Migren Botoksu Fiyatları 2023 - İstanbul | Dr. Reşat AKTAŞ

Migren Botoksu Fiyatları 2023 - İstanbul | Dr. Reşat AKTAŞ

Migren Botoksu

Baş ağrıları, kimi zaman evde kimi zamanda sosyal ortamlarda bizi yakalayabilmekte ve o günü bizi zehir edebilmektedir. Çeşitli hastalıkların semptomu olarak bilinen baş ağrıları, başlı başına bir hastalık olarak değerlendirilebilir. Migren olarak bilinen bu hastalık, baş ağrılarının kronikliğini vurgulamakta ve şiddetinin yüksek olduğunu belirtmektedir. Zira, başın bir yâda her iki tarafında da ortaya çıkabilen ve şiddetli bir zonklama yaratan “migren hastalığı”, nöroloji branşında değerlendirilen bir sinir sistemi hastalığıdır.

Migren Nedir?

Herhangi bir nedeni bulunamayan migren hastalığı, “baş ağrılarının şiddetli ve kronik olması” ile tanı alır. Herkeste farklı belirtiler verebilen migren, kişinin günlük yaşantısını idame ettirememesine ise sebep olabilmektedir.

section-50a9d83

Bulantı, kusma ve ağlama krizlerine sebep olabilen migren atakları, “dayanılmaz bir acı” olarak hastalar tarafından nitelendirilebilmektedir. Bu denli bir ağrı ile yaşamak zorunda kalan insanlar, ağrı kesici kullanımını oldukça aşmıştır ancak bir türlü rahatlamayı elde edememiştir. Zaten, düzenli gelen migren ataklarında “yoğun ağrı kesici” kullanımı ilerideki dönemlerde etkisini kaybedeceği için işe yaramayacak ve kişi ağrılarla kıvranmaya mecbur bırakacaktır.

Migren Nasıl Tedavi Edilir?

Migrenin tanısını koymak için çeşitli görüntüleme teknikleri istenebilir. Eğer ki herhangi bir bulgu yoksa yani migrenin sebebi bulunamıyor ise psikolojik faktörler değerlendirilir ve buna göre anti depresan ilaçlar reçete edilebilir. Ancak, kronikleşmiş migrenlerin tedavisi anti depresan ile mümkün olmamaktadır. Bu nedenle, kronik migren atağı olan kişilere “kalıcı çözümlerin” sunulması gerekmektedir. Ancak, migrenden kurtulmak “ağrı kesici içmek” ile değil migrene etki eden kasların bloke edilmesi ile mümkündür. Migren ağrılarının bloke edilmesi ise ancak botoks enjeksiyonları ile yapılabilir.

Migrenin Botoksla Tedavisi

Migrenin yarattığı “ağrılar” bazen öyle şiddetli olabilir ki kişiyi kendinden geçirtebilir. İşte günlük yaşantıyı ve kişinin fizyolojik durumunu bu denli olumsuz etkileyen migren ataklarının, ilaçla tedavi edilmeye çalışılması son derece anlamsız ve gereksizdir. Migrene sebep olan kasların tespit edilmesi ve bu kasların “bloke” edilmesi ile migren ağrıları ciddi oranda yok edilebilir. Sinirlerin görevini yapamamasını sağlayan botoks enjeksiyonları, kasların kasılmasıyla ortaya çıkan “ağrı” şikâyetinin “hissedilmemesini de “sağlayacaktır. Migren tedavisi denilince akla ilk gelen tedavilerden olan migren botoksu, yaklaşık 10 dakika kadar sürebilen kısa bir tedavidir. Baş, alın, şakaklar, ense ve boyna eşit dozlarda yapılan migren botoksu uygulaması esnasında “gerginliği daha fazla olan kaslara” daha fazla botoks enjeksiyonu yapılır. Böylece, atakların şiddeti de azaltılmış olunur. Migren hastalarının “kronikleşen baş ağrısı ataklarını” ciddi oranda azaltan migren botoksu, tekrarlanması gereken bir tedavidir. Eğer ki botoks enjeksiyonları tekrarlanmaz ise migren ataklarının yarattığı olumsuz semptomlarla yeniden karşılaşılabilir. Bu nedenle, botoks uygulamasını yapan doktorun vereceği tarihlere dikkat etmeli ve migren botoksu tedavinizi yenilemelisiniz.

Migren Botoksu Fiyatları Ne Kadar?

İstanbul Ataşehir’de migren botoksu tedavisi yapan Op. Dr. Reşat Altuğ AKTAŞ, tanı almış migren hastalarının “migren ataklarını sınırlandırmak ve ağrıyı hafifletmek” için botoks enjeksiyonu yapmaktadır. Migren botoksu ücretleri ve botoks uygulaması hakkında dilediğiniz soruyu sorabileceğiniz Op. Dr. Reşat Altuğ Aktaş’a Whatsapp ile hemen ulaşabilirsiniz.

"
Migrende Aura Nedir? | Prof. Dr. Alev Leventoğlu

Migrende Aura Nedir? | Prof. Dr. Alev Leventoğlu

Migrende Aura Nedir?

Migrende aura, tipik olarak gerçek ağrı oluşmadan önce ortaya çıkan garip hislerle karakterize nörolojik bir rahatsızlıktır .

Bazı türleri, inme veya beyin tümörü gibi nörolojik olayların veya durumların semptomlarını taklit edebilen çeşitli aura türleri vardır, bu nedenle ilgili olasılıkları göz ardı etmek için auralı migren tanısı almak önemlidir.

Auralı migren, aurasız migren için yaygın olan çeşitli semptomlara sahip olabilir.

Migrenin birincil semptomu, genellikle kafanın sadece bir tarafını etkileyen zonklama veya nabız atışı hissi olarak tanımlanabilen baş ağrısıdır. Migren ağrısı o kadar şiddetli olabilir ki bunu yaşayan kişi günlük aktivitelerini gerçekleştiremez hale gelir.

Migrenin diğer semptomları arasında bulantı / kusma , ışığa veya sese duyarlılık, baş dönmesi, boyun ağrısı ve daha fazlası bulunur.

Auralı bir migren, yaşanan aura tipine özgü ek semptomlarla birlikte gelir. Bazen bir kişi bir seferde birden fazla tip yaşayabilir, bu durumda neredeyse her zaman görsel bir aura bulunur.

Auralar beş dakika kadar sürebilir. Çoğu 60 dakika içinde geçer, bazen baş ağrısı ortaya çıkmadan önce kaybolur.

Görsel Aura

Migren baş ağrısının başlangıcını haber veren görme bozuklukları, bazen basit geometrik şekiller, zikzak veya dalgalı çizgiler, ışıltılı noktalar veya yıldızlar, parıldayan veya daha büyük olan ışıltılar veya parıltılar ile özetlenen skotom denilen kör noktalar veya görme veya görme kaybındaki değişiklikler. Genellikle görsel auralar görüş alanının merkezinde başlar ve dışa doğru yayılır.

Duyu Aura

Duyusal bir hava, bir kol veya bacakta karıncalanma veya iğne batmaları şeklinde hissedilir. Yüzde veya vücudun bir tarafında uyuşma olabilir.

İşitsel Aura

Gürültü veya müzik duyulabilir veya kulaklarda çınlama yaşanabilir.

Dil Aura

Genel olarak, bu konuşmada zorluk anlamına gelir. En yaygın dil aurası, belirli bir kelimeyi bulmakta veya söylemek istediğinizi bildiğiniz bir kelimeyi üretmekte güçlük çekmektir. Bazı insanlar için bu, başkalarının ne söylediğini anlayamama anlamına da gelebilir.

Motor Aura

Bu tip aura nadirdir, ancak vücudun bir bölümünü hareket ettirememe ile karakterize edilebilir. Bu aura tipik olarak baş ağrısının başladığı bir saat içinde ortaya çıkar ve bu nedenle birçok insan için migren ağrısının meydana gelebileceğine dair bir uyarı görevi görür.

Öneriler

Auralı migren semptomları başladığında, sessiz ve karanlık bir odaya gitmeyi deneyin. Gözlerini kapatın, dinlenin ya da kestirin. Alnınıza veya boynunuzun arkasına bir havlu veya bezle sarılmış soğuk bir bez veya buz torbası yerleştirin.

Aura ağrısı ile migreni yatıştırabilecek diğer uygulamalar ise,

Rahatlama tekniklerini keşfedin. Biofeedback ve diğer gevşeme eğitimi formları, stresli durumlarla başa çıkmanın yollarını öğretir, bu da sahip olduğunuz migren sayısını azaltmaya yardımcı olabilir. Bir uyku ve beslenme rutini geliştirin. Çok fazla ya da çok az uyumayın. Günlük olarak tutarlı bir uyku ve uyanma programı ayarlayın ve izleyin. Her gün aynı saatte yemek yemeye çalışın. Bol miktarda sıvı tüketin. Özellikle su ile sulu kalmak yardımcı olabilir. BLOG

Migren mi Yoksa Sadece Baş Ağrısı mı?

Migren ve diğer baş ağrıları arasındaki farkları bilmek, tanımak önemlidir. Bu farklar, başağısı semptomlarının şiddeti ve süresinden tetikleyicilere, hatta tedavi yöntemlerine kadar uzanır.

Beslenme Alışkanlıkları Epilepsi Nöbetlerini Tetikliyor Olabilir mi?

Epilepsi, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen, beyindeki anormal elektriksel aktivite nedeniyle meydana gelen kronik nörolojik bir bozukluktur. Bu anormal aktivite, geçici ama tekrarlayan nöbetlere yol açar. Nöbetler, hastanın farkındalığı, harek

Alzheimer Yaşam Kalitesini Nasıl Etkiliyor ?

Alzheimer hastalığı, beyin fonksiyonlarının ilerleyici kaybıyla karakterize edilen, hafıza ve bilişsel yeteneklerin azalması ile sonuçlanan bir hastalıktır. Alzheimer hastalarında sosyal etkileşim ve ilişkilerin önemi, son yıllarda yapılan bilimsel araştı

Migren Ağrıları Regl Döneminde Artar mı?

Migren genellikle beyindeki kan damarlarının genişlemesi ve sinir uçlarının aşırı hassasiyeti sonucunda ortaya çıkan bir baş ağrısı tipidir. Regl dönemi sırasında östrojen ve progesteron gibi hormonlarda yaşanan değişiklikler, migren atağını tetikleyebili

Demans Hastalarının Yaşam Kalitesini Nasıl Artırabiliriz ?

Demans, bilişsel yeteneklerin azalmasıyla karakterize edilen bir grup hastalık nedeniyle ortaya çıkan bir durumdur. Demansın birçok farklı tipi vardır ve her tipin farklı nedenleri olabilir.

Demansı Taklit Eden Psikolojik Durum Psödodemans

Bunama, bilişsel yetilerde ilerleyici bir bozulmayı ifade eden bir durumdur. Bunamaya sahip bireylerde hafıza kaybı, düşünce bozuklukları ve günlük işlevlerin zorluğu gibi belirtiler görülebilir. Ancak, bazen bu belirtiler, gerçek bir nörolojik hasar veya

Migren Atağınızı İzlemek İçin Kişisel Migren Takvimi Oluşturun

Migren, birçok insanın yaşadığı şiddetli baş ağrısıyla belirtilen bir durumdur. Migren atağının sıklığı, şiddeti ve tetikleyici faktörleri kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Baş ağrılarınızı izlemek ve anlamak için etkili bir araç olan kişisel migren

MS Hastalarında Hamilelik

Multiple Skleroz (MS), bağışıklık sisteminin sinir hücrelerine zarar veren bir hastalıktır. Hastalık çoğunlukla kadınlarda görülmektedir. Hastalığın seyri, tedavi planı, doğurganlık, gebelik, doğum hatta emzirme süreçleri üzerinde etkili olabildiğinden MS

Sağlıklı Beyin vs. Alzheimer Hastalığı Olan Beyin

Alzheimer hastalığı beynin küçülmesine ve beyin hücrelerinin ölmesine neden olan ilerleyici bir nörolojik bozukluktur. Kişinin bağımsız olarak işlev görme yeteneğini etkileyen düşünme, davranışsal ve sosyal becerilerde sürekli bir düşüş yaşaması olarak ad

Anksiyete Alzheimer Riskini Arttırıyor

Hafif bilişsel bozukluğu olan kişilerin uzun ve devamlı stres ve kaygı yaşamaları durumunda, Alzheimer hastalığına yakalanma olasılıkları daha yüksektir. Yeni bir çalışma, hafif bilişsel bozukluğu ve yüksek düzeyde stresi olan kişilerin, stresli olmayanla

Tümör Hep Kötü Huylu Olmayabilir

Beyin tümörleri kanserli (kötü huylu) veya kanserli olmayan (iyi huylu) olabilir. Kötü huylu (kanserli) veya iyi huylu beyin tümörleri özellikle bası belirtileri ve fokal nörolojik bulgulara neden olur. İyi huylu veya kötü huylu tümörler büyüdüğünde, kafa

Sirkadiyen Ritim Uyku Bozuklukları

Sirkadiyen ritim, günün 24 saatte bir tekrarlanan doğal uyku-uyanıklık döngüsüdür. Bu döngünün bozulması, sirkadiyen ritim uyku bozukluğudur. Sirkadiyen ritim bozukluğu, gündüz uykululuğundan depresyona kadar değişen semptomlara neden olabilir.

