TDK İmla Kılavuzu ~ Tam Metin
Gerekli Tarama
TÜRK DİL KURUMU YAYINLARI: 525
ÎMLÂ KILAVUZU
Hazırlayan:
Prof Dr. Hasan Eren
Ankara 1985
Türk Tarih Kurumu Basım Evi
Yürütme Kurulunun 4.4.1985 gün ve 21 sayılı kararı ve Yönetim Kurulunun 4.10.1985 gün ve 48 sayılı onayı ile basılmıştır.
GİRİŞ
Türk Dil Kurumu elli yılı aşkın bir süreden beri imlâ sorunlarıyla düzenli olarak uğraşmaktadır. Yeni Türk alfabesinin kabulünden sonra Dil Encümeni, İmlâ Lügati başlıklı bir küavuz hazırlamıştı. 1929'da çıkan bu lügat, eski Arap harfleriyle yazılmış kelimelerin yeni Türk yazısına çevrilmesinde değerli bir kılavuz olarak kullanılmıştır. öğretim kuruluşlarında öğretmenler onu esas olarak almışlar, gazete ve dergi gibi yay m organları da ona uymuşlardır. Bu eser, yeni Türk imlâsında belli bir birlik sağlamakla kalmamış, ayrıca eski Arap yazısından kalma birtakım sorunları da çözümlemeye çalışmıştır.
Ancak, imlâ Lûgati'nin getirdiği yazılış biçimlerinin daha ilk gününden başlayarak birtakım eleştirilere uğradığına tanık olduk.
Eleştirilere yol açan sorunlara çözüm getirmek ve göze çarpan aksaklıkları gidermek üzere İmlâ Lügati'ni küçük veya büyük aralıklarla yeni baskılar izlemiştir. Bu lügatin yeni baskılarına İmlâ Kılavuzu adı verilmiştir.
Bu kılavuzlarda dilimizin gelişmelerini değerlendiren birtakım yenilikler getirilmiştir, imlâda açıklık ve kolaylık sağlayan bu yenilikler kısa bir süre içinde yaygınlaşmıştır.
İmlâ Kılavuzu'nun Yazım Kılavuzu adını alan son baskılarında düzeltme (inceltme, uzatma) işaretinin kaldırılması, yazıda ve söyleyişte büyük sorunlara yol açmıştır. Eski nispet fai üzerinden bu işaretin kaldırılması, yazı ve söyleyiş sorunlarını bir kat daha artırmıştır. Bu durum karşısında Millî Eğitim Bakanlığı. 1982 yılında bir bildiri yayımlayarak yazışma ve yayınlarda gözlenen aksaklıklan gidermek ve yazılışta birliği sağlamak üzere düzeltme işaretinin kullanılmasını bakanlık teşkilâtına bildirmiştir (Millî Eğitim Bakanlığı Tebliğler Dergisi 12 Nisan 1982, cüt 45. sayı 2110, s. 166).
Eski kılavuzlarda dilimizin belli başlı imlâ kuralları toplu olarak verilmişti. Ancak aradan geçen uzun yıllar içinde kurallardan bir bölümü eskimiş, buna karşılık açık kurallara bağlanamamış olayların sayısı da artmıştır.
Bu durum karşısında imlâ kurallarının yeniden gözden geçirilmesi ve yeni bir kılavuz hazırlanması gerekli görülmüştür.
İşte bu gün ortaya çıkan bu kılavuzda elli yüdan beri öğretim ve yaym çalışmaları sonunda kazanılan tecrübe ve gözlemler değerlendirilmiş, bu güne değin yerleşmiş belli başlı kuralların değiştirilmesine ihtiyaç duyulmamıştır. Yalnız imlâ birliğini sağlamak için
4
tutarsızlıkların giderilmesine ve sorunların çözümünü kolaylaştırıcı yollar aranmasına ağırlık verilmiştir. Ayrıca, yukarıdaki ilkelere uyularak yazılış ve söyleyişte aksaklıklara yol açan durumların giderilmesine çalışılmıştır.
Terimlerin, özellikle yeni karşılıkların yazılışında daha çok Batı dillerinden örnek alındığı gözlenmiştir. Turkçenin gramer yapısına uymayan bu yazılış biçimlerinin düzeltilmesi gerekli görülmüştür.
Son yıllarda dilimiz sürekli bir gelişme göstererek birçok yeni kavram ve karşılık kazanmıştır. Bu yeni karşılıkların kılavuzda değerlendirilmesi gerekiyordu. Yeni terimlerin getirdiği yazılış sorunlarının gözden geçirilmesi de yararlı olacaktı. Bu bakımdan kılavuzda bu terimlere geniş bir yer verilmiştir.
İmlâ sorunlarının gözden geçirilmesi çalışmalarına birkaç yıl önce başlanmıştı, Bu çalışmalar sonunda hazırlanan esere Yazım Kılavuzu adı verilmişti. Ancak Türk Dil Kurumu Bilim Kurulunda bu adın İmlâ Kılavuzu'na çevrilmesi oy çokluğuyla kabul edilmiştir. Ayrıca, Bilim Kurulu. İmlâ Kılavuzu'nun beş kişilik bir komisyon tarafından gözden geçirilmesini de kararlaştırmıştır. Bu komisyona Prof. Dr. Meliha Anbarcıoğlu, Prof. Dr. Zeynep Korkmaz, Doç. Dr. Orhan Okay, Fevziye Abdullah Tansel ve Doç. Dr. Hamza Zülfikar seçilmişlerdir. Bu komisyon İmlâ Kılavuzu'nu özenle gözden geçirerek birtakım değerli katkılar getirmiştir.
Daha sonra Türk Dil Kurumu Yürütme Kurulunda (Prof. Dr. Mehmet Akalın, Prof. Dr. Kemal Eraslan, Doç. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Doç. Dr. Zeynep Kerman, Prof. Dr. Zeynep Korkmaz, Doç. Dr. Mertol Tulum) kılavuz bir daha gözden geçirilmiş, yeni katkılarla geliştirilmiştir.
Son olarak, İmlâ Kılavuzu ile ilgili bütün bu çalışmalar, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yönetim Kurulunda değerlendirilerek kılavuza son biçimi verilmiştir.
Gelişen, özleşen ve güzelleşen dilimizin değişmelerine ayak uydurmak üzere imlâ kurallarında ara sıra birtakım değişiklikler yapılmasına ihtiyaç duyulacağı açıktır. Bu değişikliklerin bundan sonraki baskılarda değerlendirileceği doğaldır.
İMLÂ KURALLARI
Ana ilkeler
1. Türk imlâsı üç ana ilkeye dayanır:
a) Dilin her sesi yazıda genel olarak ayrı bir harfle gösterilir. Ortak söyleyişi esas alan bu yazılışa ses imlâsı veya fonetik imlâ adı verilir.
b) Türkçe kelimelerde olduğu gibi, yabancı dillerden gelen alıntılarda da kök ve ekleri göstermeye ağırlık verilir. Kelimelerin kökenini göz önünde tutan bu yazılışa köken imlâsı veya etimolojik imlâ denir.
c) Bu ilkelere ek olarak, yazılışta geleneğe de yer verilir. Yazılış geleneklerine uyan biçimleri değerlendiren imlâ, geleneksel imlâ adını alır.
Harfler
2. Dilin seslerim gözlerimizle ayırt edecek biçimde bildiren işaret sistemine yazı adı verilir. Yazıda çeşitli işaretler kullanılır. Dilde kullanılan sesleri göstermeye yarayan işaretlere harf denir.
Alfabe
3. Bir dilde kullanılan harflerin belli bir sıraya göre dizilmiş bütününe alfabe adı verilir.
Türk alfabesi
4. Türk alfabesi 1.XI. 1928 gün ve 1353 sayılı kanunla kabul ve tespit edilmiştir. Bu kanuna göre, Türk alfabesinde 29 harf vardır.
Bu yazı sisteminde her ses için ayrı bir harf ve her harf için yalnız bir ses ilkesi gözetilmiştir.
Türk alfabesinde harflerin aşağıdaki biçimde sıralanması yaygın bir gelenek olarak yerleşmiştir: a, b. c, ç, d, e, f, g, ğ. h. ı, i.j. k. 1, m. n, o, ö, p, r, s, ş, t, u, ü, v. y, z. —1353 sayılı kanunda kabul edilen ılirada ı harfi /'dan önce gelir.
29 harften meydana gelen bu yazı sistemine Türk alfabesi adı verilir.
Bu alfabede harflerin küçük ve büyük olmak üzere iki biçimi kullanılır, a.b.c, ç, d, e. f. g, ğ, h. ı, i,j, k, 1, m, n, o, ö, p, r. s, ş, t, u, ü, v, y,z harflerine küçük harfler (minüskul), A, B, C, Ç, D, E, F, G, Ğ, H, /, 1, J, K, L, M, N, O, O. P, R, S, Ş, T, U. Ü, V, Y, Z harflerine ise büyük harfler (majüskül) denir.
6
3. Lâtin harflerini kullanan yabancı milletlerin yazı sistemlerinde büyük i harfi noktasız yazılır: Ibsen. Illinois, Indiana. Innsbruck. lonesco, Iowa, lstrati. gibi. Bu bakımdan Türkçe dizin ve ansiklopedilerde bu adlara i sırasmda yer verilir.
6. Lâtin alfabesine dayanan yabancı yazı sistemlerinde, Türk alfabesinde kullanılmayan birtakım harfler de vardır: q (Q), w (W), x (X) gibi.
Yabana dillerde kullanılan q, w, x harfleri, alfabede . p, g, r . v, w, x, y biçiminde yer alırlar.
Saalar
7. Her dilde sesler, ünlüler ve ünsüzler olmak üzere iki büyük gruba ayrılır. Bu bakımdan ünlülerle ünsüzleri gösteren harfler de iki grupta toplanır.
Ünlülerin yazılışı
8. Dilimizde 8 ünlü vardır: a, e, ı, i, o, ö, u, ü.
Bunlar, çıkışlarında dilin, dudakların durumuna ve ağzm biçimine göre birkaç gruba ayrılırlar:
1. Kaim ve ince ünlüler:
a) Kalın ünlüler: a, ı, o, u,
b) ince ünlüler: e, i, ö, ü.
2. Düz ve yuvarlak ünlüler:
a) Duz ünlüler: a, e, ı, i,
b) Yuvarlak ünlüler: o, ö, u, ü.
3. Geniş ve dar ünlüler:
a) Geniş ünlüler: a, e, o, ö,
b) Dar ünlüler: ı, i, u, ü.
9. Türk alfabesinde her ünlü bir harfle yazılır. Buna karşılık yabancı dillerde ünlüler için ikili veya üçlü harfler de kullanılır: aa,
ae, eau. eu, ie, oe, ou, uu. gibi.
10. Dilimizde kullanılan ünlüler kısa ünlü sayılır. Konuşma düımizde kullanılan Türkçe asıllı kelimelerde uzun ünlü yoktur.
Arapça. Farsça gibi yabancı dillerden Türkçeye giren kelimelerin uzun ünlüleri de çoklukla kısalır. Ancak, bu kelimeler bir ek veya fiil aldıklarında ünlüleri çoklukla yeniden uzar: esas: ) esasen, usul: ) usulen-, vicdan: ) vicdanen, vicdanî: kanun: ) kanunen, kanunî, hayat: ) hayaü, tertip: ) tertibi, tertip etmek.
11. Uzun ünlüler yazıda çoklukla belirtilmez: adalet, badem, beraber, işaret, idare, ifade, imdat, kaide, mükâfat, numune, rica, şair. şive, şube. tedavi, vali, vefa.
12. Ancak, Arapça ve Farsçadan gelen birtakım kelimelerde ünlülerin uzunluğu özel olarak gösterilir. Bu işaretin özel olarak
7
kullanılması yazılış yanlışı sayılmaz, özellikle eski Tıirkçe metinlerin yeni yazıya çevrilmesinde bu işaret yaygın olarak kullanılır.
13. Dilimizde yazılışları birbirine benzeyen, anlamları ayrı birtakım yabancı kelimeler vardır: adet, alem, hal gibi. Yazılışları birbirine benzeyen, anlamları ve okunuşları ayn olan bu gibi yabancı kelimeleri ayırt etmek için uzun ünlünün üzerine düzeltme işareti konur: adet (= sayı), âdet ( = görenek, alışkanlık): alem ( = bayrak), âlem ( = dünya, evren), aşık ( = küçük kemik), âşık ( = vurgun, tutkun), hal ( = pazar yeri), hâl ( = durum, vaziyet).
14. Bundan başka, Arapça ve Faısçd kelimelerde g vc k ünsüzlerinin ince okunduğunu göstermek için de bu ünsüzlerden sonra, gelen a ve u ünlülerinin üzerine düzeltme (inceltme) işareti konur: dükkân, dergâh, gâvur, hikâye, kâfir, kâğıt, kâr, mekân, mahkûm, mezkûr, ordugâh, sükûn, sükût, tezgâh, yadigâr.
Arapça ve Farsçadan gelen kelimelerde 1 ünsüzünün ince okunduğunu göstermek için de bu işâret kullanılır: ahlâk, bıllûr, evlât, felâket, hı'lâl, ilâç, ilân, ilâve, iflâs, ihtilâl, istiklâl, kelâm, lâkın, lâle. lâzım, selâm, sülâle, telâş, üslûp.
15. Bunun gibi, Batı kökenli kelimelerde 1 ünsüzünün ince okunduğunu göstermek için de düzeltme işareti konur: klâsik, lâhana, lâmba, Lâtin, plâk, plâj, plân.—Ancak. Batı dillerinde buna benzer bir işaretin kullanılmadığı goz önüne alınarak yeni kelimelerde bu işaretin kaldırılması yazılış yanlışı sayılmaz.
16. Sözlükler, ansiklopediler, dizinler, ad listeleri harflerin alfabetik sırasına göre düzenlenir.
Sıralamalarda kısa ünlüler önce gelir: adet (= sayı)
âdet ( = görenek, alışkanlık) yb.
Bunun gibi, sıralamalarda küçük harfler d.e önce gelir:
akın
akıncı
Akıncı vb.
17. Eski nispet /'sini göstermek için düzeltme işareti kullanılır: ahlâki, iktisadî, insanî, edebî, fikrî, medenî, sıhhî, siyasi, dahilî, haricî, dünyevî gibi.—Böylelikle askeri (asker-i) ve askerî, dini (din-i) ve dinî ( = dinsel), ilmi (ilm-i) ve ilmî ( = bilimsel), resmi (resm-i) ve resmî gibi biçimlerin karıştırılması önlenmiş olur.
Bu ek Türkçe kelimelerde de kullanılır, altunî, bayatî, gümüşî, kurşunî.
Türkçe türkü (( Türkî) ve varsağı (( Varsağî) kelimelerinde nispet i'si büyük ünlü uyumuna uymuştur.
8
Nispet i'si alan kelimelere Türkçe ekler getirildiğinde düzeltme işareti olduğu gibi kalır: ciddileşmek. ciddilik, millîleşürmek resmileştirmek, resmîlik.
