalığı), beyindeki nöronal aktivitenin bozulduğu ve garip hislere, kasılmalara ve diğer nöbetlerle ilişkili semptomlara neden olan nörolojik bir problemdir.

Demans Teşhisi Nasıl Konur?

Demans, günlük hayatı sekteye uğratacak şiddette hafıza, düşünme ve sosyal becerileri etkileyen semptomların genel adıdır. Birden fazla hastalık demansa neden olabilir.

İyi Bir Uyku için Tüketilmesi Gereken Meyve ve Sebzeler

Uyku, hem günlük hayatınız için hem de fiziksel ve zihinsel sağlığınız için kritik bir öneme sahiptir. Çok çeşitli uyku bozuklukları normal uyku döngüsünü kesintiye uğratmakla

Bacak Ağrınızın Sebebi MS Olabilir

Bacaklarınızın yorgun olması altında birçok sebep yatabilen yaygın bir semptomdur. Kilonuz fazlaysa veya yaşınız ileriyse bacaklarınız daha çabuk yorulabilir.

Demans ve İnme Arasındaki Bağlantı Nedir? İnme Uzun Vadede Demansa Yol Açabilir Mi?

Demans bilişsel gerilemeyle sonuçlanan hafıza, iletişim, konsantrasyon sorunlarını içeren bir grup semptomu ifade eder. Demans, beyninizin felç gibi bir yaralanma veya hastalık

Hem Vasküler Hem Beyin Sağlığınızı Korumanın 7 Yolu

Yapılan yeni araştırmalara göre kan damarlarınızın durumu beyninizin sağlığında önemli rol oynamaktadır. Sigara içmek, yüksek kan şekeri, diyabet gibi birçok durum damarlarınızın sağlığını

Sigarayı Bırakmanız için Bir Başka Sebep: Buerger Hastalığı

Buerger hastalığı, kol ve bacaklardaki damar ve atardamarlarda görülen nadir bir hastalıktır. Latince adı Thromboangiitis obliterans olan Buerger hastalığında, kan damarları iltihaplanır, şişer ve kan pıhtıları tarafından tıkanır.

Beynin Mimaride Gördüğü Güzellik: Nöroestetik

Nöroestetik alanında yapılan son araştırmalar, beynimizin, güzelliğe neden ve nasıl tepki verdiğini açıklamaktadır.

Baş Ağrınız Sizi Ne Zaman Endişelendirmeli?

Baş ağrısı, rahatsız edici olabildiği gibi halsizliğe de neden olabilir. Genellikle baş ağrısı için endişelenmenize gerek yoktur çünkü çoğu baş ağrısı, ciddi sağlık sorunlarından kaynaklanmaz. Fakat baş ağrısı, bazen başka sorunların habercisi olabilir.

Bir Motor Nöron Hastalığı: Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS)

Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS), beyin ve omurilikteki sinir hücrelerini etkileyen ve kas kontrol kaybına sebep olan ilerleyici bir sinir sistemi hastalığıdır. ALS, aynı zamanda teşhis edilen beyzbol oyuncusundan sonra Lou Gehrig hastalığı olarak da adla

Parkinson'un Neden Olabileceği 6 Sorun

Parkinson hastalığı genellikle hastaların hareket kabiliyetlerine etki etse de neden olabileceği farklı sorunlar vardır.

Epilepsi (Sara) Nedenleri, Tanı ve Tedavisi

Epilepsi, tekrarlayan nöbetlere neden olan nörolojik bir hastalıktır. Epilepsi nöbetleri beyinde ani elektriksel aktivitelere neden olur.

Yaygın Baş Ağrısı Tipleri

Baş ağrıları her yaştan insanın mustarip olduğu ve birçok çeşidi olan bir durumdur. Bu yazı, 10 farklı baş ağrısını tipi hakkında bilgi vermeyi amaçlamaktadır.

İleri Yaşlarda Yapılan Aerobik Egzersiz Sizi Demanstan Koruyabilir

Yapılan yeni bir araştırmanın bulgularına göre aerobik yapmak, demansa (bunamaya) karşı beyne yardımcı olabilmektedir. Genel olarak egzersiz yapmanın da Alzheimer veya demans riskinin azalmasına yardımcı olduğu bilinmektedir.

Multiple Sklerozun Erken Belirtileri

Multiple Skleroz (MS), ilerleyici ve immün sistem aracılı bir hastalıktır. Bu durum vücudunuzu sağlıklı tutmak için tasarlanan sistemin yanlışlıkla vücudunuzun günlük işlevler için hayati önem taşıyan bölümlerine saldırdığı anlamına gelir.

Düşük Karbonhidrat ve Ketojenik Diyetler Beyin Sağlığını Nasıl Güçlendirir?

Düşük karbonhidrat ve ketojenik diyetlerin sağlığa çeşitli faydalarının bulunduğu bilinmektedir. Düşük karbonhidrat ve ketojenik diyetlerin, kilo kaybına ve diyabeti yönetmeye yardımcı olmalarının yanında belirli nörolojik

Hidrosefali (Beyindeki Su)

Hidrosefali, beyinde ve beyin çevresinde aşırı sıvı birikmesi sonucu kafatasının büyümesine ve basınç artışına neden olmaktadır. Hastalığın ismi “su” ve “kafa” anlamına gelen Latince sözcüklerden oluşmakta ve “beyindeki su” olarak da bilinmektedir.