Çok Fazla Televizyon İzlemek Beyin Sağlığını Etkiliyor

Araştırmacılar, genç ve orta yaşta daha fazla televizyon izleyen kişilerin ileriki yıllarda beyin sağlığını bozma riskinin daha yüksek olduğunu söylemektedir. Çalışmalar ayrıca, aşırı televizyon izlemenin bilişsel gerilemeye ve gri maddede (karar verme, i

Az veya Çok Uyku Sağlığınıza Zarar Veriyor

Altı ila sekiz saatlik sağlıklı uyku, kardiyovasküler sağlık için önemlidir. Altı ila sekiz saatten fazla veya az süren bir uyku önerilmemektedir.

Parkinson Hastalığının 5 Aşaması

Beyindeki dopamin miktarının azalması sonucu hastaların hareketi başlatma ve hareketi kontrol etme mekanizması bozulur.

60 Yaşından Sonra Beyinde Neler Oluyor?

Araştırmacılar, sağlıklı bir beynin etkinliğini ve verimliliğini ileri yaşlarda da koruyabileceğini söylemektedir.

Temporal Lob Epilepsisi

Epilepsi, nöronlar olarak adlandırılan beyin hücrelerinin diğer hücrelere düzensiz sinyaller göndermesiyle sonuçlanan kronik bir nörolojik durumdur.

Uyku Bozukluklarının Belirtileri

Çoğu insan uykuya dalmakta zorluk çekmektedir. Ancak kronik uyku sorunları ve devam eden gündüz yorgunluğu daha ciddi bir soruna işaret edebilir.

MS Bağışıklık Sisteminizi Etkiliyor

Sağlıklı sinir lifleri, miyelinden oluşan bir koruyucu kılıf ile kaplıdır. Bu sayede hücreler arası uyarılar kolaylıkla birbirleri arasında iletilir. MS Hastalığı - Multiple Skleroz hastalığında

Hava Durumu Migreninizi Etkiliyor

Araştırmacılar, bazı insanların migren atakları yaşamasına neyin sebep olduğunu tam olarak bilmiyorlar. Genler, beyindeki değişiklikler veya beyin kimyasallarının seviyelerindeki değişiklikler söz konusu olabilir.

MS Hastalığında Kas Zayıflığını Yönetin

Beyniniz, eylemi kontrol eder ve bir sinir ağı aracılığıyla kaslarınıza elektrik sinyalleri gönderir. Bu sinyaller kaslarınıza hareket etmesini söyler. Multipl sklerozunuz (MS), bağışıklık sisteminiz sinirlerine saldırır.

Alzheimer’ın Erken Belirtileri

Alzheimer, demansın en yaygın şeklidir. Demans, günlük yaşamınızı etkileyen hafıza fonksiyonlarının veya diğer zihinsel yeteneklerin kaybı için genel bir terimdir.

Baş Ağrınızı Azaltın

Günümüz dünyasındaki birçok insan için baş ağrıları giderek daha yaygın bir sorun haline gelmiştir. Çoğu zaman stres veya dehidrasyon gibi dışsal sebeplerin birer sonucu olabilirler.

Periferik Nöropati’yi Önlemek için Adım Atın

Periferik Nöropati, periferik sinirlerinizin zarar görmesi sonucu, genellikle ellerinizde ve ayaklarınızda zayıflık, uyuşukluk ve ağrıya neden olur. Ayrıca vücudunuzun diğer bölgelerini

İyi Uyku Alzheimer Riskini Azaltabilir

Araştırmalar beynimizin, biz uyurken bunama gibi hastalıkları önlemeye yardımcı olduğunu öne sürdürmektedir. Bu, beynimizin uyku sırasında dinlenmek yerine çalıştığını gösteren

Multiple Sklerozla Savaşmanın 10 Etkili Yolu

Beyin sağlığının önemli olmadığı hiçbir canlı yoktur. Ancak multiple skleroz (MS) ile yaşıyorsanız, bu organı korumak iki kat önemlidir. Tedavi planınızı takip etmek ve sağlıklı

Omega-3 Balık Yağı Beyninizi ve Ruh Sağlığınızı Nasıl Etkiler?

Balık yağı, sardalye, hamsi, uskumru ve somon gibi yağlı balıklardan elde edilen popüler bir takviyedir. Balık yağı esas olarak iki tür omega-3 yağ asidi içerir: kalp sağlığı ve cilt

Kadınlarda MS Hastalığı

Multipl skleroz (MS), merkezi sinir sisteminin kronik bir hastalığıdır. MS, kadınları erkeklerden daha sık etkiler. Ulusal Multipl Skleroz Derneği’ne göre, kadınların MS olma olasılığı

Yaşlı Yetişkinlerde Uyku Bozuklukları

Uyku, hem günlük hayatınız için hem de fiziksel ve zihinsel sağlığınız için kritik öneme sahiptir. Uyku bozuklukları yaşlı erişkinlerde oldukça yaygındır. Yaşlandıkça, uyku düzenleri ve

Kitap Okumanın Zihin Sağlığınız için Faydaları

Kitap okumak hem fiziksel hem de zihinsel sağlığınıza fayda sağlar.

Yedikleriniz Baş Ağrınızı Nasıl Etkiliyor?

Baş ağrısı en sık görülen yakınmaların başında gelir ve toplumun yaklaşık yüzde 90'ında görülür. Baş ağrısı, beyninizdeki bir ağrıyı ima etse de, aslında beyniniz, kan damarları ve

Multiple Sklerozun Vücudunuz Üzerindeki Etkileri

Merkezi sinir sisteminin kronik bir hastalığı olan MS Hastalığı, sinirlerin etrafındaki koruyucu örtünün bozulmasından kaynaklanır. Bu, beynin vücudun geri kalanıyla iletişim

Migren Ağrısına İyi Gelen 11 Uçucu Yağ

Migren, hastanın günlük yaşamanı etkileyebilen, günlük aktivitelerini kısıtlayabilen bir baş ağrısı tipidir. Aromaterapi, migren atağını durdurmasa bile bazı semptomların

Epilepsi Hastası Çocukları Yetiştirirken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Epilepsi (Sara Hastalığı), beyindeki nöronal aktivitenin bozulduğu ve garip hislere, kasılmalara ve diğer nöbetlerle ilişkili semptomlara neden olan nörolojik bir problemdir.

Demans Teşhisi Nasıl Konur?

Demans, günlük hayatı sekteye uğratacak şiddette hafıza, düşünme ve sosyal becerileri etkileyen semptomların genel adıdır. Birden fazla hastalık demansa neden olabilir.

İyi Bir Uyku için Tüketilmesi Gereken Meyve ve Sebzeler

Uyku, hem günlük hayatınız için hem de fiziksel ve zihinsel sağlığınız için kritik bir öneme sahiptir. Çok çeşitli uyku bozuklukları normal uyku döngüsünü kesintiye uğratmakla

Bacak Ağrınızın Sebebi MS Olabilir

Bacaklarınızın yorgun olması altında birçok sebep yatabilen yaygın bir semptomdur. Kilonuz fazlaysa veya yaşınız ileriyse bacaklarınız daha çabuk yorulabilir.

Demans ve İnme Arasındaki Bağlantı Nedir? İnme Uzun Vadede Demansa Yol Açabilir Mi?

Demans bilişsel gerilemeyle sonuçlanan hafıza, iletişim, konsantrasyon sorunlarını içeren bir grup semptomu ifade eder. Demans, beyninizin felç gibi bir yaralanma veya hastalık

Hem Vasküler Hem Beyin Sağlığınızı Korumanın 7 Yolu

Yapılan yeni araştırmalara göre kan damarlarınızın durumu beyninizin sağlığında önemli rol oynamaktadır. Sigara içmek, yüksek kan şekeri, diyabet gibi birçok durum damarlarınızın sağlığını

Sigarayı Bırakmanız için Bir Başka Sebep: Buerger Hastalığı

Buerger hastalığı, kol ve bacaklardaki damar ve atardamarlarda görülen nadir bir hastalıktır. Latince adı Thromboangiitis obliterans olan Buerger hastalığında, kan damarları iltihaplanır, şişer ve kan pıhtıları tarafından tıkanır.

Beynin Mimaride Gördüğü Güzellik: Nöroestetik

Nöroestetik alanında yapılan son araştırmalar, beynimizin, güzelliğe neden ve nasıl tepki verdiğini açıklamaktadır.

Baş Ağrınız Sizi Ne Zaman Endişelendirmeli?

Baş ağrısı, rahatsız edici olabildiği gibi halsizliğe de neden olabilir. Genellikle baş ağrısı için endişelenmenize gerek yoktur çünkü çoğu baş ağrısı, ciddi sağlık sorunlarından kaynaklanmaz. Fakat baş ağrısı, bazen başka sorunların habercisi olabilir.

Bir Motor Nöron Hastalığı: Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS)

Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS), beyin ve omurilikteki sinir hücrelerini etkileyen ve kas kontrol kaybına sebep olan ilerleyici bir sinir sistemi hastalığıdır. ALS, aynı zamanda teşhis edilen beyzbol oyuncusundan sonra Lou Gehrig hastalığı olarak da adla

Parkinson'un Neden Olabileceği 6 Sorun

Parkinson hastalığı genellikle hastaların hareket kabiliyetlerine etki etse de neden olabileceği farklı sorunlar vardır.

Epilepsi (Sara) Nedenleri, Tanı ve Tedavisi

Epilepsi, tekrarlayan nöbetlere neden olan nörolojik bir hastalıktır. Epilepsi nöbetleri beyinde ani elektriksel aktivitelere neden olur.

Yaygın Baş Ağrısı Tipleri

Baş ağrıları her yaştan insanın mustarip olduğu ve birçok çeşidi olan bir durumdur. Bu yazı, 10 farklı baş ağrısını tipi hakkında bilgi vermeyi amaçlamaktadır.

İleri Yaşlarda Yapılan Aerobik Egzersiz Sizi Demanstan Koruyabilir

Yapılan yeni bir araştırmanın bulgularına göre aerobik yapmak, demansa (bunamaya) karşı beyne yardımcı olabilmektedir. Genel olarak egzersiz yapmanın da Alzheimer veya demans riskinin azalmasına yardımcı olduğu bilinmektedir.

Multiple Sklerozun Erken Belirtileri

Multiple Skleroz (MS), ilerleyici ve immün sistem aracılı bir hastalıktır. Bu durum vücudunuzu sağlıklı tutmak için tasarlanan sistemin yanlışlıkla vücudunuzun günlük işlevler için hayati önem taşıyan bölümlerine saldırdığı anlamına gelir.

Düşük Karbonhidrat ve Ketojenik Diyetler Beyin Sağlığını Nasıl Güçlendirir?

Düşük karbonhidrat ve ketojenik diyetlerin sağlığa çeşitli faydalarının bulunduğu bilinmektedir. Düşük karbonhidrat ve ketojenik diyetlerin, kilo kaybına ve diyabeti yönetmeye yardımcı olmalarının yanında belirli nörolojik

Hidrosefali (Beyindeki Su)

Hidrosefali, beyinde ve beyin çevresinde aşırı sıvı birikmesi sonucu kafatasının büyümesine ve basınç artışına neden olmaktadır. Hastalığın ismi “su” ve “kafa” anlamına gelen Latince sözcüklerden oluşmakta ve “beyindeki su” olarak da bilinmektedir.

Dijital Detoks ile Hayatınızı Yenilemenin 7 En İyi Yolu

Teknoloji, insan hayatına sayısız fayda sağlamasının yanı sıra birtakım sorunlar da yaratmıştır. Dijital cihazların günümüzde hızla yayılmasıyla birlikte insanlar “dünya” ile bağlantıda kalabilmek adına sosyal medyayı devamlı biçimde kullanmaktadır.