Ünsüzlerin yazılışı
18. Dilimizde 21 ünsüz vardır: b, c, ç, d, f. g. ğ, h.j, k, 1, m. n. p, r.
S. Ş. t, v, y. z. ^
Bunlar, çıkış yerlerine göre birkaç gruba ayrılırlar:
1. Dudak ünsüzleri, b, f, m. p. v,
2. Diş ünsüzleri: c. ç, d, j. 1, n, r, s, ş, t, z,
3. Damak ünsüzleri: g, ğ, k, y,
4. Gırtlak ünsüzü: h.
Ünsüzler, ses yolundan çıkışlarındaki özelliklere göre:
1. Yumuşak ünsüzler ve
2. Sert ünsüzler olarak iki gruba ayrılırlar.
Ses tellerinin titreşimli durumunda oluşan ünsüzlere yumuşak ünsüzler adı verilir: b. c, d. g, ğ, j, 1, m, n, r. v. y, z.
Ses tellerinin titreşimsiz durumunda oluşan ünsüzlere sert ünsüzler denir: ç. f, h, k, p, s, ş. t.
19. Türk alfabesinde her ünsüz bir harfle yazılır. Buna karşılık Almanca. Fransızca. İngilizce. Macarca gibi dillerde ikili veya üçlü harfler de kullanılır: ch, cs. cz. sch, sh. sz, zs gibi.
Lâtin alfabesine dayanan Çek. Hırvat. Romen gibi yazı sistemlerinde birtakım özel harfler de kullanılır: ğ, S, i, t gibi.
Türk alfabesinde kullanılmayan iki veya daha çok harften oluşan birleşik harfler alfabe sırasında ayrı harflerine göre yer alırlar.
20. Türkçe kelimelerin sonunda yumuşak b, c. d. g ünsüzleri bulunmaz. Kelimeler, bunların sert eşleri olan p, ç. t, k ünsüzleriyle biter: ip, sap, üç, kaç, saç, ağaç, at. et, ot. yurt, ant. ak. toprak, çelenk gibi.
Yalnız anlam farkını belirtmek üzere ad ( = isim), od ( = ateş) gibi birkaç kelimenin yazılışında bu kurala uyulmaz: ad ( = isim), at ( = binek hayvanı), od ( = ateş), ot ( = bitki).
Dilimizdeki alıntılar da bu kurala uymuşlardır: çorap (( çor ab), sebep (( sebeb), kitap (( kitab), bent((bend), cilt(( cild). bant (( band), etüt (( etüd). metot (( metod).
Ancak, bu gibi alıntılar bir ek aldıklarında sonlarındaki sert ünsüzler yumuşar, çorap: ) çorabı, sebep: ) sebebi, kitap: ) kitabı, bent: ) bendi, cilt: ) cildi, etüt: ) etüdü, metot: ) metodu.
Dilimizde -nk ile biten kelimelere bir ünlü getirildiği zaman -k ünsüzü yumuşar: denk: ) dengi, çelenk ) çelengi, kepenk: ) kepengi.
9
Alıntılar da bu kurala uymuşlardır: ahenk: ) ahengi, hevenk: ) hvvengi, frank: ) frangı, külünk: ) külüngü, künk: ) kimgiı, renk:
• rengi. — Buna karşılık bank, tank gibi yeni yabancı kelimeler bu kurala uymaz.
21. Turkçede p, ç, t. k ünsüzleri iki ünlü arasında yumuşayarak /), c, d, g'ye dönüşür: dip: ) dibi, kap: ) kabı, ağaç: ) ağacı, kazanç: ) kazancı, uç: ) ucu, but: ) budu, kurt: ) kurdu, yurt: ) yurdu, kanat: ) kanadı, geçit: ) geçidi, başak: ) başağı, dudak: ) dudağı, bıçak: ) bıçağı, durak: ) durağı, çocuk: ) çocuğu, uzak: )
inağı: gok: ) göğü.
Ancak, tek heceli birtakım Türkçe kelimelerle alıntılarda p, ç, t, k ünsüzleri iki ünlü arasında olduğu gibi kalabilir: ip: ) ipi, sap: ) sapı, göç: ) göçü, saç. ) saçı, kaç. ) kaça, kaçıncı, üç. ) üçü, üçüncü, suç: ) suçu, ak: ) akı, ek: ) eki, ok: ) oku, kök: ) kökü, at:
• atı, et: ) eti, ot: ) otu, millet: ) milleti, cumhuriyet: ) cumhuriyeti, hikmet: ) hikmeti, niyet: ) niyeti, kıymet: ) kıymeü.
Türkçe süt kelimesindeki -t ünsüzü de bu gün olduğu gibi kalır: süt: ) sufü. Ancak, sütü biçimi yanında südü yan biçimi de kullanılır.
22. Dilimizde sert bir ünsüzle biten kelimelere gelen ekler de nort bir ünsüzle başlar: aç-tı, geç-tim, seç-ti, bak-üm, çiçek-ten, ipekçi, bas-kı, düş-kün, seç-kin, aş-çı, süt-çü. — Üçgen, dörtgen gibi birtakım yeni kelimeler bu kurala uymaz.
SES İMLÂSI Esas söyleyiş
23. Yazılışta İstanbul ağzına dayanan ortak söyleyiş esas sayılır. Bu ağızda söyleyiş ayrılıklarına yer verilmediği inancı yaygındır. Butun ağızlarda olduğu gibi, bu ağızda da az çok farklı kullanışlara luatlanması bu kuralı bozmaz.
Turkçede kullanılan bütün kelimelerin bu ağza uyan ortak ııöylenışi açık olarak tespit edilebilir. Bu bakımdan ortak söyleyişin yazıya geçirilmesi kolaydır.
Yazılışta ortak söyleyiş dışında kalan ağız özellikleri dikkate alınmaz Ağızlarda kullanılan ala, alma, yımırta, ısıtma, divar, sekkiz gibi kelimeler ortak söyleyişe uyularak elâ, elma, yumurta, sıtma, duvar, sekiz biçimlerinde yazılır.
Yazılışta ortak söyleyişe uymak esas olmakla birlikte ara sıra kelimelerin halk ağızlarında geçen biçimlerini kullanmak gerekli »jortilfihilir*. Bunun gibi. ara sıra kelimelerin eski söylenişi de kullanılabilir. Bilimsel yaymlarda ağız biçimlerine uyulması yazılış kurallarına aykırı düşmez. Eski söyleyişlerin yazıda kullanılması da yazılış yanlışı sayılmaz. Yazarlar, eserlerine yerli bir özellik katmak İçin kişilerin ağızlara uyan bir dil kullanmalarına ihtiyaç duyabilecekleri gibi, eski çağlardan söz ederken de kişilerin eski bir dil
10
kullanmalarına ağırlık verebilirler. Buna göre. ortak söyleyişten farklı kullanışlara yalnız bilim ve sanat eserlerinde yer verilebileceği açıktır.
Değişik yazılışlar
24. Dilimizde değişik biçimlerde yazılan birtakım Türkçe kelimeler vardır: döğmek, dövmek, oğmak. ovmak, uğmak, uvmak, oğmek. övmek, söğmek, sövmek gibi. Ortak söyleyişte v'li biçimlerin daha yaygın olduğu anlaşılıyor. Bu bakımdan bunları dövmek, ovmak, övmek, sövmek biçiminde yazmak gerekir
Büyük ünlü uyumu
25. Dilimizde bir kelimenin birinci hecesinde kalın bir ünlü (a. ı, o. u) bulunuyorsa, sonraki ünlüleri de kalın, ince bir ünlü (e. i, ö, ü,) bulunuyorsa, sonraki ünlüleri de ince olur: adım, ağız, ayak. boyun boyunduruk, burun, dalga, dudak, duvak, kırlangıç, beşik, bilezik, gelincik, gözlük, üzengi, vergi, yüzük. Buna büyük ünlü uyumu adı verilir.
Dilimizde bu kurala uymayan birkaç kelime vardır: anne (( ana), dahi, elma (( alma), hangi, hani, inanmak, kardeş (( kardaş ( karındaş), şişman, katmer.
Alıntıların bir bölümü bu kurala uymaz: ahenk, badem, ceylan, çaparı, çiroz, dükkân, fidan, gazete, hamsi, kestane, kiraz, kitap, liman, limon, maden, manifatura, metal, livar, meydan, minare, model, nişan, mikrop, nişasta, pehlivan, rüzgâr, selâm, terazi tercüman, tezgâh, tiyatro, valiz, vida. viraj, ziyafet, yadigâr, ziyaret.
Dilimizde ekler de büyük ünlü uyumu kuralına uyar: yurd-u-muz, ev-ler-den, bayram-laş-mak, par-mak-lık, söz-cü-luk.
Buna karşılık -daş. -ken, -ki, -leyin. -(ı, i, u, üjmürak, -yor ekleri bu kurala uymaz: meslektaş, gönüldaş, çalışırken, durmazken, akşamki, yarınki, akşamleyin, sabahleyin, ekşimtırak, yeşilimtırak, içiyor, geliyor, çekiyor, biliyor, veriyor, seviyor, seriyor, örüyor, biçiyor, gülüyor, örtüyor, sürüyor '.
Büyük ünlü uyumuna uymayan kelimelerde ekler, kelimenin son ünlüsüne uyar: anne-si, elma-hk, hangı-si, kardeşlik, veriyor-du, şişmanlık, şişmanlamak.
Küçük ünlü uyumu
26. Türkçe bir kelimenin birinci hecesinde düz bir ünlü (a e ı i)
varsa, sonraki hecelerde de düz ünlüler bulunur: anlaşmak, yanaşmak, yaklaşmak, kayıkçı, ısırmak, seslenmek, bilek, çilek, yelek
Buna karşılık Türkçe bir kelimenin birinci hecesinde yuvarlak bir unlü (o. ö, u, ü) varsa, sonraki hecelerde dar yuvarlak (u, u) veya duz geniş (a. e) ünlüler bulunur: çocuk, odun, oturmak, yorgunluk, yoklamak, yoğurtçu, sürmek, vurmak, yumurta, boyunduruk.
11
Türkçede geniş yuvarlak ünlüler (o, ö) bir kelimenin yalnız I )ıı inci hecesinde bulunur: oya, oymak, oyun, boyun, koyun, övmek, dövmek, sövmek, övün, sövüş. —Bu kurallara küçük ünlü uyumu adı verilir.
Dilimizde bu kurallara uymayan birkaç kelime vardır: avuç, /ıvıırt, çamur, kabuk, kavuk, kavun, kavurmak, kavuşmak, savurmak, yağmur.
Bunun gibi, yabancı kelimelerin bir bolümü de bu kurallara uymaz: alkol, daktilo, doktor, horoz, radyo, konsolos, profesör, aktör, bandrol.
Kuçuk unlu uyumuna uymayan kelimelerde ekler, kelimenin son ünlüsüne uyar: çamurluk, yağmurluk, doktorluk, konsolosluk, pro-leaörlük, aktörlük.
Ünlü düşmesi
27. Dilimizde iki heceli birtakım kelimeler, belli ekler aldıkları /.aman ikinci hecedeki ünlülerini düşürürler: ağız: ) ağzı, alın: ) alnı, bağır: ) bağrı, beniz: ) benzi, beyin: ) beyni: boyun: ) boynu, burun: ) burnu: geniz: ) genzi, göğüs: ) göğsü: gönül: ) ıjönlü, karın ) karnı: koyun: ) koynu: — Türkçe kayın ve oğul kelimeleri de iyelik ekleriyle birleştiğinde ikinci hecedeki ünlülerini düşürürler: kayın: ) kaynı: oğul: ) oğlu.
Ses imlâsının belli başlı sorunları
Mastarların yazılışı
28. ma, -me ile biten mastarlardan sonra -a, -e, -ı, -i eklerinin ya, ye, yı, yi biçimleri getirilir: kazanma-ya, aldanma-yı, okumaya, yatma yı, sevme-ye, görme-yi, gülme-ye, verme-ye, silme-yi. gibi
18. -mak, -mek ile biten mastarlardan sonra -a, -e, -ı, -i eklerinden biri gelirse -k ünsüzü yumuşar. yazmağa (başladı), bildirmeğe (geldim).
Pül fcAk veya gövdelerinin yazılışı
80. Fiil çekimlerinde ful kök veya gövdeleri yazılışta olduğu gibi kalır: başlayan -ytyr ekinin yazılışı
31 -yor eki ünlü uyumlarına uymaz:
1, Eklendiği fiilin ünlüleri ince de olsa. bu ekin ünlüsü kalın kalır: gol-t- yor, ver-i-yor, se v-i-yor, sür- ü-yor, geç-i-yor, seç-i-yor. gibi. *
12
2. İkinci, üçüncü. hecelerde bulunmasına rağmen o ünlüsü daralmaz: dur-u-yor, sor-u-yor, konuş-u-yor, gör üş- ü-yor. gibi.
Yalnız fiil kok veya gövdeleri ünsüzle bitiyorsa, bu ek bir bağlantı ünlüsü alır. -yor ekinin bağlantı ünlüsü ünlü uyumlarına uyar: var-ı-yor, ver-i-yor. dur-u-yor, sür-ü-yor.
Fiil kök veya gövdeleri ünlüyle bitiyorsa, -yor eki bağlantı ünlüsü almaz. Yalnız sondaki -a sesi -ı veya -u'ya. -e sesi de -i veya -ü'ye dönüşür, başlıyor üe »özünün ek olarak yazılışı
32. 1. ile sözü. ünlüyle biten kelimelere ek olarak getirilince başındaki ı ünlüsü y-ye dönüşür ve büyük Unlu uyumuna uyar ^İtayla (balta ile), çevreyle (çevre ile), yapıyla (yapı ile), keçiyle (keçi ile), kuzuyla (kuzu ile), sürüyle (sürü ile).
2. 3. kişi iyelik ekinden sonra ek olarak getirilince de başındaki ı unlusu y'ye dönüşür ve büyük ünlü uyumuna uyar: arkadaşıyla (arkadaşı ile), anasıyla (anası ile), dolayısıyla (dolayısı ile), kuyusuyla (kuyusu ile), kardeşiyle (kardeşi ile), ölçüsüyle (ölçüsü ile), sütüyle (sütü ile).
3. Ünsüzle biten kelimelere ek olarak getirilince başındaki i unlusu düşer ve büyük ünlü uyumuna uyar: arkadaşla (arkadaş ile) kardeşle (kardeş ile), ayakla (ayak ile), başla (baş ile), sütle (süt ile), gümüşle (gümüş ile).
-ken ekinin yazılışı
33. -ken (( iken) eki büyük ünlü uyumuna uymaz, getirildiği kelimenin ünlüleri kaim da olsa. bu ekin ünlüsü ince kalır: okur-ken (( okur iken): yazar-ken (( yazar iken): çalışır-ken (( çalışır iken): uyur-ken (( uyur iken): başlarken (( başlar iken): durmuşken (( durmuş iken), olgunken (( olgun iken): durgunken (( durgun iken): başlarken (( başlar iken): okuldayken (( okulda iken)-yoldayken (( yolda iken).
id bağlacının yazılışı
34. ki bağlacı ayrı yazılır: Demek ki. Kaldı ki. Bilmem ki.