Dijital Detoks ile Hayatınızı Yenilemenin 7 En İyi Yolu

Teknoloji, insan hayatına sayısız fayda sağlamasının yanı sıra birtakım sorunlar da yaratmıştır. Dijital cihazların günümüzde hızla yayılmasıyla birlikte insanlar “dünya” ile bağlantıda kalabilmek adına sosyal medyayı devamlı biçimde kullanmaktadır.

Sabahları Erken Uyanmanın 5 Yolu

Erken kalkma alışkanlığı hem psikolojik hem de fiziksel olarak insanları olumlu etkiler. Erken kalkan insanlar genellikle daha mutlu, proaktif ve geç uyuyan insanlardan daha üretkendir.

Bu Yiyeceklerle Hafızanızı Güçlendirin

Beyniniz vücudunuzun kontrol merkezi olarak kalbinizin atmasını, ciğerlerinizin nefes almasını, düşünmenizi ve daha birçok görevi sağlayan önemli bir organdır.

Beyin Atrofisine Sebep Olan Faktörler

Beyin atrofisi, başka bir adıyla serebral atrofi, nöron adı verilen beyin hücrelerinin kaybı ve bu duruma bağlı küçülmesidir. Atrofi ayrıca hücrelerin iletişim

Beynin Anevrizması ve Belirtileri

Beyin anevrizması, beyindeki bir kan damarında olan çıkıntı veya balonlaşmasıdır. Sızdırması veya yırtılması sonucunda..

Karpal Tünel Sendromu

Karpal tünel, avcun iç tarafında kemikler ve bağlarla çevrili bir geçittir. Medyan sinirin sıkışması sonucu el ve kolda uyuşma, karıncalanma ve güçsüzlük gözlemlenebilir.

Parkinson Hastalığında Beyin Pili Ameliyatı

Beyin pili ameliyatında, beyninizin belirli bölgelerine elektrotlar yerleştirilir. Bu elektrotlar, anormal impulsları düzenleyen elektriksel impulslar üretir veya elektriksel impulslar beyindeki belirli hücreleri ve kimyasalları etkileyebilir.

Epilepsi Ataklarının Türleri Nelerdir?

Epilepsi nöbeti, diğer bir adıyla sara krizi, beyin işlevinin sinir hücrelerinde geçici olarak meydana gelen anormal elektriksel aktivite sonucu bozulması ile oluşan nörolojik bir hastalıktır.

Covid-19 Beyne Zarar Veriyor!

Bazı bilim insanları Covid-19’un akciğerlere değil beyne zarar vererek solunum yetmezliğine, baş ağrısı, felç ve nöbet gibi diğer belirtilere ve ölüme neden olduğundan şüpheleniyor.

Parkinson Hastalığı Günlük Hayatımı Nasıl Etkiler?

Parkinson hastalığı ilerleyen bir hastalıktır dolayısıyla hayatınızı aniden değiştirmeyecektir. Bunun yerine günlük hayatınızdaki aktivitelerinizde yaşayacağınız zorluklarla başa çıkabilmek için.

Yalancı Sara Nöbetini Nasıl Ayırt Ederim?

Epilepsi nöbeti olarak da bilinen sara nöbeti, vücudunuzun kontrolünü kaybederek sarsılmaya başlamasına sebep olan bir hastalıktır ve nöbet sırasında bilinç kaybı yaşanması muhtemeldir.

Baş Dönmesi Ciddi Hastalıklara İşaret Edebilir.

Baş dönmesi, sallanma, sersemlik veya kişinin üzerinde bulunduğu zeminin hareket ettiğini sanması gibi belirtilere neden olabilecek bir durumdur. Her yaşta meydana gelebilmesine ve doktorlara sık danışılan şikayetlerden

İyi Huylu Beyin Tümörleri

İyi huylu beyin tümörleri normal hücrelerdeki bölünme ve büyüme aşamalarını izlemeyip, kontrolsüzce çoğalan bir hücre topluluğuna dönüşürler. Çoğu iyi huylu beyin tümörü CT veya MRI gibi beyin taramaları ile tespit edilebilir.

Menenjit Nedir, Belirtileri Nelerdir?

Menenjit, beyninizi ve omuriliği çevreleyen zarların (meninksler) iltihaplanmasıdır. Menenjitin şişmesi tipik olarak baş ağrısı, ateş ve boyun tutulması gibi semptomları tetikler.

Zona Hastalığı Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

Zona, ağrılı bir döküntüye neden olan viral bir enfeksiyondur. Zona vücudunuzun herhangi bir yerinde ortaya çıksa da genellikle gövdenin sol veya sağ tarafını saran tek bir kabarcık şeridi olarak görülür.

Migrende Aura Nedir?

Migrende aura, tipik olarak gerçek ağrı oluşmadan önce ortaya çıkan garip hislerle karakterize nörolojik bir rahatsızlıktır. Bazı türleri, inme veya beyin tümörü gibi nörolojik olayların veya durumların semptomlarını taklit edebilen çeşitli aura türleri v

Demans Türleri Nelerdir?

Demans, hafıza, düşünce ve sosyal yetenekleri etkileyen bir grup belirtiyi günlük yaşamınıza müdahale edecek kadar ciddi bir şekilde tanımlar. Spesifik bir hastalık değildir, ancak birkaç farklı hastalık bunamaya neden olabilir.