Sabahları Erken Uyanmanın 5 Yolu

Erken kalkma alışkanlığı hem psikolojik hem de fiziksel olarak insanları olumlu etkiler. Erken kalkan insanlar genellikle daha mutlu, proaktif ve geç uyuyan insanlardan daha üretkendir.

Bu Yiyeceklerle Hafızanızı Güçlendirin

Beyniniz vücudunuzun kontrol merkezi olarak kalbinizin atmasını, ciğerlerinizin nefes almasını, düşünmenizi ve daha birçok görevi sağlayan önemli bir organdır.

Beyin Atrofisine Sebep Olan Faktörler

Beyin atrofisi, başka bir adıyla serebral atrofi, nöron adı verilen beyin hücrelerinin kaybı ve bu duruma bağlı küçülmesidir. Atrofi ayrıca hücrelerin iletişim

Beynin Anevrizması ve Belirtileri

Beyin anevrizması, beyindeki bir kan damarında olan çıkıntı veya balonlaşmasıdır. Sızdırması veya yırtılması sonucunda..

Karpal Tünel Sendromu

Karpal tünel, avcun iç tarafında kemikler ve bağlarla çevrili bir geçittir. Medyan sinirin sıkışması sonucu el ve kolda uyuşma, karıncalanma ve güçsüzlük gözlemlenebilir.

Parkinson Hastalığında Beyin Pili Ameliyatı

Beyin pili ameliyatında, beyninizin belirli bölgelerine elektrotlar yerleştirilir. Bu elektrotlar, anormal impulsları düzenleyen elektriksel impulslar üretir veya elektriksel impulslar beyindeki belirli hücreleri ve kimyasalları etkileyebilir.

Epilepsi Ataklarının Türleri Nelerdir?

Epilepsi nöbeti, diğer bir adıyla sara krizi, beyin işlevinin sinir hücrelerinde geçici olarak meydana gelen anormal elektriksel aktivite sonucu bozulması ile oluşan nörolojik bir hastalıktır.

Covid-19 Beyne Zarar Veriyor!

Bazı bilim insanları Covid-19’un akciğerlere değil beyne zarar vererek solunum yetmezliğine, baş ağrısı, felç ve nöbet gibi diğer belirtilere ve ölüme neden olduğundan şüpheleniyor.

Parkinson Hastalığı Günlük Hayatımı Nasıl Etkiler?

Parkinson hastalığı ilerleyen bir hastalıktır dolayısıyla hayatınızı aniden değiştirmeyecektir. Bunun yerine günlük hayatınızdaki aktivitelerinizde yaşayacağınız zorluklarla başa çıkabilmek için.

Yalancı Sara Nöbetini Nasıl Ayırt Ederim?

Epilepsi nöbeti olarak da bilinen sara nöbeti, vücudunuzun kontrolünü kaybederek sarsılmaya başlamasına sebep olan bir hastalıktır ve nöbet sırasında bilinç kaybı yaşanması muhtemeldir.

Baş Dönmesi Ciddi Hastalıklara İşaret Edebilir.

Baş dönmesi, sallanma, sersemlik veya kişinin üzerinde bulunduğu zeminin hareket ettiğini sanması gibi belirtilere neden olabilecek bir durumdur. Her yaşta meydana gelebilmesine ve doktorlara sık danışılan şikayetlerden

İyi Huylu Beyin Tümörleri

İyi huylu beyin tümörleri normal hücrelerdeki bölünme ve büyüme aşamalarını izlemeyip, kontrolsüzce çoğalan bir hücre topluluğuna dönüşürler. Çoğu iyi huylu beyin tümörü CT veya MRI gibi beyin taramaları ile tespit edilebilir.

Menenjit Nedir, Belirtileri Nelerdir?

Menenjit, beyninizi ve omuriliği çevreleyen zarların (meninksler) iltihaplanmasıdır. Menenjitin şişmesi tipik olarak baş ağrısı, ateş ve boyun tutulması gibi semptomları tetikler.

Zona Hastalığı Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

Zona, ağrılı bir döküntüye neden olan viral bir enfeksiyondur. Zona vücudunuzun herhangi bir yerinde ortaya çıksa da genellikle gövdenin sol veya sağ tarafını saran tek bir kabarcık şeridi olarak görülür.

Migrende Aura Nedir?

Migrende aura, tipik olarak gerçek ağrı oluşmadan önce ortaya çıkan garip hislerle karakterize nörolojik bir rahatsızlıktır. Bazı türleri, inme veya beyin tümörü gibi nörolojik olayların veya durumların semptomlarını taklit edebilen çeşitli aura türleri v

Demans Türleri Nelerdir?

Demans, hafıza, düşünce ve sosyal yetenekleri etkileyen bir grup belirtiyi günlük yaşamınıza müdahale edecek kadar ciddi bir şekilde tanımlar. Spesifik bir hastalık değildir, ancak birkaç farklı hastalık bunamaya neden olabilir.

Beyin İltihabı Teşhis ve Tedavi Süreçleri

Ensefalit olarak da bilinen beynin iltihaplanmasının birkaç neden vardır, ancak en yaygın olanı viral bir enfeksiyondur. Ensefalit genellikle ateş ve baş ağrısı gibi hafif grip benzeri belirti ve semptomlara neden olur veya hiç semptom göstermez.

Kas Güçsüzlüğüne Sebep Olan Durumlar

Kas güçsüzlüğü genellikle egzersiz eksikliği, yaşlanma, kas yaralanması veya hamilelikten kaynaklanır. Diyabet veya kalp hastalığı gibi uzun süreli durumlarda da ortaya çıkabilir.

Küme Tipi Baş Ağrısı ve Risk Faktörleri

Küme tipi baş ağrısı nadir görülmesine rağmen en ağrılı baş ağrısı türlerinden biridir. Ağrı o kadar şiddetli olabilir ki hastanın bu ağrıya dayanması kimi zaman çok güç olabilir.

Multiple Skleroz: Uyuşma ve Karıncalanma ile Baş Etmek

Uyuşma ve karıncalanma hissi, MS hastalığının en yaygın semptomlarından ikisidir. Hastalığın ilk belirtileri arasında yer alırlar ve teşhisinde önemli rol oynarlar.

Demans Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Demans, hafıza, düşünce ve sosyal yetenekleri etkileyen belirtileri olan bir hastalıktır.

Epilepsi Hastalarında Hamilelik Riskli Mi?

9 ay süren hamilelik dönemi, sağlıklı kadınlar için de zorlu geçebilirken epilepsi hastalığı olan anne adayları ve bebek için riskli bir dönemi ifade ediyor…

Demanstan Korunmanın Etkili Yolları

Demans hastalığı (bunama), zihinsel becerilerin hastalık nedeniyle zayıflaması durumudur.

İnme - Felç Semptomları Nelerdir?

Beynin kan akışının azalması yada aniden kesilmesi sonucu beyin dokusunun beslenme ve oksijenlenmesi bozulur. Bu nedenle ortaya çıkan tabloya inme yada felç denir. Etkilenen beyin hücreleri dakikalar içinde ölmeye başlar.

Migren Riski Altında Mısınız?

Migren çoklu semptomlara neden olabilen nörolojik bir durumdur. Semptomlar bulantı, kusma, konuşma güçlüğü, uyuşma, karıncalanma hissi ve ışık ile sese duyarlılığı içerebilmektedir.

Epilepsi Nöbetleri Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Epilepsi nöbetleri birçok farklı şekilde olabilir ve bu nöbetler bireyler farklı şekillerde etkileyebilir.

Miyopatinin (Kas Hastalıkları) Sık Görülen Semptomları Nelerdir?

Miyopati, kas dokularını etkileyen hastalıklardır. Kas hastalıkları zayıflık, iltihaplanma, spazmlar ya da felç ile sonuçlanabilir.

Uyku Apnesinin Tetikleyebileceği 4 Hastalık

Uyku apnesi, uyku sırasında solunumun yavaşladığı veya durduğu, nispeten yaygın, potansiyel olarak ciddi bir uyku bozukluğudur.

MS Hastaları için COVID-19 Tavsiyesi

İlk olarak Aralık 2019'da Çin'de tespit edilen ve o zamandan beri dünyanın diğer bölgelerine yayılan koronavirüs.

Migreni Tetikleyen Faktörler

Migren ağrılarına genellikle bulantı, kusma, ışığa ve sese aşırı duyarlılık eşlik eder.

Multiple Skleroz (MS Hastalığı) Nasıl Teşhis Edilir?

Merkezi sinir sisteminin kronik bir hastalığı olan MS Hastalığı - Multiple Skleroz'un dünya çapında 2,5 milyondan fazla insanı etkilediği tahmin edilmektedir.

Parkinson Hastalığı Evreleri

Parkinson hastalığı, beyindeki nöronların işlev bozukluğu sonucu ortaya çıkan kronik ve ilerleyici giden hareket bozukluğuna.

Uyku Apnesinin Vücuda Etkileri

Uyku apnesi, uyurken nefesinizin tekrar tekrar durakladığı bir durumdur.

Kronik Günlük Baş Ağrısı Nedenleri ve Risk Faktörleri

Çoğu insan zaman zaman baş ağrısı çeker. Ancak baş ağrınız uzun sürüyorsa, kronik günlük baş ağrılarınız olabilir.

MS Hastalığı - Multiple Skleroz

Multipl skleroz (MS) nörolojik bir durumdur. Erişkinlerde santral sinir sistemini en sık etkileyen hastalıklardan birisidir. Dünyada yaklaşık 2.5 milyon kişiyi etkilemektedir.

Alzheimer Hastalığı Nedir?

Alzheimer Hastalığı demansın (bunamanın) en sık nedeni olup geri dönüşü olmayan ilerleyici bir hastalıktır. Bunama zihin işlevlerinde kaybı niteleyen bir kelimedir.

EMG - Elektronöromiyografi

EMG, sinir ve kasların aktivitesinin elektriksel potansiyellere dökümante edilerek incelenen bir yöntemidir. Duyu ve motor sinirler elektriksel olarak uyarılarak dalgalar elde edilir.

Migrende aura, tipik olarak gerçek ağrı oluşmadan önce ortaya çıkan garip hislerle karakterize nörolojik bir rahatsızlıktır. Bazı türleri, inme veya beyin tümörü gibi nörolojik olayların veya durumların semptomlarını taklit edebilen çeşitli aura türleri

© Copyright 2018 - Bu sitede kullanılan tüm içeriklerin telif hakları "Prof. Dr. Alev Leventoğlu" na aittir.
Desing by İdemania Reklam Ajansı

"
Migren - Nişantaşı Nöroloji - EEG - EMG

Migren - Nişantaşı Nöroloji - EEG - EMG

Migren

Migren, ataklar halinde ortaya çıkan bir baş ağrısıdır. Dünya çapında en yaygın üçüncü hastalık olup günlük yaşamı en fazla engelleyen hastalıklar arasında yer almaktadır. Ülkemizde 15-55 yaş aralığında görülme sıklığı %16 olarak raporlanmıştır. Kadınlarda daha sık görülmekte olup her beş kadından biri migren tanısı almaktadır. Üreme çağında yani hormonal olarak aktif olan kadınlarda migrenin görülme sıklığı erkeklerin 3 katına çıkmaktadır.

Migren nedenleri nelerdir?

Migrenin oluşumunda genetik ve çevresel faktörlerin rol oynadığı bilinmektedir. Migrenli kişilerin neredeyse tamamında ailede bir migren hastası bulunmaktadır. Serotonin başta olmak üzere çeşitli hormonlar ve kimyasallardaki değişimler diğer bir önemli etkendir. Üreme çağındaki kadınlarda migren sıklığının artması, hamilelik ve menapoz dönemlerinde ise azalması hormonal faktörlerin göstergesidir. Migren atakları sırasında salınan bazı kimyasallar ise beyin damarlarını ve çeşitli sinir sistemi yapılarını etkileyerek ağrının ortaya çıkmasına neden olur. Son zamanlarda migren aşısı olarak isimlendirilen tedavinin hedefi olan kalsitonin gen-ilişkili peptid (CGRP) bu kimyasal maddelerden birisidir.

Migren atağının belirtileri nelerdir?

Migren atağı genel olarak prodrom, aura, baş ağrısı ve postdrom denilen 4 evreye ayrılabilir. Her atakta tüm evrelerin görülme şartı yoktur. Örneğin, bazı baş ağrısı atakları öncesinde aura izlenirken bazı ataklarda auradan sonra baş ağrısı ortaya çıkmayabilir. Ağrı atağı prodrom evresi görülmeden de başlayabilir.