Türk dili, dillerin en zenginlerindendir, yeter ki bu dil, şuurla işlensin. (Kemal Atatürk)
Geçmiş zaman olur kı hayali cihan değer. (Hayalî)
Olmaz ki!
Böyle de yatılmaz ki! (Orhan Veli Kanık)
Ruşen Eşref Ünaydın'ın "Diyorlar ki" adlı eseri.
Çiğ yemedim ki karnım ağrısın.
13
Ancak birkaç örnekte kalıplaşmış olduğu için bitişik yazılır: luılhuki, oysaki, sanki, mademki.
4
•ki ekinin yazılışı
38. -ki eki ünlü uyumlarına uymaz: akşamki, yarınki, duvardaki, Tıırgut'unki, yoldaki, bendeki, yazıdaki. gibi.
Yalnız birkaç örnekte bu ek, küçük ünlü uyumuna uyar: bu günkü. dünkü. gibi.
mı. mi. mu. mü soru ekinin yazılışı
38. mı, mi, mu. mü soru eki ayrı yazılır, yalnız kendinden önceki İr "İlmenin son ünlüsüne göre ünlü uyumlarına uyarak mı. mi, mu, mu biçimlerini alır: Kaldı mı? Sen de mi. Brutus?
Soru ekine birtakım ekler de getirilebilir. Bu ekler soru ekiyle bitişik yazılır: Verecek misin? Okuyor musun? Çocuk musun? ölür müsün, öldürür müsün?
I
da. de bağlacının yazılışı
37. da, de bağlacı ayrı yazılır, yalnız kendinden önceki keli-monin son ünlüsüne göre büyük ünlü uyumuna uyarak da veya de biçimini alır: Kızı da geldi, gelini de. Turgut da biliyor. Oğluna da bildirdi. Sen de mi, Brutus?
İmlâmız, lisanımız düzelince, lisanımız da kafamız düzelince düzelecek, çünkü o da ancak onlar kadar bozuktur, fazla değil! (Yahya Kemal Beyatlı)
Buna karşılık -da, -de. -ta. -te hal eki bitişik yazılır: Devede kulak. I.'vdo kalmak. Yolda kalmak. Ayakta kalmak. Çantada keklik. Yeme ı/o yanında yat. -Dilde, fikirde, işte birlik.", "Yurtta sulh. cihanda sulh."
imek ek fiilinin yazılışı
38. ımek ek fiili ayrı yazıldığı zaman ünlu uyumlarına uymaz: kain îdim, durur idim, güzel idi, dargın imiş, yorgun ise.
Ancak, imek fiili bu gün daha çok ekleşmiş olarak kullanılmakta vo unlu uyumlarına uymaktadır.
1. Ünlüyle biten kelimelere eklendiği zaman i- ünlüsü düşer ve araya bir y girer: satıcıydı (satıcı idi), yarmaymış (yarma imiş), yahancıymış (yabancı imiş), başıymış (başı imiş), sonuncuydu (sonuncu ıdı), ikınciymiş (ikinci imiş), neyse (ne ise), deliyse (deli ıs o).
2 Ünsüzle biten kelimelere eklendiği zaman da /- ünlüsü düşer: kalır mış (kalır imiş), yorgundu (yorgun idi), yakarsa (yakar ise), toprokmış (toprak imiş), kömürcüydü (kömürcü idi), yakmışsa (yakmış ise), güzelmiş (güzel imiş), gelirse (gelir ise), alırsa (alır ise), tmkacaksa (bakacak ise).
14
KÖKEN İMLASI
39. imlâda ortak söyleyişe uyulur. Ancak, yazıda ortak söyleyişin bütün özellikleri gösterilmez. İmlâda söyleyiş yanında kök ve eklerin olduğu gibi kalmasına da ağırlık verilir, örnek olarak, dilimizde n Unsuzu b, p ünsüzleri önünde söyleyişte m'ye dönüşür:
Yazılış:. Söyleyiş:
onbaşı ombaşı
binbaşı bimbaşı
bin bir bimbir
Bu değişme yazıda gösterilmez.
Yabancı dillerden alınan kelimelerde de n ünsüzü b. p ünsüzleri önünde m'ye çevrilir: ambar (( anbar), cambaz (( canbaz). çarşamba (( çarşanba), perşembe (( perşenbe). çember (( çenber). Bu değişme yazıda gösterilir. Yalnız İstanbul yazılışı bu kurala uymaz.
GELENEKSEL İMLÂ
40. Geleneksel yazılış en çok soy adlarında kullanılır: Kılıcoğlu veya Kılıçoğlu, Saraçoğlu veya Saraçoğlu, Hatiboğlu veya Hatipoğlu, Gözel veya Güzel, Gövercin veya Güvercin, Yörük (ve Yörükoğlu) veya Yürük KÜÇÜK VE BÜYÜK HARFLER
41. Küçük ve büyük harflerin kullanılması büyük ölçüde özel adların yazılışıyla ilgilidir. Bu adlar imlâda özel bir sistem oluşturur. Bu bakımdan bunlar ayrı bir bölümde gözden geçırilecekür. Burada doğrudan doğruya özel adların yazılışıyla ilgili olmayan sorunlar üzerinde durulacaktır.
Küçük harfler
42. Türkçede tür isimlerinin ilk harfleri cümle içinde küçük harfle yazılır: yer, yurt. toprak, hürriyet, kurtuluş, barış, savaş, ağaç, balık, göl, deniz, su, ırmak, çiçek, bitki, süt, dağ, arpa, buğday, başak gibi.
Ay re gün adlarının yazılışı
43. Ay ve gün adları küçük harfle başlar: şubat, mart, nisan, ağustos, aralık,pazar, salı, çarşamba, perşembe vb —Cümle içinde geçen ay ve gün adları küçük harfle yazılır:
Belli bir tarih bildiren ay ve gün adları büyük harfle başlar: 29 Mayıs 14S3 Sah günü, 1919 senesi Mayısının 19'uncu günü Samsun'a çıktım. 29 Ekim 1923.
15
44. Bayram ve yortuların adları küçük harfle başlar: kurban i ıvı.ımı, şeker (ramazan) bayramı, hamursuz bayramı, paskalya.
4!3. Belli günlerin, haftaların, mevsimlerin, konferans, kongre • ı( »ı ıl.ıntılarm adlan da cümle içinde küçük harfle yazılır hıdrellez, m -vı uz. kasım, anneler günü, milletlerarası tiyatro günü, yaz, kış, ı/ıı/ kitap haftası, film haftası, sağlık haftası, beş yıllık plân, dil ı un»/resi gibi.
48. Millet, boy. oymak, dil ve lehçe adları büyük harfle başlar: liııi Türkmen. Kırgız, Tatar, Başkurt, Balkar, Özbek, Alman. / m/i.,/*, İngiliz, Arnavut, Türkçe, Tatarca, Uygurca, İspanyolca, ■ ti/",.' Macarca, Hintçe, Arapça, Farsça, Rumca, Lâtince.— Bunun • ili)ı. din. mezhep adları da büyük harfle yazılır: Müslüman, Mili/limanlık, İslâmiyet, İslâmlık, Hristiyan, Hristıyanlık, Katolik, l'ıoluştan yıbi.
O/H .ıdlardan türetilen bütün isim. fiil (mastar) ve sıfatlar büyük İmi Ilı1 başlar: Türklük, Türkleşmek, Türkçü. Türkçülük, Türkçe, l'uıki'log, Türkoloji, Türkmenistan, Avrupalı, Avrupalılaşmak, Dar-ıv/z/ı /. Aydınlı, Konyalı, Bursalı. Edirneli. gibi.
47. Abla, ağabey, dayı, enişte, feyze gibi kelimeler küçük harfle yazılır:
Nı • güzel komşumuzdun sen, Fahriye abla!
(Ahmet Muhip Dıranas)
Büyük harfler
48. Yazıda cümlelerin ilk kelimesi buyuk harfle başlar. Nokta, "»in ve ünlem işaretlerinden sonra gelen her cümlenin başında da lııiyuk harf kullanılır: Hiçbir şey lisan kadar bir ağaca müşabih )l()ıhhı Lisanlar, tıpkı ağaçlar gibi, mevsim mevsim rengim i ıy Erden ölü yapraklarını dökerler ve tazelerini açarlar. Lisanın yapı tıkları kelimelerdir. (Ahmet Haşim, Bize Göre)
49. Mısraların ilk kelimesi normal olarak büyük harfle başlar:
Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi (Muhibbi)
Haki kalan bu kubbede bir hoş seda ımış (Bakî)
Hak bellediğin bir yola yalnız gideceksin. (Tevfik Fikret)
Yolcuyum bir kuru yaprak misali,
Rüzgârın önüne katılmışım ben. (Faruk Nafiz Çamlıbel)
Butun bahçeler kilitli,
Anahtar Tanrı'da kaldı (Cahit Sıtkı Tarancı)
///, gun masal değil,
Masaldan daha güzel, gerçek (Cahit Sıtkı Tarancı)
16
Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir. (Necmettin Halil Onan)
Ancak, çağdaş şairlerin, mısralarm ilk kelimesine küçük harfle başladıklarımda görülür.
80. Mektuplarda hitapların ilk kelimesi büyük harfle başlar: Sevgili kardeşim, Aziz dostum, Değerli arkadaşım,
Resmî yazılarda hitaplarm ilk kelimesi ve bütün isim soylu kelimeler büyük harfle başlar: Sayın Başkan, Sayın Profesör,
Sİ. Levhalar ve açıklama yazıları büyük harfle başlar: Giriş. Çıkış. Müdür. Vezne. Başkan. Doktor. — Yazı birkaç kelimeden oluştuğu zaman ilk kelime büyük harfle başlar: Otobüs durağı. Dolmuş durağı. Şehirlerarası telefon.—Levhaların ilk kelimesi rakamla yazılmış bir sayı adı ise sonraki kelime küçük harfle yazılır: III. kat, IV. sınıf, l. blok. Rakamla başlayan cümlelerde rakamdan sonra gelen kelime büyük harfle yazılmaz.
52. iki noktadan sonra başka bir kimseden alıp tırnak işareti içinde verdiğimiz aktarmaların ilk kelimesi büyük harfle başlar: Bir gün. lâf arasında, bana: "Bir beşik gibi sallanır dünya, rahat uyusun diye bütün çocuklar. " gibi bir söz söylemiştin." (Ahmet Muhip Dıranas)
Başka bir kimseden bir cümlenin ancak bir bölümünü aktardığımız zaman ise onun ilk kelimesi üç noktadan sonra küçük harfle başlar.
53. Bilim dallarında kullanılan terimlerin büyük harfle yazılışı ilgili dallardaki uygulamaya bağlıdır: Canis canis, Carduelis car-duelıs, Ardea alba, Populus alba, Prunus domestica, Pinus silvestris, Yer, Güneş. Ay gibi.
/ .
Büyük harfle başlayan başlıklar
54. Gazete ve dergi adlarının her kelimesi büyük harfle başlar: Resmî Gazete, Türk Yurdu, Yeni Mecmua, Genç Kalemler, Türk Dili, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı, Türkiyat Mecmuası, Çmaraltı.
Kitap adlarının ve yazı başlıklarının her kelimesi çoklukla büyük harfle başlar: Kendi Gök Kubbemiz, Han Duvarları, Frankfurt Seyahatnamesi, Memleket Hikâyeleri, Beş Şehir, Bursa'da Zaman, Yaprak Dökümü, Küçük Ağa, Bin Bir Gece Masalları. Ancak.
17
I Kışlıklarda geçen ve, ile, ya. veya. ki bağlaçlarıyla mı. mi. mu. mü m ıı ıı okl kııçuk harfle yazılır: Mai ve Siyah. Suç ve Ceza, Leylâ ile M0cnun Turtanda mı. Turta mı? Yazı başlıklarının yalnız ilk frnlıtmuıinin büyük harfle yazıldığı da görülür: Faust'un mürekkep loh'lri) Gazeteler - oluşan geleneğe uyarak - haber ve yazı başlıklınında çoklukla yalnız ilk kelimenin başında büyük harf kullanırlar.
( ••izole, dergi, kitap ve yazı başlıkları süs için küçük harfle de yazılabilir.
AYRI VE BÎTÎŞÎK YAZILIŞ
88. Dilimizde yeni bir kavramı karşılamak için yararlanılan yollaıd.ııı biri. kelime birleştirmesidir. Türkçede bu yolla oluştu-ı ulıııuş birleştırmeler söz dağarcığımızda geniş bir yer tutar. Ancak, yoı.ı kavramların karşılanmasında büyük bir kolaylık sağlayan bu y. .ll.ı k uı ulan kelimelerin yazılışı, Türk imlâsının en güç ve en karışık mu unudur.
Dilimizde gerçek birleşik kelime değeri kazanmamış birçok kolime birleştirmesi vardır. Birleştirme yoluyla sürekli olarak yeni k »İlmelerin kullanılması, yazılış güçlüklerini bir kat daha artırmakla kalmamakta, kapsamlı bir kural getirilmesini de engellemektedir. Hu yolda açık bir kural getirilememesi karşısında çoklukla "dil duygusu' na dayanmak durumunda kalıyoruz. Ancak, "dil duygusu" oı tak bir ölçü sağlayamamış, birleşik kelimelerde kişiye göre dnOlşon yazılışlara yol açmıştır.
Birleşik yazılışa ilişkin sorunların çözümü, gramer kurallarına açıklık getirilmesine bağlıdır.
86. Birleşik kelimelerde birleşenler anlam kaymasına uğraya-I »ılıi Bu tur birleşik kelimeler bitişik yazdır: aslanağzı (bir çiçek), t l/mahur nu (bir kurt), devetabanı (bir bitki), hanımeli (bir çiçek), keçiboynuzu (bir ağaç), kadıntuzluğu (bir bitki), kadıngöbeği (bir tatlı), katırtırnağı (bir bitki), tekesakalı (bir bitki).
87. Birleşik kelimelerin bir bölümünde ses (ünlü) düşmeleri meydana gelmiş olabilir. Bu tür birleşik kelimeler bitişik yazılır: / 'iıxnrtesi (( pazar ertesi), kaynana (( kayın ana): kaynata (( kayın af/ı). niçin (( ne için), nasıl (( ne asıl), sütlaç (( süüu aş). —Buna k a ı şı lık. kayın birader, kayın peder, kayın valide gibi kelimeler ayrı yazılır.
88. Sıfatlarda derece göstermeye yarayan daha ve en gibi zarflar ayrı yazılır: daha güzel, en güzel, daha sıcak, en sıcak.