Beyin İltihabı Teşhis ve Tedavi Süreçleri

Ensefalit olarak da bilinen beynin iltihaplanmasının birkaç neden vardır, ancak en yaygın olanı viral bir enfeksiyondur. Ensefalit genellikle ateş ve baş ağrısı gibi hafif grip benzeri belirti ve semptomlara neden olur veya hiç semptom göstermez.

Kas Güçsüzlüğüne Sebep Olan Durumlar

Kas güçsüzlüğü genellikle egzersiz eksikliği, yaşlanma, kas yaralanması veya hamilelikten kaynaklanır. Diyabet veya kalp hastalığı gibi uzun süreli durumlarda da ortaya çıkabilir.

Küme Tipi Baş Ağrısı ve Risk Faktörleri

Küme tipi baş ağrısı nadir görülmesine rağmen en ağrılı baş ağrısı türlerinden biridir. Ağrı o kadar şiddetli olabilir ki hastanın bu ağrıya dayanması kimi zaman çok güç olabilir.

Multiple Skleroz: Uyuşma ve Karıncalanma ile Baş Etmek

Uyuşma ve karıncalanma hissi, MS hastalığının en yaygın semptomlarından ikisidir. Hastalığın ilk belirtileri arasında yer alırlar ve teşhisinde önemli rol oynarlar.

Demans Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Demans, hafıza, düşünce ve sosyal yetenekleri etkileyen belirtileri olan bir hastalıktır.

Epilepsi Hastalarında Hamilelik Riskli Mi?

9 ay süren hamilelik dönemi, sağlıklı kadınlar için de zorlu geçebilirken epilepsi hastalığı olan anne adayları ve bebek için riskli bir dönemi ifade ediyor…

Demanstan Korunmanın Etkili Yolları

Demans hastalığı (bunama), zihinsel becerilerin hastalık nedeniyle zayıflaması durumudur.

İnme - Felç Semptomları Nelerdir?

Beynin kan akışının azalması yada aniden kesilmesi sonucu beyin dokusunun beslenme ve oksijenlenmesi bozulur. Bu nedenle ortaya çıkan tabloya inme yada felç denir. Etkilenen beyin hücreleri dakikalar içinde ölmeye başlar.

Migren Riski Altında Mısınız?

Migren çoklu semptomlara neden olabilen nörolojik bir durumdur. Semptomlar bulantı, kusma, konuşma güçlüğü, uyuşma, karıncalanma hissi ve ışık ile sese duyarlılığı içerebilmektedir.

Epilepsi Nöbetleri Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Epilepsi nöbetleri birçok farklı şekilde olabilir ve bu nöbetler bireyler farklı şekillerde etkileyebilir.

Miyopatinin (Kas Hastalıkları) Sık Görülen Semptomları Nelerdir?

Miyopati, kas dokularını etkileyen hastalıklardır. Kas hastalıkları zayıflık, iltihaplanma, spazmlar ya da felç ile sonuçlanabilir.

Uyku Apnesinin Tetikleyebileceği 4 Hastalık

Uyku apnesi, uyku sırasında solunumun yavaşladığı veya durduğu, nispeten yaygın, potansiyel olarak ciddi bir uyku bozukluğudur.

MS Hastaları için COVID-19 Tavsiyesi

İlk olarak Aralık 2019'da Çin'de tespit edilen ve o zamandan beri dünyanın diğer bölgelerine yayılan koronavirüs.

Migreni Tetikleyen Faktörler

Migren ağrılarına genellikle bulantı, kusma, ışığa ve sese aşırı duyarlılık eşlik eder.

Multiple Skleroz (MS Hastalığı) Nasıl Teşhis Edilir?

Merkezi sinir sisteminin kronik bir hastalığı olan MS Hastalığı - Multiple Skleroz'un dünya çapında 2,5 milyondan fazla insanı etkilediği tahmin edilmektedir.

Parkinson Hastalığı Evreleri

Parkinson hastalığı, beyindeki nöronların işlev bozukluğu sonucu ortaya çıkan kronik ve ilerleyici giden hareket bozukluğuna.

Uyku Apnesinin Vücuda Etkileri

Uyku apnesi, uyurken nefesinizin tekrar tekrar durakladığı bir durumdur.

Kronik Günlük Baş Ağrısı Nedenleri ve Risk Faktörleri

Çoğu insan zaman zaman baş ağrısı çeker. Ancak baş ağrınız uzun sürüyorsa, kronik günlük baş ağrılarınız olabilir.

MS Hastalığı - Multiple Skleroz

Multipl skleroz (MS) nörolojik bir durumdur. Erişkinlerde santral sinir sistemini en sık etkileyen hastalıklardan birisidir. Dünyada yaklaşık 2.5 milyon kişiyi etkilemektedir.

Alzheimer Hastalığı Nedir?

Alzheimer Hastalığı demansın (bunamanın) en sık nedeni olup geri dönüşü olmayan ilerleyici bir hastalıktır. Bunama zihin işlevlerinde kaybı niteleyen bir kelimedir.

EMG - Elektronöromiyografi

EMG, sinir ve kasların aktivitesinin elektriksel potansiyellere dökümante edilerek incelenen bir yöntemidir. Duyu ve motor sinirler elektriksel olarak uyarılarak dalgalar elde edilir.

Epilepsi nöbeti olarak da bilinen sara nöbeti, vücudunuzun kontrolünü kaybederek sarsılmaya başlamasına sebep olan bir hastalıktır ve nöbet sırasında bilinç kaybı yaşanması muhtemeldir.