1. Prodrom evresi:

Hastaların yarısından fazlasında görülen ve ataktan saatler hatta günler öncesinde ortaya çıkabilen bir dönemdir. Bu evrede depresyon, hiperaktivite, bilişsel değişiklikler, sık idrara çıkma, kabızlık, sinirlilik, huzursuzluk, yorgunluk, sık esneme gibi farklı belirtiler görülebilir. Hastada çikolata gibi bazı yiyeceklere karşı artmış istek gözlenebilir.

2. Aura:

Migreni olan insanların yaklaşık dörtte biri, ağrıları başlamadan önce birtakım hislerden yakınabilir. Ağrının geleceğinin habercisi olarak düşünülen bu belirtilere aura denilmektedir. 5-60 dakika arasında sürebilen auralar yavaş yavaş gelişme eğilimindedir. Her aura dönemini baş ağrısı takip etmeyebilir. Bazı ataklar sadece aura ile sonlanabilir.

Aura döneminde çoğunlukla görme alanında kör noktalar, renkli lekeler, parlak cisimler, yanıp sönen ışıklar ve görmede zig zag hatları gibi görsel şikayetler ortaya çıkar. Ancak vücutta karıncalanma, uyuşma, güçsüzlük, baş dönmesi gibi belirtiler de görülebilir.

3. Baş Ağrısı:

Migren ağrısının en belirgin özelliği başın tek tarafında ortaya çıkan, 4 saat ile 3 gün arasında süren ve zonklayıcı karakterde bir ağrı olmasıdır. Aura varsa genellikle aura bitiminden bir saat içerisinde başlar. Baş ağrısı, birden başlayabileceği gibi şiddetini yavaş yavaş arttırarak günlük yaşamın devamlılığını etkileyecek boyuta ulaşabilir. Ek olarak, fiziksel aktivite ile şiddetin artması, bulantı ve/veya kusma, ışık ve sese karşı duyarlılık eşlik edebilir.

Baş ağrısı sırasında bulantınız oluyor mu? Işıktan rahatsız oluyor musunuz? Baş ağrınızdan dolayı işe, okula veya alışverişe gidemediğimiz oluyor mu?

sorularına verilen cevaplardan iki veya üçü evet ise migren olma ihtimali %90’ın üzerindedir.

4. Postdrom evresi:

Atak sonrası evre olan bu dönemde bitkinlik, tükenmişlik, konsantrasyon güçlüğü ya da tam tersi olarak rahatlama görülebilir.

Migren çeşitleri nelerdir?

Başta auralı ve aurasız migren olmak üzere birçok alt tipi mevcuttur.

Aurasız Migren: Auranın eşlik etmediği ve en sık görülen migren tipidir. Auralı Migren: Her migren hastası aura deneyimleyebilir, ancak auralı migren tanısı konulabilmesi için aura kriterlerini karşılayan en az iki atak yaşanmış olması gerekir. Kronik Migren: Ayda 15 gün veya daha sık görülen baş ağrılarının 3 aydan uzun süredir devam etmesi ve 8 veya daha fazla gün baş ağrısının migren özelliklerini taşıması olarak tanımlanır. Olası Migren: Migren tanı kriterlerini tam olarak karşılamayan ancak belirtilerin migren baş ağrısı özelliklerine benzediği durumdur.

Bazı migren alt tipleri özellikli auralar ile kendini belli eder:

Vücudun bir tarafında geçici güçsüzlük ile şekillenen “Hemiplejik Migren” Baş dönmesi, konuşmada bozukluk, kulak çınlaması ve çift görme gibi beyin sapının etkilendiği “Baziler Migren” Geçici körlüğe veya gözde yanıp sönen ışıkların ortaya çıkmasına neden olabilen “Retinal Migren” örnek olarak gösterilebilir. Migren ağrısını tetikleyen faktörler var mıdır?

Migren ataklarını birçok faktör tetikleyebilir ve her hastada farklı faktörler rol alabilir. Bunlar arasında:

Kadınlarda görülen hormonal değişiklikler (mens, hamilelik, menapoz dönemi gibi) Doğum kontrolü için kullanılan ilaçlar ya da menapoz sırasında verilen hormon tedavileri İşlenmiş gıdalar, eski peynir ve tuzlu gıdalar (özellikle aspartam ve monosodyum glutamat içeren) Baharatlar, balık, nişasta ve süt ürünleri Açlık Şarap başta olmak üzere alkol kullanımı Stres, yüksek sesler, parlak ışıklar ya da güneş ışığına maruz kalma Parfüm, tiner, sigara dumanı gibi bazı kokular Uyku düzeninde değişiklik Bazı ilaçlar Rüzgar, fırtına, yüksek nem ve basınç gibi durumlar

Belirli bir tetikleyiciye karşı hassasiyet mevcut ise o faktörden uzak durulması gerekir. Bunun yanında düzenli beslenmek, bol sıvı alımı, egzersiz yapmak, yeterli uyumak, stresli durumlardan uzaklaşmak ve en önemlisi doktor tarafından önerilen tedaviyi aksatmamak büyük önem taşır.

Migren Nasıl Tedavi Edilir?

Migrende tedavi, atak tedavisi ve gerekirse atak önleyici tedavi olarak ikiye ayrılır:

Atak tedavisi Atak önleyici (Profilaktik) tedavi Atak tedavisi

Atak tedavisinde amaç, baş ağrısını etkili ve hızlı bir şekilde 24 saat içinde tekrarı olmaksızın ortadan kaldırmak veya ağrının şiddetini ve eşlik eden bulguları azaltmak, atağın süresini kısaltmaktır. Hastanın yaşam kalitesini yükseltmek ve en kısa sürede iş ve sosyal yaşamına dönmesini sağlamak hedeflenir. Atak sırasında tedaviye ne kadar erken başlanırsa sonuçlar o kadar iyi olmaktadır. Hastanın ağrısının başlayacağını hissettiği an müdahale için en doğru zamandır. Atak sırasında semptomları gidermek açısından basit ya da kombinasyon şeklinde olan ağrı kesici ilaçlar, bulantı ilaçları ve farklı etki mekanizmalı ilaçlar verilebilir. Ağrı kesicilerin etkili olmadığı durumda triptanlar ya da ergotaminler gibi migrene özgü ilaçlar da kullanılabilir.

Uzun süreli ve sık ağrı kesici ilaç kullanımının ağrıları engellemedeki etkisi zamanla azalabilir, mide ve böbrek başta olmak üzere diğer sistemlerde istenmeyen etkiler doğurabilir. İlaç aşırı kullanımının kendisi de baş ağrısı yapabileceği için basit analjezikler ayda 15 tabletten fazla, nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar ve ergotamin türevleri ayda 10 tabletten fazla, triptanlar ise ayda 6 tabletten fazla kullanılmamalıdır.

Profilaktik tedavi

Profilaktik tedavi ile atakları önlemek, atak sıklığını, şiddetini ve süresini azaltmak, atak tedavisi sırasında kullanılan ilaçları en aza indirmek ve yan etkiye maruz kalmasını önlemek, hastanın günlük yaşamını sekteye uğratan durumu ortadan kaldırarak yaşam kalitesini yükseltmek amaçlanmaktadır. Her migren hastasının önleyici tedavi almasına gerek yoktur.

Profilaktik tedavi gerektiren durumlar şöyle özetlenebilir:

Atak sayısının ayda ikiden fazla olması ve/veya ayda dört günden fazla ağrı yaşanması Seyrek fakat uzun süreli ve/veya günlük yaşam aktivitelerini belirgin bozan atakların olması Atak tedavisine rağmen iş, okul ve/veya sosyal yaşamı engelleyen atakların olması Gittikçe sıklaşan atak sayısı Kontrendikasyon veya yan etki nedeniyle atak ilaçlarının kullanılamaması İlaç aşırı kullanım baş ağrısı riski

Profilaktik tedaviye karar verirken kişinin baş ağrısı özellikleri ve eşlik eden diğer tıbbi durumları dikkate alınmalıdır. Önleyici tedavide beta-blokerler, depresyon ilaçları, epilepsi ilaçları, kalsiyum kanal blokerleri gibi farklı etki mekanizmalarına sahip birçok ilaç kullanılabilir. İlaç seçimi yapılırken hasta özelinde karar verilmelidir. Özellikle eşlik eden hastalıklar ve olası ilaç yan etkileri göz önünde bulundurulmalıdır. Örneğin, hastada tansiyon yüksekliği eşlik ediyorsa kalp ilaçları veya psikiyatrik semptomlar varsa depresyon/anksiyete ilaçları başlamak daha uygundur.

Profilaktik tedavinin süresi en az 6 ay olarak kabul edilir. Bu süre içerisinde hastanın ilacını düzenli ve yeterli dozda kullanması gerekir. İlaçlara düşük dozda başlanıp gerekli doza tedricen çıkılmalıdır. Bir ilacın etki edip etmediğine yeterli dozda en az 4 ay kullanılarak karar verilebilir. Profilaktik tedavi sırasında baş ağrısı atakları olabilir ve ağrıya yönelik atak tedavisi uygulanmasının sakıncası yoktur.

Botulinum toksin enjeksiyonu (Migren Botoksu), migren aşısı, kuru iğne tedavisi, sinir blokajları, akupunktur gibi farklı yöntemler de tek başına veya diğer tedavilere ek olarak profilakside kullanılabilmektedir.

Migren Aşısı Nedir?

Migrenin ortaya çıkmasında önemli bir rolü olan CGRP, son dönemde tedavilerin hedefi olarak görülmeye başlamıştır. Bu konuda reseptör blokajı yapan veya doğrudan maddenin kendisine etki eden ilaçlar geliştirilmiştir. 2018 yılından beri migren tedavisinde kullanılmaktadır.

Beyin ve vücudun farklı yerlerinde üretilen CGRP molekülünü etkisiz hale getirmek için üretilen ilaçlar enjeksiyon yoluyla uygulanmaktadır. Her ne kadar aşı olarak bilinse de her ay tekrarlanması gereken bir tedavi yöntemidir. İlk ay toplam 2 doz şeklinde yükleme yapıldıktan sonra ayda bir kez yapılan toplam 3 aylık tedavi şeması şeklinde uygulanır. İhtiyaç duyulması halinde 3 aylık kür tekrar edilebilir. İlk enjeksiyon sırasında hastaya nasıl yapacağı anlatılarak hastanın diğer dozları kendi kendine uygulayabilmesi sağlanır.

Aşı tedavisi, ayda en az dört atak geçirenlerde, kronik migren hastalarında, ilaç kullanmak istemeyen veya ilaç yan etkisi görülen kişilerde uygulanabilmektedir. Ancak çocuk hastalarda ve gebelerde önerilmemektedir.

Tedavinin ciddi bir yan etkisi bulunmamakta birlikte enjeksiyon bölgesinde allerjik reaksiyon ve ağrı görülebilir.

Migren Botoksu Nedir?

Kronik migrende botulinum toksin uygulaması onaylanmış bir profilaktik tedavi yöntemi olup baş ağrısı sıklığını ve şiddetini, ağrı kesici ilaç kullanımını azalttığı ve yaşam kalitesini yükselttiği gösterilmiştir.

Migrenin oluşumunda rol oynayan CGRP, substans P gibi nörokimyasal maddelerin salınmasını engelleyerek etki göstermektedir. Ayrıca ağrı uyarısına duyarlılık gösteren reseptörlerin fonksiyonlarını düzenlemektedir.

Alın, şakaklar, ense ve boyun bölgelerinde en az 31 noktaya belirli dozlarda botulinum toksini enjekte edilmektedir. Tedavinin etkisi enjeksiyondan yaklaşık 10 gün sonra ortaya çıkar ve 3-6 ay arasında devam edebilir. Bu süre sonrasında hastanın ağrısının durumuna göre işlemin tekrarlanması gerekebilir.

Deneyimli bir nöroloji uzmanı tarafından işlem 15-20 dakikada gerçekleştirilir. Çoğu hasta işlemi kolaylıkla tolere edebilir. İşlem sonrası hastalar günlük yaşamlarına dönebilirler. Tedavi etkinliğinin değerlendirilebilmesi için en az iki uygulama gerekir.

Doğru teknikle ve uygun dozda yapıldığında ciddi ve kalıcı bir yan etki görülmez. Ancak uygulama yapılan kaslarda doza bağlı geçici kas güçsüzlüğü gelişebilir.

Migren tehlikeli bir hastalık mıdır?