İkilemeler
88. Dilimizde geniş bir yer tutan ikilemeler ayrı yazdır* baka baka, konuşa konuşa, gide gide, sere serpe, düşe kalka, bata çıka,
18
yana yakıla, enine boyuna, konu komşu, salkım saçak, eski püskü, eğri büğrü, süklüm püklüm, yarım yamalak, eciş bücüş, ükır tıkır, allak bullak, şıp şıp, şıpır şıpır, garç gurç, kem küm. zart zurt, hık mık.
ikilemeler içinde bu gün kullanılmayan kelimeler de yer alabilir. Bunlar anlamsız kelimeler değildir, örnek olarak ev bark ıkılemesındekı bark. eski Türkçede "konak, ev" olarak kullanılırdı Bunun gibi. dilimizde soy sop, çoluk çocuk, pılı pırtı gibi birtakım ikilemeler de vardır. Bunların her iki bölümü de kullanışta ayrı ayrı çekime uğrarlar Evsiz barksız kaldı. Soyunu sop»m, toplamış. Çoluğu çocuğu sevindi. Bu ikilemeler de ayrı yazılır.
60. m- ile yapılmış ikilemeler de ayrı yazılır: dolap molap. kitap mitap, kapı mapı, at mat, çocuk mocuk gibi.
İsim hal ekleriyle yapılan ikilemeler ayrı yazılır: baş başa. el ele, ıç içe, göz göze, diz dize. omuz omuza, daldan dala, elden ele, yan yana, yıldan yıla
61. İyelik eki almış ikilemeler de ayrı yazılır: boşu boşuna, ucu ucuna, günü gününe.
62. Dilimizde isimlen tekrarlamak yoluyla da birçok ikileme yapılır: adım adım, akın akın, kucak kucak, karış karış, takım takım.
Bunun gibi, sıfatları tekrarlamak yoluyla da birçok ikileme kurulur: yavaş yavaş, güzel güzel, sarı sarı, ağır ağır, tatlı tatlı, kara kara. uslu uslu. in iri. derin derin, çeşit çeşit, diri diri.
Bütün bu ikilemeler ayrı yazılır: Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden, Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak. Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak.
(Ahmet Haşim)
ikilemelerin arasına virgül konulması yanlıştır.
63. Köken bakımından yabancı olan be ile yapılan ikilemeler de ayrı yazılır: ay be ay, gün be gün, kat be kat, öz be öz, süt be süt.
64. Dilimizde özel bir yer tutan pekiştirmeli sıfatlar bitişik yazılır apak, apaçık, kapkara, kupkuru, sapsarı, büsbütün, sipsivri, çepçevre. çepeçevre, sapsağlam, sapasağlam, dümdüz, düpedüz, yemyeşil, gömgök, paramparça, güpegündüz, çırçıplak, çırılçıplak, sırsıklam, sırılsıklam, darmadağın, darmadağınık
65. Dilimizde geniş bir yer tutan deyimler ayrı yazılır: lep demeden leblebiyi anlamak, akıntıya kürek çekmek, el alündan, çanak tutmak, gönlünden geçirmek, çam devirmek, çalım satmak, çantada keklik, suya sabuna dokunmamak, bir taşla iki kuş vurmak, turnayı gözünden vurmak, yağlı kuyruk, yuvasını yapmak, ununu
19
uhuıılş, eleğini asmış, yuz görümlüğü, geçti Bor'un pazarı, sür »fvğinı Niğde'ye, devede kulak, değirmenin suyu nereden geliyor?
INI. Yapı bakımından birleşmiş, birleşik kelime durumuna ,Ilımış birtakım kelime ve deyimler bitişik yazılır: babayiğit, ha,ıhor,uk, çıtkırıldım, dedikodu, delikanlı, gecekondu, kapükaçü, kabadayı, külbastı, yelkovan, zıpçıktı.
67. Ev ve yurt kelimeleriyle kurulan birleşik kelimeler ayrı y.ı/.ılıı bakım evi, doğum evi, aş evi, düğün evi, ordu evi, radyo evi, yayın evi, öğrenci yurdu, sağlık yurdu. — Buna karşılık Farsça kın,ılınn göl e hane kelimesiyle kurulan birleşik kelimeler bitişik y.ı/ılıı çayhane, kahvehane, hastahane, pastahane, postahane, mithano, yatakhane, yemekhane.
68. Aidi sıra, arkası sıra. önü sıra, peşi sıra, yanı sıra gibi sözler ayıı yarılır.
60. Birleştirmelerde kullanılan kelimeler yeni bir kavramı fraışılıular. Ancak, birleştirmede yer alan her kelime kendi eski anlamını saklamış olabilir. Bu tur birleşik kelimeler ayrı yazılır: ses uy umu. yer çekimi, kara yolu, deniz yolu, Arna vut kaldırımı, ana dılı, honk gömleği, Arap sabunu, at sineği, Hint yağı, gül suyu, arpa aııyıı, İngiliz anahtarı, İngiliz sicimi, İngiliz tuzu, Kanada kavağı, Van ketlisi. Ankara keçisi, Tatar böreği, Çerkez tavuğu, yer kabuğu, dil bilgisi, sırık fasulyesi, ses bilgisi, salkım söğüt, ak ağaç, kara turp, kanı dut, beyaz peynir, kuru yemiş, kuru fasulye, kuru üzüm, Antep t,ılığı, kuru incir, kuru soğan, kaya balığı, bıyıklı balık, yer elması, yvı mumu, yer örümceği, yer sakızı, yer sıçanı, tere yağı, taş komutu, odun kömürü, ay tutulması, güneş tutulması, balık yağı, halik yumurtası, koç yumurtası, bal mumu, su aygırı, deniz feneri, bal anar. şeker kamışı, şekerpancarı, kaya örümceği, kaya tuzu, keçi yolu, gök taşı, gök kuşağı, yağmur kuşağı, kan kardeşi, kan taşı, sut dışı, taş levreği, kaür boncuğu, peynir tatlısı, hafta başı, hafta sonu, yıl başı, yıl sonu, yoğurt tatlısı, muska böreği, sigara böreği, su böreği, toplu iğne, kengel sakızı, susam yağı, taş yağı, gök bilimi, yvı bilimi, toprak bilimi, koz helvası, tahin helvası, susam helvası, kuş tüyü, kuş üzümü, kuyruk sokumu, kuyruk yağı, kuyruklu yıldız, l*ğ bozumu, tulum peyniri, yayın balığı, kuzu kapısı, dağ keçisi, dağ tavuğu, yaban domuzu, yaban keçisi, yaban koyunu, yaban ördeği, vl kitabı, el değirmeni, yel değirmeni, Bruxelles lâhanası, buz dolabı, su dolabı, su kamışı, su yolu, su yılanı, su sarımsağı, su sığırı, mı samuru, tarla sıçanı, dağ sıçanı, deniz ördeği, iş bölümü, yatak Oıtusu, açık oturum, açık öğretim, boz ayı, Malta taşı, badem yağı, badem şekeri, çörek otu, çam fıstığı, çam sakızı, binek taşı, çömlek kebabı, düğün çorbası.
20
Birleşik fiiller
70. Dilimizde isim soylu bir kelimeyle etmek, eylemek, olmak yardımcı fiillerinden yapılmış birtakım'birleşik fiiller kullanılır: alt etmek, yardım etmek, söz etmek, yok olmak, yok etmek, oyun etmek, ilân etmek, deli olmak, yarış etmek, goç etmek, alay etmek, kul etmek, kul olmak, boş olmak, sağır olmak, not etmek, gelin olmak, sağ olmak, var olmak, el etmek. Bunlar ayrı yazılır.
Dilimize girmiş af, his, ret, zan, zem gibi birtakım kelimeler. etmek, eylemek, olmak yardımcı fiilleriyle birleşirken Türkçe söyleyişte asülarına uyarak yeni bir ses alırlar. Bunlar yardımcı fiillerle birleşirken bitişik yazılırlar: affetmek, halletmek, hissetmek, reddetmek, zannetmek, zemmetmek gibi.
Dilimize girmiş emir, hüküm, keşif, nakil, kayıp, azil gibi birtakım kelimeler, etmek, eylemek, olmak yardımcı fiilleriyle birleşirken Türkçe söyleyişte asıllarına uyarak ikinci hecedeki ünlülerini düşürürler. Bu gibi kelimelerle yapılan birleşik fiiller de bitişik yazılır: emretmek, neşretmek, hükmetmek, keşfetmek, nakletmek, kaybolmak, azletmek, şükretmek, seyretmek, sabretmek gibi.
71. -a, -e ve -ı. -i. -u. -ü ekleriyle yapılmış birleşik fiiller biüşik yazılır: bakakalmak, uyuyakalmak, yapabilmek, düşünebilmek, düşeyazmak, öleyazmak, alı vermek, açı vermek, yazı vermek, olagelmek, yapagörmek. duru vermek, görü vermek.
ÖZEL ADLARIN YAZILIŞI
Kişi adlarının yazılışı
72. Kişi adlarıyla soy adları büyük harfle başlar: Mustafa Kemal Atatürk, Fevzi Çakmak, ismet İnönü, Ahmet Haşim, Tevfik Fikret. Mehmet Emin Yurdakul, Hüseyin Cahit Yalçın, Orhan Veli Kanık, Sait Faik Abasıyanık, Evliya Çelebi, Gevheri, Karacaoğlan. Aşık Ömer gibi. Takma adlar da büyük harfle yazılır: İrfan Kudret (Cahit Sıtkı Tarancı), Demirtaş (Ziya Gökalp), Server Bedi (Peyami Safa), Aka Gündüz (Hüseyin Avni, Enis Avni), Deli Ozan (Faruk Nafiz Çamlıbel). Gökalp (Mehmet Ziya, Ziya Gökalp), Aydede (Refik Halit Karay), Kirpi (Refik Halit Karay). Muhibbi (Kanunî Sultan Süleyman). Tarhan (Ömer Seyfettin), Mehmet Ali Sel (Orhan Veli Kanık). — Kişi adlarıyla soy adları, kitap başlıklarıyla ilânlarda, dükkân ve mağaza tabelâlarında süs için küçük harfle de başlayabilir.
73. öğretmen, doktor, doçent, profesör, binbaşı, yarbay, general gibi görev veya unvan bildiren adlar büyük harfle başlar: öğretmen Doğan Yazar, Doktor (veya Dr.) inci Akm, Profesör (veya Prof.) Turgut Demir, Yüzbaşı Yıldırım Yaşar.
21
74. Tarihî kişilerin adlarından önce gelen sürekli unvan ve IAtapl(ırı büyük harfle yazılır: Yavuz Sultan Selim, Faüh Sultan Mo/ımrt. Kanunî Sultan Süleyman, Deli ibrahim, Genç Osman, Avcı M.'hmrt, Nişancı Mehmet Paşa, Deli Petro, Korkunç İvan, Demirbaş ,„.ı/ Aslun Yürekli Richard.
78. Din ve mitoloji kavramları arasında geçen özel adlar büyük İmi İle» yazılır: Tanrı, Allah, Cebrail. Jüpiter. Zeus, Ozirıs gibi. Tanrı k..Unum özel ad olarak kullanılmadığı zaman küçük harfle başlar I ski Türklerin tanrıları. —Coğrafya ve astronomiyle ilgili yayın-laı.la yor, güneş, ay kelimeleri ve gezegen adları büyük harfle Imşlıır Yer. Güneş, Ay, Merkür, Neptün, Plüton.
Yer adlarının yazılışı
78. özel coğrafi adlar büyük harfle başlar: Sakarya, Meriç, hllın, Aydın, Denizli. Konya, Edirne, Anadolu, Rumeli, Akdeniz, Kaindeniz. Çamlıca, içel, Uludağ, ArnavuÜuk, Çukurova, Kızılırmak, Yet ılıtmak.
77. Ülke adları büyük harfle başladığı gibi, ülke adlarmdan «uma gelen cumhuriyet (halk cumhuriyeti) veya krallık kelimele-ı im» baş harfleri de büyük yazılır: Türkiye Cumhuriyeü, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Arnavutluk Halk Cumhuriyeti, Macaristan Halk Cumhuriyeti, Demokraük Almanya Cumhuriyeü, Federal Almanya Cumhuriyeti gibi.
Bunun gibi. Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Sovyet Vı ifiynlıst Cumhuriyetleri Birliği gibi adlar da büyük harfle başlar.
İki veya daha çok kelimeden yapılmış Türkçe yer adları (il, şuhlı, köy vb.) bitişik yazılır: Acıpayam, Çanakkale, Eskişehir, ı hlmüşhane, İncesu, Pınarbaşı gibi. —Yabancı yer adlarında bitişik vuyıı ayrı yazılış konusunda orijinal yabancı biçimine uyulur: Hlhsoldorf, Fontainebleau, île-de-France, Frankfurt am Main, Frei-bıınj mı Breısgau, Hyde Park. Nürnberg, New Orleans, New York, llıırnos Aires, Rio de Janeiro, San Marino, Neustadt, Wıener Noustadt, Karlovy Vary (Karlsbad), Tıtov Veles gibi.
İki veya daha çok kelimeden yapılmış mahalle veya semt adları da l.ıtışık yazılır: Yenişehir, Yenimahalle, Beşiktaş. Çengelköy, Sâiıyor. Kabataş.
78. Bunun gibi, dağ, tepe, akar su. göl, deniz adları da bitişik yazılır: Karadağ, Uludağ, Akdeniz, Karadeniz. Kızıldeniz, Aksu, Göksu, Kızılırmak, Yeşılırmak, Sarısu. Karasu, Akçay, Acıgöl.
Yabancı dağ, tepe. akar su, gol adlarının yazılışında yabancı yazılışa uyulur: Loire, Isöre, Mississippi, Erie, Jungfrau, MontBlanc, Sclmarzvvald, Saint-Bernard, Saint-Gothard, LĞman.
22
79. Birtakım yabancı şehirlerin, dağların, akar suların ve göllerin adları dilimizde Türkçe biçimiyle yerleşmiştir. Türk söyleyişine uyan bu gibi coğrafi adlar Türk yazılış kurallarına göre yazılır: Viyana (Almanca Wien), Marsilya (Fransizca Marseille), Venedik (İtalyanca Venezia), Londra (İngilizce London). Prag (Çekçe Praha). Budapeşte (Macarca Budapest), Bükreş (Rumence Bucureşti). Belg-rad (Sırpça Beograd), Köstence (Rumence Constanta). Cenevre (İtalyanca Ginevra, Fransızca Genöve, Almanca Geni).
80. Yer adlarında kullanılan Batı, Doğu, Güney (ve Güneybatı, Güneydoğu), Kuzey (ve Kuzeybatı, Kuzeydoğu), Aşağı, Orta. Yukarı, Küçük. Büyük. Eski, Yeni, İç gibi kelimeler ayrı yazılır: Batı Anadolu, Doğu Anadolu, Batı Trakya, Orta Anadolu, Kuzey Amerika, Orta Amerika, Güney Amerika, Orta Asya, Orta Avrupa, Orta Doğu. Yakın Doğu. Uzak Doğu, Güneybatı Anadolu, Kuzeydoğu Anadolu, iç Anadolu, İç Asya, İç Erenköy, İç Aydmlıkevler, Küçük Çekmece. Büyük Çekmece, Aşağı Ayrancı, Yukarı Ayrancı, Küçük Çamlıca, Büyük Çamlıca, Büyük Menderes, Küçük Menderes, Büyük Melen, Küçük Melen, Eski Kızılelma, Yeni Kızıleima.