© Copyright 2018 - Bu sitede kullanılan tüm içeriklerin telif hakları "Prof. Dr. Alev Leventoğlu" na aittir.
Desing by İdemania Reklam Ajansı

"
Medistate | Epilepsi

Medistate | Epilepsi

Epilepsi

Kişinin zaman zaman tekrar eden nöbetler yaşamasına neden olan epilepsi beyinde bulunan sinir hücrelerinin aktivitesinin değişikliği sonucu ortaya çıkan bir merkezi sinir sistemi rahatsızlığı. Genellikle istemsiz hareketler ve bilinç değişikliği ile karakterize edilen epilepsi, tekrarlayıcı ataklarla kendini gösteren kronik bir hastalık.

Belirtileri nelerdir?

Epilepsinin genel olarak vücutta kasılma, istemsiz hareketler, morarma ağızdan köpük gelmesi gibi tipik belirtiler verdiğini belirten Nöroloji Uzmanı Dr.Gülistan Halaç, hastalığın kişiden kişiye değişebilen belirtilerinin de olduğuna dikkat çekti. “Örneğin, kişinin aniden dalgınlaşması, soruları yanıtsız bırakması ve kasılmalar epilepsi belirtisi olabiliyor. Bu tip şüpheli durumlarda mutlaka hekime başvurulmalı.”dedi.

Epilepsi ile karıştırılan durumlar nelerdir?

Epilepsi rahatsızlığının çoğu zaman diğer tıbbi sorunlarla karıştığının altını çizen Halaç, psikojenik nöbetler, senkop, serebrovasküler hastalıklar, migren, uyku bozuklukları, hareket bozuklukları, metabolik sorunlar ile epilepsi belirtilerinin benzerlik gösterdiğini bu sebeple hastalığa tanı konulmadan önce detaylı tetkiklerin yapılması gerektiğini belirtti.

Epilepsi ilaçla tedavi edilebilen bir hastalıktır

Erken teşhisin her hastalıkta olduğu gibi epilepsi tedavisinde de önemli bir yere sahip olduğunu söyleyen Uzman Dr Gülistan Halaç, “Gözden kaçan ve tedavi edilmeyen nöbetler daha sonra büyük nöbetlerle geri dönebiliyor. Ancak, uygun tedavi ile epilepsi hastalarının dörtte üçünden fazlası nöbet geçirmeden normal bir yaşam sürebilir” şeklinde konuştu.

Epilepsi: Tanı, Belirti ve Tedavisi

Epilepsi: Tanı, Belirti ve Tedavisi

Epilepsi

Epilepsi nöbeti zaten normalde var olan, olağan işlevlerimizi yerine getirmek için beyinde oluşan elektriklenmenin kontrolsüz olarak, geçici bir süreyle gereğinden fazla meydana gelmesi ile gelişir. Ortalama 1-2 dakika sürer. Beynin herhangi bir fonksiyonu farklı nöbet tipleri olarak karşımıza çıkabilir. Parlak ışıklar, daha önce yaşanan anılar, koku, kulak çınlaması gibi veya bilincin etkilendiği, cevapsız, dalgınlık dönemleri gibi olabilir. Çoğunlukla kasılmalı, büyük nöbetler iyi tanınır, ancak daha belirsiz olan küçük nöbetler hem gözden kaçabilir, hem de önemsenmeyebilir. Birden fazla nöbet şekli aynı kişide görülebilir ve bölgesel bir nöbet yayılarak daha yaygın nöbetlere yol açabilir. Bu atakların, kısa süreli olması, hep aynı şekilde tekrarlaması, birden başlayıp sonlanması önem taşır.
Nöbetler epilepsi hastalığına bağlı olmadan, beyni veya sistemimizi etkileyen akut hasarlanmalar veya hastalıklara ani bir yanıt olarak ta ortaya çıkabilir, Ateşin birçok farklı hastalık nedeniyle ortaya çıkması gibi. Örneğin akut zehirlenmeler, ateşli beyin enfeksiyonları sırasında, çocuklarda ateşli havale durumlarında olduğu gibi.


Epilepsi hastalığı nedir?

Epilepsi hastalığı geçici beyin elektriklenmesine bağlı tekrarlayan nöbetlerle şekillenir. Birçok farklı epilepsi hastalığı vardır. Beyin kanaması, tümör, travmaya bağlı gelişen beyin dokusunun etkilenmesi gibi farklı birçok neden olabilir. Toplumda yaklaşık yüzde bire yakın sıklıkta görülür. Genellikle diğer tüm beyin fonksiyonları sağlıklıdır. Epilepsili bireyler hayatlarına sağlıklı olarak devam edebilir, evlenebilir, okur, eğitim alır, çalışıp üretir.


Nedenleri

Kafa yaralanmaları, inme ve diğer beyin hastalıkları, demans gibi nörodejeneratif (beyin fonksiyonlarında kayıpla giden durumlar), beyin enfeksiyonları (geçirilmiş menenjit, ensefalit, abse), beyin ameliyatları gibi nedenler saptanabilir. Ancak çoğunluğunun altında belirlenebilen belirli bir neden saptanmaz. Burada genellikle beynin elektrik üretmesinin kişisel farklılıklarından kaynaklanan nedenler söz konusudur.

Aile öyküsü: Hastalıklar bazen ailesel özellik gösterebilir. Aynı ailede benzer epilepsi özellikleri, bazen farklı nöbet tipleri olabilir. Ailede epilepsi öyküsü varsa, nöbet bozukluğu geliştirme riski daha yüksek olabilir. Epilepsi bazen otizm ve nörofibromatozis gibi gelişimsel bozukluklarla ilişkilendirilebilir ve belirlenebilen genetik bir özellik taşıyabilir.