Migren, her ne kadar bir baş ağrısı tipi olarak tanımlansa da bazen beyin damar sistemini etkileyerek, özellikle genç popülasyonda, inme (felç) nedeni olabilmektedir. Auralı migrende bu riskin daha yüksek olduğu gösterilmiştir. Sigara ve doğum kontrol hapı kullanımı da varsa inme riski belirgin olarak yükselmektedir.

Hakkımızda

EMG Çekimi

EEG Çekimi

VEP Tetkiki

SEP Tetkiki

BAEP Tetkiki

"
Migren İçin Hangi Doktora/Bölüme Gidilir? Ankara Nöroloji Profesörü

Migren İçin Hangi Doktora/Bölüme Gidilir? Ankara Nöroloji Profesörü

Migren İçin Hangi Doktora/Bölüme Gidilir?

Migren, ağrılı bir baş ağrısı türüdür ve genellikle bir nörolog doktoru tarafından tedavi edilir. Bu nedenle, migreniniz için doktorunuza başvurarak bir nörolog doktoruna gidebilirsiniz. Nörolog doktorları, beyin, sinir sistemi ve bunları etkileyen hastalıkları tanımlamaya ve tedavi etmeye yönelik eğitim almış doktorlardır.

Ayrıca, migreninizin belirli bir sebebi olup olmadığını belirlemek için diğer tıbbi uzmanlara da danışabilirsiniz. Örneğin, migrenlerin nadir olarak gıda alerjisi, hormon değişiklikleri veya sinir sisteminde bir problem gibi nedenlerle ortaya çıkabileceği bilinmektedir. Bu nedenleri ortaya çıkarmak için bir doktorun özel bir test yapması gerekebilir. Bu nedenle, bir tıbbi uzman olan bir doktor veya diğer tıbbi profesyonelle (örneğin, bir diyetisyen) görüşebilirsiniz.

Migreninizin tedavisine yönelik önerileri almak için doktorunuza veya diğer tıbbi profesyonele başvurmanız önemlidir. Doktorunuz, migreninizin sebebine göre size en uygun tedavi yöntemlerini önerecektir. Örneğin, ilaçlar, fiziksel terapi, stres azaltıcı teknikler veya diğer tedavi yöntemleri gibi.

Migren Nedir?

Migren, ağrılı bir baş ağrısı türüdür. Genellikle yalnızca bir tarafı etkileyen, düzenli aralıklarla tekrarlayan ve genellikle birkaç saat ila birkaç gün süren ağrılarla karakterizedir. Migrenlerin sebebi tam olarak anlaşılmamıştır, ancak genellikle sinirler, kandaki dolaşım ve beyin kimyası gibi faktörlerin etkisi altında ortaya çıkabileceği düşünülmektedir.

Migrenlerin belirtileri arasında baş ağrısı dışında bulantı, kusma, fotofobi (ışıklara duyarlılık) ve hiperaktifitet (gerginlik) gibi fiziksel belirtiler olabilir. Ayrıca, bazı insanlar migrenlerini takip eden bir aura deneyimleyebilirler, bu da görme bozuklukları, konuşma zorlukları veya parçalı görme gibi belirtileri içerebilir.

Migrenler tedavi edilebilir, ancak tamamen önlenebilir değillerdir. Tedavi yöntemleri, ilaçlar, stres azaltıcı teknikler ve fiziksel terapi gibi değişebilir ve migrenlerin sebebine göre değişebilir. Bir doktor veya diğer tıbbi profesyonel yardımıyla migrenlerinizi yönetmeyi öğrenebilirsiniz ve bu sayede migrenlerinizin sıklığını ve şiddetini azaltabilirsiniz.

Migrenlerin belirtileri kişiden kişiye değişebilir, ancak genellikle şu belirtileri içerir:

Ağrı: Migrenler yalnızca bir tarafı etkileyen, düzenli aralıklarla tekrarlayan ve genellikle birkaç saat ila birkaç gün süren ağrılarla karakterizedir. Ağrı genellikle şiddetli olabilir ve başın bir tarafında yoğunlaşabilir. Bulantı ve kusma: Migrenler sırasında bulantı ve kusma sıklıkla görülür. Fotofobi ve fonofobi: Migrenler sırasında ışıklara ve seslere duyarlılık olabilir. Bu nedenle, ışıkları kapatmak ve sessiz bir ortama çekilmek için istek duyulabilir. Hiperaktivite: Migrenler sırasında gerginlik, hiperaktiflik ve uykuya düşkünlük olabilir. Aura: Bazı insanlar migrenlerini takip eden bir aura deneyimleyebilirler. Aura, görme bozuklukları, konuşma zorlukları veya parçalı görme gibi belirtileri içerebilir.

Bazı insanlar ayrıca migrenler sırasında karın ağrısı, aşırı güçsüzlük veya yorgunluk gibi belirtiler de deneyimleyebilirler. Migrenlerin belirtileri kişiden kişiye değişebilir ve bu nedenle belirtilerinizi doktorunuza veya diğer tıbbi profesyonele bildirmeniz önemlidir. Doktorunuz, migrenlerinizin sebebine göre size en uygun tedavi yöntemlerini önerecektir.

Migren Tedavisi Nasıl Olur?

Migrenler tedavi edilebilir, ancak tamamen önlenebilir değillerdir. Tedavi yöntemleri, migrenlerin sebebine göre değişebilir ve genellikle aşağıdaki yöntemlerden bir veya birkaçını içerir:

İlaçlar: Migrenlerin şiddetini azaltmak ve sıklığını azaltmak için kullanılan ilaçlar vardır. Bu ilaçlar arasında ağrı kesiciler, bulantı ve kusmayı azaltan ilaçlar ve spazm önleyiciler bulunur. Ayrıca, migrenleri önleyici olarak kullanılan ilaçlar da vardır. Stres azaltıcı teknikler: Migrenlerin nedenleri arasında stresin rolü olduğu bilinmektedir. Bu nedenle, stres azaltıcı teknikler migrenlerin tedavisinde etkili olabilir. Bu teknikler arasında meditasyon, nefes teknikleri veya günlük rutinlerde değişiklikler yapmak gibi yöntemler bulunur. Fiziksel terapi: Migrenlerin nedenleri arasında sinir sisteminde ve kaslarda gerginliklerin olması da düşünülmektedir. Bu nedenle, fiziksel terapi migrenlerin tedavisinde etkili olabilir. Fiziksel terapiste yapılan egzersizler genellikle baş ve boyun kaslarını gevşetmeyi amaçlar. Diğer tedavi yöntemleri: Bazı insanlar migrenlerinin sebebine göre diğer tedavi yöntemlerine de ihtiyaç duyabilir. Örneğin, gıda alerjisi olan bazı insanlar migrenlerini düzenli bir diyet ile azaltabilirler. Ayrıca, hormon değişikliklerine bağlı migrenlerin tedavisinde doktor tarafından reçete edilen hormon ilaçları da kullanılabilir.

Migrenlerin tedavisine yönelik önerileri almak için doktorunuza veya diğer tıbbi profesyonele başvurmanız önemlidir. Doktorunuz, migrenlerinizin sebebine göre size en uygun tedavi yöntem ya da yöntemlerini önerecektir. Bu tedavi yöntemleri her kişi için farklı olabilir, her kişinin migreni kendine has özellikler taşıyabilir.

Olla, D., Sawyer, J., Sommer, N., & Moore, J. B. (2020). Migraine treatment. Clinics in plastic surgery, 47(2), 295-303.

Ankara Atatürk Anadolu Lisesinden 1983 yılında mezun olan M.Zülküf Önal, 1983–1989 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdikten sonra, 1990–1995 yılları arasında Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalında Nöroloji uzmanlık eğitimini tamamladı. 1995’te uzman, 2000’de doçent ünvanını alan M.Zülküf Önal, 2007 yılında ise Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalında ise Profesör ünvanını aldı.

Prof. Dr. Zülküf Önal 2023-04-12T10:50:26+03:00

© Copyright 2021 | Tüm Hakları Saklıdır | Ankara Nöroloji Tedavi Doktoru Prof. Dr. M. Zülküf Önal web sitesi ziyaretçilerini bilgilendirmek amacıyla hazırlanmıştır. Sitedeki bilgiler hiçbir şekilde hastalıkların tanı veya tedavisinde kullanılmamalıdır.

"
Prof. Dr. Vedat Kaya

Prof. Dr. Vedat Kaya

MİGREN NEDİR? BELİRTİLERİ NELERDİR?

Migren, süre sıklığı ve şiddeti değişken tekrarlayan baş ağrıları ile karakterizedir.

Migren baş ağrısı genellikle tek taraflı, bulantı ve kusma ile ilişkili ve nörolojik psikolojik (ruhsal) değişiklik sonrasında görülür. Baş ağrısı öncesinde görülen bu bulgulara aura denir.

Bununla birlikte, tüm bu özellikler mutlaka her atakta ve her hastada olmayabilir. Baş ağrısı olmadan aura dediğimiz bulgular özellikle izole görsel aura olarak görülebilir. Bu durumu yaşayan hastalar gördükleri ışıklı görseller nedeniyle göz doktorlarına başvurular.

AURASIZ MİGREN

Baş ağrısı ile otonom sinir sistemi disfonksiyonu solgunluk ve bulantı hissi vardır. Ağrı bir noktada başlayıp yarım baş ağrısı şeklinde ya da tam baş ağrısı şeklinde olabilir. Bazen ağrı göz ağrısı şeklinde olabilir veya sinüs hastalığı ile karıştırılabilir Ve yanlış olarak sinüzit tanısı konabilir Sırasında ataklar bir saatten uzun olabilir bir güne uzayabilir Bu esnada hastalar ışık ve sesten rahatsız olurlar.

AURALI MİGREN (KLASİK MİGREN)

Atak öncesi 5-30 dakika süren başlangıçta negatif skotom sonrasında görme bulanıklığı ışıklı zikzaklar görülür. Baş ağrısı yarım ağrı şeklindedir hafif veya ciddi olabilir.

Saldırıyı etkileyen dürbün görsel aura ile haber verilir. Bir tarafta merkezi görme alanı ve tipik olarak 5-30 dakika. Başlangıçta binoküler negatif skotom yaygındır. Ancak tanınmayan veya belirsiz olarak algılanabilen görme bozukluğu. İlişkili olumlu fenomenler gelişir. Birkaç dakika sonra ve sintilasyondan oluşabilir. Scotomata (zig-zags veya tahkimat spektrumları), “ısı pus” bozulmalar veya daha az yaygın olarak tünel gibi diğer özellikler görme, tarlada yavaşça ilerliyor. 30 dakika içinde tam görsel iyileşme tipiktir.

Diğer aura formları daha az görülür: tek taraflı değiştirilmiş veya anormal his (parestezi), halsizlik veya rahatsızlık konuşma (disfazi). Baş ağrısı aurayı takip eder ve genellikle hemikraniyaldir. Hemianopinin karşısındaki ve bulantı eşliğinde ve fotofobi. Bununla birlikte, eksik, önemsiz veya çok şiddetli, hatta saldırılar arasında önemli farklılıklar var. Diğer patolojiler nadiren klasik bir migreni taklit edebilir. ULUSLARARASI BAŞ AĞRISI DERNEĞİ KRİTERİ AURALI MİGREN TANISI İÇİN AŞAĞIDAKİLERİN DÖRDÜNDEN ÜÇÜ: Aşağıdakileri gösteren bir veya daha fazla tamamen geri dönüşümlü aura semptomu fokal serebral kortikal ve / veya beyin sapı disfonksiyonu. En az bir aura semptomu daha uzun süre yavaş yavaş gelişir. 4 dakikadan fazla veya iki veya daha fazla semptom ortaya çıkar. Hiçbir tek aura semptomu 60 dakikadan fazla sürmez. Baş ağrısı aurayı 60 dakika içinde takip eder, ancak auradan önce veya aura sırasında başlar. Klinik değerlendirmenin önermediği de önemlidir. Altta yatan bir bozukluk veya bu soruşturma buna hükmetti dışarı, örneğin, çok nadiren migrenli bir görme alanı kusuru veya başka bir işitsel özellik migren olduğunda kalıcı olabilir. Oksipital epilepsi çok nadirdir, hasta tipik olarak görür bir saldırı sırasında renkli daireler. RETİNA MİGREN

Görme bozukluğu ile kendini gösterir. Klasik migrene benzer ancak sadece bir gözü etkiler. Bu nadir görülen bir durumdur. Genellikle genç bayanlarda görülür.

Genellikle geçmişte migren öyküsü vardır.