Bunun gibi, Anadolu Kavağı, Rumeli Kavağı, Karadeniz (veya Zonguldak) Ereğlisi, Konya Ereğlisi, Marmara Ereğlisı gibi adlar da ayrı yazılır.
81. Aral gölü, Balkaş gölü, LĞman gölü, Marmara denizi, Alp dağları, Altay dağları, Ural dağları, Sakarya ırmağı, Tuna nehri, Ankara şehri, Eğirdir gölü gibi birtakım coğrafî adlar da vardır Bu adlarda geçen göl, dağ, deniz, ırmak (nehir), şehir kelimelerinin büyük yazılması düşünülemez. Çünkü bu adların birinci bölümü, göl, dağ, deniz, ırmak (nehir), şehir kelimelerinin verdiği coğrafi kavramı bildirmektedir, Marmara bir denizin adıdır. Bunun gibi, Sakarya da bir ırmaktır. Tuna da bir nehir adıdır. Ankara da bir şehrin adıdır. Bu adlar tek başına da kullanılabilir ve belli bir coğrafi kavramı bildirebilirler. Buna göre. bu adlardan söz ederken göl. dağ, deniz, ırmak (nehir), şehir kelimeleri küçük yazılacaktır.
Buna karşılık Çanakkale Boğazı, Van Gölü. Beyşehir Gölü gibi adlarda boğaz, göl kelimelerinin büyük yazılması gerekir. Çünkü bu adlarda Çanakkale, Van, Beyşehir adları tek başına kullanıldıkları zaman birer şehri bildirirler. Bu bakımdan boğazın adı Çanakkale Boğazı, göllerin adları da Van Gölü. Beyşehir Gölü diye yazılır.
82. Bunun gibi. mahalle, meydan, bulvar, cadde, sokak adlarında geçen mahalle, meydan, bulvar, cadde, sokak kelimelerinin baş harfleri de büyük yazılır: Yıldız Mahallesi, Karaköy Meydanı, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, İnkılâp Sokağı, Türk Ocağı Sokağı, Reşat Nuri Sokağı, Zafer Meydanı.
83. özel adlardan oluşmuş mahalle, meydan, bulvar, cadde, sokak adları, büyük harfle başlar ve ayrı yazılır: Yunus Emre
23
Mahallesi, Gazi Osman Paşa Mahallesi, Zıya Gökalp Bulvarı, Nene Haiun Caddesi, Fevzi Çakmak Sokağı, Cemal Nadir Sokağı
84. Coğrafî adların yazılışı konusunda tespit edilen kurallarda bilimsel yayınlarda özel duruma gore birtakım değişiklikler yapılabilir.
Kuruluş adları
85. Kurum, kuruluş, işletme, kooperatif, ortaklık, okul. birlik ve derneklerin resmî adlarının her kelimesi büyük harfle başlar Türkiye Büyük Millet Meclisi, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu. Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu, Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğratya Fakültesi. Turk Dil Kurumu, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu, Yüksek Seçim Kurulu, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, Devlet İstatistik Enstitüsü, İş ve İşçi Bulma Kurumu, Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü, Emekli Sandığı, Devlet Malzeme Ofisi, Türkiye Demir ve Çelik İşletmeleri, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu, Toprak Mahsulleri Ofisi, Türkiye Zirai Donatım Kurumu, Et ve Balık Kurumu. Millî Kütüphane, Atatürk Orman Çiftliği, Atatürk Hava Limanı.
Kurum ve kuruluş adlarında geçen kelimelerin tur ismi olarak küçük harfle yazılması normaldir: Atom enerjisi çalışmaları, II. Dıınya Harbinde hava kuvvetlerinin rolü, kara kuvvetlerinin gelişte ilmesi, yeni hava limanlarının kurulması, et ve balık üretimi
86. Kurum ve kuruluşların adlarında yaygınlık kazanmış olan yazılışlara uyulur: Cumhurbaşkanlığı, Genelkurmay Başkanlığı. İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Unuz Kuvvetleri Komutanlığı, Hava Kuvveden Komutanlığı, Yuk .'•köğretim Kurulu, Karayolları Genel Müdürlüğü, Türk Hava Yolları. Kızılay. — Ancak, kurum ve kuruluş adlarında geçen kelimelerin tür imi m olarak kullanılmasında kurallara uyulması normaldir: Ülkenin iç vr (lış işletme karışmamak şartıyla. Kara, deniz ve hava yollarında buyıık gelişmeler sağlandı. Yüksek öğretim kurumları açıldı.
YABANCI KELİMELERİN VE ÖZEL ADLARIN YAZILIŞI
Yabancı kelimelerin yazılışı
87 İl* ı ünsüzle başlayan Batı kökenli kelimeler, ünsüzler arasına unlu almadan yazılır: francala, gram, gramer, gramofon, grup. Iılıdık. problem, profesör, program, proje, propaganda, protein, lam m psikoloji, slogan, snop. spiker, spor, staj, stil, stres, stüdyo, tı.ıtıl. ttoh, triptik, trotuar, trup
Mıııııııı (|ibi, iki ünsüzle biten Batı kökenli kelimeler de ünsüzler .1,111lu unlu almadan yazılır: aks, film, form, lüks, natürmort, risk. •i'k *, tvyp
24
İçinde yan yana iki unsıiz bulunan Batı kökenli kelimeler de ünsüzler arasına ünlü almadan yazılır: alafranga, biyografi, elektrik, fotoğraf, gangster, kilogram, orkestra, paragraf, program, telgraf, topograf.
Yabancı kelimelerin içindeki -g-ler olduğu gibi korunur: biyografi, diyagram, dogma, magma, paragraf, program, telgraf. — Bunun gibi, yabancı kökenli kelimelerin sonundaki -g'ler de olduğu gibi kalır: arkeolog, demagog, diyalog, filolog, jeolog, katalog, monolog, psikolog, Türkolog, ürolog.
Buna karşılık, ıkı ünsüzle biten birtakım Arapça ve Farsça kökenli kelimelerin ünsüzleri arasına bir ünlü getirilir: emir (( Arapça emr): şehir (( Farsa şehr): bahis (( Arapça bahs): şahıs (( Arapça şahs): hukum (( Arapça hükm), zehir (( Farsça zehr), nakil (( Arapça nakl): ömür (( Arapça ömr), keşif (( Arapça keşf): fikir (( Arapça fikr).—Bu kelimeler Türkçe bir ek aldıklarında ünsüzleri arasına getirilen ünlü düşer: emir: ) emri, şehir: ) şehre, şahıs: ) şahsın, bahis: ) bahsi, hüküm: ) hükmü: nakil: ) nakli: keşif: ) keşfi: Fikir: ) fikri.
88. Yaygın olarak kullanılan Batı kökenli kelimeler Türk yazılış kurallarına göre yazılır: asfalt, beton, dekan, doktor, dokuman, doz, dram, duş, elektrik, enerji, envanter, endüstri, enstitü, enstrüman, gangster, kovboy, kültür, metot, radyo, profesör, rektör, üniversite, realist, natüralist, şoför, trajedi, komedi, komik, televizyon, virtüöz, virüs, vites, viraj, volkan gibi.
89. Batı kökenli yeni kelimeler orijinal yazılışlarına göre yazılabilir: check up (ingilizce, çekap), strip tease (ingilizce, striptiz), disc jockey (İngilizce, diskjokey), fuel oil (ingilizce), pıpeline (İngilizce), pizza (italyanca), ravioli (İtalyanca), spaghetti (italyanca).
90. Yabancı kökenli yaygın bilim terimleri Türkçe söyleyişe göre yazılır: enjeksiyon, hidrojen, kriz, molekül, oksijen, operasyon, radyum, tüberküloz, türbin.
91. Ancak, birtakım bilim ve uzmanlık dallarında kullanılan terimler orijinal biçimlerine göre yazılır: adagio, andante, cuprum, deseptyl, quercus, terminus technicus.
92. Lâtin yazı sistemini kullanan dillerden alınma deyim ve sözler yabancı yazılışlarına göre yazılır: Veni, vidi, vici, conditio sine qua non, eppur si muove, to be or not to be: mehr Licht, l'art pour l'art, l'Etat c'est moi, traduttore, traditore.
Mesele falan değildi öyle,
To be or not to be kendisi için,
Bir akşam uyudu,
Uyanmayı verdi.
(Orhan Veli Kanık)
25
93. Yabancı kökenli kişi adlarının bir bölümü dilimizde Türkçe I»içimiyle yerleşmiştir. Türk söyleyişine uyan bu gibi kişi adları Türk yazılış kurallarına göre yazılır: Napolyon, Şarlken, Şarl (Demirbaş Şiiri). Ancak, bu adların orijinal biçimleriyle yazılması da yanlış sayılmaz: Napolöon, V. Kari XII. Kari.
Yabancı özel adların yazılışı
94. Lâtin yazı sistemini kullanan dillerin özel adları çoklukla olduğu gibi yazılır: Beethoven. Cervantes, Chopin. Eminescu, Crimm, Horatius, Byron, Puccini, Rousseau. Shakespeare, Bologna, Buenos Aires, lorga, île-de-France. Karlovy Vary, Latıum, Loire. Rio doJaneiro, Vaasa, Mann. New York, Washington, Wuppertalgibi.— Yabana adların yazılışında Türk alfabesinde kullanılmayan birtakım yan işaretler geçtiği zaman da orijinal yazılışlarına uyulur: Brâtianu, Capek, Dvofâk, Moliâre, Aix-en-Provence, Gdahsk, Plzefi, Ouebec voy.ı Ouöbec, İbâfiez gibi. — Basımda ilgili harf bulunmadığı zaman yan işaretler yazılmaz: Bratianu, Capek, Dvorak, Moliere, Gdansk, l'lzvn, Ouebec, İbanez.
Buna göre. orijinal harf yerine Türkçe bir harfin kullanılması, bayka bir deyişle adın fonetik transkripsiyonunun yapılması gereksizdir.
95. Yabancı yazılışa göre yazılan özel adlara getirilen Türkçe eklerden önce çoklukla kesme işareti kullanılır: Beethoven'in, Horatius'tan, Dante'den, Cervantes'in, Mozart'tan, Schiller'in.
Kalbimde vardı Byron 'u bedbaht eden melâl
(Yahya Kemal Beyatlı)
96. Orijinal yazılışa göre yazılan özel adın sonunda okunmayan bir Ii.ii t veya harf grubu bulunduğu zaman Türkçe eklerden önce daima kesme işareti kullanılır: Voltaıre'in, Bordeaux'ya, Shakespeare'e, riuubert'den, Musset'nin, Descartes'ın, La Rochefoucauld'yu, Montes-tiuinu'nün, Lamartine'in. Lavoisier'ye, Lausanne'da, Andrâ Gide'in, Oscıir W ilde'm.
Arapça ve Farsça adların yazılışı
97. Arapça ve Farsça adlar Türkçe söylenişlerine göre yazılır: Cidde, Bağdad, Beyrut, Kahire, Mekke, Medine, Muhammed, Ahıncd, Abdullah, Osman, Hicaz, Şam, Yemen, Ahvaz, Abadan. Ilomodan. Isfahan, Meşhed, Şiraz, Tahran, Tebriz, Pehlevİ, Firdevsî, Nj/.imî, Ömer Hayyam, Hafız-ı Şirazî vb.
Hafız'm kabri olan bahçede bir gül varmış.
(Yahya Kemal Beyaüı)
Yunanca adların yazılışı
98. Yunanca adlarda Yunan harflerinin ses değerlerini karşıla y.uı Türk harfleri kullanılır: Homeros, Herodotos, Euripides,
*-J
Pindaros, Solon, Sokrates, Aristoteles, Platon vb. Buna göre, bu 1 adları Batı dillerinde kullanılan kısaltılmış biçimlerine uyarak Homer | (Fransızca Homere), Herodot (Fransızca HĞrodote), örıpid (Fran- , sızca Euripıde), Pindar (Fransızca Pmdare) diye yazmak yanlıştır. ] Ancak, dilimizde Sokrates, Aristoteles, Platon adları, yaygm olarak Sokrat, Aristo, Eflatun biçimlerinde de kullanılır".
Rusça özel adların yazılışı
99. Rusça özel adların yazılışında Tıirkçenin yazı sisteminde geçen harflerle yetinilir. Rus dilinde kullanılan seslerin büyük bir bölümü Türkçenin seslerine benzer. Bu seslere benzeyen Rua | harflerinin Türkçeye çevrilmesi kolaydır. Türkçenin ses sisteminde i bulunmayan Rus harfleri söyleyişe uyularak en yakın Türkçe i seslerin harfleriyle yazılır.
100. Ses değeri bakımından Türkçe seslere benzer sesleri j bildiren harflerin Türkçe karşılıkları kullanılır: Volga, Ural, Kursk, I Smolensk, Lermontov, Turgenev.
101. Rus ünlülerinin vurgulara bağlı söyleyiş ayrılıkları göz önüne almmaz. Rus harflerini Türk harflerine çevirmekle yetinilir: Potyomkm (Rusça söylenişi: patyömkin).
102. Rus ünlülerinin vurguya bağlı uzunlukları Türkçe yazılışta J gösterilmez: Puşkin (Rusça söylenişi: pûşkin), Tolstoy (Rusça soy- ] lenişi: talstöy).
103. Rusçada ünsüzlerden sonra gelen inceltme işaretleri Türk-1 çede kullanılmaz: Bolşevik, Cogol, Kazan.
Ancak, inceltme işaretinden sonra e veya i geldiği zaman bu 1 işaret y'ye çevrilir: Prokofyev, llyiç.
104. Rusça x harfini Türkcede h'ye çeviririz: kolhoz (Rusça j kolxoz)\ Şolohov (Rusça Şoloxov). Bu harfi Almancada olduğu gibi ch ile veya Fransızcada olduğu gibi kh ile yazmak yersizdir.
103. Rusça e harfi kelimelerin başında ye'ye çevrilir: Yenisey (Rusça yazılışı: Enisey). Bir ünlüden sonra geldiği zaman da Rusça e, ye olarak yazılır: Katayev (Rusça yazılışı: Kataev), Dostoyevski (Rusça yazılışı: Dostoevskiy), Fadeyev (Rusça yazılışı: Fadeev) j Mendeleyev (Rusça yazılışı: Mendeleev). j
Çince ve Japonca adların yazılışı
106. Çince adlar, Türkçede yerleşmiş biçimlerine göre yazılır: | Pekin, Şanghay, Kanton, Honan, Nankın, Vuhan, Huangho.
Çincede soy adları küçük adlardan önce gelir. Soy adları . çoklukla tek hecelidir, küçük adlar ise bir veya iki heceden oluşur. Bu adlar büyük harfle başlar: Sun Yat-sen, Lin Yu-tang vb. Yalnız Konfüçyüs adı bitişik olarak yaygınlık kazanmıştır.
27
|.IJH m yor ve kişi adlan da Turkçede yerleşmiş biçimlerine göre y .oıılıı Tokyo, Honşu, Hokkaido, Şikoku, Kyuşu, Hiroşima, Nagasaki, ı'»ıii ıi Yasunari Kavabata, Tomonaga, Yukava vb.