Çocuklukta geçirilen nöbetler: Çocuklukta yüksek ateş bazen nöbetlerle ilişkilendirilebilir. Yüksek ateş nedeniyle nöbet geçiren çocuklar genellikle epilepsi geliştirmezler. Bir çocuğun ateşli havalesinin uzun sürmesi, tekrarlaması, altta yatan bir nedeninin olması durumunda epilepsi olasılığı açısından değerlendirilmesi gerekebilir. Gelişimsel bozukluklar, belirli genetik hastalıklar çocuklarda daha sık görülebilir. Doğumdan önce, hamileyken annede enfeksiyon görülmesi, yetersiz beslenme veya oksijen eksiklikleri, doğum sırasında yaşanabilecek durumlar gibi çeşitli faktörler beyin hasarı, epilepsiye neden olabilir.


Hangi yaşlarda görülür?

Her yaşta ve herkeste görülebilir. Kadın, erkek ya da yaş ayırt etmez. Epilepsi başlangıcı en çok çocuklarda ve yaşlı yetişkinlerde görülür, ancak her yaşta ortaya çıkabilir. Nöbet semptomları değişiklik gösterebilir. Epilepsinin sebebi her yaş grubuna göre değişiklik gösterir. Doğum sırasındaki oksijensiz kalma, travma gibi nedenlerin yanı sıra konjenital anomaliler, genetik sebepler, ciddi kafa travmaları, inmeler, menenjit, ensefalit gibi beyin enfeksiyonları, beyin tümörleri gibi çok çeşitli sebepler epilepsi nedenleri arasında yer alır.


Belirtileri nelerdir?

Epilepsi belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterir. Bir veya birkaç belirti bir arada olabilir. Belirtilerin hepsi görülmeyebilir. Şuur kaybı, dalmalar, elde ayaklarda sıçramalar, aynı şekilde tekrarlayan anlam verilemeyen his ve duygular, koku, ses, garip, anlatılamaz içten gelen, yükselen bir his, kolda-bacakta uyuşmalar daha önce yaşadığı bir anı hissetme örnek olarak verilebilir. Bu tarz özellikle his düzeyinde olan bulgular gün içerisinde herkes tarafından zaman zaman tekrarlayabileceği, bu atakların he aynı şeklide tekrarlamasının önem taşıdığı hatırda tutulmalıdır. Büyük nöbetlerde düşme, kasılma, ağızdan köpük gelmesi, idrar kaçırması görülebilir.

Epilepsi nöbeti geçiren bir kişide dikkat edilmesi gerekenler: Bu durum nöbetin şekline göre değişebilir. Büyük kasılmalı nöbetlerde hastane dışında nöbeti durduracak bir yöntem yoktur. Belli bir süre içinde beynin elektriklenmeyi baskılaması ile genellikle sonlanır. Bu sırada kişinin zarar görmesini engellemek en önemli aşamadır. Düşmesini önlemek için yatırmak, başının altına yumuşak bir yastık koymak, dişlerini sıkmadan önce dişlerinin arasına boğazına kaçmayacak yumuşaklıkta, ancak zarar vermeyecek sertlikte bir nesne konabilir. Sert bir kumaş parçasının ucu, tahta kaşık ucu gibi. Zorlamak, kasılmasını durdurmak için sertçe tutmaya çalışmak kişiye kırık çıkıklara sebep olarak zarar verir. Çeneyi açmak için yapılan müdahaleler yaralanmalara, diş kırıklarına neden olmaktadır. Çevrede yararlanmaya neden olacak sivri, kırılacak nesneler uzaklaştırılmalıdır. Sağlık ekiplerine haber verilerek sağlık kuruluşuna yönlendirmek gerekebilir. Bazen kişiler şuur kayıplı nöbetler sırasında hareketlerine devam edebilir, yaya geçidinde geçebilir, yemek yapmaya, sıcak suyla yıkanmaya devam edebilir. Bu durumda yaralanmayı önlemek için hastayı güven altına almak gerekebilir. Ayrıca küçük nöbetlerin beynin diğer bölgelerine de yayılıp büyük nöbete dönüşebileceği akılda tutulmalıdır. Nöbet sırasında yapılan yanlışlıklar fiziksel yaralanmalara, epilepsinin sosyal boyutunda yapılan yanlışlıklar ise ruhsal yaralanmalara neden olur.


Nasıl bir hastalıktır?

Epilepsi hastalığı bulaşmaz, büyük çoğunlukla ilerlemez, üçüncü kimselere zarar vermez. Yanlış bilgiler, inanışlar nedeniyle 1-2 dakika süreli, belki yılda, belki ayda bir tekrarlayan ataklar insanların hayatlarında sorunlara yol açmaktadır. İşten çıkarılma, iş verilmeme, evlenememe gibi birçok uygulama bireylerin ve toplumun üretkenliğine, sağlıklı yaşamasına engel olmaktadır. Hastalığın saklanmasına neden olarak risklere yol açabilir. Yanlış bilgiler, insanları hastalık nedeniyle dışlamaya yol açabilir. Bu durum sosyal, psikolojik sorunların eşik etmesine yol açabilir. Epilepsi hakkında bilgilenme, yanlış inanışlardan kaçınılması ve yanlış uygulamalara engel olması açısından en önemli aşamadır. Epilepsi değil epilepsi hakkında yanlış bilinenler bireye daha çok zarar vermektedir.