Oftalmoplejik migren nadirdir ve tipik olarak 10 yaştan daha önce başlar. Baş ağrısı zaman zaman tekrarlayan 3 sinir felci ile sonrasında başlar.

Migren - Beykent Cerrahi

Migren - Beykent Cerrahi

Başağrısı bütün dünyada kişilerin hekime başvurma sebeplerinden en yaygın olanıdır. Başağrısı nörolojik hastalıkların beraberinde sistemik hastalıklara da eşlik edebilen bir durumdur. Başağrısının nedenleri, sıklığı, şiddeti ve yaşamsal sonuçları farklılıklar gösterebilir ve başarılı bir tedavinin ilk basamağı doğru ve özgün bir tanıdır. Başağrıları, Uluslararası Başağrısı Birliğinin(IHS) kriterlerine göre sınıflandırılır:

Birincil başağrıları:
Bu tip başağrılarında ağrıya neden olabilecek herhangi bir başka organa ve beyne ait hastalık tespit edilemez. Bu grupta migren, gerilim tipi baş ağrıları, küme baş ağrısı gibi baş ağrısı tipleri yer alır.

İkincil başağrıları:
Başka bir organ ya da beyne ait bazı hastalıklara bağlı gelişen başağrılarıdır. Başağrısının sebebini belirlemek için hastadan kapsamlı hastalık hikayesi alınmalı ve nörolojik muayene, beyin görüntülemesi ve kan ve idrar tahlilleri yapılmalıdır. Bazı durumlarda EEG (elektroensefalografi) ve lomber ponksiyon işlemleri gibi daha ileri tetkiklerin yapılması gerekebilir. Migren, en sık görülen birincil başağrısı tipidir. Migren, ataklarla seyreden ve ataklar arasında belirti göstermeyen kronik bir başağrısıdır. Migren ağrısı genelde orta şiddette veya şiddetlidir, ağrı ve eşlik eden bulgular migrenli kişinin yaşantısını her zamanki gibi sürdürmesini engeller ve belirgin bir iş görmezliğe yol açar. Migren tanısı için özel bir laboratuvar testi ya da radyolojik inceleme yoktur. Tanı hastadan kapsamlı başağrısı hikayesinin alınması ile konur. Kadınların yaklaşık % 20’sinin, erkeklerin ise % 8’inin migrenli olduğu bilinmektedir. Migren atakları 4-72 saat sürebilir. Atağın başın tek yanında oluşu (%80 hastada), zonklayıcı, ateş yanar tarzda, matkapla deler gibi veya nabızla beraber atan şekilde olması, atak sırasında sık olarak ışıktan ve sesten rahatsızlık, merdiven çıkma gibi fiziksel eylemlerle ağrıda artış, ağrıya sık olarak bulantı ya da kusmanın eşlik etmesi karakteristik özellikleridir.
Ataklar arasında kişiler bütünüyle sağlıklıdır. Atakların sıklığı çeşitlilik gösterir, senede ya da haftada birkaç kez olabilir. 3 günden fazla süren ataklar migren statusu olarak adlandırılır.
Migren hastalarının çoğu atağın geleceğini daha önce hissedebilir. Atak öncesinde sinirlilik, depresif ruh hali, konsantrasyon güçlüğü ve yorgunluk hissi olabilir. Migren çoğu kez öncesinde hiçbir belirti ya da başka şikayet sebep olmadan ortaya çıkar ve bu tip migren aurasız migren olarak adlandırılır. Auralı migren ise migrenli hastaların %10– 15’ni oluşturur. Aura genelde 5 ila 60 dakika sürer ve sık olarak görme ile alakalı yakınmalara yol açar. Görme alanında bir tarafı görememe, parlak ya da yanıp sönen ışıklar, renkli zigzag ya da kırık çizgiler görme gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Görsel belirtilerin dışında dilde, yüzde, kolda uyuşma, güçsüzlük, konuşmada bozulma, konuşurken kelimeleri bulamama, baş dönmesi ve aşırı uyku hali biçiminde aura olabilir. Hemen ardından ya da 1 saat içinde ağrı ortaya çıkabilir veya aurayı nadiren başağrısı izlemeyebilir. Görsel aura (skotom) Migren tetikleyicileri kişiden kişiye göre değişir.

Başlıca migren tetikleyicileri,

Diyet (açlık, alkol, öğün atlamak ya da öğün gecikmesi, yeterince su içmemek, bazı yiyecekler), Uyku düzeninde değişiklikler (az ya da fazla uyku), Hormonal faktörler (adet dönemleri, doğumkontrol hapları, hormonal tedavi), Çevresel faktörler (parlak ışık, keskin koku, hava değişimi), Fiziksel faktörler (egzersiz, cinsel ilişki), Stres, depresyon, endişe hali, Baş-boyun ağrıları, Kafa travmasıdır.
Migren atakları çoğu zaman tekrarlayıcıdır, fakat en az üç aydır hergün ya da günaşırı olacak biçimde kronikleşmiş olarak da görülebilir. Bu durumun en büyük sebebi ağrı kesici ilaç aşırı kullanımıdır. Ağrı kesiciler aşırı kullanıldığı dönemde yapılan önleyici tedaviler çoğu kez başarısız olur.

Migrenin diğer nadir görülen tipleri:
Baziler Tip Migren: Konuşma bozukluğu, başdönmesi, kulak çınlaması, çift görme ve dengesizliğin eşlik ettiği migren tipidir.

Konfüzyonel Migren: Bilinç bulanıklığının olduğu migren tipidir.

Oftalmoplejik Migren: Gözü hareket ettiren kasların etkilenmesi sonucu çift görme gelişir.

Hemiplejik Migren: Atak sırasında geçici tek taraflı felç gelişir.

Abdominal Migren: Atakta yalnızca bulantı- kusma şikayeti olur. Genelde çocuklarda görülür.

Başağrısız Aura: Baş ağrısı olmadan sadece aura bulguları mevcuttur.

"
Migren Botoksu Nedir? Ne İşe Yarar? | Optimed Sağlık Grubu

Migren Botoksu Nedir? Ne İşe Yarar? | Optimed Sağlık Grubu

Migren Botoksu Nedir? Ne İşe Yarar?

Migren, en sık görülen baş ağrısı türü olup kişilerin sosyal hayatlarını olumsuz etkileyen rahatsızlıklardan biridir. Migren botoksu, migren ataklarına sebep olan kas kasılmaları kontrollü olarak zayıflatarak migren ataklarının başlamasını önlemeye yardımcı migren tedavi yöntemidir.

Migren Nedir? Migren Belirtileri Nedir?

Günümüzde yaygın bir hastalık haline gelen migren çevremizde sıklıkla karşılaştığımız bir ağrı türüdür. Baş bölgesinin herhangi bir noktasında kendini gösterebilen migren ağrısı kişilerin yaşam kalitesini oldukça düşürür. Migren atakları kişilerde işgücü kaybına da sebep olabilir. Ancak, tedavisi mümkündür. Migren tedavisinde atak tedavisi ve koruyucu tedavi olmak üzere iki yöntem bulunmaktadır. Siz de hekiminize danışarak kendinize uygun tedavi yöntemleri hakkında detaylara ulaşabilirsiniz. Her hastanın değerlendirmesi kişiye özel yapılmalıdır.

Migren kişilerde, tansiyon düşüklüğü, mide bulantısı, kusma, yorgunluk, dikkat eksikliği, ışığa karşı duyarlılık, gözde ışık uçuşmaları, huzursuzluk gibi durumlara sebep olabilir. Migren ağrısı tek taraflı olabileceği gibi, şakaklarda zonklayıcı ağrı ya da ensede keskin bir şekilde de kendini gösterebilir. Yapılan çalışmalara göre, migren atakları erkeklere göre kadınlarda 3 kat daha fazla görülmüştür. Migrenin nedeni tam olarak bulunamamış olsa da genetik ve çevresel faktörlerin etkisinin olduğu bilinmektedir. Hormonal değişimlerin yanı sıra aileden geçiş oranı %40 ila %75 arasındadır. Alkol kullanımı, çeşitli ilaçlar, kadınlarda regl dönemi, aşırı kilo problemi, aşırı hassas ve duygusal insanlarda migren görülebiliyor. Migren atakları kişiden kişiye değişse de genellikle 4 ila 72 saat arasında sürer.

Migren Botoksu Nedir?

Migren botoksu, migren ataklarına sebep olan kas kasılmaları kontrollü olarak zayıflatarak migren ataklarının başlamasını önlemeye yardımcı bir tedavi yöntemidir. Migren botoksu, estetik botokslarla aynı etkiye sahip değildir, sağlık için kullanılan tedavi desteğidir. Migren botoksu, kişilerin şikâyetlerinden ve sürekli ilaç kullanımından kurtulup sağlıklı bir yaşam sürdürülebilmesini sağlar.

Migren botoksu, 2010 yılında Amerikan İlaç Dairesi (FDA) tarafından migreni önleyici tedavisinde kullanılan bir ilaç olarak onaylamıştır, bu tarihten itibaren migren botoksu yaygın olarak kullanılmaktadır.

Migren botoksu, çok ince iğneler ile yapıldığından kişide herhangi bir ağrıya neden olmaz. Alın, ense, şakak ve boyun kısmına enjeksiyon uygulanır. Migren botoksunun etkisi kişiden kişiye ve hastalığa göre değişse de minimum 4 ila 6 ay arasında sürmektedir. Bu nedenle, migren botoksu belli aralıklarla yenilenmesi gereken bir tedavi yöntemidir.

Migren botoksu, ilk yıl senede 3 seans olmak üzere 4 ayda bir yapılmaktadır. Her uygulama yaklaşık 1 saat sürmektedir.

Migren Botoksunun Yan Etkisi Var Mı?

Migren botoksunun bilinen bir ciddi yan etkisi yoktur. Kişilerin hassasiyetine bağlı olarak enjeksiyon yapılan bölgede alerjik reaksiyon görülebilir ya da hafif ağrı ya da kanama olabilir.

*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Optimed Sağlık Grubu’nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

"
Migren Nedir? Migren Belirtileri ve Tedavisi - Op. Dr. Yasemin Timurkaynak

Migren Nedir? Migren Belirtileri ve Tedavisi - Op. Dr. Yasemin Timurkaynak

Migran: Tanı, Belirti ve Tedavisi

Migren

Migren hasta yaşamında uzun yıllar boyunca var olan, birkaç saatten birkaç haftaya kadar sürebilen ağrı ataklarının olduğu, eşlik eden birçok belirtiyi barındıran ve ataklar arasında baş ağrısı şikayetinin bulunmadığı klinik bir sendromdur. Migren hastalarının atakları sırasında sağlıklı toplumun geneline göre yaşam kalitesi düşüktür. Ailesinde migren olan kişilerin çocuklarında migren olma riski toplumdakinden yüksektir. Genetik ve çevresel faktörlerin birlikte rol aldığı bir hastalık olan migren, saf genetik geçişli bir hastalık değildir. Auralı migren ve aurasız migren olmak üzere iki ana alt tipi bulunur. Migren ataklarının %10’unu oluşturan auralı migren, baş ağrısı gelişiminden yaklaşık bir saat önce, zig zag çizgiler şeklinde görülen halüsinasyonlar, bulanık görme, ışık çakmaları ya da skotom olarak bilinen görüş alanında boşlukların varlığı gibi geçici duyusal belirtiler ile kendini gösterir. Ayrıca baş dönmesi, hissizlik, karıncalanma, kol ve bacaklarda güçsüzlük, duyu kaybı ve kelimelerin birbirine girmesi gibi diğer belirtiler ile de görülebilir. Auranın varlığı, atak şiddetinin bir göstergesi değildir. Aurasız migren atakları da auralı migren atakları kadar şiddetli olabileceği gibi daha şiddetli de olabilir.

Migren neden olur?

Migrenin atta yatan sebepleri aydınlanmış olsa da nedenleri hâla tam olarak anlaşılamamıştır. Genetik, santral, vasküler, ve nöronal sebepleri bulunan migrenin, biyokimyasal ve fizyolojik risk faktörleri de migrene zemin hazırlar. Tetikleyici faktörler ise migrenin ortaya çıkmasını kolaylaştırır. Migrenin genetik geçişi, auralı migrende görülürken, aurasız migren genetik ve çevresel faktörlerin kombinasyonu ile açıklanır. Migren, beyindeki sinirler ve kan damarlarında oluşan değişiklikler sonucu ortaya çıkan bir baş ağrısı tipidir. Migrenli bireylerde ataklara duyarlı olan bir sinir sistemi mevcuttur ve ataklar, dış çevredeki bazı faktörler ile tetiklenebilir. Bir atak tetiklendiğinde beyindeki migren oluşturucusu denen yer harekete geçer. Bu durum beyindeki kan damarlarının genişlemesine ve sinirlerin inflamasyonuna yol açar. Daha sonra bunlar, atak sırasındaki ağrı ve diğer belirtilere neden olacak olan beyinde yer alan trigeminal sinirin aktive olmasına yol açar ve migren oluşur.