AYIRMA
107. Hır satır sonunda bitmeyen kelimenin bir bölümü sonraki «alna «joçırılir. Satır sonuna sığmayan kelimelerin ikiye bölün-ııııııiıııı ayırma adı verilir. Ayırma, ana çizgileriyle Türkçenin hece İKilıirııııciMİ kurallarına uyar. Dilimizde her kelime, içinde kaç ünlü V.IIM.I O kadar heceye bölünebilir.
Kelimelerin ayrılması •
105. Kelimeleri satır sonunda yalnız bir tek harf kalacak lılı.Hinin ayırmak yersizdir: ara-ba (a-raba değil), uçurt-ma (u-s ııı il im rlnğll). ıki-şer (i-kişer değil), otu-zuncu (o-tuzuncu değil). — Muittin gibi. yalnız bir tek harfi sonraki satıra geçirmek de yersizdir: /mi ı f, mubayaa. murafa-a, müdafa-a, niba-î, zira-î.
Yabancı dillerde kullanılan ch, sh. sch, cz, sz ve x harfleri bir tek lıaı I sayılır Bu bakımdan bunları satır sonunda bölmek yersizdir.
NOKTALAMA İŞARETLERİ
I0t. Yazıda okumayı kolaylaştırmak için birtakım işaretler kııllıinılıı Nokta, iki nokta, virgül, noktalı virgül gibi. Bunlara noktalama işaretleri adı verilir. Bu işaretler bir yandan cümlenin yapısını, sözün bağlantı yerlerini açık olarak göstermeye, bir y s m İmi (la yazıda harflerle belirtilmeyen birtakım özellikleri (vurgu, •M.ji) v» durakları bildirmeye yarar.
Nokta
110. Her bildirme cümlesinin sonuna konur. Nokta, duraklama y s I m Uçağını gösterir.
111, Gazete, dergi, kitap, şiir, yazı ve bölüm başlıklarından mıııı a nokta kullanılmaz:
Türk Yurdu Nutuk Anayasa
Ülkü Sessiz Gemi Han Duvarları Otuz Beş Yaş Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok Giriş
11. bölüm
Ilıma karşılık, başlıktan sonra satır başı yapılmayıp söze devam «•Uldlğl zaman nokta kullanmak gerekir: Kelime türleri. Turkçede
28
sekiz kelime turu vardır. —Başlıklarda soru ve ünlem işaretleri de kullanılır: Bu vatan kimin? Çanlar Kimin için Çalıyor? T
Kuruluş adlarından sonra nokta kullanılmaz:
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Iş ve İşçi Bulma Kurumu
Bunun gibi. tabelâ ve levhalarda da nokta kullanılmaz:
Çiçek Sineması Sağlık Yurdu Durak Giriş Başkan Kapıcı
112. Sık sık geçen birtakım kısaltmalarda nokta kullanılır:
T C. (Türkiye Cumhuriyeti) Prof. (profesor) Dr. (doktor) Alb. (albay) s. (sayfa)
vb. (ve başkaları, ve benzerleri)
113. Son yıllarda kuruluş adlarının ilk harflerini yan yana I getirerek yapılan kısaltmalarda çoklukla nokta kullanılmamaktadır: |
TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi), NATO (North Atlantic Treaty Organization), ABD (Amerika Birleşik Devletleri), AET j (Avrupa Ekonomik Topluluğu), BM (Birleşmiş Milletler).
114. Sıra bildirmek için sayılardan sonra konur: 3. (üçüncü), 15. 1 (on beşinci), IV. (dördüncü), II. Mehmet, XIV. Louis, XV. yüzyıl. —I Sıra göstermek üzere satır başlarına konan sayı veya harflerden ' sonra da kullanılır.
Sıra bildiren sayılar 1 'inci (birinci), 2'ncı (ikinci), 3'üncü (üçün- j cü). biçiminde de gösterilir. Ancak bu yazılışların bir bölümünde kısaltma sağlanamaz, örnek olarak üçüncü biçiminin 3'üncü yazılışında kısaltmadan söz edilemez, özellikle onuncu biçimi yerine kullanılan 10'uncu yazılışı kısaltma sayılamaz.
118. Tarihlerin yazılışında ay ve yıl sayılarını birbirinden | ayırmak için konur: 29.S. 1453, 29.X. 1923.
Saat ve dakika sayılarını birbirinden ayırmak için de kullanılır: Tören 17.30'da, hükümet daireleri kapandıktan yarım saat sonra başlayacaktır. (Tarık Buğra)
Tren 9.30'da kalktı.
29
Virgül
I Ifl Yazıda sıralanan eş görevli kelimeler ve cümleler arasına t.amı Türk. öğün. çalış, güven. (Atatürk) Umduk, bekledik. ,hifiunluk (Yakup Kadri Karaosmanoğlu) Bir varmış, bir yokmuş. İnnı Vldl, vici.
(Mitlinde özel olarak vurgulanması gereken kelimelerden «i ait a kullanılır: Binaenaleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir mhüi ı nazaıdan ısüfade ederiz. (Kemal Atatürk)
ı Minin içinde ara sözleri ve ara cümleleri ayırmaya yarar: Şimdi, vhmdllm, müsaade buyurursanız, size bir sual sorayım. (Kemal A» ılın t)
ı İllinin içindeki ara sözler ve ara cümleler çizgi veya parantez I.a.111.1«* dn gösterilebilir: örnek olsun diye - örnek istemez ya -toylnyuum
dayıların yazılışında ondalık bölümleri ayırmak için kullanılır: ııı n (uiıız »ekiz onda altı).
( ilminde, özellikle uzun cümlelerde özneden sonra kullanılır: Milini, lakı u zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir. (Kemal Alattlık)
Aninin.» guç kazandırmak içm tekrarlanan kelimeler arasına V•«ııııt
Akşam, yine akşam, yine akşam, ı inlinde bu dem bir kamış olsam!
(Ahmet Haşim)
Ilı 1.1 p için kullanılan kelimelerden sonra konur: binildiler, bilirsiniz ki. hayat demek, mücadele, müsademe d*m»klir (Kemal Atatürk)
Hunini yazılarda ve mektuplarda hitap kelimelerinden sonra kullanılır:
Sayın Başkan, Sayın Profesör, Sp vglll kardeşim. I Uığnlı arkadaşım,
fino lamaların sonunda yer alan vb. kısaltmasından önce virgül kullanılmaz
I »ilimizde ve. veya bağlaçlarından önce ve sonra virgül kullanılmaz
Snn vo ben Vn ılonız
Vp hu akşam ki lerzesiz, sessiz,
Topluyor bu-yı ruhunu güya
llrak vo mai gölgeli bir beldeden cüda kalarak.
Ilıı no/y u hıcre müebbet bu yerde mahkûmuz.
(Ahmet Haşim, O Belde)
30
Bir durum, düşünce veya soruyu kabul veya reddetmek için kullanılan evet, yok, hayır gibi kelimelerden sonra kullanılır: Evet, kırk seneden beri Türkçe merhale merhale Türkleşiyor. (Yahya Kemal Beyatlı)
- Yoo, güvercinlerime dokunmayınız, dedi. (Yakup Kadri Kara-osmanoğlu)
Yazışmalarda yer adlarını tarihlerden ayırmada kullanılır Kuşadası. 7 Şubat (Reşat Nuri Güntekin, Çalı Kuşu)
Noktalı virgül
117. Birbirine bağlı cümleleri ayırmak için kullanılır: At ölür, meydan kalır, yiğit ölür, şan kalır.
Cümle içinde veya sıralamalarda virgüllerle ayrılmış tür veya takımları birbirinden ayırmak için kullanılır: Erkek çocuklara Doğan, Tuğrul. Aslan. Taş, Kaya, kız çocuklara ise İnci, Çiçek, Gönül, Yonca adları verilir.
İki nokta
118. Bir cümleden sonra örnek veya açıklamalar verilecekse, bu cümlenin sonuna konur:
Bu kararın isünat etüğı en kuvvetli muhakeme ve mantık şu idi:
Esas, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak \ yaşamasıdır. (Kemal Atatürk)
Yeni harfler alındıktan sonra eski yazı ile bir tek kelime bile yazmayan ıkı kişi görmüşümdür: Atatürk ve İnönü! (Falih Rıfkı Atay, Çankaya)
. Nedim'in dillerde gezer, maruf bir mısraı vardır, bu mısıada Nedim, biranda duyduğu şedit bir şevki ifade etmiştir. Mısra budur:
Dökülen mey kırılan şışe-ı rindan olsun (Yahya Kemal Beyatlı)
Bu işaretten sonra gelen açıklama bağımsız bir cümle ile başlıyorsa, bu cümlenin ilk kelimesi büyük harfle başlar:
Bilmeyenlere söyleyeyim: Höyük, vaktiyle kale ve gözcü kuleleri kurulmak için toprak yığılarak yükseltilmiş tepelere denir. (Refik Halit Karay)
Buna karşılık, bu işaretten sonra birtakım örnekler sıralanıyorsa. örnekler küçük harfle yazılır: Hamdullah Suphi, Türkçenin son merhalesine bir ad bulmuş: çıplak Türkçe. (Yahya Kemal Beyatlı)
Gorot'nun bir tablosu: kavaklar, iki keçi. bulanıkça bir gök. birkaç bulut. (Refik Halit Karay)
Alünda da bir tarih: sekiz mart otuz yedi. (Faruk Nafiz Çamlıbel, Han Duvarları)
119. Gönderme, sıralama ve kataloglarda yazar adı ile eser başlığı araşma konur: Yahya Kemal Beyatlı: Kendi Gök Kubbemiz,
31
I ıi Milli Al ıy Çankaya, Yakup Kadri Karaosmanoğlu Yaban,
. * ı iıiiı/. (.\imlibol: Bit Omur Böyle Geçü, Refik Halıt Karay:
M, ı ı,ı IhkUyrlcrı. Ruşen Eşref Onaydın: Diyorlar ki, Cahit Sıtkı
. m İl, Yaş Hamdullah Suphi Tanrıover: Dağ Yolu, Tarık
f|. fı„ ı ni Ağa. Haldun Taner: Şişhaneye Yağmur Yağıyordu — Aiı. .i im im »çmde yazar adı ile eser başlığı arasında özel bir işaret ItılItımİHM*
Üç nokta
I ,ıo ı M ı Ii.iik|i bir sebeple bitmemiş cümlelerin sonuna konur: lia mi.unhkotın oyle güzel bir baharı var ki. (Reşat Nuri • • mi. m Ç.ılı Kuşu)
Huğ,layla arpadan başka ne biter bu topraklarda? ttlaatçı sayar
) ul„t pancar zerzevat, tütün. (Falih Rıfkı Atay. Çankaya) ı ,ıUı ı.yılan sözlerin yerine kullanılır
A .11.ılımak istenilmeyen kişi ve yer adlan yerine kullanılır: B. ..
t . (lii'şat Nuri Guntekin. Çalı Kuşu)
M. mi yıM de kesildiğini göstermek için konur
I a ,11. toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı.
(Faruk Nafiz Çamlıbel, Han Duvarları)
ma uğurlar olsun Ayrılryor yolumuz!
(Faruk Nafiz Çamlıbel, Sanat)
tm«.,l un soı unlar, durumlar ve örnekler sayılırken daha başka-
. .i..ııımı göstermek için kullanılır:
liman,aleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir nokta-ı
. .. istilada ederiz. O nokta-ı nazar şudur: Türk milletim,
M».'.',.l■ ihamla, lâyık olduğu mevkie is'at etmek ve Turk cumhurı-y»im, Haralınaz temelleri üzerinde, her gün, daha ziyade takviye »mı»! i'»1 bunun için de, isübdat fikrim öldürmek. (Atatürk) Almlılaıda atlanan yerleri göstermek için çoklukla üç nokta
. Türkçenin çekilmediği yerler vatandır, ancak çekildiği
t ¥,l, , yal ınlıktan çıkar. (Yahya Kemal Beyatlı)
V«/.inak istemediğimiz bir soz de noktalarla geçiştirilir.
Soru işareti
1.11 . a u bildiren cümle veya sözlerin sonuna konur N, aman tükenecek bu yollar, arabacı? (Faruk Nafiz Çamlıbel, I ı/ı ıı ılr Aıabacı) kınısın?
Alı
llamjı Alı? (Ömer Seyfettin, Diyet)
32
Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?
(Ahmet Haşim. Merdiven) "Hancı, dedim, bildin mi Maraşlı Şeyhoğlu'nu?"
(Farıık Nafiz Çamlıbel. Han Duvarları)
— Goethe'nin evini gezdin mi? (Ahmet Haşim, Frankfurt Seyahatnamesi)
Atatürk bana sordu:
— Yeni yazıyı tatbik etmek için ne düşündünüz? (Falih Rıfkı Atay, Çankaya)
Gerçek soru bildirmeyen cümlelerden sonra bu işaret kullanılmaz: Kim söyledi, bilmiyorum.
Söz arasında parantez içinde bir bilginin şüpheyle karşılandığını veya bir söze inanılmadığını göstermek için kullanılır.
ünlem işareti
122. Sevinç, kıvanç, acı, korku anlatan cümlelerin sonuna konur:
Ne mutlu Türküm diyene! (Atatürk)
Gurbet o kadar acı Kı ne varsa içimde Hepsi bana yabancı, Hepsi başka biçimde!
(Kemalettin Kâmı Kamu)
123. Söylev ve hitabelerde de ünlem işareti kullanılır-
Ordular! İlk hedefiniz Akdenizdir. İleri! (Atatürk)
Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. (Atatürk)
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen: Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! (Atatürk)
Ak tolgalı beylerbeyi haykırdı: ilerle! (Yahya Kemal Beyatlı) Ey köyleri hududa bağlayan yaslı yollar, Dönmeyen yolculara ağlayan yaslı yollar!
(Faruk Nafiz Çamlıbel) Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın Bu toprak bir devrin battığı yerdir.
(Necmettin Halil Onan)
Ancak, doğrudan doğruya bir cümleye bağlı olan hitapları bir virgülle ayırıp ünlem işareti cümle sonuna konur:
Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken Sana uğurlar olsun. Ayrılıyor yolumuz!
(Faruk Nafiz Çamlıbel, Sanat)
33
Söz arasında parantez içinde bir kelimeye dikkat çekmek için l allanılır. Ayrıca, alay bildirmek için ilgili kelimeden sonra parantez içinde ünlem işareti kullanılır
Çizgi
124. Çizgi, yazıda konuşmaları göstermeye yarar:
Yabana yok! Kimsin?
Ali.
Hangi Ali?
Gölgeler yaklaştılar. Bir adım kalınca onu kıyafetinden tanıdılar: Koca Ali. Koca Alı, be.
Sen mism, Ali usta? Benim.
Ne arıyorsun bu vakit buralarda?
Hiç.
Nasıl hiç? Suya çekicini mı düşürdün yoksa.