Tedavisi var mı? Nasıl yapılıyor?

Epilepsi nöbetleri tedavi edilebilir. Kullanılan ilaçlar, tıpkı tansiyon hastalarında olduğu gibi hastalığın tamamen ortadan kalkmasına yol açmasa da kontrol altına alınmasını mümkün kılar. Nöbetin tipi belirlendikten sonra, hekim tarafından verilen ilacın veya ilaçların düzenli ve planlı kullanımı büyük önem taşır. Hastaların yüzde 60-70'i düzenli ilaç kullanıp doktor kontrolünde kalarak, ilaç tedavisine özen göstererek sorunsuz bir hayat yaşayabilir. Burada asıl önemli olan ilacın düzenli kullanılmasının yanı sıra sağlıklı yaşam kurallarına özen gösterilmesidir. Bazen uzun yıllar ilaç kullanımına devam edilmesi gerekebilir. Bazı epilepsi hastalıklarında, özellikle çocukluk çağında görülenlerde hastalık kendini sınırlayabilir ve belli bir süre sonra ilaçlar kesilebilir.


Tedaviye dirençli durumlarda cerrahi yöntemler uygulanabilir

İlaç tedavisinin yetersiz kaldığı, tedaviye dirençli epilepsi durumlarında ise cerrahi yöntemler uygulanabilir. Burada amaç epilepsi nöbetinin kaynaklandığı bölgenin net olarak saptanması sonrası bu bölgenin cerrahi yöntemlerle çıkarılmasıdır. Bu oldukça titizlikle sürdürülmesi gereken bir dizi incelemeyi gerektirir. Bulguların net olarak değerlendirildiği belirli epilepsi hastalıklarında nöbetler kontrol altına alabilir.
Cerrahinin farklı yöntemleri olduğu gibi, vagal sinir uyarımı, ketojenik diyet gibi farklı yöntemler de bulunmaktadır.


Teşhis nasıl konulur?

Epilepsi değerlendirilmesi ayrıntılı öykü, kişinin deneyimleri, görgü tanıklarının ifadesi ile başlar. Bu nedenle bilgilenmek, hastalığı ve bulguları anlamak, kayıt tutmak önem taşır. Nörolojik ve fizik muayene sonrasında kan incelemelerinin yapılması gerekir. Kalp elektrosunda olduğu gibi beynin elektriksek sinyal üretimini anlamak için Elektroensefalografi (EEG) incelemesi yardımcı olur. Tetkik her zaman bulgu vermeyebilir. Gerekirse uykuda incelemeler veya sık nöbetlerde daha uzun süreli incelemeler gerekir. Burada önemli bir nokta ayırıcı tanının yapılmasıdır. Kalp sorunu nedeniyle baygınlık geçirdiği düşünülen bir kişide kalp incelemelerinin yapılması kaçınılmazdır. Tüm bu tetkiklerde amaç nöbet tipi, epilepsi tipi, hastalığın özelliklerini anlamaya çalışmaktır. Beyin görüntülemesinde ayrıntılı beyin MR manyetik rezonans) incelemesi altta yatan olası nedeni saptamada önemli bir yöntemdir. Gerektiğinde beyin PET incelemesi gibi daha ileri incelemelere gerek duyulabilir. Nöropsikolojik testler ayrı bir öneme sahiptir.
Liv Hospital Ulus Epilepsi Kliniği’nde konusunda uzman bir hekim topluluğu ile teşhis ve tedavi için titizlikle, son teknolojik yöntemleri kullanılarak hastalara ttanı ve tedavi uygulanmakta, çağdaş, dinamik ve çok boyutlu destek sağlanmaktadır. .


Ekip çalışması gerekir

Liv Hospital Ulus Epilepsi Kliniği her hasta için kişiye özel tedavi sunar. Liv Hospital Ulus Epilepsi Kliniği’nde epilepsi konusunda uzmanlaşmış nörologlar tarafından hastanın bulguları değerlendirilir. Ayırıcı tanı için de gerekecek değerlendirmeler planlanır. Çocuk yaş grubunda çocuk nörolojisi, görüntüleme uzmanları (radyologlar), nöropsikolog, psikiyatrist, nükleer tıp uzmanı, beyin cerrahları hastayı kendi alanlarıyla ilgili olarak değerlendirir. Sonuç olarak hasta için en uygun tedaviyi nörolog belirler. Tedaviye dirençli olgularda cerrahi tedavi ve ileri tedavi yöntemlerini değerlendirmek için bir ekip çalışması yapılması gereklidir.

Kişilerin düzenli olarak takip edilmesi, bilgilendirilmesi, karşılaşabilecek sorunlar, sosyal destek, olası yan etkilerin takip edilmesi, evlilik ve çocuk sağlığı konusunda danışmanlık verilmesi son derece önem taşır. Bireyin hastalığını tanıması, olası sorunlar, riskleri bilmesi, doktoruna değişiklikleri bildirebilmesi ve tedavi sürecinde aktif rol alması en az ilaçlar kadar etkilidir. Epilepsinin çok boyutlu ele alınması insanlarımızı ve toplumumuzu daha sağlıklı ve üretken kılacaktır. Amaç kısa süreli belki yılda bir kez olacak atak dönemi dışında herkes gibi sağlıklı bireyler olarak hayatlarına devam edebilecekleri yolu sağlamaktır.