Migren belirtileri nelerdir?

Migren yalnızca baş ağrısı atağı olarak bilinse de başlangıcından sonlandığı zamana kadar pek çok faklı dönemi bulunur. Migren atakları, prodrom dönemi ile başlar. Bu dönem, ağrı başlamadan önceki saatlerde meydana gelen, depresif ya da uçlarda gezen ruh hâli varlığı, artmış duyarlılık hâli, durgunluk, donukluk, düşüncelerde yavaşlama, kelime bulmada güçlük, konsantrasyon ve dikkat eksikliği gibi nöro-psikolojik belirtilerin yanı sıra ense sertliği, şişlik hissi, kabızlık ya da ishal, hâlsizlik, iştah artışı ya da kaybı, aşırı susama ve sık idrara çıkma gibi belirtileri kapsar. Prodrom döneminden sonra aura dönemi başlar. Bu dönem yaklaşık olarak 5 ile 20 dakika içinde gelişir ve çoğunlukla 60 dakika içinde sonlanır. Görsel semptomların yanı sıra vücudun bir yarısında, yüzün ve dilin bir bölümünde uyuşma, iğnelenme, karıncalanma gibi hissiyatlarla da kendini gösterir. Ağrı dönemi ise genellikle ense, başın arka kısmı ve başın bir tarafında başlayan rahatsızlık, ağırlık ve belli belirsiz ağrı hissi ile başlar. Yaklaşık 30 dakika ile 120 dakika sonrasında ise şiddetli, zonklayıcı ve basınç hissi yaratan ağrı hissedilir ve bu durum saatler hatta 2-3 gün sürebilir. Bu dönem içinde, tipik olarak hastaların üçte ikisinde, başın tek tarafında hissedilen ağrının şiddeti değişken olabilir.

Migren hastalarının %20’sinde ağrı hep aynı tarafta görülse de çoğunlukla enseden başlayarak tüm başa yayıldığı da görülür. Ağrıya, iştahsızlık, bulantı, kusma, ışık ve sese karşı duyarlılık gibi belirtiler eşlik eder ve bazı hastalarda bu semptomlar ağrıdan daha fazla yakınmaya yol açar. Çoğunlukla hastanın ağrısı uykuya yakın dönemde hafifler. Ağrı sonrası olarak bilinen postdrom döneminde bitkinlik, bezginlik ve yorgunluk hissi bulunur ve ağrının azalması ile birlikte rahatlama hissi oluşur. Bazı kişilerde tatlı yeme ya da sık idrara çıkma isteği görülür. Bu özelliklerin bir ya da daha fazlasının varlığı migren tanısını da netleştirir.

Migreni tetikleyen faktörler Nelerdir?

Migren tedavisinde, migren ataklarını tetikleyen etkenlerin hasta tarafından bilinmesi, önlenebilir atakların tanınıp kaçınılması bakımından son derece önemlidir. Sadece tetik faktörlerden kaçınmak bile atak sayısında ciddi bir düşüş sağlayabilir. Migren atakları çoğunlukla spontan olarak oraya çıksa da iç ve dış tetik faktörleri de bazı atakların ortaya çıkmasına sebep olur.

Migren ataklarının ortaya çıkışını hızlandıran, tetikleyici faktörler kişiden kişiye değişse de genel olarak şöyle sıralanabilir:

Açlık Öğün Atlama Stres Uyku bozuklukları ve düzensizliği Güçlü ışık Menstruasyon dönemi Yükseklik değişiklikleri Hava değişimi ve kirliliği Lodos Parfüm gibi kuvvetli kokular Çikolata Peynir ve diğer süt ürünleri Meyve Çay ve kahve tüketimi Deniz ürünleri Kızarmış yağlı yiyecekler Alkol ve sigara tüketimi Sigara dumanı Migrene ne iyi gelir?

Düzenli beslenme ve uyku migrenin ortaya çıkmasını engelleyici unsurlardır. Bunun yanı sıra migreni tetikleyen unsurların bilinmesi ve bunlardan kaçınılması da migren ataklarının sıklığını azaltmaktadır.

Migren tedavisi

Migren tedavisi ilaçlı ve ilaç dışı tedavi olarak ikiye ayrılır:

İlaç Tedavisi: Akut ataklarda uygulanan ilaçlar, etkili ve hızlı bir şekilde tedaviyi amaçlayarak ağrının şiddetini ve diğer bulguları azaltmayı ya da tamamen ortadan kaldırmayı, atağın süresini kısaltmayı ve yaşam kalitesini artırmayı hedefler. Bu noktada ilaçlar, hastanın öyküsüne ve muayenesine göre uzman hekim tarafından reçete edilir. Tüm bunlara ek olarak hekim, profilaktik yani önleyici tedavi de düzenleyerek atakların sıklığını, süresini ve şiddetini azaltmayı, oluşacak akut atakların önüne geçmeyi hedefler. Önleyici tedavi ayda 2 ve daha fazla atak ya da ayda 4 ve daha fazla sayıda ağrılı gün geçiren, atakları gittikçe sıklaşan, uzun süreli ağrı yüzünden yaşam kalitesi düşen bazı hastalara uygulanır. Hekim tarafından verilen tedavi, belirlenen doz ve süre ile düzenli olarak kullanılmalıdır.

İlaç Dışı Tedavi: Nöroloji hekimi tarafından hasta, hastalığı hakkında kapsamlı olarak bilgilendirilir. Rahatlama teknikleri, egzersiz, düzenli uyku ve düzenli beslenme ile yaşam şeklinin düzenlenmesi önerilir. Diyet, ışık, hava, yükseklik ve hormonal değişimler gibi tetik faktörlerinin farkına varılması ve bunlardan kaçınması gerektiği anlatılır.

Nöroloji hekimince reçete edilen ve atak tedavisinde kullanılan migren ilaçları genellikle basit ve kombine analjezikler, nonsteroidal anti inflamatuvarlar, triptanlar, ergot türevleri, anti emetikler ve nöroleptiklerden oluşur. Önleyici tedavi olarak beta blokerler, antidepresanlar, entiepileptikler ve serotonin antagonistleri, kalsiyum kanal blokerleri ve botulinum toksini tip A gibi ilaçlardan oluşur. Siz de tanı ve uygun tedavi için düzenli olarak kontrollerinizi yaptırmayı ihmal etmeyin.

"
Bu hesap askıya alınmıştır | Alastyr

Bu hesap askıya alınmıştır | Alastyr

Bu hesap askıya alınmıştır

Askıya alınma sebebi yönetici e-posta adresine gönderilmiştir. Daha detaylı bilgi için destek bileti oluşturabilirsiniz.

Eğer bu web sitesinin sahibi siz iseniz, bu hatayı almanızın sebebi Servis Kullanım Şartları içerisinde belirtilen sebeplerden birisi olabilir:

Servis Kullanım Şartlarınca uygun içerik barındırmadığı için askıya alınmış olabilir. Web siteniz sunucu kaynaklarını sözleşme detaylarınca belirtilen oranlardan fazla kullanıyor olabilir. Ödenmemiş faturasından dolayı sistem tarafından otomatik askıya alınmış olabilir.
Migren Nedir? Migren Belirtileri Nelerdir, Nasıl Tedavi Edilir? Gaziantep Son Dakika Haberleri - Gaziantep Doğuş Gazetesi - Gazete27 Gazetesi

Migren Nedir? Migren Belirtileri Nelerdir, Nasıl Tedavi Edilir? Gaziantep Son Dakika Haberleri - Gaziantep Doğuş Gazetesi - Gazete27 Gazetesi

Migren Nedir? Migren Belirtileri Nelerdir, Nasıl Tedavi Edilir? Migren, başın bir tarafında tekrarlayan zonklama ve nabız gibi atan ağrı ataklarıyla karakterize bir baş ağrısı türüdür ve genellikle bulantı, kusma, ışığa ve sese karşı hassasiyet gibi belirtilerle ortaya çıkar. Ebru Kont1 07.01.2024 - 21:04 Yayınlanma 2 Dk Okunma Süresi

Östrojen düzeylerinde düşüş, alkol kullanımı, stres, soğuk hava koşulları ve uykusuzluk gibi faktörler migreni tetikleyebilir. Kadınların yaklaşık %20'si, erkeklerin ise %8'i migren hastasıdır.

Migren Nedir?
Migren, anormal beyin aktivitesi sonucu başın bir tarafında zonklayan bir ağrı ile ortaya çıkan nörolojik bir hastalıktır. Migrenin tetikleyicileri arasında ilaç kullanımı, alkol tüketimi, stres, parlak ışık, ses ve uyku sorunları bulunur.

Migren Belirtileri
Migreni olan kişilerde şiddetli baş ağrısı, iştahsızlık, kusma, bulantı, ışık, ses ve harekete karşı duyarlılık, duygudurum değişiklikleri, halsizlik ve terleme gibi belirtiler görülebilir.

Nedenler ve Tetikleyiciler
Migrenin nedenlerinin genetik faktörler, hormonal değişimler ve çeşitli tetikleyiciler arasında olduğu bilinir. Besinler arasında peynirler, şaraplar, işlenmiş etler, soğuk gıdalar migreni tetikleyebilir.

Migren Tanısı
Migren tanısı için doktorlar hastanın geçmiş hikayesini, baş ve boyun muayenesini değerlendirir. Beyin görüntülemesi yapılabilir ve migreni taklit edebilecek diğer hastalıklar dışlanır.

Migren Tedavisi
Migren tedavisi, kriz tedavisi ve koruyucu tedavi olmak üzere iki ana kategoride yapılır. İlaçlar, yaşam tarzı değişiklikleri, egzersiz ve bazı durumlarda botoks veya migren aşısı gibi yöntemler kullanılır.

Sık Sorulan Sorular
Migren atağını ne durdurur? Baş ve boyun bölgesine sıcak veya soğuk kompres uygulanabilir.
Migren ağrısı ne kadar sürer? 4 saatten 3 güne kadar sürebilir.
Stres migrene neden olur mu? Migren atağı yaşayan kişilerde stres sıkça tetikleyici olarak ifade edilir.
Migren depresyona neden olur mu? Kronik migren ağrıları olan kişilerde depresyon ve anksiyete belirtilerine daha çok rastlanır.
Kafein migrene iyi gelir mi? Kafein, migren ilaçlarına eklenerek etkiyi artırabilir ancak kafein içeren gıdalardan kaçınılmalıdır.
Migren ve Egzersiz
Migren ağrıları olanlar hafif egzersizler yapabilir. Hafif egzersizler migren ataklarının sıklığını ve şiddetini azaltabilir. Jogging, yüzme, dans, bisiklet ve tempolu yürüyüş tercih edilebilir.

Migren ve Beslenme
Migreni tetikleyebilecek besinler arasında peynirler, şaraplar, işlenmiş etler, soğuk gıdalar yer alır. Doğru bir beslenme programı, migreni tetikleyen faktörlerin ortadan kaldırılmasına yardımcı olabilir.

Migren İle İlgili Son Gelişmeler
Son yıllarda migren tedavisinde botoks ve migren aşısı gibi yöntemler ön plana çıkmıştır. Botoks, migreni tetikleyen sinir sonlanma bölgelerini etkileyerek ağrıyı önleyebilir. Migren aşısı ise vücuda verilen antikorlar aracılığıyla migren ataklarını engellemeyi amaçlar.

Sonuç
Migren, karmaşık bir nörolojik hastalık olup tedavisi multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Doğru tanı ve tedavi planlamasıyla migren atakları kontrol altına alınabilir, ancak her bireyde farklı tetikleyiciler ve etki mekanizmaları bulunduğu için kişiye özel bir tedavi planı oluşturulmalıdır.

"
Göz migreni Nedir? Kimlerde Görülür? Tedavisi Nasıl Olur?

Göz migreni Nedir? Kimlerde Görülür? Tedavisi Nasıl Olur?

Göz migreni Nedir? Kimlerde Görülür? Tedavisi Nasıl Olur?

Göz migreni, veya oküler migren, normal migren gibi ataklar halinde gelen ve genellikle bir gözde ortaya çıkan şiddetli ağrı veya geçici görme kaybı ile karakterize bir durumdur. Göz migreninde gözde kızarma ve şişlik de görülebilir. Genellikle bir saat içerisinde şikayetler kaybolur ve görme eski haline döner.