_
(Ömer Seyfettin, Diyet)
Aıabamız tutarken Erciyeş'ın yolunu: "Hancı, dedim, bildin mi Maraşlı Şeyhoğlu'nu?" (tözleri uzun uzun burkulu kaldı bende.
Dedi:
Hana sağ indi, ölü çıktı geçende!
(Faruk Nafiz Çamlıbel, Han Duvarları)
t'uınkfurt'a gelene herkesin sorduğu şunlardır: Eski şehri gezdin mi? Rothschild'in evine gittin mi? Goethe'nin evim gezdin mı?
(Ahmet Haşim. Frankfurt Seyahatnamesi)
Yoo, güvercinlerime dokunmayınız, dedi.
(Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
Birleştirme çizgisi
128. Bir satır sonunda bitmeyen kelimeleri birleştirdi, »y»» y.nar Satır sonuna sığmayan kelimeler hecelere bölünür:
. beşikten mezara kadar. ilk sevgiye benzeyen ilk acı, ilk ayrılık
34
Satır sonuna gelen özel adlardan sonra birleştirme çiz( kullanılmaz:
. Burs
dan .
. Yakup Kadri Karaosmanoğl
nun .
126. Dil bilgisinde kökleri ve ekleri ayırt etmek için kullanı al-, dur-, gor-, ver-, al-ım, al-ış, dur-um. dur-ak, Dur-sun, Dur-m. dur-uş, gör-üş, ver-im, ver-ış, gör-gü-süz-luk, ev-len-dir-mek, y( lan-mak.
Kelimelerin hecelerini ayırmak için de kullanılır: a-raş-tır-ı_ du-ruş-ma, bı-Ie-zik, kar-puz, ku-yum-cu-luk, ya-zar-lık, prog-raı bir-Ieş-tır-mek, ba-lık-çı-lık, ge-çım, se-çim, don-dur-ma, bo-yı du-ruk, bus-bü-tün, göm-gök, sapsa-rı, kap-ka-ra.
127. Cümle içinde ara sözleri ve ara cümleleri ayırmak iı kullanılır: Örnek olsun diye örnek istemez ya - söylüyorum.
128. Eski yazı dilinde kullanılan Arapça ve Farsça birleş kelimelerdeki kök ve ekleri ayırmak için kullanılır: resm-ı geçi Cemiyet-ı Akvam, Hâkimiyet-iMilliye, Servet-i Funun, Nevsal-iMill hokka-baz. ateş-perest, menfaat-perest,
Paris'te genç iken Baudlaıre-perest idim.
Bal kon'la. Yolculuk'la, Güzellik 7e mest idim.
(Yahya Kemal Beyath)
129. İkili soy adlarını birleştirmek için kullanılır: Jolıot-Curı Levy-Bruhl, Saınt-Saâns, Saint-Simon, Sainte-Beuve, Mendelssı Bartholdy..
Bunun gibi, yabancı yer adlarında da yerine göre kulla,^ Alsace-Lorrame, Charnps-Elysâes, Saint-Bernard, Saint-Germaı des-Prös, Saint-Gothard, Saint-Tropez: Boulognesur-Mer, Bouchı du-Rhöne, Salins-les-Bains.
130. tkı veya daha çok millet (Ülke, dil) adı arasındaki bağ çi: ile belirtilir: TUrk-Alman ilişkileri. Turkçe-Fransızca sozluk, Tül kıye-Almanya spor karşılaşmaları
131. iki veya daha çok özel ad (kişi adı, yer adı) arasındaki baj da çizgi ile belirtilir: Aydın-lzmir yolu, Ankara-lstanbul uçı seferleri, Trabzon-Tebriz kervan yolu.
132. iki veya daha çok sayı arasında sure bakımından bir bal belirtmek istidiğimiz zaman da çizgi kullanırız: 1912-1913 Balkı Savaşı. 1914-1918 Dünya Savaşı, 1982-1983 öğretim yılı, öım Seyfettin (1884-1920)
35
Tırnak işareti
133. Başka bir kimseden veya yazıdan olduğu gibi aktarılan i" '.*I»• ı ııı başında ve sonunda kullanılır: "Ey Turk gençliği! Bırmcı t ı ılt'iı. Tuık istiklâlini. Turk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir." (Atatürk)
"Ordular' İlk hedefiniz Akdenizdir. İleri!" (Atatürk)
"Ne mutlu Türküm diyene!" (Atatürk)
134. Aktarmalarda iki yol vardır. Başka bir kimseden veya v t/nl.ın aldığımız sözleri olduğu gibi verdiğimiz zaman orijinal .i ı.«i m.ulan söz edilir Orijinal biçimiyle aktarılan sözler tırnak lı.ımlo gösterilir:
Hıkınız, şair vatanı ne güzel tarif ediyor:
"Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.
Toprak eğer uğrunda olen varsa vatandır."
t )ı ıjınal biçimiyle verilen alıntılar, bir cümle veya metin içinde geçmiyor ve bir anıt veya yazıtta yer alıyorsa, tırnak işareti kullanılmaz:
Hiiyutta en hakikî mürşit ilimdir.
(K. Atatürk)
Tuık, oğun, çalış, güven,
(K. Atatürk)
H.ışka bir kimseden veya yazıdan aldığımız sözleri az çok
• l. gişıl bir biçimde verdiğimiz zaman ise içerik (muhteva) aktar
. ıml.ın soz ederiz İçerik aktarması tırnak içine alınmaz: Kanunî
'.iıllan Süleyman'a gore, cihanda en büyük devlet, sıhhattir
Yahya Kemal'e gore, Türkçenın çekilmediği yerler vatandır
( »i ıjınal biçimiyle aktarılan sözleri veren cümlelerin sonuna
. olarak iki nokta konur, tırnak içine alınan alıntı büyük harfle
ı ivl.il vo sonundaki işaret (nokta, soru veya ünlem işareti) tırnak ışnı ııiı içinde kalır: Dindar ve Müslüman Namık Kemal için hürriyet, h ııh Allah tarafından verilen bir haktır. Tercüme edelim: "İnsan hur ı/m),o (Ahmet Hamdi Tanpınar)
«"timle içinde özel olarak belirtilmek istenen birtakım sözler
. ıçıııe alınır. Tırnak içine alman sözler daha çok alay yollu
m111.1111111 Bundan başka, tırnak içindeki sözün ciddîye alınmadığı da
• lılı( gelinin Yeııı bir "barış taarruzu" başladı.
IHlinısel yazı ve yayınlarda kelimelerin anlamlarını içine alır: II ) ak I)zu Anadolu'da "tepe" olarak kullanılır.
135. Kitapların, edebî eserlerin, bilimsel yayınların, yazıların i ıılI. lininden oluşan başlıkları metin içinde çoklukla tırnak içine
ninni
36
"Han Duvarları", "Yaban", "GölSaatleri", "Yaprak Dökümü"-"Memleket Hikâyeleri", "Otuz Beş Yaş", "Savaş ve Barış", "Kara-mazov Kardeşler".
Yahya Kemal 'in şiirleri' 'Kendi Gök Kubbemiz'' adı altında çıktı. "Yaprak Dökümü" son yirmi yılın en güzel romanlarından biridir, i (Ahmet Hamdi Tanpınar) Cahit Sıtkı'nın "Şairin Ölümü" şiirini Yahya Kemal çok sevmişti. (Ahmet Hamdi Tanpınar) Erich Maria Remar-gue'm "Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok" adlı romanında. Bu günün gençleri "Dar Kapı"yı okumalıdırlar. (Ahmet Hamdi Tanpınar)
Tırnak içine alman başlıklardan sonra kesme işareti kullanılmaz:
"Göl Saatleri"ndeki küçük manzumeler çok güzeldir.
"Otuz Beş Yaş"ı okuduğum zaman ilk duyduğum şey.
Gazete ve dergi başlıkları tırnak içine alınmaz: Türk Yurdu'nda çıkan bir yazıda.
Parantez
136. Cümle içinde verilen açıklayıcı bilgileri içine alır: Beç (Viyana) kuşatması. Gun ve ay adlarında majüskül (büyük harl) I kullanmak yersizdir. ■
Cümle içinde ara sözlerin veya ara cümlelerin başına ve sonuna konur: Mimariyi artık Çin ve Hindistan'ın uzak eyaletlerinde (o da bilmem ne zamana kadar) aramak. (Ahmet Haşim)
Satır başlarında veya metin içinde sıra gösteren harf veya rakamlardan sonra parantezin kapama biçimi kullanılır: a). b). c)
1). 2) . 3) . gibi.
Bu kullanışta harf veya rakamlardan sonra daha çok nokta konur:
a. b. c. . , 1. 2. 3. . gibi.
Kesme işareti
137. özel adlara getirilen ekleri ayırmak için kullanılır: Doğan dan, Kemal'e, Edirne 'den, Aydın'm, Yakup Kadri Karaosmanoğ-lu'nun Yaban'ı, Kuzey Amerika'da, Frankfurt Seyahatnamesi'nde. !
Gerçek kısaltmalara getirilen ekleri ayırmak için kullanılır: TBMM'nin, BM'de, ABD 'de, AET'nin.
Sayılara getirilen ekleri ayırmak için kullanılır: "1919 senesi Mayısının 19'uncu günü Samsun'a çıktım."' 1985'te, 8'inci madde, i 2'ncı kat.
Bir kelime içinde bir ünlünün düştüğünü belirtmek için kullanı- ı lir N'oldu? N'elsin? N'apalım?
Bir harf veya ekten sonra gelen ekleri ayırmak için konur: A dan Z'ye kadar, b 'nin m 'ye dönüşmesi, Türkçede -daş'la yapılmış birçok örnek vardır.
37
m (metre). / (litre), km (kilometre) gibi kısaltmalardan sonra kesme işareti kullanılmaz: Yolun 25 km lik kesimi, beş I lik bir kap.
Basımda başlıklar değişik harflerle (italik veya siyah) dizilmek suretiyle ayırt edilir. Değişik harflerle dizilen başlıklardan sonra getirilen ekler kesme işaretiyle ayrılır:
Han Duvarlar irim
Yolcuyum bir kuru yaprak misali, Rüzgârın önüne katılmışım ben
mısraları, çok sevilmiştir.
Cahit Sıtkı'nın Otuz Beş Yaş'ı .
Gazete ve dergi başlıklarına getirilen ekler çoklukla kesme ış.ıretiyle ayrılır: Anayasa, Resmî Gazete'de yayımlandı.
özel adlardan türetilen isim. fiil (mastar) ve sıfatlarda kesme işareti kullanılmaz: Türklük, Türkleşmek, Türkçü, Türkçülük, Türkçe, Araplaşmak, Arnavutluk. Aydınlı, Çankırılı, Bolulu, Oslolu. lökyolu, Salamancalı. Budapeşte/i, Romalı, Helsmkili. Yalnız sonunda okunmayan harfler bulunan yabancı özel adlardan sonra getirilen ekler kesme işaretiyle ayrılır: Lılle'li, Bordeaux'lu, Hruxelles'li. gibi.
Kurum ve kuruluş adlarına getirilen ekler çoklukla kesme işaretiyle ayrılmaz.
138. Yazıda sık sık kullanılan birtakım işaretler daha vardır:
+ toplama işareti, artı — çıkarma işareti, eksi . çarpma işareti, çarpı : bölme işareti, bolü = eşitlik işareti % yüzde işareti § paragraf işareti % çeviriniz * veya 1 not işareti " denden c "derece işareti
KISALTMALAR
Gerçek kısaltmalar
139. Yer kazanmak, kolaylık sağlamak gibi pratik düşüncelerle mi mk kullanılan kelimeler, kitap veya dergi başlıkları, kişi ve yer
Il.ıı ı. kuruluş adları yazıda bir veya birkaç harfle kısaltılır. Gerçek 1 m,ıhmalar eskiden beri yerleşmiş biçimlerde kullanılır: C(Celsius), ,/, (doktor), T.C. (Türkiye Cumhuriyeü). P.T.T. (Posta, Telgraf,
38
Telefon), prof. (profesör), s. (sayfa), vb. (ve başkalar,, ve benzerleri).
Gerçek kısaltmaların büyük bir bölümünde kısaltma harf (lertinden sonra nokta konur: c. (cilt), s. (sayfa), bk. (bakınız), krş. karşılaştırınız), çev. (çeviren), yaz. (yazan), dr. (doktor), prof. (profesor), doç (doçent), av. (avukat).- Buna karşılık, ölçü, para ve yönlerin adları noktasız yazılır: c/n (santimetre), g (gram) hl hektolitre). 1 (litre), m (metre), mm (milimetre), TL (Türk lirası) G (güney), K (kuzey). B (batı), KB (kuzeybatı) vb.-Sözlüklerde ansiklopedilerde ve bilimsel yayınlarda sık sık kullanılan özel kısaltmalarda noktasız yazılışlar kullanılabilir: s (sıfat), /s (isim). Ar (Arapça). Alm (Almanca), Arn (Arnavutça). Far (Farsça). Fr (Fransızca), İng (İngilizce). T (Türkçe) gibi. Ancak, bu özel kısaltmaların listesi ilgili yayınlarda verilir.
140 Bitişik yazılan kelimelerin kısaltmaları normal olarak bitişik yazı ır: km (kilometre), cm (santimetre), hl (hektolitre), kg (kilogram), mm (milimetre). y y
141 Kısaltılan kelimenin ilk harfi (minuskül. majüskul) normal olarak olduğu gibi muhafaza edilir: s. (sayfa), mm (milimetre). C (Celsıus). vb. (ve başkaları) gibi.-Ancak, küçük harfle yazıld.ğı naide kısaltması büyük harfle yapılan kelimeler de vardır TL (Türk lirası), GD (guneydoğu), K (kuzey) gibi.
hnuo [l™*laı"nda oze] kısaltmalar kullanılabilir: H20 (suyun sembolü). C (karbonun sembolü). Ca (kalsiyumun sembolü).
142. Sık kullanılan kısaltmalar:
a. adına KD
B batı km
bk. bakınız km2
c Celsius krş.
cad. cadde(si) 1
cm santimetre m
cm2 santimetre kare m2
cm3 santimetre küp m3
çev. çeviren mm
G güney Prof.
GB güneybatı sok.
GD güneydoğu t
dl desilitre V.
dm desimetre vb.
Dr. veya dr. doktor
9 gram y.
K Kuzey y-
KB kuzeybatı yaz.
kuzeydoğu kilometre kilometre kare karşılaştırınız litre metre metre kare metre küp milimetre veya prof. profesör
sokak (sokağı) ton
vekil(i), varak ve başkaları, ve benzerleri yaprak yerine yazan
39
143. Birkaç kelimeden oluşan kurum ve kuruluş adlan, her kelimesi ilk harfi alınarak kısaltılır. Kısaltma büyük harflerle yazılır. Buvük harflerden sonra normal olarak nokta konur: T.C. (Türkiye Cumhuriyeti), T.B.M.M. (Türkiye Büyük Millet Meclisi), P.T.T. (Posta Telgraf Telefon). O.D.T.U. (Orta Doğu Teknik Üniversitesi). B.M.