"
Epilepsi | UCB

Epilepsi | UCB

Epilepsi: Tanı, Belirti ve Tedavisi

Epilepsi

Epilepsi, dünya çapında yaklaşık 50 milyon insanı etkilemektedir 2

Gelişmekte olan ülkelerde, epilepsi hastalarının %60 ila %90’ı herhangi bir tedavi görmemektedir 3

Epilepsili hastaların %70’e varan bir bölümü tedaviye yanıt vermekle birlikte hastaların %30’unda nöbetler kontrol edilememektedir, bu oran, yeni antiepileptik ilaçlara duyulan ihtiyacın önemini göstermektedir 2,19,20

Epilepsi Nedir?

Epilepsi, beyin hücrelerinin normal aktivitesinin zaman zaman bozulduğu yaygın bir nörolojik hastalıktır. Bu durum garip hisler, duygular ve davranışlara yol açabilir. Epilepsi ayrıca nöbetlere, kas spazmlarına ve bilinç kaybına yol açabilir.1

Epilepsi Ne Kadar Yaygındır?

Epilepsi dünya çapında yaklaşık 50 milyon kişiyi etkilemekte olup özellikle çocuklar, gençler ve yaşlılarda yaygındır. Epilepsi dünyada en yaygın ciddi beyin hastalığıdır. 2,3

Epilepsinin Nedeni Nedir?

Beynin işlevlerini yerine getirebilmesi için milyonlarca küçük elektrik yükü beyindeki sinir hücreleri arasında ve vücudun tüm bölgelerine hareket etmektedir. Epilepsi bu normal yük paternini bozarak sinir hücrelerinden (nöronlar olarak da bilinir) aşırı yük boşalmasına neden olmaktadır. Bu durum kişinin bilinç durumunu, hareketlerini veya hislerini kısa bir süre etkileyebilmektedir.4,5

Epilepsi Üç Ana Türe Ayrılmaktadır:

İdiopatik

Hastalığın belirgin bir nedeni olmayıp, genetik bir bağlantı olabilir 6,7

Semptomatik

Hastalığın nedeni bellidir. Nedenleri aşağıdakileri içerebilir: baş yaralanması, doğum sırasında beyin hasarı, inme, beyin enfeksiyonu ve nadiren beyin tümörü 6,7,8

Kriptojenik

Doktorların hastalığın bir nedene bağlı olduğuna inandığı, ancak hastalık nedenini teşhis edemediği türdür 6

Epilepsili hastaların %60’ı idiyopatik epilepsiye sahiptir 7

Nöbetlerle İlgili Bilgiler

Nöbetler, çok kısa süreli dikkat kayması veya kas seğirmesinden, şiddetli ve uzun süreli konvülsiyonlara kadar çeşitlilik gösterebilir. Nöbetlerin sıklığı da değişken olup bazı hastalarda senede birden az nöbet görülürken bazıları günde birkaç nöbet yaşayabilmektedir. 2

Nöbet Türleri Nelerdir?

Doktorlar 30’u aşkın farklı nöbet türü tanımlamıştır. Semptomlar her bir nöbet türü ile değişkenlik göstermekte olup kas seğirmesini, konvülsiyonları, bellek kaybını, göz seğirmesini, kas sertleşmesini veya gevşemesini (kişinin düşmesine neden olacak şekilde), boş bakışları ve bilinç kaybını içerebilir.8,9

Nöbetler İki Ana Kategoride Toplanmaktadır8:

Parsiyel (Kısmi) Nöbetler

Beynin yalnızca bir bölümünde başlayıp, bir bölümünü etkiler. Parsiyel nöbetler, nöbet yalnızca bir bölgede oluştuğundan “fokal” nöbetler olarak da adlandırılır 9

Jeneralize (Genelleşmiş) Nöbetler

Beynin tamamında eşzamanlı anormal aktivite sonucu meydana gelir 10

Farklı Epilepsi Sendromu Türleri Nelerdir?

Birçok farklı epilepsi türü mevcut olup doktorlar, beyinde oluştukları bölgeye bağlı olarak spesifik belirti ve semptomlarla karakterize olan yüzü aşkın farklı epilepsi sendromu tanımlamıştır. Tedaviye rehberlik ettiği ve prognozu belirlediğinden spesifik sınıflandırma önemlidir. 4,8

Epilepsi Tanısı Nasıl Konur?

Epilepsi tanısı için kişinin iki ya da daha fazla tetiklenmemiş nöbet yaşaması gerekmektedir Ancak, hastalığı teşhis edebilecek tek bir test mevcut olmadığından kesin tanı kolay değildir. Epilepsi tanısının ilk aşaması, nöbet türünün ve tetikleyici faktörlerin tanımlanmasıdır. 11,12,13

Kişide epilepsi olduğundan şüpheleniliyorsa, pratisyen hekim hastayı beyin ve sinir sistemini etkileyen hastalıklar konusunda uzman olan bir nörologa sevk edebilir. Sağlık uzmanları, aşağıdakiler dahil olmak üzere tanıya yardımcı olmak için bir dizi araç ve araştırma tekniği kullanmaktadır: ayrıntılı tıbbi geçmiş almak, çevredekilerin görüşleri (örneğin aile üyeleri), video kaydı, EEG ve/veya nörogörüntüleme. 4,8,1

Epilepsi Nasıl Tedavi Edilir?