Göz Migreni Neden Olur?

Göz migreninin kesin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Yaygın görüşlerden birisi, göz migrenine neden olan faktörlerin normal migrene sebep olan faktörlerle aynı olduğudur. Araştırmalara göre göz migreninin en büyük nedeni, göz damarlarına giden kan akımının geçici olarak azalmasıdır. Bunun dışında göz migrenine yol açması muhtemel birkaç faktör bulunmaktadır, genetik, hormon seviyeleri, migren tetikleyici dış etkenler (parlak ışıklar, yüksek sesler, güçlü kokular vs.), stres, sigara kullanmak ve yüksek tansiyon gibi faktörler bunlara örnek verilebilir.

Göz Migreni Tanısı Nasıl Konulur?

Doktorlar, göz migreni tanısı koyarken öncelikle diğer hastalıkları elemek amacıyla belirtilerin tespitini yapabilir. Eğer göz migreni yaşayan hasta ağrı ve geçici görme kaybı gerçekleşirken doktora başvurursa oftalmoskop adında tıbbi bir aletle göze giden kan akışının durumu incelenebilir. Eğer hasta migren atağı bittikten sonra doktora başvurmuşsa belirtileri temel alarak bir tanı konulabilir.

Göz Migreni Kimlerde Görülür?

Kesinliği henüz netleşmemişte olsa araştırmalar, göz migreninin de normal migren gibi kalıtım yoluyla geçebildiğini göstermektedir. Bu sebeple aile bireylerinde göz migreni öyküsü bulunan kişilerde bu problemin görülme olasılığı daha yüksektir. Ayrıca göz migreni de gençlerde (15-22 yaş arası kişiler) ve kadınlarda daha yaygın olarak görülür.

Göz Migreni Tedavisi Nasıl Olur?

Göz migreni genelde normal migrenle benzer sebeplerden kaynaklandığı için tedavi yöntemleri de normal migrenle paralellik gösterebilir. Ortalama 1 saat içerisinde kendiliğinden düzelen göz migrenini tamamen ortadan kaldıran bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır, ancak migreni tetikleyici etkenlerden uzak durmak bu problemin görülme sıklığını azaltmakta etkili olabilir.

Göz migreni yaşandığı anda eğer araç kullanılıyor ya da tehlikeli bir iş yapılıyorsa görme normale dönene kadar yapılan iş sonlandırılmalı ve geçici bir süre dinlenilmelidir.

Normal migren tedavisinde kullanılan ağrı kesici ilaçlar, göz migreni ataklarında ağrıyı ve diğer semptomları hafifletmekte de yardımcı olabilir.

Hizmetlerimiz Excimer Lazer Nedir? Smile Lazer Nedir? Lasik Nedir? RELEX SMILE LAZER NEDİR? PRESBYOND (PRESBİYOPİK LAZER) Katarakt Nedir? Fako Yöntemi Nedir? Femtosecond Katarakt Nedir? Göz İçi Lens Nedir? Trifokal Lensler Multifokal Lensler Torik Lensler Fakik Göz İçi Kontakt Lens Tedavisi Kornea Nedir? Keratokonus Nedir? Cross Linking Intacs "
Baş Ağrım Ağrı Kesiciyle Bile Geçmiyor Diyorsanız | Avcılar Hospital

Baş Ağrım Ağrı Kesiciyle Bile Geçmiyor Diyorsanız | Avcılar Hospital

Baş Ağrım Ağrı Kesiciyle Bile Geçmiyor Diyorsanız

Baş ağrısının birçok sebebi olabilmektedir. Aynı zamanda baş ağrılarının birçok çeşidi bulunmaktadır. Ağrı kesici alıyorum ancak yine de baş ağrım geçmiyor diyorsanız yazımızı okumaya devam ediniz.

Birincil baş ağrıları içinde en sık karşılaşılanlar migren ve gerilim tipi baş ağrılarıdır.

Bunlarla karşılaştırıldığında çok daha seyrek olmakla birlikte (2 bin kişide bir veya daha ender) çok şiddetli, sık baş ağrılarına neden olmaları, geleneksel ağrı kesicilere yanıt vermemeleri ve farklı tedaviler gerektirmeleri nedeniyle küme baş ağrısı, tekrarlayıcı yarım baş ağrısı önemli bir birincil baş ağrısı hastalığı grubunu oluşturur. Çoğu kez bu hastalar, doğru tanı alana kadar, yıllarca şiddetli ağrılar çekebilir.

10 günden fazla ağrı kesici kullanıyorsanız dikkat!

Şu an için dünyada en sık üçüncü baş ağrısı tipi aşırı ağrı kesici kullanımı nedenli baş ağrısıdır. Hastalar sıklıkla baş ağrım ilaca rağmen geçmiyor diye yakınmaktadır. Bu nedenle tedavi için kullanılan ağrı kesicilerin ayda 10 günden fazla alınmasının kendi başına kronik bir baş ağrısı nedeni olduğu konusunda hastalar mutlaka en baştan uyarılmalıdır.

Migren

Migren, tüm baş ağrısı hastalıkları içinde doktora en fazla başvuru nedeni olan durumdur. Migren tanısı için özel bir laboratuvar testi veya radyolojik inceleme yoktur. Kadınların yaklaşık yüzde 20’sinin, erkeklerin ise yüzde 8’inin migrenli olduğu biliniyor. Atak sırasındaki olumsuz etkileri dışında da okul ve iş performansında düşme ve sosyal problemler gibi kronik etkileri vardır.

Migren nedenleri

Migrenin neden kaynaklandığı tam olarak bilinmemekle birlikte yapılan araştırmalar bazı faktörlerin tetiklenmesi sonucunda beyinde anormal bir dalgalanmanın meydana geldiğini gösteriyor. Bunun ardından beyin zarında ve damarlarında iltihabi tepkiye yol açan birtakım maddeler salınır ve bunların sonucunda baş ağrısı oluşur.

Migren belirtileri

Migrenin karakteristik özellikleri, tekrarlayıcı olması, atağın ilaçsız olarak dört saatten fazla sürmesi (ve üç günden az), tek yanlı oluşu (yüzde 80 hastada), zonklayıcı olması, atak sırasında sıklıkla ışıktan ve sesten rahatsızlık, merdiven çıkma gibi fiziksel eylemlerde ağrıda artış, ağrıya sıklıkla bulantı veya kusmanın eşlik etmesi, ağrının orta şiddette veya şiddetli olmasıdır.

Sık kullanılan ilaçlar faydasız

Migren atakları çoklukla tekrarlayıcı ataklar şeklinde gelirken, en az üç ay her gün veya günaşırı olacak şekilde kronikleşmiş olarak da görülebilir. Bu durumun en büyük nedeni ağrı kesici ilaçların aşırı kullanımıdır. Böyle bir durumda ağrı kesicilere en az iki ay gibi bir süre ara verilmeden ağrıların kontrolü mümkün değildir ve ağrı kesiciler aşırı kullanıldığı sürede verilen ağrının gelmesini engelleyici ilaçlar da çoğu kez yararlı olmaz.

Migren tedavisi

Migrende ilaç tedavisi ataklardan korunmaya yönelik “profilaktik” yani önleyici/koruyucu tedavi ve atağın ağrı, bulantı, kusma gibi yakınmalarının giderilmesine yönelik “atak (akut/ağrı) tedavisi” olarak iki şekilde yapılır. Önleyici tedavi belirli bir süre boyunca düzenli ilaç kullanarak ağrı sıklığını ve şiddetini azaltmaya yöneliktir.

Atak tedavisinde olguların bir kısmında ağız yolu ile alınan ağrı kesiciler kullanılır. Karanlık ve sakin bir odada, buz paketi koyarak dinlenmek ağrının giderilmesini kolaylaştırır. Eğer hasta uyuyabilirse genellikle ağrıdan kurtulmuş olarak uyanır. Sık ataklı olgularda (ayda beşten fazla) ağrı kesici kullanım sınırları belirlenmeli ve hasta aşırı ilaç baş ağrısı konusunda uyarılmalıdır. Hastalığı tetikleyen faktörlerden kaçınma çok önemlidir. Aç kalmaktan kaçınma ve düzensiz uyku gibi tetikleyici faktörlerden kaçınmak, ağrının sıklığını azaltabilir.

En sık karşılaşılan baş ağrısı tipi: Gerilim Tipi Baş Ağrısı

Birincil baş ağrıları içinde en sık karşılaşılan tip gerilim tipi baş ağrıları (GTB)’dır. GTB’ler migrenden daha sık görülmekle birlikte görece daha hafif baş ağrılarına neden olduklarından hekime başvuruda daha geri plandadır.

Sıklıkla 20 yaş civarında başlar, her yaşta görülebilir. Kadınlarda biraz daha sık görülmekle birlikte aradaki fark migrende olduğu kadar çarpıcı değildir. Sıklıkla iki yanlı bir baş ağrısına neden olur, zonklayıcı değildir, hareketle artmaz, atak sırasında bulantı olmaz ve ışığın rahatsızlık yapmaması karakteristik özelliğidir. Ataklar şeklinde gelebildiği gibi, üç aydan daha uzun sürede günlük veya günaşırı baş ağrısının olduğu kronikleşmiş halde de görülebilir. Bu kronik form doktora daha sık başvuru nedenidir.

Gerilim tipi baş ağrısı belirtileri ve tedavisi

Gerilim tipi baş ağrılarının yeri ve belirtileri hastaya göre değişkenlik gösterir. Yoğun bir yaşamın getirdiği stres ve sıkıntıların, bastırılmış öfke gibi durumların neden olduğu baş, boyun bölgesindeki kasların kasılması sonucu ortaya çıktığı düşünülür. GTB’li olguların yüzde 10 kadarında baş ağrısı zonklayıcı gibi hissedilebilir ve bazen de tek yanlı ağrı olabilir. Tedavisi migrene benzer. Atak sırasında genelde ağrı kesici ilaçlar yeterlidir. Kronik gerilim tipi baş ağrılarında ise antidepresan ilaçlar kullanılır.

Küme baş ağrısı

Baş ağrım tek taraflı ve göz çevresinde oluşuyor, burnum tıkanıyor, gözlerim yaşarıyor gibi şikayetleriniz varsa küme baş ağrısı ile karşı karşıya olabilirsiniz. Küme baş ağrısı her zaman tek taraflı, göz çevresinde olan, çok şiddetli, gözde yaşarma, kızarma, şişme, burunda tıkanma veya akıntı, alında veya yüzde terleme gibi bulguların eşlik ettiği bir baş ağrısı türüdür. Hastalık erkeklerde kadınlara göre 5 kat daha sıktır. Genellikle geceleri tekrarlayan, bazen hep aynı saatte ortaya çıkan, göz üzerinde, alın veya yanağa yayılan, şiddetli ağrılı bir durumdur. Ağrı 15 dakika ile 3 saat kadar sürebilir, sonra geçer. Ancak bu ataklar aynı gün ve takip eden haftalar içinde tekrar eder. Ağrı sırasında hastalar huzursuz olur ve sürekli gezinmek isterler. Bu durum karanlık ve sessizlik arayan migren hastalarından ayırt edilmesinde oldukça önemlidir. Hastalığın adındaki küme kelimesi, baş ağrılarının zaman içinde kümelenmesinden gelir ve bu dönemler sıklıkla 1-3 ay sürer. Küme dönemleri içinde hastaların tekrarlayan şiddetli baş ağrıları olduktan sonra aylarca süren baş ağrısız dönemleri olur. Yaşamı olumsuz yönde etkileyen küme baş ağrılarının da çeşitli tedavi seçenekleri mevcuttur.

Sürekli ağrı kesici alıyorum ancak baş ağrım geçmiyor, neden?

Sık ağrı kesici ilaç kullanan kişilerin ortak yakınması bu şekilde. Bunun sebebi ağrı kesicilerin aşırı kullanıma bağlı olarak etki etmemeye başlamasıdır. Aşırı ilaç kullanmaya bağlı baş ağrısı (İAKB), ağrı kesicilerin ayda 10-15 günden fazla alınmasına bağlı olarak gelişen sekonder nitelikte baş ağrısıdır. Tipik bir klinik tablosu yoktur, genelde altta migren gibi bir baş ağrısı vardır. Tüm başta görülebilen, künt, sıkıştırıcı veya zonklayıcı olabilir. Genelde hafif ve devamlı bir ağrıdır ama zaman zaman şiddetlenebilir.

"