(Birleşmiş Milletler).
Son yıllarda çok kelimeli kurum ve kuruluş adlarının noktasız kısaltılması yaygın bir hal almıştır: TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi), PTT (Posta Telgraf Telefon), AET (Avrupa Ekonomik Topluluğu), ABD (Amerika Birleşik Devletleri). THY (Türk Hava Yolları). NATO (North Atlantic Treaty Organızatıon).
Ancak, birkaç kelimeden oluşan adları ABD. (Amerika Birleşik Devletleri) veya SSCB. (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği) gibi yalnız son harflerinden sonra nokta kullanarak kısaltmak yanlıştır.
144. Birkaç kelimeden oluşan kurum ve kuruluş adlarının kısaltmaları, kullanılan harflerin adlarına gore okunur: PTT (Posta Telgraf Telefon yerine pe fe fe), MTA (Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü yerine me fe a), DSİ (Devlet Su işleri yerine de se i), BM (Birleşmiş Milletler yerine be me).
Kısaltmalardan sonra getirilen ekler, kesme işaretiyle ayrılır. Ekler, kısaltmanın okunuşuna uyar: PTT'ye, DSl'nin, BM'de.
Sayılar
145. Sayılar yazıyla yazılabildiği gibi. rakamlarla da yazılabilir. Sayıların ne zaman yazıyla ve ne zaman rakamlarla gösterileceği konusunda dilimizde açık bir kural verilemez. Ancak, uygulamada birtakım ilkeler oluşmuştur. Bunlara göre, daha çok edebi karakter taşıyan metinlerde küçük sayılar yazıyla gösterilir: ıkı hafta sonra, t,aftan,n beşinci gunu, bin yıldan ben, üç ayda bir, dört kardeş, üçüncü sınıf,
Yaş otuz beş Yolun yarısı eder
(Cahit Sıtkı Tarancı)
Buna karşılık daha büyük sayılarda ve saat. para tutarı, ölçü. istatistik verilere ilişkin sayılar daha çok rakamla gösterilir: öğleden sonra saat 17.30'da, 1500 lira, 25 kilogram, 150 kilometre, 15 metre kumaş, 1 250 000 kişi gibi.
Para ile ilgili işlemlerde sayıların bitişik yazılması yaygın bir kuraldır: yüzdoksanbın. ikiyüzellibın, beşyûzyetmışbın gibi.
Rakamlarla yazılan sayılardan sonra gelen ekler kesme işare-ııyie ayrılır: 19 Mayıs 1919'da. 23 Ekim 1923'te.
146. Sayılar daha çok Arap rakamlarıyla gösterilir: 25 mm, 150 kış, 15 000 lira, 7S kilometre.— Romen rakamları ise ancak . |. üeneksel birtakım hallerde kullanılır. Yüzyılların, ayların, kitap ve (l««rgi ciltlerinin Romen rakamlarıyla yazılması yaygın bir gelenek-
40
rii, y £ l919:29 X 1923, 111 kat: Atatürk Bul»7:1-
Z L f ^noUr!gib1' hükümdar^rm adlarında da Romen rakamları kullanılır: İli. Sehm, XIV. Louis, 11. Wılhelm, V. Kari, VIII. Edward -
Yüzyıllar, ciltler Arap rakamları ile de yazılabilir: 19. yüzyıl, 5 cilt
B,e? ^ubGŞ\en Ç°k haneli sayı,ar sondan sayılmak üzere geleneksel uçlu hanelere ayrılarak yazılır: 32 605, 326197, 49 750812
v, ,14!-c,Sa^rda kesirIer vir9ül i,e aYrılır, 15,2 (15 onda 2), 5.26 (5 yuzae 2b) gibi.
Tarih /
mo'ml'lm^ Arap rakam,an kullan"ır, W9'J92*
Tarihlerin yazılışı
150. Aylar yazıyla olduğu gibi, rakamla da gösterilebilir. Aylar Arap ve daha çok Romen rakamlarıyla gösterilir. Buna karşılık
irV19lVg^Z ^ rakamlan kullan,llr: 19 MaVs '919, 19.5.1919,
Tarihlerin yazılışında gun, ay ve yıl bildiren sayılar arasında
, o3/^1, neuÇ1Zgi VGya 6ğİk ÇİZgİ de kuUan'kr: 19-5-1919,191511919 —19.5.1919 biçimi en yaygın yazılış biçimidir.
Metin içinde ay adları kısaltılmaz: 1919 senesi Mayısının 19 'uncu gunu Samsun'a çıktım. (Kemal Atatürk)
m, Jı?1" ^^nfn n°rmal konu$ma ve V™** tarihler, yıl, ay ve gün
ayr ** 1Şaretly,e
Tarihlerde ayların adı yazılırsa, gün ve yıl bildiren sayılar nokta veya çizgi ile ayrılmaz. Buna gore 19. Mayıs. 1919 ve 19-Mayıs-1919 biçimlen yanlıştır.
182. Posta gönderilerinde alıcının adı ve soy adı yanmda adresi yazııır.
Sayın Doğan örnek Atatürk Bulvarı No. 217 Kavaklıdere 06680 ANKARA Göndericinin adresi zarfın sol üst köşesine yazılır.
m.ri53' Sl^akll^n bildirilmesinde C (Celsıus) kısaltması normal
veya 38 derece- Ancak, bilimsel çalışmalarda başka derece sistemlerinin kullanıldığı göz önüne alınarak C Kısaltmasının kullanılması tavsiye edilir
dakikalar metm içinde yazıyla veya Arap rakamlarıyla gösterilir: saat dokuzu beş geçe: saat yediye çeyrek kala • saat sekizi on dakika uç saniye geçe, saat 10.3S'te
KONU DÎZÎNÎ
Sayılar, kurallar bölümündeki maddeleri gösterir
ad listeleri bk. dizinler adres yazımı bk. gönderilerde
adrca yasımı ağız biçimleri 23 akar su adları 78, 79 aktarmalar 134 alfabe 3
alfabetik sıra 4. 5, 6 ansiklopediler bk. dizinler Arap rakamları 146, 149, 150 Arapça adların yazılışı 97 ay adlarının yazılışı 43 ,ıy kelimesinin yazılışı 53, 75 ayırma 107
ayrı yazılış 55, 58, 63, 65, 67, 68,
69, 70 başlıklar 54
Matı kökenli kelimelerin yazılışı 88 bayramların adları 44 be ile yapılan ikilemeler 63 bilim terimlerinin yazılışı 90. 91 birleşik fiiller 70 birleştirme çizgisi bk. çizgi birlik adları bk. kuruluş adları bitişik yazılış 55,56.57.64,66.67, 70
•
boy adlarının yazılışı 46 bölme işareti 138 bulvar adları 83
buyUk harf (majüskül) 4, 41, 43.
46. 48, 49, 50, 51, 52. 53, 54 büyük ünlü uyumu 25 buyuk ünlü uyumuna uymayan
okler 25 buyuk Unlu uyumuna uymayan
kelimeler 25 cadde adları 83
coğrafî adların yazılışı 76 çarpma işareti 138 çeviriniz1 138 çıkarma işareti 138 Çince adların yazılışı 106 çizgi 124, 125, 127, 128, 129, 130,
131, 132 da, de bağlacının yazılışı 37 -da, -de, -ta, -te hal ekinin yazılışı 37
dağ adları 78, 79 damak ünsüzleri 18 dar ünlüler 8 -daş eki 25 değişik yazılışlar 24 denden 138 deniz adları 78 derece işareti 138 dergi adları 54
dernek adları bk. kuruluş adları
deyimlerin yazılışı 65
dil adlarının yazılışı 46
diş ünsüzleri 18
dizinler 5, 16, 19
dudak ünsüzleri 18
düz ünlüler 8
düzeltme (inceltme, uzatma) işareti 12, 13, 14. 15 eski söyleyiş 23
etimolojik imlâ bk. köken imlâsı etmek yardımcı fiili 70 esas söyleyiş 23 eşitlik işareti 138 ev ile kurulan birleşik kelimeler 67
eylemek yardımcı fiili 70 Farsça adların yazılışı 97 fonetik imlâ bk. ses imlâsı
42
fiil kök veya gövdelerinin yazılışı 30
g unsUzU (yabancı kelimelerde 87
gazete adları 54 geleneksel imlâ 1, 40 geniş ünlüler 8 gezegen adları 75 gırtlak ünsüzü 18 gol adları 78. 79 gönderilerde adres yazımı 152 guıı adlarının yazılışı 43 güneş kelimesinin yazılışı (astronomide) 53, 75 hane ile kurulan birleşik kelimeler 67 harfler 2. 4 hitaplar 116, 123 -0- i. u, u)mtırak eki 25 iken bk. -ken eki iki nokta 118, 119 ikilemeler 59, 60 ikili soy adları 129 ikili ünlu harfleri 9 ikili ünsüz harfleri 19 il adları 77
ile sözünün ek olarak yasıldı 32 imek ek fiilinin yazılışı 38 imlâ kuralları (ana ilkeler) 1 ince ünlüler 8
inceltme işareti bk. düzeltme işareti
istanbul adının yazılışı 39 istanbul ağzı 23
Japonca adların yazılışı 106 kalın ünlüler 8 kelimelerin ayrılması-108 -ken eki 25, 33 kesme işareti 135, 137 kısaltmaların yazılışı 139, 140,
141, 142 kı bağlacının yazılışı 34 ki ekinin yazılışı 25, 35 kişi adlarının yazılışı 72 kitap adları bk. başlıklar
kooperatif adları bk. kuruluş adlan köken imlâsı (etimolojik imlâ) 1, 39
köy adları 77 kuruluş adları 85. 86. 143, 144 kurum adları 85. 86, 143, 144 küçük harf (minuskül) 4. 41. 42,
43. 44. 45, 47. 49, 52 küçük ünlü uyumu 26 lehçft adlarının yazılışı 4G levhaların yazılışı 51 -leyin eki 25
m ile yapılmış ikilemeler 60 -ma, -me ile biten mastarlar bk.
mastarlar mahalle adları 77, 83
majüskul bk. büyük harf -mak, -mek ile biten mastarlar
bk. mastarlar mastarlar 28, 29 meydan adları 83 mezhep adları 46 mı, mi, mu, mü soru ekinin yazılışı 36 mısraların ilk harfi 49 millet adlarının yazılışı 46 minüskül bk. küçük harf mitoloji adları 75 n + b 39 nispet i'si 17
nokta 110, 111, 112, 113, 114, 115 noktalı virgül 117 noktalama işaretleri 109 not işareti 138
okul adları bk. kuruluş adlan ortak söyleyiş bk. esas söyleyiş
ortaklık adları bk. kuruluş adları oymak adlarının yazılışı 46 özel adların yazılışı 72 paragraf işareti 138 parantez 136 pekiştirmeli sıfatlar 64 Romen rakamları 146, 150 Rusça adların yazılışı 99, 100 101. 102. 103, 104, 105
43
sayıların yazılışı 145, 146. 147.
148
semt adları 77
sert ünsüzler 18. 20
ses imlâsı (fonetik imlâ) 1, 23
sesler 7
sokak adları 82
soru işareti 121
soy adlan 40, 72
sözlükler bk. dizinler
şehir adları 77
takma adlar 72
tarih 149
tarihlerin yazılışı 150, 151 tepe adları 78 terimler 53, 90, 91 tırnak işareti 133, 134, 135 Türk alfabesi 4 Türk harfleri 4
uzatma işareti bk. düzeltme işareti
uç nokta 120
üçlü ünlü harfleri 9
üçlü ünsüz harfleri 19
ülke adlarının yazılışı 77
ünlem işareti 122, 123
unlu düşmesi 27
ünlüler 7, 8
ünsüzler 7. 18, 19
ve bağlacı 116
veya bağlacı 116 virgül 116
yabancı deyimlerin yazılışı 92
yabancı harfler 6
yabancı kelimelerin yazılışı 87,
88. 89. 90. 91 yabancı kökenli kişi adlarının
Türkçe biçimi 93 yabancı özel adların yazılışı 94.
95, 96, 97 yabancı sözlerin yazılışı 92 yabancı yazı sistemlerinde büyük / harfi 5 yabancı yer adları 94 yabancı yer adlarının Türkçe biçimi 79 yazı başlıkları bk. başlıklar yazıtlar 134
yer adlarının yazılışı 76 yıl bildiren sayıların yazılışı 149 yor eki 25, 31
yortuların adları bk bayramla rm adları
yumuşak ünsüzler 18, 20
Yunanca adların yazılışı 98 yurt ile kurulan birleşik kelimeler 67 yuvarlak ünlüler 8 yüzde işareti 138
A
aba abraş acıtmak
abacı abuhava acil
abacılık,-ğı abuk sabuk acilen
abadî abuli aciz,-czi
abajur abullabut âciz
abaküs abur cubur âcizane
abalı abus acul,-lü
Abana acaba acun
abani acar acur
abanmak acayip,-bi acuze
abanoz accelerando acyo
abartıcı acele acyocu
abartılı aceleci aç
abartmak acelecilik,-ği açacak,-ğı
abartmalı Acem açalya
abaşo Acem aşiran açan
Abaza Acem buselik açar
Abbasi Acemce aç gözlü
abdal acemi aç gözlülük,-ğü
Abdal acemileşmek açı
abdülleziz Acem Kürdi açıcı
aberasyon acente açık,-ğı
abes acı açıkça
abıhayat acıklı açıkçı
abıru acıktırmak açık göz
abide acılanmak açık gözlülük,-ğü
abideleşmek acılaşmak açıklama
abidevî acılı açıklamak
abis acılık,-ğı açıklanmak
abla acıma açıklatmak
ablak.-ğı acımak açıklayıcı
ablalık,-ğı acımasız açıklayış
ablatya acımasızlık,-ğı açıklık,-ğı
» abli acımık,-ğı açık sözlü
abluka acımsı açıktan
abone acımtırak,-ğı açılım
abonman acındırmak açılış
aborda acınmak açılma
abra Acıpayam açılmak
abramak acırga açıortay
46
açış-ağ
açış addetmek Afganlı
açkı addolunmak afi
açkıcı adedi afif
açkılamak adem afili
açlık,-ğı Âdem afiş
açma âdemoğlu,-nu afişçi
açmalık,-ğı adenit afişçilik,-ği
açmaz adese afiyet
açmazlık,-ğı adet,-di afoni
ad âdet aforizm
ada âdeta aforoz
adabımuaşeret adım aforozlamak
adacık,-ğı adımlamak Afrika
adagio Adıyaman Afrikalı
adak,-ğı adî afsun
adaklanmak âdil afsuncu
adaklı âdilâne afsunlamak
adaklık,-ğı Adilcevaz afsunlanmak
Adalar adîlik,-ği afsunlu
adale adlandırmak Afşar
adalet adlanmak Afşin
adaletli adlî aftos
adaletsiz adliye afur tafur
adaletsizlik,-ği adliyeci afyon
adalı adrenalin Afyon
adalî adres afyonkeş
adam adsız afyonkeşlik,-ği
adamak aerodinamik,-ği afyonlamak
adamakıll