Hastaların çoğunda epilepsi tedavisi için antiepileptik ilaçlar (AEİ’ler) kullanılmaktadır. Epilepsi tedavisinin amacı en düşük oranda yan etki ile birlikte, nöbet görülmemesidir. Monoterapi, ideal tedavi yaklaşımı olmakla birlikte hastaların %30 ila %40’ında nöbet kontrolü için kombinasyon tedavisi gerekmektedir. 13,14

Antiepileptik ilaç tedavisi, her bir hastanın özel ihtiyacına göre ayarlanmalıdır. Reçete edilecek ilaç ve uygulanacak olan doz seçimi, aşağıdakiler dahil bir çok faktöre bağlıdır: kişide görülen nöbet türü ve sıklığı, kişinin yaşam tarzı ve yaşı ve kadınlar için, çocuk doğurma potansiyeli. Epilepsili hastalar doktorlarının tavsiyesini dinlemeli ve ilaçları ile ilgili tüm endişelerini doktorlarıyla paylaşmalıdır. 8

Epilepsi Günlük Yaşamı Nasıl Etkiler?

Epilepsinin önemli fiziksel, psikolojik ve sosyal sonuçları olabilmektedir 15 ve kişinin yaşam kalitesi üzerindeki etkisi, diğer bazı kronik hastalıklardan daha büyük olabilir.16 Bunun nedeni nöbetlerin öngörülememesi ve epilepsi ile ilişkili damgalanma da dahil bir çok faktörü kapsamaktadır. 16

Epilepsili hastalarda duygusal ve davranışsal sorunları gelişebilmekte, kendilerine olan güvenleri azalabilmekte ve depresyon ve intihar riski artmaktadır. Epilepsili birçok kişi başka bir nöbet yaşamaktan korkmaktadır. 8

Epilepsi ayrıca hastaların eğitimini, iş fırsatlarını, bağımsızlığını ve araç kullanma becerisini ve ehliyet almasını etkilemektedir. 15

Epilepsi İle İlgili Riskler Nelerdir?

Epilepsi, genel popülasyondan 2-3 kat daha yüksek olan önemli bir mortaliteye sahiptir. Bunun nedeni epilepsiye yol açan altta yatan koşullar ve tekrarlayan nöbetlerle ilgili etkilerdir. 13,17

Nöbetlerin öngörülemeyen yapısından dolayı fiziksel tehlikeler de önem taşımaktadır. Yapılan bir çalışmada geçmiş yılda en az bir nöbet geçiren hastaların %24’ünün en az bir baş yaralanması, %16’sının bir yanık veya yara, %10’unun diş hasarı ve %6’sının bir kırık yaşadığını gösterilmiştir. 18

Gelişmekte olan ülkelerde, epilepsili hastaların %60 ila %90’u sağlık bakım kaynakları ve sunum olanaklarındaki yetersizlikler ve toplumsal damgalanma sebebi ile tedavi görmemektedir. 3

Hastaların %30 kadar yüksek bir bölümünün mevcut tedavilere yanıt vermemesi ve bu hastalarda nöbet kontrolünün sağlanamaması, yeni antiepileptik ilaçlara yönelik ihtiyacı ortaya koymaktadır. 2,19,20

"
Epilepsi Belirtileri, Tanı ve Tedavi Yöntemleri

Epilepsi Belirtileri, Tanı ve Tedavi Yöntemleri

Epilepsi Belirtileri, Tanı ve Tedavi Yöntemleri

Epilepsi, bazen bilinç kaybı ile tekrarlayan konvulsif nöbetler ile karakterize kronik bir hastalıktır.Hastalık, bir grup beyin nöronunun aşırı elektriksel aktivitesi ile ilişkilidir.

Epilepsi Hastalığın belirtileri

Hastalığın ilk belirtileri, kural olarak, 5-15 yaşları arasında görülür.

En karakteristik semptom aniden ortaya çıkan bir nöbettir.Bazen bir nöbetten birkaç gün önce, öncüllerin ortaya çıkmasıyla baş ağrısı, uyku bozukluğu, iştahsızlık, artan sinirlilik ile tahmin edebilirsiniz.Hasta bilincini kaybeder, düşer.Tonik konvülsiyonlar meydana gelir, kişi gergin, uzuvlar uzar, kafa geri atar, nefes kesilir.Bu aşama 15-20 saniye sürer, bundan sonra sarsılma ve nöbet krizi ortaya çıkar.İkincisi boyun, uzuv ve gövde kaslarının seğirmesidir.Karakteristik olarak yüksek sesle nefes alma, cildin siyanozu, dilin geri çekilmesi, ağızdan köpük gelir.Durum birkaç dakika sürer, bundan sonra kaslar gevşer ve durum stabilize olur.

Büyük nöbetlere ek olarak, hastalar konvulsif ataklara sahiptir, bu sırada birkaç saniye boyunca bilincini kaybederler, ancak düşmezler.

Epilepsi Hastalığın nedenleri

Epilepsili kişilerin% 50’sinden fazlasında hastalığın idiyopatik bir formu vardır, yani.nedeni bilinmez.

Nedeni bilinen epilepsiye ikincil veya semptomatik epilepsi denir.

İkincil Epilepsinin Nedenleri:

Travmatik beyin hasarı Beyin tümörü Abseler Menenjit ve ensefalit Subaraknoid ve intraserebral kanamalar Alkol, cıva, karbon dioksit, kurşun vb. İle zehirlenme. Genetik faktörler. Paylaş :